02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1X1 I I • •• % AET'NİN TEKSTİLDE ITHALATI KISITLAYICI ÖNLEMLERE YÖNELMESİ, BİR YANDA BATI AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ TÜKETİCİLERİ DAHA PAHALI MAL ALMAK ZORUNDA BiRAKIR VE VERGİ MÜKELLEFLERİNİN YÜKÜNÜ ARTTIRIRKEN, ÖTE YANDA BATI AVRUPA'YA İHRAC YAPAN ÜCÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNİN EKONOMİLERİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİÜYOR. Politika ve ötesi Dünya Tekstil Anlaşması 1973'te imzalanmıştı O rtakpazcr ülkeleriyle az gelişmiş ulkeler arasında 1973 yıhnda Bruksel'de 'Dünya Tekstil Anlaşmasi' imzaianmıştır. Bu anîaşma bir yanda az gelişmiş ulkelerde ürelilen tekstil mallarına, sanayi ülkelerindeki pazarlann kapılarını açarken. diger yanda da sanayi ülkelerini. gereksiz miktarda ithal malı tekstil ürünîerinin girişınden korumayı amaçhyordu. Ortakpazar ülkeleri bu amaçla ulusal ithal kotaları saptadılar ve böylelikle her AET ülkesine girecek olan yabanc: teksiil ürünîerinin sayısı belirlenmi? oldu. AET ülkeleri aynı zamanda, HongKong gibi ucuz tekstil maddesi ureten Asya ülkelerini de. ıhrccatlarmı sınırlayıcı tedbirler almaya zorladılar. 1973 yıhnda irr.zalanan Dünya Tekstil Anlcşması, bu yılın sonunda sona ermek tedir. AET Komisyonu bu nedenle. 25 ülkeyle yeni sipariş anlaşmalcn imzalamak üzere. girişimlerde bulur.maktad:r. Çünkü Ortakpazar ülkelerinde üretilen tekstil malları. örpıii içinde en fazla korunan maUar arasında yer clmasma rağmen AET. bu alandaki ithalatı daha da sınır lamak istemektedir. Brüksel'deki yetkilile"p göre AET ülkelerinde son zamanlarda tekstil ve giyim sanayiinde 400 bin işçinm iş&iz kalması gözönünde bulundurularak, ucuz mal sunan az gelişmiş ülkelere karşı koruyucu tedbi'rler zorunludur. Ortakpazar Komisyonu'nun 25 ülhey le vmzalamayı planladığı yeni ardaşmalar tephiyle karşılanmıştır. AET içindeki toptancı, perakendeci ve dağıtıcıların kur dukları Dış Ticaret Birliği (FTA). ithalata getiriiecek kısıtlamanın özellikle ucuz tekstil mallarınm AET ülkelerine girişini engelieyeceğini ve fcu durumda zararh çıkanın ise orta tabaha tüketicisi oldugunu belirtmektedir. (DîŞ HA3ERLER SERVISI) ÇOK YAZIK ÖLDU Mehmed KEMAL ectiğimiz hatto cumartesl sobohleyin erkenden telefon çaldı. Telin ucunda bir ses: «Alo, beni tanıdın mı?» diye sordu. Ses yabancı değildi ama yıilar var kl konusmadıgım bir tonu tanıtiyordu: «Aşino bir ses ama, bilemedim» dedim. «Ben Kcndıra cğası.» Bildim Turan Guneş'ti. Nicedir, görüşmüyorduk. Göruşmek de kısmet olmamıştı. Erol Kose hakkında yazdığım yazı fena dokunmuştu. Butun kurt politikacılar gibi oloyın üstüne gidiyordu. «Ben Kandıra cğaiarından söz ettlm ama, senin adını yazmadım.» «Kandıra da benden başka oğa kalmadı.» «Nihot Erim yok mu?» «Nihat bey partili bile degll, Kandıra oğası dendi mi ben hatırlanırım.» Güldüm. «Peki öyle olsunı dedim. Bano sesi heyecanlı gibi geldl. Durmadan tek yönlü ve tek yanlı yozdığımı soyluyordu. «Dinle bck,» dedim. «Ben İzmit'de gördüğüm resmi yazmaya çclıştım. Gördüğum resim de benim yazdıgım glbidir. Yazı yazıldı, artık başka bir şey yapamam. Ama düzeltmek istediğin bir şey varsa, birkac gün sonra onu da yazarım.» «Artık cok geç... Yarın seclmler yapılıyor» dedl. «Sen sanıyor musun kl yazdığın yazı secmenlere etki yapacak?» «Sanıyorum » «Hiç sanma. Her delegenln durumu bellidir. Onların delegesinin kcfasını kessen bize oy vermez, bizim delegelerin kafasını kessen onlara oy vermez. Durum bellidir. Yazılonlar da bir şeyi değiştirmez. Oylar donmuştur.» «Peki, Erol Köse kaybedecek mi?» «Elbette » «Kaç oyla? Onu da söyle barl, madem bu kadar kesin konuşuyorsun.» «Söyliyeyim, 1516 oy fazla alacağız blz. Bizim Cemil Karakadılar seciml kazanacak...» «Halk Erol Köse'yl ondan daha fazla seviyor. Dağlar, taşlar Erol Köse diye Inliyor.» «Adayı halk secmlyecek kl. delegeler sececek.» Doğru söylüyordu. Bu seclm sistemlne göre halkın yoklamalarda hlç bir etkisi yoktu. «Delegeler.» dedim Turan Güneş'e. «Daha önceden ayarlanmış. Musluk partl II örgütünün elinde o da diledlği glbl oynuyor.» «Ne yopalım demokrasl böyle işllyor.» «Kamuoyu yok mu?» «Var ama, kamuoyu bu Işleyişten sonra gellyor. Bunu da biz icat etmedik.» «Peki lyl bir demokrasl olmasa gerek » «Orasını ben bilemem. Yasalar böyle.» «Yasalar değiştlrilmell.» «Orası benl ilgilendirmez. Bugün böyledir.» Turan Güneş'in İzmlt seçim bölgeslydl. Bu seçim bölgesinde Izni olmadan kuş ucurtmak istemiyordu. Kandıralı olan Erol Köse ve akrabaları (ki bunun lclnde Nihat Erim de vardı, eniştesiydi) engel sayılıyordu. Onun icin Turan Güneş bunları İzmit politika sohneslnden silmek istlyordu. Silmek için de un ağaları, tlcaret ve sanayl oğaları, orsa spekülâtörleri, ve benzerlerl ile ittifak kurmuş, var gucüyle üstlerine gidiyordu. CHP'nln Genel Başkanı bunları biliyor muydu? Bana sorarsanız bilmlyordu. Erol Köse'ye sordum: oBülent Bey 30 bin konutluk bu bölgeyi gezdl mi?» «Gezmedi.» «Bir kez görmeslnl Istemedlnlz ml?» «Cok Istedik, olmadı.» «Buralan görmemesi Bülent Bey İcin cok büyük bir kayıptır. Eğer görmüş olsaydı, slze ve ekiplerlnlze kıydırmazdı.» «Orasını ben bilemem.» Doğru o bilemezdi. Ama görenler hoyran kalırdı. Belkl Bülent Bey de kafasında oluşturduğu birtakım düşlerin bir ömeğini burada bulabilirdl. Birlikte bundan blrkaç ay önce Bulgaristan'a gltmiştik. Orada gördüğü devlet çiftliklerinl beğendiğlnl sanıyorum. Köykent diye düşlediklerl boyle oluşturabilirdi. Hele yurdumuzda tamamen yerll bir buluşla, yerli bir teknolo|l ile yepyeni bir kent yapılıyordu. Bülent Bey görse bunun karşısında duygulanabilirdi. Elinden bir şey geliyorsa hoyrat, kaba demokrasl adına Erol Köse'ye kıydırmazdı. Kıyanlar belliydi, kıyılanlar belliydi. Erol Köse yenilgisl Turan Güneş ve siyasol destekleri için bir zaferdir. ama, Halk Partisl için İzmit gözünde bir yenilgidir. İddialı konuşmuyorum. Önümüzdekl yıllarda bu kentleşme projesi Cemil Karakadılar tarafından dondurulduğu, olduğu yerde bırakıldığı zaman cok daha lyl anlaşılacaktır. Gormek kısmet olursa, blzlm glbl Bülent Beyin de yüreğl yonacoktır. Cemil Karakadılar'ın CHP'llliğl, klşlliğl üzerlnde durmuyorum. Yaşamosını, bir kentsoylu olarak ortada dolaşmasını beğenenler olabilir. Belkl protokol bakımından Köse'den daha yokısıklı boy gösterebiür. Fakat otuz binlik konut projesi yatar. Otuz binlik konut projesl 150160 bin nüfuslu yenl bir kent demektir. Bugün İzmit'in tüm nüfusu 130 bin olduğuna göre, Erol Köse bir yenl İzmlt kurma yolculuğuna cıkmıstı. Onun yenl bir kenl yaratmasma engel oldular. Engel oldukları Erol Köse değildir. Konut özlemi ile yanan 150 bin kişidir. Cok yazık oldu. «Kime?» diye soracak olursonız, hemen söyliyeylm: İzmit'in konuisuz halkmo ve bir de geleceğin CHP'sine .. Buoünün CHP'sl bu zihniyettekl genel merkezcilerin ellndedlr. AET tekstilde Üçnc . ıllar boyunca gümrük duvarlorımn dünyo V capında yıkılması yolunda cağnlar yopan ve • girişimlerde bulunan Ortakpazor, Batılı sonoleşmiş ulkelerde giderek artan işsizlik ve kolnma hızının azalması üzerine koruyucu tedbirr almoya yönelmiştir. İlk olarak tarımsal ürün' alanından getirilen ithalatı kısıtlayıcı tedbirler. )ha sonro tekstil molları Için de söz konusu muştur. Ortakpazar ülkelerlndekt üretlcilerl korumak ı söz konusu sanoyi dallarında işsizliği önleek gerekcesiy'.e alınan bu önlemler, bir yanda ET ülkelerindeki tüketicilerl daha pahalı mal mak zorundo bırakır ve vergl mükelleflerinin ıkünü arttırırken. öte yandan da bugürte dek :T ülkeleriyle yapı!an ticarî onlaşmalar uyarını Batı Avrupaya ihracat yapan azgelişmiş ülılerin ekonomisinl ve ödemeler dengesini olumız yönde etkilemiştir. Ortakpazor hükümetlerl gumrük duvariarınm ınyo çapında yıkılması yolunda girişimlerde bunduğu dönemlerde azgelişmiş ülkelerin ithalat ıpabilecekleri sektörlerde ulusal sanayilerin getirilmesini teşvik etmlş ve Batılı ülkelerin tekıloiik alandaki yardımlarıyla azgelişmiş ülkeler> bazı sanayi dallan kurulmuş ve yeni iş olan rı doğmuştu. Azgelişmiş ulkeler bu yönde büık yatırımlar yaparken. Ortakpazar da. Batı Avpa ülkeleri pazarlorının Ücüncü Dünya ülkerinden gelecek ucuz mallar icin sürekli açık ılacağı vaadinde bulunmuştu. G Dünya ülkelerinin rekabetine dayanamıyor !ünc ve garlp olduğu görüşunü savunmaktadır. Cünku Fransa. Bru*sel Anlaşması uyarınca Fosta büyük ookutna tesislen kurmuş ve bu tesislerde uretiien bluz ve gömiekiere AET pazarlarının sürekli ack olacağmı belirtmiştir. Ayrıco Fransızların da katıimasıylo Casablanca'da iki, Tanger'de bir konfeksiyon fabrikası kurulmuştur. Ancak bu fabnkaların üretime gecmesinden bir kac ay sonra Avrupa pazarlan Kuzey Afrikalı üreîicılere kaponınca, fabnkalar da iflas durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. Cünkü AET'nin tekstilde alflığı son koruyucu tedbırier uyarınca Fas 1977'nin ikinci yarısında Fransa'ya ancak 250 bin gömlek ihrac edebilecektir ki, bu rakam orta büyüklükteki tek bir fabrikanın üretirn kapasitesine eşittir. Bu arado, AETnın dışişleriyle görevli bakanı VVilhelm Haferkamp tarafından yapılan acıklamada, AET'nin bir yıl icinde ihrac ettiğinden 600 ton daha fazla tekstil urunü ithal ettiğini bildirmiştir. Ortakpazar Komisyonu uzmonları tarafından yapılan hesapicrg göre. iJha! ed'ien her 1000 ton pamuk ıpiığı fazlası, orgüte uye uike!erdeki iplik fabrikalanndo calışan 460 kışinın ışsiz kalmasına. ithal edilen her 100 ton bluz fazlası ise, 1600 kışının işsız kaimasına yolacmoktcdır. Ortakpazar yetkili cevrelerinden r.e gore, Batı Avrupa'da tekstil ürünlerine tolebin azalrrosı nedeniyle. ithalatı kısıtlayıcı önlemler ve karmaşık kota sıstemiyle AET içindeki üretıcilerin 4 yıl sureyie korunmalan plânlanmıştır. (Dış Hoberlor Servlsl) uz n GÜCÜ « ucuz MAI Slyasal gözlemcil»r, Batılı sanayl ülkelerinin ;uz iş gücü ve ucuz mal elde etmek ve ya•ımlannı makine ve ağır sanayl sektörlerıne yöîltebilmek icin Ücüncü Dünya ülkeleriyle bu ılda bir ilişkiye girdiğini, konjonktürde meydana >len köklü değişimlerinin ardından da koruyucu dbirlere yöneldiğini belirtmektedirler. Ortakpazar ülkelerindeki tekstil üreticilerinl jrumak amacıyla ithalatı kısıtlayıcı yönde önmler alınTiaya başionmıştır. Örneğin Kuzey Af«j, Uzakdoğu ve Hindiston'dakl tekstil üreticirine AET pazarlarını kcrşılıklı sözleşmelerle ;an cnlaşma. AET Komisyonunun gecen ağusıs ayındo aldığı tek yanlı bir kararla feshediltiştir. Karar Ortakpazar Dışlşleri Bckanları taıfından da onoylanmıştır. Ortakpazor Komisyonu aynca; Paris, Londra 5 Kopenhag hükümetlerinin baskısıyla. Fas. Tuus, Mısır. Singapur. Hong Kong ve Hindistan'dan hal edilen pamuklu giyim eşyası ve diğer pa>uklu üretimleri önemli ölcude kısıtlamıştır. Bu ısıtlama kararı özellikle Tunus ve Fas'ta buyük spkiyle korşılanmıştır. Her iki Almandan birinin gıydıgı gömleği Hong Kong üretiyor ong Kong, Alman glylm sanayll Içln en LJ buyuk dış uretici durumunda. Almanya • I ise Hong Kong için ABD'den sonra en önemli tlcaret ortağı. Batı Almanya geçen yıl Hong Kong'dan yaptıgı ithalatın yalnızca giyim eşyaları bölumu için 21 milyar lira odemiş bulunuyor. Alman Stern dergisinin haberine gore her iki Almandan birinin giydiği poplin manto ve gomlekler, her 5 AlmanGÜVENCEDEN dan birinin giydiğl bluz ve her 6 Almandan HONG KONG'DA DIKİŞ ATELYELERINDE CALIŞAN İŞCİLER. HER TÜRLÜ SOSYAL YOKSUN... birinin giydiğl pantolon Hong Kong markasını taşıyor. Almanya'nın unlu giyim firmalarının Hong Kong'da özel atelyeleri var. Bu atelyeler, Alman moda uzmanları tarafından deMolezya'da Işcl ucrelleMnin daha duşuk olyor. Ancak bu Işcllerln hlç bir sosyol güvennetleniyor. Hong Kong'daki ucuz iş gücü, Alması nedeniyle aynı kalitede mal Hong Kong a celeri yok, yalnızca sağlıklı oldukları ve çaman Işverenleri için oldukça çekici, Alman oranla yarı flyata malolmaktodır. Örneğin lışabildikleri sürece para kazanıyorlar. HongGerd flrmasının yetkilisi, «eğer tüm sattığıbir gomleğin Hong Kong'dokl maliyeti 32 lircry Kong'da bugüne dek bir iş yerinde greve mız malları kendi ulkemizde uretecek olsayken, diğer Uzakdoğu ülkelerinde 16 llradır. gldildiğl de görulmemış. dık, her gomleğin fiyatının ortalama 160 lira Bu gomlekler Alrrcnya'daki mağozadarda iss daha pahalı olması gerekirdi» diyor. Bu gö160 liraya satılmaktadır. Ancak Hong Konglu işverenler yins de rüşe katılan Alman Otto firması yetkilisi Pedertli: Giyim sanayiinde son iki yıl içinde ter Müller İse, «ancak ithalâtlar yoluyla flucretlerin % 40 oranında artmasından yakıAncak Ortakpazar ülkelerinin tekstil yatları Istlkrarlı düzeyde tutabiliyoruz» biçinıyorlar ve Uzakdoğu'da Japonya'dan sonra ürünlerlnl kısıtlayıcı tedbirler* yönelmeieri mlnde konuşuyor. giyim sanayiinde Işcilere en yuksek ücretin Hong Kor.rjlu fabrikatorler tarafından tepkiyödendiği yerin Hong Kong olduğuna dikkatl le karşılanmaktadır. çeklyorlar. Hong Kong'daki diklş atelyelerinde calıÖte yandan Tahvan, Kore, Flllplnler v« (DIŞ HABERLER SERVİSİ) şan Işçiler, ortalama 160 lira gündelik alı n GARÎPAlman Der Splegei dergisî de, özeillkte Tuus ve Fos icin clınan kısıtiayıcı önlemlerin gu ZARTER'İN YOĞUN ÇALIŞMADAN YAŞLANDIĞI İLERİ SÜRÜLÜYOR . ASHİNGTON Başkan Carter'in yoğun caJf/ iışma yuzunden hızla yaşlanmakta olduğu bildirilmektedir. «New York Times» gazetesiin bu konuda yoptığı araştırmada düşüncelerine başvunılan yetkiliier Carter'in yoğun cahşma yüzunden zamanından önce yaşianmckta olduğu görüşunü paylaşmışlardır. Carter'in geçen hafta düzenlediği basın konferansında Başkan'ın yüzündeki derin cizgıler gazetecilerin gözlerinden kaçmamıştır. Franklin Roosevelt döneminde görev almış yaşlı bir yetkili şöyle demiştin tCarter çok fazla calıştığından çabuk yıpranıyor. Çalışma konusunda Carter'a yaklaşan tek Başkan Franklin Roosevelt'tir.» Başka bir yetkili İse şöyle demiştir: cBaşkan Truman tembel değildi. Ama doğrusunu isterseniz, caiışmaya cok hevesli olduğu da söylenemezdi. Eisenhovver ise sadece gerekli olanı yapardı. Kennedy. kimi zaman cok yoğun bir çalişmaya girişir, kimi zamansa işieri gevşek tutardı. Boşkan Johnson, çok çalışır ama az lş' cıkarırdı. Nixon. öğleden sonralorı uyumadan yapamazdı. Ford ise Johnson'a çok benzerdi.» Jirnmy Carter ise. yetkiliierin görüşune göre, en disiplinli çalışan Amerikan başkanları arasındadır... Yakınlcrı Başkanın enerjisi karşısında hayrete duştüklerini ifade etmektedirler. Örnsğin Başkan 2023 ekim tarihlerinde üike içinde 12 bin km.'lik yorucu bir gezi yapmıştır. VVashington'a indiğinde tüm yardımcılarmın yorgunlukları yüzlerinden okunduğu halde Carter gayet dinc görünmüş ve gazetecilere gülerek, «Bu bir şey değildi, asıl 22 kasımda başlayacağım dış geziye hazırlanıyorum» demiştir. Bilindiği gibl Carter. 22 kasımdo dört kıta ve dokuz ülkeyi kapsayocak olan 11 günlük yorucu bir dış geziye Ancak Başkan Carter'in calışma temposuna ayak uydurmak yardımcıları için cok güc olmoktadır. Yardımcıiorın en büyük umudu Carter'in calışma temposunu biraz yovaşlatmasıdır. Ne var ki, bugün icin Başkan böyle bir şeye niyetli görünmemektedir. (Dıs Haberier Servlsl) • YETKİLİLERE GÖRE CARTER, EN CARTER'E EN ÇOK YAKLAŞAN ROOSEVELT. BAS.KAN OiSiPLiNÜ ÇALI'jAN KONUDA BA$KAN, FRANKIİN AMERİKAN BAJKANLARI ARASINDA. BU JOHNSON'IN İSE ÇOK ÇALI5IP, AZ i5 ÇIKAROIĞI iFADf EDiLiYOR.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear