23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ŞİLİ'DE SİYASAL PARTİLER VE İŞÇİ SENDIKALARI FAŞİST CUNTAYI DEVIRMEK İÇİN İŞBIRÜĞİNE YÖNELDI lli'dekl faşist Pinochet re|imlne karşı sürdürülen mucadelenin son zamonlara yoğunlaştığı ve yonetıcılerı kaygıian dıracak boyutlara ulaştığı bıldırilmektedır. Suriye'nin başkenti Şam'do yayınlonan tEl Sevre» (Devnm) gazetesinln bildirdiğine go re. faşist rejırnı devırmek ornocıylo bır or tak stratejı saptaması ve ortak eyleme gecılmesi konusunda Şıli Komünist Partisi ıte orasmda sıyasal goruşmeler başlamiştır. Hıristiyan Demokrat Parti'nin sol kanadı arasında siyasal görüşmeler başlamıştır. Gazete. faşizme karşı gerçekleştirilmek istenen işbirliğine işcı sendıkalarının da katılacağı, boylece kuruiacak Antı faşist Cephenin faşizme karşı oian tüm unsur !arı icine alacağı bıldirilmiştir. İŞKÎNCE Eski Başkan Ailende'ye karşı duzenlenen 11 Eylül 1973 konlı dorbesindân sonro Pınochet'nın işoiieri bölmeye calıştığmı ha tırlatan gazete «Diktatör. işci liderlerini tu tuklayıp işkence ettirmekle. hatta bir bölütnünü idam ettirmekle yetinmemlş; işci ör gütlerini bölmek icin de sistemli bir program uygulamış ve tüm sendikalann başına kendı adamlarını atamıştır» demiştir. Ne var ki, işcilerin desteğini soğlamayı amac layan bu girişimlerin hic biri başonya ulaşomamış ve işcilerin repme muholefeti gıt tıkce yoğunlaşmışttr. GİILİ GÛRÜMELER Belırtıldığıne göre, işci sendlkalorınm coğunun Şilı Komumst Partisi'nın denetımıade olduğunu bılen Pinochet. Komunıst Partı ıle Hıristiyan Demokrat Parti'nin sol kanadı arasında da gizli goruşmeler baş landığını haber alınca kaygısı artmış ve ışçıleri bu ıttıfakın dışına cekmenin yollorını aramıştır. Pinochet, bu amacla sendıko lıderleriyle çalışma bürosunda bir tocık göruşme» yopmaya karar vermiş ve bu karar resmi propaganda araclarıyla kamuoyuro. «Sayıri Başkan, işcî sorunlarını bizzot oğrenip cözüm yollorı bulmaya karar v«rdı> biciminde duyurulmuştur. «TEMİZÜK» Ne var ki bu yöntem de pek işe yoramamış ve Pinochet i!e konuşan sendika liderlerınin hemen hemen tümu, kendlsi torafındon atanmış kişiler oldukları halde. işcilerin desteğini sağlamakta başansızlığa uğradıklannı bilaVmişlerdir Hatta Yapı îşcıleri Sendikosı Başkonı David Modo, cSaym Bcskan. işcilerin bize ve rejime karşı duyduktan nefret elle tutulur duruma gelmıştir; biıe ackca sotılmışlar diyorlar» şek lınde konuşmuştur. Öte yandan. Pinochet'nin tüm sendika liderlerini değıştirmesine rağmen sendikalar icerisinde istediği «tem'zliği> yine de tarn basaramadığı ve İşcilerin mücodelesini örgütleyen, Komünist Parti ve diğer kuruluşlorla bağlantıyı sürdürebilen bircok !şci liderinin yerlerinde kalmayı başardıkları. atanan sendika üderlerinin hemen hemen tumünün bicimsel kaldıkları ve Işciler üzerıne etkınlık sağloyamadıkları bürlirilmektedir. (Dış Haberier Servisi) DEĞİŞÎK NEDENLERDEN KAYNAKLANAN TEDHİŞ OLAYLARI DÜNYAMIZDA EN ÇOK SÖZÜ EDİLEN SORUN HALÎNE GELDİ Tedhiş olaylan günümüz dünyasıiun bir numarah sorunu oldıı. iki hafta önce bir Lufthansa uçağımn Mogadışu'ya kaçırüması olayı ise sorunu butün outüne güncelleştirdi. Halen dünyada bir çoh örgüt. siddet olaylanmn sorumlusu olarak çıkıyor ortaya. Olaylann kaynakları ise değışik rütelikte... Orneğin Filistin'lüer tedhiş olaylarına bir botetma zorlanmış durumdalar. Otuz yıldır çadırlarda yasayan bu ulustan bazı grup lar uçak kaçırma gibi olayları dünyaya sesini duyurabüeceği tek yol olarah görüyor. Kuzey Irlanda'da ^hlcnda Cumhuriyetçi Ordusu* (IRA) ise. ülkenin Ingiltere'ye tearşı bağımsızhğı için savaş yo'.u olarak tedhişi seçmiş. Buna karşüıh Japnn Kızü Ordu grubu üe Batı Almanyada Baaâer Meınhoff gruplannın açıfe ve kesın bir sıyasal hedeflerı gö rülmuyor. Kapitalizme karşı çıkan bu örgütler. bir siyasal ve ekonomik programla ortaya atılmıyorlar... Uyelen çoğunlukla ortc sınıf mensupları olan Japon ve Alman Rızıl Or du gruplarında, kişisel hunalım ve kompleks lerın de önemh rol oyr.adığı söylenebilir. Ozeüikle Filistirililerin bazı militan kanat lan ile IRA'mn dıizenledigı tedhiş olaylannın sadeçe polis önlemlen üe engellpnemeyeceği ve suçun kaynağına gıderek temeldeki haksızhkları düzeltmek gerektiği ise herhalde bir gerçek. Aşağıda uluslararası eylemlere katılan belli başlı örgütler görühiyor: IRUNDA CUMHURiYEKi ORDUSU, Ü$SÖ: KUnY lüLANDA Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu CIRA"), 1969 y Iından bu yana 5000 bomba patlatmıştır. Sahıp olduğu mılıtan sayısı 200 dolaylarındodır, Mali yordımı genellikle Irlanda asıllı Amerikalı'.ardon gel HARİTADA ULUSURiR&Sl EYLEMIERİH KMK&KLAMOIG! mektedır. Bu arada Libya da orgute yardımda DJlunmaktadır KIZIL ORDU GRUBU (RAF) (BAADER MEINHOF ÖR6UTÜ) U$SU: Ul\ &IMANY& Halen bu grubun 16 üyesi Martin Sch!eyer"'n öldürürülmesi ile ilgili olarak aranmaktadır. FALN ÜSSÜ: HEW YORK Bu orgüt 1974 yılındarı beri New York, Şikago v« Washington'da 60 bomba olayınm sorumıusu tutulmaktadır. Örgutün omacı Porto Rico'nun ba BELLİ BAŞLî BÖLGELER GORÜLÜYOR. lâh sağlamaktadır Örgutün lideri Fusako Shlgenobu'nun Batı Avrupa'do saklandığı sonılmok~ tadır. DÜKYA EMPERYAUZMİ ilE SAVAJ ÖRCÜTÜ USSÜ: BİUNHİYOR Bu esrarengız grup, Lufthansa ucağının kac'rılmosmdan sorumlu olduğunu ılerı sürmüştur. GÜHEY MOlUKA'lllAR ÜSSO: HOIUNDA Güney Moluko gerillaları mavıe ayında Ho!lando'da bir tren ve okulu ele geçırmsşlerdir. AKANDA MOBG IİSSİ1: HiHDiSTAK Bu dinsel grubun uyeieri 8 miryon doloyların dadır. Ancak tedhişcı sayısı cok azdır Hindistqn hükumeti bu milttanlan ceşitlı anqrşik olaylaro katılmakla suclomaktadır. CORU USW: MiAM; Bu örgütun tedhişçileri C1A torafjndon eğiti! mektedir. Castro aleyntarı faaliyette bulunan' 6rgutun liden Orlando Bosch, 1976 yılındo bu Kuba ietini bombalayıp 73 kişinin ölurnüne yo! acmakla suclanmaktadır. HIRVAT AYRIUKgiAR) ÜSSÜ: AVRUPA VE ABD Orgütün militan sayısı 100 dalaylarmdadır. Hedefleri Hırvatistan'ı Yugoslavya'dan ayırmaktır. 1976 yılında örgutün beş üyesi bir TWA uca ğını kocırrmşlardı. Mayıs ayında ise, üc militan New York'taki Yugoslav Konsolosluğunu işgal etmişti. füiSTiNlil» ğımsızlığa kavuşmasıdır. Üye sayısı ise 12 dolayındadır. JAPON KIZIl OKDUSU USSJJ: BATI AVRUPA VE IÜBHAK 30 genc militandan oluşan bu örgüt, Japonya yerine Batı Avrupa ile Lübnan'do faaliyetlerıni yürutmektedır. 1972'de örgutün üc uyesi İsroil'de Lod Havaalanmı basarak 26 kişiyi öldurmüştür. Dört hafta önce örgut üyeleri Japon Hava Yoüarına ait bir uçağı kacırmışlar ve 151 yolcuya karşıl.k 6 milyon dolarla Japonya'da tutuktu bu!unan altı tane genllayı aimışlardır. Orgüt «Carlos grubundan> Libya'dan ve Fılistin gruplanndon si Belçika'da akıl hastaları serbest dolaşıyor «ICika'nın kuzey kentieri Anverst ve Bruges'e yokın olan Gheel, herhangi bir Flomon kcsabasına benzer. Bununla birlikte bu Kosabaaa 1500 kadar aKil hastasınm hür yaşayıp. kasaba halkının günlük yaşamına katıimaları. Gheel'in özel bır nıtelık taşımasına yol ocıyor. Ortacağdan beri bir gelenek haline gelen bu uygulamanın son derece basarılı olduğu belirtiliyor. 6. asirda kurulan Gheel. o tanhten bu yona bölgeaeki akıl hastalannı barındırmtştır. O dönemden B bu yana Gheel sakinleri kasabaya gelen nastaları evlerine alıp, bunlann normcîi bır yaşantı surdiırebilmelerinı sağlamışlardir. 19. asrın sonuna doğru. okıl naslolannm tedavisi ile ilgih yenı yasanın, Gh«sel'deki durumu yasaUaştırmasındorı sonra, kasaoada bir hastane kurulmuştut. Fransa'da yayınlanan «Le Point» dergisi, bugün Gheel'de 1500 kador akıl hastosının bulunduğunu belırtmektedir. Bu hastalann % 80'i ailelerin yanında yaşamakta. diğer leri ise hastanede tedavi görmeKtedlrler. Ceşitli yaş ve sosyal kesımden gelen hostatar. ilk olarak hastanede birkoc ay geciriyonar. Durumları saptandıktan sonra, bir ailenin vanına yeriestırilen hastalar, bundan böyıe normal bir yaşama kavuşuyor ve oilenın gunliik yaşamına katıiıyor. Eve diiedikleri gibi girıp cıkan bu hastalar, sinemaya ve birahoneier* gidebiİT.ektedirler. Kasaba on böigeye aynlmıştır. Her bölgeden sorumiu oion grubu. bir psikiyatr denetlemektedir GÜNÜMÜZDE AKCİĞER KANSERİ ERKEKLERE ORANLA KADINLARDA DAHA SIK GORÜLÜYOR EW YORK Akcığer konserinin yol actığı olum olaylarının son yıllorda gıttikçe arttığı belirtılmıştır, Dunya Sağlık Orgutunce yayınlanan bır rapora gore. kadınlar arcsında gıttikçe yaygınlaşan akcıger kanserımn yakın bır geleçekte onüne' geciknesı de soz konusu değildir. AkctÇer kanseıine yakalananlar arasında yapılan bır araştırmaya gore. kırlı havadan çok sıgara ıçmenın akciğer kansenne yol actığı saptan mıştır. Dunya Sağlık Orgutu akciğer konsetinın kirli hava ile yakın ilgisıne ilışkin bosında yer alan haberlerin asılsız olduğunu belırtmektedir. Dunyo Sağlık Orgutu ıle Amerika'nın tanınmış kanser uzmanı Dr. Wıster Meigs'ın ortaklaşa yayınladıkları bır araştırmaya göre, akciğer kansenne yakalanan kadınların sayısı son yıllardo erkeklere oranla cok daha hızla ortmaktadır. 1975 yılında yapılan araştırmaya gore, 3544 yaşları arasındaki kadınların erkeklere oranla akciğer kanserine yakalanmaları çok daha yüksektır. Dr. Meıgs. Amerıkan Tıp Dergisınde yayınladığı bir araştırmada sigara ıçen kadınların sigoranın sağlıkları iizenne etkısinı ilk kez 35 yaşlarında hıssetmeye başladıklannı belırtmiştır. Sigara icen kadınların sigara içmeyen kadınlara oranla 16 kez daha fazla akcığer kanserine yakalandıkları açıklanmıştır. Ayrıca sigara icen er keklerin sigara içmeyen erkeklere oranla 10 kez daha fazla akciğer kanserine yakalandıkiarı da saptanmıştır. SİGARA İÇMENİN RİSKİ Dr. Meigs 1930 yıllarında 18 yaş ve yukarsındakı kadınlorın sadece % 2'sinin sigara kullandığını oysa aynı yıllarda sigara kullanan erkeklerin % 30 doloylannda olduklarını açıklamıştır. Günumüzde genç kadın ve erkeklerin eşit oranda siga ra ictikleri belırtilmiştır. Dünya Sağlık Orgütü ve Londra City Üniver sitesi yetkililerı sigara içmenin kırli havadan daha çok akciğer kansenne yol açtığını öne sürmek tedir. Yapılan araştırmalora göre, Avusturya. Avustralyo, Kanada, Şili, Kosta Rika, Danimorka, Mısır, İsrail. Japonya, Meksıka, Yenı Zelanda, Norveç, İsveç. İsvicre ve Birleşik Amerika'da akciğer kanserinin dışındaki kansere yakalanma oranı gıttik ce azalmaktadır. Akciğer kanseri en çok Belcika, Cekoslovakya ve Finlandiya'da görulmektedir. 196519W yıl lan ile 1970 1972 yılları arasında akciğer kanseri olaylarının en çok sanayileşmiş dokuz ülkede göründüğü ifade edilmiştır. Araştırmaya göre, 1970 1972 yılları arasında 1965 1969 yıllarına oranla Birleşik Amerika'da akciğer kanserine ya kalananlar % 39 oranında artmıştır, aynı donem icinde Danimarka'da % 31. Norvecte % 24, İsveç' te % 22, Finlandiya. Galler ve ingiltere'de % 19, Hollanda'da % 17, Japonya ve Polonya'da % 16 oranında artmıştır. FRANSA'DA r Öte yandan Fransa'da e kekler arasındo akciğer kanserine yakalananlar arasında artma görülürken akciğer kanserine yakaianan kadınların son iki yıldır % 3 oranında ozaldığı saptanmıştır. (Dış Haberier Servisi) («IP, PB.P 6C, POFIP. KARA EYIÜİ) USSU: IÜBNAN VE IRAK Fılistin gerilla örgütlerinin. uluslararası «ylemlere katılan gruplorında 2000'e yakm militanı vcırdır. Fılistin Halk Kurtuluş Cephesi (PFLPJ, 1968 ytlında Orta Doğuda ılk ucak kaçırma ojayjnı şergilemiştir örgüt dünyanın dört yanında bir dizi tedhiş grubunu eğltmıştlr. Bunlar arasında Japon Kiîil Ordu grubu, Carlos grubu ve Alman Kızıl Ot du grubu bulunmaktadır. Örgutün iideri Georges Habbaş'tır. Habbaş'ın örgütü bir kac yıl önce bölünmave uğramış ve iki grup örgütten ayrılmıştır. Bunlar Filistirs Demokratik Halk Kurtuluş Cep hesi (PDFLP) ve Filistin Holk Kurtuluş Cephesı Genel Komutanlığı'dır. (PDFLPi 1974 yılında Isro il'de Maalot köyündeki okulu bosmıştı. Kara Eylül Örgütu ise 1972'de Munıh Oümpiyatları baskınını üstlenmiştı. MOMTENERO GERillAlARI ÜSSİh ARJANTiN Bu örgutün şimdiye değin voptığı sovgun odam kacırmalorından 60 milyon dolar sağladığı tahmin ediimektedir. Ancak orgut son zarnanlordo gücünden cok yitirmıştir. URIOS GRUBU ÜSSÜ: AVRUPA Carlos'un (Cakal) örgütunde 40 doloylannda Avrupa'lı ve Lâtin Am"erıka'!ı tedhışc vardır. Car los grubu, Filistin gruplonyla yakın ilışki icindedir. Grup, gecen yıl Entebbe ucak kaçırma olayı nın sorumluSudur. (Dış Haberier ServlsO N İngiltere'de Dışişleri Bakanlığı Avrupa Komünizmi konusunda görüş belirlemek için seminer düzenledi LONDHA Batı Avrupa Komünist Partirün tek başına, ya da koalisvon ortağı olarak ıktidara gelme olasılıgı üzerine sık ssk çe^ıtli yorumlar yapılır ken. Ingiltere nin bu konudakl eğilimı içıklık kazanmıştır. Alman Frankfurter Aligemeine gazetesinin haberine gore Ingiltere Dışişleri Bakanlığı bu konuda bır görüş saptamak atnacıyla poiitikacılar ve gazeteci lerin katıldıgı bir semmer duzenlemiş tir. Seminere kaiüan Ingiliz dipiornaı lardan bir bolumü. Italya ve Fransada komünistlerin ıktidara gelme olasıhğını NATO ve Avrupa Ekorjotnik Topluluğu için bır tehlike olarak nitelemişlerdir. Dığer bazı diplomatlann ise Fransa ve Italya'da komünistlerin iş başına gelmeîerinin önemli değişikliklere yol açmayacaerı göruşünü savunmuşlar, olayları dramatize etroek yerine. bu yeni siyasal güçlen tecrit ettnek ve et kinliklerini arttırmalrrını engeüemek yoluna gidilmesini önermlşlerdir. Bu ikinci grup halyan ve Fransız kornünist partilerinin Mosk.ova'dan bağımsızhk politiklanna inanmamakıa, ancak bu partilerin koalisyonların küçuk ortakları olacakları için büyük tehlike oluştur mayacaklan görüşünu savunmaktadırlar.. (Dl$ HABERLER SERVİSD ÜBYA'NIN BAŞKENTİ TRABLUS TA YAYINLANAN «ELFECR EU CEDİDJ (YENİ ŞAFAK) GAZETESİNDE YER ALAN, GÜNEY L(jBNAN'DAKİ OARPIŞMALARA İLİSKİN YAZIN1N ÖZETİNİ SUNUYORUZ: p uney Lübnan'da ateşkesln sağlanmosıJ j nı öngören Ştura Antlaşmasına rağmen bölgedeki corpışmalar günden güne yoğunloşmakta; faşist birllklerle onlan destekleven siyonlst kuvveilerin Fillstlnli ve Uübnanlı Hericl güclere korşı giriştikleri saldırılar sürup gitmekte; siYonistlerin hava kuvvetleri, bölgenin üzerindekl uçuşlarını ve bombardımanlarını sürdürmektedlrler. Gerçj bir ara siyonistlerle faşistler ateşkes llân ettiler ama, arodan sadece birkoç gün gectikten sonra ateşkesi bozarak yeniden saldırıya gectiler. Bu sıralarda İsroil'in tedhişçl Başbakanı Menahem Begln, hükümetinln kuzey sınınnda bir milyon Arapla anlaşma holinda olduğunu ve bunlara yapılan yardımları art tırmaya hazır olduğunu açıklamakta tereddut etmedl, Begln'in, «Bir milyon Arap» dediği, Güney Lübnan'daki saldırgan faşistlerdir. Bu sözler, siyonistlerle faşistlerin bolgede üslünluk sağlamak ve barış İçin daha cok istekler ve daha cok koşullar öne sürmek amacıyla bir ortak planı uyguladıklannı kanıtlamaktadır. Bilindiği gibi Güney Lübnan. Filistin Direnme Hareketi'nln düşmano karşı devrimci eylemlerinl sürdürebileceği tek yerdir. Filistin kuvvetlerinin bu bölgeden cekilmelerl demek, eylemlerin bu bölgeden cekilmelerl tek alandan da yoksun kalmaları demektlr. Ayrıca Filistin kuvvetlerinin bölgeden çekllmesl, hem siyonist duşmanın bölgede egemenlik kurmasına, hem de faşist guçlerin köylerde kl Filistin sempotlzanlarını ve Lübnantı Ilerlci güclerden yana olanları katllama tabl tutmasına yolacacaktır. Tıpkı, Tel Zaater'de yap tıkları gibi. İSRAİL İKİKCi SAVUNMA HATTÎ Bugüne kadar gecen olaylar ve gSnulen gellşmeler, hic bfr anlaşmanın faşist kuvyetlerln Fillstlnlllere karşı saldırıya geçmekrinl ARAP BASINI^ ^ istenen «Amerlkancı cözümıü kabul elmesl İcin ağır baskılar da yapılacaktır. Klrnl cevreler, Filistin birllklerinin cekllmeleri durumunda Israil'in Güney Lübnan'a karşı girlştiği saldınlann sona ereceğini one sürmektedirier. Oysa bu iddialar gecerliliğini ve oldatıcı porlaklıklannı coktan yitirmiştir. Cünkü duşmanın saldırılarını haklı göstermek İçin artık birtakım gerekcelere ihtiyac yoktur. Aksi takdirde. oteşkesi kabui etmiş v» bir ara uygulamışken, neden ansızın ylne saldırıya gecti? «FİÜSTİN lÜFEGINi KORUMAK GtRÎK Güney Lübnan'da Faşist Siyonist Işbirliği El • FECR El • CEDİO (IİBYA 6AZETESİ) engelleyemeceğlni kanıtlamıştır. Onlorm omacı, bölgeyi kesin denetimleri alttna oldıktan sonra uzun vadede tüm Müslümaniarı Lübnon'dan atmaktır. Bu amac siyonist duşmanın da işine gelmektedir. Cünkü bu durum, siyonist düşmono, Lubnan toprakları içinde ikinci bir sovunma hoitı kazandıracaktır; ayrıca faşist gücterin de Lübnan yöneliminde daha cok söz sohibi olmalarına olonok verecek, sryasal durumlarını güçlendirecektir. Bundan başka, Fflistin kuvvetlerinin Güney Lübnon'dan cekllmeleri durumunda, askeri yönden dunımu zayıflayacak olan FKÖ'ye, bölgede gerçekleştiril NiKARAGUA'DA KÖYLÜLER TOPLAMA KAMPLARINA SÜRÜLÜYOh MEKSIKA Nıkaragualı ozan Froncısco De Asis. pazar gunü Meksıko'da yaptığı açıklamada. ulkesinin Kuzey ve Atlantık bölgelermde tom altı tane toplama kampı bulunduğunu ve büyük coğunluğu kırsal alandan ailelenn topluca bu karrplara surüldüğunu öne sürmüştur Köylulenn De Asis, bu Sandinista Kurtuluş Cepiiesı ıle bağlan bulunduğu iddiası ıle sürülduklerinı. oysa ortada karııtlanmış hiçbır şey bulunmadığını söylemîştir. Bır süre once Amenka'ya goçen Fernando Cardenai fdlı bir katohk papaz ise. bu koylülerin, çoğu Ulusal Muhafız Bırlığı subayı olan yeni toprak ağalarına topraklarını satmağa yanaşmadıkları icin kamplara sürülduklenni ve işkence gör duklerini söylemiştır, , (,a.a.) Blrtakım uzun vadeil siyasal amaçlora yönelik bu planlara karşı uyanık olmok ve bu oyunlora gelmemek gereklr. Güney Lübnan'ı ölesiye savunmak. bölgedeki kitlelerin faşist ve slyonistlerin merhametine lerkeditmesine yolacacak adımiarı atmoktan sakınmok ve Filistin Direnisi'ni buradaki tutumunda oesteklemeK. yalnız Guneyin korunması ve buradaki Filistin varlığınm korunması lcln değit. oyni zamonda uluslarorası siya* set sahnesinde de Filistin varlığının korunması oçısından gereklıdiı. Filistin tüfeçinl her ns pahasıno otursa olsun korumak ve bu tüfeğln isgal oltındokl toproklarda işlevini yapmasını engelleme girişimlerini yine her ne pahasıno olurso olsun sonuçsur bırakmak zorunludur. Özellik le Arap re|imlerinin Filistin holkının ulusal davası hesabına daha fazla ödun vermekten başko herhangi bir cabo harcamaktan âciz kaldıklon bu dönemde. sözünü ettiğlmiz bu zorunluluk bir kat daha artmaktadır. (Dış Haberier Servisi)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear