Catalog

• Sahibt: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecılık T.A.S. adına NADIR NADI • Genel Yayın Müdürü „ OKTAT KLKTBOKE • Sorumlu Yazı tşlen Müdürü: BILENT DİKMENER • Basan v« Yayan: CLTUHURİYET Matbaacıük ve Gazetectllk T.A.Ş. Cagaloglu, Halkevı Sok. No.: 39 41 rELGRAF ve MEKTTJP adresl: CUMHURİYET İSTANBLX Posta Kutusu Istanbul No: 248 Telefonlar: 22 42 9(1 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 * * ^ BASTrT AHLAK TASASTN A UYMAYI TAAHHÜT EDER • BÜROLAR: Ankara AUtürk Bulvan Yener Apt. Yenısehir Tel.: 17 74 T7 25 57 01 • İZMİR Hallt Zıya Bulvan No. 65, Kat. 3. Tel.: 13 12 30 12 47 09 • ADANA Atatürk Cad. TJğurlu Pasaj. Tel.: 14550 19731 T ABONE ve AYLAR: 12 « 6 Yurtiçı : 840 270 125 43 Yurtdışı: 990 495 247.50 Ülke gtuplanna ve ajırlığına göre uçak farkı okuyucu tarafından aync* ödenir... BaşüK (MAK.l~ü> 3 3 ve 7. Sayfa (Santimi) 4, 5, 8. Sayfa (Santirru) „ Ö!üm, Mevhd, Teşekkür (5 Santimi) Nisan. Nikâh, Evlenme, Doğum \. Yayın Hayatı fKELTMESt) Kayıp fKELIMESI) „ 750 Lua 170 140 300 250 4.3. 27 HAZÎRAN 1978 ' Güneş Cğle îkindi 5.28 13.17 17.17 Akşam Vatsı îmsak 20.45 22.48 3.11 TAK V İM Süleyman Genç (Baştarafı 1. Sayfad») «le anlasmış bır ittifak olarak görmemeli. Aynı yanlışlıklara karşı mücadele verıyoruz.> Genç'le birlikte bu açıklama çerçeveslnde hareket edenler Zonguldak Milletvekili Kemal Anadol ile Hatar Milletvekili Mehmet Sönmez'dir. Ali Sanh, Kadir Özpak, Vahit Çalın gibi daha önce demokratik sol grupta gösterilen bazı milletvekillerl lse Süleyman Genç'ten önce Deniz Baykal gmbuna geçmışler ve Baykal'm liderlığini kabul etmislerdir. Deniz Baykal demokratik sol gruplardan kendi grubuna milletvekili aktarmak ıçın çabalarma devam etmekte ve •birle^ik sol muhalefet cephesı» • adıyla bir hareket oluşturmaya ugraşmaktadır. KCK VE KII1K0GIU NE YAPACAK Erznrom'da (Bastarafı 1. Sayfada) « m Karabekir Eğıtim EnstitüBÜ son sınıfmda okuyan 21 yasındakı Ahmet Albayrak, beynıne yedigı bır kurşunla vurulmuştur. Olaya polis elkoymus ve mUftülük kaleminde bulunan diğer üç kişıden, Atatürk Üniversıtesı İslâmi tlımler Fakülte«inde okuyan ve yine müftülukte çalışan 23 yaşındakı Mustafa Odabaşı tutuklanmıştır. Sanıic ifadesınde, odada sohbet ederler ken bir tabancaya baktıklannı ve kaza sonucu ateş alan tab&ncadan çıkan bir kursunun Ahmtt Albayrak'a isabet ettiğınl öne sürmüstür. Diğer Iki tanık da, olayın kazaen meydana geldiği yolunda beyanlarda bulunsıuşlardır. Ancak olay sonrası, Mustafa Odıbası'nın, komandoların Erzurum'daki elebaşlanndan olduğunun ögrenilmesı ve maktulün annesinin oğluyla ilgili ban açıklamalan olayın bır tertıp olabıleceği kuşkusunu dogurmuştur. Nitekim Ahmet Albayrak öldüıül ıneden iki gun önce annesıne, «Mustafa Odabaşı'nın kendisıne «on günlerde ondan şüphelendığini» söyledigi bildirilmıştir. Baba Mustafa Albayrak da, bir iılekçeyle ilgtlilere başvurarak. olıyın bir kaza değıl, tertip olduğur.u öne sürerek «Oglum, sanıgın Jiklrleriru artık benimsemiyordu» demiştir. Mustafa A!ba\Tak, L«lapaşa Cam:sı ıma.nı o'.up. F.rzu rum Müftüsü Osman Albayrak 'ın ağabeysidir. Soruşturmayı yürüt«n Errurum Savcı Yardımcısi Mehmet Seyhan, cinayetle ilgili olarak Ağır Ceza Mahkemesinde dav» sçıl dıfını, ancak olayın nedenu.in henüz anlaşılamadıguu belirtınıştlr. ögrenildiğine göre maktül Ahm«t Albayrak, urım cüre MJİP yanlısı olarak tanınmıs, daha son ra ulkücülerle ıliîkısinı keser^k, MSP'll olarak gfaükmüş ve MHP lidert Alpaslan Türkeç'ın leyvavj \» «davadan dönmUştürn. Halen cezaevınde bulunan <catil sanıgj Mustala Odabaşı'nın datüş masına yakında Agır Cest M&hke mesınde başianacaktır. Şükrü Koç ve Kâmil Kırıkoğlu gruplan demokratik sol içınde iki ayn ekip gıbi davranmakla fa lcat Kurultaya dogru işbirligi ya pabilecek şekilde bağlarını tam koparmamaktadırlar. Koç ve arkadaslan Ecevit'e demokratik sol program taslağı vermişlerdir. Bu ekip aynca bir gazete çı karma hazırlıgındadır. Kurultay mücadelesine çok aktif olarak katılmayan Kırıkoğlu ise bu tas lafın bıldirl şekhnde düzenlenmesini önermiştir. Bu iki ekıbm Kurultaya doğru birleşmeleri ola nağı görülmektedir. Ancak Genel Merkeze karşı rutum konusunda tam bır karar iıenüz orta ya çıkmamıştır. Koç ve Kırıkoğlu gruplan Baykal grubu ile Ge nel Merkez arasındaki mücadele yi fikir aynhğından çok yönetimi almak anıacına bağlı olarak değerlendınnektedirler.. Memur kuruluşları yan ödeme kararnamesini eleştirdi ANKARA, (Cnmhurlyet Bflrogu) Dort kuruluş dün yayınladıkları bildiride yan ödeme kararna mesinin Anayasanın 12. maddesıne aykırı oldugunu öne sürmüşlerdir. BEL DEH, EGE DER, TUM PTT DER ve MEM DER tarafından yayınlanan bildiride bu konuda »öyle denilmektedır: «MC, yan ödemeler kararnamesıyle Anayasanın 12. maddesını çığnemektedır. Tüm memurlan ilgılendıren yan ödemeler karamamesi, çok zor şartlar altında yaşam kavgası veren genış memur ki^lesinı yokluk ve sefaletle mahkum etmıştır. MC iktidarı bir yandan yurtsever memurlan sürüp kıyarken öte yandan hızla artan h»yat pahalılıgı karşısında genis memur kıtlesmi yan ödeme kararnamesiyle uyutmayı amaçlamaktadır. Bu kararname ile MC İktidarı Anayasa'nuı 12. maddesind* açıklandıgı uzere « . Hıçbır kısıye, aileye, zumreye ve sınıfa imtiyaz tanınmaz.» ılkesini çiğneyerek küçük memurlara 300 lıra gıbi gulünç sayılabilscek bır yan odeme verilirken büvüic burokratlara, teknokratlara 7000 lıranın uzerınde bır odenek verılmektedir. Aynca, Ucret mıktarını ayarlama yetkisi daire amır ve müdürlerine verilerek kiıçük memurlar üzerinde b;r baskı aracı olarak kullanılmak istenmektedır. B'.z imzalan bulunan demokratik kuruluşlar. heyfı ve büyük bürokratlar yararına çıkanlan bu kararnameyi şiddetle lunıjoruz.» YAHYA DEMÎRELİN (Bastarafı 1. Sayfada) Bİz II* gorüşmüşler dah» sonra Zonguldak Ağır Cera Mahkemesinın isteği üzenne Federe Türk Devleti Yüksek Mahkemesinde ifadeleri alınan •• sunta olayında adlan geçen tanıklarla ayn ayn temaslarda bulunmuşlardır. «Ugur» re Kaptan îbrahim> gemilerinin Kıbns'ta suntalan boşalttıklan Magosa Hmanındaki acentası Transtürk'ün sahibi Tahsin Mehmet ve oğlu Ertan Mehmet Tahsinle görüsen Şevket Demirel ile Abdurrahman Güler. ETİ şirketinin Ticaret Müdürlügünü yapan ve sunta olayınm ortaya çıkmasından sonra istifa ederek ticari hayata atılan SUleyman Sarıoğlu ve Majtosa'da liman acentesi sahibi Mustafa Necati ile de ilişki kurmuşlardır. Yahya Demirel'le birlikte iş tlişkileri bulundugu ortaya çıkan mobilya dayası sanığı Atüla özçelık'le ETİ şirketi arasındaki haberlesmelen yurüttüğü belgelerle kanıtlanan Süleyman Sanoğlu'nun, Beyrut'a gönderilen suntaların da boşaltılmasmı ve belgelerinin düzenlenmesiyle ilgili kişi oîduğu da ortay» çıkmışhr. Sarıoğlu'nun ETÎ Ticaret Müdürlügunden avnldıktan «onra oluşturulan yeni şirketin Demıreller ile ticari ilişki de kurdugu re çeşitli alanlarda »lışveris yaptıkları bildirilmektedir. ETÎ Genel MUdürü Ozalp Sanc» ile kaplama suntalan ETİ' den tatın alan marangoE Mabmut Ali Fehmi, Şevket Demirel' le Abdurrahman Güler'ln kendileriyle gorüşmedik'.»>rini söylemı* lerdir. Şevket Demirelie Abdurrah. man Guler'ın, Salamis Bay'da yaptıklan görüşmeden ^onra avukat Mentes Aziz'i vekil olarak tutmuşlardır. Arukat Aaiı Mentes, Abdurrahman Güler adına 17 haziranda Kıbns Federe Türk Devleti YUksek Mah kemesine başvurarak, sunta olayı ile ilgili belgelerın gönderılmesinden önce «Yüksek Mahkemenin bir emlr ita eyleyerek yargı niteliğmde yetki kullanan Lefkoşe ve Magosa kaza mahkemelerinin kararlannın iptaii içm bir emir ve avukat Abdurrahman Güler tarafından bu hususta bir istida dosyalanması için izin verılmesinı» istemiştır. 24 haziran perşembe günü sabahı bu konuyu görüsmek üzere toplanan Yuksek Mahkeme, arukat Aziz Menteş'in erteleme istefı üzerine konuyu görüşmeyi daha sonraya bırakmıstar. Kıbrıs Federe Türk Devleti Yüksek Mahkemesı. Yüksek Mahkeme Yargıcı Ülfet Emin huzurunda Yabancı Mahkemeler Şahadet Kanunu, fasıl: 12 ile Türkiye Cumhuriyeti Zonguldak Aftır Ceaa Mahkemesının 26 Mart 1976 tarıh ve 976 81 sayılı yazısı konusunda 21 Nisan 1976'da dosyaya konulan mektubun okunması üaerıne, Turkiye Cumhuriyeti Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesinde Yahya Kemal Demirel ve arkadaslan aleyhıne açılmı» bulunan 3 Mayıs 1976 Urıhinde ETİ Ticaret Müdüıu Süleyman Sarıoğlu. Marangoz Mahmut Ali Fehmı ve 11 Mayıs 1976 da ETÎ Genel Müdürü Ozalp Sarıra'nm ıfadelerini almıstır. Aynı biçimde Magosa kaza mahkemesi yargıcı Orkan Hasan da 7 Haziran 1976da liman acentası sahibi Mustafo Necati. suntalan getiren *\Jtw» şe «Kaptan Ibrahim» gemilerinin Kıbns acentası sahipleri Tahsin Mehmet'le Me'ımet Tahsin'in yeminü sorgusunu yapmıştır. Şevket DemireHe avukat Abdurrahman Güler, Kıbns'lı *vukatları Aziz Menteş, Yahya Demirel aleyhine tanıklık etlenlertn, ifade verirken yanlarında avukat bulunmadıgı gerekçesiyle, anlaşabıldiklerini tanıklann ifadelerinı degıştırme yöntemi uyrultmaktadırlar. Kıbns'ta uygulanan ceza usulü kurallarına göre ikinci bir ifadede, sorumlu yargıcın, çelişkileri telif etmeye ve eski ıfadedeki beyanla yeni ifadedeki beyanlar arasındaki farklılığm nedenlerini sornıaya hakkı blüunmamaktadır. OLAYLARIN ARDINDAKİ Gerici eğitimi (BaşUrafı 1. Sayfada) Aksaray'a gelmıştir. Yürüyüsçuierın bu sırada zaman zaman dura rak «Ünıversıte Ginş Smavı Kal dınlmalıdır», «Gerıci ve Bozuk Eğitime Son» şeklınde bağırdıkları görülmüştur. Aksaray'dan sonra Beyazıt'a doğru yurüyüşe geçen gençler, Edebıyat Fakültesınm önunden geçerken «Polis Karakolu mu Üniversite mı», «Copsıız ve Sömürüsüz Eğitim» şeklinde slogan lar söylemışlerdir. Sayıları 5ouoden fazla olduğu tahmin edilen öğrencılerın arasmda dün üniversitelerarası giriş sınavına katılan ögrencilenn çoğunlukta olduğu görülmüştür. İYÖD, ÎDÖD, DevLis ve çeşitli okullara bağlı oğrenci derneklerinin kaîıldığı yürüyüşçüler daha sonra Sultanahmet meydanına gelmı?lerdir. Burada gençler ölen devrımcüenn anısı için saygı duruşunda bulunmuşlar ve siyasal iktidarı eleştiren konu> malar yapmışlardır. Konuşmacılar. bu arada egıtim düzenmin siyasal baskı ve sömürüden ayn bir şey oîmadığı yolunda açıklamalar yapmışlardır. Mıting ve yürüyuşe katılan öğrenciler daha sonra buradan olay çıkarmadan dağılmışlardır. Ancak mıtınguı dağılmasından sonra yurüyerek Beyazıt meydamna gelen bır grup gence Beyazıt Küllük Kıraathanesınden once bir kaç el silâhla at*ş edildıgi, daha sonra bir grubun saldınya geçtıği bildırilmiştir. Saldın sırasında olay yerinden geçmekte olan Îsmail Yağcı acUı bır şah:s yaralanmıştır. Yaralı Cerrahpaşa Hastanesinde tedavi altına alınmıştır. İkinci saldırı Aksarav Vatan Caddesinin girışinde olmuş, burada da komando oldukları sanılan kimselerin sılâh kullandıkları saptanmıştır. Ancak saldın sırasında yaralanan bulunmadıgı bHdırilmiştir. GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) mektedlr. Murakıplann iocelenıeleri sırasında saptadıkları hu nlaylan belirtmeleri de yisal RÖrevleri içindedir. Gerçeklen Cesa yasalanna iHşkin körallar kav mu (föreTİİlfrini, pörevİTİnl , aparken öğrendikleri suçlmn adli makaralara bildirmekle yükümlü kılmaktadır. Paravan firmalann KurulmiM Tera dif filkelere ihracat dıırumunda lhracın beleflrndiriimemesi yasalara RÖre bunları yapanlar için suç tıl'.!>ti!rür. Bu baknndan Bakanın ı)rmir(i'lerin sorumsuzlufcıından *ör. etraesi yanlış bir pesin yarp nlteUfindedir. Mallye Bakanının »çıklamıii başka bir yönden de ileinrtir: Bakanlıtın öncpki fiin vaıtlıtı açıklamada murakıplann rtpoıunun Bakana verllmediei blldirilmpktedir. Bakan Erıcenekon raporu Bkumadıçma eöre IJ?nıfrpl1<»rin sonımsuz oldugunu nasıl söyle>pbilmekte«lir? Bu dtırı;Tida yapılan resmi açıklamanın «loğruiııgu hakkında kamnoyıınria blr kuşku duyulmaması olanaksudır. Kınanavak olanlar ynlvuzluk olayını ortaya koyanlar degil, rrnmi raporn derlet kasalanmla tutarak sorumluların koğuşturulmasını eneellemek isteyenlprdlr. TURAN GUNEVIN ÎUTUMU Turan Güneş ıse Orhan Birgit' le birlikte hareket etmekte, grup lardan herhangi birine katılmakta acele etmemektedir. Güne? parti yönetimindeki aksaklıklan dile getiren konuşmalar yapmak tadır. Daha önce Bavks'ia'birlik te hareket eden Güneş'in şimdi Genel Merkeze karşı belırgın bır muhalefet yürutmedigı dikkati çekmektedir. Güneş'in Kurultay öncesinde Genel Merkez ya da Denız Baykal arasmda bır tercıh yaparak tutumunu kesınleştirme•i beklenmektedir Parsellenmiş (Baştarafı 1. Savfarta) rak ayrılmış olup da meskun hal de bulunan j'erlerdekı parseüenmış veya parsellenmemış arazi ve arazi parçalan arsa sayılır. Ancak: Belediye sınırları içınde 1 mar planı ile ıskan sahası olarak aynlmış olup da meskun hal de bulunan yerlerdekı parsellen memış arazı ve arazı parçalan emlak vergisi mükeUefleri tarafından bizzat zırai faalıyette kul lanıldıkları takdırde arsa sayılmaz. Belediyenin, imar kanunu na göre tesbit edilen mücavır alan lann sınırları içınde imar planı ıle ıskan sahası olarak ayrılmış olup da meskun halde bulunan yerlerdeki parsellenmemış 1 arazi ve arazi parçalanndan zıra faalıyette kullanılanlar arsa sayılmaz. Belediye smırlan içinde bıılunup da imar planı ile iskan saha sı olarak aynlmamış olmakla oe raber fıilen meskun halde bulunan ver arasında kalan parsellenmemis arazi ve arazi parcalan da emlâk vergisi mükellefleri tarafından zırai faalıyete kullanılmadıgı takdırde arsa sayılır. b) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da: a) Denız, nehır, göl ve ulaşım yolları kenarlarında veya cıvarın da bulunması veya smai veya tu rıstik önemı yahut hızlı şehirleşme faalıyetlerı dolayısıyle ve İmar ve tskan Bakanlığmın teklifı üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile tesbit edilen alanlann sınırları içinde, imar planı ile iskan sahası olarak aynlan arazi ve arazı parçalan: b) Konut, turistik veya sınal tesis yapılmak maksadıyle her ne şekilde olursa olsun, parsellenen ve tapuya bu yolda şerh verüen arazı ve arazi parçalan, arsa savılır.» TÖB DER'İN AÇIKIAMASI Öte yandan TÖB DER îstanbul Şubesı Başkanı Tahp Özttirk, dün bir açıklama yaparak, mıtınge katılanlardan bır grubun zorla yonetım kurulu odasına girerek hoparlörleri kaçırdığmı bildirmiştir. Öztürk basına yaptıgı açıklamada, olay sırasında TÖB DER Yönetim Kurulu üyelennin saldınya uğradığım da belirterek, şunlan söylemiştir: • Bu tür saldırılar, ancak faşist tırmanış ortamı hazırlar. Yine bır tür girişimler, butün ulusal demokratik güçlerin, güç ve eylem birliğine zarar verir. Tüm ilerici, yurtsever kişüeri ve demokratik kuruluşlan bu tür girışimleri kmamaya, bu saldınyı hazırlayan kışi ve kuruluşlan davramşlannı yeniden değerlendirmeye, bağımsi7İık ve demokra sı davasından yana düşünüp adım atmaya. özeleştiri yapıp, yan lışlanndan dönmeye çağınyoruz.» NATO askeıî (BafUrafı 1. nun Güneydoğu kanaduıın savun masını ciddî biçımde tehlikeye düşürdügün» dikkati çelcmLşltrdir. Bu kaynaklara göre Yunanlilar, Turkiye ile özellikle Kıbns konusunda patlak veren ar.laşmaz lık nedeniyle NATO'nun askeri kanadından çekilmiş olmalanna ragmen, bir savaş haluıde Yu nan ordulannın derhal NATO komutanlığı emrine alınmasını ve NATO'nun kendilerini korumasım NATO'ya önermişlerdir. Bu istek NATO y«tkilüerinc« garip karşılanmıştır. Bu sorunun aynntılan henüz NATO ve Yunanlı yetkililer arasındaki görüşmelerde ele alınmamıau da, Avrupa'daki NATO bir likleri Paşkomutam Amerıkalı G« neral Alexander Haig, bır DoğuBatı savaşında Yunan bırlıklerirıden ne biçimde yararlanacağını bilemedigini yakmlârına ifade etmıstır. TARAFSIZUR Kurultay mucadelesinde çu ana kadar herhangi bir gruba katılmaj'an G«nel Merkeze de karşı çıkmayan bazı ısimler bulunmaktadır. Pikret Gündo*an, Necdet l'gur, Sırrı Atala;. .Cgur Alacakaptan bunlar arasındadır. îsmail Hakkı Birler. Rerai Kocaman ve Recai İskenderoâlu ise aktif mücadele vermemekle bırlikte Genel Merkezle paralel dav ranif söstermekredirler. Beşioci (Baştarafı ı. Savfada) dır. Insan vtıcudunun bozuklukları ya doğustan olmakta, ya da sonradan hastahk veya trafik lca zaları gıbi çeşitli nedenlerden oluşmaktadır. Fu nedenlerle sağ lık kurumlanna başvuranlann sa yısı gun geçtikçe artmakta. plas tık ve rekonstrüktif cerrahi konusunda müdahale için sırada bulunan yurttaslann bekleme sü releri uzamaktadır. 100 ünlü cerrahm katilacagı kongre dört eün ^üreccktir. KONGRE îstanbul îşçi Sendikalan Bırliği Yapı Kooperatifinin senelık olağan Kongresı 17 temmuz 1976 cumartesi günü saat 10'da Şehremini'nde Gül Düğün salonunda toplanacaktır. Bütün ortakiarın toplantıda bulunmaları önemle rica olunur. Hrsabat ve Muamelit 1.7.1976 tarihınden itibaren ortakiarın tetkikine amade bulundurulmaktadır. Yönetim Kunılu GLNDEM: 1 Faalıyet. Hesap ve Denetçiler raporlannın okunması ve ortaklann tasvibine arzı. 2 BUtçenin okunması ve müzakeresi. 3 Yönetim Kurulu ile denetçilerin ibrası. 4 Seçimler. 5 Dılekler. Hasan Isık (Baştarafı 1. Savfada) Hükümetin dış sorunlarım sürüncemede bırakmasmdan tum kamuoyu yakınmaktadır. Cumhunyet Halk Partısı ülkeyi cephelere bölunmüş halde gören ve cephecı zihniyetle hareket eden bır hükümetin ülkemızin dış «orunlarına geçerlı çözümler getiremeyeceğıni anlamakta gecıkmemiş ve ulusal çıkarlanmızı koruyabılmek ıçın ana muhalefet partısı gereklerınin ötesine de gıderek, hükümetin yaratmış olduğu boşluğu gidermeye çahşmıştır. Dış sorunla rımıza özel bır dikkat göstermiş tir. Ege sorunlarında, Kıbns sorununda, Amerika ile, Ortak Pazar'la llişkilenmi^de. nelere dıkkat edflmesi gereitığinı her vesıle ile reami sorumlulara ve kamu oyuna açıklamıştır. Bununla da yetınmemiş, dış polıtıkamııın temel ılkelerini belırterek bu konulan yabancı devletlerın sorumlularına da gerçek yönlerıyle anlatabilmek için her türlü ça bayı göstermiştır. Böyle yapmamış olsaydı bugün Türkiye için bir Ege sorunu mevcut olduğunu. içerde, dışarda, belki pek az kimse bilecektı. Vatan toprakları kadar önemlı kıt'a sahanlığı konusu Adalet Dıvanına terkedilmiş olacaktı, Ege'deki Adaların silâhlandınlması olagan bir olay addedilecekti. Hükümet CHP'nin önerilerini dınlemiş olsaydı TürkAmerikan askeri işbirligi bugün kü tutarsız hahni aîmış olmazdı, Amerika Dışı^leri Bakanı Türkiye ile Yuuanistan'ın ortak sorun lan üzennde Yunanistan Dışişle ri Bakanma TürkYunan anlaşmazlığmda Yunanıstan'dan yana oldugu anlamma gelen bir mek tııp yazmaktan ker.dini alıkoyabilirdi. Dış sorunlanmu; eerçekten bu günkü hükümetin elınde çıkmazlara itilmekte. çözümleri gun geç tikçe daha güç hale getırilmekta dir. Ulkemizin iç ve dış sorunlannın çözümlenebilmesı içm ulusal çıkarlanmız üzerinde titız ve azimli bir hükümete ihtiyaç çok büyükrür.. PTT Şehirlerarası Personeli çalışma saatlerinin değişmesi için direniş yaptı PTT'de şehırlerarasında çahsan personel çalışma saatlerinin gün de 5.5 saatten 8 saate çıkanlmasını protesto için 2 saat süre ile dırenış yapmışlardır. 5.5 saatlik çalışma düzeninde ayda bır hafta olarak uygulanan 13 saatlik gece çalışması ile çalışma saatlerinin aynı duzeye geldiğını ancak 8'er saatlik vardıyaların, çalışma koşullannm ağırlığı nedeni ile çalışanların bunaltığmı belirten şehirlerarası personeli direniş Ü7,erihe run kendilerine eski çalışma k o şullanna dönüleceği yolunda söz verdiğini, ancak ertesi gün direniş kalktıktan sonra çalışma kosullarının dejtiştirilmedigiıü arv latmışlardır. tSDEMİR (BasUrarı l. Sayfada) da Yaraş'ın görevden alınacagı haberı çıkınca ıkı ay gıbi kısa bır süre içerismde ıkibin lşçıyı ışe almasıdır. Bunun yanısıra Yaraş kendıne hizmet edeceklenne ınandığı kımselerı üe juiu>ek üeretle fazla kadro vererek işe almıştır. Bence Genel Müdür olarak İSDEMÎR'e atanacağı haberleri kasıtlı olarak çıkanlmıştır.» Ote yandan, îsmail Hakkı Yaraş'ın kardeşi Muammer Yaraş'ın fabnka ıçında koruma onbaşı£i ile birlikte işçileri yeni müdüre karşı kışkırttığı öne sürülmüştür. Muammer Yaraş'ın işçilere «Pazartesi gunünden sonra gelecek olan Yaraş, Canoğlu"na hızmet edenleri Turkıye hudutlan içerisinde çalıstırmayacak» dediğı öne sürülerek, dunım Guvenlık Ku\vetlerine bildirilrrüştir. KUVVET DURUMU NATO kaynaklarına göre Türk Silâhlı Kuvyetlerinin mevcudu, bans zamanmda 15 tümen halitvde toplanmış 375.000 asker, Î3 özel eğitim görmüs tugay, 1500 tank ve 300 savaş uçağıdtr. Ancak aavas vukuunda Türkiye 4 milyon kişiyi seferber edebilecek durumdadır. Yunan Silâhlı Kuvvetlerinin 8a rış mevcudu ise 12 himenden meydana gelen 125.000 asker, 8^0 tank ve 250 savaş uçağı olarak Iskeıî hedef planına» uygun biçlmde, Millı Sa\iınma Bakanlığı Bütçesine toplam 37 milyar 200 milyon hralık ödenek konulması ka bul edilmıştır. Mıllı Savunma Bakanlıgı Btitçesınde «Sılâhlı Kuvvetlenmızin Yeniden Teşkılâtlanması, Silâh, Araç ve Gereçlerinm Yenileştirilmesıne Aıt Her Turlü Alım ve Giderler» adı altmda açılacak öîel bir böliıme 1976 yüı için 10 milyar 40 milyon, 1977 yılı için 8 milyar 640 milyon, 1978 yılı için 4 milyar 880 milyon ve 1979 yılı İçin 3 müyar 100 milyon lira öd« nek konulacaktır. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Yasanın onaylanmasmdan sonra, ABD'ye daha ön ce yapılan pesm paralı siparişler istenecefc, aynca, Amerikan firmalannm patenti Ue Avnıpa ulkelerinde yapıîan harp silâh, araç ve gereçleri, özellikle Almanya. halya ve Pransa'dan i«tenecektır. Öğrenıldıgine göre, ABD'den uçak sıparişleri, Almanya'dan zırhlı araç ve deniz araçİan ıle İtalya ve Fransadan değîşik modellerde uçak sıparışleri yer alacaktır. 1976 yılı ıçın İ milyar 40 milU yon liralık ödeneğm Milli Savunma Bakanlığı bütçesıne verilmesınin hemen ardmdan, ılk anda Sılâhlı Kuvvetlerm ihtiyacı ile ilgili olarak yapılan çalışmalar hakkında Genelkumnayda düzenlenen brıfingde Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e bilgi verü miştir. Brıfingde özellikle Amerikan ambargosu ve TürkAmerikan Savunma îşbırliği Anlaşmasının Amerikan Kongresı'nce onaylanmasının gecikmesı karşısmda Türk Silâhlı Kuvvetlennde meydana selen açık üzennde durulduğıı öğTenılmiştır. Askeri çevre lerden edmılen bılgiye göre, Amerikan silâh ambargosu nedeniyle Türkiye'ye 1976 yılı ıcınde verilmesı öngörülen 86 milyon do larlık çeşitli malzemenın bugüne dek teslım edilmedigı bildırılmış tir. Aynca 14 adet Fantom, 36 adet savas uçağı. 20 adet eğitim tekakul uçağı. 72 helıkopteT, 3 destroyer, 2 denizaltı ve 1 deniza!tı kurtarma gemısı, TürkAmenkan Savunma Isbirl'.ğı Anlaşma sı Kongre'de buçür.e dek imzalanmadîSı için Türkiye'ye verilmemiştır. (BaşUratı 1. SSTTMU) o Çayırova Cam Fabrikasında grev başladı DİSK'e bağlı Basın İş Sendlkası Rulo Basımevinde Hür Cam • Iş Sendıkası da Çayırova Cam Fabrikasında greve başlamıştır. Basın İş Sendikasında yapılan açıklamada, toplu sözleşme görüşmelerınin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine, işverenin Uz laştırma Kurulu karannı da kabul etmediği belırtilmiştir. Fabrıka işçileri ise. işlerinde sosyal haklar konusunda yıllar süren b'.r ıstismar oldugunu, bunu giderınceye kadar direneceklerini soylemişlerdır. Atlas Copcoda "Tekrar görüşmek üzere"denir. Güvencinizden sorumluyuz... Herhangibir mamulömüzün satıldığı an bizim için en zevkli andır. Ancak, muştenlerimizden ayrılırken veda etmeyir, Çunku satış sonrasında müşteriyi unutmak Atlas Copco inancına aykırıdır. Orıjinal yedek parça stokları, teknik konularda yardımcı olacak uzman muhendisleri ve kalıfıye bakım eiemanlarıyla, satış sonrası servıslerimiz ciunyanın her yennde Atlas Copco guvenıne lâyık bır rnukemmellıkte cahsmaktadır. Turkiyedekı basınçlı hava merkezlenmız kolayca ulasabılecegmiz kadar yakındır size. Hepsıiide sizi ayni ılgi ve aniayışia karşılayacak seçkin Atlas Copco elemanlarını bulursunuz. Atlas Copco'da 'Tekrar çorusmek uzere» denır, veda edılmez. (AYIROVA'DA Hür Cam İş Sendıkası Genel Başkanı Ali Sahın, Çayırova Cam Sanayiinde çalışan 1200 işçinin dun sabahtan itıbaren greve başladıklarını açıklamıştır. Şahin, toplu sözleşme görüşmelerınin çıkmaza gırmesi üzerine, abnan grev kararınm uygulanmaya koyulduğunu bildirmiştir. Sendika Başkanı. isverer.ın işçilerin emegi ni hıçe saydığını ve günün koşullarına gore uygun ücret isteğini reddettiğıni de sözlerine eklemıştir. Eyüp Ağır Ceza (Baştarafı 1. Sayftda) cak olan yeni duruşmada şzelıp yargıca teslim olacaklan haberini adli makamlara duyurmuslardı. Eyüp Cumhurıyet Savcıtıgı, bu nedenle mahkeme cıvannda gerekli tertıbatı aldırmış: ancak dunışma günu Eyup Ağır Ceza Mahkemesı mübaşırınin çağrısı cevapsız kalmıştır. Geçtığımiz hafta sonu Eyüp Ağır Ceza Mahkemesı, bir turlu polıs tarafından vak?'rnamayan Acarer kardeslerm niçin bulunmadığını Savcılıktan sormus ve haklarında tutuklanma kararı verüen yakalanmalarına emır çıkarılan zengm iş adamlarını yakalamıyan polis hakkında ne gibi bır işlem yapıldığını sormuştur. Mahkemenin bu israrı üzerine Eyüp Cıımhuriyet Savcıhğı, Is tanbul Emnıyet Müdurlüğü 2. Şube Müdürluğüne bır yazı vazarak, iş yerleri Emniyet Mıidürlügüne 500 metre uzakta bulunan Acarer Holdıng'm sahıbi Kâmıl ve Ali Acarer kardeşlerın neden yakalanmadığını sormuşrur. Savcılık. bu yazısında polısın ışyerlennı aramak ıçın mah kemeden arama ıznı de almadığına dikkati çekmıştır. Hukümlülerin Yeşılvurt'takı evlennın de iş yerlerıyle bırUkte aranmasını ve haklannda yakalanma emri çıkanlan Acarpr''.erm Eyiip Cumhurıyet Savcılığına teslımıni isteyen yazıda arama sırasında tutulacak mtanakların da göndenlmesı ısteıimıştır. Polıs ancak, ha'îlsnndp tutuklanma kararı verılen gümrük komisyoncıvı Mustafa Hamaioglu'nun, Tuzla PiypdB Okulun 33 DAKiKADA ANIAŞNIAR Tıırktye Genel İş Sendikası ile Bayrampaşa Beledıyesı arasında toplu ış sozlesmesı görujmeleri 33 dakıkada bıtirilmiştir. Bayranıpaşa Belediyesmde çalışan 310 işçı adına toplu ış sözlesmesi imzalanmış ve otuzüç da kika süren pazarhk sonrasında ısçılere bırinci yıl yüzde elli ikin c: yıl vuzde yetmiş zam kabul edılmiştır. Ayrıca çocugu ilkokulda okuvan ısçiye 700 lisede okuyana 100, üniversitede okuyana üçyüz lira sosyal yardım verılen işçilere yılda 500 hra da yakacak yardımı yapılması kabul edilmiştir. Amerikan (Baştarafı 1. Sayfada) varsa. iki Rus'un iadesini istemiştır. Amerikan Buyükelçisi durumu inceleyeceğini bıldırmiştir. Ankara'daki Amerikan Büyükelçıliği çevrcsinde seniş emnıyet trdhırlpri ahnmıstır Devrimci Gençlik Dergisi yine toplatıldı ANKARA. (Cumhurlyet Bfirosu) Devrünci Gençlik Dergisinin 9. sayısı da toplatılmıstır. Bugune kadar çıkan 8 sayıdan 7'sı toplatılan derginin, son çıkan 9. sayı da Ankara Basın Savcılıgı trrafmdan toplatılmıştır. Dergı sorumlularının verdıği bilgiye göre, dergının Ankara'daki büro suna gelen polısler bütün malzeme. kağıt, ıp, makas vs. el kovmuşlardır. Bu arada derginin. hakkında toplam 515 yıl hapıs cezası ls!?nen eskı yazı ıslerı müdürü Taner Akcam'ın Devler Güvenlık Güvencinizden sorumluyuz.Çünkü bu bir sorumluluk sorunudur bizim icin. İ I KENDİ UÇAGINI JltlasCopcc İ