02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 1971 arr, efü yıl *nce bu qün'prr)<? '15 • 20 ".'"'m 1927 tGrihlen crcsındaj Cumhurbo.jkon» Gazi Mustafa Kemai Paşa, Ankara'da İ3tosyon Caddes; uzerlndeki ikınci Meclls binasının büyj:< salcnunda bes yıl önce kendisl tarofından kurulrruş o l a n CHP'nin buyük kurultayındo, cBuyük Nutuk» cdıyla tarihe gecen. söylevini okuyordu. Aralıksız tam altı gün süren bu söylevi bcşından sonuna dek orada dinlemiş olan mutlu klşilerden biri de bu satırların yazandır. O tarihte Türkiye Büyük Millet Msclisl Muhasebe Mümeyyizı (saymanlık ka!eT,l şefi) Idlm ve An'<aro Hukuk Fokülîesi'nln ucuncü sır.ıf öğrencisi bulbnuyordum. T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Büvük Sövlev Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU Foch bu «blr tek» meziyetı ile sadece Aimaniarı yenai. Ataturk ıse. Büvuk Söylev':nin icmde beiiren bu «umutsuziuk tGr;ırnama> i",eîiyetıne eklenen ve bir cığ gibı buyuyen obür mezıyetienyle yaınız ıc hayınlıkiarı ve bu hayınlık örgutünun başı olan son Osmcnlı Sultanı Vahdettin'in orduıarını ve dış düşmanımız Yunanlıları değil. Bınnci Dünya Savaşı'nda bızi yenilgiye uğratmış oıan muttefik Batı emperyalizmınin kapitalist saldırganlığını da yenetek Türkiye'mizı her yönüyie bağırrsız. Kendi deytmiyle «tam bağımsız» duruma getirdi ve 5izs, son bir kac yüzvıllık torihimizde hic gormediğ;mız umut dolu bir vatan biraktı. Iste Türk Ulusunu yalnız çöküıntü ve yck6u!luk ortamındon dırı.ik ve vorlık yoluna, yclnız boğımhlikîan bcğimsızhğa değil. 1919'iarm umutsuz Karanhğınaan 1922'leın umutlu ışığına ulaştıran büyük Ata nın bu lanhsel oiguyu nasıl yarattığmı, aşılmaz sanılan engellen hangi önlemlerle nasıl cstığını anlamok icin B J yük Scylev'i rıerı de oyn oyn zcmanlarda bir kac kez olmak uzere okumak gerekır. Bugün ulkeyi yönetmek ıcin ortaya cıHon kucıik potitikactlardan pek coğunun. soyie düşune ffuşüne ve ustünde dura dura buvük söylevi bir kez olsun okuduklannı sonmıyor'jrr.. OkunrjS olsalordı. Ata'nm bize bıraktrğr tam bağımsız vofanı iktisatca bağımd ve uycu bir TurKıya ciurumuna getirmezlerdi beiki. Cumhurlyefin ilk yıüarında gerceklestlrüen böyük sosycl devrımde, oır «Merkez bey!n>. oır de ona bağıı btrcok «cevre bey.nsler vordr. Bunların hepsi bir butun tıpkı güneş sısiemi gıbi bir «beyinier sısteml» oluşturmuşîur. Ns \ıar ki «cevre beyın»ierden bir bolümu, «cerkez beyın«i ancok bir aşamoya kcdar ızleyebılmiş V8 ondan sonra soluğu Kesilerek sıstemden ayrılmıştır. Dahcsı. bunlardan kimisı duşman saflar.no gecnıştir. Ayrıca Miliı Mücadelenin başmdan berl ırerkez beynın ter* vonündeki bir yorungsrte bulunan «karşı • Dey;n;:ler. merkezın o:uşturauğu düzenlı sistemı dcğıtmak ıcin elierinden çelen her cabcvı harccnıaktadirlar. Oüzenli blr sisteme benzettiğim sava?ımcı ve devrimcl topluluğun merkezbeyni, Mustafa Kemal Atotürk'tür. «Çevre beyinsler. onunla eşlt düzeyde olmak şoyle dursun. bir olcuden sonra, ona vaklaşamıyoriar bıie. Rahrr.etlı Şevket Süreyya Aydemir. Afoturk ıcin «Tek Adam» demekte cok baklıdır. Ne \ıar kı. benim bu düşüncemı yolnız Sevket Süreyya'nın nitolemesi, hotta Ataturk'un Büyuk Söyiev'i ve yarattıgı eser değil, yerlı, ycbancı. tcrihsel belgeler konıtlıyor. 19 Mayıs 1919 da ulkenin hsr yonuyle cöküntülu ciurumu; ictekı kargaşa, eşkiyahk v» asker kacckiığı: dış duçmaniarca destekienen ve kuzey bölgemızi kasıp kavuran Rum • Pontüs ceteciliğı; padısch ve hc! : fe ve onun yoresinne cöreklenmış Mütureke oonerri halnlerince Anadolu'nun hemen rıer yar.mda kışkırtılon ve bes lenen lc ayaklanmaîar; TngmzTerce Yunon saldırısı; en sonunda Yunanhlara katılan haln Cerkez Etem ceteciliği; Birincl Türklye Büyük Millet Meclisi'nin lcinde Mustafa Kemal'in lcraatını boyuno kösteklemeye uğraşan şeriat gericiliği; Cumhurlyet dönernind» de Dogu'do yine İngilizlerce kışkırtılan başkaldırrnclnr, heo güclü cmerkez bevinJİn aldığı önlenler sayesinde yok edilerek on binierce şehıdin kanı pahasına kuruldu, bugünkü Cumhuriyet Türklyesi. Büyük Söylev ışte bu buyuk tanhsel o.gunun ve yazgı donümünun öyküsüdur. herkesın bu Soylevi oKumasını bunun ıcin dılemekteyim, onun ellinci yıiında. (•) C) Büyük Söylev ilk kez Arap harfleriyle 1927 d» basıidı. Yeni Türk harflerinin kabulunden sonra 1934'te bu harflerle Milli Eğitim Bakanlığınca ikinci bnsı yapıldı, Cumhuriyet'in 15. yılında, 1938de, uçüncu basısı cıharıldı 1950de Türk Devrim Tarihi Enstitusü'nce, ikı cilt halinde dörduncu bası yayımlandı. En son 1953 yılında Turk Oil Kurumu'nco öz Türkce metni çıkarıldı ve 1974 tarihine değin bu metinden beş bast ycyımlandı. Ayrıca, daha önce yeni harflerle basılmış uç ciltlik «Beigeler» bolünıu var. Bu böluni. gerektikçe başvurulan bir böiümdür. Asıl Söylev'in daha onceki metinlerl koyu Osmoniıca anlatımlı olduklarından, yeni kuşaklar bunu anlayamGmakto, Türk Dil Kurumu'nun yayımladığı an Turkce mstni yeğlenıektedirler. Bu kurum şimdl de, ellinci yıldönumu münasebetiyle, Büyük Söylev uzerine Incelemelerden oluşan blr «Özel Sayı» hozırlamaktadır. Ns yazık kl blr rahatsızlık yuzünden ben kendıme duşen Incelemeyi yetistiremedim. Bunu ramamlaymca «Turk Dili» dergisinin boşka bir sayısında yayımlayacağım. Şunu da eklemek isterlm; Büyük Söylev butün büyük Batı dillerine cevrildi. Fransızcasını, unlversitesir.de doktora oğrenclsi olarak okuduğum İsvicre'nin Neuchâtel kentlnde. 1929 yılında Payot kltapcı»ının vitrinlnde gördüm ve içeri glrerek bir sura Inceledlm. Ne yazık kl. cok kıt olan öğrencl ödeneğlmden bu kitabı solın alacak parayı ayıramadım. Yukarıda saydığım Türkcs metlnlerln hepsl ve üc ciltlik Belgeler bölümu kltoplığımda vardır. "Yıınanh Kardeşimiz..,, g8 Bolgesi Ticoret ve Sanayl Oriası'nın ccğrılışı olorak yurdumuza buyur edilen Yunsn Ticcret Heyeti n:n uyeleri İstanbul'a da geldiier... Ya tclevizyonda gormüşsunuzdür, ya da gozeteleıde okumussunuzdur; Yunanlı işadamları ulksmizde bir çok c.temasa yaptıiar. Ülkemizda arasıra boyle yabarscı hevetier agırlanır. Eskiden en cok Amerika!;lor gclirdi; şimdi her turden gaityor: Aiman, Jcpon, İngiliz ve bcsko!orı... Biz'er bazı konularda cok merakiıyudır, yabancı binni go.duk mu sorarız : Bayım, ulkemizi nasıl buldunuz? Kadiniarınız çok süslü, şişkebab.nız nefis, doğa eşi bulunmaz gjzollikleri barindırıyor... Daha dciıa? Türkler kaiiraman Inscniar; ama en cok rakınızı sevdim, harika bir içki... Hep oynı soruiar, hep aynı yanıtlar... Otuz yılrian beri bıkmadnn usonmadan aynı scruicrı sorar, aynı yanıtları aiır, gazeteîeıimizde yoyınlar, ertesi gun hep beraber okur, keyifler.irîz. ı Bu kez Ege Ticaret ve Scnayl Cdası'nın cağrılısı ofarak yurdumura gelen Yunan işadcmlorı Kurulu'nda buiunan Nikclas Eiiadis'e gazeteci;sr gclenekse! sorularımızı yöneltmişler. Eücdis Yuncn Heyeti'nde; ama, gsrcskte İstanbuilu... Kiır.b.ür? Beiki de Kurtuluştcn Niko, demiş k i : Turk rakısmı cok severim. Buyuk bir şişe Kulup açtırnıış Niko, afiyetle Içmlş. Bildiğiniz gibi Yunon rakıları da vardır, ve güzeldir. Uzun sure bir arado yaşayan toplumiarın birbirlerinden aiıp verdikleri cok c!uı. Osmanlı yonetimı alt;nda yaşayan halkların yakınlaşmaları bu yüzdendir. Bülent Ecevit'in «Yunanlu şiiri de insanca blr yaklcşımla Osmanlı halklarının dostluğunu vurgular. Ne var kl cok gurultu kopardılar sağcılar bu şiir çevresinde... Oysa bir Yunanlı da rakıyı, beyaz peyniri, kasop hovasını sever; bir Türk de... 8u gercek. Amo bu gercek, Ecevit'in Kıbrıs cıkarmasına karar vermesinl de engellsmez. Sözde mllliyetcl sağcılar tüm olaylara ulusal değil, parasal acıdan baktıklatından bu gerceklerl ortmeye çabalarlar; oma sonra parosallık yine ağır basar.. Vs ne olur? Ege Ticaret ve Sanayi Odası, Yunan Işverenlerinl yurdumuza cağırır, bağrına basar. Orada burada, ziyafet, kokteyl, nutuk... Sonuç: Türk işvereniyle Yunan işvereni yakınlaşmalı, iyi ticaret yapmalı. Yunanlılarla alım satım eskiden daha cokmuş, şimdi ezalmış. Alışverişi artırmalı. Bizim Odalar Birliği Bcskanı söylev veriyor, Yunanlı karşılık veriyor, al gulum, ver gülum, kucaklaşma, opuşme, koklaşma, rakı, kebap, yoğurt... Sağcı basında tıs yok; bizim Işverenleri alkışlıyor mllliyetcl cephecl basınımız... • Ama ya blr Türk Işclsi Yunan Isclslyle buluşup koklaştığı zaman ne olur? Diyelim bizim sendikacı Yunonlı sendikacıyı çağırdı, elini sıkıp kucckladı adamı; bırlikte rakı lcmeye gittiler; ve konuştular; Yohu, bu düşmanlık niye? Bugünden sonra lllşkllerlmizl sıklaştıralım; daha yoğun bir Isbirliğine glrelim; sendikalar arasinda iletişimi geüştirelim; dayanışmaya hız verelim. Ege'de ve Akdenizde dostluk ve birlik Icin anlaşalım. Ne olurdu bu durumda? Kıyamet kopardı. Soğcı kalemler cğrışırlardı, komünlstler, vatan hainleri. alcckiar, asmalı, kesmell... dlye İşverenlerin Yunanlıyla yakınlaşması vatana hizmet ve milllyetcilik; işçınin yakınlaşması vatana Ihoneî ve enterrtasyonallzm... Övle deoll m l i E Bu Meclisin ilk açıldığı 23 Niscn 1920 tnrlhlnden beri Mustafa Kemal Atatürk'ün Meciis kürsüsünden ycptığı buîün önemli konuşmaları can kulağıyla dinlemiş bir klşi olduğum haide. bu son söylsvl beni heyecanöan heyecana svrükluyordu. Cünkü söylev, 1920den o gune dek gaçen yedi bucuk yıı içinde tonık olduğum çck önemli tarihse! olaylar dizisinde benim icin karanlıkta kalmış olan bîrcok noktayı ayaınlığa kavuşturuyor, böylece Mi'h Mucadeie'nin cetin başlcngıcındcm başar:lı sonuna ve CuTihuriyetın ilk yıüarına ı.işkin bilgi ve amianmı zenginleştiriyordu. Gözlerimin önünde, Büyük Söylev'le blr bütün olarak canlanan Ulusal Kurtuiuş'un ve Büyük Türk Devrinvnin Inamimaz gizi ve görkemi. daha belirgin, daha bilinçli duruma gelmışti benim icin ^î îŞî =jS O tarihten bu yana gecen yorım yüzyı! lcinde. Buyük Söyiev'i b:rcok kez okudum. Büyük Atatürk'un celik iradesıne. yürekiiliğine, olayları hemen değerlendirme gucüne, kararlılığına ve karar yeteneğine, uzak görüşüne, en kücük fırsatla'don Türkiye lehine yararlanma yolunu bulmastna, kendisine bağlı kişileri yeteneklı o ! duk!ar, görevıerde kullanma yolunrJakl görüş sağlon'ığına ve en cetin onlarda hıc. blr zamon yrgınlık qösterxeyip, er veya gec. bütün güçlüklerirt üstesinden gelen devrimciliğine. bu Süylevi her okuyuş'jmda hayran olurum. Birıncl Dunya Scvaşınm son dönemlnrfs muttefık ordulan başkomutanlığına atanon Fransız Mareşah Ferdınand Foch'un btr sözü vardır. Bir kart üzerinde bası'ı olarck catışma mcsarrıın corrı altmda du r ur: «Blr tek mezlyatim vordır: Asla umuîsuzluğa kapılmom.» Büyük Sövlflv bize şu gercefll gösteriyor: Gerek Kurtuluş Savaşı'ndakı yengide. gerek Birazcık Ciddiyet! OKTAY AKBAL Evet Hayır DUNYAS1 Etkin öâretim Yöntemleri büginın baş özelhği durmaacn değ^şıkliğe uğra mas'dır. Araştırmalar her gün veni gercekler ortaya cıkar makta, bilgilerde de. bu değişık liklere koşut düzeitmeler yapılmaktadır. Bu yenilikler yalnız maddi bılimlerdo değil. sosyol bilimlerae de kendini, daha da büyük hızla, göstermektedir. Bunlar icinde, öğretim, eğitim yöntemlerın deki değişiklikler en göze carponlardır. Zira. rüfusun hendesı denecek bir hızla artması, buyük kitleleri kısa ve cok etkm yollarla yetiştirme zorununu or taya koymuştur. Bu nedenle. bu yaz.mızda, bu yeni öğretim yoliarından «Yetışkinlere meslek öğretimı» ile ilgili olanlar üzerın de duracağız. «Yetişkiniere mesiek öğretimiınin ne gıbi zaruretler sonucu ortaya cıktığını bundan önceki yazımızda (Cumhuriyet ) acıklamıştık. Bu arada. bu okuilardaki başan oranının yuzda 90'm üstünde olduğunu beiirtmiştik. Yazımızda, bu başarıyı scğlayan sistemi ana cizgüeriyle ortaya koyacağız. Okuüarımızdaki başan ora nının % 10'u bile güc bulduğu nu döşünürEek bunun ne demek olduğunu daha iyi anlorız. Yetışkinlere, yani 17 yaşından yukardakilere (70'e kadcr) meslek oğretıminin özellikio Fransa ve Belcika'da bu gün uygulanmakta olan bicimlenne aıt ilkeler şunlardır: rtık ciddiyet middiyet kalmadı. Hlc bir Işte kalmadı. Tutarlılık, sağlamlık, sağduyu, akıl, insaf, acımak, duygulanmak, durust ciavranmak hic brrj yok. Buna tam anarşl derler, hanl o dillerinden düşürmedlkleri 'anarÇik ortam' var ya, o Işte! Ciddiyet bizim gazetenln gülmece sayfasıntn adı! Son zamanlarda gazetelerin blrer sayfası gülmeceye oyrıldı. Ötekl yazılarda da gülmece havası ağır basıyor. Ne yapalım gülmeyip de: Ağlanacak hale geldlk, geçtik, şimdl katıla kotılo gulmek gerekiyor Içlnde bulunduğumuz duruma... Kora güldürü türünün tom ortosında yoşıyoruz. Gülmece dergllerlnde cizerlerin cizdlkleri Insan tiplerfne döndük, yazarların artlattıkları o garip, inanılmcz komlk olaylar Ise gündelik yaşantımızın schneierl. Özelükle politika Cjünyamız tam blr gülmece antoiojisi!.. A Vehbi BELGiL ne r ek konulmuş bu ükeye göre. oğretilecek karışık bir makıne. ano parcalurına bö!ünmekte. her parccnın yapılış ve işleyışi oğretildikten sonra. parcalar yenıden birorava getıtilerek karı şık makinenin nasıl colıştığı göste'ilmektedir. Pcrcalann öğrenılmesi doha kolav olduğundan, karışık makınenm öğrenilmesi. böylece, kolaylaşmakta» dır. Oto tamircisi yotiştirmek^ lcm. örce, oto: 1) Karoserl, 2)~ rrcAc jblok motor), 3] Hareket iietme parcoları (oktarma organ ları. A) Tekerlekler, 5) Süspansiyon lyoy) tertibatı. 6) Direksiyon, 7) Frenler, 8) Elektnk dona tımı. 9) Şaşi diye dokuz parcayo ayrıldıktan sonra, her parca ayrı oğretilmektedir. Tabii, parcol3'rın öğretilmesınde de aynı yol ızlenmektedir: Aktarma organlannm da debreyyaj. vites kutusu. diferansiyel'e ayrılması gibi. 7) Yine Dekartın usul ilkelerinden birinden esınlenerek kon muş bir kurala göre, öğrenciye. bıldığinden bilmediğine doğru b:r sıraya göre ders öğretilmek tedir. «Kerrat cetvelinı» ve «toplamayı» henuz biimeyen bir öğrenciye tça:pma»yı oğretmek olanağı yoktur. 8) İYİCE ÖĞRENME Yetişkiniere meslek öğreümin de üzerinde cok durulan bir usul de. bir şeyi iyi öğrettikten sonro ikinciyi öğretmeye gitrnek tir. Bilgiler birbirlerine dayancn basamaklar gibi olduğundan, toplamayı yarımyamaiak öğrenmiş bir öğrenciye. carpma. başonlı bicimde öğretilemez. •*"•: " ••• • • » ' • • " " • ••"»••* •" '•':î»*' 9 *^ : ~•* ; >*gi8ttÜ«?s?' Nsrrfen'oaşlosam? Her gun gazeTo "Üomarını onuma serlyeCitfOfcMdusum 'llgjnc' sâzleri blr yana yczıyorum. Sec me inciler antolojisi kalın bir deftsr oldu. Neler yok neler! Ama bu denli boş, anlamsiz, sacma, soyut, gercek dışı sözler, konuşmalar icin 'deha' sahibi olmak gerekir. Çağdaş politikacılarda bu nitelik bol bol var! jşte biri: «Tarlayo buğday eker gibi fabrika ekiyofuz» Al eline bir mala glt tarla tarla dolaş, birer avuc cimento serpiştir, sonra da böyle özdeyişler dökîür. Ekmek koloy, bir de ortaya cıkarmak var o yapıtîarı. Ne plan, ne hesap ne k l tap, Bay Erbakan ctıp tutuyor yolnız... Ya kolero? Kara guldürüyü de gecti bu konudaki sozler, tartışmalar. Nasıl bir hükümet bu, bir Bokanı «kolera var» der, öteki 'yok' der, bcrıları 'hem var, hem yok' der. Böyle bir konudo gül meye yer yck. 'kolera' sclgm haline geldi mi bugünkü IIkel koşullarda, önune gecilemsz... 5 hazlranda seclm yaptık, ardından Meclis acıldı, hükümetler Iç başıno gecti. güvenoyu alan da vor; almayanı da ...Ne var ki tom beş aydır Millet Meclisinin Başkanı yok, Başkanlık Dlvanı yok! Beş aydır en yaslı üyenin Baş kaniıöında toplanıyor Meclis'imiz. Tur üstune tur atıyor Mületvekillerimiz. CHP'nin gösterdiğl aday ISO'in üstune Ctkamıyor, AP'nln adayı otuzu kırkı zor buluyor. Sonra da Bay Demlrel kalkıp CHP'yl sucluyor. «CHP kendi adayma grubundakl oy sayısını blle sağlayamıyor» diye. Peki ya AP, 190 Milletvekiliyle niye otuz kırk oyda kalıyor? Hele 226 güvenoyuna sahip bir MC neden blr turlu icinden blrlni Başkan secemiyor? Her Bakanlık ayrı blr beyllk! Nerdeyse her Bakanlık kendi alanında ozel yasalarla yönetilecek. Birblrlerlnl sucluyorlar. bir takım sorumlulukları birbirlerine atıyorlar. Blr hukumet değil, sankl üc partlnir. üc ayrı hükümeti var iktidarda! Birblrlerinin sözlerlni yalanlayanlar mı, birblrlerlnin işierini engeüeyenler mi, ne arcrsanız hspsl var. Bir partlnin eline gecen Bakanlık hemen o partinin militanlarının yuvası oluverlyor. Ötekl ortağın adamları kapısından gecemez hale giriyor! Bunu kendiieri de acık acık scylemekten cekinmlyorlar. Herkes kendi nutuz bölgesinin sınırlorını cizmis, herkes bir ucundan yapışmış iktidara, cek cekebildiğine.. Ciddiyet nerede, devlet adamlığı nerede, yurt, ulus sevgisi nerede? Bu denli keşmekeş, bu denli anarşl hiçbir dönemde görulmedi. AP kurucularından biri 'Demirel aklını başına toplamalı' diyor. Demirel ise 'Mutlak surette hü kümet devam etmeli' dlye bağınyor. Kimin umurunda halkın cektiği, kimin umurunda pahalılık canavarının gırtlağımızı sıktığı, kimin umurunda Hac yuzünden kolera salgınının yurdumuza önlenmez biçimde yoyıiobîleceği. kimin umurunda dış politika ucurumlarına her an düşme tehlikesiyle başbaşa oluşumuz! DP'nln eski Bakanlarırdan Mandalincl 'Bizim önümüz de blr Yessıada örneğl yoktu. ama sizin var. Türkiye tarihinin en büyuk bunalımlı donemini yoşıyor» diyebiliyor, ama hemen crdındon şu celiskiye bakın! Demirel'l destekleyeceğfni de sözlerine ekliyor.. Bence son günlerin en buyük Inci'si yine Say Demirel'in tekelindedir: «Biz Rusya mıyız ki Haccı yasaklayalım:»... Bay Demirel'le Bay Erbakan özdeyiş yaratmakta yarışıyorlar birbirleriyle! Ama hepsi güldürü yazarlarına. cizerlerine esln veren söz ler. Holkımızı acı acı gülümseten. Evet, biraz ciddiyet. biraz sorumluluk, biraz devlet odamiığı, Atotürk Cumhuriyell yurttaşlığına birazcık y r kışma, birozcık birazcık!... ders orasındo bağlcntı kurulma sı gereğinden daha doğal bır şev olanaz. 4) SOMUTTAN SOYUTA Maarif okuilarında, hemen daıma. soyuttan somuta giüılerek ders anlatılır. Hoca nazari bir tckım bilgüer verır, ondan sonra scmut örrekiere gecer. Yetişkiniere meslek ogretım okullannda durum tam tersinedir. Dik ücgenin dar acıları iie kenarlonn>n uzurilukîarı Qrasında ccıların büyuklüklerıne. kenarların ıızurJuklorına gore farklı olan, fakat hic değışmeyen oranlar (sinüs. kosinüs. tan jant. kotanjant, sekant, kosek.ant) olduğu öğretılmek rrı isteniyor? Bunun böyle olduğu, onca bir cok olcmelerle, ve orel lıkle ölctürmelerle buldurulmakta, buradon nazarî bilgiye, yeni kurala gecilmektedır. Tabıi, ogrenci, böyle, kendisinin bulorok oğrendiği bilgıyi hic unutmanrok to, cok iyi öğrenmektedir. 5) YAPILACAĞI BÜTÜNÜ İLE GÖSTERME Çağdaş öğretimin kubbe onohtarlanndan binsi de öğrencide oğrenme, vapma, başarma isteğinı uvandırmaktır. Bunu ya pan bır oğretmen, işini yarı yarıya kolaylaştırmış demektir. Öğrenme isteğmi yaratmanın kestlrme yolu. yapılocak şeyin r,e işe yarayacağını öğrencıye somut bicimde göstermektir. 1) AZ ÖĞRENCİ Sınıflarda en az 12, en cok Bir vidanın nasıl yapılacoğı öğretilmek isteniyorsa öğrenciye: 15 öğrenciden fazla öğrenci bu «işte bu gün böyle bir vidanın lundurulmaması, sistemin kubycpımını öğreneceğiz> denerek be anahtandır. Kalabalık bır vida gösterümekte, sonra. bu vi smıfta. tek tek her öğrenci üe danın hangi makinede ne iş yop oğretmen arasinda dıyaiog kuru tığı somut olarak gösterilmekte lomamaktadır. Bu yüzden. hodir. Yapılan vido. yerine takıldık canın yakınındakl bir kac öğren tan sonra makinenin calıştığını ci derslerden en büyük yaran gören öğrenci bundan sevinc sağlorken öbürleri, gözü acık, duvmakta, bu başarısı ile övünicl gecik. tavşan uykusu uyumektedir. maktadır. 6) PARCALARINA BÖLME 2) DÜZENÜ OTURMA Fiiozof Dekart'ın, öğrenme uÖğrenciler. birbirlerinin çörsuilerlnden biri olorok konu; etmelerini gucleştirecek şekilde tiği «tohlil» yönteminden esınlearka arkaya değil. hocayı ve deneyleri en iyi bicimde görecek tarzda, beiki yarım daire bi ciminde oturtulmaktadırlar. Hocamn yaptığı bir deneyi, bir kac öğrencinin aynı anda yinelemesi icin de bunda zoruret vardır. 3) OERS ÖZETİ Her dersin başında bir önceGüney AYVALIK kl dersin özetimn yapılmcsı da (TANRIVER) bu okullorda kural bicimıni alüe mıştır. Böylece. öğrencır.in. neyin neresinde olduğunu bilmesı Gazetecl sağlanmaktadır. Bu. ormanda iskender AYVALIK giden bir insanın, nerede olduEvlendiler ğunu, nereye yaklaşrrakta bu15.10.1977 Adana lunduğunu her an bilmesine benzetilebilir. Kaldı k l . bir cok halde, sonraki ders, bir öncekinin devamından başka bir şey değildir. Sonraki derste motor pistonu ar.latılmış da yeni derste supaplardon veya segmaniardan bahsedilecekse bu ikl (Cumhurlyet: dan. bır parcanın yapılış blclmıni öğrenen öğrenci, derhcl makinesi başına giderek parcayı yapmaya başlamaktadır. Bu sıraca. oğretmen, her öğrenciyi dolaşorak doğru yapıp yopmadığını kontrol etmektedir. Bütun parcolar yapılıp bittikien sonra. her parco üzerinds değerlendirmeler yaptırılarak. yan lışlıklar, doğruluklar, yine sorularla, buldurulmaktadır. 11) HER SEFERİNDE TEK BİR ŞEY ÖĞRETME Bazı hocalar, bıkkınlık nedeniyle, bir cok şeyi bır derste öğ retrhe 'eğilirhîndedirlerr Bahsiril ettiğimiz okuilarda, modern psiko!ojınin verılerıne dayanılarak: buna asla müsaade edümemek tedir. Böylece, oğrencilerin hem bıkması önienmekîe, hem da rahat öğrenme olanakları zorlanmamaktadır. Yerimizin azlığından, bu Mkelerin bir kısmını buraya alabıldık. Şunu hemen beiirtmemız gerekir ki, bu etkin yöntemlerle. öğrenciler, oltı aylık öğretim sonunda, birinci smıf bırer kalifiye Işci olarak mezun olmaktadırlar. Bunlar, fabrikalarda, ayrıca. rr.akineye aiışma stajı görmemektedirler. Zira, okuilarda, esasen, fabrikalarda ki koşuliar icinde ye'ıştirümektedirler. Ünlü Konkord ucaklarmo en ince freze parcclarını yapan özel bir atölyede, yeni mezun bir cok gencin, başanlı şekildo calıştıklarmı ben gördüm. SINAVLAR YEJMİ CESS Y1L.I İÇİM EÜTÜM CÖJÜMLERİNDE MODERN TEklMIK "v ÖĞRETİM MERKEZİ nİ:1lWI5 MOBBIN ÇARŞI':''Na:4(M'••PJİ.İO2 ANICARA şimdi egitimin en ileri aşamasında İJNiy|F^lSİte ve ROLEJLERE HAZIRLAMADA • ö^JŞİX?4#Merne" korsfanmıza katılınız ; Dr. AZiZ ÇÖL ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJ! MÜTEHASSISI (KIRIK. KEMIK ve MAFSAL HASTALIKLARI) Osmanbey Halaskârgazl Cad. 279/1 Sedef Apt. Telefon : 47 47 93 Sınavlar, büyuk blr uzmanlar kurulunca yapılmaktadır. Söyle: Örneğin kaynok öğrencilerıne, rafinerilerde kuüanı'an kaynaklı borulardan birinin yapılması, smav görevf olarak venlmekteaır. Öğrenciler, bu işi BELİRLİ 9) SORULARLA ÖĞRETME bir süre icinde bitirmek zorunSorular sorarak ders öğretdadırlar. Sonra her parcaya bir me. çağdaş öğretimin en önem numara verilmektedir. SınayıcıII ilkesidir. Sokrat'ın cDiyaleklar, hcngi parcanın hangi öğren tlk. mayötik» diye adlandınlmış cıye aıt olduğunu bilmemektemetodunun bir uygulaması odirler. Parcaları en aşağı 30 uz lan bu ifkeye göre, öğrenilecek ler. mümkün olduğu ölcüde so man Inceleyip, süre, iş kalitesi. iş güzelliği... bakiTİarından rularia öğrenciye buldurularak notladıktan sonra bu notlarm öğretilmektedir. Yağmurla bulut crosındaki illşkl öğrenciye şöy ortalaması. har öğrencinin sınav notu olmaktadır. le buldurulmaktadır örneğin: Hava bulutsuzken yağmurun yaŞunu da eklemellyim k i , bu ğıp yağmadığı, sorularla düşün sistemde kitap yerine. her ders dürülmek suretiyle. öğrenciye ten sonra. sadece o derse ait hatırlatılmaktadır. Buiütun nenotlar veriimekîe, böylece de, den oluştuğu, pencere camında öğrenciierın bir sonraki dersl bulut gibi perdeleşen su butNaöğrenip soru ile öğrenme siste rı hatırlatılarak gösterilmektemini bozmaları öğrenmektedir. cr. «Aktif metod» adı verilen DU Bütün ileri sarıayl ülkelerinde metodun felsefesi şudur: inuygulanan bu öğreüm sistemini, san. kafosını calıştırarak buldugerekli değişiklıklerie, bize de ğu, öğrendiğl şeyleri cok kolay aktarmanın sırası gelmiş bulun oğrenir ve hemen hic unutmaz. mokîadır. Ancak. sorularla öğrenciye buldurma yöntemi bu kadarla kalrnarraktad.'r. öğretmen/n sorusuno öğrencinin yanıtının dc3 ru olup olmadığı da boşka bir öğrenciye sorulmaktodır... Kafaları calıştırtarak öğretmenın bicimi de, soruları bütün oOO vcya daha fazla sınıla sorup, yanıt verecek öğgirebılmeniz icin. rencıyi, öğretmenin secmesidı^. Böylece. her öğrenci: «Aman hoca yanıtı be;ki benden ister» diye soru üzerinde kafa yorr.ıaktadır. Öğrenci. düşünerek bulduğu yanıîta yanılmışsa, doğ ruvu oğrenınce ferahlamaktc. bu do kofosındc} iz bTokmaktacır. 10) ÖĞRENİLENİ HEMEN UYGULATMA Her de'Sİikte ne öğretiüyorso, yonı ııangı meslek oğretiliyorsa, o derslikte o rr.esleğin mak:ne •je avaaonlikları. öğrencl sayısı kodar bulundurulduğun Ankâra Elektrik Hâvagâzı ve Otobüs jşletme Müessesesi Genel Müdürlüğünden (E.G.O) ÎSTiKLAL CADDESi OTOBÜS KISiM AMiRLiĞi ve BAKIM BiNASI İLE ULUS TAHSiLAT ŞUBE BiNALARI YAPTIRILACAKTIR 1 Kurulusumuzo ait, Istiklâl caddesl, Otobus Kı* sım Amirliği ve bakım binası üe, Ulus Tahsüât Şube binaları işleri birlm fıyat esası üzerinden eksiltmeye cıkortılacaktır. 2 Bu işln keşif bedell 508.757,31 TL. olup, geçicl güvencesl 29.133. T L dır. 3 Bu işe cit şartlcşmaiar rresai saatleri Içlnde Kuruluşumuz Ticaret Müdürlüğünde görülebilir. 4 İlgiüler Bayındırlık Bakanlığı 600.000, TL. C grubu müteohhit(;k karnssi ve şartfasmalarda yazılı rjiğer beigelerle birlikte 24.10.1977 pazartesi günü saat 17.30'a kadar yeterlik belgesi icin Yatınmlar Dairesi Başkanlığma başvuracaklardır. 5 İlgililer şartlaşmasına cöre hazırioyccakları kapalı zarflcrı en gec 25.10.1977 salı gürü saat 15.00'e kadar Kuruluşumuz Yozı işleri Müdürlüğüne vereceklerdir. 6 Postadaki gecıkmeler dikkote alırmayacağı gibi. telgrcf'a yopılccok başvurular da kobui edılmez. 7 Kuruluşumuz 2490 sayılı yasaya bağlı değildir. ADAYLARÎ FB\ alarak d!edığ;n'z fakülteyo USE SÖNSIhHFLAR "6521 EKİM #BEKLEMEULER T7EKIM '/•.'{*•" Tİamjmvofesj*.^it^i^tnâ^iraîiipSMANŞEVİST Ti I: 48 3123 'N iRekldmcılik 753j 9835
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear