Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CHMHÜRİYET 8 Mans 1975 Orhan Burian'ı Anarken Vedat GÜNYOL Tam yirm* tlç jnl olmuş Orhsn Burlan'ı yirlrell, o sanat edpbiyat, o kaia yürek adamını, otuz dokıı/ yıllık Jekesız püruzsüz, ermlşge havarlce yaşamının, yurt 6evgisl, dostluk özlemiyle dolup taşan yaşamının ortasında. Kabataş lı^eMnde, ozenılesi, kıskanılası bır ögrencılık öonemlnden sonra, Devlet hesabma, beş yıl kaldığı Cambridge Ünivers'.te"îinde, Batı kUlturünu, en dprin notlanna kadar oğrenıp ozumseyerek yurda dbndugünde, Ankara Dıl Tanh Fakülte>ınm îngilız Edeblyatı doçentlıgınde bulur Sendım Prof Irfan Şahinbaş, Pıof Vahıt Turhan vo de, eşl emsall bulunmaz Prof. Saffet Korkut'la b.rllkte Ankara Ünıversıteslnm kuruluş yıllarındayız. Hayatta en gerçek yol gostericlsınln bilim olduguna ınanılan bir donemdeyiz Bır bılgi, bır oğrenme sıısuzluğu sarmı? sarmalamıştır yüreklerı, oğrencisinden profesörüne kadar. Ornan Burian, Ingıliz Edebıyatı doçenti olarak, sürdürmektedır derslerml. Ama, bır Turk aydını olarak, Ingılız edebiyatınm sınırlannı aşıp. Türk lnsanına ses lenmek zorunluğunu, hattâ görevlnl yüreğınin tâ dennlerinde duymaktadır Daha Cıunbridgedeyken duymubtur bıı 70runluluğu. Huseyın Cahıd'in Fıkir Hareketlerı adlı dergısine abonedlr YUcel derglsiyle ilışkl KUrup, cuir çevınlerl, edebiyat akımlarıyla ılçılı yazılarmı yayınıamaktadır. DUşünre hayatına doğmuştur arcık Orhan Burıan, yuregı ve kafasıyla YUcel derptel çevresınde toplananların gozbob«gı ounuştur Orhan Burian Cambridge dbnü?ünde, Yucelulerle, Gümüssuyu Sarayarkası ndakı Ceniîet Bahç^sı'nda ilk kez buluşmuştuk onunla. YÜCEL'ın sabıbi Muhtar Enata. Yusuf Mardın, Haluk Şehsuvaroğlu, belki de Osman Nebiofelu va benl, bu ufacık tefecık, altın çerçe\eli gözlüklert altında fırıl fırıl ddnen o zekı bakışlı gozlenyle bizl llkten, buytlleyivermlştl yarı clddl yarı alaya aldıgnnız bu lnsan. Herkes garsona Gazoz 1%. marlarken, o Gazöz ısmarlamıştı Gazöz sözü, vadırgadığımız, züppe çevrelerin kılı kırk yaran, kelimelerin aslında, özllnde, ödün vermez bir bilRiçtagın bütün agırlıgıyla kendınl Ön plana çıkaranlara özgti bır nitelık taşıyordu bizler için. Oysa. sonradan gördük Orhan Buııan, btltün bilgıçhklpr.n, /uppeukleıın çok otesınde, çok üstunde bir ınsand... Içten, alabıldlğıne açık, yüreğı kafasıyla halka yönelık, gıyım kuşama pek onem vermez, küçukle küçük, bılgısizle bılgısız, safla saf, temizla temiz, k!rliyle alabildiğıne temiz olmasını bılen, beceren bır insandı Kendıni bunca saydıran, ısterseniz, bunca ecvdıren Orhan Burlan'ın yüreğınin dennlerınde yatan, onu Türk düşünce hayatınm vazgeçılme» bir uyesi, belli bir aşama sürecınde, adı amlmadan edılmcz bır insjm, bır dürüst düşünür yapan neydl? Yıl 1940. Yücel dergısl altı yaşına glrmlşti Arıf Hıkmet Bılen, Orhan Burian, Behçet K Cağ lar, Muhtar P Enata, Mustafa Ertem, Cemal Nadir Güler, Vedat Günyol, Yusuf Mardin, Osman Nebl, Saffetlın Pınar, Ismet Rasin, Haluk Şehsuvaroglu'ndan oluşan bir tutarsız, sonradan daımadağın olan, olması kaçımlmaz, çerden çopten, renksız, karşıtlıklara yonelık, ha var ha yok, dağıldı dagılacak, kutupla&maya açık bır kadroyla Bürdürüyordu yayımnı Yütel Dergisı Orhmı Burian, bu karman çorman kadroya, belirli bır yon vermek ıstedı Bu yön, humanızma yol ıyla, Tuık du^unce&ıne, Turk sanatma, Tuık edebıyatma, ILrk tarıhıne, basma kalıp yontem. ler dışında, ö^gtir düşünce açısından yakla?ma eğılimi, ihtemıvdı 26 Şubat 1940'ta, Sışli Halkevınde bir açık toplantı duzenledı. Konu şuydu «Çağdaş uygarlıgı yaratan kata Ile, bu memleketin dogasım, bu ulueun fcflltüıunu ışlempk ve boylece Turk varlıgında yeni değerler belırlemek Toplantıya çağıılanların yarısındari çoğu ortalarda yoktu Mustafa Şekıp Tunç, Orhan Seyfı, Celâlettın Ezine, Mithat Cemal Kuntay, Hüseyın Cahıt Yalçın cıddıye alıp, katılmışlardı topıantıya Hepsı de, daha önceden, konuyia ılgılı goruşlerinl, kltap bılgısırıe dayanan basma kalıp savlarla bezenıp gelmı^lerdı. Behget Kemal Çaglar, Oıhan Burıan'ın gorüşlerınt benimsemiş, o konusma rahathğıyle ortaya atılmıştı, sozcu olarak Neydı Orhan Burıan'ın, gonlunü kafasını verdiği ana düşunce? Ona gore, «Dünyada, kendane özgü bir sanat ve duşunce sıstcmı kurabılen uluslar, humanizmanın arayıcılıgıyle kendiru bulan, kendinl yeniden yaratabilen uluslardır » Orhan Burian içın Humanizma, «bir örnek taklidi değil, bir arayış sistemidir» Bu arayış, yuzyılların vuklendığı dogma'Urdnn sılkınerek, bze, koke, ÎNSAN'a Ritmeyı amaçlamaktadır. Ronesans humanistleri, Yunan'da, aklına güvenen insanı bulmuşlardı. Bızım ronesansımız da, bu olmalıydı. Ronesans ınsan teklne lnsanlığını, uluslara ulusal bılinci öğretmiş, kazandırmıştı. Doğu, ozel lıkle de Isl.nn dunyası, bugune kadar Ronesansa erememiş olmanın acısmı çekmekteydi Ama, ıneana insanlıgını, ulusa ulusallık bihncınl oğreten, bu öğretici ıııh'a kavuşacaktı ergeç. Işte, «Asya'nın insdnlanna, ulusal büttinlUklerine kavuşturan şovalye ruh, Ataturk oldu » Orhan Burıan'a gore, Atatürk, Asya'nm [ve de Afnka'nın] Ronesansıdır. Bu Ronesans ta, yanl yeniden dirıhşte, Türk insanı, tıpkı Ronesans hümanıstleri gıbı, Türk toplumsal hayatının her alaıunda kor ınançlaıı, dogmaları bır yana atıp, C>7 u aıayarak, Öz un peşine düşerek, kendi benlığını buldoılır, kavraya bılir ancak Humanizma yoluyla kcndimızi aramak dprken, şunu anlıyordu Orhan Burian «Bır tarıhımız var ki, ııiLCİPnnıcmı«itır Bır toplumsal blinyemiz var kl, rı.ısıl kurulmus, nasıl işlemış araştınlmamıştır. Yıne bır edebıydümız var kı, aranmamıştır » Bız. dogmalardan sıynlmıs, 6xgüT dUsünd», H7gür kafa ıle, geçmişlmizde kendimİ7İ buldul^ tan sonra, Ttlrk uygarlıgının kurulmasındaki araçlan gereçleri belirlıyebılırlz, diyordu Orhan Burian. Bu araştırmalarda, en önemli nokta, her ç«şlt dogma'lardan sıynlmak, salt aklın ısıgında, geiiekleıı aıamaya çalı^maktı. Orhan Burian, bir yandan Shakespeare çevrllerıyle klasık Batı dunyasını, modern yazarlardan yaptığı çevırılerlo de, çağdas dünyayı Içimlze sokarken, Halıl tnalcık'la blrllkte, sanat ve dü şünce açihindan, özgtır bir kafayla, Türk tarihi nın, toplumsal ve düşlinsel hayatına, derinlemftsine bır araştırma serüvenıne girmeyi tasarlamıştL Kursağmda kaldı bu güzellm tasan. O dağ lan delen, yıldı^lara, aylara el atan, ayak basan, ama, adına kanser denen o melun, o aman vermez, soluk aldırmaz, bir sUre aldırsa da lflâh etmez hastalıftın pençesinde, eriyip kul olan, olabilen inssınlaıdan, insanlarımi7dandı ne yazık ki Orhan Burıan Sizın gıbi, bizım gıbl, hayata pa muk iplıgiyle bağlı, bugün var yarm yok, ama var oldufiu bUrece, olume kafa tulan, tutabılen, ne yaparsam kudır dıyen, odemiyecekmls glbl çah, san, blerekmiş gibi, soğukkanla yapacagım yapan, ardında yasanmış dpneyler bırakan bir lnsan örneğıydi Orhan Burian. Bülent Fcevit, şoyle yazıyordu, Yeni Dfuklar' ın snnu «snvısında" «lanıyanlar büırler, Orhan Burian, bu memlekette, ıleri atılmış bır insandı Devrimler TUr kıyesınde, ponul nasıl adam yetiştirmesini isteyebilirse Orhan Burian öyle adamdı • Orhan Burıan, tek kelimeyle, Özgür duşunce havarısıydl. DOĞU ŞIIRLERİ ÖLÖM BIR AŞIRETTİR DOGUDA AYI5IGI GÜLDEN HOYRAT GÖLLER1 GÜZELDEM TALANDIR VE ASı DURAK BilMEZ AGlTL&RIYLA UÇSUZ BUCAKSIZ TURNALARINI KAT KAT GURBETE DÜRMOj EVVELBAHARIA SEVDASI GÖÇER OLANDIR VE BU NASIL BİR SERENCÂMDIR SATILIR UMUOU BEYE HASRETı BıR META GıBI VE ALINANDIR VE TUZDAN, BOZKIRDAN N1NN1IER1Nİ BıR, ÇlGLIK G1B1 MENGENEDEN MENGENEYE SOKUP ÇÜRÜTEN RÜZGÂRDIR TÜRKÜSÜ Kı EŞKIYAYA GENıJ VE BıR KEKLıGE DARDIR OVAYI ÇEIEN BAKIŞLI VE BıR FıJEKLıGE D I Z I L M I J G1B1 OMZU KU5 NAKIŞLI AuAÇLARIYLA ACIYA PUSU KURANDIR OLÜM BıR AŞ1RETT1R DOGUDA Tatar Ramazanlar (Tekin SÖNMEZ Tat»r Kamuui fl> gürüldüğü Uçüncü ceraevi mUdürüne1 « B«n, vilâyetimln en ıyı kunduracı•ıydım», der. Bu sözler, Tatar Ramayan ktmltginin, üretlmdekl yerini belirHyor Emeğini satarak, kendisi içın sınıf olma bıllncine (hayatının bu evresinde) ulasıp ulasmadığını bHemlyorıız ya, bir zanaatkâr oldugu anlaşılıvor Ürettiğlnı, kendi lsyerinde satısa çıkarması, ba^ka bir deyisle küçük esnaf olasılıgı daha baskın Catısmanın kavnagina yaklaştığımızda, bu gerçeklik doğrulanıyor Bu açıdan bakıldığında, Tatar Ramazan lşçı patron ilişkisinin UrünU deöte yanda, «Fdepsiz bir beledıye memunı vardı Esnafın kapı onünde yaktığı mangallara kadar her şeye kanstyordu» Cf 200) sözlertnden, Tatar Ramaean'in, bürokrasi kealmiyle bir çatısmaya gıriştıği söylenebilır Bu çatışmaya neden olan sorunları, kent be lediye başkanına götüren Tatar Ramazan kımlıgı, beklenilmedik bir tepklyle karsılaşır. Beledıye Baskanından felen tepkı biçimi, bunun yarattıgı psıkolojık genlım, bu kimliği sıradan gplenekle bağlayan, bır kişılik boyutuna ulaştırır Bu kişilik boyutunu belirleyen patlama noktası. kendilıginden muhalefettır. Kendıliginden muhalefetin, birevsel planda yansımasıdır Bu ilıskıler odağına yaklastığımızda, Tatar Ramazanları, gUnümÜj: Türklye koşullannda, eşlthk ve demokrasi ılkelerının uyjrulanması gıristmınde gdrürüz Tatar Rama7an tiplesmesinin, Türkiye'de bzel ve köklü bır gelenegi vardır. Zaman ve mekAn degıstırıp günUmtlze ulaştn bu W « silik, Sslçuklu ve Osmanlı pasalarıyla uğraşları geride bırakmış, günümUzde, bilrokrasl ılo olan çatısmalarda, yeni urbalarla ortaya çıkmıslardır. Ejitlilc ilkesınin, demokratik yoldan hayatla sınanması anında ortaya çıkan somut gerçeklik; soyııt esıtlik kavramının hıçliğini ve geçerslzlığıni sergiler. Bununla da kalmaz. Anında ve kendiliğınden gelme, sert bır tepkı (kendıliginden muhalefet) biçimine bürünur. Bu tepkıyi omuzlayıp, tarih sahnesıne Tatar Bamazanlar getireceklerdir. Bu asamndaki Tatar Ramazan kimlığlni belirleyen sıradan gelenekselllk, şu sozlerle gerçck* lıği dıllendirir. «Bır tokat için bir adam oldurmüjüm ben » Açıja çıkan gerçeklilc yumağında, Tatar Rv mazan kimliği ilk a$amada su belırleyici öğelerltf kusatılmıştır. 1 Kendihğlnden muhalefet. 3 Pıziksel etkinllk. 3 Sıradan geleneksel tepkl. Tatar Ramazan kımlığinı, geleneksel blr kişllıkle butünlejtiren yolda, kendıliginden muhalefetin, bireysel fizık etkınliği egemendır. Bu bıreysel başkaldırı, dunım ve davranıslar toplamı, Tatar Ramazan kıçilıgıne ters duşmez ÇünkU Tatar Ramazanlar (demokrasi • eşıtlık adına da olsa) öntelikle birevsel tarıhlerınden yola çıkarlar. Bu tıpleşmenin gelişimini hazırlayan doğal yoldur bu. Kendlliğinden bfke fıziksel etkinlik ögeleri; sıradan geleneksel tepki kavşagına gıden yolu hazırlar. Bunun sonucu olarak, tutukevlerının insanlık dısı koşulları gundeme alınır Böylece Tatar Ramazan kımlıgi, blr sıçrama ile, üçünctl hayat evreslne geçer. Başka bır deyişle, özel geleneksel klşüik evresl başlar. Cezaevlennde ezılenler, Tatar Ramazan'm deylmıyle «Milletın donu kumarda liaraca verilip, fakır fukara dal kusak » çoğunluktadır. Bu klsilık bu çogunlugun hakjarım ılkin demokratik yoldan aramaya koyulur. Gınsımler, Tatar Ramaean klşılıgının olusmasıyla ve bilinç yönünden daha ilerl bir asamaya ulaşmasıyla devreye girecektir. Kendıliginden muhalefet+fiziksel etkinlllc, bu asamada sıradan gelenekselllkle olan bağını gevsetır. Özel geleneksel tepki biçimi gelışir. a llkınde, bireysel hak arama belirleyict rtgedır Sıradan geleneksel tepki' «Bir tokat İçin» adam öldürme gerçeklığinl oluşturur. b îkinclsinde, ezılen kütlenın haklarını savtmma bılınct, klşüik aşamasının omurgasıru sarmalar. Bu aşamada, sıradan geleneksel tepki blçımi ayıklanmış, özel geleneksel tepki bıçıml, Tatar Ramasan kimliğini, kısllik boyutuna ulaştırmıştır. Tatar Ramazan'm İlk cezaevınden, altı yıl lçinde ıktnoi ve üçüncü cezaevlerine sUrülUşünün belırleyici nedeni, bu klşlllk aşamasıdır. Bu asamaya neden olan gerçekligi, Tatar Ramazan şu sozlerle dillendirir «Mütegallibenın biri tutar gbzünu7un onunde bir mahkumu etmeye kalkar. Koca mahpushaneyi haraca bağlar. / / o zaman da ben ortaya çıkarım, adama dur derım» Bu gırişimlerle Tatar Ramazan cezaevinde et> kılı bır hava yaratacaktır. Bu aşamada, Tatar Ramazanları bpkleyen en büyük tehllke: Abdurrahman Çavuslaşmaktır. Sömürulen Türkiye gerçekliğınde. Abdurrahman Çavuslasmalar yürürlüktedır Gelenin, gidene yol vermesl, fiziksel erkin egemenliğıne baglıdır. Kapitallst sistemın ve kapıtallst siyasetın yarattığı sosyal çevre, Ustyapı kuıumları, siyasal lktidar erkı, bu tür ilışkılerin oncelığe alınmas>ına destek olur. Ne var ki Tatar Ramazanları, Abdurrahman Çavuşlaştırmak başarılamaz ÇUnkü sıyasal ıktıdar zorbalarıyla, cezaevı zorbalan ıttıfak halındedir. Ve Tatar Ramazan «Nerede bır zorba İle» kapışsa, <Arkasındaq lnp lriare» çıkar Dıllenen bn dtisUnoe, Ta,tax Ramazan'ın hayat pratiglne OağU 'Olarajt *alÖı|ı kesın tavrı olur. «Idare», her türlü soyguna kucak verlr ve bu ugurda yaratılan Abdurrahman Çavıışları, demokratik guvence altına alır. Ortava çıkan somürü ve zulüm sonuru demokratik ilkelerin: Demokratik yoldan en dar anlamda uygulanmasına bile olanak verilmez Demokratik yollar tıkanmıs. bireyın giderek toplumun can güvenceslnın iflftM belgelenmlştir. özel olarak cezaevlerine yansıyan bu ilıskıler toplamı, her seyin alınıp satıldıgını (ozgürlük demokrasi eşitlik vb) ve sermaye yararına kullanıldığmı simgeler. Bu yapısal durum, son çözümlemede, burjuva demokratik: bzgllrluklerinln (Türklys orneğl somürülen Ulkelerde) ne oldugu ve ne olmadıgı sorusuna karsılıklar araştırmaya neden olur. Bu çemberin parçalanması içın yollar araştırılır. Bu anda, Tatar Ramazan bıreyselligın dısmda, toplumsal çıkısın, kaynasmıs kütlesel sımgesi biçlmine dbnüşmüştür. Kendi sozlerıyle dillenen « . bunun İçin de kendi bileğime güvenlrim» gerçekligi, bu simgesel kapsam Îçlnde düşünülmelıdır. Buradan bakıldığında, Anadolu Halk Tarihinden tepkiler getırirler Bu kaynaklanma, özel geleneksel klsiliği sarmalayan baş oğe olacaktır. Kütleyl smıfsal dayanısmaya yaklastırmak, onlarla birlikte drgUtlü bir tepki geliştirmek. bu kışiliğın, geleceğe donıikler açısı lçınde yapacagı Kiı ışımlerle geıçeklesir Kendıliginden halk muhaletetınln, aşılarak, brgütsel tepkiye dönüştürülmesi sürecinde, latar Ramazanlara büyuk görevler düşecektir. Ulusallığın halkçı damarlarını Kİ nelerınde barındıran bu tipleşme; sömürülen TUrktye gerçeklığinde, sınıf bilincine ulasmıs lşçl • avdın kisiligi olarak güncel dogrulan omuzlayıp yansıtabıllrler. Güncel doğruları kavramak ve yansıtmak: Geleceğe donuklük açısından. tarıhsel olaru kavramak ve yansıtmak olacaktır. (1) Tatar Ramazan, Kerim Korcan'ın romanıntn haçklşİHİdlr Bu rsrr, oyıınlastırılmıs ve lst Şehir Tlyatrnlarında sahnelcnmlftlr. Hilmi YAVUZ Halk kitaplarından işçi kitaplıklarına Alpay KABACALI Sanat çcvreleri, tnn nuiilerd» •EtLt halk kıtaplan* uzermde einrdtı koııuyıı çepth yonlerıyl* ele aldı öte yandan, «/jçı kıtaplMam kuruldugıına t/iîfcm haber\er\e â* ilk kez yınt bu yakınlarda karsrlajtık. Halk kıtapları komısuyla fffl fcılaplıfcları habeiierınm aynt gunlerde yer alman bir rastlantıdan ılen gıtmez ama, bu ıfct konunun birUkte ele ahnması bırtakım ılgınç sonuçlor verır. önce ttlnlk ktlapiarı» üterınde kttaca durahm. Runlar Kbroğlu. Kerem ile Aih. Aştk Garip. lahır üe Zulıre vb gıbı, ton altınct yuzyildan sonrakı ozanlann anlatma geleneğmln urunu olan destan'ın yerını alan ve sozlu gelenekte halk hıkâvelenm toplayan fataplar önce tnsbaitıum olarak çoğalUhyor, Lâtın harflennm atınmasından sonra da tbzlü oelenekten derlenenlerın eklenmesıyle sayıları artıyor. Cemal Sureya'ya gore bu kitaplarm Anadolu'da dağttım ve satışı şoyle oluyor Dağüıcüar, her y\l bellı aylarda bır kez köylerı dolaşırlar. btr ylı once ısmarlanmıs kıtapları golurürler; sut. yumurta, yag ıb karbihamda ust fıyatlarından satarlar (daha doğrusu. Iram'ia ederler); oelecek yıl getıreceklerı kıtaplann adlarım kaydedrrler, sonra kente donup aldıkları besırı maddelennı paraya çevmrler Özeüıkle Douıı Anadclu koylermde Hazretı AU nın cenklerım anlatan kıtaplann esktst kadar tatıldığı sovlenebıhr. Sureya'ya aore, bazı kıtaplar eskuiı kadar satarken. bazüanna artık pek o dnıh rastlanmıyor, bazı kıtaplar da pent batkılar yapmıyor. Bu k\tapların Utanbvl dak\ yaytmlarınm durumuım arastmriak halk kıtaplan altcıstmn b'nemlı olçude azaldıgım, bu dı/sujun gıderck hızlandtğım •saptayabüırız Bu. neyı gostenr'' Bu olgunun ekonomt, toplumhılım ve edebıyat sosuolojtsı açılarından ele ahnması gereken yonlerı. nedenlerı var Burada degınmek ıttpdıgımız yonıl kısaca ju Halk IvknuelertHin yukarıda fcıioca belırttlğımız ozellıklerı ve tduğunlerde, uzun kış geceltn koy odalaruıda, sehır ve kasaba çeırelermde de ramazan gecelerı kahtelcrdet aıüatılma<ı (Pcrtcv N Borafat' 100 Sortıria Turk llalkedebıyalı). halk kıtaplartmn hanpı (.ftyrelenn pereksımmım karşıludıgım belırleyen bır olçut Halk kıtaplan. ılkel uretımm ve bunun bır sonucu olan kby kataba. kapuh • tutucu kuçuk kent yaiamvun (lerekiımmım karşılar Bunlann konuları da (Iraıı kaynaklı asfc hıkayelerı te dın yayılmanıım etsanelerı) ortaçaga ozgıuiur, ortaçağdan gelmedır Üstyapıdakı treformtlar halkın yatjayışıın etkılemedtğı surece lıalk kıtaplan okunacaktır. Buna karşılık, kapıtali'itleşme dogrultusundakı, ianayüeşme yolundakı her adımda, koyden kente goçun ve buyuk kentte yaşayısm her aşamasında yani sanayıiejmt ve sııııflaşma surecı hızlandıkça halk kıtaplannın okuru da azalacaktn. Çunku bu sureç boyunca gelenekler. gorenekler, ahlak kurallan 1/ayaj yavaş değışmekte. baska normlar bemmsenmektedır. Bu atamamn tçerçı* (cercı) denılen ve mcıfc boncuktan Kttabcı kadar her çc$ü eşyam koylerde mal değifimı (Irampa) yoluyla *atan gezgm satıcım da ortadan kaldırması kadar dogal bır sonuç olamaz Üretım biçımıyle ustyapı (konumuz açıvnrlan bır u?fuT»t kurumıı olan edebıyat) aıavınfinfct ı/ı*fcıwı bu olçude açtkça aozler onune «ercn bu deıılı yahn brnck at bulunur Şimdı ı?çl kitaplıklarına a*çebtlınz Halk kıtaplan arttk gerıde kalmakta bulunan bır üretım bıcımımn yansıları olarak halkbılımle edebıyat tarıhınm t!o» alanına oırerfccrt, ılfc «fift kitaphğı* haberlerım okuyoru". DtSK e baglı ışçılerm Brko Fabnkastnda kıırdvgn 1 ıtnphğ n açtltitna (17 vıbat) Tıırktue (De\amı 9. Sayfada) SANAT EDEBİYAT KÎTAP DÜŞMANLARI EYLEMDE MC ıktidarının kitap dü^manlığını belgeleyen bır olay, geçtığımız ay TOBDtR gazeteslnde (s 117> seıgılendı TOBDhR ydnetıcılerinden ogretmen Ibıahan Çerçı nın Tuıhalda gorev japtığı ilkokulda yapılan aramada okul kıtaplığında bulunan ve çogu çocuk kıtabı i)lan yapıtlar sakmcalı gorüleıek toplatılmı^tır. SakıncaU bulunan kıtaplar iunlardır. Sevdalı Bulut, Bir Şeftalt Bın Şeftali, Küçük Kara Balık, Küçük Kaptan, Eleıındcn Operım, Mutsuz Bir Hafta, Bn lnsan Doğuyor, Uzun Çorap, Çocuklar Yönetımde, Kü^ük Prens, Kel Güveıcınci, Gulibık, Aydııılıga Doğru, Küçükler ve Büyükler, Kuçuk Izo Mızo, Şeytan Uçurtmaiı, Beyaz Yele, Şışkolarla Sıskalar Klbrıtçı Kız, Pullar Savaşı ve Bekır Yıldız ın bır oykü kıtabı, Beyaz Tüıku llkoğretım müfettışının îbrahım Çerçl hakkında açtığı soruşturmada yonelttıgi sorular ıse kıtap düsnıanhgırun ilginç bir belgesıdır. Konuya ılışkın soruları, oldugu gıbi aktarmakta yarar var: a Bu kitaplar şahsınıza mı yok»a sınıf kitaplıgına mı aittlr? b Bu kitaplar I 1 K B.'ca sl/re okullara re N (iftroncilcrp l.ıvsıje edılmi? midlr, edildivse lıangı taıih ve savılı vazıyla edtlmiştir'.' Edllmediyse (ikuluıııı/ Ogrptmrnler Kurulumın scııp nrtasınd<i aldıği kararla, boyle kitapların Kinıf kitaplıklarına alınmaması ve ogrencilere \crilmenicsi veya tavniye rdilmemesi karan da alınmışken, bu karara nedon uymadmız'* Bu kitapların (iğrenrilere okutulması veya sınıf kltaplaıı olarak alınması İçin size tavslyede bulunanlar oldıımu olduy^a kimler bunu yaptıT c tkserlsl yabancı va^ar olan ve fiatça da »rmtlnizln (.ncukları içın çok pahalı olan ayrıta halk efkarı ıımııınıyesinde vazarların sol e>lcmcl MÎ komunist olarak kabul edllen hu kltapları her nc suretle olursa olsıın <}£rcncilenni7( okutturmaktakl ga>enlz nedirT Ögrermen îbrahım Çerçi ise söz konusu uygulamanın yasalara aykırılığını ve çag dı>ılıgını belırten yanıtlarında özetle çunları söylemi^lır: • Bu kıtjpların Mllli Eğitlm BakanlıBı'ncı yasaklaııdıgına ılişkin hiç bir yazıja rastlamadım. Teblıftlcr Dergisinde de bu klUpUrm yasak oldugu ve su, şu yazarlann kıtaplarınm okunamayacaKi, okutlurulama\aoagı bıçımınde bir karan de goımedım Ogretmenler Kurulunun yıl ortasında aldığı kararda da şu yazarların kılaplaıı okntıılmayarak dıye bır açıklama japılmdmıştır Üslelık arama sırasında ılkogıelım mudurlmun ozellikle geri verdijl Elmaslar îçlnde (Peyami bafa) Şeytan Çoculc Eskicı Baba (Konıalettln Tugcu) ve Yılan Ruhlu Adam 'foto roman) gibl kıtaplar da tavsıye edılmedi. GPII veıılen kıtaplar nasıl yararlı gorulmüşse, bence, alııun kıtaplar da o olçude yararlıdır Çagımm ögretmeni olarak, ogrencıye düzeyıne gore hangi kıtabm verılıp verılenıeytt eğıni (,ok iyi bilir'"n. Sozu edılen Beya^ Türkü'yü öğrencıye ben salık vermedim Bunun nedenl o ogrencının duzeyınp goıe olınadıgındandır. Anlıvabıliyorsa okumasında yarar gorürüm. Kıtap ogıpnrıye bır şeyler verlyorsa, okuma begpnısi kazandınyorsa, kıtabın va/aıımn yabanoısının, yerllsınln aranması kadar çağ dısı bir duşunce göremiyorum Ustelık okuldan toplanan bu gllzelim çocuk kıtdplaıından ikisınin oyunu başkentte lkı tıyatroda sergılenmekte. Ayrıca ıılkemı/de genel olarak blr pahalılık vardır Kıtaplann pahalı olmadığını savuumak bana düsmp7 Elbette çocuklarıma, OKrencıleıime U U kıtap C7 okutmak lsterım Ama çorıık kltaplarının içerlsinde en guzelleıi ve en ucuzları bunlardır Çevrenın halkı joksuldıır Ama yoksul halkırnın çocuklan da elbette bilimden nasiplerıni almalıdırlar. Gerçekleri en iyl blr bıçımde kavrayabilmeleri İçin onlara (oto romanlar, resimli süslü püslü dergıler tommiks ve teksaslar öftutleyecek degllım Sonra kamuoyunca da bu yazarların sol eylemci ve komünist kabu) edildiklerinl hlç duyrnadım. Bence bu yazarlar emekçi yurtsever halkımın Borunlannı en iyi biçimde dilt» getiren yaaarlardır» tfte bllim ve esnst dUsmanlan uygularnayı bu noktaya vardırmıjlardır. SUrdürUlen baıkılar fıtierrün tırmarmının »omut ^ürünümlerldir. oaaa ooaao aoaaaa 0000 aao OOOD oaaa oaaaao ao a aoaono J 3odO aaaaaa ÖDÖO aaaooo n n DDOD aooaoü U[ ooa oaa DQO Duy ODO OÖU ooao 0 000 8888881 ooOD n nnn oooooot UUU oaooaocr 0Q D0OO0OO o' nnn oooooog UUU ooooooa 000 0 00 aoi oooaoa oaoaaa QQ DQ DdODDÜ 01 aoao aaon 0D00 oaa 000 SS§QSB , 00 aoo ouu oag DOOO ooa oQQ acaD ooa 000 aoaa 000 DD[ oaa OQ[ ooa ooo "0° ooa QD[ 000 00[ oaoji cana oaao OODOO OoaOO Oaao a Oaoaa It "HEBD cnao a o c DOO ŞSODOSS 0001 0 HOOaöatUUl] anoöoaCb nnnn UULJL oat n oaoao UUU QOD •üOOOD aaoop oaaaC ODODO ö ODOOa ODO a 0 OOOOD •aaanaJ uOQQ 8 8 ^ 8 DDD UUU UU oa ıırj 000 ıaoaa( SANAT EDEBİYAT ÇEVRESINDE Salah Bırsel, sonbaharda Istanbul'a taşınmaya hazırlanıyor. trapklı olduklan sonra joğun bir çalışma donemıne gıren sanatçı şıındi de çesltll dergilerdc yayımlanmış denemeleıının ıtUaplaşmasını beklıyor En çok düş.ündugu de, Istanbul'a taşınırken kitaplarını ndoil getireccgl. Yaşar Kemal'ın yeni romanı «Al GozUm Seyreyle balıh. yrfyıınlanmak u/ere. Sanatçı ougünlerde, «çoruklar ıçln» dıye niteledtğı bır romana başlıyor «Kırmızı Sakallı Topal Karınra Ya^ar Kemal'i yakından tanıyanlar hi7lı bir gaiışma dönemınde oldugunu söylüyorlar. ••• Hakkı Gumüstas 12 Mart'a kndar bir htva subayıvdı. Oıdudan çıkdiılınid edebiyata joneldı Güney Fılm'ın basın danışmaıu olan sanatı,ı, • Sulan bdlıvermek. ve Kapdn. adlı oyklı kıtaplarmdan sonra Uk romanını yayımlamak üzeıe. • •• 1 Mayıs lşçl Bayramı'na lstanbullu hetnen bütün yazar ve sanatçılar katılmıstı TUrklye Yazarlar bendlkası'nın flaması vevresinde Ankara'lı eanatçılar da gdrulüyordu Cengiz Bektaş ıle Adalet Agaojilu gozumijze çarpanlardan. Agaoğlu, Gençlık ve Akademi kitabevlerinde yapıtlarını ira zaladıgı glbı, TYS'nın i kuıuluş gecesıne de katıldı. Fransız Roman ödülu, Paul Guth'un son yapıtı «La Chat Beaute» (SüslU Kedi) romanının yayımlanması dolayısıyla tüm yapıtlan içın Guth'a verıldi. Edebı^at ögretmenllgi de yapmış. olan yazar, şimdllerde gazetecilik ve edebıvatu ugra»makta. Öt» yandan, Jean Cocteau Şlir Umut ödültl de ylne aynı gün DenlBe Oeftains'e verildi. Stlnt Malolu olan b»yan Deffalns, ödUlti «L« Coaur Etolle» (Yıldııü YUrtkJ »dlı allr kiUbıyl* k»«*ndı. Mehmet SÖNMEZ KÎTAP... KÎTAP... KÎTAP... KİTAP... TARIN YARIN , PINAR KÜR, BİLGt YAYINE%1, 352 b., 25 LİRA Pınar Kur un ilk romanı bu Zaman olarak 12 Mart donemını alan ya/ar, bır askın çevresinde gelı^tırdigı romanında, degışık toplum katlarından olan lnsanları sergılemeyl ve bır donemın bu lnsanların diınyasındakı yansımılirını vermeyi amaçlamış. Romanın kışilerı, genellıkle varlıklı sınıftan. Ama Pınar Kur'un, yprek kışılerıne, geıtkse kışılerını yerleştırdıgı toplumsal gerçeklige bakışı yanlış. Gerçekligin, raslantısalın belırlediftı bır gelışim sonucu olarak belırmesı bunun en belirgın kanıtı. îşte bu, yapaylıga götUrtlyor onu. Pınar KUr, kı^ilerıni tck tek çlzerken başarılı oldugu gıbl, psıkolojıyı ypıınde kullanarak ınandırıcılığı da sağlayablliyor belki, ama saglıklı bır bUtüne ulaşamıyor.. Kışılerının yaşamı hep raslantılarla degişiyor. Söa gelımi Selim'ın bllinçlenmesınl Paris' teyken Josette'le tanışmasına bağlaması, Aysel Al san'ın, bu duşmüş kadının kişıllglnde burjuva yaşayısının ığrençliğinl sergilerken, blr göründp kaybolan Hulya'nın dramına boş vermesl; olumlu klşıler olarak koymak ıığıuna lş(,i Memef ve karısi Kadrlye'yı ldeallze etme çabasına girismesi; eylemcileri, derınlemesine bir eleştıriye gırmeden bır iki sd^ lev le harcayıvermesı ve onlara yaşarlık kazandıramama^ı tlk ağızda sıralanabilecek önemli aksamalar. Kuskusuz, ilk deneme olması açısından, Pınar KUr Un belli bir düzeyi tutturduğu, btr anlatım us talıgı oldugu yadsmamaz. Bu yetenegintn romancı ustalıjhna erlsmesi de oiası Ama gerçeklige toplum sal bsğl»mı ve diyalektlk gelisıml lçinde yaklasjnası kosuluyla. LORCA'NIN ÖLDÜRÜLÜŞt, tAN GtBSON, CEV. MtRAT BELUL, CEM SAYINfcVÎ, 232 fs , İ0 LİRA. lan Gıbson lrlandah blr bllim adamı Lorca Uzerine bır tez hazırlamak için gelıyor Granadaya. Ama buna, >alnızca Lorca'nın ^nrleuyle ilgılendıgıne kimseyl inandıramryor. Sonunria herkesın ondan bekledıgi kitabı yazmaya gırisıyor, olayla Ilgılı klsılerle konuşuyor, bulabıldıği bütün belgeleri, olayla uzaktan ya da yakından ılgill yazıları, gazete haberlerinl gözden eeçiriyor. Sonuçta yalnız Lorca'nın dldUrulüşünU dejtll, Ispanya'da ıç savaşı hazırlayan koşulları, fasizmın başarısma yol açan gelisıml de sergıll yor. Gıbson'ıın arastırması, ilnhl ozanın, tam anlamıyle sosyallst düsünceye baglanmamıs, sanatını bu yolda kullanmamış olsa da, ezılenleıden yana oldu ğunu açıkça belırterek sıyasal bır tavır aldıfiı için yok edildiğlni kanıtUmasının yanısıra solun bırleşe memesl, faşızmi bnemsememesı sonucu milliyetçltılc maskesıne bürünen Frankoı uların basarıya ulaştığı nı göstermesi açısından da onem tasıyor. AZdELtSMt^LtK SÜRECİNDE TliRKÎYE, STEFANO8 YERASİMOS, ÇEV. BABÜR KUZUCl), GÖ/XEM YAYINL*RI. Z CtLT, 3V40 IİRA. Yerasımos Istanbul'da doğmuş, İlk ve orta ögre nimlnl de burada yapmıs Parıs Vlncennes Üniverslt«sinde oğretim üyesi sınıdilerda. TürK toplumunun son yirml vıl Îçlnde «kırlardan grtç ve rastgele sehlrlesme» bıçıminde gorülen en onemiı losyoekonomik olgusu Urerınde çalışmaya ba»lamıs onceleri. Ama bunun, sosyo ekonomlk yapının en bellrgin görüntu lerinden yalnucca blrl oldugunu kavramıs çok geç Atillâ ÖZKIRIMLI • *• ••• meden. Bu da onu, «azgellşmlîlik» denilen sorunu ıncelemeye gotüımüş Yerasimos'un arastırması üç oıltte tamamlanacak Yayımlanan İki cıltte, Bızanstan Tanzımata (I), Tanzımattan 1 Dunya S>ava5.ına (II) kadar, lurkiye' nın sosyo ekonomik geliî,imı mcelenıyor Yazar, TUık toplumunun kendine özgü blr vapıya sahıp oldugunu kabul ederek ATÜB'den yola çıkmakla birlikte belli kalıplar içlne sıkışıp kalmıyor. Azgellsmıslik süreclni aydınlatmayı dmaçlıyor. FELSEI'E VE POLİTİKA SORHNI^RI, \NTONU) GR^MsCt, ÇEV. ADNAN CEMC.İL, PAYEL YAYINLVt J(>ü S . 25 LİR/L. Italyan Komunist Partislnln kurucu ve yonetıcl lerinden olan Gramsrı, 8 kasını ll)2bda Mu^olınl tktıdaıınca tutuklanmış, lDJJ'te hastalanmış, af dilemesınl ögütleyen Mus^olım'nın masalunnı kovarak olumu beklenıcye başlamıştı Faşızm, ozgür dunyanın kınamalarına kulaklarını tıkadı, onu ölUtne PH yakın oldugu blr sırnrla hastaneye kaldırdı Gramscı, tutuklıılugunun on bırincı yılında oldügunde 48 yaşındaydı Gramscl'nin tutukluluk yıllarından, baldi7inın faşistlerden kaçırabıldiği, el yazısıyle doldurulmuş a deiter kaldı günumu/e Beş cılt olarak vayınılanan «Haptsane Defterlerı» bılımsel sosyallzmın temel ılkelerinin en iyl biçimde açıklandıgı vo somut gerçeklikler Uzerınde uygulandıftı dev bır yapıt olarak degeılendırılıyor bugün. lşte elimızdekl kıtap bu yapıt tan seçmeleri kapsıyor. önce felsefe ve tarih sorunları lncelenmis, gonra da polttıka, toplumsal sıroflar, partı gıbl konularda çözümJer gstınliyor.