26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
FRANSIZ HÜKÜMETİNİN YABANCI İŞÇİLERE KARŞI ALDIĞI YENÎ ÖNLEMLERİN YOL AÇTIĞI TEPKİLER GİDEREK YOĞUNLAŞIYOR Rosta DAFONTE Ankara.. Ankara.. 1 3 Ulkede yabancı işçiler !e ilgili alınan yeni önlemlere karsı ilk tepki ler işçi sendikaları ve din sel kuruluşlardan ge!d i. Isçiler piskoposluk komisyonu başkanı, önlemleri «insanlık dısı» o!arak nitelendirdi, def tutcn kısıtlay.cı yenı onlemlennın lepkılerı yayılmaktadır Işçı Sendıkolan yetkıierının «Fransa ıçın vuz ka r asu bıcımınde eleştırdığı bu önlemlere gore. 1974 ylıındon b j yana vabcncı 15Cilerın ulke>e sokulrraması ıçın alınon yasak ar artırılmış oıop, şımdı «kacak ışcılem» yan.rda çalışma ve oturrm belgelerı olan ışçıler de buyuk bır tedırgın.ığe kap Irrışlardır Bu aroda, Fransa'ya kocak ya da turıst o!arok «gırmeye calışan» ve ozellıkle Akdenız ulkelerınden gelen yobancıların gümruk kapılarından gerı cevnlmes.ne rie devom edılmekîedır İtolya g:bı AET uyesı olup da serbest dolaşımdan vororlanan ıscıler dışında İspanvol Portek'zlı Tjrk ve Yunonlı isctier qumruk kop 'anndo sıkı hır kontroıo tobı tutulmakıadır. Son gurlerrie Tur P ARİS Frcnsız Hukumeti'iın 1 eKimden berı u/guloma/a başladğı ve vaboncı ışclen he kıye'den lrrn vcl'j ıle. (otobusle) gelen yolculardan oncekı gun dordunun ıtclya da bırakıldığı oğrennmışt'r Ikısı Fransa'/a o^urrava gelen öğrencı olan bu dort Tu'kten ıkısıııın ıse «kacak ışçı> olarak gırme/e cahştığı ıddıa edılmıştır. Havo volü ıle qel!p de gu'irjk kopnarınaakı ,etkılılerın kuşkusunj gekerierden gıd.ş donuş ucak bıletı sorulmaktadır B^ uvgulorna yenı olmayıp 1974 yazından ber' goruımektedır. lemler hokkındaki bılgılerl olmodığını ve bosının kamuoyunu yeterınce aydınlatmadığmdon vokınmaktadırlar. 1 ekım gunune kadar Fronsa'dc çalışma ve oturma belgelerı elınde bulunar, Turk ışcılerının bugune dek aılelerını getırebılme'erme korsın bdndan boyle getıremeyeceklerdır. Ancak Fronsa'ya gelmek ıcın bu tarıhten önce boşvurup dosyaları tamamianan aıleler kabjl edılebılecektır. Par.s'te kenöı'erıvle konusıuğurruz Türk ışcllen gerek yeîkı'ı makamlorın gerekse bosının bu dunjmu genış bır bıcımde kamuovuno duyurulması sonucunda ışcı oıleiennın sınır kapılarındo korsılasrrokta oldukları gucltiklerın ve küçultucü davranışiora muhatap olmalorımn azaltılabıleceöıne ınanarak cağrıdo bulunmaktadırlar. Demirel montaj politikasını AP'de de uyguluyor... Müşerref HEKLMOĞLU Televızyonda «Komser Koiombo»nun goslerıldigı gunlerde bır dıplomatımız şoyle demıştı«Turkiye'de bir montaı var, bir de dublaj. Montcıın başarısı tartışılabilır ama dublaıın başarısına dıyecek yok. Komser Kolombo turkçe ne guzel seslendirıliyor. Asıl Kolombo boyle kcnuşmaz belki de. LorelHardı fılınlennı hatırlarsınız degıl mi? Rahmetli Ferdı Tayfur ne guzel seslendirdı. Bır gun yurt dışında bır LorelHardı seyredınce buyuk duş k;rıkl:gına ugradım..» AP'lılere sorarsanız montaı sanayii, ulusol sanayileşmede olumlu bır asamadır. AP'liler Demırel'ın AP ıçınde yuruttuğu montaı politikasından hoslanmıyorlar yalnız. Demirel modelınin degısmesı zorunlugunu one suruyorlar. Son gunlerde AP kulisi hayli dalgalı bılıyorsunvı. bır bakıyoruz Mustafa Delıveli sahneye çıkıyor, bır bakıyoruz Oğuz Atalay dıye bır adam belıriyor, derken eskı Demokrailardan bır ses yukselıyor, İsmet Sezginin otes>nde buyuk bır grup oldugu soylenıyor. Kısacası AP de buyuk bir tedırgınlık var Sadettın Bilgıç'ın kuşatma politıkasmı 1yı bcsardıgını soyluyorlar, Demirel'ın lyımserlıgıne bıyık altındon guluyor AP liler. Ozellıkie Ege grubu, partının MHP leşmesinden sızlanıyor, Demirel modelınin degısmesıni ıstiyorlar. Peki Demirel ınodelı nedir? Yanıtlar çok ilgınç Koy kahvesı modeli Soylentiye dayanan bır model. Baska turlusu de beklenmez, bizim patron koyde yetışmış, çocukluktan berı koyde geçmış yasamı, CHP Genel Başkanı gibı kent çocugu degil. ufku haylı dar Uyduları var, o uyduların getirdıgi havaya gore onlemler monte ederek parti yonetıyor. Bız gıdelım komunızm mi gelsin dlyor... Muhalefet yapanların neler Istedıklerlni bilıyor Parti içındekı basarısını yıllardır boyle onlemler montapyla surdurdugune guveniyor Oguz Atalay mı tepki gosterdi, Demirel Atalay 1 bır vıskı ıçmege çogırır evine Yılbasına dogru Bckonlor kadrosunda degişiklik yapacağını soyler, koalısyon ortaklarından dert yanar, bir diyaloğ oluşturuverlr. Muhalefet kanadının ısteklerini oğrenmekte yardımcıları da var orneğln Nohit Mentess. Seyfi Ozturk, Hatay Mületvekili Ali Yılmaz, ya da Usok Milletvekıli Galip Cetin iyi bir haberalma orgutu gibl çalışırlar, Demirel in montaj politıkasmı yurutmesinde büyuk rol oynarlar Kim Avrupa' ya gltmek ıstiyor, kim Genel Boskandan' ilgi bekliyor, kim kredi bekliyor, kimin ne isi var. onlemler hemen alınıverir... Ancak kimi AP lılere gore bu monta) politikası yüruyemez artık Demirel ve kimi Bakanları «federe cunta» dıye tanımlıyanlar bile var AP kuüsınde. KAMUOYU AYDINIiTUMIYOR Gerek kara/olundaıı gerekse hcva yotundan ge'erek Franso don gerı çevrılrreMe olan Turk vaia ıdaş'cn Botı A\/rjpa do ve ornegın Fronsa'da uygulanmakta olan eskı ya da yenı kısıtloyıcı on FRANSA DA 8 0 BIN TURK I$ÇISI Bııındıgı gıbı Turkıye'den Franso ya ışcı akımı 1960'loıın ortolarınaa Doşıamıştır. 1970 ten sonrakı artısıorla ışcı Glımının duraurulaugu 1974 /ıhna kaaar aa lransa ya gelen Turk ışçılerınn sa/ibi resmı bılgılere gore. altmış bını geçmektedır Resmı olmayan bılgılere bakılırsa ve ozellıkle 1974 yosoklarından DU yano kocak olarak gelenlerle Turk ışçılerının seksen bını buldjgu one suruimektedır. 1971 197b yılları donemını ınce'eyen ozel bır roporda ıse Turk ışçılerı arosında Fransa da 11.954 aııe bulunduğu saptanmışiır Bu aılelerı oluşturanların lopıam sayısı da 29 187 olarak gosterılmektedır. Aıleıerını getıremeyen veya bekar olan Turk ışçılerı bunlora eklendıgı zaman 65 bın uzerınde bır soyı ortoya çıkmaktodır. Geçen hazıran oyında Fransız hukumetınce ilk kez uygulanan kesın donuş yapmak ısteyen ışçılere «yardım» adı oltındakı onbıner fronklık odenek onerısınden Turk ışçılerınden pek azınm yararlanmok ıstedıgı gorulmuştur. Oığer yabancı ışcıierden ışsız kolanlar da bu önlemlere ragbet etmemışierdır. <Kesın donuş yardımı» ancak ışsız kalan yabancılaro tanınan bır hak olorok yururluğe konulmuştu. Bılındıgı gıbı Fronsız huKumetı, «ekonomik bunaiım nedenıyie» ışsız kaianlora ucretlennın yuzde doksonını bır yıl sure lie odemektedır. Yabancı ışcılere onerılen kesın donuş yardımı ıle ışsız sayısını azaltmoyı uman yonetıcıler hayoı kırıklıgmo ugramışlardır Bu yaroım. ışcılere ulkelerıne bır daha fransa'ya ışcı olarak gelmemek uzere donmelennden sonra 10' ar bın fronklık bır odenekten oaşka ucok bıietlerının verıimesıyie ve yopılıyordu. Ancak gerek Turk ışçılerının gerekse dığer yabancı ışçılerın bu cagnya uymadıkları gorulmüştur. Işsız soyısı bırbucuk mılyonu aştığından tedırgın olon hukumet şımaı, Bakan yardımcısı Lionel Stoleru'nun agzından, yabancı ışcılerden ışsız olmoyanlarm da Fronsa'da beş yıldan ben çalışmakta oianlann bu kesın donuş yardımındon yararlanabıleceklerını acıklomıştır. Dort mılyona vakın yabancı ışcmın calıştığı Fransa da bır mılyono yakın ışcmın bu yenı onerı ve onlemlerden >ararianmak ıste/ecegı umuimaktadır. moeryalızm, «blr ovuç dolar Için» gerektıgınde tum dunyoyı atese atmoktan çekınmeyeceğinı ırkçı Guney Afrikanın eline «atom silahını» teslim ederek blr kez daha ortaya koymuştur. Gerçi Sovyetlerin. ağustos başlarında, utanmosız Vorster reııminin Kalahari çolunde ilk atom bombasını patlatmaya hazırlandığı yolunda VVashington'u uyararak ona < scrumlulugunıı» ciddi bir bicimde halırlatmasıyla Pretoria ABD'nin baskısıylo «denemeyi» hiç degilse simdilık ertelemistir. Ama bu. kuşkusuz ırkçı rejımin elıne otom bombasının verilmesı olayını olduğu gıbı bu oloyın içerdiği kestlrilmesi olanaksız tehlıkeleri ve hele ABD ve Avrupa'nın Irill ufaklı empervalizmlerinın bu konudakl buyuk sorumlulukiarını ortadan kaldı.mamışlır. As!ı oranırsa, Afrikanın Guneyindekl ırkçı re|imlerın ABD, Ingiliz, Fransız ve Batı Almon emperyali2mlerince, ı«vsden beri politik, ekonomık, askerı alanlarda dogrudan ya da dolaylı bıçimlerde mahkemece desieKİendıgı bilinıyordu Oysa, bu ulkelerm, sosyalist blok vs uçunçu dunyanın baskısıyla Bırleşmıs Millctler de Alman ve Afrika'nm guneyındeki ırkçı retımlerın koşeye sıkıştırılarak «hizaya gelrrelerinı saplamaya yonelık duzuneyle zorlayıcı onlemı, nasıl şaşırtıçı bir ıkiyuzlulukle etkısız bıraktıkları boylece de insanlıksız ırkçı rejımlerın bekasını sağladıklorı kimsenın saklısı değıL Ama bugun, emperyalızm, isl ırkçı re|imin elıne satom» gıbı son dereçe tehllkell bır silâhı teslim edecek kodar ilen goturuyorsa, elbette kl bunun yaşomsal bir nedeni olmok gerekmektedir. Pretoria, çoğu gozlemoiniı\ kesinlikle saptadıgı gıbl, şu anda «atom silâhını» elinde tutmaktadır. ABD'nin baskısıyla Kalahori «denemesınl» ertelemesi, sonuç olarak, bu olguyu değistirmemektedir. ABD'nin «deneme»nın ertelenmest yonundek) g'rısimleri ise yuzkızartıcı bir «gosteri»den ıbarettır. Cunku bosta ABD emperyalizml olmak uzere, bekasını. onun Avrupalı muttefıklerina borçlu olan Pretoria rejimlnin «atom silahına» sahıp olmak uzere olduğundon Washington'un thabersiz» bulunduğu ve Pretorıa'nın olumcul hazırlıgmı Sovyetlerden ogrendiğıne inanmak için Insanın açınacak olçude saf olması gerekmektedir. Sovyetlerin uyorısını, bu yuzden, bir onemli olayın haber verılmesinden çok. VVashington ve muttefiklerlnın Afrika'nm guneyinde gırıştikleri bu tehlikeli oyunda «sorumluluklarıyla» karşı karşıya birakılması şeklinde yorumlamak yanlış olmayocaktır. Bu açıdan bakıldığında Guney Afrika DısIşleri Bakanı Botha ve Başbakan Vorster'in VVashington'a Pretoria'nın salt atorr.un barıscı kullammıyla «ılgiiendiği» yonunae verdikleri «garantnlere, pek kulak asmamak gerekmektedir. Gerçekten de, Washington ve Avrupalı muttefiklerı olayla uzaktan yakından ilgili olmadıklarının iki yuzluluğunde Pretoria yönunde sozde «baskı gosterılerisme giriştikleri bır sırada, Guney Afrikalı ırkçılar, ağızlarında gevelemeden «sırkatın soylemekte» hıçbir sakınça gormemektedirler. Irkçı rejimın sözcülerinden «The Citizen» gazetesi, dunya kamuoyunu uyutmayı amaçlayan «nice polılikolaro» pek yuz vermemekte ve çıplaK gerçeği söyle dile getirmektedir. «Atom yarışını kazanmıssak kime ne? Rusya ya da Batı ne umurumuzda? Eğer var lıgımız, bekamız için atom gerekliyse, başkalarının ne soyleyeceklerine aldırmadan onu kullanmamız gerekir.» Afrique Asıe dergisinin 18 eylul 77 sayısında «Afrika için bir olumcul tehdıt» adını taşıyan ozgun ıncelemesinde Fode Amadou Başbakan Vorsterin 1976'da «Newsweek»e verdıgı, hemen aynı yondeki şu demecini hatırlatıyor. «Zenginlestırilmiş uranyum uretebi lıyoruz. Nukleer kapasitemız mevout. Üstelik nukleer silâhın yayılmasını engelleyen andlaş mayı da imzalamış değiliz!» Gorulduğu uzere Pretoria, nıyetlerinı gızıemeye bıle gerek duy mamaktadır Yine Amadou'nun dediğı gilv ısıyah kıtanın uzaktan en buyuk ekonomik E ve askeri guçu olan Guney Afrlka, bundan boyle «en ustun sılahın» da sahibldir. «Blrkaç haftadır Vorster'in tutumunu sertleştırmesi. ırk ayrımını guçlendirmeyı amaçlayan yeni blr anayasa tezgahlama girişimi, Namibya konusunda artık taviz vermeyeceğini ileri surmesi ve Rodezyaiı ırkçılorı sonuna dek destekleyecegıni yinelemesi, bu yuzden bir raslantı olarak gorulmektedır. Emperyalızmin Afrıka'dakı çıkarlarının bekçlsi, gıderek vurucu platformu olarak gorduğü P'etona rejimını bu kez «en ustun sılohla» teçhiz elme gereğını hongi koşullar altında duymus boylesi tehlikeli bir tırmanmayo hangı nedenlerden oturu girışrniştlr? Guney Afrikanın cskerı kapasıtesinin atom silâhıyla ust duzsylere uıaştırılmasını «klâsik sılâhların» emperyallzmin boigedekl ekonomik stratejık, çıkarlarmı korumayo «artık» yetmediği olgusuyla izah etmek mumkun gerçekten de. Birleşmış Milletlerin ambargo kararlarını hıçe sayan ABD, Fransa, İngiltere, Batı Almonya ve Italya tarcfından tepeden tırnağa klâsik silâhlarla donatılmasına ragmen askerı butçesl yılda 2 milyar dolar Afrika'nm ırkçı reıimleri, gerek iç çeüskilerl, gerekse de bolgedeki kurtüluşçu hareketlerin guç kazanmaları sonucu, zorlukla ayakta durmaktadırlar Aslında emperyalızm, ırkçı re|imler konusunda gerçek bir ikılem ıçındedır. Birinclsi, 30 milyon karaderili'nin bizzat sahıbi bulunduğu topraklarda 4,5 milyon "beyaz efen dı» tarafından en ilkel ve insanlıksız blr biçımde eskinin esir tiçaretl yontemlerlyle «daha uzun siıre» somurülmesinin mumkun olamoyaçağmı onlamıştır Ama bunu Pretorıa ve Salisbury nin «esir tuccarlarona an sermayecl Fronsa'nın «buyuk kâr payı» suyun altında soklıdır Irkçı rejımle ış çevıren Fransa Şirketlerınin sayıları 80 ın ustundedir. Diğer 100 buyuk şirketin ıse Guney Afrika'da «şubelen» mevcuttur. Guney Afrika 1980'de Fransanın en buyuk komur kaynağı olacaktır. Ayrıca bankacılık, tiçaret, petrol, bayındırlık, elektro mekanız, elektronik, tskstil alanlarında Guney Afrıka'va muhkemce yeıleşmiştır. Franso sermayesl de Guney Afrika'da son derece aktıf roller oynamaktadır. Paris, hava uloşımı. turizm, alkollu içkiler, besin moddeleri, kozmetik, kim ya, otomotiv kesimlerinde de yine onemli olçude ağırlığını duyurmaktadır. Sermayeci Fransa, bu tatlı kâr olanaklârırta kar?ılrk ucuz ış gucu, grevsız hak aramasız çalışma ortamı, muazzam kar oranı çagın en utanmasız ırkçı ve taşıst rejimlerınin ayakta kalmalarını saglamak için onu tepeden tırnaga silâhlondırmanın «pıs işinı» yuklenmıştır Sharpevılle'de, Soweto'da çocukları kadınları aoımasız katleden, yirmi milyon karaderıliyı akıl almaz işkencelerden geçıren, aç susuz. ılaçsız bırakan tum ozgurluklerinl hayasızça kısıtlayan, hor goren, olduren, somuren bır avuç esir tuccarı artığını uç kuruşıuk kac ugruna olumcul silâhlarla donatan odur. Dunya silâh satışında uçuncu sırayı ellnde tutan sermayeci Fransa, Guney Afrika'daki ırkçı re|imlerin en buyuk sllah saglayıcısıdır. Onbeş yıl boyunca ırkçı rejımi silah, cephane, petrolle besleyen, daha da ileri giderek faşistleri bizzat sılâh endustrisine sahip kılan da, yine sermayenln Fransa'sıdır. Giscard yonetiminin 1975'te, ırkçı re|imlere silâh satışını yasaklaması ıse yıllar yılı surdurulen ikiyuzlu bır poıitikanın beigelenmesınden ote klmseyi kandıramamıştır. Cunku bu son derece geç gelen ambargo kararı daha oncekı sıparişleri kapsamadığı İçin, butunuyle gosteriden ibarettir. Atı alan Uskudor'ı çoktan geçmiştir. Irkçı rejım çoktan boğazına dek silâha boğulmuştur. O kadar kl, artık bizzat kendisi silâh Ihraç edecek duruma gelmiştlr. Irkçı reıimi atom silâhına sahip kılmaya yonelık emperyalıst komplo 2. Dunya Savası bitimınde başlamış. 1960larda Pretoria, Pelinbada nukleer araştırma merkezinde ABD ve Fransanın yardımıyla, zenginleştirilmış uranyumla çalışan 20 megavatlık bir reaktore sahip kılınmıştır. Atom bombası yapımı için yeterli miktor sayıları 62,5 kilo yakıtı zenginlestırilmiş uranyum ve hesaplar için gerekli komputer IBM370'ı ırkçı rejime sağlayan ABD olmuştur. Fransa ise gerekli diger araç gereci sağlamıştır. Pretoria bu arada emperyalizm tarafından yine tıpatıp aynı amaçlarla «atom silâhıyla» donatılan bir başka ırkçı re|lm, İsrail ve Batı Almanya ile nukleer bomba Imali konusunda verimlı işbirlıği surdurmeyi de ıhmal etmemiş tır. Guney Afrikalı nukleer uzmanların hemen tumu de keza, ABD, Batı Almanya ve Fransa'nın nukleer oarştırma merkezlerinde yetiştirilmişlerdır. Paris bununla da yetinmemiş, ırkçı rejime her bıri 1000 megatonluk iki nukleer reaktor daha sağlayarak, Pretorla'nın atom bombasına sahip kılınmasında başrolu ustlenmıs olduğunu en şaşmaz biçlmlyle belgelemiştir. ABD, Batı Almanya ve Fransa'nın, Guney Afrika'daki ırkçı rejimi nukleer silâhla donatma girişımleri siyah kıta halkları başta olmak uzere tum dunya kamuoyu tarafından gittikçe artan bir endişe ile izlenmektedir Afrika halkları Fransız Dısişleri Bakanını «Fransa'nın Guney Afrika'daki eylemleri biliniyor. Defol gıtn, cGuiringaud go homes» çığlıklorıyla protesto edip, Başkan Gıscord d'Estaıng'i ise «Guney Afrikalı faşistlerle isbirliğl yapmakla» suclarken pek ml haksız bir davranış ıçinde olmuşlardır?. Emperyolizm ırkçıların eline atom silâhını vererek, merkantil çıkarları için tum dunyayı ateşe atmaktan çekinmeyeceginl bir kez daha Ispatlamıştır. Bu cirkin yuzu gormemekte direnenlsre sunulur. TEPMIE8 Bu önlemlere karşı ilk tepkıler başta !?cl »endıkoları oımak uzere dınsel kuruluşlardan ''« basından da gelmeye devam etmektedır. Hafta sonunda Gocmen ışcıler Piskoposluk Komısyo"u Başkanı bır çağrı yayınlayarak bu karariarı «İnsanlık dışı» olarak eleştırmıştır Işçılerın aılelerını Fransa'ya getırmelerının uç yıllık bır sure ıcın yasaklanması «Kalanları da kovmaktır» dıyenler Avrupa Konseyınce bu konuda yapılan gırışımlerın de cğnendığını hatırlatmoktodırlor. PlskopCrsluk Komısyonü Böşkanı Mdrtsenyor SaıntGouedns bıldırısınde yenı onlemleri sert bır bıcımde eleştırdıkten sonra ozetle şoyle demıştır: «.. Yaboncı kardeşlerının buyük acılarına oncelık vermeyen bır ulus buyuyemez... Irkçıhk kaynağı olan haksız sloganların dışında Fransızıar ıle goçmenler arasındaki bırbırlerıni daho i/l tanıma g'rışımlerı artırılmalıdır. Yabancı ışçılsnn çalışma hakkı konut hakkı aılelerıyle bır arada yaşam hokkı, dernek kurma hakkı sıyasal vo topljmsal yaşamaya kotılma hakkı AET ıcınde onerıldığı gıbı yabancı ışcılere de lanınmalıaır Gelıştırmek ıstedığımız toplum ve Fransa nedır? Egoıstce kendı ıcıne kapanarak yoksul bıraKi!mış halklar arasınodkı şıddetlı anlaşmazlıkları ko rukle/en bır Fransa mı 9 Yoksa dığer ulkelere ku coğını acan yenı bır uluslararası ekonomik duzen ıçınde ve dunyanın çeşıtlı halkları ıle daya nışmo ılışkılerını yureklılıkle kabul edebılen bır Franso mı?> Bu arada «Le Monde» gazetesi de hukumetin kararlarını insan haklan temel ılkelerıne aykırı olarak elnştırınce Bokon Yardımcısı Lıonel Stoleru ıle aralarında bır polemık başlamıştır. Stoleru da pazor sabahı gocmen ışcılere oyrılan televızyon yayınına da cıkarok «Oniemierın yarv lış yorumlandığını. bunların ve onerılen yardımların ancak ulkelerıne kendı arzuları ıle donrr.ek ıstıyenlere uygulanacağını kesinlikle kımseyı kovmak ıstemedıklerınu one surdukten sonra, yeni yabancı işçı alınmayacağını ve colışma kartlannın da yenılenmeyeceğını tekrarlamıştır. Ote yandan Fransada işcilerı bulunan ülkeler arasında en sert ilk tepkıyı gosteren hukumet Lızbon hukumetı olmuştur Portekız hükümetı ıkı ülke arasındaki anlaşmaların tek yanlı olarak cğnendığını rıatırlatmaktadır. Halen Fransa'da 850 bın Portekızli calışmaktodır. Dort nrnlyonu bulan yabancı ışçılerın bır mılyondan fozlası Fas, Cezayır ve Tunustan. bır mılyonu oa İspanya'dan gelmektedır. Yugoslav ışcılertnın soyısı da Turkler gıbı seksen bın dolaylorında bulunmaktodır. DEMİREL PARLAMENIOVU SAVUNMAK1AN VAZ Ml GEÇTİÎ Pretoria Atom ve Emperyalizm Hüseyin BAŞ latmak mumkun değildl gerçekten de. İki ırkçı ulkenin tutuou iktidarları batının başka yerlerde başarıyla uyguladığı yerli halka goruntusel demokra'ik hakların tanınması şeklinde ifade edilebılen yeni somurgeçi yontemlere pek iltifat etmemektedir. İkincisı Guney ve Doğu Afrika da kurtuluşçu sosyalist hareketlerin, gun geçtıkçe guçlenerek Guneyin ırkçı rejimlerini, tavize yanaşılsa bile, eninde sonunda butunuyle tasfiye etmesi olasılıgıdır. Emperyalızmin sonunda ırkçı rejimlerin eline «atom silâhını» da vererek tum kozlarını ortaya surmesinın onde gelen nedeni, kanımızca budur. Emperyalizm Afrika'daki muazzam stratejik ve ekonomik çıkarlanndan otmaktansa sıyah kıt'ayı, gıderek dunya barışını kundakiamayı goze almış gorunmektedır. MUAZZAM EKONOMİK VE STRATEJİK ÇIKARLAR Siyah kıt'ada, tıpkı Orta Doğu'da olduğu gibı siyah kıt'ada da, ozellıkle Afrikanın Guneyinde «aslan payını» alan da yıne odur. Nitekım ABD şirketlerınin Guney Afrika'daki yatırımları 2 milyar dolar sayıları Ise 360'dır. Irkçı ulkenin pazarında da en buyuk pay, yine ABD'nindir. Fransa 1975'de % 4,4'luk bir payla ırkçı pazarda ABD, İngiltere, Batı Almanya'dan sonra dorduncu sıradodır. Buna karsılık Glsoard d'Estaing'ın >ermayeoi Fransa'sının ırkçı pazardakl nısbeten kuçuk gorunen payına bakıp aldanmamak lazımdır. Aysberg lerde oldugu gib! FRANCOiS MiTTERAND KOMÜNiST LiDER MARCHAiS'YE GÖRÜŞMELERİN YENiDEN BAŞLATILMASINI ÖNERDi PARİS Fronsız Sosyoüst Partisi önceki gün 1972 vıtmda üc sol partı tarofından ımzalanan Ortak Hukumet Programının guncelleştırılmesı ıle ilgili görüşmelerın devam etmeslnı resmen tekhl etmıştır. Geçen ay yarıda kolan toplantıyı gorüşmek üzere toplanan Sosyalıst Partının Yonetım Komıtesı, 1978 martmdo yapılacak genel seçımlere, sol partılerın birleşmış bır cephe olarak kotılmoları ıçın, partın'n tabanınm desteğıne basvurmuştur. Goruşmelerın «önkoşulsuz» yenıden başlamasını kabullendıklerını acıklayan Sosyalıstler, kamuiaştırma konusundo da bır yumuşoma gostermışıertfır. Kamuloştırılocak buyuk ışletmelerın yonısıra, «strateıik onem» taşıyan bu ışletmeter'n ortak bulundukları bazı şırketlerın d« endustrısının kamulaştırılmasını da kabul ettıklerını acıklamışlardır. Bılındıgı gibı üc sol partı arasındokl gorusmeler gecen ov kamulaştırma sorunundo patlak veıen onlofmazlıktan otüru kesılmıştı (AP) Gecen hafta Başkanlık secımiyle İlgili goruşmelerde Grup Başkan Vekilı İlhamı Ertem milletvekillerının yorgunluğunu, toplantılara bu yorgunluk nedenıyle ara verıldığini one surdu ama AP lıler Ertem'l yalonlıyorlar kulısde. Meclisi bızım kurmoylor toplatmıyor, diyorlar. Genel Başkon ıstemıyor, diye grubu dağıtıyorlar. Bı/ım potron da parlamentoyu savunmoktan vazgecti galiba. Eskiden parlamentoya dayanırdı, şlmdi toplanmasını istemiyor... Meclıs toplanmıyor. gruplar toplanmıyor, Genel Yönetim Kurulu toplanmıyor. orgut ile genel merkez dıyaloğu kopmuş durumda. orgut kuskun, MHP'li, MSP'li Bakanlar hademe atamalanyla bıle uğrasıyor, bizim Bakanlar orgutten gelen isteklere hlç kulak vermıyorlar. AP iktidarı mı, bu ne biçlm iktidar, halkı ezen. devlet gemisini batırmak İçin alınan onlemlerle önumuz çok karanlık gorünüyor Klml AP'liler daha da karamsar geçen akşam gösterilen belgesel filmden sahneler oktarıyorlar birbırlerine. O belgesell seyrettiniz mi acaba. Demokrat Parti ıktıdarının son donemınl canlandıran schneler gerçekten çok ilgınçtl, çok kisi dun ve bugun arasında çağırımlar yaparok izliyordu 195C1960 doneminL Doğrusunu isterseniz yalnız AP kullsinde değıl, başkentin çok değisik çevrelerinde, evlerde, kahvelerde, dolmuslorda da «AP gemisindeki isyonı» konusuyor çok kişl. Sonra da ilginç bir çağrısımla MHP. Genel Baskanından sozediyorlar. Turkeş de rahatsız diyorlar. İktldarda olmak yetmiyor. AP'yi kuşotma politikası yetmıyor devleti pc^selleme politikası yetmiyor. Gumrük ve Tekel Bakanlığı ya da Sağlık Bokanhğı orgutlerını MHP lestirerek genlsleme politikası da yetmiyor, durmadan yeni çirisimler yapıyor, neden bu, diyorlar. Nedenler yorumlara uâruyor sonra. MHP'nin borıs cağrılan. CHP ile diyoloğ oluşturma cabaları, geçen hcfta «onunc'n Sayın Turkes'in Milli B'rlik Grubuna giderek bir bucuk saat suren görusmesi yoniTilanıyor, yorumların sonucu nedir derseniz başkentlı gozlemcüer. MHP nin fasist tırmanıslara karsın barıs sarkıları soylemesini, AP'yi içerden kusatarak iktidarda güçli bulmuyorlar MHP'nin asıl CHP ıle Dir diyaloğ kurarok mesrjlasabileceğini soyluyorlor Yabancı bir diplomat Fronsa'da porcıyla ya da belli bir ugras karsılıqı nsoyluluk» alanlan ornek gosterdi MHP'den soz ederken. Ne ilgisi var derseniz, bu tur kişiler boyle tokma bir sovlnt<ıkla yetınmez gerçek soyluların prctoko'nn'ia yeralmak ozlem'nl duyarlormıs, ançak oercok soyluların evlerine. so'alartno cağrıldıkları zamon mutlu olurlarmış Yoboncı dıplomatın yorıımu bir yana, MHP'nin de CHP ilo dıycloa kurmadan slyosol sahrsyo yerİFsemeyecpğinl soylüyor cck kısi AP ile rnıtunipimesinl Demirel'in siyosal iktidarına boğlıyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear