23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Döaı CUMHURIYEI 23 MAYli 1977 ABDULCANBAZ fNGO FfcAN K£4TAW( KAVİUMÎ Y titiL pATWU!„ > TURHAN SELÇUK YAYLA Fakir BAYKURT • 39 «Haklıssn ÇakiT AğV.» dedi Kısmet Kan. kalktı. «G«ne Allah bir yandan bir çare ulaştırır. günlerin gecelenn sahıbidir o; ürLümeyin.. » dedj, su kaplanm alıp jjittı. «Zaten nddolup durdugum bir insan! Mjlletin parasını ugiitür durmadan! Bir de geirmş lak luk konuşuyor. Her sancılanan rv.jr mü akılsız? Benim kızım yarın iyi olacak! Benim kızıma ben ne lâzımsa yapacagım. Kızıma tugla getırtiyorum hemen . şırarti . » Karı.erar.a. sabunu yeniden koydı Gülcan'm kamır.n. büktü ik: kez. sardı venıden. B:rden yüzaşagı krvnldı Gülcan. karnının ü^une yattı. Eiraz övle kaldı. rahaf edemedi. doğnı'riu. Otıırumunun üstünde durdu bir süre. Ellerini koydu karmna, ıleri ger: sallandı. «Gülcaan, çok mu ağnyor kıcm, yavnım?» «Çok ağnyor ninecigiim. .» 13 Kont Ciano'nun Güncesinden • 31 AGUSIOS, 1939 «HİTLER CEPHEYE GİDERKEN DUR6UN VE İYİMSERMİJ. IA İÇİNDf Çok kbtü bır uyanış. Attol:fo dokuzda telgraf çekerek duıumun umutsuz oldugunu eğer yp ni bır şeyler ortaya çıkr.ıazsa lır kaç saate kadar savaşın başlayacagıru bıldirdı. Hemen Veıuaa Sarayı na gittun. Yeni bir çozüm bulınalıyız. Duce ile anlaşıp KRlıfax'ı ı II. Dünya Savaşı başladığı sırada Ingiliz Dışişleri Bakaıı:'» hemen telefonla arayarak e*Pr Danzing gibi dolgun bir mükalat getırirse. Duce :ım. Hitler'e müdahalede bulunabileceğini, ama eli boşken hiç bır şey yapamaya oağını anla"tım. Lord Halila\, bana Berline baskı yapmamızı. böylelikle belirli işlemlerle .lgıli zorluklarm belkı iistesinden geli nebileceğini ve Almanya ile Folonya arasında doârudan bır :!'.ş kı kumlabîleceğin; anlattı. Hı; konuşmayı Attolıco'ya '<?!?fonla bildirdım; çok daha karp.ın sar olmuş. Bir süre sonra da TTali£ax. Danzing'e ilışkin önerimizın ben:n:<îenemeyecegini hab»r verdi. Hava daha kararıyor, >:ararıyor. François Poncet'i ı Fransız a p lomat. Almanya Büyükelçisil kabul ettim. Konuşmalar bır %maca yönelik olrnadıSmriar. karmnşık ve belirsizdi. Her ıki tarîifu da barış c'ilekleri tokrarlandı. ru arada bizim tutumumuzun ne olacağını ögrenmek istiyor ama ben cevap vermedim. Romantık bir adam, hüzünlü ve sıla has'ası, şunu da eklıyeyim, içten. Duce'yi yeniden gördüm. Son,, bir çare olarak VersaiUeS^ Anatas % masın"rı Avrupa yaşan"isını'tedirgin eden maddelerınin yeniden gözden geçırilmesı içın 5 Eylülde bir konferansın toplanmasım Fransa ve İngiltere'ye önerelirr.. dedik. Ben bu öneriyi candan kabullendinı. başka bır yararı olmasa da konferar.s i?temediğ;r.i kaç kez açıkiamış Hi'.er'ie aramızı daha da açacağından ötürü.. Françoîs Poncet memnvuı olarak öneriyi iyi karşıladı. ama nazı kuşkuları \ar. Percy Lcraine'se, çok hevesii onaylaciı. Kalifav, Chamberlain'in onayma sunn:a hakkmı korumak koşuluyla Aam lu karşüadığını bildirdi. Pek ?amanımız kalmadığındEn çabuk cevap verilmesi ıçin israr ettim. Ar.cak gün, hiç bir çeşit bağlantı kurulamaksızın geçtı. Sp.a* 8.20'de telefon santralinden, İngiltere'nın İtalya ile baglantıyı kesmiş olduğunu haber verdiler. İşte son günlerde alınmış bir çok tedbirin aşın söylentilere yol açmEsının sonuçlan bu. Durumu anlatmak için Duce'ye glttim. Çok etkilendi. «Bu savaştır» dedi. «Ama yanndan tezi yok hemen. bizim ha rekâta katılmayacağımızı Yüce Konsey'e bildirmeliyiz.» Yarın çok geç. Ingiliz ve Fransızlar o zamana dek hareke'e geçebilır'er ki, bu da bizim böyle bir beyanda bulunmamızı zorlaştınr. Percy Loraine'e telefon etmîmizi ve benim rastgele boşbofazhıî etmemi önerdim. E*er bir skandale neden olursa kendimi .eda edecegimi, buna karşın duruımm kurtanlacağmı söyledim. Duce razı oldu. Percy Loraine geldi bana. Kendisine bütün olup bıtenleri anlattım ve sonra bvındsn daha fazla duygularımı dizginîeyemiyormuşum gibi bir rol yaparak «Neden onarılması olanaksızı başlatmak istiyorsunuz? Anlamryor musunuz ki, biz size ve Fransa'ya karşı hiç bir zaman sa vaşa girmek niyetinde degiliz?» dedim. Percy Loraine duygulandı. Nerdeyse ağlayacak. Benim ı\i eUmi a\iıçlanna alarak :od: ki: «Ben bunu onbeş giinden beri biliyonam. Ve bu konudaki dü şünceierimi telgrafla htikiimetime bildirdim. Yalnız şu son bir kaç gün içmde basvumlan led'oirler, inancımı sarsmışn. Ama bu gece Palazzo Chigi'ye geidi*:ı;ı den ötürü mutluyıım.» Yeniden elim: sıkıp mutîu bir havayla gıitl. Olavı Duce'ye telefonla anlatDÖRÎ HAF AYAKDAHA POIONYA'YI 5ER!P. Çeviren: Nihal KARAMAĞARAU etmi?tim ve ban» propagandsmızı yogunlaş'ırmak için ;,üzbin Isriçre frankı vermiş'i. 22 EYIÜI 1939 Callnescu (Romanya Köylü Psr•ısinin Başkanı. Nazi yanlısı. Emirle Öldürülciü.ı nun öldürülmesi bir bakıma Duce'yi çok sars tı. Bu işin altmda esrarengiz bir yabancı parmagı oldugunu soyiüyor. Buna oylesir.e şiddetli bir tepki oldu ki, insanı uzun uzun düşündürüyor. Ancak zayıf hükümeüer, bu tür sert cezalandırmalara başvurur. Starace'la (İtaljan subayı V! politikacısı. Faşist militjınlann Kurmay Başkar.ı. üzun süre Faşist Partisinin sekreterligini yaptı ve Mussolmi ile bırlikte öldürüldü.ı Iç sorımlarımızı konuştum. Bazı metodiarının antifaşbmin kökunü kazıyacak nitelikte clmadığını. aksine faşizm düşmanlıgı yarattıgım soyledım. Akşam üstü Via Ver.eto'da kesinlikle zararsız bir insanın ı bır vatanseve: ve fasist ı cezalarıdınirnayacagına ilşkin guvence veriimlş. pani Uyesi ve partinın korı.nma smdaki bir takım insanlann. kü çük bir grup gangster ".araimdan dörüldügünü gördüm. Başka bir ülkeden gelmiş olan bu faşis*. «voi» diyecek yerde «leı» 'Oaha nazik bit nitap şekl: ı riedigi için cezalandırdılar. ; O sırada îaşist hükümet, uvguladığı bir :il*n gereğince bır hitap şekl;. olarak «lei» kelimesini kaldırmıştı: çür,kü bu ithal edilmiş bir tcrİTitii ve ttalya'nın geçmişte, yabancı yönetimin egemenliği altmda buhmdugu evreîerin havasını rasıyordu. Onun yerinde «tu» ve «voi» IUÖ. .JcullanılRj*sını savuntıyorl«rrJı .1 B h * n t*ada bulunuşum olayın hemen sona ermesine yettl. Ama orada toplanmış az bir kalabalığın, bu faşist denenlere apaçık bir düşmanlıkla baktıklarını gördüm. Sorumsuzca ye pılan bu «squadrismo>> hareke» 'Fasizmın yaratîı*ı yeni bir kel'.me ki, karşı olanlara ssldır:nak, onları tutuklamak ve hattâ ölcî'jr mek için k'il!?.nd!kları bir grup insanı arnaçlar.) zararlıydı. P'J konuyu Duce ile knnu?acağırn Ben hakedildigi r:\man dayak a*maya karşı gelmekten çok uzafım ama. bu apra'ca ve alçakçî şidnpt harekrtini grirmpk beni t k sirdircii. Yazık ki. bu hareket p.r tının yüks?'.: kadpm?!rrinde JUİun?.nlann kır?.IadıkUn bir sürü ır.san için aiışkanlık lıaiine geldi. YARIH: «MUSSOÜNİ. HIHER'I KISKANIYCP» LARININ SONRA RİNI MEYİ DİBİNE DA ASKERİ BATI CEPHESINE KUVVEILE5EVKEI OÜJÜNUJOR... DERECE Gelır geirnez çamır. dıbmdeki şezlonga •azanmış. radyoyu da k'.rağma almışîı Hocabey. Bir hafif müzik yayını buimuştu bölge radyosundan. Onu dinleyip gün batımmı seyrediyordu. Fıreng:z":n ardmdaki daglsr, bınbiri ardına geçıp sıralanmışlardı. Daglar yenıden pordelenmışlerdi. Serpil. Hocabey'i seyrediyordu kızılardıcın yanındakı taşın üstünden. Aitan'ia arkada?: Mehmet A'., fısıidaşıyorSardı. Aii Şırın kendi çadırındaydı. Sondaj çukururun suları süzülüp ytmışti. ama iyıce kurumamıştı. verimli b:r çahşma yapilamamıst! bu°ti:ı. Cemal Orhan. erkek ögrenciJerie Morsay'ın burnundaki ak taşın üstünde oturuyordu. Güler de aralarır.daydı. «Çakır dayı perişan Sayın Hocam!.» dıye sokuldu Altan. «Gu'.can kızın sanr.sı geçrruyor. Ateşi de düşmüyor » Kıstı radyoyu biraz. Ağırlığını ayaklarına verip yarım dogru'du. «Acaba keçi eti mî dokundu. keklik eti mi?» Durdu. «Ama bizier de yedik o eî!erden° Bizîere bir çey olmadı? Yoksa bajka neden! mi var? Atesi kaç?» «Ölçmed:k ki Sayın Hocam. nerden bileiim?» '.Olçmey.nce ateşı oîdugıı nasıl bilinır?» «Scrpıl arkadaşımız eliyle dokur.muş, var dıyor. Ben rtokunrmış değ.lim tabi'.. Derec?miz yok ki ölçsek. Sayın Hocam'..» İy.re doğrııldu şezlonpıuı üstiine. «Derece var bende canım'» ded;. «Çadırda çantaJardaıı jırınde o'.acak. Götürün de bir ölçün ba/.aam.. » Kaiktı gittı çadıra. Derecenin oîdugu çanıay: karıjtırdı. Bır takım ilârlanr.. pamuğun. pomadın aras.ndan bıılup çıkardı dereceyi. Hemen çiıttı dışarı. «Serpiiill.» dıye bagırd;. nBuraya gel çabuk bakayım!.» Çağırmasını bekliyorrn'jş gibi k o şnp Re'.di Serp:'.. «Al şu dereceyi. git Giilcan kızin ateşini " ölç. Stera gel bana haber ver...» Serpil koştu. Altan bakıyordu çaırun d:buıden. Kair.prana ateş: caniandırmıştı ocakta. Şevket knşup geldi O firada. Yassı, geniş bir tuğla bulup gelmiştı. Hemen attılar kczıierııı üst'ine. 'iKızsın da sarahm yavrumun karmna!» dedi Kamerana. SerpH gırdi ayr.ı anda. «Hocabey dereceyi verdi, ateşirıi ölçocegiz..» dDdi. Zeke de. Kamerana da hemen çekıldiler. Çok iyi gelec«k bir uyauiama yapacaktı belki Serpil. Yer verdiler çabuk. O da derecey: s::/.!i birkaç kez. ;:Koy bakalım şunu koltuk altına Gülcan!.» ciî,;: «K>)V a? kıpırdatmadan tut bira.7...» O dvınımda değıld: Gülcan. Baktı. hemen aniad; Serpil. V.v 'tı:dı kızı sîrtüsru. Koltuğunun aitına soktu dereceyi. Yerleşrirdi ıj.ce, ba?nrdi. «Hocabey soruyor, ateşi kaç'1» «Ailaiı b:n bin raz: olsun!.» dedi Kamerana. *Tasalanır diye duyjrnıamıştnn, sagoisun » ıSağlık davası saklanır mı ama? Hocabeyimiz iyidir. Elinden geienı esırgemez. Duyar duymaz dereceyi çıkarıp verd;. g:t ölç d?d: bana. An. şehirde olsaydık, hemer. göîürürdük bır hastaneye. Yada doktonı eve ça*ırırdık. RahaT^ızlığının ne oldufeu hemen anlaşılırdı. Neden: be'.l: rieği! ki sancınm'. Buralarda bir dokturun bulunması çok gerekii çoook!.» «Doktor köylere biie yok ay kızım! Belkım kasabalara da yef.şnıiyor; nerde kainıış yaylalara!..» «iBazı bakımiardan Türkiye çok gpn! » Oksürdü Çakır: «Hangi bakımdan ıleri acaba?» TuRİanın alnnı iisfür.e döndürdü Kamerana: «Bıına lün.ım .kalrr.pdı mı?» cNedir o?» «Sarahm diyorduk karnma. E*:k:m söktürür. Belkim san. cıyı da keser..» Serpil baktı. ne diyeceğinı düşünd"J, araştırdı. btiktii dudagım: «Vallayi bilmem ki! Hiç i'.âç yok değil mi evde?» «Nerden olsun? Sabun sardım. Sabahtan da bal karması yedirdım. En iyi ilâç odur bizim. Biraz. da nane yağı içirdim. Süt lçırmek istedim, içmedi...» oSabun sarmanın yararı ne?» «Ha birazcık yumşatır diye..» «Yakılar yapıldığını duyardım Edremit'te, ama ne yakısjydı, nasıl yapılırdı bilmem ki? Doktoran, hastanenin oldufcu yerlerde gerek yoktur bunlara...» Şevket. terlemıştı Manastır Yıkıgı'na inip çıkarken, öksürdü. «Sırtır.a bir şey al aman koçum!» dedi Kamerana. «Aman ninem bır şey al. hasta olursun sonra!..» «Ben oîmâm'.î) dedi Şevket, sıktı dişlerini. Belkı şimdi ailecek Hcllar.da'da babasımn yanmda olmayı düşünüyordu. Orada Avruoa'rjir. çok yerkin hefcmlerı bakarlar. iiâç veririer. hemen iyıleşırdi ablası. Burada çekiyor. Daha ne kadar çekecek kimoiiir'1 Yeiıiden sıktı dişlerini. Serpil kaldırdı Gülcan'ın kolunu usulca. Aldı dereceyi. Alapılhnın düğrr.esıni sürdü Çakır. SoluS ışıkta baktı dereceye Serpil. «O'uz dokuz..» dedi. renk vermedi. Önemsiz bir şeyi açıkiar gibiydi sesi. Ama hemen yapılacak önemli ışler var gibiytiı duruşu. Bunu ds. sezmiştı Çakır. Çok nau yüksekti, ya da çok mu düşüktü; bır şey anlamadı Kamerana. Zeke de baktı boş boş. Gülcan anlardı belki. belk: ögretmişlerdi köy okulunda. Ama kulakları uğulduyor. beyııi ronkiuyordu durmadan. <;Anam karnııım!.» diye yeniden büküldü. Klini sabunun üstüne bas'irın veniden inledi. Derece elinde çıkrı Serpil Hocarıpy'in yar.ma vardı doğruca Daha temelli çökmemışti karanlık. Dereceyi masanın üstüne koydu. «Kaç?» «Otuz dokuz, Hocam ..» (DEVAMI VAR) CİANO: "SAVAŞ ANCAK HİTLER'İN ORTADAN KALKMASI; YA DA INGILTERE'NİN YENILGISIYLE SONA ERER,, tım. Bu süre içınde. Duce .u yu hafifletmek smacıyla feentı:ı yeniden ışıklandırılmasını eniioımişti. Berlin'den Alman resmi teblışrı geldi. Polonya'ya yapüan önerıleri de içeren bu tebliğ son günıprde olup bitenleri özetliyordu. Oae riler yumuşak ama. Alnıanva'nır. tlim tutumunda karanlık bir >:y var. Öneri'er avans verici : mfı aynı zamanda. bundan boyle tar üşma kapüarmm da bütün bü m kapandı*ını kesinlikle ortaya koyuyor ve herhalde 'iim tartı^Tialar gereksiz. Hitler'in bana Berg hof'da açıkladığı programı no :rası r.oktası uygulanmaya konmuş. Bu gece saldın başlayacak. Çıinkü otuz bir aftustosta mühlet sona eriyordu Buna karşın D'ic» hâlâ karşılıklı görüşme olasılıgından söz ediyor. Ben bu fi ":rde degilim. çünkü resmî tebü* den savaş borusunun çaldığını anladım. Geceyansı, Magistrıti, ^Berlin'de yerleşmiş Italyan dipîomat. Ciano'nun kız kardeşi Marianın kocası, eniştesi.) bize 3erlin'de serbestçe dağıtılan gaıetelerin manşet haberlerini verdi: «Polonya diretiyor! Saldın baçlamak üzere!» Gerçekte. sald:rı sabaha karşı 5.25 de ba?lamış. Bunun haberini sabahleyin EIçi Alfieri'den aldım. Ve hemen nrdtndan Duce'den. Beni Venezi» Sarayı'na çagırdı. 3 EYlül, 1939 HITLEU İKİNCİ DÜ^YA SAVAŞI BAŞIADlGlNDA ÎLK DERKEN DURGUN" \ r E İYİMSERMÎŞ... sjngelenmiş bir konuşmaydı. Ote yandan, Fransa'ya gitmek üzere hazırlığını yapan Poncet pek o kadar uyuşacakmış gibi görünmü yor. Londra ile Pari.s arasında ba zı anlaşmazlıklar olduğu meydanda. Pransızlar, kendi topraklarmria yapılan bir savaşm deh^etini pek iyi ha'iTİadıklar.r.dan, înSilizler'in hareke" noktaîarını auraksamaksızın benimseyemiyorlar. 16 EUİİl 1939 François Poncet, gittiği zama na oranla daha karamsar döndü Paris'ten. Savaş urun sür<?c«k Her fedakârlık bahasına sonuna dek gidilecek. Faransa'da egemen olan ruh bu Konuşmaiann bır kopyasını çıkartıp Kra'.a gönderdim. Bizi ilgilendirdiğı ,<a danyla içten bir gülümseyiş VB nazik kellmeler... sonra. balkonıın altmda gerçek bır serenati... Tutumuna güvenmiyorlar. Günün birinde bizimle de hesaplasacak lanndan Korkuyorlar. Şimdi Al manya Ro:narıya'vn satdır"eakT!iş gibi görünüyor. Bu da Fransalann ve İngilizlerin uykulannı kaçırmakta. Gelgelelim, Rusya'nın müdahale hazırhklarmda bulundugu gerçeg: daha da tedirgin edici. Bu sırada, Japonya İle bir anlaşma karan yerine ulaşmıştır ya da ulaşmak üzeredir. Sovre*îpr Avrupa'da rahatça at oynatabilecekler. Duce Ukranya'da bir iç ayaklanma olacagını bir Bolşerik Cumhuriyeti ilân edilip Moskova ile federatif bir devlet olarak bir leşileceğini üeri sürüyor. Böylece. Rusya müdahalesinde naklı çıkmış olacak. Bugün baska olaylar da demokrasinin ufuklarım kararttı: Türkiye Dışişleri Bakanı Moskova'ya f gidıyor. Lindbergh. 'A*!ar: !k'i ilk geçen Amerikan havacısı) bir 6emeç vererek her ne bahasıca olıırsa olsun. Amerika'mn arbededsn uzak kaiması gerektigini b*'irtti. Berlin Sovyet askeri ntaçesi. Moskova'ya dönunce So\>:et ler Birligi'nin en ytiksek asamada kj yöneticilpri tarafmdan <abui edildi. Olay'.ar öyle bir yolda gslişîyor ki, demokrasilerin durumunu tehlikeye düjürüyor. , CEÎ*qBYE,Gİ yaptı. Ama buniar bu savaşta nasıl döğüşürler? Almanların Polonya'daki ilerleyışır.e karşı konulmaz. Bu kadar çabuk sonuç ahnacağını bizim önecden bilmemız olanaksızdı. İngiliz ve Fransızîar Polonya'ya hangi yoldan yardım edebilirler? Polonya büsbütün or tadan kalktığı zaman arnk nedeni kalmamış bir savaşı sürdür mek istiyecekler midir? Duce buna inar.mıyor. O daha fazla insa bir mücadeleden sonra: çarpışmadan barış, askerî bir görüş açı sıyla olanaksızdır dıye yargısmı ıleri sürüyor. Ben de o kanıdayım. Ben asker degilim. Savaşın nasıl gelişeceğıni bilemem ama bildiğim tek şey bu sava?ın uzun süreceği ve çetin olacagı. İngilrere'nin ortak olması bu 50nucu kesin kılıyor. İngiltere, Hitler'e açıkladı. Savaş ancak Hitler'in ortadan kalkması, ya da tngiltere'nfn yenilmesiyle sona erer. Cepheye giderken Htler. Attolico'yıı Başbakanhğa çagırıp nnunla Duce'ye selâmlarını göndenyor. Işittiğime göre durgun ve iyimsermiş. Dört hafta içinde Polonya'vn ays.klannm dibine serip ve dört hafta sonra da asfceri kuvvetlerini Batı cephesinde yogunlaştırmayı düşünüyor. Bundan başka bîr şey söylemiyordu. Hâlâ Alman dostluğuna deger veren Duce, Hitler'in selâmını '.lınc» pek mutlu oldu. 8 EYIÜI 1939 Almanlar Varsova'yı işga' rttiler. Bu haber Duce'yi çok hçyecanland'.rdı. Anlaşmaya varmak ;çin Hitler'in öne sürece.âi ön"ri>rle çatışmaîann kısa zamanda sona erme olasUığını hesaba kar maya başladı. Bense. Hirler'in ~aferden sonra ılımlı davranacagına inanmıyorum ve İnrilizlerin ise, simdi iîk kılıcı çektiktpn «ionra sonuç almadan kınma sokaraklarına hiç inanmıyorum. G«rçekt«n de bunu bana kendisivle yaprığım bir konferansTa Percy Loraine tekrarlarîı: Almar va'nın amarsız bir şpkildft uvu":mamakta direnmesine karsıiık. bizimle snlaşıp rahat durm?.k konusundaki candan istekler:':? Percy Loraine'l de gördüm. Çok sıkılıyor ve verdigi bilgiler, Almanja'nm Romanya üzerine saldırmak üzere oldugunu dofTtı'adı. Bu. yangımn Balkaniara sıçraması bir oîasılıkla bizim tarafsızlık politikasmda turunamamamız demektir. 20 EYIÜI 1939 Anlatmaya değer yent bilgıler yok. Dostum'jz Hırvatlar uyanmak üzere ve onları ihmal etmememiz gerp.kii. Almanyanm zoraki suç ortaklıgı olmadan, Fransa'nın ve İngilterenin düşmanlıgını üzerimize çekmeden Hırvatistan harekâtına başlamak fırsatı dogabilir fc. Alman llerlemesine «arşı bu yeni engel pek yerinde olur. Bu düşüncelerimden Duce'ye söz İLAN Türkiye Demir ve Çelik işletmeieri iskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden 20 ton pudra inceliğinde öğütülmüş toz arr.(>rf grafı', satınalınacaktır. Bu işle ılgili olarak hazırlanan ihale dosyasi; 1 a) İskenderun'da Müessesenv.z Tıcare Mudur'.uğünden, b) Ankara'da Tunus Cad. N'o: »;3. Kavakhdere ac!resindeki Tevsiat ve Koordmasyon Müessese Miidür Muavinligmden . c> tstanbui'da Cjrnhunyet Cad. Dogıı I'alvrs Han kat 4, Taksım adresındekı Mürnessilhk Müdürlüğümüzden bedslsiz olarak temın edilebilir. 3 İhale .3 hazıran I9T? cuma günü sa?.t lö.^fl'da Mu?ssese Müdürlügumüz Satınalma Komısyor.nnaa yapıiacağıncian 77ffl:ö sayılı riosya'ia ilgilidir meşruhath kapal: ;?'<lif mektuplarımn muvakkat teminatları ile bırlıkç enjpç aynı gün 14.30'a kadar Muhaberat Spmsır.e tevdi ed:hTt;ş olması gprekmek'pdır. 3 Postada vîk; gecıkmeler s»oFbıy> belırilen gun ve saatten sonra gelen teklif.er mueber savılmaz. 4 Müessesemiz 2490 ssyılı karıına tâbı desr.dir. Gece, Elçüikçe uyandınldım çünkü Bonnet. Guariglia'ya (tralya'nın Frar.sa Büyükelcisi) bir'm Alman kuvvetlerinin hiç değlse simgesel olarak Polonya'dan '.ekilraelerini sağlayıp sağ!ayaın.i'icağımızı sormuş. Hiç bir şey vapılamaz. Duce'ye bile sormadan öneriyi attım kâğıt sepetine. V.ı\a bu. Fransa'n'n büyiık sinava io? ru pek isteksiz ve duraksamaıar içinde ilerlediğini pösterir. C=ndlsint sa\unmada Frsnsız naikı gibi kabraman bir haik. uzaktaki yabancı Ulkelere ve uiuslara pek aldırış etmez. Saat onbirde, İngilteve'nin Almanya'ya savaş i'.ân efigine ilişkın haberler geldı. Fransa da aynı şeyi akşam üzeri saat 5 de (Basm: 17402) 4S91 TİFFANY GARTH 06» *EMi EULMİS,DO\A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear