Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
DÖKT CUMMRİYET f TEMMUZ 1 9 7 7 ABOIUCANBAZ İ'fESİ SÛMSİıRMfcLEIl... V TURHAM ScLÇUK YAYLA FakirBAYKURT 78 «Girisirü faîan da yapmıştık degil ml? Operatör Beye de habe: vermiştik ..» Ellerini gönılefcınin ceplenne .soktu". yüıüdü kcrıdorda. «Keşie bu kadar ivedi davranmasaydık diyeceğ:m, ama yok. demeyecegım...» dedi ıçınden. Hızlı hızlı yürüdü. A86' nın kapısma vardı dogru. Girıp baktı 4'ün yüzüne. Tuttu nabzını. Yoktu bir kıpırtı. Yiizü de söylüyordu o yokîugu. Eee erset:..» dedi. Nöbetçi Hemşiıe yamnda diküiyordu. Gnun da gerisınde hastabakıeı vardı. Kspıdan çıkarken, «Her halde geri göturürler. çık:ş iş!?mierini y?paîım!.> dedi. Göz erti Hemşireye. O da hastabakıcıya göz ett:. Kapmuı yanındaki odssına jiirüdü Hem$:re. Tam o sırada Alr.r., Nuri, Çakır. ellerinde serum şişeleri, ilâç kutulan girip ge'.d.Ier. Reçetey: turuyordu Çakır. Belki gerekü oiurdu. Eczacı damja basmıştı ardına Gözlerirn kaçırdı Nöbetçi Hemşire. Yerin bsjnı;rıa bakıyordu. Açık kapdan SerpiHe Zeke girdiler. Kuri sordu soluk seluğa: «Geldi mı Operatör Bey? Hemen başlıyor mu hastamızın fimçi:yâiı*» Japon gözüyle MlDWAY deııiz sava: Nagumo'nun birlip fcuser» doğru ilerlerken. dört uçak gemimizde rie hummalı bir hanrhls faaliyeti vardı. Saldın gruplarımız 35 pike (Hiryu ve Sorru uçai gemilerinin her birinden 18 er uçakı, 54 torpido uçagından (Akajri ve Kasa uçak gemilerin den 18'er, lliryu i!e Sorrn'dan 9'ar uçak> oiuşuyordu. Bu uçaklara yeteri kadar avcı uçagı katılamazdı güvenlıkleri için. Çünkü çok geçmeden dü.şınan ha\a sald:rısı başlamış, Zero avcı uçaklarımızm çoğu füomuzu «s\unmakla görevlendirilmişti. Saat 10.30'da, 108 uçakhk saldın gnıbu uçuşa hazırdı. Yapılan keşil sor.ucu düjman filosunda bir uçak gemisi bulun dugu saptanıruştı. Her an bir saldın bekliyor, böylesine ıızarna sından hayrete düşüyorduk. Sa\astan sonra öğrendigimize grtre, düşman bizim geleceğimızi çoktün beklemekts, Midway"dan uçan deniz uçaklarının aracıl.ftıyla bizim durumumuzu gözden kaçırmamaktaydı. Ve darbeyi indirmek için dp en uygun ânı b e : Hyordu. Amerikan komutanı Amiral Spruance, biTim uçak!?.r Mid'.vay'den dönüp de uçak gemilerimizde benzin ikrnalini yarv nkları sırada yüklenecekti. Kv elle ''jfjlacak kadar yakınır.davdı düşmanm, ve bütun şans avct dan yanaydı. Vnış 'âlindpki düîman uçaklanyla ilgüi yeni haberier g«ılyordu. Bünin bu uçakların tç'< bir uçak gemisinden haralannıi dığı ke?i:.di. Aır.iral Tagumo ıl» kurmay heyeti bu gerçekle karjılasmca, bütün iyimse:l::t vo'v.v lup gitti. Tek bir çaremiz varlı ?imdi: Bütün uçaklarımm henıe:i uçuşa geçirmek... Uçu? stıbaylarunız, pilotlar, güvert» raürettebatı canla başla, araa oldııkçn umutsuz, hazırhk çabası içindey düer. Düşmar. uçak gpmisinden g» len ilk dalga, 15 adet TBomb<»rdıman uçağı oldu. (Bu uçaklai Hornet uçak gemisinin J. r. \VaJdron komutasındakl kahraman bombardıman filosuydu. j ; beşi de Japon avcı uçaklan ara fından duşürü'dü. Uçak müretı.batı içir.den sadece yedeksubay G. H. Gay sag kaîdı; ertesi gü:1, bir Catalina deniz uçağı taralın dan rienizden kurtarıldı.ı J'J uçaklar. uçak gemiienmizdeki ? • ' zetlemeyle görevli adamlanrr.ız taraiından pek farkedüememışTi son âna değin. Ne var ki, Tjk geçmeden Akagi'nin sancak .arafından. ufuktan yaklaşan noknlar hâlinde görülmüşlerdi. Kanatları guneste zanıan zaman prt nldıyordu. Zaman zaman. bu k* ra noktalardan 'biri alevlere bürünüyor, kara bir dı;man siitun'i uçagm düştüğü yeri gösteriyordu. Avcıianmız i? başmdayd:lar. Anlaşılan. düşmar.:n bu uçaklan avcı eşiiğir.de değıldüer. Bizim yaklaşık elli avcımız görevle'iii] başarıyla bitirmişlerdi. Saat 9.30 da bir gözcü erimıı haykırdı: «Dü;man torpido uçak ları. 30 derece sancak, alçak uçuş..» derken. iske'.e tarafmdan yeni bir alârm verildi: «Düşman torpido uçaklan, 40 derece iske le..'» Gerçekten de, denizin Uzerinden yaklaşarak. düşman her iki yanımızdan saldır:yordu. Geminin su kesimine yakm bir yükseklıkten uçarak geüyorlardı. Şoyle böyle 5 mil kadar ıızaktaydılar, ve görünüşe bakılırsa, Akagi'yi hedef hıtmuşlard:. Göz lerim gemidevdi solug\ım kesümişti sanki. Akagi'nin bütün torpidolardars sıyrılrr.ası olacak sey değildi. Bu sa'dıranlar da avcı eşliğinde degildiler. Bizim avcılar ileri atıldılar. Akaji'nin güvertesindek: bütün mürettebat, ipnot:z« olmuççasma bu dramatik sahneyi izlivordu. Çok eeçmeden. rakin rrak'ar birbirinin ardından varalanıp düşmege başladıiar. Sancaktan salciv ran uçaklardan van"!i düşürii'dü. M. Fuşida M. Okumiya Türkçesi: Zeyyat Selimoğlu Hemrire, yer.ıden kaçırdı gözlerini Kısa rneslek yaşamında yüzlerce hastamn yakmına söylediği sözü bımlara da söylemek durjrnundaydı. Her seîerinae oldugu gibi zorluk çekiyordu. Doktorla, ya da hastabakıcıyla b:rer numara olan hastalar, yakmlan için tatlı b:rer candı. or.un için zor oluyordu. Göz kapaklanran üstünde üç erkeki» ik: kadımn bakışlarının agırlıgıru d".:yuyorciıı. •Kastar.ız ame'.iyat olmatacak. Ba?ın:z safcolsun. EünizdekiIe:? cie gerek kalmadı..» Hemen yürüdü A S6'ya doğru 25 olmamıştı yaşı. Evlenmi?, geçırieruemişti. Aynlmış ya da aynlmak üzereydi. Çocuğu yoktu. B;r annesirün ciünıLinii vaşamıştı yakinlanndan. Bir ara nereve vöncltüeceğini bümedıgi bir öfke duydu içinde. «Ne oahil köylüleri var şj memlekerin! Ö:dükten sonra aglamayı, üzülmeri biiiyoriar da. ölmerien önlerr almasını hiç mi hiç bi".miyoriar:.» Ama bunu yüzlerine söylemenin ne yararı vardı° En acılı anlarır.da nu tiir sozîeri isitmiyorlardı bile. Çakıı. Altan'a, N'uri'ye. Serpil'e, Serpil Zeke'ye bakıp fcaldılar. Çakır kavradı cîurumu. Kabullenme degildi. birden daha değişık bir âurumıın içinde buldu kendini. Hemen oraya bir yeje çökmek istedi. Ama kadının kızın durumu daha kötü olı.rriu çökerse. Sendeier gıbi duvara doğru yürudü. Serpil, ZeUs'ye des*ek oldu koluyla. Fakat gerek yoktu buna. Çakırdan dahsî mstindı gelüıı. Koridorun diplerine dojtru baktı Zeke. Bir süre hiç kıpırdamadı. Hiç spsini çıkarrr.adı. Öyîe baktı. Sonra yönünü ardına dör.dü. Sıkn görlerini. ikı damla yaj aktı. Başka akacak mı diys denetlemedı kendini. Yazmasırun ucuyla sildi gözünü. Geld; îene eskı yerine. Saynklar jribi birkaç sözcük ç:ktı agıır.dan: «Kîzım .. anam...» Babasmın yar.ıra geldi. Kolundan çekti onu. «Koyun ba.bam...» dedi. Iki damıa daha döktü. Yapılacak en ııy{run davran:şın hansisi olduğunn düşünmeden, koridorun dibine yurüdüîer. .Vöbrtçi Doktor Bey önlerinden geldı. Silip geçmek ısfemedi A86.'4"ün yakınlanm. •Gülcan Çakır'i kurtaramacık maalesef. Çok müteessir re mu'rpE5!r,fim. Şimdi çıkış işlemlerini yaptıracagu. Götürebüirslniz • Scslerini çıkarmadan yürütîüler koğuşa doğru Gt I.CAN'IN ÎERÎ Fp?y sirdü işlemlerin taınanılanması. Altan çok cidd: tartışrr.aiara girişti. tin güçlükle geri alabildi ystan parsyı. SeruiTüarı cis eczaneye götarüp bin güçlükle gerı verdüer. Ojsa. iSa?:!^n ılâçiar geri ahnmaz!» diy« bir levha asmış'.ar. «Ahrlcen bunu okumuş oimaruz gerekirdi!» diye kafa ruttu eczacı bayan. Nuri oflayıp pufladı «Şimdi ınfilâk edecefim: Bu çehirde herkîs b:?e kafa tutuyor. Geri vermek İçin aimadık ki! Ama kıılianmal: nasip oirnadı. Atslım mı denize? Raşka birine lâzıra olur...» Parayı ai:p hastaneye geldiği latnan Altan: Serpil'le Çakır da para:.T gpri almayı başarmışlardı. Zeke cipin içinde cer.azenin başındaydı. Saat 10'a geiiyordu. Acı bir yolcul'ok başladı. Serpil, Zelte'nin cmzunu turuyordu arkada. Bu sefer Çakır önde o'.uruyordu. Ama konuşmuyordu. Bir su başında dunıp yer değiçtiler. Öne Altan geçince. b.ı sefer de Nuri'nin susacagı tuttu. Altan'ın da ağzı kitli gibi bir şeydi. Belki sadece yol almakti çarelerı. Deli gib'. pa?a bpsıyordu Nuri. İkı yerde benzin aldılar. Öjle oldu Atsm'i geçıp Morsay'm hendekl: kandaklı yoluna girdiier. Sa'.k.m Ağa'nın yerinde inip ellerini yiiz'.erini yıkadılar Sonr) sene süıriüler jr*»ş yukarı. Ormarun ala kumlu yolundan gazİ3y?.rak gidiyorlardı. Çakır. taç gibi susuyordu hals. Altan susuyordu. Zeke s;:;yordu. Acılan çöreklerüp çöreklenip kîll:ıyo:rlu içlerir.de. Nasıl bir kasır?a esip esip dinmiştı; anlarr.akta hftlâ zorlık çekiyordu Zeke. Babasmın ölümünü bıuıcian daha dcrnıîieir.e dyyup duymadıgını düşündü birkaç kez. Gene onnana daldılar. Taşköprüden geçerek Kızılkayar.m ardtna dolandılar. '[Çok acılar var içimde! Yüreğimin nasıl day'ar.dığına .şa.şıynnım!..ı» Kendini zor tutuyordu. Bazan elinî bap ı n üstürıe koyııyor. aka çıkıp gıdecek gibi bastınyordu. Serpiî de. «(Ne çok gördüm, öğrendim kısa zamanda?)» diye geçiriyordu. Zeke'ye desrek olsbılmek için kendi içindekileri dUvTiıazdan geiiyordu. Yalps vura vura gidiyordu cip. Öğlr> geçer^en Morsay'm haşına dolandılar. Çakır, ağnlı başmı ilk kez kaidırıp Altan'la Nuri'ye bir ricasını açıkladı: tBeş on dakısa du:up aşaği'a geçelim. Köyüm kimsem toplansın. İkinctn namazından scma lerine koyaiım çocugu. Beklemesi İJT sayılmaz...» Nuri T:e Altan bak:şıp «Haj hay!» dediler. «N'asıl uygunsa öyle ;aparız...» Kamerana. ıçerde. çadırda namazmı kılıyordu. Ağlar Kâmil fırlavıp koşru: «Abam geldi, abam geldi, Gülcan abam geldi!.» Şcvket cevizin dibıadeydi. koştu. Okumakta olduğu duayı baştan aldı Kamerana. Biraz götürdü, gene yanıldı: c(Nasıl bunca erken geldiler?)» Ba'.cı gbturerneyecek. sagına soluna selâm verip bıraktı. '(Bu geliş nasü geliş. düdülc müdük öttürmeden? Kalkıp baka.vim, sonra ramsmlarırn ka!anı..)> Çıktı çadırdan. Çakır geliverdl karşısınaan. Gögsünden tuttu kansım, çadıra I Yapılan keşif sonucu düşman filosunda bir uçak gemisi bulunduğu saptanmıştı. Savaştan sonra öğrendigimize göre, düşman bizim geleceğimizi çoktan beklemekte, Midvvay'den uçan deniz uçaklarının aracılığıyla bizim durumumuzu gözden kaçırmamaktaydı SAVAŞ YAZGISININ BEŞ DAKİKA ÎÇİNDE TERSÎNE DÖNECEĞİNE KİM İNANABİLİRDÎ? I I Düşman uçaklarının saldırısında tek bir isabet bile almamıştık. Hemen hemen bütün düşman uçaklan düşürülmüştü. Üç Amerikan uçak gemisinden havalanan 41 torpido uçagından ancak 6 tanesi geri dönebilmişti Amerikan «çak Rrmilrrlnden bombardıman nçakla nnın kovslaodıjh fuıno ve knrmay hryetlnin bütün iyimserliği yok olda.. îskeİPden saldıran on iki uçaktan sadece be?i tealmiîtı. Akaîti'nin makineii tüfekleri ateş açtıjınds. gerı kalan'.ar saidınyı hâlâ sürdürmekteyidler. KJ SEFERÜK KURIUIUYORUZ Her iki düşman jrubu da torp:do!a:ını vollnyacakları ,.uktaya ulaşmışlardı. Bizleri nişan alan torpidoîarırı bize çarpynasını bekledikse de hiç bir $ey olmadı. Son anda düşman uçaklan Akapi'y: hede' tutmaktan vaz geçip, dikine yükseldiler ve iskele pruvamızdaki Hiryu'yu hedef tuttular. Düşman uçaklan bizim sancak gemisinin üzerinden geçerk?:ı. sancak s°rnin'rtop ateşine başlad!. Bu atıçlara Hiryu da katılıyordu. Bu ölüm yağmuru arasmda Zero avcı uçaklarımız da Amerika'aların ardını bırakmıyor, sayıla/nı eksiltiyordu. Neden sonra, yedi düşman uf~ '. torpidolarmı Hir.oı'ya volîamayı başardılar. Besi sancak tarafmdan, ikisi de iskeîeden. Avc:larımız elden geldiğince lzliyorlardı uçan düşman uçaklannı. Hn.j, torpidolardan sıyrı!mak icin iskele tarafma sert bir dönü$ yaptı. Torpidolardan bı ri hedefi bulacak n\ diye üzüntüyle lzliyorduk. Patlama duyul tnayınca rahat bir soluk aidık. Derken. Hin'u yeniden iskeleyp A .1 öcrenilince Japon Amirali Ni döndü, eskl rorastna n;rdi. Eu saldınlar sırasında 40 torpido uçağı üzerimıze atîlmıs. ancak yedi tanesi torpiâoların: gönderebilmişlerdi. Ne var ki tek bir isabet bile aimarmştık. Hemen hemen bütün düşman uçaklan düşürülmüsfü. CÜç Amerikan uçak gemisinden havalanan 4i torpido uçagından ancak altı tanesi dönebilmiştir gerçekten.) Bu başanda en bü;.rük pay hiç ku.şkusuz çabuk ve r,ürekli davranan avcı uçaklanmıza aittl. Onlan sancak gemisinden çok iyi iziemiştik. Ne var ki, agır kayıp verrr.eierir.e ragmen, Amerikan pilotlarımn salriırıyı sürdürmeleri de rakdirie karşılanacak bir yürekl.lik eseridir. Bu heyecanh sahneye gemilerin bordasından tar.ık olan bizler. en feci sahneye henlız sıra gelmemiş olduğunu, bereket bilmiyorduk. Bî} OAKİKADA DÜNYA TARIHI gemimiz rilzgâra karşı döndtl. Beş dakika sonra bütün uçaklar havalanacakn. Beş dakika! Savas yazgısııv.n bu kadarcık kısa bir zaman ıçinde tamamiyle tersine dönece ğmi kim bilebilir, kim inanabilirdi buna? (DEV.MI VUI Bütün torpido saldırısı boyunca, bir karşıt saldın için tüm hazırlıklar dört uçak gemunizde de sürüp gidıyordu. Uçaklar birbiri ardmdan asansörierle yukarıya çıkarılıyor, güverteye diziliyordu. Yitirilecek tek bir dakika bile yoktu gerçekten. Tüm hazırlıklsr tamamlanmca, Amiral Nagumo hareket emrini verdi. Bizim uçus pistmds motorlar ısınmaya baçlamıştı bile. Koca Görüş çok iyiydi. 3090 metre yukarıda bulutlar yoğunlaşıyordu, gökyüzünün ötesinde berisiııde yırtıklar varsa da düşman uçaklan gizlenebilirlerdi. Saat 10.24'de, kaptan köprüsünden uçuş için emir verildi. Uçuş subayı beyaz bayraSını salladı. ve Bize saldıran düşman uçakları ilk Zero avcı uragı gittikçs artan bir hızla güvertede ilerledi. hiç enşellenemeden uçabılmişleıTam bu sırada bir gözcümüz: di. Çünkü bizim avcılar, hemen • Pike uçakları... diye haykırdı. az bir şey önce saldıran torpido uçaklan ıle çarpışrmşlan yeteri Gözlerimi yukarıya çevirincî, jliksekliği buiamamışlardı. Şutam Uzeriınize nojru inen üç nu rahatça söyleyebiliriz: Ameridüşman uçagi «ördüm. Bir kaç ırsakineli tüfegimiz uçakların ü kan pike uçaklanrm bu başvinzerine ateş açtıysa da artık çok sı, bir az önce saldıran torpido geçti. uçaklarmdaki pilot arkadaşlarının kahramanca ölümlerinin bir Amerıkar. «Dauntless» pıkc sonucuydu. Bulutlar düşman piuçaklarının kaba saba siluet'.en ke uçaklanuı sakladıgı için, bibirden bire büyüdü, ve kanatla 2im uçak gemilen dc s?:aındrn nnın altından felâket haberc.isi sıynlmaya vakit bulanıarmş'.ardı. o kapkara şeyler ayrılıverdi âni Tam b:r çaresizlik içinde >*akayı den. Bombalar.. Daha a.şağ;ya, ele vermıştik. hem de, gpjvertedaha aşağıya. . Tam benim üzelerimizdekl bütün uçaklar yeni rime doğru! İçgüdüsel bir harebir saldın için b?nzin ve silâh ketle güvenenin üzerine bir süt ikmaliyle hazır dururken.. re gerisme uzandım. Şöyle dör? bir yapuna bir göz atmca, bir kaç sanıye içinde ugOnce, insanm iliklerini Urper ran:!an zarsrdan dahşete kapjlten bir vınlama duvdıım. ardm dan, hedefi bulan bombanın o nıüthiş çatırdısrnı. G^izlerim çiğ bir alev ışığıyla kamaştı. Derken, ikinci b:r patlama, hem de biriEcisinden çok daha gürültü!ü. Korkunç bir ısı dalgası bütün vücudumu yaladı. Ardından, yeni bir patlama, bu seferki çr»k ku\vetli olmadığma göre, geminin bordasmı bulmuştu. Derken, birden bire, iasanı sarsan bir sessizlik! MaJcineli tüfek l3rin takırtısı da kesilmişti. Şöy le bir toparlarup gökyüzüne bak tım. Düşman uçaklan göriinmez olmuşlardı. dım. TTÇUÎ pistindo. tüm ortft asansörün arkasmds. koca bir deük meydana gelmiştı. Erimi? cam gibi >ramru yumru olmuş asansör, hangardan içeriye sark mıştı. Güverte saçlan yarılmış, garıp bir şekilde >ukan kıvnlmıştı. Uçakların kuyruklan hava>a dikilmişti. Bembeyaz alsvIpr ve kara dumanlar içindeydiler. Ateşin hızla yayılmasını izlerken, yanaklarımdan aşagı şöz yaslan boşalıyordu. Geminin sonu demek olan o korkunç patla maiarı duyarken hayîi korkuyakapıimıştım. 7.1asuda'n:n tiz bir sesle haykırdıgım duycl'am: «Gizlenin! İşi olmayan herkos pizlen sin, çabuk!» Durum çok ncele eaıira?sinl gerektiriyordu, oysa Na^umo. sevgili sancak gemısir.rifn ayrılmayı göze alamıyordu. Ona en agır geler. şey, şimdiye dek savaşui bütün sevinç v? denleriai kendilerıyle paylaşmış oldugu Akagi'nin sııbay ve mürsttabatını bırakmak zorunluguydu. Albay Aoki, gözîerinde yaşlarla sö ze kanştı: «Amiraüm, ben îsmıle meşgul olurum. S;ze yalvanyoruz, sancagı Najara'ya geçirip filonuzun komutasını te'iirar üstlerân.» TARIN: AK4&IN5N SONU TiFFANY Y BOJ O e SAMA ÇOK: I A L I S T I M . •••" X GARTH LABIA