25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ n kszkl ytzımda caaarattan j6retma|< l«t»> rlm. Türk Oll Kurumunca yayımlanan Türkçe sözlükta cesaret, «Güç ya da tahllkell blr Iss Olrlşirken klalnln kendlnde bulduğu güvan, yOreklilık. gözpekllğl. çeklnmezllk, atılganhk. diye tanımlanmaktadır. Kuskuauz blzlm burada değinmek Istodlğlmiz cesaret, kaba kuvvet anlamına gelen cesarct değildir. Bu tiir cessrete ne özlem duyarız, rıe de sevgimiz vardır. Biz, eskllerln «m«dent cesareN dedlklerl, düaün (flklr) cesaratlnl konu •tmak isteriz. CUMHURİYH 31 Mtfö 1 C | B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Pek Sayın Prof. llhan Aksel 31 mart 1979 günu bu sütunlarda yayınlanan «Cesaret'ln Ikl Biçimi» başlıklı yazılannda: Tarihimizin askerî cesaret ve kahramanlık örnekleriyle, fakat fiklr, fl* klr cesareti (Medenî Cesaret) yoksulluklarıyle d o lu olduğuna değinerek, okumuşlarımızdaki fıklr cesaretsizliçjini dllo getirmlstlr. Sayın Arsel'in, son derece yararlandığımız ve zevkle okuduğu. muz bu tıefis yazılarındaki görüş ve sav'a yürelcten katıldığımızı öncelikle belirtmek isteriz. DÜŞÜN CESARETİ Ahmet COŞAR YARGITAY 1. HUKUK DAÎRESÎ ÜYESI rl salt doğal yapılarının sonucu olmaktan öte. çevrelerini olusturan özgür kiallerln eseridir. Siyasal gücü avucunun Içinde tutan hukümdar veya devlet adamının çevresinln kendlsınden ulüfe ve iane beklemeyen parasal ozgurliiğe sahlp aydınlardan olıışması, o hükümdar ya da devlet adamı Için oldugu kadar, ülkenln huzuru ve gelecegi içip de temel bir güvencedir. Bilinmelidır ki bırey, parasal yönden hiç blr güce gereksinmcsl olmadığı oranda özgürdür. Özgürlüğün ön koşulu, tek güvencesi, bireyin maddf yönden kimseye gerekslnme duyınamasıdır. Bu nedenle hukusal özgürlük, ekonomik bafjımsızlıkla özdeşleşmedlkçe b.rey için sadece bir blçimden, bir kalıptan öte bir anlam ve bir değer taeımaz. Bu gune dek dünyalığın sağladığı özgürlüğü hiç bir yasanın gerçekleştirdiği göriilmemiştir Bu konuda bireyin içinde olusan korkunun temel nedenl yasaların yeterslzllğlnden çok, kendl maddesel ve tlnsel yeterslzllğidir Gerçl korkunun ecele yaran olduğu da görülmüş değildir ya. Söylemeye gerek yok ki, imâmı azam'ı ımâını a/am yapart çektiği çileler değil. Bağdat'taki dukkânı idi. Şlmdl düşününce. bu buyük mezhep kuramcısının Bağdat Müftülüğü İle, gelecağlnin ve vlcdanının güvencesi olan dükkânını blr türlü değiştirmeye razı olmamasının nedenl dalıa iyi algılanabilir. Sokrates'ın ünlü cesaretinin arkasında dahi dostlarının ve öğrencilerinin maddî desteklerlnln güvencesi yattığını söylemek olasıdır. Burada geçimi devlete bağlı okumuşlartn, asıl uğraşlarını birakıp, kazançlı uğraşlar peşinde koşmalarını ya da kazançlı Işlerl yeğlemelerinl savunduğumuz sanılınamahdır. Sadece hukuksal 6zgürlüğün ekonomik özgürlük ile var olablleceğinl kanıtlamak Istemekteyiz: hepsl o kadar. Yalnız şunu dan anımsatalım, her çesit siyasal güç, sadece dayanağını ister hukuksal özgurlükten İster skonomik bağımsızlıktan alsın, «çekildik Izzetü ikbal ile babı hükümetten» dlzeslndekl davranışa sahip klmselerden çekinir ve artcak onlara saygı duyar. Ülkemizde yılların slndirdlğl memurca düsünca biçimi, aydın insan tıpl ile nerede ise özdeslesmiştir. Aydın insanın öz niteligi olması gpraken duşün cesareti, hemen hemen memur düşüncesi ve davranışı içinde yıtıp gitmiştir. Her ne kadar tarihlmizde siyasal gücü ele geçirmek Için verılmiş kavgaların türlüsünü, kurulmua karv lı sehpaların sayısızlığını görmek olası ise de; duşunce ve kanaatinden öturü olüme goz kırpmayanların sayısı o denli çok denemez. DEVLETE BAGLILIK Oerçekten 1876'da başlayan ve buı güne d«flln çeşltli donemlerden geçerek »jmdilerde bulunduçjumıız yera ulasan demokratik yııımımuın hâlâ özlenen biçimde gellşememis olmasında; gencllıkle okumuşlarımızın suskunluğunun, düşün cesaretsizliginin katkısı büyüktür dersek, umarız Iddialı bir söz söyleınlj sayılmayız. Ne var kl, ülkemizde, okumuslarımmn çoğo nun yaşamlannı ve geleceklerlnl Memur olarak Devleta bağlamış olmaları blllnen blr olgudur. Gaçiml Devlete bağlı aydından Iss inandığı düşüntin kahrına katlanma örneği beklemek çoğu kez oldukça güçtiir. Söz yerinde ise, her babayiğldin harcı da değildir. Ozanın Viran olası hanede ev« lâdü lyal var. dlzesi, bizde geçlmlnl devlete baglamış aydının, tüm düşün va Iç dünyaaını yantk tan, hâlâ taze ve geçerli bir deylstlr. Elbette bu hoş görülecek, hoşgörü ile karşılanacak bir davranış biçimi değildir. Ama bir özü, bir gerçeği vurguladıgı da kuşkusuzdur. ÖRNEK DAVRANIŞ Okumuş suskunluğundan. dıişiin yüreklillğirv deıı ve korkusuzlugundan s»7 ederken tarihimizin büyük karakteri Mithat Paşa'yı anımsamayı ve ondan söz etmeyi bir yurttaşlık görevi sayarız. Mithat Pasa'nın. ülkemizde ilk özgürlük ateşlnl yakanlardan sayılmasına sanırıın kimseııin itirazı olmaması gerekir. Mithat Paşa devrin Padısahına yazdığı ünlu mektubu ile düşün cesareti yonünden. bir başka örneği var denemeyen liüyuk blr yureklilik göstermıştir. Toplumumuzun bugün 'çlnde yaşadığı ortamda bu yüreklilığin örnefllnl kaç klslnln verdlğjyse ortada. (Çıkabilen yüreklllere. bari arka çıkabilsek!). Evet Mithat Paşa, her çeşit dünya nimetlerlnl elinin tersl ile ıterek zamanın güçlu va zorba hükümdarı Abdülhamit'e yazdığı mektubunda bakınız, nasıl özgürlükçü demokrasl dersl vermlştlr. Anlamlı, Ince va soylu bir biçemle (üslupla) yazdığı bu ünlü mektubunda Sultan Abdülhamit'e aynen şöyle seslennıistır: «Kanunı esaslyl ilândan maksadımız Saray'ın istibdadına hâtima vermek, zatı sahanelerine vazlfelerini öğretmek, bizim de kendi vazlfemizi anlamak, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında musavatı kâmile gözetmek, memleketln saadetine kemali ciddlyetle çalısmak İdi. Otuz senedenberl blr hayli hat va f«rmanlar neşrettlk. Müşkulatı azimel slyasıye zühuru sıralarında nesrolunan bu ıslahat ferman EKONOMiK ÖZGÜRLÜK Sosyal koşullarımız blreye, düşün özgürlüğönün temelini, bireysel ekonomik bağımsızlık harcı He yapma olanağını sağlanıadığı sürece. «Viran olası hanede evlâdü lyal ver» dlzatl fikir cetaretlrnizin sınırını çizmede ölçü olma canlılığını va geçerllllğinl koruyacaktır. Yoksa aksl davranana. tars çıkıa yapana ünlü şalrlmiz Şlnaai'nin dedlğl glbl blr gün, «maaaının kat'ı, rütbeslnln ref'l, menıurıyetten def I» dlye blr yazt göndcriverirler. Unutmamak gereklr kl, siyasal güç ve otorlte her dönemde ve her çeşit sosyal bünyede az veya çok hükmetme eğilimindedir. Tarihirnlzda adaletl, hukuka bağlılığı ve saygınlığı İle tanınmış büyük hükümdarlar ve devlet adamları yok defiildlr. Ama O'nların bu üstün nltellklerl .erdemllkle ları teTillke bertaraf olor olmaz. çaroabuk onuh> luverıyordu. Kanunı esasl İse bunlara benzemeyecektlr. Blz, bu kanunu, aark meseleslnl slmdillk kapatmak Için ilân etmedik. Herkesin kendı vazlfaslnl bllmesl lâzım olduğunu arz etmiştim. Memlekete karşı mes'uliyeti hükümet barl sakilinı duşl tahammülüne alrnaşı olanların icraatından bir fayda hâsıl olibilmesl için evvel veevvel zat'ı şa hanelerlnin nümunel Imtısal olmaları lâzımdır. Sonra da dört yüz seneden berl memleketimizde car'i olan mürailık ve hafiyelik usulunden vazgeçerek vazıfemizi ifa etmek biz vükâlaya tereddüp eder. Zatı sahanelerine ve hanedanı hümayunlaGüvenle okuyacağıntı bir kitabı nı daha aonuyoruı: rına hürmetim berkemaldir. Fakat bu hürmetlml memleketimin menfeatine mugayyir harekâtta bulunmaya filet ittihaz edemem. Mesuliyetim azimdir. Evvel beevvel mesuliyeti vicdaniyemden korkarım. Sonrada ef'al ve harekâtıından dolayı bendan hesap soracak olan milletten korkarım. Sözlerim mânasını suitefehhüm buyurmayınız. Zatı şahanelerini hükümdar sıfatıyla tanıyan millettan korkarım. Ana hürınet ederim, baska hiç bir şeyden korkmam. Osnianhların da kendilerine ait vazifelerl vardır. Anlar vazifelerlnl takdlr va İfa ettiler. Blz de anlara tevflkl hareket etmeliyiz. Biz, herşeyden evvel bir hukümetl meşruteyiz. Bu kelimenln mânasını anlıyor nnı»unuz? Blr şeyi veren o şeyin ne olduğunu elbette bilir. Bunaenaleyh bu babta tafsllât Itasına lü, . . Fiyatı 15 Lira tum görmüyorum. ÇAÛDA$ VAVINLARI Bana tevdi ettiğiniz vezaifi memuriyet fevkalâcle ınühımdlr. Bılırım. Osmanlı sıfatıyle uhdeCagaıooıu. Halkevi Sok. No. 3341 me tereddüp eden vezalfi ifa ettiğiın gıbi meİ 8TAN BU l muru devlet sıfatıyle dahl vezaifi mevduamı ifaya mecburum. Vazifei haviyetlnl ifa etmeyen bir Osmanlı, vicdanına karşı mes'uldür. Ben ise sad ^ıııııııııihiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiuii'a razam olmak haysiyetiyle hem vlcdanıma hem ınillete karsı mes'ulüm. Vicdanıma karşı olan vazifeml ifa ettim. Nefsime karşı olduğu gibl milletime karşı da öyle ferih ve fahur olabilmek isterlm. Dokuz gün oluyor ki, maruzatımı kabul etmemekte israr ediyorsunuz. Tabiri diğerle ameleye, muhtaç olduğu alât ve edavatı vermekten VALlDEMtZ Imtina buyuruyor^unuz. Ben âletslz Iş göremem, X hall hszırda elimde bulunan alât Ise blnayı devleti yeniden Inşa etmekten ziyade tahribe yarayanlardır. Binaenaleyh bana tevdl eyledlğıniz vezaifi baska birine ihale buyurmanm Istirham ederim.» S Bu tarihsel olgu, Mithat Paaa'nın düşün cesa snn anlannda ve rılılmiindf ynkm İİKİ Röstercrnk arımın 5 paylaşan Ankara Dışkapı S.S.K. Hastanest doktor ve pers ret'lnin boyutlarını vurguladığı kadar; tarihin Ab ~ soneüne. Drnlz Kuvvetlerl Taşkızak Tersanesl Kumandan ; dülhamlt hakkındakl hükmünü de vurgulamakta = v* mensuplanna, mnktup, tclnfon, telgrafla, bizzat gelmetc Ş dır. Bu yönüyle tarihin malı olnıuj bu mektubu 5 suretiyle başsRKlığı dlleyen büttın dost ve akrabalanmua, 3 özelllkle simdllerde Abdülhamlt'ten Ulu hakan E teşekkür ederız. ; Abdülhamlt han« dıye söz edenlerın okumalarını = AİLE ADINA | salık veririz. Söylemesl acı belkl ama, gerçak ve gerekll = Dl» Tablbi ORHAN TÜJ5ÜN 5 olan şu ki: Toplumumuzun artık yenl Mithat Paşa'lara gereksınmesl kalmamıştır diyemıyoruz. nııııııııııııuııiMiııııııııııııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııımı! ÇAĞDAŞ YAYINLARI ÇIKTI VEOAT GÜNYOL'un Yeni Türkiye Ardında 1 TEŞEKKÜR I I ESMA İSMET TÜZÜN'ün I Ders Kitaplarını Değiştirmek Enver Naci GÖKŞEN TÜKKİŞ'İN SÜRDÜRDÜGÜ! eçen hafta (22 mayısta), TUrk • İş Yönetim Kurulu, son Genel Kurulundan bu yana ilk toplantısını yapmı* ve ulusal sorunlar karşısında göruşlerını bır kez daha belirtmiştir. Toplantı sonunda yayınlanan bıldlride anarşik olaylar karşı.anda işçilerin takınacagı tavrı belırleme yonünden yıirütme kuruluna yetkj verildiği, demokratik ku .ruluşların gerektigi biçimde elkı•li olamadığı beiirtilmlş ve Türîi . Iş'tn destekleyeeegi parti konu' sııhHa bazı araştırmalann ve degerlendirmelerin yapılacagına deginilmtstlr. TUrk 1* yöneticileri Genel Kurul öncesinde ortaya koydukları tutumlan sürdUrme çabasında olduklarını böylece kanıtlamışlardır. Durumun bu tür bir gellşme göstereceği Genel Ku rul sonuçları ile kendiliginden zaten ortaya çıkmıştı. Genel Kurulda geçmişte İşçi çıkarlarına açıkça ters düşen tutucu bir tavır ortaya koymus olan yürUtme kurulu üyeleri olduğu gibi yeniden seçilmiş ve poHtika konusunda hiç de ciddi olarak kabul edilemeyecek olan bazı kararlar almmıştı. Aslında ahnan kararlann özünde solun bölünmesini amaçlayan billnçli bir davranış ve işçi sınıfının politik etkenliğini yozlaştırmayı özleyen blr lnanış vardı. Türk ta olıgarşisinin istekleri dogrultusunda alınmış olan yenl blr parti kurma ya da olmazsa bir parttnin desteklenmesi için sözde kalacak bir karar alma gerçekte bir yutturmaca. işçi sınıfının çıkarlarına ihanet derecesine varan bir geriye gidiştir. Bu yetersiz, Urkek ve renksiz davranışı işçi sınıfının tarihi. altını çl7.erek yKzacaktır. Aslında sendika üyesi işçiler ve bir yerde tüm emekçiler bu tutucu yöneticilerin çok ilerisindedir ve bu yöneticilerin onlar üzerinde politlk hiç bir etkisi olmayacaktır. İşçi sınıfı gerçekleri görmüş ve kararım veımıştır. Bu inanç ve kararlılık olgusuna ters düşecek herhangi bir sendikn kHrarının işçiye yön veremeyeeegini ve işçi için geçerli olamayacaKinı btlmesi gerekir yönetıci'larln. Bugün işçi sendıkalarından ve konfederasyonlanndan beklenen işçllere seçimlerde şu ya da bu partiye oy verin diye bır uyarıda bulunmaları değildir. Sendika yöneticileri istese de istemese de işçiler kendi çıkarlarını koruyacnklarına Inandıklan bir prtiye, büyük bir olasılık la bir sol partiye. oy vernceklerdir. Sendikalardan ve Konfederasyonlardan beklenen ileriri, tutarlı iki davranış vardır. Bunlardan birincisi sendikaların örgütİU ya da örglitsüz olsun İşçi sınıfına politik ögreti vermesi ve ışçilerl ilerict bir dORrultuda egiterek kendi ekonomik ve politik çıkarlarının bilincine varmalannı çabuklaştırmasıdır. tkincısı sendikaların İşçilerin mevcut sol partilerden birinın kadrolannı oluşturmak uzere bu partidekt işçi sınıfının ideolojik aydınları İle birlikte yönetıme agırlıklannı koymak Uzeıe eyleme soçmelerınl sağlamalarıdır. Polıtikada işçi sınıfının agırlık olması emekçilerın salt seçim zamanı belli bir partiye oy vermesi demek degildir. İşçi sınıfının politikaya aftırlık koyması hem bel H bir partiye oy vermelerl VR hem de o partinin yönetim kadrolannda ve giderek seçimle iş başına gelinen yerlerdeki kadrolarda ağırlık kazanmnları demektir. îşçi sınıfı belli bir partiye oy vermekle politik görevini yapmış sayılamaz. Kadro oluşturması ve yönetimde kendl yerinl saglamakı politik girişimin ayrılmaz bölümleri olarak kabııl edilmelidir. ötedenneri tanık oldugumu/. kAdarı ile sendika yöneticilerinın böyle bir glrişiml yoktur. Devrimci îşçi Sendıkaları Kunferierssyonu kendine düşen tarihl görevlerden birini büvülc blr ba (Cumhuriyet: 4848) G EMEKÇİLERİ SUSAN. AKTİF POLİÎİKA YAPMAYAN TOPIUMLARDA, SERMAYE SINIFIMN YÖN VERİCİ BİR NİTELİK KAZAMMA5I KAÇINILMAZ SONUÇTUR. VE, TÜRKİYE ŞİMDİ SERMAYECİLERİN YÖN VERDİ6İ GÜNLERİ YA5.AMAKTADIR. K lmi tııttırıı. K erk! politikarılnr şlmdl de okııi kitaplarını parmaklaıına doladılar. Ttimti değlftirUiTieliymi»:... Neden, KPiekçc ortada yok. Ne yapılacak?.,. Flrfk, kimy», matematik... cihl «Müsbet lllm» konuları okutulmayacık da hunların yerlerinr, hiç blr ceçerllti olmayan, yaran ve anlamı bulunraa.van Arapça, Kdep hajçı,, fa|«n jnt «J<uVıl«CaK?... *•*, sa kimi kitiiplardakl komıl»r Uıı de^ifiirilecek? KltapUrd* bllimscl vanlışlar var da düzeltlİQ)«r yoljjna.pu reJdllecck?rBöyıİR İse buna diyecek RÜzümüz yok... Ne var kl topyekfin dera kitapJanna karşı durmak ise duycusallıktan da dte bir darranış olur! .. Elimizde, I924'ten bu yan* nyıruUn» tıyrnlana geliaen, son kez 1970 ve 1973 yıllaruıd» M. Ef. Bakanlı^ı TaUm • Terbiye Duiresi onayından sonr» bastırılmış ve bujiin dğretmenln izlemek ve uyKUİamakla sorumlu bulundu^u keca blrrr kaynak kitap olan MUfrednt rrojramları vardır. Uluıal eğitiml Ififla dcğil, yaşatarak saKİaınayı amaçlayan bu protramlar, başka blr iilkede görülmedik hiçimde frrçekçl. ,vol (öaterici ve ayrıııtılulırlar. Oğretınen, bu projramİBra ııymak zorundadır. Ders kitapları da bunlara göre yazılırlar. Oersin kitauı olmaaa, yazümamı^sa blle ögretim procrsma jöre yapılır. Prorramlan. ııyşun olarak hanrlanan ders klUpları TaliınTerbiye Dairesinin onn.vından gcçmcden ders kitabı olamaz. Yani öniine ftleıı ders kitabı yazamaz. O halde Uklıı ders kltaplarınt defistlrmcye kalkmadan önce pldrkl procramUrı ve içfrildertnl deği*tirnıck gcrckir. Bu proKramlar iylce incelenirM ulusal ahlâk ilkeslnin basta celdlji gürulttr. Voksa müfredat proframları mı defeiçiyor? Daha ilk sayfasıııda Atatttrk'un 1 mart 1934'te y t •Tcrbiye vo icdrİNte tatblk edilecrk usul: malunıatı insan için fazla bir siis, bir vaaıtai tahakkiim, yahut medcni bir zevkten zlyadc, maddl hayatta muvaffak olmayı temln eden ameli vo kahill istimal blr clhaz lıallne getirmektlr» «atırUrı yer alan programlar Türk çocııklarını kendi (erçeklerimiz ve gelenekicriıniz İçinde yctiştirmr amacını güdrn olcun birer rehberdirlcr. Bııçüne dek de olumlu ve biilmsel bir biçimde fcllştlrilnıişlrrdir. Bııııta siyasal UejIfiikJikliTe karşın, proKramiara el sürnıeııin hiv düsüııülmüş olmaması d» blzi kanıtlar aanırun. Bu halde, ders kitaplarını değiştirmeyi düşünmeden önce müfredat programiarını değiştirmek akia celmelidlr. Böyle olınazsa büyük bir çcllşki belirir: Program başka blr yolda, dera kitapları başka blr yolda olurlar!... Bundan da yasal bir sakınca doğar!... Şimdiye dek hiç blr zararları ve boşlukları görülmeyen prnKramların yeterslz, tutarsız yanlnrı varsa bunlar ortaya konulabillr, grrekçeleri belirtllir ve okul kilapLarı da bıınlar» göre riegiştlrllebiUr. Eğer programlarda kusur, biilmsel tutum bozuklukları varsa bundan da TalimTerbtye Kurulu sorumludur. Ayrıca. pro^raın degişikiiklerl bir IMaarit $uraaı »orunudur da!... DITS kitaplarının toptan degiştirilmesl ne demektlr'.' Bunun bu faklr ülkeye yükleyecefl parasal affirlığı da lifnaba katınak gerekir. Hem bu, eski tek kitap »Istcmlne donüş demektlr. Oysa'oi~'Jsayılı ve 6.6.1949 güıılü yasayla okul kitapları serbest baısınıa bırakılmıştı. TalimTerbiyo Kurulunun oııayından geçnıek üzere. Okul kitaplarının seroest basıma bırakılmasında gerekçe olarak demokratik anluyıs, birdcu v"k yazarı ve öjfrctınenl v'alışmaya yöneltmek, öğrenciyi teşitli kaynaklardan yararlandırma Kellyo''du. Avlında da vok yerinde vc doğru bir anlayıştı; «."k olumlu, bilimsel, toplunısal anlamlar ta.şıyordu Ne var ki, ufak tefek sakıncalan ileri sUrülmeye başlanır oldu, ama bunlarm da önJemleri almdı, yönetmelikleri cıkarüdı. Son yülarda tek Idtaba dönüş giriylmlerı başlamıştı, ama bu bütiin ders kitaplarını degistlrme yolunda deglldi. Şimdl, ortada M. Kğ. Bakanlıgının kabul ettlgi bir sürü okul kitabı varken. kişisel düşüncelerle. bunları bir kenara Uivermek, yeniden kitap yazdumak ve bastırmak ülke ekononüsi bakımuıdan zararlı değll midlr?... Bu duygusal eglllmln parasal ve hukuksal yanlarına dokunan var raıdır?.. Anlasüan Bakanlık, keııdi istedlği kitapları istediklerlne yazdıracak ve bastıracak dcmektir ki, bu, vaktiyle tek parM zamanında oldugu glbl, tek kitap sistemine dönüşün U kendisldir ve her anlamrla zararı da az olmayacaktır. l>er» kitaplarının değiştirllmesi bir oldubittiye mi getlrilecek acaba? Engin ÜNSAL ÎSTANBUL MlLLETA'EKÎLt şnn fl« yerine getirmekte ve işçi sınıfına devrımci ögreti vermek yolunda çok olumlu örnekler sergılemektedir. Bu girlşimlerin sonunda örnegin bir Madenlş Sendikasımn her hangt bir toplantısında işçilerin bir çok aydına ders verecek nlteliğe ulastıgını ve Ulke gerçeklerini büytlk bir cesaretle dile getirdiğini görmek mümkün olmuştur. Bu kıvanılacak bir gelişmedir ve bu başarıyı saglayanla rı kııtlamak gerekir. Buna karşın hiç bir sendika yöneticist bir partinin kadrolannı oluşturma konusunda girişimde bulunmak yolunda blr örnek verememiş, bu dUzeye ulaşamamıştır. Bu konudaki suskunlugun ve tutuklugun nedenim bugüne kadar devrimci sendika yöneticisi dostlarımla konuşabilmış değilim. HenUz erken mi diyorlar yoksa once politik «gretiyl tamamlayalım savındalar mı bilmiyorum. ÜlVıemlzde sermayenın kanlı diktatörlUğünü kurmak çabasında tırmnnan bir faşizm tüm ulusun gözü önünde kanlı oyunlarını sergilemektedir. Ülkemizde politıka ve devlet kavramı halkın gözünde saygmlığını yitirmeye başlamıştır. Can ve mal güvenliginin bulunmadığı, hükümetin halkı cephelere bnldligU. polisin saldırganlarla bir oldugu inancının yaygınlaşınaya başladıgı Ülkemizde gUn eelecek halkm demokraslye bile 1 nancı kalmayacaktır. TUrk halkınu demokraslye o lan inancını sarsmak, yok ft. mek isteyenler var. Ülke ekono. misi büyük çıkmazlara sokulmı.ş tur. TUrkiye Cumhurlyet dönemınin en agır ekonomik bunalı. mı ile karşı karşıyadır. Dış tı. caret açıjjı, dış borçlar, paramızın degeri her gün yeni boyutlar kazanmaktadır. İşçi sınıfııun daha far.la bekletilmesi, aktlf politikaya sokulmaması, demokrasıyi koruma ve halk iktidarı lçın uğraş vermekten alıkonulması acaba klme ysrar? Sanırım bu konular bundan böyle guncelleşecek ve ışçı sınıfının gerek parti içi ve gerekse Ulke yonet.imine sgırlık koyması daha cıddi olarak tarüşUacaktır. Emekçileri susan, aktif politika yapmayan toplumlarda sermaye sınıfının politikada yön verici bir nitelik kazanması kaçınılmaz bir sonııçlur ve Türkiye bu çizgidedır. TUrk emekçileri ve sendika yonelicileri bu çizginin gidişini dur^armak ve kendi imzalarını TıırMye'nln politik ortamına atmak zorundadırlar. Bu tnrihî görevin yerine getirilmesmde önoıiluğli sendıkalanmızdan ya dR Konfederasyonlarınuzdan hangisı yapar bılemiyorum. DISK'in bu konuda olumlu adımlar atacağma inanoım var. Türk Jş yoneticilerine Relln ce; onlar işçi sınıfı mücadele. sıııden o kadar uzak düştüler ki onlann sözünti elmek bıle anlam sızlaşıyor. Bundan böyle vazılanmda, bu davranışlanm surdurdükleri sürece, adlannı Dile anımsamayBoagım. • ^ i TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEÛi SINAV DUYURUSU Memleketimizde boşluftu hissedilen Muhasebe ü«mant lhtıyacını karşılamayı ve meslegı Kelıştirmeyı amaç edinen TUrkiye Muhasebe Uzmanları Derneginin Uzmanlık Sertifikitsı sınavı 12 Temmuz 197fi Pa^nrtr^ı s'1""' başlayacaktır. Katılma sartları ve adaylarda aranan nitelikler şunlareUr: a) îktlsftdl, TicaH, Msni alanlarda Yüksek öğrenim görmuş olmak, b) yönetmelik çartlarına uypun olarak enaz iki yıl Muhasebe mesle$inde staj ynpmış bulunmak ve yönetmelikte belirtıien diger şartlan haiü bulunmak. Pınavlara glriş icin en son başvurma tarihi 30 haziran 1976 cünüdür. latekiilerln yazılı olarak müraraatlan rica olunur. Tünel tlk Belcdiye Cacidesi No: 5 Küçuk TUnel Apt. Daıre: 3 Beyoglu ÎSTANBUL Telefon: 45 06 45 (Cumhurlyet: 4S45) DENIZ KÜVVETLERİ KOMUTANUCt Reyir Hidrografi ve üşlnografl Daireal Başkanlıgından bildlrılmıştır eieman sekreler ve sekrefcr aranıyor Denizcilere ve Havacılara 59 Sayıh Bildiri 1 Haziran ile V Temmuz I87ö tarihlerl arasında 09.00' dan 18.00'ye kadar aşagıdakı noktalan birleştiren «aha lçınde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahanın 5300 metreye kadar olan yüksekligı can ve mal enmiyeti öakimından tehlıkeüdir. KARADENtZ 3ÎLE (1) 41 derece 13 daklka kuzey L derece 41 dakika doüu ' a (2) 41 derece 17 daklka kmey 29 derece 31 dakika dogu (3) 41 derece M daklks kııy?y 29 derece 4S daklka rioftu (4) 41 derece 1« dakika Kuzey 29 derece f 2 dHkika dogu > DENÎZCİLERi; VK HAVACILARA ÖM'EMLB DUYURULURfDasın: 166*2/4634) DSf. XIV. Bölge Müdürlüğü Isale Hatları ve Deniz Geçitlerî înşaatı Başmühendisliğinden 1 KAğıthane deresı ıslahı II. kısım Înşaatı lşi, Hgüi emanet komisyonunca birım fiyatları Uzerinden tekli; almak suretiyle emaneten yaptınlacakiır. 2 thHİe 21 Haziran 1976 Pazartesı günu saat 14.UU'de Başmühendisligimizde (Istanbul • Gayrettepe Yıldızı Posta Vnü. Yeşıl Apt. No. 26 A. Blok Daire 3) yapılacaktır. 3 Işın geçici temlnatı 755.5U0. TL. (Yediyüzellibeablnbeşyüzaltmış lıra)dır. 4 Ihaleye gireceklerın en geç 10 Haziran 197S Perşembe «Unü saat 17.30'a kadar ıştirak belgesi almak ıçtn müracaat etmeleri Kerekmektedır. Durumlan uygı.ın görülenlere ıştırak belgesi ıla ilınle dosyası 14 Haziran 1978 Pazartesı günü (rnesaı saatı sonuna kadar) verilecektır. İhale dosvıısı bedelı :il>0, TL. (UçyUz liradır ) i Iştirak belgesi almak İçin ıştir;ıkçılerın dılekçelerine; aj Bayındırlık Bakanlıgından alınmış (B) grubundan 25.U00.0OÜ, TL. (Yırmıbeşmilyorı TL.lık mUteahhitlik karnesl lştırakçı şırket ise. kendi belgesi veya ortaklarından bıriııin belgesi İle iştirak edebillr.) şırketın tescıllı olması şaritır. b) Tek bır taahhut konusu olarak en az 15.U0O.OUO, TL. (onbeşmilyon lıralık) kcsıf bedelli heton ve toprak kanallı dere ıslahı veyu bara.ı, sulama, köprü ile ilgilı bir tşi yüklenıcı sıfatı ile ve başarı ile bitlrrtıgıne daır belgeye sahıp olmak. c) Maklne, L'kıpman vc taşın taahhütnamesl. (thale şartnamesinın 18. maddesının 14. bendıne uygun Olarak) d) Bankadun alınmış usulüne uygun en az 3.00U.U0U, TL. (Uçmılyun) TL.lık mali yetcıiik belgesi. e) 187fi yıîı vizesini ta$ıyan Tır.aıet veva Sanayt Odaaı belgesını dılekçclerıne eklenıelerı gerekmektedır. 6 Tekllf zartı ihale cünü saai ıu'ye kadar 2. maddedeki adresımizde BuşmühendısliRiınız tdari Işler Şefligıne teslım edilecektir. Postüdukı «pcıknıeler kabul edilmez. 7 Idaremız 2490 sayıh kanuna tabı değildir. (Basın: 1BB64/4637) Toprak Mahsuİleri Ofisi Genel Müdürlüğünden Ihraç edılmek Uzere 50.000 ton arpa aatışa çıkanlmıştır. îhalesi 3 Haziran 1076 Salı sülnu aaat 14.00'de Toprak Mahsullerı O£isı G«nel MüdürlUğünde yapılacaktır. Bu satışa ait llftrı ve husual şartlarımız. Genel Müdürlüftümüz fSat:$ MUdürlüğtlnden), îstanbul, lmnır, tskenderun, Samsun, Konya, Afyon. Dlyarbakır, Erzurum Bölge, Îstanbul Hububat ve Mersin Şube Müdürlüklerimlzden bedelsiz olarak alınabilir. llgililere duyurulur. ,»*1» . »tıfc»** ..„«.!» " l . , . , ! ILIR. T«l Z22TOİ» T«l 44 9OT1 Tpl 361150 AMPIYON K ; ÛZEL OÂKTİLO SEKRETER KURSLARI Mrrk«/ı B»»»JPI M«yi)anı. Mıthat P » M C.iddeîı Nn U K ı ı I fl*v"q'"'3ul>esi Istıklal .C»d<Jo«.r. Ijlı' Smrm,«ı yaiMndd 8>/7 K.ıdıkuv bubrsı Kadlkoy AHlvol Kusriıl. CdddMı Ua S Kjl 4 (Basın: 1699S/4636J (Cutnhuriyet: 4643)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear