17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKl CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1977 Y enl hükumetl oluşturan partllerln uzerlnde anloştıkları ortoklık protokolü ve hükümet programı kamuovuno açıklandı. Bu hıjkümetln ekonomik yaklaşımımn önemsenmesl. ayrıntıları ıle ele alınması toplumsal gelışmeyl onlama ocısındon bir zorunluluktur. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER flenlgleyereE sörmesl onlomıno g«!lr. Fk'onomtV kargoşanın Ise bir yandan üretiml köstekleriıQı, dlğer yandan da toplumsal bunalımları derinleştlrdiğl billnmektedlr. En Üstün Değer Anlayışı Ekonomi kuramında, değenn özel bir yeri vt anlamı vardır. Bir malın değerinı belırleyen etmenin ne olduğu üzerinde en cok tortışılan konulardan blridir. Bilindiğl giol, toplumcu göruşe göre değerin kaynağı emektir; anamalcı gorüş ise, bir malın değerinın sağladığı fayda ilo belirlendiğini öne sürar. Değenn kuramsjl yonlerinl burada inceleme olanağı yok. Ancak, llgınc bir olgu, protokolda, üc partinin bunlardan ayrı bir cen üstün değer» olcutu geliştirırnş olmalarıdır. Hükumetl oluşturan partıler, «milli. manevi ve tarihî değerlere sahip ve burı lara sadakotle bağlı olmayı en üstün değer sayıvor ve bunlarlo övünüyoruz» demektedir. Böyle bir cen üstün değer» anlayışından yola cıkan ortaklığın, «materyolist» olarak nitelediğl düsünceye bir «karşı saldın» niteliğl taşıması doğaldır. Değer olcütünden. her tur ekonomik olgunun cmllli> bir acıdan ele alınacağı, cen yüksek seviyede fllim yetlştlrmek üzere «Manevi illmler Ünlversitesi> kurulacağı ve •ğitimln mlllîislömî esaslara dayanacağı gibi gorüşlerin anlamı ocıklık kazanmaktadır. Yakla şımın, toplumsal gelişme acısından konumu oyrıco ele almayı gerektirir. Burada soruna salt ekonomi politlkası yönünden değinilecektlr. Ekonomik Belirsizlik Ortamı Doç. Dr. Yakup KEPENEK kının kaldırılacağı, Işslzlik v« yoKsullukla yğroşılacağı, enflasyonun önlenmesine colışıiacağı birer amac olarok gosterilmekte. oncak bunlara nasıl cözüm bulunacağı bir yana bırakılmaktadır. Benzer bicimde. vergl adaletl, bölgesel kolkınma, il kalkınmosını plonlama gibi bnBriler, nasıl uloşılacağı somut olarak gösterilmeyen bir amaclar bütünü görünümunderiir. Ener|i acıgı nedeni ile işleyim (sanayi) ürelitni her yıl milyarlaro varan zarara uğrar ve şehırlere bıle elektrik sağlanamazken, 198Ve kodar tüm koylere eleklrik götürüleceği göruşu inandıncı olmaktan uzok. boş bir vaattir. Kamulaştırmada. mulın değer palıosının peşln ödenmesi ilkesi getirllmekteclir. Bu gerçekte, toprak reforrnu yapılmoyacak demektir. Çünkü, değerı peşin bdenerek yapılocak kamulaştırma. milyarlarca liralık ödemeyi gerektırırıektedir. Amoclar tcinde en ayrıntılı olarak ele oimanı enflasyonu sınırlı lutma çobosıdır. Entlasyonu önlemek lcln, Merkez Bankası kaynaklarınn boşvurmanın enaza (asgariye) indırileceği, üre tınıin arttırılacoğı öngörülmektedır. Bunlar, nasıl yapılacağı bellrtilmese de, sağlıklı yaklaşımlardır. Ancak, biraz sonra değinileceğı gibi, tıer türlü önleml komu kaynaklarına doyalı yürutmnk Isteyen, kamu kaynaklarını sonuna kadar zorlayacağı anlaşılan bir ekonomi politıkosımn. Merkez Bankası kaynaklorına başvurmaması olanaksızdır. Koldı ki vergilerin arttırılması gerekirken, azaltılacağından söz edilmektedır. Katnu harcomalorı, üretirne boğlı olmayan bir biclmde paro mlktorını orttırma yolu ile karşılanacak demektir kl bu celişik va önceden boşarısız olanağı belll bir yaklaşımdır. Anlaşılon, pohalılık gene tüm hızı ile sürecek. ve bokonhklcra tanındığı söylenen 'horcornn «erbestisl1 Ile ve ni boyutlar kozanacaktır. Banka ve sigortaalığın yen!<ien düzenien..ceğl acıklarynokta, ancak, öbürlerlndd olduğu gibi, bunun da nasıl gercekleştirileceği yanıtsuj. • bırakılmaktadır. Protokol ve programda sözü edllon fnl7Kİz kredl «Sn«rl*i il# ılgiH nir rlüzenleme ı6z konusu İse bu da acıkca bellrtilmellydl. Başka yönden, faizsiz kredı önerisinl, bugünku toplumsalekonomik yapı Ile bağdoştırma olanağı yoktur. Bilindiğı gıbl, Türkiye'de ve benzeri gelişmekte olan ülkelerde. ekonomik kalkınmayı sınırlayan en önemli etmen onamalıdır; ya da anamalın yetersizliğldir. Karşılıksız kredl bazı özel girişlmcilere, anamal yönünden kolaylık sağlamaya yönelık olarak düşünulmuş olabillr. Ancak bunun kaynağı bellrtilmellydi. Kopıtolist ülkelerde, yenl okula giden cocuklara faizl anlatmak icin, bir kimse hem pastasını yer hem de ona nasıt olabilir diy« sorarlar. MC hükumetl, anlaşılan. enflasyonun yüzde 30'u gösterdiğ! bir ortamdo, pastasını karşılıksız verecek kimseler bulacak. ya da kamu kaynaklarını Istediği kimselere dağıtacoktır. Kamu bankolarının kaynokları karşılıksız kredl icln kullanılmak istenecekne. bu. belll klşllerin devlet eliyle doğrııdan zenginleştlrilmesi arıiumına gelir. Her ne bicimde olursa olsun faizsiz kredinin gercekleştlrıleblleceğini düşünmek tek kelime Ile gülünçtür. Ekonomik yönden yurdumuz tam bir «Iflâ«»ın eşığinde bulunmaktariır. Aylardır karcıuoyunda tartışılan, döviz sıkıntısı, pahalılık ve Işsizlik ekonomik butıalımın en genel göstergelerıdır. Bunolım döneminde hükiimetten, olağanaar) do öte, somut önerilerle ortoya cıknıası ve öneriler gelistlrmesl beklenirdi. İşsi/llğe, pahalılığa ve döviz darlığına «nasıl» cözüm bulunacaiı, olağanüstü önlemlerle ocıkseçlk belirtilmellyul. Ancak o durumda. toplumun tüm kesitlftrınden özverıde bulunması istenebilir ve gercekten sağlıklı cözümlere ulaşılabillrdi. YMC hükumetinın ekonomi politlkası, bunalıma cözüm getırecek verde. cağdışı, gerlye dönük ve daha da onernnsı nasıl ulaşılacağı belirsiz bir amaclor dizisi nıtelığindedir. Bunalım iclnde bir ekonomi bu tür önenlerle duzelme/ Bu tür öneriler ekonomik kargaşa yaratır. Daha doğrusu var olan ekonomik korgaşonın. itk^l sömurO dü?enlnln Yeni Bir Devletçilik Şon yıllarda olduğu gibl, hükümet programında da üzerinde cok durulan konulardan birinln «milli» ya da «ağır» sanayi «hamlesi» olması riıkkat cekicidlr. icerıgi ve boyutları cok' Iyi acıklanmamış olnıoklo birlikte bunun, makine ve diğer iiretim araclarının yerll üretlmine yonelik bir girişım olduğu söylenebilir. tlygulamoda ise, var olan kamu kurııluşlarına yeni işlevler verllerek va da yenl kamuozel ortaklıkları kurularak, projesiz, plansız ve ic ve dış finansman kaynokları belirsiz birtakım glrişimlerde bulunulmaktadır. Bu noktada yenl MC hükümetinin sanavileşme politikasımn devletci olduğu söylenebilir. «Sanayirie devlet» yalnız Sümerbank'ın değil, yenl hükümetin de bir reklflrn aracı olmuştur. Gercekie ise, MC hükümetlerinln ekonomi politikasında, devletcilıkle ilgili yeni bir şey yoktur. Yaklaşım özünde, yarım yü7ryıllık devletçilik ııygulamasını bir başko düzeyde yinelemektedir. Başlangıçio tüketim malları alonında gellsen devletçilik. özelllkle 1960'lardo aro malları üretlmine yönelmış ve özel keslme ucuz girdl sağlama Işlevini üstlenmiştlr. Son yıllarda, sanaylln karşılaştığı en önemli darboğaz, yatırım mollari alanındo qörülmektedır. Döviz sıkıntısı ve savoş araclarını sağlama güclüklerl. kamu kesimlnln hızla, tftmel sınal üretime yönelmesinl zorunlıı kılmaktadır. Kamu kesimi, ucuz glrdl sağlama işlevinl bu kez de yatırım malları alanındo gösterecektir. Yenilik değil bu. tııtucııluk. Hatta geriieticiliktlf... Gerek acıklanan protokol. gerekse hükümet programı. AP'den cok öbür iki partinin fikonomik ünlayışını yansıtmaktudır. Daha doğrusu AP İcin bir nitelik defiişımi söz konusudıır. Esnaf, kıicük üreticl küsmuştü AP'ye. Temel yanılgı bu olguyu görmemektl. Birinni MC'nin cöküşü bunun ocık göstergesiydi. Bu durumda, YMC tlpl koalisyonların. tümü ile özel kesime ve onıın cıkarlarına yönelen, ancak kücük üreticiye öncelik veren ekonomi politikafiı, günümüz koşullarında başarılı olamaz. Sorun bunun da öteslnde, AP'nin giderek büyiıyen Özel sanayi ke«iminin partisi olma nltellğınl yıtlrmeaıdir. AP'de gözlenen bu nitelik değlsiml, yurdumuzda, demokraııkleşnne süreci İcin olumsuz bir gellşmedir. AP'nin «düşünce düşmanlığına» özel bir özen göstermesi, nııllıyetciliğe sarılır görünmssl, bu olusıımıın doanl »onııcııdıır. Kemer Sıkma ? onkll gazeteler kocaman harflerle cığlık cığlığa boğırıyorlar: Kemer sıkma devri başladı. Acaba nedir kemer sıkma? Yanıt bulmak lcln, soruyu «acaba klm sıkacak kemerini?» diye değlştireblllrlz. Buyuk kentlerin pis sokaklorında iki mllyonluk arabosıyla dolaşan kişl ml kemerini sıkacak? Her gece eglence yerlclnde el'i bin papell ezip suyunu icen ml sıkacak? Resnv »o yarıresml kumarhanelerde 1 milyona resl çeken ml sıkacak kemerini? Bir katı 10 mllyona alan veya saton n>ı flacok? Köpeğlne Avrupa'dan mama getlrip yarı yaşammı r~ıerika'da geclren ml sıkacak kemerini? İsterseniz daha genel scralım: Türklye ekonomisi tuketim ve Israf üzerine kurulmuştur bllincle... Şimdl tüketim ve israf üzerlne kurulu ekonomlnln para babaları nasıl sıkacaklar kemerlerl? Burjuva Iktisatcıları «kemer sıkma» denince; halkın, yanl varlıksız ve yoksul sınıfların omuzlarına bindlrllmlş bir sıkıntı yukunü amaçlarlar. Sermayenln bazı ellerde birlkiminl sağlamak amacıyla uygulanan ekonomik genlşle me bunalıma dönüştüğü zaman akemer sıkma» veya «fedakarlık» gibi kavramlar «vaton. mlllet, sakarya» edeblyatıyla birlikte ortaya otılır. Aşırı sömürü, soygun, hırsızlık, ve tuketim ardından, kemer sıkma gellr. Bu kapitallzmln degişmaz bir polltlkasıdır; asırı sermaye blrlklmlnin sonucudur. Türkiye'de MC döneml, aşırı sömürü, soygun ve «vur pcıtlasın cal oynasın» dönemini vurgulamaktadır. Ülke bu yuzden kısa sürede cok zor duruma düşmüş, dar boğaza girmiştir. Şimdi bu dar boğazın tüm zorluk ve sıkınttlarım halkın sırtıno yukleyerek aşmak slyasası egemendlr. Bugün Türkiye'nln başında Iflâs elnıls bir adam vardır. D«tmirel, «Barajlar kralı»dır sozdeı ama ülke karonlıktadır. «Huzur getlreceğlm» demiş; ülkeyi iki kez kardeş kavgnsının eşiğlne getirmiştir. «Herşey bol olacak; darlık, yokluk cekilmlyecek» demlştlr; ülke baştanbaş'a darlık, yokluk, karaborsa, sıkıntı, kuyruk, pahalılıkla donanmıştır. Fabrikalar durmuş, grevler yayılmış, döviz bunalımı başlamış, Turklye Iflcıs noktasına varmıştır. Demirel şimdl Millet Mecllsinl calışamaz duruma düşürmüştür; yüksek kumandan tayinlerinde kendi kafasma göre bir Ordu'nun düşünü görmektedir. Türkiye'yl öyle bir yere getirmiştir kl, bu cokuntünun ardından gelecek koranlığın hesaplanmasını yapmakta; gelecektekl faşlzmln önlemlerlnl buaünden duşünmeye cabalamaktadır. Uluslararası tefecilerden borc para bulmak cabalnrı yetmemlş; şimdl Almanya'dakl işçılerimizin tosyal slgorta prlmlerine göz dlkllmiştlr. Eğor Işcllerlmlzln blriklmlnrlnc el atılablllrse, ikiüc yıl daha yürumek olanağı bulunacnktn batak yollarında... 2'nci MC'nin ücüzlerl de yabancı egemenlerln Istedlkleri «kemer sıkma» politlkasını uygulayarak zam üstüne zam yapmakta, yuksek fiyatlar karşısında genlş halk yığınlarını yarıaclığa mahkum etmektedirler. Türkiye'de flyatlora ne kadar zam yapılırsa yapılsın, ne Hacı Al! kemerini •ıkar, ne yeğen Yahya sıkar. Peynir 50 olmuş, 100 olmu»; et 100 olmuş, 150 olmuş; slgara 10 olmuş, 30 olmuş, yeğenler lcln ne yazar, blraderler lcln ne yazar? Bunlar ylne esklsl glbl vur patlasın cal oynasın sürdüreceklerdlr ya»amlarım... Ama halk ne yapacaktır? Emekci n« yapacak? Dar gellrli, varlıksız, emekll, kücük köylu, kücük memur ve Işcller ne yapacaklar, nasıl yaşoyocaklar? R Belirsiz Amaçlar Dizisi Ortaklık anlaşması ve programa göre, «manevi ve maddî kalkınmanın» tüm ergileri (nimetleri) yoygmlaştırılacaktır. Manevi kalkınmo dintmillî eğltlm, ahlâk ve edep dışı yayınlarln uğraşı gibi llkelere bağlandığına göre, toplumun İŞ8İZ, dar gellrli kesimleri «ötekl dıjnya» edeblyatı Ile avutulmaya calışılacak; eme<jı Ile gecinenlerin, maneviyotla yetlnmelerl »ağ lonmok Istenecektir. Yaklaşımın «mılli» yönü özel durumlarda ayrıca vurgulanmaktadır. Kalkınma modelinin mil lî olduğu: ayrıca. ekonominin millî seviyede dengelenmlş ve düzenlenmiş olacağı, koopeıatifclllk, Istlhdam, mesken politlkası. ulaşım vb. olanlarda «milli» bir tutum izleneceği öngörülmektedlr. Burada «millî» sözcüğü. tümu ile > » konomiyl ilgllendlren, ulusol glbl anlamlardo kullanılmışsa. özel keslme «karsı» bir tutum soz konusu olmadığma göre, kamu keslml Ile bütünlesmlş güdümlü bir özel girişimcilik ml istenmektedlr? Bu soru yanıtsız kalmaktadır Gercekten, yenl MC (Yemece) hükümetinln ekonomik önerllerl, belirsiz kavramlarla süslenmlş bir amaclar dlzlsl görünümündedlr. Yurdumuzun 'Imar ve Inşa' edlleoeğl, köy ve şehlr fnr Anadolu Gerçeği.. OKTAY AKBAL Evet Hayır TARTIŞMA BENCİLLÎK VE SONUÇLARI Bencillık Insan doğasmın bir gereğidir, tum insoıılar ben cildır, bencll olmaya zorunludur ve hatta denılebılir ki ben cillik torih boyıınca insanlığın gelişıtıesının itıct.oueıuoUnuştur. Burada bencil sozcüğünu gunluk vaşontımızda kullandığımız anlamda ele almadım. Bunu kesinlikle vurguluyorum. Aslında benım burada acıklamok ıstediğim bsncillik sö^u genış anlamda, günlük yaşantımızda kuliandıgırnız bencilliği de icıne almakladır. Ancak hemtrı bslırtmek gsrekır kl günlük unlaiııında kullandığımi7 bencillik; idsaıı doâasınırı, toplumun {jellşmesini belkl durdurmayacak, ama buyuk olcüde yavaçlatacak bir ortaya cıkış bicimidir. Bu belki bir celişki gibi görunebılır ve denilebilir ki, «Bencilliğin zaten kendısi toplumun zararına işle yen, kişiye yalnız kendi cıkarlarını sağlamak amacını güttüren bir durumdur. Toplumun yararını düşünen duygu, duşunce ve eylem bencillik demek değildir. Toplumsallık bencilliğin doğasına aykındır. Öyleyse «bencil»! şirin göstermenin ne oleml vor?» Günlük anlamıyla ele alındığındo bu doğrudur. Ancak insanın doğası genlş anlamda ele alındığında bencildir. in sanın doğmasından başlamak uzere kendl organizmasına gelecek en kücük bir zarar onu mutsuz kılmaya yeteoektir. 6r neğin yenl doğan bir cocuk bl le dünyaya gellr gelmez anne kornının o elveriçli kosullarından ayrılmanın elemiyle ağlamaktadır. Ac susuz bir cocuk gereksınmelerının gıderılmeRl ni Istemektedlr. Kuşkusuz bu, bencilliğin ama kesinlikle günlük dilde kullanılan bencillik degıi en somutlaşmış bicımi. insaıı, yalnız insan "mı, hayvan organizmasının da ayVilmaz bir parcosıHıF. Cünkü bu gereksınmelennın gıderilmemesi canlının (izyoioıisinın bomlmasına yol acacaktır. Konuyu biraz daha genişlete cek olursak kişinın ruhsol yon den mutlu olma Isteği yanl bencilliği onun yaşamınm bir gereğl ve yaşommı blcimlendl ren bir duygu olmaktadır. Mutlu olma Isteği... işte bü tün duğum bu noktada cözülmektedir. İster bedensel, ister se ruhsol yönden olsun, doyurr, sağlama isteği klşiyl ceşıtlı eylemlere yoneUmektedır. Kişlnin eylemlerine kaynak oInn cekirdek tüm insanlarda tarih boyunca aynı olmakla bir llkte, bu ceklrdeğin bıcimlendirdığl yaşam blcimi farklı olmaktadır. Bu forklılık; kişlnin doğuştân getirdiğl bir takım özelliklerle birlikte, cevre ve koşulların etkislyle ortaya cıkmaktadır. İşte Insanları yolsuz luğa, soysuzluğa, hırsızlığa yönelten de bu, onun gercek Insancıllığın o yüce doruğuna cıkaran da bu... Kendl mutluluğunu diğer In•anların mutluluğundo gören kişiler bu bencll duygularını yüce bir şekilde doyurmaktadırlar. Bir kısım kişiler İse mut luluklarını başkalarının zararına olabilecek eylemlerde görmektedirler. Bu yüzdendlr kl bazı kışılerde gercek bir yönetici, siyasetci ya da gercek bir bilim adamı olma Istek ve cagörmekteylî: Bir yanda pora, basını görürken, bazı klşllerde servet, kışısel cıkarlar uğruİse ne pahosına olursa olsun rıa iktidar hırsı, öte yanda servetlerlne yenl servetler kattoplum kalkınması icin yapılnn ma hırsını gormekteyiz. Builerlci. devrlmcl cabalar... gün bircok bilim adamı bilime • Aynı cekirdekten kaynokla9optıklorı kotkı ile mutlu olnan bedensel. rııhsnl ve topnıaktadır. Gercek bir hekimin hastasıHı ' Iylle9»»«tt6t.r. .«OHMHM lumsoi yönden gereksınmelerin glderilmesı Isteğinl, bırbiduyduğu o tanımlonması, anrinden doğal kodar farklı, o latılması olanaksız duygudan kadar farklı ki blrbirine zıt Ikl dolayı onu yüceltmemek, odüleylem bıcımine dönüştüren bu lendırmek mumkün nıü? O da güc. duygu ve ruh nğltlmlnden kendisinln. kendi almış olduğu başka ne olablllr? cevre koşullandırmasından dolayı (Buna bir bakıma kültür öyleyse tüm buniardan cıya da kültürün bir parcası dikarablleceğlmiz sonuc nedlr? yebıliriz.) ödüılendirllmeyeceİnsandokl bencillik duygusunu ğlnl, yüceltilmeyeceğinl ya da kücük yaştan Itlbaren olumlu vicdan azabı duymoyacağını yönde blclmlendirecek bir eğlbılse hastalannı sağlığına katime yönelmek gerekir. Anaak vuşturmakton böylesine mutlu karşımıza ylne cıkarlorı bu eolabillr ml? Dlğer insanlarca ğltımle bağdaşmayacak kişiler alkışlanan, toplum yararına bir cıkacaktır. Kuşkusuz bunlar işl yapmanın verdlğl zevk, gersonunda yenilecektlr; ancak, ,çek bir insan, bir bilim adamı. sorun, zaman sorunudur. Ekosiyasetci. yönetici... İcin yeter nomik kalkınmayla birlikte veli bir doyum kaynağı olabilir» , rilen eğitim soğlam temellere ken: başkalonm ezerekten cep oturacaktır. Niteklm aclıktan lerlnl doldurmakla doynıayan, ölecek derecede yoksul bir kl hâlâ bencil duygularını gidere şiye Istediğlniz kadar erdemln meyen hin oğlu hinlerl de yuyüceliklerlnden söz edin, buşam süreci icinde birlikte göyuk bir olasılıkla onu kötü rebilmekteyiz. yollara sapmaktan kurtaramayacaksınızdır. Cünkü kişl önİşte tarih boyunca gerlcller ce karnının doyurulmnsı gibi ve llericiler arasındakl savafizyolojik yönden doyunılmayı. şım da bunun üzerlne kurulsonra da ruhsal yönden domuştur. Bir yando mutlulukloyum sağlamayı İster. Görüldü rını Ihsanların mutluluğunda ğü glbl temelde yatarv neden görenler, bu yoldakl calışmola ekonomlktlr. Eğltim ve ekonorıylo mutlu olonlar; öte yanda ml lclcedir. Bunun uyumlu dumutluluklarını yalnız kendi klzenlenişl İse ylne ayrı bir soşisel cıkarlarında görenler, ya rundur. O da düzen sorunuda onlara bllincll bllincslz yar dnr. dakcılık yapanlar. böylelikle mutlu olonlar... Coşkun TECİMER Hacettepe Ünlver«lte«l Özellikle bunu günümüz pf>. Tıp Fakültetl öğrenclfl litikasında keskin bir şekilde hmet Şerlf... Klmdlr bllmlvoruz. 1908 Iklncl Me»rutlyetlnin, yanl «Hurriyetdn llânından «onrq. «Tanln» gazetesl adına Anadolu'yu gezmlş. görduklerlnl, duyduklarını tam bir gercakclllkl» yazmı* bir gazet» yazarı. ÖSrenlml ne, yoiomı ne? Bu yazılardan başka bir yapıtı vor mı? Ba»ıno ne gelml», ne gecmlt? Ne zaroart ölmüs? Gazeteclllk difinda baska Iş vapmıs mı? Hiç birinl bllmlyoruz. Bllen voma cıkıp söylemell bu değerll Insonın yaşam öykiisıinü, blze gereğl gibi tanıtmalı bu gercekcl yazarımızı... Â 1909 yılındn «Tanln» gazetesi Ahnıet Şerlf'I Anadolu' ya gönderlr. G»nc gazetecl Bursa'dan baslayarak Karaman'a dek yurdu dolasır. 6 tenımuz 1909'dan 7 mayıs 1010'a dek... Bu yozılar gazeted» yayınlanır, buyuk ilgl toplor, sonra do bir böliiğü kltap olarak basılır. Yıl 1910. Ancak altmıs yedi yıl »onra, 1977de bu yazılorı yeniden okuyablliyoruzl Anadolu'nun gerceklerlnl bu denll güzel görmüş ve yazmıs bir krşlnin edeblyatımızda varlığını yenl üğreniyoruz guıurla... llk kez Anadolu köylerlnln. koylültrinin aercek yasamlnrını yansıtan «Kücük Poşaı romanını da ancak edebiyat kltoplarmdon, antolo|llerd*kl kısa parcalarmdan tanıdığımtz glbl... Anadolu'nun mllletveklllerine söyle sesieniyor gazetecl Ahmet Serif: «Gercek acıdır. Benim ite gerçeği bütün cıploklığı Ile göstermekten başka bir görevim, memleket ve milletin insaniyet ve mutluluğundan başka bir endlşem olmadığındon eğer llsanımdan bu hususta acı sözler de cıkarsa amacımın temizliğlne bağışlanmalıdır.» Anadolu'nun Içinden cıkmı», okıımu», aydınlanmı» mllletvekill secllmlf Insonlara Anadolu II, llce ve köylerinden acıklı tablolar ciziyor yazar, eğltlm, adalet, yönetlm işlerl, yollar, zabıta, nüfua İşlerl, hoplshaneler, vergl... «Nüfus memuru istedlğl şahtı öldurür, yaşatır. Metelâ askerllkten kurtarmak lcln Ikl evl bir veya bir evl Ikl yapar. Bunların arasında durumuna göre «ervet elde edememlşlerl pek nadir tesaduf edilir. Aylığına, kazancına bir sınır çlzllsmeyen tapu memurları Istedlklerl harekette terbesttlr. İdarenin rııhu olan güvnnlık işleri hlc dereceslndedlr.» Ahmet Şerif şöyle «ürdüruyor seslenmesinl, «Ey Anadolu'nun mebuslorı, şlmdi bu karışıklıklar, yolsuzluklar arasında ayağında iki okka gelen carığı, dlzlnde yırlık donu ile kesesine para glrdlğlnl pek nadir gören köylüyü düşunünüz. Ne acı yoktulluklara katlandığını pek ,lyl hatırlayablleceginiz slzlere kendllerinl temsll yetklsl veren bu zavallılara henüz clddl bir lyilik yapılmadığını düşünunuz. Ben bütün mebuslarımızdan ayağında carığı, dlzlnde yırtık donuyla bir toru heykell glbl düşüncelerln «n önüne dikllen fakir köylüyu goz önünden ayırmarnalarını rica eyleyeceğim.» Aradan yetmis yıla yakın bir zaman geçmlş. Trablutgarp Savası, Balkan Savası, Birincl Dünya Savoşı, Bağımsızlık Savası gecmlş, kac padişah, kac cumhurbaşkanı değişmlş. sallanattan cumhurlyete gecmişiz. Atatürk buyük devriminl gercekleştirmlş. cumhuriyetln elll dorduncu yılına, cok partill yaşamın, demokrası adını verdlğlmlz dönemin yirml yedinci yılıno varm«şız... Bugün de bir gercekcl yazar mllletvekfllerlmize yukardakl sözlere pek benzeyen şeyler yazomaz, siyleyemez ml? «Ey milletvekillerl hir soru heykell glbl duşüncelerin önüne dlkllen yoksul halkımızı aozönünden oyırmayın» diyemez tni? Bhtun yazdıklarımız hep bu heykelleşen »oruları ylneleınek degils» nedir? Hırstzlık. rüşvet, Ihmal, kayıtsızlık, aldırmaziık, saygısızlık, sevgislzllk!.. 1909 Anadolu sunda elle tutulurcasma görulen budıır. Bir gercekcl yazar llk bakışta görür bunları. Bir rapordur Ahmet Şerlf'ln yozıları. 1909'dan 1977ye dek öneminl, değerlnl arttırarak kalan bir belgedlr. Cok Isterdlm Ahmet Şerlf'ln gezlsini, aynl yollardan, aynl lllere, Ilcelere uğrayo uğraya, aynl konuları Inceleye inceley* yapmayı .. Ne oldu, adalet Işlerlmlz, eğltim Islerimlz, polls. landarma, nüfus, tapu, sağlık Işlerlmiz, kac arpa boyu ilerledl? Rüşvet, Ihmal, oldırmazlık, saygısızlık. s«vqlslzllk hangl düzeyde Anadolu'da? Uyanma, aydınlanma ile gerileme. karanlığa gömülme orantıları nosıl? Bunu yapmnlı derlm b*n. Genç. uyanık. gercekcl, gördüğünü anlayan. yazmaamı bllen bir yazar arkadaşı AbmeJ Serif'in izlnden Anadolu'va göndermell. yetmlş yıla yakın bir süre sonro aynl yerlerden, aynl konular üzerlne verecsğl raporu okumolı, bir yetmlş yıl •anratına toklomalı!.. Zamandan tasarruf edeceksiniz... 20 Agustoı 20 Eylül 1977 tarlhlerl orasında Jzmlr EnUrnalyonol Fuarı'nda Cjepel YVorkj " PANNONIA " Export Company ürUnlerl görünüı. Macaristan Pavyonu'ndakl Itletmemlr stondında ; konfekjlyon ve a/okkabı endüstrisl Için dlkl$ makinaları, kumaj k«ım« maklnası, cncerlok teçhlzatı, düğme dikme mokinosı, pr«t moklna vc masoları, bisiklec parçaları, âlet sanayll ve tel«komünlkasyon sanoyil Için hafıf metalürjl yarı mamüllcrl ve ıjellk tüpler ile 56lık sillndırler glbl jejıtll Ihraç malları J«rgll«nm*ktedir. Stondımızdakl temsıkllerlmlz , sergllenert mallar , kompl» konfcksiyon fobrıkolorının tesllml ve uğrojı alanımizla İİ3İİİ dlj«r konularda sizleri aydınlatmağa hazırdırlar. En 19ten dileklerimızle zı/areclnizi bekleriz. S CHP Bir Varhk Göstersin 5 haziran ueciminde CHP baskın cıkiı, Parlementoya 214 milletvekili ile geldi. Senatoda durumunu güclendirdi. Üc secimdir onun oy ibresl yukarıları göstermektedir: CHP 1969 milletvekili seclminde oyların % 28'inl, 1973'de % 33ünü. son kez % 42'sini aldı. Gelecek seçimde bunu % f>0 üstüne cıkarmasım herkes beklemekte, dilenıektedir. Buna karşın CHP'de bir can lılık ve ses yok. Ortanın solundalığını ta İsmet Paşa ağzından beyan otmiştl. Fakat sola bugünkü eğlliminin derecesl belll değil: Ne son hükümet progromında, ne de yetkililerinin beyanlarında. Vatandaş bekliyor bu partlden düzen ve vapı değlşlkllğinl, dı$ tlcaretin devletleştlrllmesl. yer altı kaynaklarının devlet ell II» Işletllmesl. Işslzliğl ozaltmak uzara yenl işyerleri kuracak yattrımların devletce yapılması ve mevcut kamu iktisadl tesekkullerinin Islahı. Israfcı akaryakıt tüketimının sınırlanması gibi ekonomik alanda Devletçilik dozunu ortırmasını. Evet, bugün muhalelette. Faal bir görunDmü tabiî olamayacak, fakat yakın uzak bir İktidar ı amacladığıno göre «ortanın solu»nun bırazcık daha solunu beniınsemesi gerekII değil mı? Son secimde memleketce bu kadar oy ona, azdan sol korktuğu icin verildl. Solcu oirnak artık bu dünyada suc değil, bilincü bir nitelik. İktidarı halen paylaşanlar CHP'ye sosyallst. enternasyonol sosyollRt, tam sosyallst. ileri sosyalist dlyor, onu cahıUer gözünde «öcü» gösterecek neler varsa yakıştırmak istıyorlar. Fakat bu eskl <>iialı artık elkisinl memlekette tamamen kaybetti. $u mevcut havada CHP'de hlc ses yok, bu sükut İse ona oy verenierin fazloca canını sıkıyor. Artık istenlyor kl CHP ötekl parlıler gıbl «ben Idarenin güzelini yaparım», «onlardan ben daha lyiyim» demekle yetinmeRln, benim solculuk düzenim şurada başlar, buroya kadar gellr desln. Işlttlğimlz kadarıyla CHP'de bir merkezcller, bir de onun karşısındakıler var. Merkezcller belki eski göbekcilerın y«rine gecenlerdir, muhafazakâr lardır. ötekl grup herhalde biraz atılım unıudu verenlerdir. Son defa bu grubun olağanüstü kurultay toplanması önerisinde bulunduğu öylece Başkan cevresindekl fazla tutucu zinciri gevşetmeyl umduğu basına yansıdı. Genel Başkan bu önerlyl benlmsememlş görünüyor. Bu vakte kadar CHP hep tutucu safra atmış, onlardan devamlı gerlcl partller oluşmuş bu safra do bir türlü bitmemiş tir. Llder •şimdl ola kl soyle düşünüyor: Kurultay toplanırso, Merkezciler yo küser, va kızar, bir sefer daho 20'şer 30'ar avrılırlarsa? Bunların ye nl partiler kurmasına da gerek yok, zlra kendllerine elverişll Demokratlk Partl Ile CGP hazır. Yazık, CHP'de göbekciler her defo llericlden da ha hızlı serplliyor. Ad«m YAŞLI PANNONIA Forelgn Trpde Con.pany of the CSEPEL VVÛRKS 1067 Budapest VI. Bajza utca 26 Cables : PANfXPORT B T çiephone : ?;88:J0 Tele»; : 2?rj 12« PANEX1 P.O.B. i IBasın: 33039) 7923 Sakıncalı Piyade Bütün Kitapçılarda UÛUR MUMCU 9. 1ASKI AZİZ HESİH, IIIABIH ÖKSOZUHDE JUMURI YAZDI: .KENDİ YAZDIKLARIMA CUlEMEH; I H A SENIN YAZIURINI GÜIEREK OKUDUH, A(l ACI GULMEK DEYIHt VAR YA, I$ÎE ÖYlt, ACI A n WMDUM.... DAĞITIM: TEKIN YAYIMEVİ, IST. 27 6 0 6 9 Anlcara Elektrik, Havagazı ve Otobüs Işletme Müessesesinden (EGO) 1 Ankaro kentlnln bugünkü durumu ve ilsriki yıllordakl gelişlml gozonünde tutulorak, Elektrik Şebekeslnln etüdü, önerge alma yöntemi Ile yaptırılacaktır. 2 Bu Işe ait teknik ve idarl şurtname, Kuruluşumuz Ticaret Mudurluğüne bir yazı Ile başvurulması halinde ücretsiz olarak sağlanabilir, veya isteklilere gönderilebillr. 3 Geclcl teminat yatırılmasına gerek yoktur. 4 llgililerin şartnamelere göre hazırloyacakları önergelerinl en gec ?0.9.1977 salı günü saat 17.30'a kadar Kuruluşumuzda olacak şekilde gönderınelerl veyo Kuruluşumuz Yazı İşleri Müdürlüğüne teslıın etmeleri şorttır. 5 Postada meydana gelecek gecikmeler kabul edilmeyecektir. 6 Kuruluş'umuz 2490 sayılı yasaya bağlı değildir. IBasın: 21515) 7925
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear