01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
L • Ekonomi Ekonomi • * • Ekonomi Ekonomi Ekonomi Ekonomi Ekonom: Ekonomi. ..«• Ekonomi Ekonomi ••• I YIUN İUC DÖRT AY1HDA GERÇEKLEJEN İHRACAT VE İŞÇİ DöVİZİ GEIİRLERİ AÇİKIANMIS OLAN MİKTAROAN 460 MİLYON DOUR DAHA DÖJÜK; ORTAYA ÇIKAN BU FARK. GELİRLERİNİN 1976'DA FİKTİF OLARAK İLERİ GEÜYOR, İHRACAT BÜYÜIÜLMESİNDEN PARASAL GÖSTERGELER MALiYE BAKANI ERGENEKON'U DOĞRULAMIYOR Geçtiğimiz haftanın son günlerinde, yan ödeme kararnamesi konusunda bir basın toplantısı düzenleyen Maliye Bakam Yılmaz Eıgenekon, Türk ekonomisinin büyük bir gelişme içinde oiduğunu söylemiştir. Maliye Bakanı Ergenekon'un bu ba sın toplamısmda yaptığı açıklamalar devletin resmî rakamlan tarafından doğrulanmamaktadır. 1976 yılının ilk aylanna ilişkin bazı göstergeleri açıklayan Bakan, bazı göstergelere de hiç değinmemiştir. Ömeğin, 1975 yılı içindt fi yatlar genel düzeyindeki artışın yüzde 10,1'de tutulduğunu açıklayan Bakan, 1976 yılının ilk 4 aylık dönemindeki yüzde 10'u bulan fiyat artışlanndan hiç söz etmemiştir. öte yandan, emisyon hac mindeki artış hızının durdu rulduğunu açıklayan Bakan, döviz rezervlerindeki azalmanın da yalnızca 100 mil yon dolar olduğunu belirtmiştir. Oysa ocak mayıs döneminde mevsimlik olarak yüzde 14.1 oranında gerileme göstermesi bek'.enen emisyon hacminde, bu dönemde görülen gerileme sa dece yüzde 0,9 ohnuştur. Maliye Bakanı Ergenekon, geçen 1 yıl içinde rezervlerde 1 O milyon dolarlık a0 zalma olduğunu söylerken de, DÇM ve döviz kredilerin den sağlanan kısa vadeli borçlanmaları bir anlamda hesaba sokmamaktadır. Bilindiği gibi bu yollardan gelen kaynaklardan elde edilen 1.4 milyar dolarhk döviz rezervi eritilmiştir. Bu durumu net döviz rezervlerindeki gelişmeler de ortaya koymaktadır. MERKEZ BANKA5! HAFTALIK DURUMU (MİLYON 1 L REZERVLER MİLYON DOLAR) 30.5.1975 • IlK KEZ BU YTl (JYGUIANAN BİR YÖNTEME GÖRE. İHRAÇ GELİRLERİNİN BÖYÜK BÖIÖMÖNÜ OLUSJURAN PAMUK VE PAMUKLU DOKUMAIARIN İHRACATI KREDİLİ OLARAK VE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLEK SAJÜCACAK BİÇİMDE YAPILD1. AKTtF Geçen yıl 14.723 31.694 31.12.1in 5 15.721 3H.592 9.169 16.8y3 40.474 121.354 Yıl sonu Geçen ay Son 13.723 47.599 5.535 14.487 47.MO 128.705 30.4.1976 2S.5.19'56 hafta 14.665 48.393 7.163 13.439 47.3>5O Döviz gelirine ilişkin gerçek bilgiler kamuoyundan saklanıyor P AS İF Emisyon Döviz borçlan M.B. mevduatı Mevduat muz. krş. Diğer pasifler (DÇM') Brüt döviz rezervleri Net döviz rezervleri 32,358 311 5.564 22.013 24.844 1.029,8 41,0 Altm Döviz (mevcu.) Kamu kredüeri Özel kesim kredileri Tarım kesimi kredileri Diğer aktıfler (DÇM) T OPLAM 9.'">nı 15,9:58 13.1.'9 85.090 131.021 40.365 1.246 8.50C 9.099 10.469 28.425 31.107 31.341 43 229 46 837 47.400 1.007 2 857.0 839.6 1.081.6 1.295.7 1.486.7 760 582 40.9.18 41.080 Bir yıllık demir çeiik ithalatı için ödenen dövizle yeni bir tesis kurulabiliyor DEMİR ÇEIİK AÇIĞININ KAPATILABİLME5İ İÇİN YILDA 3 0 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPILMASI GEREKİYOR, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı' nın Ankara'da düzenlediği DemirÇelik Sempozyumuna bir bildiri sunan Devlet Planlama Teşkilâtı Uzmanı Algan Hacaloğlu, 1975 yılında demirçelik için 800 milyon dolarlık döviz harcandığını, buna karşılık 1 milyon ton kapasiteli tskenderun DemirÇelik Tesisinln yatırım maliyetinin 950 milyon dolar olacağını belirtmiştir. Aynı bildiride, Üçüncü Beş Yıllık Plan'ın demirçelik hedeflerine ulaşılabilmesi için 1977 yılında 10 milyar liralık yatırım yapılması gerektiği, ancak bu yatınmın gerçekleştirilmesinin mümkün olmadıgı ileri sürülmüştür. Ankara'da düzenlenen Sempozyuma bir bildiri sunan Türkiye DemirÇelik İşletmeleri Genel Müdürü Ruşen Gezici ise, Türkiye'nin demirçelik gereksiniminin karşılanması için gelecelc on yılda toplam 300 milyar llralık yatırım yapılması gerektiginl söylemiştir. Yılda 30 milyon liralık yatınmla Türkiye'nin demirÇelik gereksinimın karşılanabilmesi anlamma gelen bu öneriye göre Türkiye'nin her yıl yapacağı toplam yatınmm üçt« birinin demirçelik kesimine ayrılması gprekmektedir. GÜÇIÜK BÜYÜYOR Devlet Planlama Teşkilâttnın demir • çelik kesimi sorumlusu Algan Hacaloğlu'nun sunmuş olduğu bildiride. Türkiye'nın demir çelik ithalatı için yspmakta olduğu döviz ödemelerinin demir • çelik kapasitesı yaratmak için yapılacak harcamalarla karşılastırılması şu şekilda özetlenmektedir: «1975'de salt demir çel.k sektörü ithalatı için dış ülkelere yapılan ödeme 605 milyon dolara ulaşmıştır. Endirekt ithalâtla bunun 800 milyon doları aştığı bir gerçektir. Oysaki, 1 milyon ton sıvı çelik kapasiî.'li İskenderun demir çelik tesislerinin nihai maliyeti yakb^'lc 950 milyon dolar civannda olacaktır. Burada şu gerçek ortaya cıkmak tadır. Önümüzdeki yıllarda çok seri bir şekilde mevcut entegre tesislerimizi tevsi etmez, yeni entegre tesislerin kurul'.ışuna geçmezsek, ödemeler dengesi sorunlarımız cözümlpnmesi çok zor boyutlara u!?=""Tktır.» OUNAKSIZ «Üçüncü Beş Yıllık Plan, demir çelik sektöriinde fazla ıddialı hedeflerle ortaya çıkmamıştır» diyen DPT uzmanı, bu iddiasız hedeflere bile ulaşılamadığını açıklamıştır. Algan Hacaloğlu'nun hesaplarına göre, «1976 yılı yatırımlarında yüzde yüz eerçoklpsme olsa dahi. Üçün cü Beş Yıllık Planm yatınm hedefıne ulaşılabilmesi için 1977 yılında, 1975 fiyatları ile, 10 milyar TL. yatınm gerekecektir » Bu yatırımlarla ilgili olarak DPT sorumlusu «Günün finansman koşullan ile bunun olanaksızlığı belirgindir» demektedir. DPT uzmanının sunduğu bildiride özel kesime ait tesislerden kamu sermayesiyle kurulan Ereğli Demir Çelik dışında kalanların «geri teknoloji, küçük ölçekleri ve ticarî çelik tiretmeleri nedenleri ile optimal üretim koşullanna ulaşamamakta ve enteg re tesislerle rekabet edememekte» oldukları ileri sürüknektedir. Kütük demirin çekilmesinin sınai maliyeti Karabük (TDÇt) tesislerinde 38 krş/kg iken bunun 130 krş/kg üzerinden özel had dehanelere çektirildiği bildirümektedir. Hüseyin MERTOĞLU îçinde bulunduğumuz 1976 yılında büyük döviz darboğazı Ue karşı karşıya olan MC Hükümeti yetkiüleri, sorunu kamuoyundan gizlemek için değişik büeüer vermeye başlamışlardır. îlgüi bakanlar tarafından açık lanan rakamlara göre yılın İlk dört ayında 934,9 milyon dolarlık ihracat yapümış ve 240 milyon dolar dolaylannda da işçi dövizi geldiği beyan edilmiştir. Bu şekilde toplam ihracat ve isçi dövizi gelirlerl 1.175 milyon dolan bulmaktadır. llgili kamu kuruluşlanndan elde edilen gerçek bilgilerde Ue; ihracat ve işçi dörizı gelirlerinin söylenenler gibi olmadıgı anlaşümıştır. Ocak Nisan aylan dönemini kapsayan ve çeşitli döviz gelir ve giderleri hesaplarını gösteren belgeye göre, bu dönemde gerçek ihracat ve işçi dövizleri toplamı ancak 707,5 milyon dolara ulaşmaktadır. Yetkililerce açık lanan miktar ile gerçek döviz gelirleri arasındaki fark 467,4 mil yon dolardır. Ortaya çıkanlan aradaki 467,4 milyon dolarlık bu fark, 1976 yılında ihraç gelirlerinin fiktif olarak büyütülmesinden ileri gelmektedir. tlk defa bu yıl uygulanan bir yönteme göre ıhraç gelirlerinin büyük kısmını olusturan pamuk v» pemuklu dokumaların ihracatı krcdili olarak ve önümüzdeki dönemlere sarkacak şekilde yapılmıştır. Bu şekilde ihrocatm tamamı sanki bede11 tahsil edilmiş gibi gösterilerek döviz gelirleri şişirilmiştir. Aynca, ikinci büyük ihraç kalemi olan fmdık ise, Avrupa'da ve bizim paramıza göre liretin en düşük degerde olduğu zaman lhraç edilerek, ithalatçısına Avrupa piyasasında çapraz kur nedeniyle büyük kârlar bırakılmasına neden olunmuştur. Elde edilen gerçek döviz hesap larına göre; ocak nisan ayı dö neminde DÇM olarak bilinen dövize çevrilebilir TL. mevduat hesabından 284.3 milyon dolar döviz kredisi geldiği anlaşılmaktadır. MC hükümetinin bütün çabalanna ve verdiğl büyük ödünlerle karşın bu kalemden gelen döviz borçu çok sınırh kalmış bulunmaktadır. Buna vadesi gelen DÇM kredilerinin özellikle «on nisan ayından itibaren gitme ye başladığı anlaşılmaktadır. Döviz gelirlerinde, yetkililerin aksine beyanlanna karşıhk ortaya çıkan ve bunalım sonucu itha İat giderleri için yapılan fiill ödemeler de çok sınırh düzeyâe ohnuştur. Tine OeakNisan döne minde yapıldığı beyan edilen 1.682 milyon dolarlık ithalatın an cak 962 milyon dolarlık kısmı ithalat için yapılan fiili ödemeler olmaktadır. Döviz gelirlerinin yavaşlaması ve beyan edilen ihraç gelirlerinin ancak yüzde 59'unun getirilmesi sonucu, fiilen yapılan ithalat ö demeleri de İthalat bedelinln an cak yüzde 57'si olmuştur. Bu her lki oran bir yıl önce aynı dönem de yüzde 90 dolaylannda olmuştur. MC Hükümetinin ülkeyi sürük lediği bu ekonomik çıkmaz sonu cu her yıl belirli miktarlarda artan dış kredilerde en düşük seviyede olmuştur. OcakNisan 1976 yıh döneminde alınan ve ç« şitli kredi müesseselerinden Tür kiyeye intikal eden döviz kredile ri 73 milyon dolar gibi çok aı olmuştur. Bu şekilde çok smırlı olarak döviz ödemelerinin yapılması ve ihracat, işçi ve diğer dövizlerin geldigi miktarda. ithalat için fiili ödemelere izin verilmesi dahi nisan ayı sonunda Merkez Bankası elindeki brüt rezervlerin 839.6 milyon dolar'a ve net rezervlerinde 1.295,7 milyon dolar'a inmesini önleyememiştir. Geçtiğimiz mayıs ayı sonunda ise brüt rezervler 857 milyon do lar ve net rezervler de 1.486,7 milyon dolar olmuştur. MC Hükümeti işbaşına geldiği 1975 nisan ayından bu yana, döviz rezervlerini sorumsuzca harcayarak tam 1.5 milyar dolarlık rezerv eritmiştir. Aldığı kısa va deli DÇM dövizleri kredileri ile bu gerçekleri kamu oyundan saklamaya çalışan iktidar, bu ne denledir ki gerçek döviz hesapları yerine fiktif hesapları açıklamayı bilerek yapmaktadır. YORUM GERtYE DOĞRU YARIŞ rCFKİTT'DE gerlye dojfru yarıs var. Cephe tnpluluğuna piren partüer. biribirivle gerive doğru >arışıyorlar. Blribirini ve böylece cephe topluluğunu eeriye doğru çekiyorlar. Cephe toplulupu ile Halk Partisi arasınrta da varış var. Halk Partisi. bu yarışı, ileriye doğru bir yarışa çeviremiyor. Halk Partisi de <jeriye doğru yarışıyor. Halk Partisi içinde de bir yanş var. Cç prup ya da üç hizip yarışıyor. Hiç biri, bu yarışı ileriye döndüremiyor. Üç grup da biribiriyle gerive doğru yarışıyor. Böylece Halk Partisi ve Liderini Reriye dojru çekiyorlar. GERtYE ıloğru yarış, tarihte de var. Tarihin dönüm noktalannda çok belirgin bir biçimde ortaya çıkıyor. tki çok büyük donüm noktasında, iki çok somut örnek belirleniyor. Biri Büyük Fransız Devriminde. Fransız devrimi. bir burjuva devrimi olarak doğuyor. Ancak bueüııiin araştırma ve bilçileri, burjuvazinin, daha ilk gundcn itibaren kendi devriminden ürkmeye başladığını gösteriyor. Burjuvazi, aristokrasi ile: aristokrasi de sarayla ittifaklar arıyor. Büyük Fransız Devriminin ilk pününclcn itiharen geriye doğru var»? baslıyor. Bu yarış içüıdc devrimiıı •iinlü» hatibi Mirabrau, .saraym ve ariRtokrasmin maaşlı ajanı durumuna feliyor. Yirminci yiir yıl filmlerinin yakışıkiı nldıT\ ve onsekizinci yüz yılın iki kıta kahramanı La Fayette ise bir devrimci olarak haşlattıjı kanerini bir devrim diişmanı nlarak tamamhyor. Rur.hıva devriminin Rpreklerini ise bu ittifaki kırabilen ve kırarken de emekçilerden RÜÇ alan Robespierre diktatonası gerçekleştiriyor. İKİN'Ct büyük çeriye doğru yarış. 1917 yılında ortayn çıkıyor. Rusya'da şuhat devriminden sonra başlıyor. Menşevikler. burjuvazinin iktidan alması için, burjuvaziye adeta yalvarıyor. Burjuvazi, toprak ağaları olmadan, iktidan üstlenmekten çekiniyor. Toprak ağaları, çar olmadan, burjuvazinin iktidanna ortak nlmak istemiyor. Bu yüzden tarihin çok sıkışlırılmış kısa bir kesitinde eeriye doğru >anş ha.şlıvor. Bu y3r;ş tamamlanamıyor. En ceri halkanm ekonomik ve siyasal çıkarlanna bellrleyici ve lider olduğu bir denge kurulam'.yor. CEPHE Hükümeti'nin kurulduğu tarih. geçen yılın başları. Türlriye'deki gerive doğrn yanşın önemli bir kilometre taşı. Ancak yarış burada durmuyor. Yanş, daha geriye doğru, yeni boyutlarla 12 Mart'a doğru sürüp gidiyor. Bu durmaksızın Reriye doğru sürüp giden yarışuı bir nedeni. tıpkı tarihin verdiği diğer örneklerde olduğu gibi. işçi ve emekçi sınıflann ileriye doğru yarışı. İleriye doğru yarış, geriye doğru yanşın kaynağı durumunda. Ancak, kaynaklardan birisi. Diğeri ise özellikle sanayi sermayesinin çözümsüzliiğü. Çözame sahip olmaması. Toprak sermayesinin, ticaret sermayesinin bir çrizüme gereksini ml yok. Bunlar için çözüm, varlıklarını korumak. Sanayi sermayesi için çözüm devamlı olarak varlığını büyütmek. İşçilerin artan direnişi karşısında, sanayi sermayesi için varlığını büyütmek, toprak ve ticaret sermayesi aleyhine genişlemekle mümkün. Bu genişleme, işçilerin karşısında, sanayi sermayesinin yalnızlaşmasıyla sonuçlanabilecek. Çözümsüzlük burada. Çözümsüzlük, ittifakları tazclemekte. Çözümsüzlük. Cephe Hükümeti'nin kuruluşunda. Çözümsüzlük, geriye doğru yarışta. Çözümsüzlük, yıkıntıda. TÜRKlY"E'NtN karşılaştığı sonınlar için ne Cephe Hükümeti'nin, ne dayandığı güçlerin, ne de daha açık bir biçimde ortaya çıktığı gibi, Halk Partisi'nin hir çözümü yok. Türkiye ihracatı. Tiirkiye ithalatının üçte biri. Yapısal olarak üçte biri. «Halk Partisi iktidara gelince bütün sorunlar çözülecek» demek, bu sorunla ilçili olarak hiç bir şey söylememek demek. Türkiye Demir Çelik Işletmeleri Genel Müdürünün iddiasma göre, demir çelik sorununu çözebilmek için her yıl Türkiye'nin toplam yatınmm üçte birini demirçelik kesimine ayırmak gerek. Bu, her yıl otuz milyar liralık yatırım oluyor. Devlet Planlama Teşkilâtı demirçelik sorumlusunun hesaplarına göre ise Cçüncü Beş Yıllık Plan'ın demirçelik hedeflerine ulaşabilmek için. gelecek yıl on milyar lira vatırmak gerckiyor. Otuz milyann üçte biri. DPT uzmanı. bugünkü koşullarda, on milyann bile, gerekli olanın üçte birinin bile. çerçekleştirümesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ekmekçi. Ecevifin ypni dünya görüşü ile llgili en değerli açıklamavı getiriyor. Ecevit. düzeni, çark dönerken değiştireceğim demiş. Bu söz. demirçelik sorununa en küçük bir çözüm bile eetirmiyor. Çözüm umudunu da taçımıyor. Çarkın. şimdire kadar dönduğtt hız ve biçimde dönmeye devam edeceğini gösteriyor. •BffiAKINlZ yapsınlar, bırakımz yıksınlar.» Sermayeden gelen tek çözüm bu. Dünyaya. büyük işlctmeler açısından olmasa bile, özel kesim açısından bakan Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi'nin aylık tartışmalarının sonııncusu son dcrece üçinç. Tartışma, bir tek çözümde birleşiyor: Türkiye"yi sınırsız bir biçimde dış dünyaya açmak. Türkiye'>1 smırsız bir biçimde Ortakpazar'ın rekabetine açmak. Bu açılmanın. birçok büyük işletmeyi yıkacağı açıkça kabul ediliyor. Bu açıklamanm, büyük bir yıkıntı eetireceği açıkça belirtiliyor. Bu yıkmtının üzerine yenidcn bir denge kurulacağı ve bu dengenin olanakları içinde, büyük bir olasılıkla bugünkünden daha düşük hir hızla, kalkırulabileceği ileri sürülüyor. Sevimli bir çözüm değil. Ama zorunlu bir çözüm olarak görülüyor. Çünkü bu gidiş, ya faşizm, ya sosyalizm ile sonuçlanacak. Böyle söylüyorlar. YA şu. ya bu. Artık Türkiye'nin bir dönüm noktasına geldiği anlaşılıyor. Herkes «ya ya» ile konnşmaya başladı. Eskiden Türkiye'ye geleııler, Türklye'yi «Batı'nın kalesi» diye nitelerler ve gelip geçerlerdi. Şimdi böyle olmuyor. Geçen hafta tanınmış Türkolog Lewis de Türkiye üzerine konuşmuş. Tanınmış Türkolog Lewis'in söz ve çahşmalarından Amcrika Birleşik Devletlpri yönetlcilerinin de yararlandığında kuşku yok. Lewis, artık Türkiye. «ya Batı blokunda kalacak. ya da sosyalist bloka sirecek» demiş. Ekmekçi, şimdi huna «pöh» diyecek. Her zaman «pöh» dememeli. Son günlerde Ankara'nın bali ortada. Merkez Bankasında döviz vok. Ama nerede ise Clus'taki otellerde bile yer kalmayacak. Gelen yabancı konukları yerleştirme zorunluluğundan. Her eğilimden hükümet veya dev let başkam Ankara'ya geliyor. Her halde yalnızca Kıbrıs için değil. Her halde tatil geçirmek için değil. Her halde Demirel ile sohbet etmek için değil. Her halde Ecevit'i görmek için değil. Ecevit. kendisi çidiyor. Öyleyse bu başkanlar trafiğinin bir nçdeni olmalı. Türkiye'nin içinde ve dışında gelişmeler olmalı. Galiba Türkiye'nin «ya ya» noktasına geldiği dışardan daha iyi görünüyor. Yalçın KÜÇÜK Erbakan, Petkim tekerlek lastiği kararnamesini imzalamıyor Cephe Hükümeti, göreve geldiği zaman hazır olan Petkim'in tekerlek lastiği yatırımı için gerekli olan karamameyi onbeş aydan beri tutmaktadır. Bir süre AP1İ Maüye Bakanı Yılmaz Ergenekon ve daha sonra da Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Selahattin Kılıç tarafından bekletilen kararnamenin şimdi de MSP Genel Başkam ve Cephe Hükümeti Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan tarafından imzalanmayarak bekletildiği öğrenilmiştir. Cephe Hükümeti'nin tekerlek lastiği ile ilgili almış olduğu ve almadığı kararlar, CHP Burdur Milletvekili Ali Sanlı rarafmdan, Meclis Soruşturma önergesiyle organına getirilmiştir. Cephe Hükümeti, bir yandan Meclis Soruş turması için savunma hazırlarken diğer yandan da. tekerlek lastiği alamnda yeni girişimlerde bulunmaktadır. Tekerlek lastiği konusunda hakkında soruşturma öner gesi verilen Ticaret Bakanı Halil Başol'un başmda bulunduğu bakanlığın, yabancı sermayeli şirketlerin, Cephe Hükümeti'nin hazırladığı üç yeni yabancı sermaye izin kararnamesine yönelttikleri itirazı reddetmesi bu yeni girişimler arasmdadır. îstenen soruşturma Snergesl, Petkim'in tekerlek lâstigi yatırımı için gerekli kararnamenin çıkarılmasında da bazı engellerin aşılmasına yol açmıştır. Petlas yatınmm başlaması için, kurulacak yeni şirkete ortak olmayı kabul eden Emekli Sandığı ile Devlet Malzeme < fisi'ne izin veren kararnamenin ü nlması gerekmektedir. BANKA ve Ekonomik Ynrumlar DerplsIndeH tarhşma devam edlyor. I aşlzm va da sosyalizm almaşıklarını reddetmek için dış dünyaya sınırsız açılma öneriliyor. Bu açılmanın çok başarılı örneklerl de veriliyor. Örneklcre bakın: «Bunların en iyi misali kuşkusuz Meksika, Arjantin. Brezilys ve özellikle Formoza.» Örneklerin niteliği. tek çözümün niteliğini de gös teriyor. Son üçü askerî diktatorya. Ve «özellikle Formoza.» Formoza örneği. sivasetin dışında da çok ilginç... Formoza, Birleşik Amerika vatırımlarının Uzak Asya'ya girebümek için kullandığı bir sıçrama yeri. Şimdi Türkiye'ye benzer bir rol vermek isteyen iki güç var. BİRİ Batı Almanya. Diğeri Japonya. Japonya, Türkiye'ye yatınm yapıp, Türkive'den sıçrayarak Ortakpazar pazanna girmek istiyor Girebilirsc. Türkive. Ortakpazar anlaşmalarına göre. Ortakpazar'ın dışında üçüncii ülkelerle ticaret anlaşmalan yapma yetkisinden yoksun. Türkiye yakın Asya ve Arap iilkeleri ile ticaret anlaşmaları yapahilmek için Ortakpazar engelini aşmak dunımunda. Ortakpazar'ın en güçlü ekonomisi Batı Almanya ise bıı knnttrta çok anlayışlı. Ortakpaıar İçinde «Türkiye'nin avukathgmr» üstlenryor. Çünkü Batı Almanya, Türkiye'yi, Arap ülkeleri ve yakın Asya'va docnı hir sıçrama tahtası olarak kııllanmayı planlıyor. Tiirkiye yine bir «ya ya» i!e karşılaşıyor. Anadolu toprakları üzerinde cermenlerle san ırkm üç müfrezeleri çarpışıyör. TtRKİYE, bir dönüm noktasına doğru yaklaşıyor. Türkiye'de. bir yantlan. ileriye rioğru atıîım. diğer yandan da, geriye doğru yanş sürüyor. İleriye doğru atılım ile geriye doğnı yanş biribirden ayrılmıyor. Bu ayrılamaına anında Kcevit. «blr AUende olmak istemem» diyor. Olamaz. İmkânı yok. AHende'nin iktidar kampanyasında lluslararası Para Fonundan çıkmak da yer aldı. Aynntı gibi görünür ama pek önemli. Ecevifin, lluslararası Para Fonu mekanizmasını bildiğl pek kuskulu. Sık sık değişen danışmanlarının da l'Iııslararası Para Fonımun önemini kavradıklan pek kuslaılu. Bu yüzden Ecevnt, Allende olamaz. Bellt bir kampanyadan geçmeden kimse Allende olamaz. AUende olmayınca da kimse AUende'nin karşılaştığn tepkl ile karşılaşmaz. VEHBİ Koç, clli yıllık büyük iş adamı, Türkiye'de elli yıllık büyük iş adamı olmak, aynı zamanda büyük bir siyaset adamı olmayı gerektirir. Bunun altını çizmek kaçmılmaz. Koç, Cumhuriyet'e verdiği ellinci yıl demeclnde buna gösterdi. Son dış gezileriyle, Ecevit'in ekonomik politikasına açıklık sağlayacağı umudunu dile getirdi. Bu, bir. İkincisi Ise Financial Times' dan. Times'a geçmeden önce bir parantez. Hep bilinir: En lyi tanı (teşhis) otopsi 11e yapılıyor. İngiliz İşçi Partisi LJderi Harold Wilson, yeni adıyla Sir Harold, siyaseten öldü. İngilizler, geleneklerine ve ölülerine saygılı. Sir Harold'un bizmetlerine karşılık İngiliz Kraliçesi, Sir Harold'un Istediği 43 kişiye asalet ünvanı dağıttı. Financial Times bunlan büyük bir hoşnutluk ve coşku ile tanıttı. Bu listenin bir bölümünün. Sosyal Denıokrat eski Başbakan «ilson'un yakın danışmanlan olduğunu arıkladı. Bunlar. Lontlra'nın en büvijk İş adamlarından çıkıyor. Fakat Sir Harold'un «emekçileri» de nnutma<liKi anla.şılıyor. Sir Harold'un şoförü. karısımn özel sekreterl, On Numara lı Evin kıdemli temizlikçisi Bayan Edith Causer de. küçük rüt nelerle de olsa, asalet ünvanına lâyık çörülenler arasında. Ger. çekten otopsi büyük bir açıklık sağlıyor. Silâhlı Kuvvetlerin araç donatım gereksinimi için yapılan çalışmalarm kesin bir sonuca ulaşmadığı öğrenilmiştir. İhalenin Batı Alman Mercedes Benz firmasına verildiğini belirten ve hem iç hem de dış basında çıkan haberlerin doğru olmadıgı saptanmıştır. Çünkü Silâhlı Ku\retlerin araç donatımı için teklif veren 17 yabancı firma, Türkiye'de yabancı sermayeli yatırım yapmayı öngörmektedir. Yabancı sermaye yatırımlannın ise önce Yabancı Sermaye Komitesinde irıcelenmesi ve sonra da Bakanlar Kurulu kararnamesi haline getirilmesi gevekmektedir. Silâhlı Kuvvetler içinde kurıılan bir komite, araç donatımı için. REMO planı çerçevesinde, yabancı şirkeüerden alınan 17 teklifi incelemiştir. İnceleme sonunda yapılan teklifler. Silâhlı Kuvvetlerin taktik ve idari gereksinimleri açısından sıralanmıştır. Bu sıralamada te>:liflerîn ekonomik ve mali açıdan incelemesi yapümamıştır. Silâhlı Kuvvetler içinde kurulan komitenin yapmış oldusu calışmada biripci sırayı Batı Alman Mercedes • Benz firması almış ve bu sıralama Batı Alman Başbakanınm Türkiye'ye yaptıgı ziyaretten hemen önce iç ve dış basında yer almıştır. Silâhlı Kuvvetlerin araç donatım gereksinimi, Türkiye'de yabancı sermayeli bir yatırım içe recek bir biçimde ele alınmaktadır. MC Hükümetinin, bu yatınmın bir Batı Alman firma sı aracüığıyla gerçekleştirileceği konusunda Batı Alman Hü kümetine söz verip vermedigi bilinmemektedir. Ancak böyle bir söz verilmış olsa bile, araç donatım projesinin Batı Almanya ile birîikte gerçekleştirüme si konusunda gerekli kararlar henüz alınmamıştır. Silâhlı Kuvvetler içinde kurulan komitenin yapmış olduğu çalışmanm bütün sonuçlan MC Hükümeti'ne verilmiştir. Bu çalışmalara göre, açık ihale yerine teklif isteme yoluyla sağlanan 17 öneriden bir bölümü, Batı Almanya, Silâhlı Kuvvet lerin donatımıyla ilgili yatırımların çoğunu üstlenmek için büyük bir istek göstermektedir. Bu istek, Türkiye • Batı Almanya Ekonomik İşbirliği Komkesinin çalışmalannda kendisini göstermektedir. Kamu oyundan gizli tutulan bu komite 1975 yılı eylül ayında ku.rulmuştur. İlk toplantısını ise 1975 ekim ayında yapmıştır. Batı Almanya Başbakanı'nm Türkiye'yi ziyaretinden hemen Silâhlı Kuvvetlerin araç donat»m ihalesi heniiz kesinleşmedi • IHALENİN BAT! ALMAN MERCEDES BENZ FİRMASINA VERİLDİĞİNİ BELİRTEN HABERLERİN DOĞRU OLMADIGI SAPTANDI. sında basında yer almıştır. Silâhlı Kuvvetlerin, REMO planı içinde açık ılâna başvur madan seçilen bazı yabancı firmalardan teklif alma yoluyla önerıler, 500 dlo kapasiteden 10 tona kadar çeşitli araç yapımım içermektedir. Verilen önerilerin çok büyük çoğunluğu Türkiye'de \abancı sermaye yatırımını amaç lamaktadır. Silâhlı Kım'etle» içinde yapılan çalışmalarm ilk bölümünde İtalyan Fiat fırmasının önerisınin kabul eâilmesi ağır lık kazanmıştır. Ancak daha sonraki çalışmalar. Batı Alman Mercedes • Benz firmasının önerisinin birinci sıraya geçmesiyle sonuçlanmıştır. Silâhlı Kuvvetler içinde yapılan çalışmalar yalnızca önerilertn teknik açıdan sıralanmasıyla sonuçlanmıştır. Bu sıralamada yine yalnızca Silâhlı Kuvvetlerin gereksinimi gözönünde tutulmuştur. Ancak öneriler, çok küçük binek taşıfından 10 toııluk kamyona kadar tüm otomoriv sanayiini kapsamaktadır. Bu durumda, önerilerin birinin seçilmesinde Silâhlı Kuvvetlerin gereksinimi kadar diğer yurt içi gereksinim de hesaba katılacaktır. Türkiye'de yürürlükteki yabancı sermaye mekanizmasına göre Silâhlı Kuvvetlere sunulan vabancı sermaye yatırımı önerilerinin Ticaret Bakanhğı'na devredilmesi serekmektedir. Ticaret Bakanlığı Teşvik ve Cygulama Genel Müdürlüğü. bu öneriler üzerinde ilk incelerr.eleri yaptıktan sonra (iosyaları Devlet Planlama Teşkilâtfna göndermek durumundadır. Lastik yapımcılarının kararnamelere itiraziarı reddedildi Cephe Hükümeti'nin. 1975 yılı sonunda Türkiye'de tekerlek lastiği yapımcısı üç yabancı sermayeli ortaklık olan Goodyear, Pırelli ve Uniroyal'ın genişleme istekleri için hazırlamış olduğu üç yabancı sermaye kararname taslağma, üç yabancı sermayeli ortaklık da itiraz etmiştır. Ancak Ticaret Bakanlığı'nın yabancı şirketlerin itirazlarını kabul etmeyerek hazırlanan karamamelerde ısrar ettiği öğrenilmiştir. Kamuoyuna «lastik kavgası. adıyla yansıyan tekerlek lastiği yapırmyla ilgili gelişmeler yeni bir aşamaya girmiştir. Türkiye'de artan lastik talebini karşılamak için halen çalışan yabancı sermayeli üç şirket ile Sabancı Holding'e ait Lassa ve kamu kesimine ait Petkim lastik projeleri yarış halindedir. Bu beş projenin de gerçekleşmesi halinde, Türkıye iç tuketiminden fazla tekerlek lastiği üreten ve ürettiği tekerlek lastiklerinin bir bölumünü üıraç etme zorunda kalan bir ülke durumuna gelecektir. Sabancı Holding'e ait Lassa yatırımı devam ederken, Cephe Hükümeti onbeş aydan ben kamu kesimine ait Petkim tekerlek lastiği projesi için gerekli karamameyi çıkn.rmamaktadır. Ancak aynı hükümet, halen çalışan üç yabancı sermayeli tekerlek lastik yapımcısının genişleme isteklerini kabul eden üç ayrı yabancı sermaye kararnamesi hazırlamıştır. Bu karamameler, üç şirkete bildirilmiştir. Goodyear. Pirelli ve Uniroyal'ın genişleme isteklerini kabul eden yeni yabancı sermaye kararnamelerinde bazı koşullar konmuştur. Bu koşullardan birisi, üretimin bir bölümünün ihraç edilmos'yıe ilgilidir. Üç yabancı sermayeli ortaklıktan en büyük genişleme projesiyle ortaya çıkan Uniroyal'ın yıllık üretiminin üçte birine j'akm bir bölümünün ihraç edilmesi koşulu, yeni vabancı sermaye karamamesinin maddeleri arasında yer almıştır. Türkiye'ye ve benzer ülkelere yabancı sermayenin ihraç yapma gerekçesiyle geldifinin ileri sürülmesir.e karşın, üç yabancı sermayeli şirket de yeni karamamelerde yer alan ihraç koşullannı kabul etmemiştir. Hazırlanan kararnamelerde. ihraç koşulunun yanmda, genişleme yatırımı için gerekli finansmamn sermaye artınmı biçıminde gerçekleştırilrnesi koşulu da yer almıştır. Ancak mevcut şirketler, sermaye artırımı yerine. gemşlem" vatırımlarını kredi ile gerçekleştirmey: tercih etmsktedirler. Bu jüzden hazırlanan kararnamenin bu koşuluna da itiraz etmişlerdir. Almanya, Amerikan yatırımları üzerindeki vergi oranını yükseltiyor Batı Almanya'da hükümette bulunan iki siyasal parti, yeni bir vergi tasarısı üzerinde anlaşmıştır. Seçimlerden önce yasalasmasınm kesin olduğu bildirilen bu tasarıya göre Batı Almanya, iilkesindeki Amerikan yatırı'mlanr.m kârlarından alman vergiyı artırır ken yerli sermayenin kârlarından alınmakta olan vergi oranını ındirmektedir. Bu yasanm, son yıl larda artış hızı yavaşlayan Batı Almanya'daki Amerikan yarırımlarının daha da azalmasma yol açacağı büdirilmektedir. Son yıllarda Batı Almanya'Ya giren Amerikan yatırımlannria önemli bir azalma görülrr.ektedir. 1973 yılında Batı Almanya'da 800 milyon dolarlık yeni Amerikan yatırımı yapılmıs iken bu miktar 1975 yılında 250 milyon dolara inmiştir. Batı Almanya'da koalisyonu oluşturan iki partinin üzerinde anlaştıklan yeni v?rsi tasansı, Amerikan yatırım larınm girişimini daha da azaltacaktır. Silâhlı Kuvvetlerin taktik ve idari gereksinimlerini karşılayacak nitelikte bulunmamıştır. Diğerleri ise teknik özellikleri ve Silâhlı Kuvvetlerin gereksinimlpri açısından sıralanmıştır. Bu sıralama. Silâhlı Kuvvetlerin araç donatım projesjnin gerçekleştirilmesinde ilk adım olmaktadır. Yabancı sermaye komitesınin yapacağı inceleme sonucunda bu sıralamanın değişmes! m(. nkündür. cnce Türkiye • Batı Almanya Ekonomik İşbirliği Komitesinin ikinci topiantısı yapılmıştır. Ma yıs ayının 1U12 tarihleri arasında Anhara'da toplanan Konıitenin çalışmalarına, Türkive ve Batı Almanya Savnnma Ba kanlıkları temsilcilen de katılmıştır. Mercedes Benz tirması nın araç donatım ihalesinı aldığı haberleri ise bu komitenin toplantısı ile Hatı Almanya Başbakanının Tüi'kiye'yi ziyareti ara
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear