25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
00IT (UMfUtfTIT 22 BdM tfTt BİR DAKiKteık oes ABDULCAMZ NÜM KAMtıîıîlf (İN SAlMrt 3ı BA$ı ilE Yt f ı CüYA frAUP 6FtMıi fr/J.' TURHAIU SELÇUK YAŞAMAK SEVİNCİ Robinson Crusoe'yu, hanl şu tek başına ıssı» bir odada yı/larco yaşayabilen roman kahram» nını ben hic sevmem. Ondan övguyle söz ederler: cNe buyük adam, tek bosına ıssız bir odada yıllor yılı yaşomıs. 2or iş,» derler. Sıfc sık yakıncnicr da o!ur: «Ah Robinson gibi tek başıma, herkesten uzak, ıssız bir adada vaşasaydım. Ne güzel olurdu.» Ben Robfnson Cruse'yo da, ona öykünenlere de kızarım. Oniar bnno bencil, dostsuz, sevgisiz inscnları anımsatır. Şöyle demek gecer lcimden; Zor olan ıssız bir adoda tek ba?ıno yaşamak değil, zor olan insonlarla birlikte, ocı çekerek, yorulorok, dostluk ederek, guzel diışler kurarok, bu düsferin gercekleşmesi icfn elblrliğiyle yararlı ve guzel şeyler ureterek yaşamoktır. Yoşamak sevinci budur. Zor olan bu sevincl tadabilmektir. Crusoe'nun ve ona öykünenlerln bu sevincl tattığını sanmıyorum. SlLAHLANAN DÜNYA... a B'rleşik Devtetlerl Sovyetler Biriiği arassnda Vlaaıvostok anlcşTiaları i'.e yürurlüğe girsn Stratejik Saldırı Süâhlarının Smırlanması (SALT 2) gorüşmeierl rormal seyrini izierken önüne birdenbire bir duvar cekiimiş ve SALT 2 ile ıigilt gelişmeier cıkmaza girmiş' tir. Taraf'ar arasında nuklesr dengeyı amaçlayan SALT 2 görüşmelerınin bin dereden su getiriierek engel.'enmek istenmesinin ardında ise, Carter yonetiminin yeni bir silâhlanma yarışını bcşlatrnak piânı yattığı belirtüebilır. Bu plân kapitalist dunyayı ttrilateralist bağlı strateji» ile yeniden muhkemco zaptü rapt altma aimayı amaçiayan ünlü Amerikan planınm önemll bö!ürnlerinden birini oiuşturmaktadır. Vladivostok'da Sovyetler Biriiği ve ABD'n;n nükleer silâh taşıyıcı stokları 1320'si cok başîık lı füze olmak koşuluyla, toplam 2400 strateiik silâh tasıyicı füze şeklinde smırlanmıştı. Ancak ABD, «kanatlı füzeler» yapımını ortaya atarak, Vladivostok' da alman kararları, daha bütünüyie kuvveden fille cıkmadan, dolaylı yollardan gecersiz kılmanın cabasına girişmiş ö mektedir. 6ÖRE Sovvet Dışişlerl Bak'anı Andrsl Gromyko'ya oöre «Vladivostok' da kanatlı füzeîerin yapımına asla yeşil ışık verilmiş değüdirt Cünkü. Vladivostok'da vanlan anlaşmanın temel hedefi stratejik siiâhlanma yorışının tüm kanallarını tıkarnak, böylece de nükieer savaş tehlikesini en aza indirmektlr. Oysa ABD, fkanatlı fuzelerl» nükleer silâhian taşımak icin üretmek istemektedir. Gercekten de «cruise» füzeleri, temal işlevi açıs'ndan ckanat» takmış ca olsalar, öbjr klâsık nükleer silâh taşıyıcısı füzeierden oyrılmamaktadırlar. ABD. SALT 2 görüşmeierini sadece ccruise» füzeleri yapımıyla ca engellemekte değüdir. Stratejik bombardıman ucağı Bl ve Trident denizaitısı, yapımları da, tıpkı nötron bombası gibi, Vladivostok cnlaşmalannı ac:kca fhlâl etmekte, böylece de yeni bir silâhlanma yanşının başlamasina neden olmafctadır. KU^UIAR, KUJKULAC VVashlngton'un SALT 2 göruşmeierinin çıkmazdan kurtuiması için ıcten çabalar içinde bulunduğunu söylemek pek mümkün değil. Başkan Carter'in akst beyanlanna rağmen, ÇOK sayida gözlemci SALT 2 görüş melerinin başarısı konusunda son derece kjşkuludur. Böylesi bir kuşku 'Cin, oslıncJa nederler de fazlasıyla mevcut. Ömeğin Beyazev, ABD iie Sovyetier Biriiği arasında straîejik saldırı silâhlarının kısıtlcnmasıyla ilgüi Ikinci onlaşmaya (SALT2) değgin görüşmelerde izienecek politikanın oluşturulmasını gerçekleştirecek komisyona senatör Jockson'u da dahil etmiştir. Senatör Jackson, Sovyet Amerikan işbirliğine karşı tutumuyla tamnan bir positikacıdir. Ayrıca senatör, Kongre'nin sllâh lanma şompiyonlan arasmda ön sırada gelmektedir. SALT 2 gö ruşmeierinin temelini oluşturcr» Viodivostok anlaşmalarmın sonuçlarına karşı cıkarak geçen Mart'da Cyrus Vance'ın Moskova'da Sovyetlere «kabul edilmesi olanaksız», tek yanlı öneriler de bulunmasmda aynı Jackson' un rolü vardır. VV&SHİNGTON İLE MOSKOVA ARASINDAKİ STRAÎîJİK SİLÂHLARIM SINIRIANDIRILMA5INA İLİJKİN GÖRlj MELER BAJARISIZLIĞA UĞRAYIP, SlTİHLANMA YARI51 BİR Kîl DAHA BAJLAYINCA, TIRMANMA SÜREKLlLİK KAZANACAK VE TARARAR HER DEFASINDA YENİ SİLÂHLARLA BİRbfRURİNİN KARJISINA ÇIKACAKIAR. Hüseyin BAŞ Isıl ÖZGENTÜRK Q BEN DE KOPYA CEKTIM Gecenierde bir örel okulda şoyîeşi saatinde öğrencUer genc cSretmenlenne sordular: Öğretmenim siz öğrencilik yıllarınızda hic kopya cektiniz mi? öğretmen bir süre düşündü. Ne turîu bir yartıt vermesl flerekiyordu? Zordu soru. Bir an öğrenciierinin yüzünü gördü. Yalm. dost gözlerle bakıyorlardı. YamtJad/ soruyu: Evet, ben da kopya çektim. Öğrenciler sevindiier. Öğretmen sevinçlerinin nedenini sor«fu. Öğrenciier yanıtladılar: Ne güzel bize yalan söylemediniz. Şimdi sizin derslnlzde kopya cekrneyi düşünürken bile yüzümüz kızarocak. Hep bu sözünüz, bize olan guveniniz. saygınız gelecek oklımıza. Kopya cekmsyi değil, öğrenmeyi seveceğiz. g8verc HPedi»leri GÜVERCİNİMİZ BU HAFTA GENE KONDU KÖŞEMİZE. BAKAL1M NE SÖYLEDİ. SİLÂHLANMA YARIŞI, HANGÎ AMAÇLARLA SÜRDÜRÜLÜRSE SÜRDÜRÜLSÜN, KAÇINILMAZ BÎÇÎMDE 'SAVAŞ,, TEHLÎKESİNİ DE İÇERİYOR ze Minutman 3'lerin yeni nükleer başlık MK 12 A'lorla donatıiacağı acıklanmıştır. Nevv York Times'a göre böylesi bir karar silâhlanma yarışında son derece ciddi vs tehlikeli bir tırmanmadır. Bu niteiiğiyle da SALT 2 görüşmeierini olumSuz bir bicımde etkileyecektir. ABO silâhsızlcnma ve silâhlann kontrolü ajansı direktörü P. VVarnke ise MK 12 Aları taraflar crasında nükleer der.geyi bozan, dolayısıyla tia sılâh'cnma ycnşını hızlandıran bir faktör olarck görmektedir. KHGE DE6IJJR MJÎ Sovyetler Biriiği ve sosycPst dünyanın ilerl endüstri ve teknoloi'ı düzeyine coktan erlştikleri düşünülürse, Birleşik Devletlerin «kanatlı füzeler», nötron bombası, MK 12 A nükleer başiıkları gibi yeni silâhlarla taraflar crasındaki mevcut dengeyi uzun süre tek yanlı olarak kendi yararına değiştirmesi pek mümkün görünmemektedir. Çünku silâhlanma yarışı bir kez başlayınca, tırmanma süreklilik kazanacak ve taraflar her defasında yeni Eiiâhlarla birbirlerinin karşısına cıkacaklcrdır. O kadcr ki, örnegin yeryüzünde yaşcyan canlılann tümünü bir anda defalarca yokedecek gücfe siiâhlorın el al» tında bulunduğu bir dünycdo o bir türlü erişilemeyen «mutlak silâh» gibi, bir yerde anlamsız kalmak durumundadır. Örneğin nöiron bombası ya da cruise fü zeleri, ne denli marifetü olurlarsa olsunîar, Sovyetlerin o beceride silâhlar geliştirmelerl, uzak bir ofası.'ıJç ta olsa, bir an İcin varsayılsa bile, kimse bu sllâhlorı bizzat kend'slnin de yokclabiieccği riskini göze aimadan kuüanaTiayacoktır. O halde neden ABD. tıpkı nükleer stratejik aıichlar gibi. beiki de hic bir zamcn kullanılmayacak oian yeni siiâhlar geliştirmekte, buniara ge reksiz yere miiyarlarca dolar ya tırmaktodır? tolist sisteminln temel yapısından gelen bu eflilim. başta ABD emperyalizml olmak üzere irili ufaklı tüm batılı endüstri Olketerinde kendisıni belti etmektedir. yeniden başlatmıştir. Bu nedenie de 3 ekimde sona eren 1972 SALT anlaşması yerine ikinci bir anlaşması konulmamıştır. Ne var ki son geten hcberler, ABD'nin Sovyetler Birliğinin israrlı tutumu karşısında göruşmelerin yeniden başlamasına nza gösterdigini ortaya koymoktadır. Göruşmelerin yeniden başlamasına yol ccan yeni Sowet önerisinin ayrıntıları henüz bifin miyor. Basında yer alan haberlere bakılırsa Sovyetler ABD'nin cruise füzeleri yaprnastnı, oayılarının sınırlandırıiması koşulu İle kabul etmiştir. Buna karşılık ABD, Sovyetlerin uzun menziili füzelerinin sayılanna tavon koyulması isteğinden vazgeçmiş tir. N I MOSKOVA KE DE WA5HİNGI0N Görülen odur W. re Amerika no de Sovyetler, SALT q6rüîneierinin butünuyfe cıkmaza girmesini istemektedirter. Gercekten de koiaylıkia tahmirı edileceği gibi, SALT görüşrîislorı» nirt butünüy/e ckmaza girmesî, sadece yeni ve son derece teft 8o»yet va Ameritcan Uderlerl Brejnev lla Ford «ilâh »ızlanma konusunda VkMllvoctolCda anlaşmiflarw omo... FERHAT İLE ŞİRİN Cok eskilerde Amasya ırmağının denize kavuştuğu ovalardo bır sulîon kızı yoşorrrıiş. Adı Şinn'miş İ>u SüHan kızın.n. Adı gibi yüzü de. davrunışları da şırinmiş. Gunierden bir gun Şirin nakkaş ustası Ferhat'a rastlamış. Ferhat hunerli elieriyle türlü türlü boyalorı bırbirine korıştırır, ciceklerin, yapraklcnn en guzelinl yaparmış Şırin önce nakkaş Ferhafın yaptığı ciceklere, sonra da nakkaş Ferhat'a gönül vermiş. Ferhot da dünyolar güzeli Şirin'i sevmış. Gelgeielim, Ferhat kim? Bir nakkaş ustası. Ne soylu. ne parası pu!u var. Emeğiyle gecinen b ri. Şirin kim? Sultan kızı. Ferhat eüerinin hünerine güvenip istomiş sultan kızı Şirin'i. Sultan kızrrış. bağırmış sonunda bakmış Şirin'in de gönlü Ferhafta, bir şcrt ileri sürmüş. Ferhat ilerdeki dağı delip, susuzluktan kıvranan kente su gettrecek. Ondan sonra Şirin'i clacak. Ferhat caresız clüşmuş yola. Dağa varmış, başlamış nckış yapon hunerü elieriyie dağı kozmaya. Gece dememiş. günduz demernış kazd:kca kczmış. Susuzlukton kıvranan kent halkı Ferhofın yanına gelip ona destek o.maya, güc verrTie/a başiarmş. Dcğ eridikce erıyormuş. işte bu sırada Sultort. Şirin'i cağırmış. «Git soyle seni Ferhat'a verdim.» demiş. Şırin hemen dağ başında. dağla savaşan Ferhat'a koşmuş «Bırok artık dagı delmeyi, babam beni sanc verdi.» derniş. Ferha: bir Şirm'e. bir su su diye bekleyen kentlilere bckmış «Olnaz Sinn.» derniş. «Susuzlu^tan kivranon şu insanlan vüzJst'j birakaman. Ikimizin mu'Juluğu icin oniann mutluluğunu yokedsmem. izin ver dağı tieleyim, ondcn sonra evlene'im » 1972 AKLAJMAU Stratejik nükleer saldın sMâhlarının sınırlandırılması ilk kez ABD Boşkanı Nixon'la, Sovyetler Birl.ği Komünist Partisi Genel Sekreteri Brejnev arasiro'a 1972 yılındo imzalanan anlaşmo'r'la yürurlüğe girmiştl. 1974 yılında Vladivostokta 8re|nevFord görüşmesi İse onlaşmanın daha ilerl aşamalan kapsayacak biçimde geüşmesl oianaklarını percinlemiştl. Ancak. Carter'in Beyazeve yerleşmesivla ABD, süâhlanma yarışına hız vermiş, cruise füze leri, nötron bombcsı ve diğer nükleer silâhiarın yapımına conük tasarılarla SALTI'in dcğal uzantısında yer a!an SALTil gö ruşmeierinin cıkmoza girmesfns yol ocmıştır. Böylece Viyüna'da sürdürülen görüşmeıer ABD'nin silâh'onrna yorışında yeni konallar acmasıyla öfümcül yarşı HANGI İHTİYAU Silâhsizîanma ya da sitöh'anma yanşı sorununun acık secik onlaşılması, kanımızca bu sorunurt nesnel yanıtlcnmasından gecmektedlr. Daha acık bir deyişle, ABD ocısından sılâh'onma. nükleer dsage koşul'arında, savunma ihtiyacındarı çok, tekelci büyük sermayenın ddha büyük oranlarda kâr istemiyie ilgilı görünmektedir. Batı kapi llkeü bir silâhlanma yonşmı baş latmakla kalmayacok detantı, giderek dünya banşını tehdit edecek düzeylere ulaşabilecek yeni bir soğuk sovaşı körükiayecektir, SALT görüşmelerinln yeniden bcşlaması ya da bu konuda yeni anlaşma umutlarının do^muş olması ABD açısından, O > so81 runu ortadan kaldırmamaktadir. Silâh yapımından milyarlar vuran büyük ABD süâh tekellerlnin, giderek tüm kapitalist ABD ekonomisinin onuimaz bir iştah!a giriştiği yeni siiâhlanmo yanşının, varıicn yeni anloşma zemini ile, hızının. belii öicülsrde de olsa, kesilmesini nası) karşılayacaktır? Yeni b;r siiâhlanma yarışını bcşlatmak tcin Carter yönetimine ne ölcüds baskı yapocak, bu konuda n« tür provokasyonlara glrişecsKtir? Asıl sorun buradadır. SİUHUNMA KİME OIGU! Kuşkusuz siîâhlanma, iesn«l oiarck, salt ABD ve öbur irili ufaklı enperyoiizmlere özçü bir olgu değil. Emperyaii?min '<ışkırttsğı süâhlanma ycrışı, elbette ki. Scs/aiist dünyanın da. aynı ölcü ve boyuîlarda sıiâhlanmasma yol oçmakîadır. Örrjsğın, Kuvayi Miiliye Türkiye'sl cyedi emperyaiist duveiıo karşı yoşam ve bağımsızi'k savoşı \r9 rrken <siiâfılarmck» savosrrıa>f 7orunda kalmıştır. Bu acıian ba^ıldıgınöa Siiâhlanma vo ÜÛvoş olgusunu, türlerine görö. bırbirıerinden ayırmak ge?ekrrıektedir, Bununla birlikte <?i:âiv lanma vorışı ne cmacla vcpıI rso yapılsın, nesnel olcrok kacınilmoz bir bicımde «scvaş» te'n'.ikes'ml de içerrrektedır. Aynco silâhlanan ülkervn, hcıklnrtnın yaşam düzeyini yukseltrrak yersne, üretken nıro.':K'en bütünüvle yoksun süâhlaro milyarlar yatırması. inson ve msii güc otarak tüm kaikmmo o!anaklarmı siiâhlanma lehins, kısıtlamasının yıkım!, kuş'<üSüZ her îılke icin gscerlid/r. TARIK: BİR ÜRKÜNÇ CANAVAS GARTH S>rin duTnuş dnşun'rüş. Ferhat'a hak verrriş. Kentlüer, Ferhct, Şirirt yeridei hepbirlikte dağı demeye başlanrşlar. Su uaöı osıp geHiğirıde. kentin ceşne'srinden cktıgında herkes mJtlu clnış, Nakkaş Ferhat Şirin'i clmış. Suyun aktığı pınarın tepesınîjeki taşa tio en çüzeı lâ!eler;ni yapmış. .sizin ... keşenıZ GÜNEŞ DOĞDU Bu sabah erkenden göneş doğdu. Herver işıkio doldu. Sonkı hersev yeniden conianrrıstı. Ber ıse ne yapacağimı şcşırdım. Annem, babam işe. Ben, kardeşim okula koştuk. Kan ter icinde kalmıştık Ne guzel günes doğmuştu. Ya güneş batorken Nicin herkes neseyie riöner ev'n» Nıcin Vonn vemden guneş rfoğup Yeni bir gOn baslavacaSı «cln. HASAN İ8İŞ Kurtuluş Mah Boğo^i Koyserl N'O DiŞi BOND MODESTy SLAfSE'MİM Dr. AZiZ ÇÖL ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ MÜTEHASSISI (KIRIK. KEMİK ve MAFSAL HASTALIKLARI) Osmanbey Holoskârgoz! Cad. 279/1 Sedef Apt Telefon : 47 47 93 KÎW TİMÜ'A 6ÖRE 10 öte yandan Washington. askerendustri kompleksinin istem leri dcğrultusunda yeni füze ve nükleer başlıklorın yapımına hız vermekten geri kalmamoktadır. Örneğin kıtalararası balistik fü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear