25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ankara Ankara Ajıkara Ânkara Ankara Ankara Ankara Ankara Anka j Millet Partisi ilânla Milletvekili adayı anyor Osman Bölükbaşı'nın Millet Partisi Mehmet Tank Yakovanın kontrolüne girdikten sonra, atılım üstüne atılım yapıyor geçen ay gazetelere ilânlar verip yeni üyeler arayan Millet Partisi Seçimlerin yaklaşması nedeniyle şimdi de mi'letvekih adayı aramaya başladı. Millet Partisınin aday olmayı düşunüp de diğer partüerde kendilenne şans görmeyenlerin ilgilenebiîeceği düşilnoesiyle ılânı yayınlıyoruz: «Mület Partisi Genel Başkanlıgından: Yurt çapında yeni bir teşküâtlanmaya girmiş olan Millet Partisi seçim tanhinın yaklaşmakta oldugunı: dıkkate alarak bu yılki seçirnlerde partimizden aday oiacak gerçek demokrasinin yerlesmesinde katkıda bulunmak isteyen arkadaşlann şimdiden 6 adet fotograf 'i. adet nüfus kâğıdı sureti kısa bir tercümeı hal ile birlikte şahsen veya yszı ile gencl merkezimize müracaatta bulunmalannı ve çalışacakan vilayette şımdiden faaliyete geçmelerı lüzumu önemle duyurulur Millet Partisi Genel Başkanı Mehmet Tajık Yakova.» Bu para öyle kolay kolay biter mi? Bütçe Plan Karma Komlsyonunda zaman zaraan eğlencelı tartışmalar ve takılmalar oluyor. Sanayi ve Teknolojı Bakanlıgı bütçesi görüşülüıken söz alan CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu, sanayide organizasyon ve planlamamn önemini çeşitli basit örneklerle anlatıyordu. Karşı sıralarda oturan AP'h üyeler ve özellikle eski valilerden Ömer Xaci Bozkurt ıse Karsu'ya laf atıyorlardı. Karsu konuşmasını şöyle sürdürdü : • Meselâ arkadaşlar Sayın Vali arkadaşımız fcendisine bir elbise yaptırmak istese ama cebindeki parayı hesaplamasa. Bir de yelek yapılsın filân derken dügme alacak parası kalmasa olur mu?» Parlamenter aylıklannın 10 bın lira yükseîtildıği ve çeklerin de tam ödenmeye başlayacagı bir sırsda bu sözii duyan Bozkurt hemen atıldı: •Merak etme Sayın Karsu bu para kolay kolay bitmez.» Öyle ya. 1800 lira asgaıi ücretle geçinilen bir toplumda 26 bin lira ödenek alan parlamenterin maaşı öyle bir elbise yaptırmakla biter mîydi? Bakanın müsteşarı dövmesi olayından sonra gelişmeler şimdi merakla bekleniyor Adalet Bakanhgı MUsteşan Melih Ezgu. ^eT zamanki gibi, makam arabasıyla Bakanhga geldı, bir gün önce, Bakanlıkta, Bakan Müftüoğ'.u'nun. kendisini odasmdan çıkaracağı söylentileri doiaşıp durmuştu. Bütün memurlar. ertesi sabah çıkacak gürültüyü bekliyorlardı. Ezgü, arabasmdan indi, odasma dogru yöneldi. Müst«şarlık odasının kapısında bSr marangoz, kapmın üstündekı «müsteşar» levhasmı sökmekle meşguldü. Müsreşar Ezgü. bunun sebebini sordu «Vekil beyefendi böyle emrettüer» cevabmı aldı. Kapıyı açmak istedi. Kapı kilitlenmişti. Odac: e?ile büzüle «Elendim. anahtar vekil bejefendidc» doyınce, doğru Adalet Bakanının odasına yöneldi. Ozel Kalem Müdürü Numan Günay'a «îçerıde kımse var mı» diye sordü. «Yok efendim» cevabmı alınca. içen daldı Bakan ıle müsteşaruı arası uzun süreden beri açıktı Adalet Eakanlıgı Müsteşan «Hâkim teminatına» sahip oldu£undan. başka müsteşarlıklara benzemiyor, yanı kolay kolay değiştirilemıyordu. Müftüoğlu da M«!ih Ezgü'yü değiştirememiş. anca:< üci tane müsteşar vardımcısı atayarak, müsteşarın etkinliğirü azaltmıştL Yüksek Savcılar Kurulunda «Andmn» savcısıyla ilgili atama işlemi görüşülüyordu. Andmn Savcısı, Bakanın yakmlarındandı. Bskan öyle istemiş. müsîeşar yardımcıları da, atama işlemierini tanıamlamışlardı. Savcı. Adalet Bakanlığı Levazım Müdürü olmuştu. Savcılar Kurulunda Yargıtay Başsavcısı Kâzım Akdoğan bu konuyu sorunca. müsteşar bu aUmadan haberı olmadığını söylemişti. Bakanla, müsteşann arasını açan en son olr.y buydu. Melih Ezgü, Bakanın odasma girince «dışan çıkın» gıbı sözlerle karşılarıdı Bakan Müftüoftlu, özel bir telefon görüşmesı yaptığmı söyleyinr? Ezgü «Ben de gıtmıyorum» karşihğmı verdı. Ses tonlan karşılıkh vükseliyorau. Müsteşar Ezgü hızla odadan tırladı. Arkasuv dan da Mültüoğİu. Tam Bakan.n odas:nın karîismda bulunan kütüphaneye pren Bakan ve müsteşarı tekme totcat birbirlerine girdiler. Şa*. suk, gibi tokat seslerı arasında müsteşarm «Vurun vurun benı» snbı bajırışları dujuldu. Kavga yatıştıktan sonra Bakan müstesardan bir süre dinlenmesmi istedi müsteşar doğru evine gıtti. ŞimdUik izinli. Bakalım bundan sonra ne olacak? BİR MEMURUN HAVA, PARA VE BOĞAZ TAHIV1İN RAPORU.. Katsaymın 12 olacağını gazetelerden okuyan memurlar derin nefes alıyorlar, zira bugüne kadar ayın sonunu nasıl getireceklerini, aybaşmda alacaklan maaşlanndan ne kadannı ev kirası, ne kadarını bakkalkasap borcu olarak vereceklerini hesaplamaktan masalannda duran işlerini yapmaya fırsat bulamıyorlardı... İşte o günlerde bir memururt kaleme aldığı «memur ağzından hava yol raporu. adlı bir yazı bulduk. Bakalım nasılmış «raporu^? «Devlet Personel Dairesi Meteoroloji tşlerl Gene! Müdürlügü'nden bildirilmiştir: Ayın otuzunda radarla japüan rasatlara göre 24 saatük para durumu tahminl şöyledir: Malıye üzerinde biriken kümülüs bulutlarından mutemet ve veznedarlara doğru akan yiiksek basmç. memurların ceplerinde buiunan alçak bas:ncın tesirı altında bulunmaktadır. Bu duruma göre geçim vaziyeti ıse şöyle olacaktır. Ayın birinde ögleye dogru paralar sağanak halinde merr.urlann cebine yağacak, istıdlal süresinin sonlanna doğru bakkala, manava, kasaba, tiiccara ve ev sahıbine saatte 1500 kilometre hızla esecek, eğer kalmışsa hanım tarafından dibine darı ekilmek suretiyle iyice boşaltılacak ve ceplerde bir şey kalmayacaktır. Buna mııkabil ödenmesı gereken borç miktarında bir değişiklik olmayacaktır. Boğaz yollan genel müdürlüğünden tebliğ edılnııştir : Aym başır.dan 31'i akşamına kadar koyun eti, tereyağı ve zeytin yağı ile sebw>r arasmdakt bütün yollar trafiğe kapalı olup, memur ve dar gelirh proeram:na dahil bütifcı bcrç ve sıkıntı yollan trafige açıktır. Bu yollarda seyahat zorunda olan memur ve dar gelirlüerın yar.larında çpkme ha'.atı, takoz ve zincir bulundurmalan devlet bogaz yoHarı başkanlıgı emirlerı ıktızasındandır.» Ne bulurlarsa onu yiyen Ecevitler, yıllardır sinemaya gidemiyorlar ffflhsan Ecevit gpçt:*imlz nafta lçinde Baîker.t'te yayınlanun bir tnşilizce jazeteve tçini döktli. Bayan Ece\"it son ononbeş vı!dır ailesel vaşama tfıiz»nlerinin karman corrnan olduğunu s^jyledı ve şunlan sırsladı: En çok hasretini çpictigimiz sey dinlenmek. Gece fründiiz dolııy.'.ı. Bu yüjrien cok sevdifirr.iz ve evirr.i^rie b?s!adıjırmz bır düzir.^y^ yakın kediyi tamdıklara bıraktık. Artık evde kedi yok. Yıüardır sinema'a ?ıtmedik, Belki bir yılı nşkm bir süred:r tıyatroya öa eıtmıyoruz. Konsere de gnrrvsk bu sezon hlç kısmet olmadı, V.v işleri için maalesrt zaman ayıramıyorum. sadece temizlik ve çamaşır yıkamaya vaktim olabıliyor, Gece ikiden üçten önce vntamıroruz. Evde ne bulunursa onu yiyoruz. FIR hattı görüşmelerinin yeni raundg Başkentte başlıce merak konusu Karma komisyonda ülaştırma Bütwsl »örüsülüjor. Vakit ilerlemiş, salonda sigara ÜUK anıncien gözgözü görmüyor KomisyoTı üyelen serinlemek ıçın gazoz ve meyva sujru ıçiyorlar.. Gazoz şışelerirun kapakları açı'.ırken tuhal sesler çıkıyor. Mıkrofonda da CHP Genel Sekreter Yardımoısı Haaan Esat Işık. Ege Denizınden, Yunan adalanndan söz ediyor. Hasan Işık, CHP'nin dış politika uzmanlanndan sayılıyor. Daha önce Savunma bütçesınde de konuştu, ulusal güvenliğin bir ts.nımıamssını yaptı, sonra Dışişleri bütçesinde de Kâmran İnan'a karşnık verdi. Ama Clastırma bütçesinde söz ısteyiııce bir saşkınhk oldu. Gazoz ve me5\'a sııyuyla serinleyen üveler diK'^ratie dinleır.eğe koyuldular. Ulaştınna Bakanı Nahit Menteşe de notlar almağa başladı. Hasan Işık bugünlerde yapılacak Fır hattı görüşmelerı nedeniyle Demirel hükümetira ayanrıaJt için sbz almış. Görüşmeler büyük gizlilik içmde yapıhyor ama Türkiye'yi iUilondıren sTiınları çck kez d'.ş kaynaklardan öŞreniyoruz. Fır hattı gönişmeleri de bugün yann «ina'da oaşlByacalc. Yunar.hların. Türkiye'den Yunanistan'a »ideek uçaklann «rotam»ını Türk topraklannda yapması nı istedi^i öne süriüüyor. Oysa Tiirkiye'nln. Türk Yunan anlaşmazlığından sonra Pır hattını Egenin ortasmdan peçirmek için bir poütika yurutmesi bakleniyor. Başka tür bir anlasma ulusal (ikarlanmızı baltalayacak, eğemenliğimizi zedeleyecek nitelikte. Hasan Işık, bu gerçefcleri çok narik biçimde anlatti. Hükiimeti uyarmak istedigini bildirdt Ulaştırma Bakanı da çok nazik biçimds şöyle dedi: «Bu görüşmelerin slyasal" yör.ünü Dıjlşlerl ve Genelkurroay yürütüyor, biz teknisyen olarak katıUyoruz..» Bu sözler çok nazik de söyîense komlsyonun CHP dışuıdakl tiyelerinde de tepkiler yaptı. «Kabinede bir Bakanlıgın başında olmak depil, ortak sorumluluk önemlidir. tnaştırma Bakanı da, MSPliıer dî bu ortak sonımluhıktan sıynlama^lar» diyorlar. A\nca Demireri de uyarmak lstiyorİPJ. Ege'deki adaîardan «Yunan sdssı» diye söa edilmesine tepki gösteren Demirerin başkanhgındaki bir hükümetin Yunanistan'ın istedigi bu ödüne razı olunup olunmayacagı bugürüerin başlı•» merak konusu. Enerji Bakanına göre, elektrik kesilmesinde kabahat Belediye Başkanının CHP'li olmasında Selâhattin Kilıç, baraj terneli atmakt» Genel Başkanı Demirel'e yardım etmeöiği günlenJe fırsat huldukça gazctecilsrle sohbet de eder. Kılıç böyıe bir sohbet sırasmda elektrik kesilmelerinden vakınan gazetecilere söyle dedi: «... Yüz elektritc kesintislnden sadeca jçünde kabahat TEK'tedir» her kesintide aniden heyecanlanıyorum. Acaba kabahat bizde mi Belediye'de mi diye. Sonra batayonım kl kesinti sadeoe şehrin içinde rahathyorum. Bu ne demektir. Elektrigi sehre kadar sretirrr.işiz. Sonrası birft ait degil, Belediye'nin sorurnluluğunda.. Gazeteci arkadaşlardan biri apeki Cöziim ne» diye sorunca da Ener.it Bakanımız baklayı çıkartı aîzmdan: «... Eğer 197Tde bizim Belediye Baskan adayırnızı seçerseniz lş hallohar, bizrm kendi başkanımır bizim sözümüzü dinler. Ve trafoyu nerede kuracafıni hangi adamlarla işletmeyl yönetecefıni direnmeden kabuJ eder. Ve her taraf aydınlılc olur.» Hoca'nın filmleri artık "detayMlı almıyor.. MSP Genel Başkanı Necmettln Hoca, ruma rünkü Genel ldare Kurulu toplantısuıı açarken, sonuşmasmı tilme alan Basın Yayın ekibini TRT skibi sanıp uzun bir giriş yaptı. Gazeteciler, ellerınde kâgıt kalem, hocanın Tiasasında teypleriyle konuşmayi izlıyorlardı. Ersakan, dikte ettirirmişçesine tane tane söylüyor, ?azeteciler de sözlerinî aynen yazıyorlardı. Hoca bir ara eline mikrofomı aldı, şöyle deli: Şimdi sayın TRT'ci arkadaşlarımdan rica ediyonim. Ben gazeteci arkadaşlara not tutabüsinler diye yavas yavaş konuşuyorum. Oysa televizffonda benim konuşma"m yavaş yavaş olunca heTkes acaba bu hora niçin böyle yavas yavaş konuşuyor diye merak edivor. Aslında ben hızlı konuşurum. Onun için gazeteci arkadaşlann not tutruklarını da filme alırsanız, seyredenler niçin yavaş konuştuğumu anlariar. Basın Yayın'dan gelen kameramar.. hiç borontuya verrneden Tabii hocam, cletay çekeriz. mesele hallolur» dedJ. Atatürk ve itfaiyeciler îtfaiyeciler kuruluslannın yıldönümü nedenlylf» bir albüm çıkarmak istemişler. Her albümde olduğu gibi kendi albümlerinde de Atatürk'ten bir söz bulunsun istemişler. Ama akıllanna Atatürk' ün itfaiyelerle ıljriiı hiç bir sözü çrolmemiş. Gidip bilenlere sormuşlar. Yok. kütüphaneyi ciolaşıp araştırmışlar yok, yok. yok. Ne yaparlarsa yapsınlar Atatürk'ün kendileri hakkında bir tek cümlesine rastlamamışlar. Ama araştırmalan sırasında kendileriyle dolaylı da olsa, ilgili bir cümle bulmuslar. Albümlerinin illt sayfasmı Atatürk'ün bu sfizü süslüyor şimdi: Büyük yangınlar küçük kıvılcınüardan çıkar. Sürgündeki bir Devrım Hükümeti.. CHP'nin Bütçe Karma Komisyonumı devamlı takip eden ve hemen he T bütçede soz alan üç mületvekiU var. Istanbul MilletvekiUerı Engln Ünsal ve Metin Tüziin fle ÎBtıir MiUetvekili Süleyman Genç. Geçen gün gazeteciler Metin Tüzün ve Sulayman Genç'e, «Niçin bütçeyi sizler devamlı izliyor ve her bütçede konuşma yapıyorsunuz» diye sordular. Tüzün hemen atüdı: •Bi3 CHP'nin illegal yönetlmiyis, görevlmiz bu> dedi. Arkadan Genç ve Tünün btrlikte eklediler: •Yanl birler sürgündeki devrim hükümetiyiz.» Sürgündeki devrim hükünaeti bugünlerde üleg&l görevlerim sürdürüyor. ATÂLARIMIZ BİR OTURUŞTA BİR KUZU YERMİŞ... YA ŞİMDİ? Gıda Tanm ve HayrancılıJc Baianhğı bütçesi, Bütçe Komisyonunda son derece jrumuşak bir hava içinde tartışüdı. Lkî atmalar, sataşmalar genellikle hep şakacı bir tavırla yapüdı. Sinirlenenlere, seslenni yükseltenlere pek rastlanmadı. Bütçe sırasında söz alan CHP'li kontenjan senatöni Selâhattin Babüroglu. besler.menin kuşaklar üzerindekı etkisini şöyle dile getirdi: « Müzelere gıttiğimizde atalarımızın kullandıkları kılıçlan, kalkanlan görüyoruz, buniardan herhangi birini bjgünün insanlarından birinin yerinden kaldırması bile çok zor. Oysa, atalarırruz Tuna boylarmda cirit atarken, at sırtında tüy gibi kullanırmış bu silâhlan. O zaman hem iyi gıda ahrlarmış, bir oturuşta bir kuzvıyu devirirlermiî, iste, iyi beslenmenın ve çevre sağlıgınm kuşaklar üıertndeM etMsL Oysa 1. Dünya Saraşından sonra ortaya öyle bir nesil çıktı ki, çoğu kısa boylu, az beslenmiş tazla büyümemiş insanlar. Şimdi çevre sağhğına dikkat ettikçe, beslenrne koşulları düzeldikçe tekrar sokaklarımızda levent gibi delikanlılar görebiliyoruz, bakıyorum 1.80 cm. 1.74 an. boyunda gençler dolu. Soy kendine dönüyor, bunu bir ırkçılık meselesi olarak söylemiyomm. Sadece dikkatieri beslerune ve çevre sağhğmtn önemine cükkati çekiyorum.» Babüroğlu konuşmasında biraz da gönül aldı: «Kısa boylu arkadaşlanm alınma,«ın söylediklerimden, ben de kısa sayılınm» dedt. AP sıralanndan sesler vükseldi, ı\'ok yok sen kısa değilsin ortasm. orta.» Parlamenterler ve yıpranma zammı.. Şu maas serüveninin suyu çıktı artık. Milletvekıllert ve senatörler düştükleri ezıkliğı esprilerle gideriyorlar. Kuliste birı sordu: Her şey ıvı ama bu vıpranma zammı ne olujor? Hangi riski göze sldmız, bu zamdan yararlanıyorsur.uz'; AP'liler öfkeiendiler: Sayın Dem.rel'in burnuri'i unutmann.. Bır burunu gözden çıkarmak burunlanmız üzerindî bir yumruk hissetmek az risk mi? HAZIRLAYANLAR : Müşerref HEKiMOĞLU Füsıın ÖZBiLGEN Uğut MUMCU Hayri BiRLER Ahmet TAN Sü If jraan COŞKUN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear