29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CüMHURJYEI 6 OCAK 1977 Y ayınıanan resml bslgeler Türkiye"dB 1975 yılı ekim aymda. toptan eşya fiyatları genel endeksinin, 1963 = 100 esasına göre, 415'e yükseldiğtni göstermektedir. Geçer. yıl aynı ayda bu endeks 345.1 olduguna göre, bir yıllık artıs oranı <o 20,3 ü bulmuş demektir. Ilü'ay önce " % 18 olan bu oranm < 20'yi aşması fiyatlann U hızlı bır artış gösterdiğinin açık belirtisidir. Öte yandan, bu önemde bir fiyat araşımn, hangi ülkede olursa olsun. üzerinde tiMzlikle durulacak bir nitelik taş.dığma kuşkıı yoktur. Acaba Türkiye'de fiyatlar, yıllardan beri neden sürekli olarak artmaktadır. bundan yararlanan var mıdır? Bu sorunların karşıiıklarım vermeye çalışacağım: OLAYLAR VE GÖKÜŞLER Fiyat Artışlan, Yararlananlar Ziya KAYLA T.C. Merkez Bankası Eski Başkanı kredı verilmesi ve döviz tahsisl yapılması yeterlidir. Bu yolla çıkar saglanabilmesi için, elde edilen kaynaklarla fiyatlan yükselecek mallar, yurt içinden ya da dısından satın alırur ve bir süre bekletildikten sonra büyük kazançlar sağlanarak satıhr. Türkiye'de böyle bir durum var tnıdır? Bu noktamn acıkhğa kavuşması, yöneticilerin pahalıhğı yaratmak için sözünü ettiğimiz yollara baş vurup vurmadıklarımn saptanrBasma bağlı bulunmaktadır. Pahaklık yaratma yolları arasmda ilk olarak, tedavüldeki banknotlann toplam satın alma gücünü hızla arttıracak şekilde çoğaltılmasmdan söz etmistik. Türkiye'de bu bakımdan nasıl bır gelişme olmuştur? Bu sorunun karşıhğını 3 aralık 1976 günlü Merkez Bankası haftalık bülteni vermektedir. Bu bültende yayınlanan rakamlara göre, tedavüldeki banknotlar bir yıl içinde < > 33,4 oranında 14 milyar lira artarak 56 M müyar liraya yükselmiştir Bu yükseliş. hazineye verılen kredilerdeki 7,6 milyar, kamu ekonomik kesimıne verilen kredilerdeki 21,22 milyar, bankacılık sistemine verilen kredilerdeki 17,9 milyar ve öbür aktif kalemlerde görülen 12.3 milyar, toplam 59 milyar liralık emisyonu arttıncı etkenle, Merkez Bankast döviz borçlanndaki 31,4 milyar, mevduat munzam karşıHklan ve depozitolardaki 13.6 milyar liralık artıştan ıleri gelen toplam 45 milyar liralik azaltıcı etkenin bir sonucudur. Bu rakamlar, yöneticilerin yıl içinde kamu ekonomik kesimi gereksinmelerini, sağlıklı kaynaklar yerine. Merkez Bankasından sağladıklarını, bankacılık sistemini büyük ölçüde Merkez Bankası kredileri ile besleyerek tedavüldeki banknotlan önemli miktarda arttırdıklarını göstermektedir. Merkez Bankası döviz borçlannın bir yıl içinde 31.4 milyar liralık bir artıs kaydetmesi, bu değerde dövizin, Türk ekonomisinin geleceği düşünülmeden harcandığını anlatması bakımmdan ilgirçtir. Bir yıl içinde görülen bu büyük emisyon artışı toplam satın alma gücünü çoğaltmış, yılın ilk on ayı içinde para sunumu % 18,3 oramnda artmıştır. Böylece. 1976 yılının, toplam satın alma gücünün emisyon aracılığı ile arttırıldıgı bir yıl olduğıına kuşku kalmamaktadır. Fiyatlan hızla arttırma yollarından birj de piyasada mal darlıgı yaratılmasıdır demiştik. Böyle bır durumu gerçekleştirmek yöneticiler için lııç de güç degildir. Kamu iktisadi teşebbüslerinin ürettikleri malların piyasaya sürülrnesini geciktirmek. mal dışalımını (ithalini) belli bir süre ıçın durmak, yurt içinde gereksinme duyulan malların dıssatımını sağîayacak Bnlemler almak yöneticilerin her zaman ellerinde bulunan olanaklardır. Türkiye'de, 1976 yıhnda. yukanda saydığımız nedenlerden ileri gelen mal darhklan olmuştur. Birkaç örnek verelim. Eregli DemirÇelik tesislerinin üretiminin tüketıme yetişmemesi nedeniyle, plyasada mart aymda saç darhğı baslajnıstır. Nisan ayında, işletme, satışlannı sınırlandırmış, sanayicilere öncelik tanımış, tüccara. parasını önceden venniş olsa bile 20 tondan fazla demir vermeme kararı alnv.ştır Buna karşın gerekslnmeler karşılanamadığı için karaborsa sürüp gitrniş, basında yayınlanan haberlere göre, yurt dışından kilosu 300 kuruşa getirtilen demirin fiyatı nisan ayında 684 kuruşa kadar çıkmıştır. Mayıs başında, stokçulann etkisiyle insaat demiri yanında saç da kara borsaya düşmüş, bu ayın ortasında demir saç fiyatlarına °' 1925 .o oramnda zam yapılmıştır. 9 haztranda demire c 'o 30 oramnda zam uygulanmış, buna ragmen mal darlığı sürüp gitmis ve ternmuz ayı sonlarmda tüccar stok yapmaya başlayınca demir mamulleri yeniden kara borsada satılmaya başlamıştır. Çimentoda, canlı hayvanda da buna benzer bir durum görülmek yaraülan darhk nedeniyle fiyatlar artmaktadır. Türkiye'de, 1936 yıhnda yayınlanan 3003 sayıh kanuna dayanarak Fiyat Kontrol Komitesi Uygun Bir Ortam önce şunu açıkça beurtehm: Ne sanayüeşmış ülkelerde, ne kalkınmakta olanlarda, fiyatlar:n sürekli olarak artması gsrektiği biçiminde bır kural yoktur. Çeşitli nedenierle fiyatlar zaman zaman yükselirse. hemen gerekli önlemlere bas vurulur. 1973 ve bunu izleyen yıllarda, petrol fiyatlannm arttınlması üzerine, bütün dünyada görülen fiyat yükselmesi eğilimi, ahnan önlemJerle gıdenlmış ve fiyat artışlan ılımlı bir düzeye indirilmiştir. Fiyat artışlannın pek çok nedeni vardır. Bundan ötürü niteliklerinin birbirinden çok baska olması dofaldır. örnegin. bir ülkede, geçmiş yıUarda uygulanan yanlış ekonomi politikası nedeniyle piyasa fiyatlan gerçek fiyatlardan uzaklaşmış olabüir. Bu durumda, ülkenin uzun süreli çıkarlannı diişünen yöneticiler hemen eerekeni yaparak piyasa fiyatlarını gerçek fiyatiara uydurmaya çalışırlar. Fiyatlar önce bir süre yükselir. Bu, sağlıklı bir duruma erismek için yapılan bir işlemin sonucudur. Aradaki fark ortadan kalktıktan sonra izlenecek sağlam bir ekonomi politikası ülkeyi fiyat istlkrarına kavuşturacaktır. Fiyat artışlan her zaman böyle iyi niyetle uygıüanan önlemler sonunda ortaya çıimaz. Pahalılık bazı yöneticilerce aranan "ve istenen bir ortamdır. Böyle bir ortamda kolayluda sömürü düzeni kurulabilir. Bu tür yöneticilerin iktidara gelmek için dayandıklan çevrelerin çıkarlan da fiyatlann hızla arttınlması sureüyle daha iyi sağlanabilmektedir. Fiyatları yükseltmek, bunlan bir düzeyde tutmaktan daha kolaydır. Bu konuda baş vurulan ilk araç, piyasaya sürülmüş olan banknotlan n miktarını, toplam satın alma gücünü hızla arttıracalt biçimde çoğaltmaktır. Uygulanan bir başka yöntem, piyasada zaman zaman mal darlı&ı yaratmaktır. Yasalardaki fiyat düzenleyici yöntemleri kaldırmak ya da değiştirmek suretiyle aracıların kazançlannı yükselterek de fiyatlan arttırma olanagı vardır. Saydığımız bu araçlara baş vurarak fiyatlann sürekli arttığı bir ortam yaratıldıktan sonra, bu durumdan yararlanarak, yöneticilerin istedikleri kimselere çıkar saglamalan çok kolaydjr. Bunun için yöneticilerce, belli çevrelere bol Mal Darlığı ne verilmiş olan, sanayi mamullerlnin maliyet ve toptan satış fiyatlarını tespit ve kontrol yetkiai 10 ocak 1976 (rünü Remi Gazetede yayınlanan Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgırun bir tebligi ile, bazı maddeler için sözü geçen Bakanlığa devredilmiş bulunmaktadır. Fiyat tespit ve kontrol yetkislnin bir komiteye verilmiş olması, bir çok maddelerin fiyatlarımn arttırılmasını uzun süre önlemiştir. Türkiye'de, aracı ve sanayici kârların yüksek tutulmak istenildiği bir dönemde bu komite, kamuoyunca olumlu karsıİ3nan bir çok kararlar almıştır. Fiyat tespit ve kontrol yetkisini Bakanlığa devreden tebliğe ekli listede yazılı mamıüler arasmda un, makarna. bitkisel yağ, basma, pazen, kaput bezi, sabun, deterjanlar gibi halk çoğunlugunun her gün tükettiklerl maddelerle çamaşır makinesi buz dolabı, elektrik süpürgesi, televizyon gibi dayanıklı tüketim maddeleri vardır. Fiyat saptama yetkislnin ocak aymda Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgma geçmesinden sonra, şubat aymda. buz dolabı ve çamasır makinelerine % 15, televizyon ve elektrik süpürgelerine îo 10 zam yapümıstır. KUTLAMALAR... B ir süreden beri bayram kutlamaları nitelik değiştirdl. Hele bu yılbaşı nostadan çıkan mektuplar ve kartlar, bir yeni Türldye'yi insana taşıyor Bir renkli kartpostal duruyor masamın ustfinde. Eflâtun renkli bir denizin ufkunda kırmızı bir güneş batıyor. Seyrtişehirli bir işçiden gelen kartın arkasmdaki yazı acı mı acı: «Güneş önce Seydışehir'de battı, Herşey önce burada sustu.» tzmir'den bir kutlama. Üzüm sepetl tasıyan köylfi fotoğrafmın ardında Nazım'ın şiiri: «Satarsın gözlerinin dikkatinı, ellerinin nurunu Bir lokma bile tatmadan yoğurursun bütün nimetlerin hamurunu. Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, Ananı ağlatanı Karun etmek hürriyetiyle, hürsün!» S onu ç Ülkemizde, bir sömürü düzeninin işlemesi için gerekli bütün koşullar vardır. Fiyatlar hızla yükselmektedir. Banka kredileri büyük sanayicilere, toptancılara ve ithalâtçılara yönelmıştir. Döviz tahsislerinden yararlananlar sınırlı sayıda büyük firmalardır. bu ortam isteyerek mi yaratılmıştır? Hükümet böyle bir ortamın oluşmasını hoşgörü ile mi Karşılamaktadır? Bu konuda kesin bir söz söylenemez. Ancak, hükümetin bu durumu önlemek için gerekli girişimlerde bulunmadığına kuşku yoktur. Hükümet, fiyat artıslannı doguran nedenlerin giderilmesi yönünde hiç bir çaba narcamamakta, banka kredüerınin belli alanlara yönelmesi için ciddi hiç bir girisimde bulunmamaktadır. Döviz kaynaklanmızm rasyonel bir biçimde kullanılması için nasü bir uygulama izlendigi de belli değildir. îşin en sakmcalı yönü, bu gibi durumlarda, çıkar çevreleri ile yöneticiler arasındaki işbirligi soaucu elde edilen kazançlann bir bölümünün yöneücilere aktanlması, yöneticilerin ele geçirdikleri bu olanaklarla yönetimde uzun süre kalmalannı saglamalandır. Böyie bir yönetim örgütünün eline düşen ülkeler uzun süre sömürü düzeninden kurtulamamaktadırlar. Türkiye'de de böyle bir durumun ortaya çıkmaması için çok dikkatlı olmamız gereklidir. Yalnız sömurücülerin isine yarayan bu pahalılık döneminin bir an önce sona ermesi için, bütün demokratik yollara baş vunılarak hükümet uyanlmalıdır. Yurtseverler bu alanda çabalannı sürdUrmeli, pahalüıgın bulunmadıgı, banka kredilerinin ve döviz tahsislerinin millet yaranna en iyi biçimde degerlendirildigi bir yönetime kavuşulmadan görevlerinin bitmeyecegini bümelidirler. Bol Para Politikası 19. rüzyüda Istanbul'da Türk kadınlar hamamını gösteren bir gravürle 1977 yılını kutlayan okurum, şunlan yazruış: «Kadınlar hamamına dönmüş dörtlü ortaklığın üstünde blitün gözler... Olkeyi ikiye bolmek üzere CIA çalışmalan senenin son haberleridir. 1977'de Allah hepimize yardımcı olsun...» Bir duvarcı ustası okurum, yalınayak iki Anadolu ço cuğunun fotoğratma «yeni yılda mutluluk dilekleri»nl eklemiş; bir de şiirle: «Seni sevmek. felsefedir, kusursuz. İmandır, korkunç sabırlı. İp'in kurşunun rağmına, Yürür, pervasız ve güzet Sıra dağlar devirir, Akan sulan çevirir. Alır yeminin halfifim, Buyurur kitabına». Yılmaz Güney'in bir resmlnl yollayan FiklrtepeM okurumuz da yeni yılı söyle karşılıyor: «Faşist sermaye cephesi; haHnmiyı bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm yolunda durduramıyacak! Yaşasın demokratik halk devrimı!» EraekH Ofretmen Mehmet Otel ldup biçiminde bastırdıği kartpostalın içine kutlamasun koymuş: «Bir gecede koca servet yıyen Kumar masalannda milyonla şans deniyen Benim her vurgunum bır yeni yüdır diyen Çıkarından başka hiçbır şey duşünmiyenlerin. Kontrolun Kâldırılmâsı Acımasız depremde evi mezar olmuşlann Elinden alınteri ve canyongası ahnmışlann llâçsız, yataksız kaderini bekleyen hastalann Karahaber korkusuyla uyuyamayan dertli analann Fiyat ayarlamasından inim ınim inleyen babalann Yeni yılını içtenlikle kutlanm » Üç kfiçuk kfiylü kn blr renkli karttan bakıp gülüyor lar, saçlan örgttlü; ve Ahmet Arif'in şiirinden dizeler: «dayan kitap ile, dayan iş ile. tıroak ile, diş ile, umut ile, sevda üe, düş İle. dayan rüsva etme beni!..» Yalınaymk bir köylü kadını, sırtında odun taşıyor, kucağında çocuğamı emztrerek: «tavada yağımız yok ekmeğimiz sanki bir keder keder değil kederden de beter Biricik belgimia kahrolsun terör yaşasın halklann kardftsliği» Oknrnmuz dlyor M: «Yeni yıunızı kutlar, esenlikler diler, saygılar sunanrrr. Direksiyon soldadır arabada, askerük sol ayakla başlar, sol ayakla biter.» Ve bu köçeye sığması olanaksız; renk renk, çeşit çeşit kutlamalar... Artık bayramlar ve yılbaşüarda kutlamalar bile değişti. Halkın özlemlerl belirlenip somutlaşıyor; merhaba derken bile, insanlar, banştan, özgürlükten, eşitlikten dem vurup; sömürüye, taşizme, haksızlıia karşı bilincm selâmını vurguluyorlar. Güzel şey değil ml... Arsa Satmak Yanlış Yoldur. OKTAY AKBAL Türkiye Barolar Birliği X. Yıhnda Hayır ürkiye Barolar Birliği'nin X. Genel Kurulu bugün Sakarya'da toplanıyor. Uç gün sürecek olan bu toplantıda Türkiyerün bütün Barolanndan geien delegelerce son on yılın aegerlendirilmesi elbeıte yapılacaktır. Toplum yaşanumızda genel görünUm hiç de iç açıcı değıldir. Mahkemeler ve Yargıtay dava dosyalariyle bogulmuş bır durum dadır. Davalann çozümlenmesı ve karara bagianması uzun süreleri gerektirmektedir. Adalet nıakınası çahsamaz bir duruma gelmek tedır. Gerek adaletin dagıtırrunda. gerekse savunmanın yapümasında büyük güçlüklerle karşıiaşılmaktadır. Toplum yaşamında düzensizlik son düzeye varnuşar. Temel hak ve özgürlükler, uygulamalarda yapılan kısmalarla ortadan kalkmaktadır. Yönetimin tarai tuttugu söylentileri aşın yaygıniıktaaır. Ozgür bir ortamın yaratılamamış utması bir olgudur. Duşüncelerin özgürce söylenememesı, aksine auşüncenin kaba kuvvet ve silâh zoruyla boğulması yeg tutulmaktadır. Üniversiteleri kara bulutlar kaplamış, oğrenciler sokaklarda öldürulmektedir. Vatan aaşların evde, sokakta ve çalışma yerlerinde can güvenligı kalmamıstır. Okullarda ve sokaklarda adam öldürmenin dogal oldugu izlenimi yaratılmaya baslanmıştır. Karakollarüan hakim önüne gelinceye degin geçen süre içersinde hükuk kıırallan yerine çag dışı işkence yöntemlerinin uygulandıgı iddiaları yaygınlaşmıştır. Hırsızlık, soygun, darp suçlan giderek artmaktadır. Kamu hukukunda islerlik felce ugramıştır. Cezaevlerinde uygulanan yöntemler çagdışıdır. Kaba çizgilerıyle deginmeye çalışügım DU konular herkes tarafmdan bilınmekte ve vatandaşlar bu umutsuz yaşamı sürdürmeye çalışmaktadırlar. Dar açıdan bakıldığmda hukuk çulanmızuı bu ortam içinde kendi mesleklerinin gerektirdiği çalışmaları yapamadıkları görülmektedir. Olaya geniş açıdan bakıldığmda Anayasal düzende bir sarsılma oldugunu görmemeye olanak yoktur. Özgürlükler ancak güvenlik ortamında bir değer taşır. Başka bir deyimle yönetime karşa kişilerin ve toplumun korunabildiği yerde güvenlik ortamı oluşabilir. Özgürlük de ancak bu ortam da yaşayabilir. Hukuk devletinde bu güvence yargı denetımiyle gerçekleştirilebilir. Anayasamız ana ilke olarak yargı denetimini öngörmektedir. Yargı denetimini küçümseyen bir yönetim ise güvenlik ortamını yok eder. Bu davranış sonucunda özgürlüklerden söz etmeye olanak kalmaz. İşte bu ortamda yurdun her yöresinden gelen hukukçulanmız TBB. Genel Kurulunda hukuk devletinin korunması için gerekli önerileri getirip tartışacaklar ve önemli karariar alacaklardır. T Av. Merih SEZEN Koruma Sözlesmesini» imzalamış lardır. Türkiye de bu sözleşmenin altına imzasını koymuştur. Sözleşmeain ımza ediunesiyle ülkemizde yaşayanların temel hak ve özgürlükieri hukuk açısından güvenlik altına alınmış oluyordu. Çagdaş özgürlük anlayısı halk ojoıyla kabul edilen 1961 Anayasasıyla hukukumuza sözleşmeye uygun olarak girmiştir. Bilindiği gibi Avrupa İnsan Haklan ve Temel Öagürlukleri Koruma Sözleşmesinde yaşama hakkı. işkence ve ezıyet yasağı, kölelik ve zorla çalışma yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı gibi haklar yer almaktadır. Bu sözleş mede objektif yargüama, savunma hakkı, özgür eğitim ve çalışma haklan da korunmaktadır. Ne var ki 1961 Anayasasmda 1971 ve 1973 yıUannda yaptınlan değisikliklerle temel hak ve özgürlükler yukarda belirtilen söz leşmeye de aykın olarak zedelen miştir. Anayasanın, 12 Mart dönt.^inde suçlanması ve değiştirilmesi çagdaş demokrasi ve özgürlük anlayışına geçit vermemek amacına yöneliktir. Demokrasi bütün koşullariyle ya vardır ya da yoktur. Taksitle demokrasi oluşturulması düşünülemez. Özgür düşünce ve özgür yaşamdan korkulmazsa çağdaş demokrasinin uygulanmasından da korkulmaz. ne baglanmıştır. Danıştay kararlannın Yürütme tarafından uygulanmaması ve bu kararlann küçümsenmesi Anayasanın kısmen bozulması ve değiştirilmesini göre almak demektir. Bilindiği gibi Anayasamızda Yasama ve Yürütme organları arasında görev ayrüığı vardır. Ancak bu iki organla yargı organları arasmda ise güç ayrılığı vardır. Anayasamıza göre Yasama organı Anayasa Mahkemesinin, Yürütme organı ise Danıştaym denetimindedir. Anayasamızm temel aldığı bu güç aynlığı ilkesini devamlı olarak yok saymak ve bu yol ile Anayasayı uygulamamak Anayasayı ihlâl suçunu doğurur. Türk Ceza Yasasmın 146'mcı maddesiyle Anayasanın korunması amaçlanmıştır. Danıştay kararlannm uygulanmaması normal bir işlem haline getirüirse, yasanın emredici btr hükmüne karşı çıkılmış olur. Bu davranış Anayasanın ilke ve karakterinin değişmesine neden olur. Devletin bütün güçlerini elinde bulunduran Yürütme organınm yargı denetünine karşı çıkması ve bunda direnmesi artık eleştirilerle geçiştirilemez. TBB bu konuda önemli etken kararlar almalıdır. G örür gibi\ün eüerinl oğugturanUrı, umutla bckleycnleri, sevinçle kâr hesabı yapanlan.. Buydu istediklerl. bnydu gözledikleri. . Belediye parasız kalacak ellndeki değerli arsaJan haraç raezat satacak, açıkçözler de onları uctıza kapatacaklar. Zaten bir sürü arsa lorbalann, açık gözlerin eünde, lşçalindedir. Kimi koca koca yapüar dikmiş, hatta yasa dışı yoUardan ona buna satmış. Kiml azıcık kira ödeyerek benimsemiş. Kimt de ona buna para yedlrip Belediye arsalannı iç etmek pcjinde .. Blr tanesini ben biliyorum. Boçazın en güzel bir tepesinde litırulmuş koskoca bir apartman. Yıllar önce Nâzını Plan bürosu «Burası yeşil sahadır, hiç blr şekilde yapı ktırulatnaz» demlç. Demiş ya, açık;özler vasamasa dbılemezler, bir yolıınu bulup çöreklenirler halk malının üstiinc. Birric iş yapmak budur, iş becermek, para yedirirsin. adanı kandınrsın, çıkar sağiarsın, sonra da hir verip on bin alırsın! Belediye en defer11 blr parselinl kaptırmış, kurtarmaya calısnor şimdi Adalet yoluyla. Adam gellp arsanıza yapı kuracak, siz «bnrası benlm» diyeceksiniz, her türlü yasal yola başvuracalcsımz, duyan dinleyen olmayacak, apartmaru bitlrecek. özel sözleşmelerle satmaya kalkışacak, bir kaç «saf» yurttasın parasını alacak... Bunun adı da bu düzenden yararlanmak ve is adanUığı sayılacak! .. CHP İstanbul İl örgütü, Belediye Başkanı Isvan'ın da katıldıgı, beş saat süren bir toplantı yapnuş. Sonunda bir bfldiri yayınlanmış. Bunda «Beledirenln maaşlannı yükselten ve gelirlerini yükseltmeyerek buçünkü parasal bunalıma yol açmış olan hükümete, İstanbul kenti adına yeniden ve sürekli biçimde baş vurarak durumun önemi olanca açıklığıyla anlatılmalıdır» denilmekte ve «son çare olarak» da «üzerine tltredipirniz kıymetü Belediye arsalannı bile gerektiğinde satma kararı alarak hızla blr kaynak yaratnıaü ve çalışanlann haklarım en kısa zamanda bu kaynaktan ödeme yoUartnı bulmalıdır.» Belediye arsalannı «işgaU etmiş açıkgözler şimdi bu değerli yerleri kapatmak yarışuıa gireceiderdir. Böylelerinin her yerde «adam»lan bulunuyor. Şimdi bir vurgun daha vurma çabası basgösterecektir. Belediye çelir sağiayıp maas ödeyeyim derken, eldeki zenginlikleri de havaya uçurmak, şuna buna kaptırmak tehlikesiyle karşı karşrjadır. Söz konusu arsalardan biri Tepebaşındakl eski Şehir Tiyatrosunun bulunduğu yer. Istanbul'un gerçekten çok önemli, değerli bir köşesi. Bugün buraya milyonlarca lira verenler bulunur. Belediye çaresiz kalmadan böyle yerlerlni satmamalıdır. Satacak duruma düşmüşse, başkaca hiç bir çare kalmanuşsa, o zaman da bu satışı, halkın gözü önünde, denetimi önünde yapmalıdır. Belediye ile ilgili işler, satıslar, aluniar her zaman türlü söylentilere yol açar, bunu hep biliriz. Hangl parti iktidarında, yönetiminde de olsa Belediye yıidınmlan üstüne çeken bir yerdir. Rüşvet, suiistimal dedikodulanndan geçilmez. Kaçak yapüar, hatta Belediye arsalarında yasalara tümüyle aykırı olarak kurulmuş apartmanlar, fabrikalar, gazinolar yonetintlerin jöz yununalanndan yararlanmıslardır. İsvan'm işbasına gelmesinden bu yana Belediye arsalan üzerinde yapılan apartmanlar, hanlar, fabrikalar sorunu dikkatle izlenmekte, gereken hukuksal işlemlere çeçiünektedir. Ama bütün bunlar henüz olumlu sonuçlar vermemlştir. Pek çok kişintn eli, parmafı, çıkan var bu gibi işlerde de ondan... Az ayhklı bir takun görevlllerin kurnaz iş adamlanmn çekici önerileri karsısında giiçsüz kaldıklan da herkesin bildiği bir şeydir. tstanbul Belediyesi maaş ödemek, giderini kapatmak için arsa satmak yolunu seçmemelidir derhn ben üç beş değerli arsam sat, borç öde, ardından yine sat, yine öde! Satmakla olacak şey değUdir bu. Köklü önlemlere gitmek. tstanbul Belediyesine yeterli gelîri sağîayacak yasa önerilerini hazırlamak, sunmak, kabul ettirmek gerek. CHP, «arsa satalım işin içinden çıkalım» diye düşfinmemelidir. Açık söyleyeyim, bn tutum blr takım açıkgözleri zengin etmekten başka sonuç vennez. Hatta bu arsalan satalım diyenleri, satanları, bu türlü girisimleri hoş görenieri kuşkulu durumlara sokar. Önceden söylemesi benden... hal düzeltilmesi güncel işlerdcndir. Ömegin, ceza ve usul yasalarında devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlara uygulanan aykın hükümler bu yasalardan çıkarılmalıdır. Düşünce ve fikir özgürlügüyie ve de çogulcu demokrasi anlayışıyle bağdaşmayan 141, 142. 163'üncü maadelerin Ceza Yasasından uzaklaştınlması gereklidir. Banş zamanında kişilerin Askeri Mahkemelerde yargılanma sı, sanat dokunulmazlıgını ortadan kaldıran bu günkü sansür uygulaması, Polis Vazifeleri /ve Selâhiyetleri Yasasındaki konut ve özel hayatın dokunuhnazlığı ilkelerini zedeleyen hükümler, Askeri Mahkemelerin kuruluş ve yargüama usüllen hakkındaki ya sada tüm kısıtlayıcı hükümler gi bi çeşitli yasalann içinde bulunan antidemokratik hükümlerin tez elden hukukumuzdan çıkanlması gereklidir. Genel Kurulun bu konuda çok titiznk göstereceğine inanmaktayız. Türkiye Barolar Birliği on yıllık çalışma süresinde hukukumuza çağdaş kavrarolaruı girmesine yardımcı olmuş ve hukuk devletinin sosyal hukuk devleti anlayışî içinde yer aldığını, siyasal özgürJükierin yalnız başma değer taşıvamıyacsğını ekonomik özgürlükl''le biriikte tam özgürlüğün gelisebileceğini toplumumuza çeşitli yönlerden açıklamış ve Hukuk Devletinin devamlı savunucusu olmuştur. Yukardan beri değinmeye çalış tıgım ve toplumumuzu bunalıma götüren, altmda imzamız bulunan söideşmelere aykın, Anayasanın ilkelerine ters düşen, kişi ve toplum yaşam güvencesini ortadan kaldıncı uygulamalara dur demek, Anayasanın ozüne kavuş masına yardımcı olmak, pozitif hukukumuKfe yer alan çağdışı antidemokratik yasa ye hükümleri temizlemek görevleri Türk hukukçulanrj, Türkiye Barolannı ve TBB'ni beklemektedir. YARGI DENETİMİ 1961 ANAYAS&SI înönü Üniversitesi Kurucu Rektörlüğünden Malatya'da InönU Üniversitesinin iki Fakültesindeo Temel Bilimler Fakültesinde: 1) Fizik, Kimya, Matematik, Botanik, Jeoloji ve Zoolojl dallanna Öğretim Üyesi, Öğretim görevlisi. 2) Fizik, Kimya ve Matematik dallarına 5'er asistan B Egitim Fakültesinde: Eğitim ve Öğretim; Egitim Tarihi; Eğitim Felsefesi; Eğitün Sosyolojisi ve Egitim Psikolojisi Kürsülerine ögretim Üyesi, Öğretim Görevlisi ve asistan C. Her iki fakülte içm Almanca, Fransızca ve îngilizce Okutmanlan alınacaktır. İsteklilerin ve D. 1750 Sayılı Üniversiteler Kanununun 40. ya da 46. rnaddelerine göre yrJcanda adı geçen dallarda görev almak isteyen Öğretim Üyelerinın Ankara Fen Fakültesinde İnönü üniversitesi Ku; •• •• Rektörlük Bürosuna başvurmalan. A. GfrlEl GÖRÜNÜM TBB on yü cnce kurulurken meslek sorunlannın çözümlenmesi görevinin ötesinde 1961 Anayasasuur; ışıgında Türk hukuk sisteminin çağdaş hukuk devleti düzeyine uygun olarak geliştirilmesi görevini de üstlenmiştir. 1961 Anayasasmda yer alan İnsan Haklan ve Özgürlükleriyle ilgili k.urallar demokrasiyi içten lıkli olarak kabullenmiş ve onu savur.an devletlerin de anayasalarında yer almaktadır. Ikinci Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalıst, Faşist yönetımlerın insanlara uyguladıklan vontemlerin bir daha yinelenmemesi amacıyla savaştan sonra 199 yıhnda kurulan Avrupa Konseyi üye devletleri 4 basım 1950 günü Roma'aa «Avrupa İnsan Haklan ve Temel özcrürlükleri Yurdumuzda neden bu bunalım ortamı yaratılmıştır? Kanımca birçok nedenler arasmda önem taşıyanlardan biri kökende ekonomik olanıdır. Üretimin çoğaltılması giderek millî gelirin yeterli bir düzeye ulaştırılabilmesi için tutulan yolda yal nışlık yapılması bunalımı yaratır. Elde edilen uretimin dagUunında sosyal hukuk devleti anlayışına ve sosyal adalete aykırı davra nılırsa bunalım ortaya çıkar. Politik özgurlüğün yanında ekonomik özgürlüğün önemi biünmektedir. Toplum Yaşamında sosyo ekonomik yapıda uygulama yanlışlıklan bunalıma neden olur. Ekonomik nedenler dışında hukuksal nedenlere gelinceı Halk oyuyla kabul edilmiş çagdaş ve dinamik bir Anayasayı geri döndürma çabası, pozitif hukukumuzda çağın dışında kalmış bazı anti :i3mokratik yasalann yürürlükte olması ve Anayasanın ana ilkelerinden biri olan Yürütme ve Yasama organlannın denetiminin kabul edilmemesi yönetime kanun dışı bir güç ve keyfilik getirmektedir. Bu da toplum yaşamında ağır bunalımlara neden olmaktadır. 12 Mart rejimi baskısıyle 1961 Anayasasmda yapılan özgürlük kısıcı değişiküklerin ayıklanmasına yardımcı olmak hukukçuların görevi olmuştur. 1961 Anayasasmın böylesine değiştirilmesine baştan beri karşı çıkan TBB' nin çağdaş demokrasinin ve hukukun üstünlüğüne bağlı devlet anlayışının geregi olan özgürlük ortanunın yaratılmasma etkin katkısı beklenmektedir. Yürürlükteki Ar.ayasamızda Yü rütme'nin başma buyruk davranmasmın önlenebilmesi içüı ve aynı zamanda güvence ortammın nluşturulabilmesi amacıyla Yürütme ve Yasama yargı denetimi Sakarya'da toplanan Türkiye Barolan delegeieri Anayasamızın 12 Mart rejimi ile aldığı yaralan tc ^lemek ve olumsuz değişiklikleri ayıklamak yönünden gerek li çalısmayı yapacaklardır. Ancak hukukumuzda olumsuz uygulama ların da buHındugu bilinmektedir. Pozitif hukukumuzda yer alan çağdışı ve demokrasiye, insan haklanna ters düşen yasalar konusu önem taşımaktadır. Temel hak ve özgürlüklere aykın düsen ve ınsanın saygınlığiyle bağdaşmayan bazı yasalann der UNIVERSİTE ' v e A K A D E M İ ADAYLARI ııcretsiz deııeıııe ögretimine katılın MODERN KLASIK SINIFLAR LİS£SONLAR:8OCAK BEKLEMELILER GUNDÜZveAKSAM5OCAK SOMESIRE KURSU: 1 SUBAî MODERN FİZİK Tf ST KITA8I CIKTI ODEMFLİ İ5TFTINIZ MODERN EGİTİM FEN DERSANESİ ••v.'.v/.VH'S J ARTAŞ: 419/171 TEŞEKKÜR Değerli aile büyüğflmüz, ATATÜRKTin mücadele ve yakm fikir arkadaşı, ük Büjtüc Millet Meclisl üyelerinden ve Kurtulus Savaşı mücahitlerinden ERZİNCAN Milletvekili ve Erzincanhlann mücadele adamı; Hüseyin AKSU'yu 12 aralık 1976 günü kaybetük. AKSÜ'nun rahatsızhgı sırasında yakın ügUerini unutsınayacagunız Errincan'ın tüm doktor ve diğer sağlık personeline, hatınnı soran dostlanna, TANRI'nın rahmetine kavuştuğu tarihten itibaren telgrafla bassaghgı dileyen CUMRURBAŞKANI FAHRt KORUTÜRK, CHP Genel Başkanı BÜLENT ECEVİT, Devlet Bakanı GrYASETTIN KARACA ve CHP Grup Başkanlığı adına HAYRETTIN UYSAL, rahatsızhgı süresince yakın ilgilerini gördüğümüz M.S. Bakanı FERİT MELEN ile 3. Ordu Komutanımız OBGENERAL ALt FETHİ ESENER'e, Erzincan'daki evimize kadar gelerek bizi teselli eden ilgisini aslâ unutamayacağınuz CHP Genel Sekreteri ORHAN EYÜBOĞLU'na ve CHP Yönetim Kurulu üyeleriYÜKSEL ÇAKMUR ile NADtR YAVÜZKAN'a ve CHP Gençlik Kollan Genel Başkanı ZEKİ ALÇIN'a, Toprağa verilis töreninde bizzat bulunan Erzincan Valisi SABtT ARLI'ya, Erzincan Adliyesinin değerli yargıç, savcı ve personeline, Erzincan Barosu mensuplanna ve 3. Ordu değerli subaylanna ve emniyet mensuplanna, lüm Erzincan halkına. Başsağhğı dileğinde bulunanlar, CHP Genel Sekreter Yardımcısı ALt TOPUZ, parla menterlerlmiz DENIZ BAYKAL, EROL ÇEVIKÇE, ÖNDER SAV, EKREM ŞADÎ ERDEM. ADÎL ALl CÎNEL, DOGAN ARASU, HAYRt ÖNER, HASAN ÎLDAN, NURETTİN KARSÜ, SÜLEYMAN YILDIKIM, HASAN ÇETÎNKAYA, NÎYAZÎ ÜNSAL, BASRÎ AKTAŞ, NACt YILDIRIM, NURETTİN ÖZDEMİR ve çeşitli il ve üçelerimizin vali ve kayrnakamlanna ve Ankara Belediye Başkan Vekili Av. EROL SARAÇOGLU'na, tüm Ankara Belediyesl personeli ile Meclis üyelerine, yurt dışından telgraf çeken, telefon eden tüm hemşerilerimize, Herbirini tek tek sayamadığımız, bizl arayajrak yakın ilgi gösteren, teselli eden hemşeri, akraba ve arkadaslara teşekkürü bcrç biliriz. Oktay Cumhur AKKENT Jinekolog üpr. Dr. Şişli Halaskârgazı Cad. Telefon : «7 79 03 371 379 AKSIİ ÇAHAKÇI DiKMEN ÖNER AiULERi (Basın w 10140) 180
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear