Catalog

CHP'nin «köykent» Onertsl, seçün flönemlne girerken Başbakan Demirelı çıleden çıkardı. Siddeül eleştırüer jraptu Başbakana gore, köykent, köylüyü yermden, yurdundan kaldırmak, göçe zorlamak sonucunu yaratacakmış CHP önderi Ecevit, televızyon konuşmasmda köyicentin, kbylunün kente gbç zorunda kalraaksızm, çevresinden, toprağından kopmaksızın kalkırur.aeını, kentleşmesını, endustnleşmesim, uygariık cianaklanndan yararlanmasını amaçladığıru açıkladı. Buna karşın AP önden, sonrakı konuşmalannda da köykenti daha agır bir dllle aleştirerek, bu gdruşünde gerlleme olmadığını ortaya koydu. Önümuzdekı seçım tartışmalarında koykent konusunun bnemlı bır yer tutacağı anlasılıyor. Kdykentin, köylüvu koyunden göçurmek zorunda mı bırakacağı. yoksa, köylunua kırsal alandan kopmasmı, ken^e goçmesını önleyerek yerlnde kalkmmasıru mı sağlayaua*! sorusunu yanıtlayabılmek ıçın ilkonce koykentten yo'neldiği amaçlara ve yükleneceğl lşlevlere goz atmakta yarar vardır. Koykentten yalnızca hizmetlerin yoğunlaştınlacağı bır hızmet bınmi olarak değü, kırsal alanda istenilen değişmelerin, kalkınmanın Daslatılıp çevresine yayılacağı bir gehsme merkpzi olarak duşunülmektedir. Böylece, yenı bır rönetim biçiml. yeni bır yasam biçüni varatılması koylunün tüm uygarlîk olanaklarma kavusturulması, gelirinın arttınlması çevresmden. '"op'agından kopmaksızın kentlıleşmesı amaçlanmaktadır. Son CHP kurultayınca benımsenen programa göre, koykent, «Birbınne yakm ve aralarında ulaşım kolaylığı, ekonomık ve yonetsel ışbırlığı olanağı bulunan koyler arasmda ve koylulenn benımseveceğı uygun yerlerde kamu hızmptlerınm gelışme ve üreflm için gereklı altyapılarm va ÖTgütlenmelenn yoğunlasac&gı» «Etkln felişme ve hlzmet merkezleri»dır. Bu tanıma dayalı olarak ŞTJ ilkeler berumsenmıştir: 1 Varolan yerleşım merkezlennden biri de koykent olarak seçılebüecektır. 2 Koyhl aileler ısterlerse koylennde evlennde, tar lalannda kalabılecekler, kdykentlerle sureklı ba* lantıyı sağlayacak olan ulaşım kolaylıklanndaT yararlanarak koykentın sunacagı ujgarlık olanakla nndan, kamusal hizmetlerden yararlanabileceklerdır. 3 Koykent kurulmasına gerek ya da olanak bulunmayan yerlerde de aynı koylulere uygarhk olanakları ve hızmetlerı sağlanacaktır. 4 Köylere tek tek goturülebilecek olanlann iıstundeki olanaklann kdylüye bır an önce ulaştınlabümenln bır aracı olarak düsünülen kövkentler, çevre köylere yetecek düzeyde bu olanakla*H donatılacaktır. 5 Kdykent'e, tüm köylerin baymdırlaşması, güzelleşmesı, giderek kentleşmesi OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Köyden Kopan Demirel! Prof. Dr. Cevat GERAY için SPrp'îl' '•oplumsal alt yapı, sa*';k, e*ı1m, veterınerlık hızrnetlerı, araç gereç ve onanm merkezlerı ıle köylunun yaşamını zengınieşuncı. uretimını ve yatınm olanaklarını arttıncı tum kuruluşlar ve hızmetler bulundumlacaktır. 6 Kooperatıfçılığm, toplumsal Mgortanın d«vlet desteğınin katkısı yanmda haU kesımı yoluyla tarımsal ve endustriyel yatınm olanakiarmdan koyluler yararlanacaklardır. 7 Köykentte ekonomımn canlanması, koykentler çevresmdekı ıcoylenn kendıhklermden butünleşıp kentleşmelerı surecım bağlatacak, goç zorunda kalmaksızın kentleşebılecek. toprağından, çevres.nden kopmaksızın endustnlesebılecek, boylece yeni ve sağlıklı bır uygarlîk yaratılmış olacaktır. 8 Sağlıklı, yaygın, dengelı bır kentleşme, endustrüeşrr.eyı amaçlayan koykent, endustrıleşme :1e tarımsal gelışme arasmda b'r u; um ve da\anışma kurabılecektır 9 Kooperatıfçilik, halk kesımı yoluyla koykentlere koylulenn dağınık guçlerinı bırleştirıp yatınmlara, ışletmecüığe, sıyasal surece etkin bıçımde katılacaklardır. 10 Koykentte yonetım ıle kooperatıfm butunleşeceğı bır yonetım bıçımıne geçılecektır Koykente >uklenmeK ıstenen ışıevıer şoyle sıralanabılır1 Ekonomık (Tarımda uret.m, tarım, gelır artışı endustrıleşme. bır kesımınde ış olanakları yaratılması, toplunsal adalete dayalı gel:r dağılunı), 2 Toplumsal (Dengelı kentlesme, bolgelerarası dengelı kalkınma, koy ıle kent arasındakı farkhlıkların, toplumsal alt japı ve hızmetlenn sağlanması), 3 Yönr>*sel• Koyluye toplum hizmetlerden yararlandınlması) 4 Örgütsel (Kooperatıfleşmeı, 5 (Yerleçımsel (Dağmık ve kuçuk kırsal yerleşmelerın toplulaşması). Kamusal hızmetlenn. gelışme ve üretim ıç'n gereklı alt yapıların, o r gutlerın yoğunlaşacagı, halk kesımi ve kooperatıfçilik voluyla köylunun yaşamını zengınleştırlcı, uretımı, gelıri, yatınm olanaklannı ar'tıncı kııruiu^'pnn ' a n r ı i rfnja'.ı endustnlenn gehştıgı bır gelışme n.emezı o.arak koykentm kırın ıtımını bır olçude haiılletecegı, boyltce, endustnleşmeyle uyumlu d"ngelı bır üentleşme surecıne gırılecegı umaımaktadır Goruldugu gıbı. ko>ken"Iere verumeK ıstenen en onemlı ışlevlerden b:n. :ş olanakları JEratmak. "oplumsal alt yapı \e hızme'.erden kt,;.luyu daha genıs olçude yararlandırırihk volujla kentlesme hareketın:n duzenlı yurumesırü sağlamaktır Buyük kentlere aşırı nufus alcımırın kendılıgınden yavaşlatılması vanında bolgeleurası toplumsal adaletın gerçeKİestınlrııesı de amaçlanmaktadır. Koy ıle kent açısınaan b'işu^'.u farklılıklann gıderılmesıne Kent uygarhğının koj'e goturulmesme ayrı bır agırlık \erümekte l r Turkıye'de kentleşmenm gelışmış bolgelerdeki buyuk kentlere yoneld;ğı oır gerçektır Kcrtleşme hızınm < ^ o 18), endusTileşme hızmaan ı"»7ı ço.< yuksek oldugu, daha dogrusu Ker'leşmenin kokemnde kırm .tum.nın vattışı da bılınmektedır. Fakat kentleşmenm busunku ; onelıminm doğurduğu sakıncalan gıdermet ıle kentleşme>ı durdurmak, hızmı kesmek ereklerı bırbırınden farklı ereklerdır. Kentleşmeyi ıstememeğe ya da engellememeye gıtmeyı duşunmeğe vardıracak "oır yaklaşım toplumsal değı^rpenın doğasma ters dusmektedır. Kentlesme, bır yandan, toplumsal değışmenm bir sonucu ya da gdstergesı oldugu olçude, toplumsal değışmen n hızlandırıcısıdır da. Bu anlamda kentlesme, u'aşım kolayhklarındakı gelişme, endüstn!"şme, topraksızlaşma, topraktan, tarurıdan kopma tanmda maknalasma gıbı Toplumsal ekonomık etmenlere bağlı olarak doğan. gelışen bır sureç'T Bu surecı dıfren al^na almanın sınırlılıldarı, gıiçlükleri açıktır. Öte yandan, kentlesme, toplumsal değışım açısından kaçınılmaz bır oljıı oldugu olçude. bu değışmeyi kamçılayıcı nrelıkte oldugu da unutulmamahdır. ITOITIIBCBK Tanma aavsıı ı?ıeyimlerîe ış olanaklan yaratılmasının gelirın arttırı'masmm tarım dışına goçmek zorunda olinların kırda tutulmasına elbette katkısı olacaktır. Fakat .ülkenin kallonması için amaçlanan endüstnleşme, kırda geliştirılecek tanma dayalı tuketım malian üreten ışleyimlerle gerçeklestır.lemez, ara ve yatırım malian üreten ışleyınf^ \"TS agırlık, öncelik verme'< gerekır Oysa, buyuk rnprkezlenn sağladığı dışsal arttınmlar( ekonomıler) nedenıyle, ara malian. yatınm malian üreten işleyımlerm kırsal alanlarda kurulması beklenemez Böyle olunca, bu tür ışleyımler nem endustnde. hem de hızmetlerde iş olanaklan varatarak yıne buvük kentlerde tarım dısı ısgucu ıs^emleri sıddetle duyulacaktır Kentle^Tienın, buyuk '^entlerde dn>ulacax bu iş olanakları ve ışgücu ısfemnîe tutarlı olması sa§liimak gerekır. Kırda kent uygarlığııu yaralmari. kövle kent arasmdakı f?rklılık!arı gıdermfıc ıç'i ton'f.ınsal kamusal hızmet. tesıs. alt;. apmın kov kpr.te sağ'.anması hem hızmet malıyenı diıs'ir°^ek. hem de kırsal yasam düzenni ge'ı^tnoı sonııclar do§uracpk*ır Kınn i'ımmde, geoım darhğı. daha s£ır basan eTnendır. Öts \andan ko^ker.* kırsal alar:riT eVtonomık ?anlılık yaratmsk "oluvla kalkmma hi'.ndan ozvende bu.ıınmavı <?er°kt:rmeksı^n, kentleşmeye sagif<lı bir ru^ehk vazandırabılır Yukarır'akı i^!':'pnr=iardar anlasıldığı üzere, koyken'ı koyluyu kovunden gocmeye zorla;'^'"aK b.r sınsım olarak nı^lendırenlerın goru^lennie iaı'sfi\a duş^'Verı nnla='braktıdır Kovken*. kovluvu verınden 'irdundan etrreyı degil. ~zm *ersnıe va<^d'ğı ç"\ reden kormadan kalkmdıma\ı amaç'ims'ıtaoır Koylıi' u. gıttıkçe artan bır o.cude kente soç ermeğe zorlayan kırın ıtıc USını 27irnaM amaclavan kovkent'ın endustnl?smenın onunde çıdprı. selışmıç holçrelerdekı bıijuk ken'lere yonplık olp.n. gecekondulasmavla ozdes'.cşen bıı^unku saçlı'<>:i7. dengesız kent'.eşmevı ^ on'endınnesı, gudum altır.a alması beklenmektedır Kırsal a'andakı geç.m ve yaşam oş ıllannın çekılmez duruma gırmesı jımnden valnız buvuk ken'le? degıl vabrncı ülkelere <is koylunUn soç 7orında kaldığı herkesçe bılmen bır gerçektır Bu kentle^me. verleşme ve kalkınıra sıyasa'arımızm bırbırınden tutarsl7, gerçpkhkten voksım olmasıırn. etkın olmayışmın bır sonıırvdı r P IKII s on ' ırrrı yıllık doneTide ı^basmd^ bulunan tum ıktıdarların. soruTiluıuk payı açıktır. Köykenti, koygoçuren bır «cumacı» v. da 'afeti olavı sıbı "r,vrp^\"r olsa oKn ko" lude duvgusal bır tepkı varatarak. seçımlerde, kırsal alandaki oy deposunu kendl yanında tutmak amacını gutmektedırler SÖMÜRÜ M Türk Asılh Teknokratlar Tevfik DALGIÇ irlefmlş Mllletler Kalkınma Prosramı (IVDP) öncülülıiSTİnde, TürHye Bülmsel ve Teknik Arastırma Kurumu, Orta Doğu Teknik T.niversitesı, Istanbnl Teknik ÜnlrersiteBİ, ljletmecllik öfretim Kurumlan, Odalar Birliffl ve Dıylşlfrl Bakanlığı yurt dışı örgütunün isbırliğivle bu(rnnlerde hazırlanmakta olan bir proje, bejin göçunün ülkede trkrar (runcel bir nitelik almasına neden olmustur. Soz konusıı, proje, ynrt dışında jerlesmis bulunan Turk asıllı teknokrat ve içletmecilerin Turklye'ye kısa surell gore\lerle getlrUmelerinl öngörmektedlr. Bu proje Türk asıllı billm adamı, mühendis ve işletmecilerde mevcut olan teknolofik biljl ve bec*rtaln, «Knowhow» biriminin Türkıye'ye mktanlmasnu sağlammTi amaçlamaktadır. TARTIŞMA Olaylardan ders alabilsek... Evet, «Hukümet duruma hakımdır!» Yurdumuzun şu ya da bu yöresınde sık sık olaylar çıkar, çıkanlır, saldırılar duzenlenır, dukkSnlar ve ev'.er tahnp edılır Insanlar kurşunlanır, alanlar savaş gorunrusune burunur . Ve MC TRT'smden. Sabanvızjon'dan •turluçeşıtlı> d^meçler, anlamı çarpık haberler verılır: partı sozculermm kendılenne ozgu ve peşm yargılı jorumları yayımlanır. Zaten ılk haber bultenmde .Hukümet duruma hakımdır» dıye kamuoyuna buyuk bır gmence verılmış, <Ka nun haklmıyetı sağlanacaktır» denmıştır. Kımbılir bu «kanun hakımıyetı» deyıml kaçıncı kez kullanılmıstır? Boyle dıyenler, yuce Danıştay hükümlennı hakım kılmayanlar, hıçe sayanlardır. Her şey açıkseçık gozler onunde Bır yorede olaylar çıkar, kaynağı bellı saldınlar olur: sonra «hukıimet duruma hakımdır'» demr Halbukı E\et halbukı; sılâhlı, taslısopalı TB rincırlı saldınlar başlarken, surerken çofu kez yonetıciler, üst gorevlıler gorunmezler, aranırlar makamlarında bulunamazlar. Olay alanmdan, çevresmden mıkrofonlardan kendılennı goreve çag^ı seslenışlerını duymazlar. Çagrılar yıneîenır, hıç yanıt yoktur. bır jerde gızlenmışlerdır. Katta bır gun, bırkaç gun oncesmden ızınlı, gorevlı ya da raporlu, makamlanndan avrılmışlar, 5'erlenne ne yapaeağını kestiremeyen şaşkın, yureksız ıkıncı dereceli vekıllerını bırakmıslardır Yıne çoğu kez, güvenlık kuvvetleri seyirci durumda bırakılıriar Ya da üst âmırlerımn buynıklanna gore vanlı yanlış da dıyebılınz kullanılırlar; zorbalar, kaba ve kara kuvvet guçlendırilmış olur, bılerek bilmeyerek... Bu süre iç'nde olan olur, blen olür, saglar bızımdir'.. V> 'Hukumet duruma hakimdır'.. «Kanun hakimiyetı saglanacaktır'» demeçleri yavımlanır, ozel amaçlı yorumlar yayımlanir TRT'de. Basın ise, daha karmaşık yönlerde yayın yapar. Sağduyulu halkımız sezışleriyle, olaylara bakış açısıyla, gözlem ve deney guctiyle olayları ka\Tar, degerlendirmesını bılır. Bu nasıl bır kanun hakimiyetı anlayışıdır kı, yetkılıler ve yonetıoıler olmayan hakinııvetı «var» saymaktad'.rlar' Bu tur olaylar sureklı bır ıç sa\a^a donuşmeriığı ıçm mıdır kı; arahklı oldnğun'İAn nıdır kı, boyle geçıci bır •nakınr.vetsağlanmış gostenlmektedır? Bu, ılgınç bır tartışma konusudur, acı da olsa... 1 mayısta Şabanvızyon'da Bayram'ın o dısiplınlı ve gorkemlı yüzbınlerın ^oruntusu hıç venlmedı de gun ve toren bolümü sona ererken başlatılan yavlım afeş:nm alandaki korkunç ve dehşet vericı pe rısanlığı. karmaşıklıgı uzun uzun gorüntülendı. Ve «Sol iki grubun ça'ışması1 D"çımmde onvargı yeğlend , «Guver.lık kuvvetleri duruma hakımdır» yorumuyla bır «tesellı» nok'ası bulundu. Duruma hakım olmak; her sey kendıli|taden sona erdirren sonra, artık dağ:lmakta o.nıı halkın alan çevrewndekı sokaklarda sıkıştırılarak kıyasıva (bu deyım çok zayıl kalıyor) doğulmesı, yaralanması, Kabatas araba vapuruna kadar panzerlerle kovalanması mıdır acaba' Araba vapurunun kaptanı ıskeleyı kal d:rmamış olsaydı panzer, tıklım tıklım dolu vapura Anadolu yakasına geçecek bır taşıt gıbı gırecektr samyorum .. Tak sım Alanı çevresmın dar ara sokaklannda ve merdıvenlı ıruslerde halkın üstüste yığılması, ezılmelen ve yaraianmalSTt; gencyaşli.ve k a d » âen meden doğulmesı TV'de görtînîttooUtrak venlecek degildı ysk TRT'nm görevı ölülen sa>Tnası, sayması ve sadece binne • şehit demesi' ötekıler blrim yurttaşlanmız degil mi? Olaylar gibi acı, acı, her şey acı! Bu acılardan ders alabilsek ve duruma gerçekten hakım olabılsek Kemal ÜSTÜN Kadıköv,tST\NBLX B arks denince ülkemlzde çoğu ki^inin tüylert dtken • diken olu>or. Buna şaşmamak gerekir. Çoğu kafa, antımarksıst ideolojnle kosullandırılmıştır. Otuz yüdan beri ABD'nin etkisinde, daha dogrusu mdulupında yaşajaıı bir toplumda, insanlarm baiımsız düşunceve \arması kolay olnıasa gerektir. Çoğu kişi de, işin özünü kavramadan içtenlikie direnır: Canım, Ataturk tarken "Vlarks bizim nemize? Yanılgının bo\le«ine ne denir! Kicardo, Kevnes, Einstein, Arsimet sozkonusu ıken se^ımız çıkmnor da, neden Marks deyince Ataturk u one suru^oruı? Turki>e'de fcodal kilıtımm bilim düşmanlısını vıkan Mııstafa Kemal'dir. Ö\ley^e Ataturkçulerin Marks'ı, Engels'i ivice okuyup oğrenmeleri çerekir. «Ha^atta en lıakıkı mursiı. ilımclır» ozdeyısmin gereğı budur. l^telik Alarksızmi oku>up oğrenmenin, beUemenin Turkije'de ozel kosulları \arttır . Şoyle ki: a) l lusal açıdan: Türki\e mazlıım bir ülkedir; yanl 7aiimlerce sömürulmektedir .Somuıu denen ka\ramın bilimsel tanımını Marks \apmış. Uurallarını saptamıştır. b) Demokratık arıdan: Eçer fikir özgürlüçune nlasmak istıvorsak, Marksıst o^retiji ulkemizde jasaklayan yasa duvarlanır yıkmak zorunda\ız. Çıınku. bilını >asaklanamaz. Demek kı hem ulusal hem demokratık zorunluk biçiminde ortaia çıkan bır gcrçek \ar. Marksızmı taıumak gereknor. Buna karşın 1977 vılında Turkije'de öcu savılıyor MarUs. Neden? \urdumuzda somurü jojun biçimde ^rduğu ıcin. Bo'lc bır toplıınıda <>umtıriınun Ijilım >onundpn açıklamasını \apan kiMiıin korkutııcu saMİması kımsp'I ^aşırtmamah. >ozçelımi Marks nı rn bu\ut^ huluşlarından biri artıdeser \asasıdır. \rtıdeîer. kapitalist ekonomide ^nzlpneıı oır sonıuru bı<,nııidır. Kısa"a tanımlarsak, ücretil i^cının urettigi. ama kapitalistin karşılıçıııı odeniPdcn el kovdıığu dcgpre .ırtıMrsr denır. Kapitalıstın ^.«•rmajesı. ı>rilerin karşılığı odenmemiş emeklerınin toplam mev^ramdır. Şimdi bu kısa açıklama bazı l.ısılerde tepkiler doğurabüir; denebılir ki: Butun bunlar komünist uvdunnasıdıı. O><*a ulusça somurıılmek istemlyorsak, bu gerçeklerl öğrennıek 7orundavi7 Tekelci Uapitalizmin dünyayı tardığı \e ^<>k ulnsltı sırketleıirr Dikkat edin.' Nereıle somuruden söz açılsa. orada bir komuniîıt surlaması da oluşacaklır. O\sa Türki\e. içlidıslı bir somuıünün eınmeba»ma tuluınba&ı>la sagılıjor: bunalınıdan bunalıma dıısü>or. Bu yuzden ıçerde hirbirimizi >i\oruz. Batı bizi somurmektedir. Bu konuda elle tutulur bir ornek gormpk istijorsak Almarna ile ilişkilerimıze bakalım. Bu ulkede j a n m nuljon dolayında Turk işçisi \ardır. Dış ekonomik ilışkilerımiz bakımınrian birincı sırada gelrn Almanva bizi nasıl somuriivor? 1) Alman kapitalisti eünin allındaki Turk işçisini ikinri sınıf bir emekçi gibi çaüştırmakta; lUtelık çağdaş jöntemleıle emeğin \oğunlaştınunasuu sağladığından artıdeferı bujuterek cebine atmaktadır 2) \arim ^nılvonu aşkın Turk Işçısınin biriktirriiçi paralar Alman bankasına yatmaktadır, Alman kapıtalisti bu paravı kullanarak yeni üretim araçlamla sömürü olanakları yaratmaktadır. 3) Almanva'da Türk işçisinin ürettitü mallar, 43 milyonluk bır pazarda Alman serma>ecisinin saptadığı fiyatlaria •atılmakta, sömürü bu voldan da geliştirilmektedir. Ne \ar ki sömuTU yontemleri bu duze^de kalmnor. Batı kapitalizmi, Türkiyeyi tüketün ekonomisine itmiftir. Bu ekonominin haskoşulu enflasyondur. Knfkıs\rm fi>allann hızlı lukselisi drmektir. Batı'da bu hız denetım altında tutulu>or. Türkiye'de enflasyon, Batı'dan ithal edilmekte, am» dcnetim«iz blr Ivmeyle çosalmaktadır.. Bu durumda Türk parasınm satın alma değrri çun çeçtikçe düsmekte; her hi7İı enflasyonun sonucu bir devaluasyon olmaktadır. De\aluasvon, Türk para^ının değrnnın dustusıınu de^letın onajlaması anlamma Relir. Alman Markı \e Amerikan doları karsısında Türk lirasının degeri duşürüldu mü, Batı'dan aldığunız mallar pahalanır, hlzim onlara sattığimiz mallar ucuzlar. Devshıas^on bir *;omıırü aracıılır. Türk emekçilerinin ürünlerini zengın kapitalistlerin daha ucuza almaları demektir. Sömürü mekankonasının böylesine içlidıslı mekaniımasını belirlemek; Türkije'de iç somürüye katılan ve dış sömürü\e ortak ve aracı olan kişinin işine gelmez. O zaman bu sömürgen bafirmava haşlar Komünistler azıyorlar Ttukiye \i somureıılerin Marks'a da. bilime de, luğe de, bu jauya da ötkelenmeleri doğal degil midlr? Gflişmls iilkelerln ulaştığı yanşma duzeyi blr yana, gelişmckte olanlartn da kendi aralarındaki arayış. özellikle bu ulkelerin toplumsal ve ekononuk sorunlar» kısa sürede etkili çoziun aramalarıru zorunlu kümaktadır. A>rıca iiretimi hazırlayan teknik bilçi ve becerinin de gitgıde pahalı bir şckil aldıği açıkça gözlenebilen bir oluştur. İşin mali\et yonu bir \ana, bilgl akımının belirli sınırlamalara uçraması, bu alanda koruyucu onlrmJere baş\urulması da, uretlraln bu yanını daha zor elde edilır şekle ko5Tnaktadır. Bu arada uluslararası kurulıışların etkinliği de azaldığmdan ülkeler gitgide kendi kajnaklarını daha çok kullanmak durumu ile karşı karşıya kalmaktadjrlar. Bu koşullarda \urt dışuıda'd Tiırk beyin gücünden •\ararlanmak kuşkusuz olum 'lu bir girişim olur. Fakat işin temeline inilirse, dısa bağımlı bir ekonominin kendıne yeterli olup olmadığı uzun tartışmalara gerek bırakmayacak kadar açıktır. Bunalım donemlerinde ve darboğazların karşılaşüdığı sıralarda dışa bağunlı bir ekonomik yapıdaki sorunlaruı üstesinden gelmek büyük zorluklarla mümkün olabilmektedir. Bu konu Turkiye içtn daha etkln önlemler almayı gerekli kılmaktadır. Bu alanda yapılacak ilk işlemlerden biri ise Turkije'rün teknolojl üretebilme yolunda ç»balaruıı yoğunlaştırmasıdır. Bu da öncelikle Turkiye'dekl Araştırma ve Geliştimıe çabalannın belirli bir püuı ve program bütünlüğu içinde yurutülme>'i glbi öncelikli Wr sorun çıkarır karşımıza. Bunun bır anlamı da bilim planlamasıdır. Türld>ede h<>nuz bu alanda tutarlı ve sistem bütunlüğu içinde yapıUn bir çaüşma götlenmemiçtir. Bu noktalardan yol» çıkıldı?ında Birleşmiş Millftler Kalkıııma Progranu (UVDP) öncülüğundeki proje çalışması Turklye'nin teknolojik alanda temel sorunlanna çozum getirmekten çok, Tiirkiye'nln dışardaki bevin cücünü ulkeye getirmeye yönelik kısa dönemli bir iyl ni\et çabastdır. Bır hafta ile iki av arasında değlsen süreler içinde yurt dışındaki Turk asıllı teknokrat ve Işlehnecılerin Türkiye'ye gelmesi ve çesitli kuruluşlarda gorev almaları, rapor hazırlamalan, Türldve'dekl yöneticileri uyarmalan belki bize yurt dısındaki beyin birikiminin derecesinl, etkinliğini tanıma olanagı yaratacaktjr. Belki de giincel bazı üretim ve jönetün sorunlanmızı çözüme kavuşturma yolunda uvancı bir etkl yaratacaktır. Fakat sorun bu kadar kısa sürede çözümlenecek, bu kadar küçük bir proje ile sonuçlandırılacak kad»r kolay desiidir. Temel sorun yurt dışındaki Türk beyin çücünü sürekli olarak ülkede çalıştırabilme sorunu şeklinde ele ahnmahdır. Bunun için de bilimsel bir çözüm >olu çereklidir. Kişilerin eerçek uzmanlık alanlarında çalıştınlmalan onlann maddl olanaklara kanışturulmalan, araştırma \e eğitim olanakları yaratılması, aradıklan bilimsel ortamın ortava çıkarumas'ı. yayın olanaklan sağlanması gibi daha gerçekçl çozüm yollan araştınlmalıdır. Bu nedenle Birleşmiş Milletler KaUanma Projramının bu projesini, en azından Türk yetkill ki«ilerini uvancı, konunun onemlni anlatıcı ve dünya üzerindekl çeşitU kuruluşlarda çörevli Türk uzman mühendis, işletmeci ve bıUm adammm bir çeşit envanterini yapıcı bir girişim olarak nitelendirij oruz. Ama, bu girişünden esinlenerek yurt dışındaki beyin fücumÜTÜ üîkemize yeniden çekmek yolunda daha tutarlı adım atınak olanağını da değerlendirmek yolunda bazı girişimlere başlanabilir. Üzerinde durmamız jereken en önemli noktalardan birisinin bu oldugu kanısındajiz. TEK TÜRKiYE ELEKTRiK KURUMU TESiSLERiMiZDE ve VE F AT Merhum Hacı Nali, merhume Cemıle hanımın oğlu, Fahnye Bak'm eşı Metm Bak ve Turkân Er'ın sevgılı Dabalan, merhum Omer Bak'ın kardeşı merhum Mevlude Temel'ın kardeşı Jale Bak, Zekı Er'ın kayınpeden, Tahıre Bak'ın, kayınbıraden Nuran Dr. Emın Istanbullu ve Nafı Seza Bak'ın amcalan Rabıa, Hıkmet Tunçbılek, Sevıve Babatemal, Safıye ve Yaşar Ta.<. Nacıye Sule\man Mıraz m enıştelerı, Kemal Mehmed Ergul. Huse\nn Temel Rahıme, Hakkı Talas'm teyzezadelen. Fusun, Tahsın Istanbuilu'r.ım ve Omer, Tarık, Rana Bak'ın büyuk amcalan, Ebru, Ozlem, Okan'ın bıncık dedeleri, fazıletlı ve ıyl ınsan : Almanya Çekoslovakya Finlandiya Polonya'da Takriben 3 yıl eğitime tabi tutulacak Elektrik Elektronik Mühendis ve Y. Mühendisleri ile Elektronik Teknisyenleri alınacaktır Müracaat edenler arasında test ve mülâkatla seçılenler; memleketımızın en büyük ve en modern enerji üretım tesıslermden olacak AFŞIN ELBISTAN, SOMAB ve MUĞLAYATAĞAN Termık Santrallannuı kılıt elemanı olarak yetıştırıleceklerdır. Muhendıslere. 657 sayılı Deriet Memurlan Kanununa göre, teknısyenlere ise tatmınkâr ücret verıleceK ve Ankara dışındaki eğı^ım süresınce harcırah kanunu hükümlenne gore tum kursıyerlere kurs yevmiyesı ödenecektır. Aynca. Muhendis ve Teknısyenlere yurt içındeld eğitımlerı süresınce yatacak yer, egıtün sonunda aılelenyle bırlıkte oturanlara lojman, bekârlara ise yatacak yer temm edüecektır. TEORtK VE VYGVIAMAU EĞtTİM Eırer yıllık peryotlarla yaklaşıfc 3 yıl 1 Temel Egitım (Eğitim Merkezlertmızde ve îşletmelerimizde), 2 Yurt Dışı Egıtıml (ALMANYA • ÇEKOSLOVAKYAFÎNLANPİYA ve POLONYA'da Egitün Merkezleri ve benzeri enerii tesislerinde) 3 Teçhızatı tanuna ve Ifletmo tecrübesi (Santral ve Tesıslenmızde) ARANAN SARTLAR: Miihendisler için: Muhendislik tahsıll veren Cnlversite. Akademl ve Yüksek Okullar ıle Yurt Dışında aynı sevıyede öğrenım yapan okullann Elektrik veya Elektronık bolümuml bitırmış, askerlık görevmi yapmış, 1948 doğumlular dahil daha küçük yaşta olmak ve ayrıca jTtpılacak seçme sınavmda başarı kazanmış olmak, Almanca veya îngılizce dıllennden bırmı bılmek tercıh sebebıdir. Teknisyenler için: Erkek Sanat Enstıtüsü, Endüstri Meslek Lisesi ve Teknlk Lisenın Elektronik bölümünü bitırmış, askerlik gorevml yapmış, 1950 doguırüular dahil daha küçük yaşta olmak re aynca yapılacak seçme suıavında basan kazanmış olmak, Almanca veya tngıllzce dillennden birini bilmek tercıh sebebidır. MÜRACAAT: îlgi duyan elemanlann 2324/5/1977 tanhlerinde seçme sın&vlan yapılacağından, ügiülerin aynı tarihlerde saat 8^09.00 arasında aşağıdald adrese diploma ve askerlik t«rhis belgeleri ıle birlikte basvurmalan rica olunur. ADRES: TEK îşlermeler îdarl Koordınasyon Şubesi MUdürlügü Necatibey Cad. No: 11/5 ÎENİŞEHÎR/ANKARA (Basın:17013) 4698 ACM 1 İDÖRTLER EDERSANESI 20 mayıs' tan sınav gününe k d kadar. g 164 ders d Xağaloğluİst.Tel.2224 60 İ Yetenek ağırlıklı Modern ve klasik sınıf ları ern J Universiteye giriş kursları HÜSEYİN BAK'I 15 mayıs 1977 gunü kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 17 5 1977 salı gumı, Beşıktaş Smanpasa Camunde oğle namazmı muteakıp, Ortakoy Mezarlığındakı ebedı ıstırahatgâhına tevdı edılecektır. Mevlâ rahmet eyüye. AİLESt XOT: Çelenk gönderilmemesi nca olunur. (Cumhurıjet 4697) Jandarma Genel Komutanlığından Jandarma Genel Komutanlığının Merkez ve Taşra Bırlıklennın munhal bulunan kadrolarında ıstıhdam edılmek üzere, aşağıdakı şartları lıaız ıstekhler arasmda yapıiacak sınavda başan gösterenler arasuıdan yeterı kadar erkek sıvıl telsız operatoni alınacaktır. Sınavda başarı gostererek goreve atanacak olanlara, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesındekı gırış derecelerıne gore venlecek aylıktan başka, 755 TL. Taym bedelı ile net 223 TL. ışguçlüğu zammı ödenecektır. 14 Hazıran 1977 Salı saat 10 OO'da ANKARA GUVERCINLJK Jandarma Muhabere Işletme Bdluk Komutanlıgında yapılacak sınava; 1. En az ortaokul mezunu, 2. Askerlik gorevını yapmış 3. 657 Say:lı Kanunun 48'ncı maddesinde yazılı şartlan haız, 4. Sınavda başanlı olanlann sonradan sevk edıîeceğı Askeri Hastaneden, yurdun her yerınde gorev almasına mara Dir halı yoktur. raporu alabılecek olanlar katılabılecektır. TatbiM oiarak Mers alma ' e jonderme ıle TURKÇE Kompozısyon, Matematık ve Sosyal Bügıler derslerınden yazılı olarai: yapılacak sınava îatılmak ısteyenlerin; 1. Gorev ıstek dıîekçesı, 2. Tahsıl belgesi sureti, 3. Nüfus Cüzdan sureti, 4. C. Savcüıgından sabıka kaydı, 5. Terhıs belgesi sureti, 6. Üç adet fotoğraf ile bırlıkte en geç 10 Hazıran 1977 Cuma günü mesaı bıtimıne kadar sınavın yapılacağı Jandarma Muhabere tşletme Bdluk Komutanlıgına nauracaat etmelen ilân olunur. (Basın: 16053) 46% KAYBIMIZ Merhum doktor Yusuf Selanıı ıle Şefıka Nurınısa Şehsuvaroğlu'nun oğlu. Hayrunısa ve Leman Şehsuvaroğlu'nun kardeşlen, emekiı oğretmen Alıye Esad Pıngıl'uı damadı, Leyla Şehsuvaroğlu'nun eşı, Selamı ve Nurdan Şehsuvaroğlu ıle Lale rHrım'uı oabası, Seyhan Dınm'ra kaymbatesı. Burak Dınm'ın bujukbaoası. Nışova. Tabu, Şenkan, Aybek, Kadırgan Ust. Yarar, Şehsuvaroğlu, Denker. Kayıthan, Goker. Derıcıoğlu Barışta, Özkul, Kıstak, Ayberk aılelerınin veğen ve kuzenlerı îstanbul Unnersıtesı Tıp Fakultesı Tıp Tarıhı Enstltusu ve Deontolojı kursusft başkam: TÜM İLERİCİLERE, DEMOKRATLARA, SOSYALiSTLERE Prof. Dr. DU Y U RU Türldye tşçl Partlsı'nın 6 Haziran 1977 genel seçimleri İçin açmış oldugu bagış kampanyası sürmektedir. Katkıda bulunmalt ısteyenlenn para yatırabıleceklen banka ve hesap mımaralan duyurulur: T. C. Ziraat Bankası, Istanbul GaUtasaray Şubesi 6616 numaralı hesap ve Ankara Kızolay Şnbesi 630/U10 numaraü hesap Bedii Şehsuvaroğlu 13 Mayıs 1977 cuma gunü bır kalp krızı sonucu vefat e'rnıştır. Cenazesi bugunku 17. Mayıs. 1977 Salı gunu saat 1130'da Istanbul Ümversıtesı Merkez Bmasında yapılacak torenden sonra Bevazıt Cimıınde kılmacak ögle namazını muteakıp Karacaahmet tekı aı'.e kabrıstanına defnedılecektır. Allah rahmet eylesin. AtLESt (Cumhoriyet: 4704) HEDEF, DEV BİR DENiZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YARDIMLART.A YAPACAĞINIZ RTI RFmrTTTr TTT AC A C T JDJT TÜRKlrE tŞÇÎ PABTtSt .....^*..