Catalog

Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Ankara... Anka... Dans türleri ve liderler CHP Genel Boşkanı Yugoslav ların ulusal gününe gelmedi bu yıl. O saatlerde bütça ve plan cahşmafarıyla uğraşıyordu. Toplonîı sürerken Parlamento Muhcbirleri Derneğl Başkan ve Yo netim Kurulu üyeleri Grup Başkan Vekillerine geldiler. Altan Öymen ve Hayrettin Uysal toplantıyı bırakıp odalarına gectı•er. Görüsme konusu 17 aralıkta yapılacak baloydu. Porlamsnto muhabirleri partilerarası ilişkıleri bır balo havası iclnde yumuşatmak istiyorlar. Biraz lcki, biraz mü2ik, biraz dans.. Meclis kulislnde bu bclodon dn cok sözedlliyor şu aralık. O gece hava yumuşarsa başka surprizler de beklenıyor. Örneğin Emel Sayın ya da Behiye Aksov'un şarkılanna mılletvekilleri de katılcbilirler. Merr.duh Ekşi'pin alaturkada hayli usfa otduğu onlatılıyor. Alaturka sev meyenler aronlmanlar söylemeye hazırlanıyor. Zurna çalanlar, göbek atanlcr da olur belkl.. Mllletvekilleri v« senatörler nerak ediyor, ilk dansı kim acar acaba? Eski Senato Boşkanı Tekin Arıburun gelirse önculüğü kirnseye bırakmaz. Meclis Başkanı Cahit Karakaş'ın eşi hasta olduğu icin dons etmesl beklenemez. Ama konuk sefırelerden biriyle protokol görevini yerine getirlr belki. Ecevit ve eşi danstan hoşlanmıyorlar. Oysa milletvekillerl CHP Genel Başkanına tangoyu cok yakıştırıyorlar. Acaba romantik b>r dans olduğu icin mi? Suleyman Derr.irel'e de vals yakıştırılıyor. Siyasal valslerine paralel olsun diye... Samba ve aımba da ötekı lıderlere kalıyor artık. Politika veötesi Sesler geliyor Mehmed KEMAL LAiKlZ TA DA LATıKiZ KAHİRE YOLCULUĞU H Turan Cünet'ın Dışişlsrt Bakanhğı döneminde pianlanmıştı. Şimdi gerçeiileşiyor. Yabancı diplomatlcr da soruyorlar. Niçin şimdi? Kahire Konferansı hazırlanırken Mısır Dışişleri Bakanmın çok meşgul olduğu gerekçesiyle ertele nemez miydi bu yolculuk? Ertelenirdi elbet. Dort yıl boyunca Kfısır ertelemedi ır.i? Ama sayın Çağla yangil. Strasburg'dan Ankaraya dönmeh yerine Kahıre'ye gitmeyi yeğledi demeh. Elbet onıtn da bır bildiğı var. BAKAN GİBİ AVUKATLAR h'naü Cemi TRT Genel Müdürlüğü görevine başlatmayan MC'li Bakan iar henuz yüce divar.'da degıl de. mah keme önünde hesap veriyorlar. Ancak hesabl Asliye Hukuk Mahkemesi'nde verildiği için kendilerini avukctları ara cdığı ile savunabdiyorlar. MC'li Bakanlan parîı gruplarına gore ayrı ayrı avukat grupları savunu yor. Orneğin APli bakanlan dört avu kat, MSFlileri uç, MHP"lilen ve CGPlileri ikişer avukat.. Avukat grupları. duruşmalarda tır> kı müvekkillerinin parti gruplan gıhi birbirlerini suçlayabüecek sözler edebl liyorlar. Orneğin MSP'li avukatlarm biri Sa nayi Bakanı'nın TRT davasında taraf olamıyacağını söyledi. Avukata göre Sanayi Bakanı'nın TRT konusu ile hıç bır ilişkisi bulunmamakta idi. Duruşmayı izleyenlerden bir stajyer avukat. MSFli arkadaşımn kulagına eğildi: Bravo. dedi sanıklann müvekkü lerine. vekalet verirken bundan daha yerinde seçim olamazdı. Bu avukailar MC'ci bakanlan değil mahkemelerde. Bakanlar Kurulunda bile ternsıl edebi lirler. "Sanık da öldü, tanıklar da 1» Sadı Irmak Turk siyasal havatında kendine özel bir yer yapmış eski ve aceleci bir başbakonımızdır. Her ne kadar Tab;b ise de. Goethe'in şiir teknigırdekı oykusel öğelerden, akşam ruzgârlorının horoz ibiklerine etkılerine ve poligamiye kadar cok geniş alanda ıncelemeleri bulunan bir bilım odamımızdır da.., BMim adarnının en önemli özelliğınin «Şuphecllik», olduğu belirtilır. Gecenlerde Turk Tarih Kurumunda duzenlenen bir seminerde konuşan Ordinaryüs Pıofesor Irmak; Ataturk'ün «Ey Türk Gençllğl» dıve başlayan seslenişmin Ataîurk'e ait olamıyacağmı, bunun araştırılması gerektiğıni söyleyiverdi. Üstad bu konudo ciddt. şupheleri bulunduğunu gencliğe seslenişin İsmet inönü tarafından yazılmış olablleceglnl Iddıa ederek Ikl d« tonık gösterdl: Rauf Orbay v» Hamdulloh Sup hl Tanrıöver... Salonda bulunan meslektaşlorı değerll devlet adamı Ordinaryüs'ün söylediklerinl ve gösterdiğl tonıklorı parmak ısırarak dinlediler. Ancak Ordlnaryüsün Iddlalarının tahkikl zor «Sanık» da, tanıklar da biraz uzak yerlerde... . rkodoşım bir Mehmet Usta vardı. A Ankoro'da buğday oğuten Yenl " Değirmen ın ustabaşıydı. HaytalıJından değil, ustalığından sabohtan akşama kodar oturur, değirmende blr bozukluk oidu mu, elini kulagına koyarak dinler; çıraklardan birlnl çağlrın «Oğlum, glt!...» derdl. «Fllan y»rdeki falon vidayı sıkıştır. Kulağıma fena bir takırtı geliyor. Orası bozulmuf.ı Mehmet Usta fabrikanın düzenlt çalışıp çalısmadıgını sesinden anlardı. Galiba ona da herkesten çok parayı ustalığından ötürü verirlerdl. Bunu usta şoförler İçin de soylayebillrslnlz. Arabayı dinler, «Su kaynotıyor, platfnl değiştir, bujl İle oyna, ekzos tıkamyor...» gibilerden bir şeyler söyler. Dediklerini yaptınız mı araba işler. Balıkçılar bllirlm; havaya bokarlan «Fena pallayacak...» derler. »Yağmur geliyor.» «Yarın lodos olacak...» Dahası var, denlze baktp palamut, hamsl, lüfer akınt olacağını söyleyenler vardır. Denizin kıpırdanısından saatier sonrası balık akınını haber veririer. Romatfzmalılar yağmur yağacağını, ayak başparmaklan donanlar havanın kara cevineceğinl, tıknefes olanİar havanın nemleneceğinl önceden soylerler. Blr orkadaş bllrrlm, 27 Mayıs'tan sonra askerden anlardı. Havayı koklar, sağa sola kulok vertr. «Gene blr darbe olacak!..» derdl. • Nlteklm 22 şubat, 21 mayıs onun «öylemeslnden bir süre sonra olmuştu. Bu arkodaş 12 Mart'ı da haber veren lerln önünde gellyordu. Bu gun de, ülkemlzln yannından haber verenler görüyorum. Olaylara bakıyorlar, blze remil atmışcasına göz kırpıyorlar. «IMF heyetl ceklp glttl, bunların •onu kötüdür artık...» «Neden?» «Sen benim dediğime rnlm koy.» Bir başkasını dinliyorunv. «Pıyasa lenal ..» diyor. «Nereden cıkarıyorsun?» «Bak Eczocıbaşı konuştu, Sabancı daha önce ağzını actı. Koç susuyor, yurtlçl gezilere başladı.» «Ne çıkor bundan?» «Para baboları musluklarında su keslldl ml, birilerinin suyu ısınıyor d9mektir » Bizim meslekte fıkra onlatmak, bosboğazlık etmek vardır. Plrlerlmiz, ustalanmız Ahmet Rasimler. Ulunaylar, VâNular rahmetler olsun, böyle ederlerdi gelenege uyacağız. Uc hünerll, danlşmend kişl varmıs. Bunlara sormuşlar: «Senln marlfetln?» «Ben uzağı görürüm.» «Sen?» «Ben de uzağı dinlerlm.» «Ya sen?» «Benim de canım sıkılır, söverlm.» «Hadi gösterln marifetlerinizl bokalım.» demişier. Birincisl elinl gözlsrinin üstüne siper etmlş, uîaklara bakmış; «Görüyorum, şimdi padişahın kızı sarayda oturmuş kanaviçe Işl'yor.» demiş. Ikinclsl elinl kulagına götürmüs, dlnlemeye durmuş. «Kanaviçe işleyen padişohın kızı Iğnesinl yere düşürdü, sesini duydum, onu arıyor.» demış. Üçüncüsü ne sormuşlar, «Senlnki ne?» gülmeye başlamış: «Ben de,» demiş, «Böyle münasebetsiz keramet gosterenlere soverim.» Dışişleri Bakam Çağlayangiî'in Kahire yolculuğu başkentin diplomatik çevrelerinde çok tartışılan bir konu oldu. Şu günlerde dışişleri bakanhğm da yüksek duzeyde bir teknisyen olmak kolay değil doğrusu. Kiml olaylara kulp bulmak için diplomatik ustalık da yetmiyor. Orneğin MHP Genel Başkanı Libya'dayken dev boyutlara ulzşacağanı söylerken AP'li Dışişleri Bakanmın Ka hire yolculuğuna yonelen sorulan yanıtlamak güç biraz. Deniyorki: Bu yolculuk dört yıl önce. CHP AP'LÎ KÜLTÜR BAKANI AVNÎ AKYOL VE KAHVEHANELER AP'II Kultür Bakam Avnl Akyol, Turk kültürOnu kalkındırmak için şu sıralarda hızlı calışmalar yapıyor... Ama. nedense. Bakanın «Kültür» çalışmaları lcin gittiğı yerlerde, daha sonra bazı gruplar tarafından kchvehaneler basılıp camloı cerceveler. Indirüiyor, kahvehanelerde oturanlora da adamakıllı sopa atılıyortr.uş.. Herhatde bir nedeni vor.. Kahvehaneler, malum, vaklt öldürnraye mahsus yerler.. Sayın Kültür Bokanı acaba kahvehanelere karşı kültür odına mi savaş acıyor? Bilemeyiz.. Ama bakın, Bitlis Belediye Başkanı Muzoffeı Geylani, orada meydana gelen bir oloyı nasıl aniatıyor: c Bizim Bitlis'de, AP, MHP ve MSP. bir boğımsız odayı destekliyorlar.. Kısa süre önce AP' II Kültür Bakam Avnl Akyol buraya geldl. Ülkü Ocakları şubesindo düzenlenen bir toplontıya katıldı. Toptantı yarım saat sürdu. Bakan gittftten on. dakika sonra, ülkü ocaMı okk»klannı »ondığım bir grup, CHP seçlm burosunun bltlşlğln dekl kahvehaneyl bastı. Kahvehane lylce tahrip edildi.. Orada oturan Iki CHP'H genç de bıçak vs «opolarla yaralondı.. Blrlnln soğlık durumu hoyll oğır.» Kahvehane CHP secim bürosunun bitlşlğındaymiş.. Olabiür.. Rastlantıdır.. Bize kalırsa. sat dırının CHP'ye yönelik bir yanı olabliemez.. Maksat. herhalde. «ayloklık yuvası» kahvehanelere ve kahvehanecılere hadlerinl bildirmektir.. Hanl ne demişler: «Gönül ne kahve Ister, n» kahvehana, Gönül sohpet Ister, kahve bahone.j Plancılar sıcak çay ister öncekl hofto herkas Kurbon Boyromını kutlarken ploncılar program ve plân hazırtayarak tatillerinl «değerlendlrdiler». Gün de 1820 saat çalışan planlama uzmanları uykularını açabilmek İcin sık sık çay ve kayve Içlyorlardı. Ama sıcak çay bulmak da sorun oluyordu. Yorgunluk v« Lrykusuzlugunu gldermek İçin çay arayan bir uzman odalardan blrlne glrdl: «Bfr tıcak çay blle vermlyorlor ama plân İstiyorlar» drye tepklsinl arkadaşlarına aktardı. Odada kapıya dönük ayakta duran ve plâncı olmadığı belli olan orta yaşlı kişr teiefono elinl attı, bır numara çevlrdl ve: «Ben Ekrem Ceyhun, plânlamada çalışan arkadaslara sıcak cay ve kahve getirin, bakın başka Isteklerl de var mı? demekle yetindi. Devİ9t Bakanı Ceyhun'un emrl ile Başbokanlık çay ocağından plânlama «beslenmeye» başladı. Saate karşı hazırlanan plan ve bütçe Bu kez plan ve bütce saate karşı nazırlandı. 30 kasım okşamı saat 23.50'de bütcenin Mecllslere sunulmasından bir gün önce Maüye de tum duvar saatierl oyarlandı. Sonra b!r yanştır boşladı: «1 soat 15 dakika var...» t i saat 10 dakika kaldı...» Saatier 23.30'u gösterlrken dei «Yarım saot kaldı acele Meclise» emrl veMollye Bakanlığına bu 6aate kador ceşltli kuruluşiorın butcesi geldikce yenl blr esprl yoyıldı ortahğa: «Bir Bakanlık sandığı daha açıldı. ödeneklerin dağılımı yeniden değlştl...» Devlet Planlama Teşkllâtında Ise saat sorununa müsteşar vekili Mustafa Ernam eğildl. Plan hazırlıklorı icin emlr verirken, Ernam, masosının arkasında duran saatin masosının karşısına yerleştirtlmesi icin Cafer Canlı'dan talepte bulundu. Aldıği yanıt Ise Ernam'ı şaşırttı: «Mustafa Bey siz genel sekreterln görevlerinl bilmiyorsunuz galiba, saatin yerinl değiştirmek benlm işim değil...> Bu kez Ernam ilk sözünden dönmek gereğlnl duydu. «Cafer Bey. bu konuda emlr vermenizi Istemtstim...» Planlama Teşkllâtında yıllardır Genel Sekreteriik yapan Canlı bu kez odomn zilinl caldı ve gelen odacıya: «Bokın, Mustafa Beyin blr Isteği var...» demekle yetindl rfldl Eski CHP Milletvekilleıinden ve komando yüzbaşılarından Necatl Alp blr grup konuğu ile Anadolu Kulübünde akşam yemeği yiyordu. ickill, «Vatan mlUet Sokaryalı» kahkahalı bfr yemekti. Zaman ilerledi, sıra hesabı ödemeye geldl. O anda konuklarıyla. Alp arasında yaman bir comertlik mucadelesl başladı. Garson ellnde pusula ne yapacağını kime uzatacağını şaşırmıştı. Şaşkmlıktan ne yapacoğını bilemez halde Iken Iri kıyım, bas sesli blr konuk <AI bakoyım şu parayı» diye bıcak gjbi bir sesle boğtrdı. Garson uzanıp pa Milliyetçi Cephe tuzun neslini de tüketti!.. CHP Genel Başkanı Bütent Ecevlt'in Orta Anadolu nun bazı II ve llcelerlne yaptığı gezi, genel seçim havası lcinde geçiyor. Mlting alanlarında ve yol boylarında ılgınç pankartlara rastlanıyor... Bunların içinde Tuzun yokluğunu dile getıren bir pcnkartta şunlar yazıiıydı: ADI: TUZ DOĞUM TARİHİ: MİLATTAN ÖNCE ÖLÜMÜ : MİLÜYETÇİ CEPHE'DEN NESLİ: TÜKENDİ, ARANIYOR Ec«*vlt'in gezlsine katılan Çolışma eski Bakanı Bahir Ersoy, bu pankcrtı görünce güldü ve şöyle dedl: Tuzla birllkte cok şeyin nesllnl tuketen Milliyetçi Cephe kendlnl de tüketti. Tuzun durumu lyl blr 61Cüdür, diye ekledl blr CHP yönetlclsl, malum et kokarsa tuz vurulur, tuz kokarsa cares! neî 11 Aralık'tır çare. Savaş alanmda ders verenler 1970'lerde öğretmen olmah kolay değil ulkemizde, savaş alamnda ders verir gibi bir yaşam. Sıyasal Bilgi~ ler Fakültesi Dekanı Prof. Cevat Geray geçen gün gülümseyerek şöyle dedi bir dostuna: Bir yanda polis, bir yanda sınavlar. Işin hoş yanı bizim fahültede olay çıkmaması da bir olay oftiu.Mutlaka bir olay çıksın istenıyor. Yurttaki güvensizlih durumu yaratanlar bu isteh doğrultusunda davramyorlar belhi de.. 15 rakamının önemi 1973 yılında hazırlanan stratejide 1977 yılında kişi başına gelirın btn doların üzerine çıkarılması hedefieniyordu, Bu heaefe ulaşıldı. Son beş yıl icince dunyada bin dolar sınırını aşan 15. ülke Türkiye. Bu başarıyı dikkate alan Bakanlar Kurulu, yeni stratejiye bir hüküm ekledl: Dünya'da gelişme açısından ilk 15 ülke arasıno girilecek... Boşbakan Demlrel'i 15 rakkamının uğruna inanıyor olmalı ki, yerel seçimlerde de 15 seçim çevresini dolaşmaya karar verdi. Cumalıoğlu antrenmân yaptiCalışma Bakanı Fehmi Cumalıoğlu, asgari ücret tesbit toplantısında acış konuşması yapacaktı. Ancak elektriklerin kesik olmasi nedenıyle televlzyon cekim yopamıyordu, bu nedenle toplantı blr saat ertelenmişti. Cumalıoğlu da bir saatlik arodan yararlanarak, konuşmasını hazıriadı. Bir ara bütün gözler Cumalıoğlu'nun üzenne cevrilmlştl. Cumalıoğlu oğzını oynatarak el kol hareketlerlyle kendl kendine blr şeyler mırıldanıyorda Komlsyona katılan üyelerden biri: Cumalıoğlu. konuşma öncesi antrennon yapıyor, diye takıldı... Cumahoğlu'nun lyl antrenman yaptığı ocılış konuşmasından da bellivdl ama, Işveren temsil Eski komandonun nezaketi! rayı aldı, kasaya dofiru yoilandı. İşte o anda kızılca kıyamet koptu, Necati Alp, Meclis görüşme sesi ile bastı boğırtıyı: Ulan. eşşo.. şek sen nasıl benim masomda mlsafırımın parasını alırsın?» Garson ve salondakiler dona kaldı. Garson kasadaki yetkillye «Ben onlara 40 yıldır, hizmet ederim» derken, omuzuna dokurtan arkadaşı kendisını şöyle teselli ettı: Sen CHP Genel Merkezine dua et. Haziran sacımlerlnde veto edilmeyip mllletvekili olsaydı, pencereden atabilirdl senl... HAZERLAYANLAR: Müşerref HEKBIOĞLÜ Erdal ÇETLN Ahmct TAN Ali POLAT Vecdi SEViĞ