17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 26 M 5 I M 1977 B EJ SEÇİM.. SEÇİM.. SEÇIM.. SEÇİM.. SEÇİM.. SEÇÎM.. SEÇÎM.. SEÇlM.. SEÇİM.. SEÇİM.. SEÇİM.. SEÇİM.. SEÇÎM.. SEÇİM.: GeliDolu'ya Keşan üzerinden camlarlo bezenmiş, viraılı yoilorı aşarak geldik. Hac yolu dedıkleri yenı yol. cedvelle çizilmış gibi yapılıyor. Uzaktan görüyoruz makineler caiışıyor. Bittiğınde Keşan kavşağı ıle Ececbat arosı 50 kilometre kısilnıış oıacoK. Yani baş dönduren, yolu uzaton vlrajlar kaikmış olacak. «Zamonında bu yol neden boyle bol virojlı olmuş?» dıye soracak olursanız. hemen yanitloyolım. Zamanın Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Cckmak, bu yotlar yapılırken buyurmuş: «Cok vlra|lı olsun?» «Neden efendim?» «Düşman Saroz körfezinden çıkartma yaptığı takdirde bu vlra|lardo oyalansın da doglardan görelim.» Onun icm virojlı yapmışlar. Yer yer çimento ve demir yığını halinde serplştiriimiş koruganlarr da görürsünüz. Bir hesaplasantz bu ç;mento ve bu demirle birkac kent yapılabilirdi. «Bir işe yaradı mı?» dıye soracak olursonız. bunun yanıtını da verelim. Almanlot Trakya bölgesine geldıklerı, Bulgarlstan'ı ışgal et tikleri zaman. Yurıanistan'a girdıkleri zaman, bizim Cakmck hattını bıraktılar Gint'e çıkartma yaptılar. Bır de baktık ki, ordımızdan kuşotılmışız... Ben Gelibolu'da oskerlik yaptım. 0 zomonkı Geübolu kııçucük bir kasaba idı. Şimdi gökdeienleri ile kocoman bır kent olmuş. Koru dağının oitındaki Doğancslan düzünde talim ederdik «Oturmuşum Doğansal düzüne... Güneş vormuş Marmara'nın yuzürte...» diye mısroiar düzmeye calışırdım. Hey gidi gjnler, hey!... Edirne'den yo!a gec cıktığımız lcin G«liboiu'öğl« oldu. Bır kıyı lokantasındo yomek yiye Yerel secimlere doğru kent kent Anadolu YA2I: Mehmed Kemal ÇiZGi: SEYAZ VE KAMARYA... do Semıh Balcıoğiu ÇANAKKALE BELEDİYESİ HALKA UCUZ EKMEK SATIYOR lim. bir yondan da biraz dinlereüm istedik Listeye baktım. kuru fasulye var «Oğlum. bir *uru fasulye ver.» dedlm. Garson mu I ığa doğru bağırdi: «Bır kanaryc* beylere, etli olsun!» Ben kuru fasulye istemiştim, o kanorya diye bağmyordu. Ne oiacak diye bekiemeye başladım. Biraz sonra kuru fasulye geldi. «Oğlum, ben fasulye istedim, sen kanarya diye bağırdın.» «Blz burda kuruya kanarya deriz.» Semıh Balcıoğlu dayanamadı. «Oyle ise tabak yerlne kafeste getlrseydin bari...» Yağurt isteyince de, «Ver bir beyaz» diye bağı rıyorlardı. Scdece Gelibolu'da değil. bu yörede kuru fasulyenin kanarva. yoğurdun adı beyaz konmuştr. Boşuna. «gezen billr» dernemişler. Adınj Hac yolu dedikleri. yeni yol yopılır biterse. bir de Eceobat Conokkale arosına köpru kondurulursa. öyle sanıyorum ki Edirne istanbul trofiğınin yarısı Duraya akar. Bu yol daha kestirme olaccık, Ege'ye akan yük buradon boşaltılacak Honi az hizmet değil. bakaiım ktrrıe; nasıp oiacak? ,., Eceabat'ton feribotla Canakkale'ye.. ojeçtik. Gelibolu Belediyesi de, Çanakkale Belediyesi bu gecişten eski deyimiyle «bac» alıyorlar. Her gecışte biraz para Gelibolu'ya, biraz para Canakkale'ye veriyorsunuz. Dokuz yıldır Canakkale'de Belediye Başkanlığı yapan Reşat Tabak'ı telefonla aradığımız zaman: hı'c bekletmeden hemen: «Buyurun...» dedi. • FIRINCILIĞA BA^UMASINI JÖYLE ANUT'YOR ÇANAKKALE BELEDİYE BA^ANI TABAK IUZ FiYATLARINA ZAM GEüNCE EKMEKÇıLER DE EKMEK FiYATLARINA ZAM iSTEDiLER. BUNUN LZERiNE TünUK BiR EKMEK FABRİKASI KURDUK. FIRINCILAR SABOTE ETMEGt BAŞLADILAR. ÇIKTIM BELEDİYE KOPARLÖRÜUE, fiRINCIUR! HALKA ŞKAYET ETTiM. BUNLAR SiZıN EKMEGNsZLE OYNU'rORLAR DEDıM. BıLiR MiSıNiZ ,0IM ALTI AY ft GÜCÜ BIRAKIIM flRINCILIK ETMEYE BAŞLAOIM.. nımız karşımıza cıkmazlar mı? Benl her yere şlkayet etmezler mi? Ta, Ecavit'e kadar gittiler. Şuraya başvurdular, buraya başvurdular. dikiş tutturamadılar. Daycndım. Halkın ekmeği ile oynoyanlarla baş eftim.» «Sonra?» Denize doğru boktı. Boğazdan bir harp gernısı gecıyordu. suzuie süzule, daigın seyretti: KISA BOYU DE GAULLE «Bu seçimlerde, yoklamada bunlar gene karşıma cıktılar. Önseçimde beni kazandırmamak icln ellerinden geleni yaptılar. Ben onlardan görduğum engellemeyi karşımızdaki partllerden görmedim. Şukur allaha bir fazüet mucadelesi verdik. yendik cnian, yenlden aday oldum.» CHP'lilerin cıkardığı bölge gazetelerini inceledım. AP'lıler particıler kadar Reşat Tabak a catmıyorlardı. Ne hıkâyeler anlatıyorlardı. nasıl bıktıkiarını dıle getinyorlordı. Reşot Tabak'a De Gaul'e adını takmışlardı. Ünlü De Gautle gibi onu diktatör sayıyorlardı. Oysa ünlü Fronsız uzun boyu ile ünlüydü. Reşat Tcbok cok k:sa boyluvdu. Bu adı takon AP II Başkanı Dursun Sakızh' ya: «Bu kadar kısa De Gaulle oiur mu?» dıys sordüm. «Biz de olur.» dedi. Bir yandan Reşat Tabak'ı De Gaulie'le benzetirlerken. b^r yandan dü halkın ondon bıktığmı pekıştirmek için söyle öyküler uyaurmuşlar. Eski Yunan'da hep başkanlığa secilen Dsmosten'den halk sıkiimış. Holkın sıkıldığı Demosren'ın de kulağına gitmiş. Gercek mi, yalan mı olducunu öğrenrr.ek için kıyafeî deâiştırip halkın aras:no karışmış. Halka sormuş: < Demosten bu kenti iyi yönetmedi mi?» «Yönettl.» cDemosten bu kenti Imor etmedi ml?> «Etti.» «Demosten herkese iş. ekmek sağlamadı mı?s «Sağladı.» «Öyleyse Demosten'l neden boşınızda gormek istemiyorsunuz?s Halktar: birı one fırlamış: «Hergün, her saat Derr.oslen adını duymakton, onun yüzünü görmekten bıktık, usandık. Biz bu kez de değişik bir yuz, değiçik bir ad arıyoruz.» CHP'lüerin bır böiüğu basonlı belediye başkanları Reşat Tabak'ın vuzunü görmekten, adinı duymaktan bıktıkiarını söylemek istıyorlar. Oysa aslı boyle değil. buradaki gcbekciler. buradci<ı cıkor: bozuian CHP'liler Reşct Tabak ı ıstemıyorlar. Öyle ki önseçim kozondığı ho'de. susacakları yerde gene isterniyorlar, ic'erınde mızıkçilık edenleri var. Canakkle Belediye Başkanı: Reşot Tabak «ENGEÜ AŞTIK. Yazılarımızı izliyor, bizi bekliyornvjş. Öğunmek gibi olmasın ama, bizim yazılar beieüıyeler ve belediyeciler tarafındon izleniyor. Söylediğınde. ne de olsa. biraz göğsümüz kabardı. CHP'li belediye başkanı. CHP içındeki secıı» mücadelesıni ima ederek, «Erol Köse'ye cok yazık oldu» dedı. «Bu kavgada bir ben, bir de Antalya'dan Selâhattin Tonguc paçayı sıyırabildik. Benimle de cok uğraştılar ama, engeli aştık.» Denize bokon ve pırıl pırıl ışıldayan boğaz: gören odasını emekciler doldurmuşlardı. Belii kı b:r dertleri vardı, onu başkana anlatıyorlardı. Biz odaya girince biraz duroksadılcr. Başkan: «Aniatın, onlatın...» dedi «Hazır gazeteciler varken, onlar da dlnlesinler.» Konu şuydu: Bslediyenin bir ekmek fırını vardı. o da ekmek yaptyor. fınncılar da ekmek yopıyor satıyorlardı Belediye ekmek fabrikosı 530 gramlık ekmeği 200 kuruştan. fırıncılar 25ü kuruştan sotıyoriardı. Belediye ekmek fabrikası kentın her yanıno bavilikler kurmuş, 200 kuruştan. durriadan ekmeği satıyordu. Bunu şikâyete gelmişlerdi. • CHP'li BELEDİYE BAŞKANI, CHP İÇİNDEKİ ÖN SEÇıM MbCADELESiNi İMA EDEREK «EROL KOSE'YE ÇOK YAZIK OLDU.» DiYOR. «BU KAVGADA BiR BEN, BiR DE ANTALYA'DAH SELÂHATTİN TONGUÇ PAÇAYI SIYIRARİtiİK. BENİMIE DE ÇOK UĞRAŞTILAR AMA. SONUNDA ENGELİ AJTIK. BU SEÇİMIERDE BENİ KAZANDIRMAMAK iÇiN ELLERİKDEN GElENi YAPTILAR. BEN ONLARDAN GÖRDÜOİJM ENGELUMEYi KARJIMIZDAKİ PARTİLERDtN GÖRMEDİM. «Satıs barakalarını önumüze kuruyor, gdzümüze baka baka ekmek satıyor. İstiyoruz ki bu baylliklerl bizim önümüzden kaldırsın.» «Olmaz,» dedi. başkan. «Ticaret serbest. Eğer ben tlcareti engellemeye kalkışsam siz o zaman benden bir şey isteyin. Ben tlcareti de, ticaretle rekabetl de serbest lutuyorum. Eğer rekabet edecekseniı, siz daha iyi ekmek yapın, daha ucuza satınb «250 kuruştan aşağı idare etmez ki? «O nasıl salıyor?» «Zararına » «Zararına olur mu? Zararına olsa n« kadar doyanır?» «Vallahl blz de anlayomodık, nosıl sattığını.» «Bu işi benden istemeyin, yaparnam» dedi. «Halkın ekmeği ile oynayamam.» Fınncılar dönüp gittiler. Bereket burdaki fınncılar, ekmekciler İzmt'te Erol Köse'nin karşısına cıkanlar gibi guclü değillerdı. Gercı burado da bir milletvekıllerı, kendilerini destekleyen bır parti başkanları vardı cmo. henüz izmit ticoret burjuvazisi kadar güclenememışlerdi Reşat Tabak do, ekmek fabnkası da oniarı yenmişti. FlftlKCI «Ben fırınctlığa şöyle başladım» dedi <Blr gün baktım tuz fiyotlarına zam geîmiş. Tuz flyatlarına zam gelince ekmekciler ekmek flyatlonna da zam istedller. Tuzla ekmeğin ilgisl vor ama, ne kodar vardır, diye düşünmeye başladım. O zamana kadar bilmiyorum. Meğer bir cuval una (76.5 Kg.) bir kllo tuz konurmuş. Onun icin zam isterlermlş. Tuttuk bir ekmek fabrikası kurduk. Bizim fabriko ilkln 24 saatte 80 cuval un işliyordu. Fınncılor sabote etmeye başlodılar. Çıktım belediye hoparlörüne, fınncıları halka şikâyet ettlm. Bunlar sl zin ekm*ğinrzl« oynuyorlar dedim. Bllir mlslniz, yılmadım altı ay işi gücü bıraktım fınncılık eımeye başladım. Soğukta az daha zatürree oluyordum. Sonunda yendik. Bu kez fabrikayı 160 cuval un işleyen hole getirdik. Bu fabrikayı simdl belediye ticaret yapıyor demesinler diye lcara verdim. Bizim icarcı 530 gromlık ekmeği 200 kurusa satıyor, bunlar 250 kuruşa, bütün telaşları bundan.» «İZMİT GİBİ OLMADI Ml?> «Ha, oldu başta. Ecevit hükumeti iktldara gelmişti. Buğday taban flyatlarına zam yaptı. Hemen ekmekciler geldller zam istedller. Oysa blliyordum ki, zamdan once bunlann aldığı tonlarca buğday vardı ellerinde. Bu tonlarca buğdaya zam geimemişti. Eski fiyattan almışlardı. Bu tahslsli buğdayları bltlrmeden zam veremem, dedim. Vilâyet Kooardlnasyon Kurulundan da karar aldım. Vali de benl destekledi. Bir de ne görelim, bizim un tüccarı mllletvekllimlz İle, un tüccorı il başka Memurluktan geime CHP'li milletvekillerlnden biri. eski calıştığı yere uğramıştı. Arkadaşlorı, «Oooo, hoş geldln!» dedı er. Bir arkadaşı söyle dedi: Sizin derneği kapatocaklor mış. Hangisiyms bizim dernek? CHP! Nıye kopotıyorlarmıs'' PoütiKa yapıyormuşsunuz orda Meclis Başkonı oylardır secılemeyıp, secilerneyip de, pat diye secıliverınce. Meclis kulısierinde cok kimse sevindi doğrusu.. Bana da Meclis polislerinden biri söyiedi Abi, başkanı sectik! Salondaki milletvekilleri kulise doluşmuşlardı. Bulent bey. cok keyıfliydi. Tebrıkleri kabul ediyordu. Meclisin caycısı Necmi efendi. milletvekillerıni seyrediyordu. Başkan adaylnrı orasında adı bas>nöo cıkcn Mehmet Con. hor canrrnş olmonın burukhjğuvla, Selcuk Erverdi'yle kuliste volta atıyordu. Salonda dört MSP'li vordı va. bir MSP'li senatör şöyle dedi: Hocamız hacco giderken talimat verdi. «CHP'nin adayına oyunuzu vereceksinlz» dedi. 3:zim crkadaslar da oy verdiler.. Bu da tam muslüman voianı iste. dedi bir CHP'li. Arîık herkes. başkanı kendı oyunun sectiğini söyleyecek... MHP'lilerın oy verdiğini yadeımıyordu kimse CHP'vi de MHP' ye doğru. AP icindeki «isyancıl a n itmişlerdi Söyle rfenrslerrii Adamlor, «biz oy vermeyiz» cemiyorlar, niye ilişki kurmu>or sunuz? MHP'nin ovunu alırsanız, bizden de 10 kadar oy vor.. Kimler calıştı daha? Feyzioğlu'nun Hacı Boşbuğ'la görüşmeleri, dönüp Ecevit'le görüşmesi.. Faruk Sükan da boş durmadı. Bır CHP'li, kuliste şöyle dedi: Zavallı Dalokay, «YeMeCe nin oluşturulmaması icin MHP ile göruşmeyi» önerdi diye başına neler gelmişti? Bunu söyliyebilecek en rahot kişı olarak beni seçmişti CHP'lı milletvekifi. CHP'de parti lcl muhalefet, Farabi sokağı yöneticileriyle tam bir dayanışma gösterdi. Bu konuda bir maraza çıksın Istemiyordu anladığrm. Voktiyle, Da lokay'ı eleştiren ve ayağının altına karpuz kabuğu yerleştiren Farabi sokağının irili ufaklı düşünürleri, ne derler acaba? Süleyman Bey'in tepesi, daha cylamanın başlarında kıpkırmızı kesılmişti. Boşkanın o birleşirnde secileceğinl sezmiş miydi? AP adayı olarak göstenlen Ömer Çckıroğlu, aslında Demirelci değildi. Muhaliflerden sayılırdı. Ama. olsundu. AP*nin de bir adayı vardı ya. Aday hic olmazso. kococak oyları toplamayo yorardı. Oimadı.. Süleyman Bey, Genel Kurul' dan cok bozuk çıktı. Akşam Genel idare Kurulu vardı. O bozuk vuzie oraya gittı. Cok az konuş;u. Şoyle dedi: Bır kısım arkadaşlar oy vercMer Bunun kontrolu mümkun legıldırSüleyman Bey. böyle derken bazı üveier ör'erıne boktılar. Suieyman Bey ın «Meclis Başka ANKARA NOTLARI calışıp borclarını ödeyip bitirmiş mi? Necdet Bey'in Şellefyan'la ortak iş vaptıkları oldu mu? Ne zaman? AP'deki «muhallflerni. kendt aralarındaki adlarıyla «isyancılar»ı. uzun uzun düşündüren «za manlamo»dır. Yerel secimlerden önce coktaan Süleyman Bey'l düşürebilirier, ancak, Süleyman Bey'in kendilerini «hain» olarak niteiemesinden cekiniyor!ar. Seçimierin sonucunu bu nedenle bekliyorlar. AP'Iİ Kastamonu Milletvekili Fethı Acar ile Tuncay Mataracı'nın önce istifa edip, baskılar sonucu istifalorını geri almaları ılgıncti. Süleyman Bey, ayağının suya ermekte olduğunu gördü. Parti içi muhalîfler ise, ikı m:lletvekilinin pot diye istifalarını ve bunları geri almalannı iyi karsılamadılar. Bir gece önce iki milletvekili de, hazırlanan «protokolıu imzalamışlardı. Ancak ivecendiler. Arkadaşlarına, «Siz bizi oyalıyorsunuz, takatımtz kalmadı, biz istifa edeceğiz» demişlerdi. AP'de partiiçi muhalifler, iki milletvekilinin istifa edip, sonra ıstifaları geri aimalarını bir kazanc değil. «kayıp» olarak niteledıler. Bunlar, Süieyrr.an Bev'e karşı toplu çıkışı engelleyicı şeylerdi. ... Tuncay Matoracı istifasını geri almasma almıştı ama, sovlentiler de durmam.ştı. Kulıslerde söylentiler dolaşıyordu: Arefe günü Rize'ye 200 müyon lira göndsrildi! istif..nın peri alındığım bildiren dılekcedeki imzayı kabul e'.miyor Tuncay Mataracı, «Biri Mtıstafa EKMEKÇİ benim yerime otıvermlş» diyor Süleyman Bey'se bayrnmda gaze tecilere şuniarı soyluycrau: Kâğıt bizde. Benim onurtv de ımzaiadı, verdi. Ve 30"o yakın milletvekiü vardı şahıt olorak. Hâlâ bunu nereden cıkar!yoriar? Aslında istifa kâğıdı bende yok da, istifasını geri aıdığı kâğıdı bende var. Açıklarız. Biz gayrı ciddi bir iş yapmayız. Istifasını geri aldı denmişse. geri almıştır.» Bu kadar söze de. lıani insanm inanacağı geirr,iyor. İrrura bır başkasmın olamaz mı? İrr.zaları iiarşılaştırip, hangisinin Mataracı'nın olduğur.u saptomak için isveclere mi gönaermeii ıncsietmeli? istanbulda cturan Rize'ii bir 1 5 adamının, Süleymon bev'in teiefonu üzerine Ankara'lara Kaik^o gelmesi ve Tuncay Mataracı sorununu çözümlemesi ile ilgili sö/ lentilere ne derreli? Ne demiş Süleyman bey? Ziya. böyle böyle.. Bu ısı sen halledersin... O da cozümleTıiş mi? Nasıl? Rize Milletvekili Tuncay Mataracı, istifosını geri olrrazdan önce saat 19 00'da istifayı geri alışına ilişkin haberi racvodon dmledi. istifada ivecsn dovrandıkîarını arkadaslonna söyledi. Ondan istifayı geri o;dınr,ak icın Rıze'den telefonlor ycgdı. Bu olaylar bır şeyi daha vurouluyordu. Devşirme AP tarlosına gırerek «mabus transferisr;n pek b;r şeye yaramıyacağını. Hacı Başbuğ ise, devlet kuruluşiarını porselledıkîen son,3. «sempatl porsellemesine» gec nıışti. Meclis Başkanını seclirır.onin tadını çıkarccakti... Kırat'ın sırtmdaki kaya nı CHP'den secillrse Başbakanlıktan istifa ederim» dediğini anımsadılar. İlhami Bey ne demişti: Başkan CHP'den olursa bileklerimi kesenm. Biri arkadoşının kulağına eğildi: Yahu. ilharrl llkyardım hastanesıne mi gitti yoksa? Ohooooo, dedi arkadaşı. bız bunları cok dınledık. AP Genel İdare Kurulu'nda bozıları da MHP'yi eleştirdl. Bu partinın, CHP ı!e solla mucadelecinın icyüzu üzerinde cıddı bır değerlendirrne yapmanın zamanı geımiş geçiyordu bile. Son Havadis'te Süleyman Bey'in yan resmi sözcüsü sayılan Abdullah Uraz şöyie yozdı: «Milliyetci veya sola karşı gecinen ne MHP'ye ve ne de MSP' ye inanıyorum. İnanamıyorum. Bunun icinde AP'ye açıyorum.» Belli, Abdullah Uraz'ın ici porcalanmış, yüreği dağlanmış.. Süleyman Bev. yerel secimlere kadar olsun ayakta durmaya caiışıyor. Bir AP lı muholif şöyle dedi: Bizim grup bu kabineyi taşımoz. Eninde, sonunda catlıyacak bu! Biz kıratın sırtındakt kayayı kaldırmaya colışıyoruz.. dedi bir başkası. AP kulislerinde Süleyman Bey'e catılıyor, veryansın edılıyordu. Süleyman Bey'in cevresinde birkac kişi mı kalmıştı? Sevfi Bey, Ekrem Bey. bır de Nabit Bey... İhsan Ataöv'ün de yer yer Süleyman Bey'i eleştirdiği söylenıyordu. Ekrem Bey'in Bokanlığına en cok Seyfı Bey mi içerlemişti? Ya, Ekrem Bey, Sulevman Bev'e daho yokın olursa? Seyfı Bey'ın pobucunu damo atarsa? İpten korkmıyan Süleymon Bey, Yüce Divan sıkıntısmı mı cekiyor? Kâmran İnan'ın görevden uzaklaştırdığı müsteşar Nec det Seçkınöz. neden Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarlığına getinldi? Bir Bakanın «sizinle calışomam, istifa edin!» dediği biri. ayni partinin bir başka bakanının musteşarı olabiliyor. Necdet Bey, muteahhitken. cok zarar edıp batırmış, ondan sonra Müsteşarlığa getirilince cok
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear