02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
D öfir OJMHURİYET 21 KASIM 1977 ABDÜLPANBAZ Dr. Erdal ATABEK TURHAN SELÇUK OMA, OLUP BîYfNİ ^•p8:'&r!'^fcrriıi;MDE 41 !?Uf«K tAPi Damarlar yıpranırken.. omarlor bedenimizin ulaşım yollondır. Alınan ve sindinlen besln maddeleri, oksijen, organizmada yopılon hormonlar gibi çeşitlı malzeme. domarlarla her tarafa uiaştınlır, hücreiere kcdar gider. Hücreferde karmaşık işlemlerle bıçim değiştirirken kimisi enerji venr, kımisi başka işlevler görür, sonra do ortaya cıkan ürünfer gene domarlarla ceşitli organlara geür. Burada da ya gene bic'm değiştirir, ya da bedenden dışarı attlır. Oksijen girer, karbon dioksil cıkar. Besin maddeleri girer. enerji verir, artık urunler atılır. Bu işlerin sürekliliği de kalp ve damarlar tarafından sağlanır. Kalp, motor gücüyle toplardamarlardan gelen kanı olır, atardamartaro verir. Kalp bu işl, her dakikado 6070 kez atarak tekrarlar Bilek domorından koloyçg aldiğımız cnabız»la bu sayıyı ölçeriz. ALLAHiN Hİ,<,vl£T|:<£NDiM£ CELupTAIt (4.N B u ı f t f â f M p A , S T E D&.tNMft BiP Ûî>A^)A;VATAK ı'v'ıNDE OLOJÛUKU 6öAOJjM. A> O^MAMLlpAjc,' (tig,' i t V c N F £N7AMM,PAZuWAl cüiLü Ü Û £ Ü NÜrX, MR'M frig; «İİŞ ApAMLA TAM:Ş?ıM |Q' 0.< cwl?C öTuAujlMlO. V: c"fL:>£.^ j MfTH EX{TEN<!ÛN£A,\\ Oı&KiıiMı* AHLAY; İftA,Hr\U"Mİ ÇATALA 'iJı EJI Rt'İF) ÛNU TAKü'î)E D DAMARLARIN ONEMi... Her organımıza bazen gereğinden de fazla önem vertriz, ama, coğu kez damarları unuturuz. Oysa, organların işleyişi damarlara doğrudan bağlıdır. Damarlar yıpranıp da gorevlerini eskisi gibi yopomoyınca ortaya orgon bozukfukları cıkmaya başlar. Genel olarck «domar sertliği» diye bllinen «arteriosklerozs olayı. damarların görev yapmasının en önemlı engelidir. Darrjarlar, son derece ilgtnç bir doku yapısına sahiptır. Özelliklerine göre degişmekle birlıkte. genel olorak işlevlerini sürdürmek icin büyük bır esnekük taşırlar. Damar, kendlsine gelen kanla doluncc gerılır, bu kanı atmak icin de tersıne bir iş!ev yapar. Atordomarlar (arterler), toplardamariar (venalar), küçük otardamarlar, kılcol damorlar [kapıUerlerj. bırbiriyle uyumlu çalışırlar. BAŞKOMÜTAN VE KARŞISINDAKİLER Mustafa Kemal Paşa konuşmasını şoyle surduruyor. ıVasıt Bey diyorlar ki: Bu gibi fevkalâde voztyetier Fransa'da, Almanya'da dahi olmuştur. Fakat hic bir vnkit boyle bir tedbir almaya ve baçkumandanlığa bazı böyle hu susiyetler verilmeye luzum gorülmemiştir. «Fransa'da, Almgnyo'do ve Ingiltere'de bilmiyorum. Vasıf Seyln anladıkları fevkaladelıkİer ise arzettiğim gibi bu gibi memleketlerde başkumondanlığı alan kişiler, esasen bir Meclis tarafından o yetkileri ol mıs değildir. Bir Reisicumhur tarafından, bir kral tarafından almış ve bunu alırken, tabii, bir iradeye dayanmıştır. Ve borada onlann yetkileri, bir başkumandandd bulunması geroken yetki mahiyetinda olduğuna süphe yok. «Fokat Fransa'da vssair mem leketlerde (evkalade inkılap zamanlarında lüzum gorulmedi, denecek olursa efendiler, doyru değildir. Milletlerde herhangi bfr adam başkumandanlığı olmı?so, ve bunu kendiliğinden almışso ve bunun hakkında bir kanun yoksa, onun cdına «dıktatör» derler. Yok, o odamo o yetkiyi bir Meclis vermişse, o adamın istinat ettiği bir MecKs vermişse, yetkileri geniş olsun, sınırlı olsun, o vazifeyi kendsı yopmamıştır; ona vazifeyi veren Meclis yaptırmıştır. Onun için, Meclisin tevdi etmiş o!ması konundur. Çok teessüf ederim ki bunun oksinl Iddia etmiş olan zat. mutlaka hata etmiş olur, demis. Ben diyorum ki, ben bunu hata olarak değil, doğru olarak •öylüyorum, ki bu böyledir. Sonra, diyorlar ki: Cepheye memur olan bir kumandan, cephe gerisindeki ihtiyaçlara, gerideki kıtalara kumandan değildir; ordunun gerideki ihtiyaclarına hâkim değildir, diyorlar. «Cepheye hâkim olan veya cepheye hâkim olmak zaruretinde bulunan bir adam, tir başkumondan, o cephenin gıdasiyle, o cephenin elbisesiyle ve o cephenin silâh vesairesiyie geriden bütün cephenin harekâ tıyle her turlu araclarıyle alâkadar olmasın. Her türlü gereçlerine hâkim olmasın, her türlü vesaitine âmil olmasın, amir olmasın... Bu hangi kitapta, hangl alartda, hangi filiyatta görulmüştürl «Kumanda edecektir ve kumanda eder. Dünyanın her yerfnde ordunun noksanlarını ikmal gibi bir vazife ve buna imkân var mıdır? En ağır işleri yapmok mümkün müdur, diyor; İmkânsızdır, kendilerini mazur görürüm. Fakat bu bence mum kündür (...). Başka türlü bunu yapmanın imkânı yoktur. Şüphe yok ki, kumandan yapar, dendikten sonra kendisl kaikıp da bir defa oraya gider, ioşe işini yapar, bir defa oroyo gider kumondanlık yapar değildir. Yaptınr demektir ve yaptırılır, «Efendiler, gercek bir örrtek olarak bir şey arzedeceğim. Bir rşi yapmamış, yapamamış olan insanlar, kendilerinin göremedikleri bir işi, kendi yapabılecekleri küçük işler gibi duşunurlet. Örneğin yeni kolordu kumondanı olan tümen kumandanı: Ben burada mı bulunocağım, orada mı bulunacağım, diye kendi kendine sorar. Hayır, ne orada bulunacak sın, ne burada bulunacaksın. Öyle bir yerde bulunacaksın ki hepsinl Idare edeceksin. Eeee. Ben o zaman göremem. Tabli göremezsln; gözlerin le göremezsin. Akıl ve tlras»tinle göreceksin. (...). Vasıf Bey bundan sonra bir sözünde dlyor kl: «Bundan son ra, yanl Sakarya Muharebeslnden sonra Işte hâlâ kıpırdayamadık ve kıpırdayamıyoruz.» «Bundan dolayı da "Bravo" seslerj ve olkıslar isitiyorum. Bundan dolayı da cok müteesslr oldum ve eza duydum. Tekrar olso da söylüyorum, cok utanc duyuyorum. Ordunun kıpırdamomasını, kıpırdayamaya Sadi BORAK DAMAR HASTALIKLARI... Damarlar hastalanıp da görevlerini yapamayınco, hangi orgcna kan götürüyorsa o organda bozuklukiar başlar. Bu kont'da en önemli organlar da beyın, kalp, böbrek. bacak ve aycklar olarak karşımıza cıkar. Beyne kan götüren damorlorjn bozukluğu, karşımıza ceşitii hastalıklar cıkarır. Kalbin kendi damarları bozulunca, önemli kolp hastahklan olur. Böbrek bozukluklarının bazılorı, böbrek aamarian hastalıklarmdan ofuşur. Bacak ve ayak damarları bozuluncc da, hareket organımızın bazı hastaiıkları doğar. Kuşkusuz, hiç bir organ, damar hastalığımn sonuçlarmdan kendisini kurtaramaz. Ama, damor hastaiıkları coğunlukla bir orgcndo daho erken ortaya cıkiığı icin belirtileri o organda görürüz. Yokso damar hastalıklon yaygın bir nitelik tcşır. Burada. üzerir.de durduğumuz damarlar, atardamarlardır (arterler). Arterioskleroz, yâni, arterilerın deıenere edici hostalığı, damar hcstalıklarının en yaygın olanıdır. Yoşın ilerlemesiyie hastalığııı oluşumu artar. Hcstalığın beürtileri de organlarda 40 ycşının usîünde görüimeye fcaşlar. Hastolfk oluşumunu hazııiayan etkenler arasmda kan lipidlerinin yüksekliği, şeker hGEtaliğı ve tansiyon yüksekliği önemlidir. Şişmanlık, hareketsizlik bu oluşmalora yol actığı icin dikkat cekmektedir. BENDE DAMAR SERTLiGi VAR Ml? Çok sorulan bir sorudur bu. ıBende damar sertliği var mı?» Özellikle, yaşlılanmızın büyük korkusu. Oysa. damar sertliği b9iirli yaşlardan sonra fizyolojik bir yaşlanmo olarck vardır. Hic bir organımız 10 yaşımızdaki gencliğini koruyamoz. Bedenimizin her organı yaşlanmızla birlikte yıpranır. Buna ne saşalım, ne de korkalım. Yaşlandıkca nasıi gözlerimizln yordıma gereksinmesi varsc. nasıl cildimiz buruşuyorsa. saclorıniız ağarıyorsa. don:ar!arımız da öyledir. Bizim yapmamız gereken korkmok değıi, damarlarımıza yardınıcı olmaktır. Tekrar, olsa da söylüyorum, çok utanç duyuyorum. Ordunun kıpırdamamasını, kıpırdayamayacağını alkışlamak ve bunu atkışlamayacak olan insanların afkışlamış olması cidden çok gariptir! Bunu yine burada gömelim kımse işitmesin,, I MUSTAFA KEMAL PAŞA, KENDİSİNE ULAŞTIRILAN BİR MESAJI OKUYOR. Gözlerinle göremezsin akıl ve firasetinle göreceksin,, coğını olkışlomak ve bunu olkış lamayacak olan İnsanların alkıslomış oiması cidden cok gariptlr! Bunu yln« burada gömelim, kimse Işitmesin. SALİH EFENDİ «S»bebl ne ise sorulsun.» M. KEMAL PAŞA «Sus efendi.» SALİH EFENDİ «Nasıl susoyım?» HAMDİ NAMIK (Gör) BEY «N* söylüyorson sonra söylersin. (Susunuz sesleri, gürültuier) HAMDİ NAMIK BEY «Sonra cıkar soylersln. Ne söz soyluyorsuo h«rtfl» M. KEMAL PAŞA (Sonra efendiler, (...) sual tarzında söz İer söylerken diyorlar ki: «Baskumandanlık cephe ötesi rut besidlr.» Bu utanılacak sözü alkışlamak dahilî otorltedlr. Ben Itlraf ederîm M bunun anlamını iyi anlayamadım. Fakat kendileri diyorlar kl: «Mllli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakaniığı gibi bir şeydlr.» Benim anlayışım böyle değildir v« gercek de böy ledir. Mllli Savunma Bakaniığı ile İçişleri Bakaniığı hlcbir vakit blrbirleriyle mııkayese olunur şey değildir. «Blldiğiniz gibi Mllli Savunma Bakaniığı, ordusunun iaşesinl, giydirilmesini, silâhlandırılmasını, hozırlanmasını düşünen ve ordulara kumanda eden insanın gorüşlerin» göre hareket eden bir bakanlıktır. «Onunla alâkası yoktur» demek doğru bir şey değildir. Bir örnek arzedeyim: Milli Savunmo Bakanı mutlaka Boşkumandanın görüşüne göre horeket etmek mecburiystlndedir. Ben istlyorum kl filönca gün Sivrlhisor"da manevra yapılmalıdır. Şu harp. şu şey ve şu şey ve şu şu... Miilt Savunma Bakanı. Maliye Bakanı ve hukumet, Meclis İle müzakereye başlar ve benim «filân gün» dediğim tarih 5 9ün geciklrse ve 5 gün içinde duşman taarruz ederse ve benim 5 gün icinde olmasını istedlğim şeyin olmamasından dolayı bir ordu mogiup olacak olur so yüksek heyetinizin ve memleketin tallhi ne olur? «Bu kcdar bir mesele de Milli Savunma Bakanı, benim görüşlerimden haric hareket etsin, mu vafakat edebilir miyim ve siz mu vafakat edebilir mislniz? (Hayır, hoyır sodolcn;. «İşte efendiler, Başkumondanlığın gereksizliğini ve bu husustaki kanunun bahşettiği yetkinin kaldırılmasmı ispat etmek icin soylenilen sözlerin esasları bundan ibarettlr. Benim bu sozlere karşı yapabileceğîm acıklamaiar bundan ibarettir. Arlık siz olt tarafını düşünebilirsiniz. Yalnız, ben zannediyorum ki meseie bun da değildir, mesele bu değüdir. Ben »üphe etmem; yüksek Meclislnlr, yüksek Meclisi oluşturan arkadaslar bahemebal Bcşkumondanlığın lüzumuno inanmoktadır ve behemehal, benim Başkumandanlıkta muvaffak olmamı temln etmek İcin her fedakârlığı yapmaya hozırdır. VARIN: BIRAKAMAM. BIRAKMAYACAĞIM.. GARTH Bunu nasıl mı yapchm? Genel olarak bir yoş sının koymak aoğru değıl ama, madem ki. 40 yaşından sonra belirtiler ortaya Cikıyor. öyieyse. 40 yaşın üstünda bazı öniemler alalım. Beslenmemize dikkat edelim. Fazia ycğlı yiyecekler, unlu yiyecekler yemeyelim. Kilomuza dikkat edelim. Şişmanlomayalım. Hareketsiz kalmayalım. Her yaşın kendine göre sporu vordır. En kolay spor da yürümek. Her mevsımde yürüyüş yapıicbilir. Yazın vüzrrek tüm adaieieri işleten bir spor. Başka sporlar dG var Ama, blzde kitle sporu olmadığı icin ping pong gibi, tenis gibi rıer yaşta yapılabilecek yararlı sporlar, ancak bir azır.hğın ilgisi icinde kalmış. Biz, spor deylnce başkalaıının oynay.p bızim de bağıra cağıro iziediğimiz futbolu anladığımızdon bu işlere yönelmiyoruz. Pingpong okul cocuklarının. tenis de büyük paraiar ödenerek girilen özel kuiupierin sporu oimuş. Yoksa. öyle olmamalı. Bes.'er.menın. hareketin yanıntio, genel sağl/k denetiminin önemi de büyük. 40 yaşından sonra, herkesin, yılda bir kez genel scğlık kcntrolundan gecmesi gerek. Bu kontrolda, kalbin durumu. akciğerlerin durumu, damarlar, gözler, a'işler, organ'ann işleyışiyle iigîlı kan, idrar analizleri yapiltr. Genel saği'k durumu ortoya cıkcr O2 Cİ4STDN r$!NI 3ANA 8ı KA DiŞı BOND IM BAMA >»ZDIö! 8lRTAÜİ,M APB£SE<S1TTIM.OEA£Bç/ 's**'J KıZLARu >ÜROIM ÖNEMLİ ORGANLAR.. Dcmar hastalıklarının yol actığı onemlı organ belirtileri ceşitli bicimlerde karşımıza cıkar demiştik. Tonsiyon yüksekliği bunlardan bırisidır. Tans.'yon yüksekliğinin önemli bir nedeni damar esnekliğinin zcmanla azalmasıdır. En önemli organ belirt;;erinben birini kalpte görürüz. Kalhin kendi damarlannın bozukluğu. «koroner arter hastalıktarıs olarok karşımıro cıkar. Bcşlongıçta hafif derecelerde «korone' arter vetmerükleri^ olur. hastalık ilerleyince «kalp infcrktüsüne:. kaciar gider. Başicngıc belirtileri, aşırı güc horcanon harekeiierde beliren rjögüs ağrısıdır. Bir süre böyie P'tfikle:; sonra, iierıeyen hostoijklc bosko bir tablo ortoyo çıkcır. Bnzen boşiangıc belirtileri olmadan da, «Infarktüs» olabilır. Konuyu cynra eie clacacjız. Bir önemli orga.i be'Ttisi de beyinle ügilldir. Beyin dor moriarındakı bozukluk da. başianaıc ^el' tiferinden sonra ilerleyebilır. Bu konuvu cia aynca ele abcağız. Bocak ve ayak bamaHonnın bozukluğu da. yol yürurken bacağa sap'anan oğrnaria kendinı gösterir. Arterlerin organlanda beüren hostc;,k!anmr. ortak özellikleri. hareketle gelen, dinlenmeyie gecen oğrılarclır. Kuşkusuz. tüm bunlar korkuyo yot acmamalıdır. Göreceğiz ki, böyle hastalıklorda horeketjz kafmovo mohkum değiüz. Tom tersine, bütun bu hastalıklarlo birlikte, hareketlerimız de normal olacoktır. vaşımızc uygun sporları do yapacağu, isirnizi de sürüüre.ceğiz. Baştan soyiemışt'k. Cağdaş hosta, önce hostalıktan korkmamcyı öğrenecek, sonra do yenmeyi bilecek. Scrunun cözümij burada. PAKAVIA PX( TU3UAI4NLAB iSTANBUL ÜNiVERSiTESi REKTÖRLÜĞÜNDEN Rektorlük Teknik Hizmetler sınıfında acık bulunan 6'nci ve 9'ncu derece Teknisyen kadrolorına elektrik teknisysni aiınacaktır. Sanat Erstitüsü, Tekm'k Okulu Elektrik böiümü mezunları tercıh edllir. isteklilerln 12 AraUk 7977 Pazortesi gunu soot 17.C0' ye kadar müracaot formu doldurmak üzere nufus sureti ve bir foioğraf i!e Rektörlük Zatişleri Müdürlüğüne (Horhor Cod. No. 13) mürocaatları. (Basm: 29173) 0912 SAĞLÎK VE SOSYAL YARDIM BAKANLIĞINDAN Bakanlığın 14 ekim 1977 tarihinde actığı oslstonhk sınavının Kadın Hastaiıkları ve Doğum branşında usuisuzlük tesbıt edildiğinden. bu bronşo giren 229 oöav. 25.1?. 1977 pazartesi günü sabah saat 9.00'da Kecioren Sosyol Hizmetler Akademisinde tekrar sınova ofınocoklordır. Adaylar sınava resirrli nufus hüviyet cüzdanı veyo resimli klmllk belgeleri ile iştirak edebiieceMerdir. İlgüılere duyurulur. (Basın: 28962/108S5)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear