25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
M>sır'da Sovyet yanlısı darbe girişimine katıldığı gerekçesi ile 1971'de tutuklanan eski Içişferi Bakanı özei af!a salıveritdi AHtRE Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ı de virmeyi anıaçlayan bir komploya katıldığı îadiasıyla. 1971 yılınin Mayıs ayında tutuklanarak önce idam cezasına çarptınlan, daha sonra cezası müeböet hapse çevrılen esk: İçişleri Bakam Şaravi Cuma, çiiarılan özel bır a£ yasasıyla serbest bırakürrr.ştır. Kahire'de yayınlanan ElAhbar gazetesinin bildırdiğine göre. söz konusu özel at yasası, Devlet Başkam Enver Sedat tarafmdan çıkarılmıştır. Af yasaiin cîan Şaravi Cuma ile bir'.ikte Arap Sosyalist Birliği Ybnetim Kurulu eski üyeîerir.den Diyaeddin Davud da yararlar.arak tahliye edilmiştir. Bilindiği gibi Cuma ve Davud. Mısır eskı Başkanı Nâsır'ın ölümünden yararlanarak Sovyet yaalısı bir darbe planladığı öne sürülen eski Başkan Yardımsısı ve Arap Sosyalist B'.rliğı Genel Sekreteri Aü Sabri'run hazırladığı somploya katılmakla suçlanmışlardı. Sedafın Batı yaniısı bir politika izlemesine kar şı çıhan grubun tas'iye edilmesi. daha sonra Mısır'da «15 Mayıs Devrimı» olarak iîân edilmiştir. Bu arada, sıyasal gözlemcüer. önceki gün Mısır'ın Deita bölgesıncle t:öy:ülerle poüs arasında meydar.a gsien ve ikisı polıs olmak üzere 18 kişınin yaralanmasına yol açan ayaklamnayla, çıkanlan af yasasının avru güne rastiadığına dikkati çekmektedirler. Toprak isteyen köylülerin gırıştigı bu ayaklanmanm ülkede yarata'oileceğı sıyasal gergir.liği azaltmak amacıyla bu yasanın çıkanlmış olabileceğ;, kimi gözlemcüer tarafindan öne sürülmektedir. Bu arada Mısır güvenlık kuvvetlerı, ayaklanmarun diğer bölgelere de sıçrimasını önlemek için Delta bölgesinde geniş güvenhk tedbirîeri almışlardır. Resmı makamlar, ayaklanmann karışıklık çıkarmayı amaçlayan • yıtoeı unsurlar»ca düzenlendıjıru öne sürmüşlerdir. Ote yandan, darbe girişimimn lideri oldugu öne surülen ve 1971 yılından berı tutuklu bulunan eski Başkan Yardımcjsı Ali Sabrı'nin, kalbinden rahatsız o!duğu ve ledavı için bir hastaneye kaldırıldığı biidinlmektedır. Kahire'dekı gözlemciler, Ali Sabri'nin rtî, yakında çıkanlacak bır af yasasıyla seıbest üırakılmasının muhtemel olduğunu beiirtmektedirler. Sedit'm. komploya kat'.Idıklan gerekçesiyle tutuklananlann bir bölümünü de bundan önce affettiğini hatırlatan göziemcıler. Mısır Devlet Eaş.ıanının çok partili düzene şreçüdik'en sonra, ülkecie ıç barışı sağlamak amacıyla bu af yasalannı çıkardıgım bildirmektedırler. K GÂLtYE ADI ALTINDA TÛPLANAN MEZHEPLER ARASINDA DERİN AYRILIKLAR GÖRÜLÜYOR ise III. sınıflar için MI1U Efitim Bakanlığmca Mubahat Küyel'e hazırlatılan felsefe kltabının yankıları sürüyor. Eilindiği gibi konu önce Senato'da tepkiye yol açmış, Türk yurttaşları arasında mezhep ayrıhklarının körükiendigi, şii inaııea sahip vatandaşîarımızın küçük düşürüldüğü öne süıülmüştü. Miilet Meclisinde kamuoyunda da benzeri tepkiler görüldü. Türk vatandaşlan arasında tam bir eşitlik gözetilmesim bayuran Anayasamızin 19. maddesinde, dinsel inançlarla ügili olarak, «Herkes vıcüan ve dirü ıııanç ve kanaat hürriyetine sahiptir» denildikten sonra şu açık ve kesin iıükümler getirilmektedır: «Kimse, ıbadete. dini âyiıı ve nörenlere katıimaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz.» Bu temei ılkelerden yola çıktığımız şu kuçük yazı dızisinde amacunız. ne söz konusu felsefs kitabını eleştirmek. ne de belli dinsel inançlann savunusunu yapmak. Yalnızca giincel bır .<onu olması dolayısıyla, çevresinde yılîardır tartışılan. sıyasal çıkarlarla yanlış yönlere çekilen şia, gâliye, alevl gibi kavrarrılan açıklayarak kamuoyunu bu konuda bilgili kılmak. Ayrıca bu konunun foplumumuzun tarihsel gelişiminde r.asıl bir yeri olduğunu belirlenıek. Üstelik bımu yaparken kimsenin karşı çıkamayacağı resmi kaynaklan suılanacafız genellikle. Bir de belii bir ideolo.Hye sahıp olmakla suçlar.amayacak bilim adamlannın kıtap larına baş %uracağız. islAm Ansüclopedisi'nde de şia şöyle açvklanır. «Peygamberin ölümünden sonra Ali'nin meşru halife olarak kabul edilmesini hareket noktası add*den birbirinden çok farklı islâmî mezaeplerin büyük bir zümresi için kullanılan müşterek isimdır.» Görüldüğü gibi. söylenis biçimieri farklı olsa da bütün bu tarumlar şu iki gerçegi içermektedir. Birincisi, şia kavramı siyasal bir anlam taşıyor. îkincisi, bir mezhebin değil, aynı siyasal amaçta birleşen bütün mezheplerın ortak adı oluyor. Bu mezhepierin sayısı ise samldığından çok. Anaığımız İslâm Mezheplen Tarihi'nde «Şü iırkala.nrun» 72 rakamını çok aşan bir sayıya ulaştığı belirtiüyor. Gâliye kelımesi Arapça «gulüw»den geliyor, Türk Ansiklopedisi'nde şöyle açıklanmış: «Fazla ileri gidenler, ıfrata kaçaniar> anlamma gelır. Istüaiıta, Ali b. Ebi Talib ve onun soyundan gelen kimselerin insanüstü ve hattâ ilah oldüklannı iddia ile temâyüz eden Şıi mezheplerinın tamarruna verilen addır.> (Cilt 17, s. 128). Bir de tarihsel gerçek var. înançta aşırı gidenler (gâliyeJ, özellikle £meviler ve Abbasoğullan döneminde güç kazanrmş, isyanlar ı;ıkarmışlardır. Çoğu daha o dönemde yok edilmiş, Moğollar ise kimi kalelerde ya da küçük bolgeierde egemenlık kuran bu topiuluklarm tümünu ortadan kaldırrmşlardır. Üstelik gâliye hiç bir zaman şiilik içinde güç kazanamamış, taraftarı çok olan mezheplerde Ali sevgisinin bu aşınlığa vardığı görülmemîştir. Söz gelimi şia denince ilk olarak akla gelen «İmamiyye» meznebinde bu aşınlık gurülmez. İmamiler, imam CaferüsSadık'ı izlediklerinden dolayı daiıa çok «Caferi» adıyla anılırlar. İmam Cafer ise, Ali'nin ölmedığiru, gökte bulunduğuııu ileri sürenleri, daha saglığında bizzat lânetlemiîtir. Ali'nin tavrı da şudur: «Bunlar daha Hz. Ali' nin sağlıgmda kendisine secde etmsye kalktılar ve onun yüzüne karşı «Sen Allah'sm» dediler. Ali de onlan yaktırdı.. (îs. Mez. Tar.) Görüldügü gibı gâliye, şii mezhepleri içinde azınlıkta kalan gruplarm adı olmuştur. Aynca gâliye adı altında topianan mezhepler arasında da derin ayrılıklar görülmektedir. Bunlann tek ortak yanı «Ali sevgisi>dir. öte yandan yine ınançta aşın gidenlerin şii mezheplerinden çok batıniliğe kaydıklannı görüyoruz. Konuyla ilgili kaynaklarda da ınançta aşın gidenler batmiler arasında sayılmıştır. Bunlann totemciiikten hıristiyanlığa, mecusilikten yeniplatonculuğa kadar bir çok kaynaktan beslendiği görolmektedir. L Tarih boyunca şiilik ve alevilik Atillâ ÖZKIRIMLI JIA BİR MEZHEP MİDIR! B J sorjya daraksamaksızm verilebilecek l!k cevap hayır olacaktır. «Şia sözü. Arapça uymak anlamına gelen müşâyaaclar. a'ınmıştır; taraltar!ık etmeye uymaya Şia, uyana Şıi» denir. (Abdüibaki Gölpınarh, Türkiye'de Mezhepler ve Tarikatlar, s. 15). Ferit Develioğlu da Osmanhca . Türkçe Ansiklopedik Lugatmda. kelimenin «eşyâ, şiyâ» kelimeie (DIŞ HABERLER SERVISİ) rir.den geldıgini belirterek aynı anlamı vennektedir. Ilâhiyat Fakültesi yayıriları arasında çıkan İslâm Mezhep'eri Tarihi'nde (Dr. Neş'et Çağacay Dr. îbrahim Agâh Çubukçu) Şia bölümünde şunlar yazılıdır: «Hz. Osmen'ın şehid edilmesinden sor.ra müslümanlar ikiye ayrılmış, biri Hz. Osman'a, diğeri Hz. Ali'ye meyl ettiklerinden araiar;nda mücadela ve savaşlar olmuş Hz. Osman'a. bıraz sonra da onun mensiıp oldugu Emeviye sülalesine taraftar olanlara «Şiai Osman», Ali'ye tv raftar olanlara da «Şiai Ali» dendi. Dah sonraıarı ise şia adı yalnız Hz. Ali taraftarlanna verildi.» SOARES, ABD'DEN GELECEK 3 0 0 MİLYON DOLARLIK YARDIMI BEKLİYOR KADIHOA ORTAKUK KONUSU I fZBON ABD'nin bu ay içinde Portekiz htikümetine vereceği yardımın geçikmes; d'jrumınds dar boğazlardan çıkamayan ül>:e °konomisinin tam bir çıkmaza gireceg: bildirilmektedir. tntemational Herald Tribune ga^etesinin bu konuya ilişkin haberine göre Portekiz'deki Mano Soarps başkaniıgmdaki azınMK sosyalist hükümet; v?tki1:1 erı vardımın geçikmesı olasıhğı karşıs'.nla biiyük redirginlik duymaktadırlar. Başbakan Soarcs, kısa bir süre önce yaptığı basm toplantısmda dış yardsmın geregi üzerinde durmuştu. Maliye Bakam Antonio Souso Gömes, 1977 yılı kalkvnma planraı ulusa! nıeclise sunarken vaptığ: konuşrnada, 300 milyon dolar tutarındak! Amenkan yardımmm geimemesl dunımunda ekonominin tam bir açmaz içinde kalacagmı söy'ıemiştir. Bildirildiğine göre. Portekiz'üı sosyalist azınlık hükürneti yardımın gelraemesi durumur.da aaha önce de muhalefet kanatlannın ve sendikalann bilyük tepkisine yol açmış bulur.an 'tekonoıniK istıkrar programını» daha da sertleştirmek d'arumunda İtalacaktır. tnternatioal Herald Tritr.ına gazetesi Lizbon rnuhabirin'jı bıldirdiğine göre ABD'nin Portekiz'e verecefi yardım halen 1,2 milyar dolara ulaşmış olan dış ticaret açıgı dolayısıyla da zorunlu bir nite'ais taşımaktadır. , SORUNUR BUYbYOR Forteluz. gitgıde agırlaşan ekonomik karîisında çeşitli Batı Avrupa ülkelerinden büyük mjktarlarda ödünç altın alrr.aktadır. Ancak v.ne de döriz rezçnlerinin büyük bir hızla tükendiği belirtilmektedir. Eaş'aakan Mario Soares'in 5 aydır görevde bulunan sosyalist azınlıfc hükümetinin sosyal ve esonorr.ik dtizeni sağlamak için aldığı önlemler Komünistler ve sağ grjplar tarafmdan şidâetie eleştiriîmiştir. Komünis: Parti bunalımın yükünün çahşan s.nıflar Uzerine yöneltildiğini savunurien, sağ kanat partilerı ticari yaşamm lelce uğrayacaİSmı nne sürmüşlerdi. dururrmnu düzeltmek İçin gerek duyulan yardım :çin ABD'den ilk istekte bulunan, eski Maliye Bakam Fransi Salgato Zenha'nın olduğu be'.irîilmektedir Maliye Bakan: Zenha, 1976 mart ayında 'vVashington'a gitt:gi zaman ABD'li yetküilerden vardım istegir.de bulurmuştu. ABD hükümeti yardım isteğin: olumlu karşılamış ancak Portekız ve ABD'deki bafkanhk seçımleri nedeniyle bu iste*in gerçekleştirilmesi geç'.ktirilmişti. Bir ay tince Briiksel'de toplanan NATO Bakanlar Konseyi toplantısına katılmak için zelPn ABD Dış'.şlcri Bakar.ı Kissinger. AED hükiimetin.n Portekiz'e yardım konusunu ele aldıgını ve Mr hafta içmde Portekizl: yetkiülere. yard:mia ılgili son gelışnıeieri ileteceklerini belirtmiştî. The Nev. York Tmes gazetesir.e göre, b:r ay kadar önce Ford yönetimi Portekiz'e 200 milyon dolarlık yardımı oııayiamıştı. Ar.cak, bu karann ABD Kongresi tarafır.dan da onaylanm.ısı .şersKrnekredir. Ayrıca Ulusiararası Konsorsiyum Portekiz'e uzun vadeli 1.5 milyar dolarl:k yardım vaptlmasını kr.rarlaştırmıştır. International Herald Tribur.e gaze:es:ne iöi' 3 , ABD'deki Ford yönetiminin Portekiz'e yapacağı 300 niilyon dolarlık «acil yardım» ABD Maliye B*kanlığının Kambıyo ve tstikrar Fonun'dan baglanabılirse, bu fonun önerdiği yardımlar ıçın ABD Kongresinm opavına gerek kalmamaktadır. PORTEKİZ SOSYAIİST AZINUK HUKUMEII MALİYE BAKANI G0MES, 300 MİLYON DOIAR TUTARINDAKİ AMERİKAN YARD!MİNİN GECİKME5İ DURUMUNDA EKONOMINİN TAM BİR AÇMAZ İÇİNDE KAlACAblNI AÇIKLADI. TARTIŞMAUR SÖRÜTOR YARDIM İSTEĞİ Askeri darbeden sonra Portekiı'in ekonomıîs Bu arada ABD'nin Portekiz'e yapması söz korıısu olan acil yardım benüz Por'ekiz'e ulasmaiığı gibi. bu konuda ABD'li yetkililerin kesin bır aç:klama yapmamaîarı da dikkat çekmişUr. ABD'nin Porteliiz Eüyükelçisi Lizbon'da yaptığı açıklamada ABD'ii yetkililerin Portekize yardım konusundaki göriişmeierini sürdürdü'Alerir.i söylemiştu. Portekiz hükümet çevrelerinden selen tepkiler sonucu VVashington'daki yetkililer Ponekız'e verecekîeri yardım konusunda temelde b'r değışiklik olmadığmı açıklamak zorunda kaım'.slar ve söz konusu yardımın ulaşması için bir »üre daha geçeceğini belirtmişlerdir. (Dış Haberler Servisi) ABD'den yardım gecikirse Portekiz ekonomisi tam bir çıkmaza girecek MARtO SOARES Azınlık sosyalist hükümetl başbakam ABD yardımının gecikmeslnden büyük tedirginlik duyuyor... Bir Sovyet hukukçusuna göre, ülkede yalnızca 10 siyasi tutuklu bulunuyor e Nouvel Obserrateur dergisi muhablri, Sovyet Hukukçular Dernefi Başkan Vardımcısı ve Hukuk takultesi l'rore»örii Zris ile blr görüşme yapmıştır. Eu RÖruşmenin bir özetiıü aşağıda sunuyorıız. SORLı Sovyetler Birliği'nde kaç siyasi tutuklu vardırî CEVAP Sovyetler Birliği'nde kamu düzenıne ya da Devlete karşı ışlenmiş suçlardan dolayı tutukianmış olanlarm sayısı hakkmda batılüar daima yarüış bilgiler edınmektedir. Ulusiararası Af Orgütü bu sayısının 10 bin civarınOa oldugunu ıddia etmektedir. SORU 10 oın abartmalı bir sayı mıdır? CEVAP Elbette. Bu sonuca nasü ranldığını b:liyor muîrunuz? Amerikan gizli servislerı Sovyetlerın tıavadan çekilmiş fotoğraflarım ınceleyerek bazı binalann cezaevi oldufuna kanaat getirmış. Onlann hesabına göre de bu binalaraa en az üç milyon tutuklu bulunmaktadır. Uluslararası At Örgiitü bu sayıyı 1 milyona indırmiş ve yüze bölmüş. Bumın nederu de bır Sovyet savcı sının Harvard Cniversitesi profesörlerinden birlne sözde her jüz tutukludan birinin siyasi oldugunu soy!em;ş olması. Gördüğünüz gibi bu sayılar cıdöi bır inceleme ürünü degil. SORLı O nalde s:yas! tutuklu sayısı, ne kadardır? CEVAP Sovyetler Birligi hakkında yanlış bilgiler verdikleri, ya üa yönetime karşı halkı suç ıslemeye teşvik ettiklen için mahkum olanların sayılarını ele almak yeterlidir. Su sayınm da 10u geçmıyecegı anlasılacaktır. SORU Bu söyiediklenniz batılılar tarafından oilınenlerdır. CEVAP Evet, gizli lcapaklı niçbir şey voktur, bu olayiar da batılılar tarafmdan bilinmcktedır. Ülkemizde Anayasa veya yönetimi eleştirmek tamamen serbesttir. Bizde Iıkir suçu yoktur. Yukarda sözü geçen ve sij'asl tutuklu dediğiniz kımseler ceza kanunumuzun 70 veya 190/1'inci madd? lerıne göre yargılanmıştır. Bu maddeler de «Sovyet iktidarını devirmek va da zayıf:atmak smacıv İe kışkırtıcılık veya propaganda yapmayı> ve «Devleti ya da Sovyet sosyal sisteminı Karalamak arr.acıyle düzenlı bir biçimde aalsız haberler yay mak. gıbı eylemlert kapsamaktadır. Gördüğünüz gibi bu maddeler belli suçlan kapsayan çok açık metlnlerden oluşuyor. SORU Sizin söyledikleTtaiz o kadar açık gö rünmeyebılir. CEVAP Bu kimseler sayaş sırasında Sovyet tophımuna iarşı savaşan Örgtitlere üyeydıler. Bunlar Nazi mlittefiklertnın halefleridlr. Örneğin Fransız gazetelerince. Phouchtch'un Parls'tekl demeçleri yer almıçtır. Pliouchtch bu demecinde Moroz, Bou'ıtovsky ve Glouzrnan'ın serbest aırakılmasını ıstpmektedir. SORt Bunun suç nerestnde? CEVAP Moroz faşist örgütlere mensuptur ve bu rrsjrierm mcrkezi bugün Münih'te bulunmakıadn SORl Sovyetler Birligi Anayasası isteyen cunthurıv^tiere. birlikten çekilme olanagı tanımaktad:r. Valant'.n Moror da Ukrayna'nın özerkliği ya d» aağımsızlıgını savunmakla Anayasaya aykın btr ıg ^pmı? olmamaktadir. CEA'AP Anayasar.ın verdigı olanaklan Kul L lanmak olağandır. Bunu kabul ediyorum ama bu nun da bir sırurı vardır. Özgürlüklerm de bir £inırı vardır. Sizin ülkemzi eleştirmek ıstemem ama metro is'asyoniannda «Yahudilere Ölüm. gibi sozler gömıeyi biraz şaşırtıcı buluyorum. Eğer sizin özgürlük anlayışınız böyle ise bu bizi ügilcndir mez. Ama bizce özgürlüklerir. aşılmaması gereken sınırlan olmahdır, aşırı milliyetçilikte bunlann arasındadır. SORU Boukovsky ve doktor Glouzman'dan söz ettiniz. Bunlardan birincisi bazı yönetirn muhaliflerinin akıl hastanelerine yatırıldıgını açıkladıgı için tutuklanmıştır. tkincisi ise General Grigorenko'nun psikiyatrik müşahedesinde muhaliî davTanrmştır. Bu suçların aşırı milliyetçilikle ne ilgisi vardır? CEVAP Boukovsky tedhişi teşvik etmekle suçianmıştır. Glouzman ise sistematik bir Iıiçimde asılsız haberler verdiği için mahkum olmuştur. SORU Sovyetler Birliği'nde gösterl yapma hakkı tanınmış mıdır? CEVAP Evet. SORU Sadece kalanın İçinde kalan tikirlertn dıçında, Ceza Kanununuzun 70 ve 190/1 nci maddelerini ihlâl etmeden yönetim nasü eleştirilebilir? CEVAP Pek çok olanak vardır. Gazetelerde yazı yazabilecegı gibi doğrudan dogTuya hükümete de yazabilir. SORU Anayasaruz dernek kurma hakkını kabul etmektedir. Böyle oldugu halde Uluslararası AI Örgütünün Sovyet Şubesi neden kanun dışı sayılmaktadır? CE\rAP Bu adamlar hiçbir zaman kanuna uyjun bir biçimde örgütlenme girişiminde bulunmuş değildir. SORU Başvuruda bulunsalardı... CEVAP Varsayımı bırakalım. Uluslararası Af Örgütüne sempati duydugumuzu söyleyemem. Çünkü bu örgüt So^etler Birliği ile ilgili yalan yanlış pek çok haber çıkarmı?Ur. SORU Bu söylentilerin önüne geçraenin en kestirme yolu, tarafsız olabilecek bir uluslararası hukukçular heyetinın ülkenizde inceleme yapmasını sağlamak degil midir? CEVAP Biz Sovyet hukukçulan dogru olan haberlerin öğrenilmesinden yanayız. Bu nedenle batılı hukukçuların ülkemize gelip hapisaneıerimizi görmelerine memnun oluruz. Bu yönteme daha önce de başvurduk. Ama her önüne çıkanın ülkemizde inceleme yapmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Batılılara uydurma bilgileri veren de Pinochet'nin «El Mercurio. adlı gazetesidir. Şili'deki insan haklarının nasıl çiğne:ıdiğinı yakından ızlediğim için durumu biliyorom. SORU Bir faşist gazetenin aka kara demesi. bunun tersinin her zaman dogru olduğunu gös termemektedir. CEVAP Evet, ama bir faşist detantın ınsanlığa karşı bir suç olduğunu söyledikten sonra Sakharov da aynı şeyi söylerse bunun bir anlamı olmalıdır. (DIŞ HABERLER SERVİSt) Bunu en iyi, ner şeyın mübaiı sayüdıgı mezhep ve ilkel dinlere bakarak anlayabilırız. Söz gelımı Abdüibaki Gölpınarlı, nusayrilik hakkında ozetle şu bılgıyi vermektedır: Daha çok Suriye ve Lübnan'da yayılnuştır. Ali hakkında aşırı ınançlar güdülmekte, her şey mü'oah sayılrnaktadır. Bu din, totemciiikten, musevilık ve hıristıyanliktan, daha birçok ilkel inançlardan oluşmus ilkel bır dindir. Ibâha denılen her şeyi raübah kılmanın en aşırı örnegi ise hurremilerde görüîmektedir. Oysa kadında ve maida ortaklıgı kabul eden hurremiler taıih sahnesine ıslâmiyetten önce çıkmışlardır. Islâmiyetten sonra ise Babekiler tarafmdan temsil edilmışlerdir. Hurremiyenm, Mezdek tarafmdan Iran'da kurulan (V. ve VI. yüzyıl) mezdekiligin devarru oldugunda yine bütün kaynaklar birleşmektedir. islâm Ansiklopedisindeki şia maddesinde bu konuda şunlar söylennıektcdir: «Kaâıniar meselesinde de şia bütun şekiiierle uğraşmıştır. Kadında iştırak Ue bazı üarmatiler hıç olmazsa ıtham olunmuşlardır. imamiler zamanla mukayyet nıkiha müsaade ederler. Zeydiler, sunnilerin de kabul ettikleri taadüüdı zevcatla ıktıfa etmışlerdir. Ali Ilâhiler ise, bir kadınla yctınmekte karar kılmışlardır.» (c. 11, s. 506>. Fu alıntıdaki kavramları açalım: Şıılıkten çok batınilik ıçınüe ele alınan karmatiler IX. yüzyıida Suriye, Yemen ve Horasan'da çok güçıemnışler, El • Ahsa'da bır devlet kurmayı başarmışlarüı. Taıihçüer, dah» çok rençberler ve ışçuer arasında etkiii olan harmatilerm bir çeşıt Komünist yonetim kurduklarını belirtirler. Ama mai ve hıznıette ortakçılı^ı önşoren bu yönte:îide kadınların işe ne ölçüde katıldıkları kesin olarak büinmemektedır (Türk Ansıklopedisı, c. 2U. Ötekilere gelmce... İmamiler, yanı ımamıyi'e ya da Caferıyye denilen mezhebe oaglı olanların zamanı belirlenmış nikâhı taıudıiiları uelııtiimekte. Geçici nıkâh da diyebileceğimiz ve müfa deniien bu kurumun daha peygamberin zamanında mevcut olduğunu, hak sayılan dört mezhepten Şaliilerin de bu kurumu bemmsediklerini biiiyoruz. Ali Ilâhiler ya da Ali Allahiler ise, Alı'yi ıanrı sayaalaxa verilen addır. Bunlann degıi kadında orıakıık, bır kadınla yetinmeleri ilginçür. Bu kural daha sonra bır kısım alevilerde de görülecektır. Galıye'den sayılması gereken Ali Allauüerm bu aurumu, genellemeıerm ne ölçüde yaniış olabilece4mi yeterınce kanıtlıyor. Anlatılmaya çalışıldığı gibi, peygamberm ölümünden sonra, Islâmlar arasında görüş farklılıkları belirmiş, bu iarklılıkiar siyasal amaçlar güden ciegışik topiUİuklarca benımsenmıştır. Gâliye, şia içinde de çogunluk oluşturamamış, XIII. yüzyıldan sonra da gucünü yıtırmıştir. Bu topluluktan olan ınsanlann dağınık biçimde çeşıth mezhepler içinde buiunduğu düşünülebilır. Küçük topiuluklar halinde varhklarını sürdürmüş de olabılirler. Ama her dönemde gerek sunni. gerek şıi egemenler tarafmdan yaşamalanna ızın verilmemiş. izlenmış, j'akalandıkça öldürülmüşlerdır. Zaten Ali'nin tannlaştınlması dışında aşın mançlara saptıklan da görülmemiştir. Bu inanç da batıniliğin ve tasaiAufun etkisıyle vahdeti vücut düşüncesi içinde erimiştir Bu konuya, şıanın tarihsel gelişimine, alevi ve bektaşileri konu edinecegimiz yarınkı yazı mızda degıneceğiz. YARIN: AIEVİLIK VE BEKTAJ'L'S Ankara Ankara Ankara Ankara Ankara Ankara ... Ankara Ankara Anicara Ankr. Müşcrref HEKLMOĞLU Ak gökleri de ak günler getirecek ıl'jı ilk günn kar bastırdı, Baskentimiz 197Tyi ak bir yüzle selâmladı. Çankaya tepeleri, Cumhurbaşkanı Köşkü, komutan evieri ve bahçeleri, tepeden tırnağa ağarmış ağaçlarla güzel bir görüntü bu .. Sabahleym botanik parkı çocuklarla cıvıl cnildı. Oysa anababalar yılın ilk gününde de mutsuz ve karamsar. Havadan konuşmalann karamsarlığı bu. Genç bir kadınm korkuyla titreyen sesi hâlâ kulağımda: «Başkentte kaç kişi bu rarka geliyor, ya da Çankaya'da yaşıyor?» diyordu genç kadm, «Aslmda Çar.kaya havası bile ki:"anmiş dunımda. Çocuğıımu düşürmekten çok korkuyorum.» Çankaya tepeleri gebe kadınların ağlama duvarlan oldu son giinlerde. Başka bir kadın da yakınıyor: «Ben de geri zekâlı bir çocugun annesi olmaktan korkuyorum. Bacalar tüterken gebe kalmanın tehlıkeli olduğunu söylüyor doktcrlar.» Dsrken öneriler baslıyor, Çankaya Köşküne devriliyor gözler. «Cumhurbaşkanına bır mektup yazmalı... Bu hava kirlenmesine karşılık bir davTanışta bulunmasmı önermeliyiz.» «Sayın Korutürk afırlığın; koşTnalı bu konuda.» «Sayuı Korutürk bu tür mektuplar alsa ne yapar acaba? Bir şey yapmak için yetkisi var mı, yok mu? Köşk çevrelerlne yeni bir tartışma Konusu değil mi?» Başkentteki Japon kadınlan yüzlerine maske takarak dclaşıyor sokaklarda. Bu gidişier maske modası yaygıruaşaeaga benzer. Amerikan diplomatları için de Y <tyıpranma bölgesi» diye tanımîanıyor ülkemiz... Sağlıklannı yitirdikleri için yıpranma cdeneği alıyorlar.. bır çok elçilik kuyruğa girmiş, kent dışında arsa istiyor. Aynca haftamn birkaç gününü 'gaşkent dışında geçinyorlar. Elmadağ'a gidiyoriar. Bu olanaklardan yoksun başkentliler ise zehirlenerek geçiriyorlar günİeıini... Geçen gün Van'dan bır delikanlı gelmiş. «Abla Cumhuriyet'te Van'da sojuktan ölen b«beler için yazdıklarım okudum. Aslında bu doprem felâketi mutluluğun başı bizim için...» Mutluluk batıda başlıyor Van'lı delikanlıya aöre. Deprem bölgesind3n Ege bölgesine yollananlar var. Onlar şaşkına dönmüşler. Bu şaşkmlığı güzel bir birikım, bir tonum diye niteliyor delikanlı. «Batıyı, doğal zenginliklertni geliştirmiş. belli bir kalkınma düzeyine ulaşmış bir j'asamda gördükten sonra Doğulu yazgısına boyun eğrnek kolay değil, bu tohum güzel yeşerir» diyor Van'lı genç. mür yaküması, bacalara bir süzgeç bile takılmaması, bir denetim yapılmaması bu sonuca getiroı bızı : > Baskentimiz kapkara göklerıyle ınsan sevgisinden yoksun bir toplumun \üz karasını belgeliyor gerçekten. Son günlerde kanama olayları. akciğ?r hastalıkıarı artmış durumda. Doktorlar tırsat buldukça kent dişma çıkmayı öneriyorlar. Ciğerlernnize b:r ckcijer. bavrarnı... Türkiye'nin ilk kadın bakam Prof. Dr. Tıirkân Akyol, bu tehükeyı ilk kez göriıp Oran'a taşmmıştı. Oran'daki evi oksijen tüpü niteliŞinde f:imdi. Halta sonlan çok kişi Oran'a gidip ciğerlerini temızliyor. Ama gidemeyenter «Bir gün joızbinlerce kısi bir anda öîerpk. Gidprek zehirleniyor, ölüm yolunu kısaltıyoruz. Eyleros geçmeli başkentliler» riiye önerenler vaı «Bir sabah herkes evinden çıkmalı, işıne değil Başbakanlığa doğru yürümeh. Coluk çoouk, g?nç ihtıyar ciğerlerimızdekı zehri bosp.lfmplıyız. Kirli hsva sorununa seyirci kalanları göreve çağırmalıyız » Bu tür bir eylemden umutlu defiı çok kişi. Başbakan Demirel'in nava bastıgını. ama havayı temızlej'emediğini öne sürtiyorlar. Fvirh havayı o'nleyecek projeleri ele almak için AP'yı tek başına iktidara getirraek istediği de söylenıyor. Ya CHP'liler derseniz. onlar sio^.an olu^uruyor. Başkent göklerinir, ağarmaisın! ak günlere bağhyorlar. «Bu düzen değışmeden ak gtinlere kavuşulmaz. Arsa düzeni. konut düzeni. yerleşrr.e cîüzenı dejişecek, lıalk suglıgında bakış acısı defi^ei?'^. ontian sonra.. » Peki o zamana kadar? ölen ölsün kr.lanlar bizircdir mi, diyeceğiz? Kirli havada doğanlardan, Van'lı delt kanlıyı umutlandıran sağlıklı bir birikim bckıenemez. CİĞERIERİMİZE 0K5İJEN BAYRAMİ Tüm sorur.lar bir düzen değişikliğine dayanıyor eninde sonunda. BEşkentin ktrli havasını da düzcne bağlıyor mimarUnmız. «Bu pislik yanlış bir yerleşmeden ötürü. diyorlar Topiu konutlar. ortak ısıtma sistemı olsa başkent böylesine kirlenm<;z. Ama ayn ayrı arsalara kondunılan apartımanlar. h3r apartınıanda uypuianan ayrı ısıtma sisterr.i, kıminrle fueloil, kıminde hâlâ kö
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear