02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
uı l î nfı'ı «yopomaziklı deyimlni Klmüerf başkaM larından işitmışler. kimileri öykülerde okumuşiar, kimileri de yoşamlarının bir yerinde ccılığını yüreklerinde duymuşlardır. Sevımsiz bir sözcuk. Besbelli bir direnme, karşı koyma haykırışı. Ben de bu hoykırışto sorsılmış olonlordanım.. Afıimsorım karokış günlerinden biriydi. Soğuk acımasızdı, bir dağın yamocına sıralanmış köv ev'erı kaybolmuş gibiydiler kar kalınhğmdon. Ben, büyükce derslikte öğrencilerimleyim. Yerler ıslak. oclanın ılık havasının etkisiyle cccuklarıti çarıklonndan dökülen ve sızan sular, toprak reTiin ü2erinde yer yer gölcükler meydana getiriyordu. Hasır yoygılor, yetersizdl. ıslak.lığa engei olamıyordu. Tum çabalarına karçm öğrenc'renmi, yerden kaidırarak, tohta Kanapeier uzerine bile oturtamamıştım üc aydan beri... Köye i'k defa geliyordum. öğretmenliğimin birinci yılı idı. Okul, yıllar önce acılmış, sonra da kapatılmış. ikinci kez benimle boşlotıiıyordu. Köy bitik köylü yoksııldu Orünü: buğÖQV ve türleri. Kırac ve susuz toprak bunu cia esırpiyerek veriyordu... Bense coıışmok, birşeyler yapobilmek coşkusundan sık sık düş kırıklığına uğratılsom do psk bir şey yitirmiyordum. «Köylerirrrzu'e yoşayan insanlanmız. erdemll ve colışkandıior. Yürekli ve özveriliydiler. Devlet'e bağlilıklan koca impcratorluğu yüzyıllar boyu oyo.kta îutmamış mıvdı? Buno karşın akıttıklcn kanlar, yaratiıkları değerler, feodal düzen Içinde kaybolup gıtmişti. Hep istenilmişti: omo .hic fcir sey verilmemişti onlora! Bugünkü iikel vaşcmları bundandı. Yazgı değildi bu.. Cumhuriyet kuşaklanna gorevler düşmekteydı. Biün ve leknikten kaynakianmoyan bir çoba bizi, coğdaş uygarlık düzeyine eriştiremezdi. Koşuilcr cetindi ama, calışılırsa başanUrdı. AtalOrk güvence idi: devrimlerine sahip cıkıiacakt!...3 Hocalarımızin çok kısa özetlerle verebüdiğimiî bu sözleri, öğretmen adayları bizleri. icimızden kavrar ve etkilerdi. Koyum, ol sırtındo Hekimhan'a oltı. Mo 29 um mı OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ÖYKÜ GİBİ... Hâlis KURTÇA latya'ya oniki saatük uzaklıktoydı. Bu olanak. kış cylarındi cecersızdı. Köy, yalnız kendisıne bağlı tmezra» denilen. Tohma çayı dolaylorındoki bir iki yerleşme yeri ıle ilişkisini sürdürebiliyordu... Ağnsı vardı köyün Her köyde olduğu gıt>: Bi.'diğim kadanyle ağs denilince önce varlıklı. sonra da e'kir kişı gelir akla. Bilmiyorum Czimki . avncülık'i mıydı? Etkindi. ancak varliKlı sayılmazdı. Zçngin toprakları yoktu! Bir seyı vordı; zekâsı. Kurnozdı. Yol, yöntem ögrenmişti. Köye gelen jondarma ve tohsüdara: bucağa gittiğ'nde müdürüne: ilce'ye uğradığındo tapucusundan koymakcmına dek herkese ve her devleî göreviısıne rahatca sokulabilıyordu. Bir Dak:ma, ağadan cok bir köy lideri denebilirdi kendısine; otkiniıgi köyun ve koylünün çıkarlan ve istekler; doğıultusunda olsaydı!.. Göreve bcşladığım günlerde hemon her okşcm annemle ben bır köy evini zıyaret ediy&röuk. Özel!:k,e köyun kendl sosyoekonomik stntusfı icinde dohc yoksullar, daha cok memnun çÖzükuyoriarCı bu ziyaretlerden.. Güiiismeler yororlı oluyordu. Köye girişlnızde «yine mi kara belâ geldi» deyip kızlcrını okuia yczdirmomak icin muhloro koşonlardo büe. artık buzlar cözülmüş; köyce kabul edifir. sevilir oîrnuştuk... Okjlun yalır ihtiyaclorının korşılonmosı sorunu. mur.furo ka'mıştı. O ise umudunu, köyün mezrasındaki kavok ağaclorının kesiminden eide edıiecek tahtalora bağlamıştı. Belkı bugün, belki yrm gelecekti! Ama ne geîen vordı, ne de gefecek. gunier böyle gecıyordu. Muhtarı son bır kez uyarüığımdo; hak.H sayılabitecek yanıtı; S E J koşullaroa ulaşım olor.ağı Kalmadı. yotlar açı'.d'gıröa bir caresine bakanz» oimuştu. Ağa. c k j i ışleri ile ilişkili gözükmüyor, (okot ben:rnle iig.ieniyordtj. Yammaa gorünmeye ozellikie özsn aösteriyordu. Tohma cayında yakcianan boîkîon, avianan kekliğe dek ikramlarda bulurrjyırdu. Sonırım, bu görüntüler, köylüye. beni do etkisine aldığı izlenimini ver«l)'lmek icındi... Kö/ün insanları ise Ağo'yı sevmiyorıardı. Ağa nerede sevilmişti ki?... Bu ortamda ber,ırr> tuvnm ne olrnalıydı? Bir secenok ko'şısındaydırn. 1937'lerde, yoş 18; koylünün yan/nda olrrayı yeğletiim. Artık Ağa'yp karşmıa almış; soğuk tiavranışlarla ona, bu tutumı:n;ü arıîotmoya ca.'ısmıştım. O, sabırla. adim odın geriledi; onoak olumsuz bir tepkide bulunmok ıcin ace'<* etmedi... Birseyler olacokrrış gıbi icimde tühof bir duygu vardı. Nf zamon; hangi gün, oru b'lemezdım atr.o, bu olacaktı. Nitekim beklenen saat geldi!.. Katırlaro yüklonmiş odunların koye girdiğini gördüm vo izledim. Hepsi de muhtonn evine götürüldu Köyün icinde ve cevresinde ağaca rostlanılmazdı. Demek bu odunlor mez radan g«tirüiyordu. Han! Muhtor, ulaşımın o!anaksızlıgınaan söz etmişti? Şimdi nosıl oluyordu, kar kalınlığının doruğa vordığı günde bu ulaşım? Hayal kırıklığına oylardır öğrencilerime en ilkel eğitim ortamını soglıyomomonın verdiği gücsüzlCığu katarak haykınyordum Muhtara! Sinirsel geriiim, bir anda itelemişti beni bu davranışa! Okul dönaşuna'e evim, köylülerle dopdolu, beni bekliyotlardı. Annem ağlamakiı, ne yapacağını bilemez gibiydi. tYapamazık» bağrışmaları arosında ÜK kez, bir savcşımın icinde bulunduğunıu anlıyordum. Muntar, benden sonro Ağo'yo koşmus. oramızda gecen oloyı kendisıne iletmis; o da yakolodığı bu fırsatr değerlendirerek cevresıne toplaaığı köylulerle bırlikte, muhtarı da yedeğine alorak bu bcskını düzenlerrişti.. Şa^ılacak gerçek şuydu: Ağa'nın baskısından, sömürüsiinden. aşağılamasından yokınan; onun yakınlaşmasına karşın, uzokto kolmaya özen gösterdiğmi görüp, bana alkış tulon köylü, baskına Kotılmış; Ağa'nıa yanında ciduklannı tcvıriarıyle kanıllamışlardı!.. Bu nosıl bır celîski idi? O günlerde bu soruya doğru yanıt bulmak boyumu aşıyordu... Acılı kış bitmiş, okul da tatile girmişti. Köye veda ediyordum. Askerlik nedeniyle bir doha dönemiyecektirn. Annem ve ben, geldiğirrıiz gibi katır sırtında Hekirnhan volunu tutmuştuk. Oo! Yine bir şeyler oluyordu. Köyluler, cevre mizde görkemli bir manrara oluşturmuşlardı. Ağa'nın elıne bizi bırokma mı, demek istıyorlardı?.. Oı^ierinde tâkali olanlar llce merkezine kadar yurüdüler bizimle! Ama; Ağa, bu kez de başlcırmdoydı!.. Celişkiler, bir gerceği yonsıtıyordu: Kövde b.r iki yıl kclcbılecek öğretmene ne denli bei bağlamiırdı'' Bcğlanılfrsa ne değişırdi? Öğretmen dışarıkiı idi; Ağa koyderı birisiydi. Cocukları. torunları, soyu ve sopuyla Curadaydı. Kuşoklar bovu. ycşamları birarada gececekti!.. Köylu bu hesabın icindeydı. İyiyi. doğruyu seviyordu ama: gerceğe bağımlı kalorak!.. Bu gercoği görmeden, bu ülkeyi kalkındırmak uyandırmak tstiyorlar Şaşanm o politikocılara! Çarli'nin İtiraflan... • hson Sabrl Çağlayangil, Demirel'in gsdikli Dışlşlerl I Bakanıdır. ilginc bir kişidir. Gözlüklerinin ardından parlayan kurnaz bakışlany.'a, yıllanmış şarapiar gibi yumuşak diliyle, idarei maslahat politikasındaki Decerisiyle bu dünyadan gecfp gitmektedir. Uzatmalı Oışişleri Bokanı Coğloyongil'm diplomatfk kulislerdeki kısa adı Carli'dir. Yalnız bu Çarli'yi televizyondaki Çorli ile korıştırmayın. Bizim Çarli'nin melekleri var mı; bilmiyoruz. Ama gizli servis, gizli Istihbaral gibi meraklı konularda Çarli'nin deneylerden gecmiş olması doğaidır. 12 Mart'ta neler olup bittiğini kendisine sorcnlara verdlğf yanıt belleklere kazılmıştır. O günlerln toz ve dumanında Carli şoyle konuşmuştu.cCIA alttmızı ovmuş; haberimiz yok!» Uzun süre Dışişleri Bakanlığmda buîunmuş Çarli'nin bu sözlerl, yoşadrğımız Turkiye'nin nerede olduğunu da göstermektedir. Gercekte CİA Türkiye gibi bir ulkede iktidarların altını oyabilir. 6u soz kulağa küpe olmali; Bakanlıkların duvarlarına asılmalıdır. işte böyle bir Dışişleri Bakanıdır Carli... Ve şimdi başı derttedir. Çünkü 1974 Kıbrıs cıkarması, Çarli'nin idarel maslahaı politikasını zorlaştırmıştır. Herşeyi fazla dalgalanö)rmaöan gec'şürmeyi Osmanlı ycntemleriyle beceren Carli dar boğazdadır. Bir yandan Amerikan oskeri amborgosıı, bir yandan Batılı dostlarımızüi zaman zamon baskıya donusen ekonomik ambargosu altındo Türkiye ne yapocaktır? Milliyet'ten Mehmet Ali Birand, bu soruyu Oışişleri Bakanımıza yoneltmiştir. Geliniz o soruları ve Çarli'nin yanıtlarını birlikte okuyalım: fSoru Eğer Ortakpazar'ia i'işkiler ve Amerika Kongresinın tutumu, Türkiye'nin istediği şekilde oluşmaz ve bu ilişkiler bugünkü gibi anormol bir yonde geiişirse. Türkjye'nin Batı ile ilişkıleri etkilenir mi? Çağlayangil Türkiye'nin Batı'yo yönelik siyaseti, tarihinin coğrafyasının ve büyük lideri Atatürk mirası bir siyasettir. Bunun değişmesi icin cok önemiı sebepler lâzım. O itibarlo ben hipotetik bir mulâhczcya yer vermek istemiyorum. Ve Türkiye'nin ihtiyarıyla. rızasıyla veya duygusal sebeplerie Batı'dan ilışiğini keseceğıne inanmıyorum Soru Yani bunJann ters sonuclanması dahi Batı İle ilişkilerimizi zedelemez mi diyorsunuz? "Vorster'in Hesapları,, Aydm AYBAY ekim 1977 gunlu sayıdo, Sayın Ali Sirmen'in eVorster'in Heaapları» baçlıgı ile çıkan yazısına eklenmeye değ»r bir koc «ozum olduğunu sanıyorum. Sayın yazarın vardığı sonucu şöyle saptadım: ABD'nin de nihayet katıldığı ve hatta boşını cektiği eylemin omocı, Güney Afrika'daki ırk ayrımı politikasının, bu haliyle, Afrlko halklarınm emperyolizma ve sömurgeciliğs karşı bilinclenmesini hızlandırması gerçeğine dayanıyor. 8afılı emparyalistler bu sürecl kesmek ve kendi anlayışlarına göre, keskinleşmodon, rayına oturtmak istiyorlar. Amac, sömürüyu daha Insancıl bir görünüm altında »urdürmeklen ibaret. Aslına bakılırsa, bu çözumlemenin yanlış bir yanı yok. Ulusol kurtuluş harekellerinin «başıbozuklugundan» ağızları blrkac kez yanmı? çağdaş somürgecllerin, bu tür eylemleri denetim altında tutmak cin bir ödün slsteml geliştirdikleri ve strate|ilerlni bu slsleme gör« oluşturduktarı kuşkusuz. Yalnız, bu tabloda açıkta kalan onemli bir nokto var: Vorster ve onun modeli olan Rodezyalı Smith'in bu işe nicin okılları yatrmyor? Emperyolizm bir butün dduğuna ve Güney Afrika'yı yöneten tokımlo, VVashlngton ya da Londro'da oturanlar orasında temeld* bir oyrılık bulunmosı sozkonusu olamayacağma göre, bu catışmo nerden çıkıyor? Kanımca bu çatışmanın kaynaklandığı nokto, »iyasal Iktidar sorunudur. Batılı merkezler, sömıirüden buyukçe bir lokmayı tutan beyaz azınlık yonetimlerlnln bu lokmasını cok görüyorlar. Bunun yerine gececek sozd» ulusca bir kukla siyah yönetimin daha azla yetinebileceğini başka yerlerdeki deneyimleriyle ögrenmiş bulunuyorlcr. Orneğin, Zambia gibi, dünyaya Afrika ulusculuğunun orneği diye reklâmı yapdan ulkenin tabi olduğu dış denetlmin, 19. yuzyılın silâhlı denetiminden daha verimli olduğunu biliyorlar. (Bu devletln parasal duzenl yüzde yüz bir İngiliz bankasının elindedir; devlst gorevlilerinin yarısından çoğu da saf kan İngilizdir). Böyle olunca, şlmdiye kodar sanki daha insancıl biçimde sürmuşmü? gibi, apherteit'e karşı çıkmak yüzsüzlüğünu daha kârlı sayıyorlar. Bu oçıdan bokmca, mevcut ırkçı yonetimleri alaşağı etme isteğinin, sadece uluscu akımlann zaptedilmez boyutlara ulaşması tehlikesini önleme omacına değil, siyasal iktidarı daha iyi uşaklık edecek «ucuzculara» devretmek amacına da dayandığı söylenebilir. Ulusal kurtuluşculuğun öncülüğünü yapmış ulkenin aydınları bu tür oyunları gözlemlerken cok ihtiyatlı olmok zorundodırlar, Emperyalizmln kirl) parmağını soktuğu her işte olduğu gibi, «ulusal kuıiuluşculuk»ta da, karanlık merkezlerden sahte mallar uretilmektedir. Bu oyunun Angola'da, aABD yanlısı ulusal kurtuluşçular» maskoralığına kadar vardığını anımsatmak i»terim, Şu halde, mevcut ırkcı yönetlml aloşağı etmeye yönelik Botı kaynoklı hareketi olkışlomok değll. belki, kmomok daha doğru bir tavır olur. Gercek kurtuluş, emperyalizmln desteğinde ya da vesayetinde gellşen değil, halklarrn kendi güclerfnden kaynaklonan, kan ve ateş pahasına düşmandan koparılon kurtuluştur. TARTIŞMA Cumhuriyet Düşmanları Yazı başlığımız, hem yönetim bicimini hem gazetemiz Cumhuriyet'in adını kapsamak tadır. Sözü edilen düşmonlık, eşanlamh «Cumhuriyet»e yonelik davranışlı ve görüntülu dür. Birine düşman olan öteki ne de düşmanca bakmaktadır. Cünkü; gazete, yurdumuzun kurtarılışından ve Cumhuriyet1 in kuruluşundan hemen sonra adıyla ve yayın ilkeleriyle bu rejimin bir simgssi olmuştur. Atatürkcülüğü va Atatürk ilke lerini savunmaktadır. Bağlılığını g ü c koşullar altında bil e ödün vermez bicimde sür dürmüştür, sürdürmektedir. Cumhuriyet. ülke capındo top lum sorunlorına eğflsn ve say gınlığı olan bir yayın orgonıdır. Ve de okurlorını 'plyongokupon' gibi yalın yöntemlerle oyalama yanılgısına düşmeyen bir gazetedir. İşte bu ve benzeri niteliklerinden dolayr düşmanları (üremiştir. ozellikle son yıllarda... Yine son yıilarda düşmanlık saldırılara dönüşmüştür. Gazetecilerin, foto murta birlerinin zamon zaman tartak landığı, saldırılara uğradığını üzülerek biliyorduk; oma, Cum huriyet Gazetesi okurlarımn sokaklarda, şurda burda hırpalandığını, hakarete uğrcdığını, hatta kıyasıyo dövülduğü ve komoyo sokulduğunu MC döneminde öğreniyoruz. Gazete boyilerinde Cumhuriyet gazetelerinin yırtıldığını da, on lara gözdoğı verildiğinl de, dev let dairelerindeki memurlara bu gazeteyi okumalannın yasoklandığını da... Hemen her gun bir utanc ve rici, anayasal haklan cığneyicı «türlu ceşitlı» olaylar yaratılmaklodır. Fakat hıcbir tutucu, gerici, ırkcı, hotîa şeriot ozlemcisi. Abdülhamit Han'cı yayın organı ya da okuru saldırıya uğramış değildir. Nıcin? Cünkü ilerici olanlar. devrimciler inson haklarına ve anayasal ilkelere özgürlüklere saygılıdırlar; kaba kuvvete karşıdırlar. Zorbalığın cıkar yol olmodığma iranırlar. Yakın ve uzak gecmişteki (tarihteki) ocılı, utanclı olayları ve sonuclarını bilirler. Hele kardeştn kardeşe, toplumun kendl iclndekılere düşman kesilmelerinin nelere mal olduğunun bilin cı icindedirler... Artık, zorbalığın çirkin ve cıkarcı politikocılann uzantısı olduğu lyıce anlaşılmıştır. Zor ba/onn, aldatıimış ve kışkırtıtmış birer 'maşa' oldukları da.. Cirkin olaylann ahlâk, manevıyat, mukaddesat ve milliyetcılık gibi kavramlarla, duygular la ilişkisi yoktur. Ayn görüş ve düşünce olağandır, saygı gerek... Cözüm yöntemi. uygar ca eleştiri ve tartışmodır. tCumhuriyetıleri yaşatmak hepımizın ödevidir. Ksmol ÜSTÜN Çağlayangil Yine hipotetik... Ben diyorum kl, Turkiye'nin ihtıyonyla, rızosıyla. va do duygcsal sebeplerls Botı'dan ilişkisini keseceğine ınanmıyorum. Soru Türkiye'nin 1977'de bugunku dış ilişkilerinin dışında ne gibi alternotifleri vardır? Ccğlayangıı Yani benden «Oünya vıkılır, Türkiye yerinl bulur» talan gibi bır cevop mı bekliyorsunuz? Benim oyle geniş hayalli ve geniş süreli cevaplor vermeye ne tokotım. ne de niyelim var. Türkiye siyasetini cizmiştır. Ve bu gibi husus'ardo zalen yapmak soylemekten iyıdir. Şöyle yaparırr. boyle yaparım diye kuilanılmaz bunlor » Evet, Oorll'nln ttfroflon bunlor... Ne vor ki herşeyden önce Çarll'nln gercekcl olduğunu söylemek gereklr. 1964'te ABD Başkanı Johnson'un aşağıloyıcı mektubuna karşı, zamanın Başbokanı İsmet Paşo, «Yeni bır dünyo kurulur, Türkiye orccJaki yerıni bulur» demiştî de teker mefcer düşmüştü koltuktan. Türkiye yerlnl bulomamıştı, İnönü yerine Demlrel Hükümetl kurulup Corli yerinl bulmuştu. Şlmdl gecmişin «terblyetkâri» derslerine göre konuşuyor Corli; bugünkü MC dış politikasının alternatlfslz oiduğunu do Itirof ediyor. Vorsa, yoksa Amerika!.. Eloğlu boşımızo do etse. blz yine Botı karşısında elpence dlvan. Atatürkcü polltfka bu mu? Haydı canım Carli; kim inonır buna? Zamanımtz CİA donemi!.. Adomlar Isterlerse Iktidarlann altını oyuyorlar, doho da kötüsü iktldar koltuklarında ot'uranların beyınlerlnl yıkıyorlar. Bir insonın beyn/ni yıkamak. altını oymaktan aoha etkilidir. CİA, Türklye'de bu işl pek İyi boşormış, kul/ondığı deterjan da doğrusu harika!.. Bir Ödemçyi Durdurma kararı Maliye Bakonı Sayın Cihat Biigehan. hic bir esoso doyan madan Mal Müdürlüklen ve sorumlu saymanlıklara gönder diği bir genelge ile. 792 Sayılı Koordinasyon Kurulu Kararına göre yapılan satışloro ait GİMA T.A.Ş.'nin yapmakta olduğu bütün ödemeleri durdurt muştur. GİMA T.AŞ. sakıt D.P. devrınde kurulmuş bir ticari şirket olup. Milli Korunma Kartu nunun verdiği yetkiye dayanıla rak. 792 Soyılı Koordinosyon Kurulu kararına göre satış yet kisini haiz daireler arasında yer almaktadır. GİMA T.A.Ş. bu yetkisine dayanarak 2490 Sayılı Arttırma ve Eksiltme Ka nununa tabi bütün resmi devlet dairelerine satış yapmakta dır. GİMA satış konusu mollon genellikle imâlatçıdon müs tahsilden veya piyasa durumu na göre doha elverişli bulduğu yerlercfert tedaritc etmekte dir. Bu konu bu günün mesele si değildir. Kurulduğundan be rı bu muameleyi devamlı yapmakta olan GİMA T.A.Ş. bu yüz den bır cok firmaya borclu du rumo düşmüştür. GİMA bu satıştndan dolayı toraflaria yapmış olduğu anlaşmalar geregın ce, bu satışın gerektirdiği her türlü satış masrafını aracı fır maya yüklemekte ve satış bedelini tohsil etmeden hic bır tediyede bulunmamaktodır. Sayın Maliye Bakanı ve Ba kanlık yetkilileri, yıllardanberi devam eden bu olayın işleyiş şeklini bilmiş olacağına göre, durup dururken çıkartmış olduğu bu genelgenin sebep ve mahiyetini anlamak mümkün değiidir. Tek parti hükümetfen zamanında pürüzsüz ve engelsiz bir şekilde işlemekte olan 972 Sayılı Koordinasyon Heyeti karorının bu şekilde engellenmesi hükümet kanatlan arosında sık sık vaki olan bir engellemeden ileri geidiği kanısını yaratmaktadır? AP iktidarının her devrinde, bu partinin menst/pları GİMA'dan fay dalanırken hic bir itirazda bufunulmamış, şimdi ise sayın AP'li bakan tarafından cıkarılan bu genelge ile hem GİMA hem GİMA'yo mal veren ticaret erbabı ve hem de GİMA"don ihtiyaçlannı karşılayan res mi kuruluşlar töhmet ve iftlra oltına sokulmaktadır. 792 sayı lı kararnamenin tatbikatta bazı pürüzleri mevcut ise sadece ödemeyl durdurmakla şikâyet lerin kaldırılması mümkün ola cak mıdır? Kaldı ki Maliye Bokanlığı bu tip ödemeleri durdururken, oyni yoldan satın almada bulunon Milli Sovunmo Bakonlığı ödemeyi yapmokto hic bir sa kınco görmemektedir. 792 soyılı karor Bakonlar Kurulu tarafından cıkarılmış olup, her yıl yürürlüğü yenilen mektedir. Bu kararnameyi yürürlükten kaldırmak Maliye Ba kanlığjnın yetkisinde midir? 792 sayılı korarname. 2490 sayılı kanun değişmediği müddetce bir ihttyactır vo ihale fle alım yapamayan mahrumiyet bölgeleri ile ocil alımlar yapmak zorunluğunda bulunan resml daireler bu karara daima muhtaçtır. Sayın Moliye Bakonımız bu kararnamenin işleyişini engelleyeceğine, 2490 sayılı kanun 20 yıl önce Meclise verilen tadil teklifini bir an önce geoirt mek suretiyle hizmeti sohiplenirse doha büyük bir hizmette bulunmuş olur. Kemalletiin SUNGUR ANKARA CAĞDflS VAYINLARI TEK Türkiye Elektrik Kurumu HİDROÜK SANTRAL TESİSLERİNOE TAKRİBEN 9 AY SÜRE İLE EĞİTİME TABİ TUTULACAK MAKİNA ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİS VE Y. MÜHENDİSLERİ ALINACAKTIR. Müracaat edenier arasında test ve mülâkatla secilenler; Memleketimizin en büyük ve ert modern enerji üretim tesislerinden Elazığ KEBAN Hidroelektrik Santralı ile Samsun/Carşamba AYVACIK Hidroelektrik Santralında Montaj, İşletme Bakım, Test Araştırma ve Uygulama ve Atelye imalat konulanndo kilit elemanı olarak yetiştırılecaklerdır. Secileceklere; 657 Soyılı Devlet Memurlorı Kanununa göre ücret verilecek, oyrıco, tayin edild/ği yer dışındakf eğitim süresince harcırah kanunu hükümterine göre kurs yevmiyesi ödenecektfr. Eğitim süresince ücretsiz yatacak yer ve eğitim sonunda ise ailesi ile birlikte oturanlaro lojman. bekâr olanlara ise yatacak yer temin edilecektir. Eğltimler teorik ve pratik olmak üzere 4,5 ay oryantasyon (tesisleri tanıma) ve 4,5 oy süre ile de îekamül eğitimi şeklinde sürdürülecektir. î L N îller Bankasından Otel Kaplıca Tesisi Yaptırılâcaktır Keşif Gec Karne İhale Tesisin adı bedeli feminat grubu Ev. S. Bed. Kozaklı (Nevşehir) Otel Kaplıca lıca 7.500.000, 238.750. B 440. 1) Yukarıda adı yozıiı tesis kapalı zarf usulü birim fiyot esoslon ile eksiltmeye konmuştur. 2) Rayiclerde meydana gelebilecek orfmo ve azolmaları; sözleşme örneğinde belirlenen esaslar dahilinde dikkate alınır. 3) Teklif zordarı 23.12.1977 Cuma günü saot 14.30' da Ankara'da İller Bonkası Satınalma Komisyonunda ocılacaktır. 4) Teklif zarflarmın 23.12.1977 Cuma günü saat 12.00'ye kadar Bankaya teslimi gerekmektedir. Zomanında yapılmayan müracaatlar veya postada vukuu bulan gecikmeler dikkate al/nmayacaktır. 5) Teklif vereceklerin eksiltmeye girme belgesi almak icin 16.12.1977 Cuma günü saat 17.00'ye kadar Bankamıza dilekçe vermeleri ve dilekcelerin yüklenici karnelerini şimdiye kadar yaptıkları işlere ait belgelerin listesini orneğine göre Teknik Personel beyonnomesini. toohhütleri altında bulunan işleri gösterir taahhütnamelerini, orneklerıne uygun en son sermoye ve kredi olanaklarını açıklayon yüklenicinin kendisi tarafından doldurulacak, ilgili 8ankoca onaylanmış mali durum bildirisini eklemeleri gereklidir. 6) İhale evrakı Bankamızdaki iller Bankası Mensupları Yordım Derneğinden satın a/ınmak suretiyle temin edilecektir. 7) Bankamız 2490 sayılı kanuna tabi olmayıp eksiltmeye girm« belgesi verip vermemekte, işi ihale edip etmemekte veya girenlerden dilediğine vermekte serbesttir. (Basın: 29610) 11031 GİZLÎ OTURUMLARDA ATATÜRK'ÜN KONUŞMALARI ' BAGIMSIZLIK SAVAJIMIZIN GİZLİ KALMIŞ NOKTAURINI GtıN IŞJ<S/NA ÇIKARAN Bü YAPITA SÖZLIK VE OLAYUR . ADLAR DİZİM EKLENMİSTİR. ISTEME ADftfîl: TÜRKOCAĞI U D . 3941 CAĞAIOGIU . İST. FİYATI: 5 0 LIRA ÇIKTI TEŞEKKÜR Ailemlzin kıymetli büyüğü. tyilik seven insan, İRFAN TÜZMAN'ın ani vefatı dolayısıyla telefonla. telgrafla veya evimize blzzat gelerek büyük acımızı dindirmeye calışan, cenazesine iştirak eden, çicek gönderen okraba, dost ve orkodaşlarımıza teşekkür ederiz. A İ L E S İ İki Adet Yatık Tank Yaptırılâcaktır 1 İki adet yirmişer tonluk yatık Sutkostik ve Sulfirik asit tankı kapalı teklif almak suretiyle yaotınlacaktır. 2 Verilecek tekliflerde paslanmaz çelik. siyah sac ve ici kaplamalı tanklar şeklinde ayn ayn belirtilecektiı. 3 Firmofar teklifinde Tonk ebatlarmı ve sac kolınlıklarını ve diğer özelliklerini belirtecektir. 4 Kostik Tankı icin soğuk hcvolarda Tank icinde yeterli miktardo buhar serpontini olacaktır. 5 Tankların yeri müessesemizce hazırlanacak ve firma tarafından monte edilecektir. 6 Bu işe ait geçici teminat 6000 TL.dır. 7 Teklif ve teminat süresi en gec 7.12.1977 Carşami ba günü saat 16.00'yo kadardır. 8 Teklif zarfı üzerine Yatık Tank teklifidir ibaresf yazılmalıdır. 9 Müessesemiz 2490 soyılı kanuna tabi olmedığındon ihaleyi yapıp yapmomakta veya dilediğine yapmakta serbesttiı. VEFAT ANNEMİZ ARANAN ŞARTLAR : Mühendislik tahsili veren Üniversite, Akademl ve Yüksek Okullar ile yurt dışında aynı seviyede öğrenim yapan okulların Makina Elektrik Elektronik bölümlerinden birini bitirmiş. askerlik görevini fiilen yapmış, 1948 doğumlulor dohil daha kücük yoşta olmok ve aynca yapıiocak secme sınavından başorı kazanmış olmk; ingilizce bilenler tercifı edllir. ZEHRA Demirkan tutulduğu hostalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir, Cenazesi 29/11/1977 saiı günü öğle namazını müteakip Edirnekopı Camiinden kaldırılacaktır. Allah rohmet eylesin. OĞLU; Ertuğrul DEMİRKAN MÜRACAAT: İlgi duyan elemafnlarm 56/12/1977 torihlerinde secme sınavian yapılocoğındon, ilgililerin oynı tarihlsrde saat 8.30 9.00 arasında aşağıdaki adrese başvurmaları rico olunur. ADRES : TEK işletmeier İdri Koordinasyon Şubesi Mudürlüğü Necatibey Cad No: n 5 YENİSEHİR/ANKARA (Bosm; 29606J 11048 >•»••»•••••••••»»•»»•»•»•«•»<»••• : (Cumhuriyet 11057) FRANSIZCA STRASSBOURG ÜNİVERSİTESİ MEZUNU BAYAN ÖĞRETMEN TARAFINDAN FRANSIZCA DERSİ VERİIİR. • TEL: 58 68 96 HEDEF, OEV BiR DENiZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YARDIMLARLA BU HEDEFE YAPACAĞINIZ CJLAŞABiLiRiZ Sümerbânk Bakırköy Pamuklu Sânayîi Müessesesi (Bas.n: 29457 11043
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear