Catalog

Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecı)ık T.A.ş adına NADİK NADI Genel Yayın Müdürii .. OKTAV KIRTBOKE Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: ÇETİN ÖZBAYRAK • Basan ve Yaran: CUMHUBİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş Cağaloğlu, Halkevı Sok. No: 39 41 TELGRAF ve MEKTUP adresl: CLMHL'RtYEl ÎSTANBUL Posta Kutusu tstanbui No: 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 H 22 42 97 22 42 98 22 42 » SMIRilUI I D İ V C T 1/UMnUKIYtl BASIN AHLAK YASASINA CYMAYI TAAHHÜT ETER • BÜKÜLAR: Ankara Ataturk nuıvarı Yeneı Apt Yenişehir Tel: 177477 255701 • İZMİR Halıt Ziya Bulvan No: 6â Kat 3, Tel: 13123u 124709 • ADANA AUtürk Cad. Uğurlu Pasaj. Tel: 14550 19731 ABONE ve tLAN AFLAK: 12 6 3 I Yurtıçı : Mu 27ü 135 45 Yurrdışı: 99u 495 247.5u 82.50 Ülke aruplarma ve ağirlığına Köre uçak farkı okuyueu taralından aynca ödenlr... Baslık (MAKTU) ?5U Ura 2 3 ve 1 Sayta (Santiml) 17u 4, 5. 6 Saylh (Santımıı 1U 4 Öllim Mevlıa feşeKKüı «5 Santimi) .. 3uu Nişan Nıkâh Evlenme Uoğum 250 Yayın Hayatı 'KELİMESİ) 4.Kayıp (KELİMESİ) 3. 8 ŞUBA1 Ögle Ikınaı Güneş 7.02 12.28 15.15 Akşsm Yatsı Imsak 17.34 19.07 5.24 T A K V iM Bitsios'un yalanlaması açıklamalan Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Irak'a gitmeden önce yaptıfı açıklamasında, Kıbns konusundaki toplumlararası görüşmelerle ilgili olarak Brüksel'de vanlan görüşbirligi konusunda, «îki cemaat, yanyana gelecek, adanın coğrafyası ile federasyon kurulmasıyla, merkezi hükümetin statüsü ile ilgili meseleleri birini diğerine tercih etmeden müzakere edecek. Bu konulann hangisinden başlayacaklarını onlar kararlaştıracaklardır. Süratle ilerleme imkânı bulacakları konulan e!bete başa alacaklardır. Şurası da kararlaştırılmıştır ki. görüşmeler kayıtsız şartsız hiçbir müdahale olmadan serbestçe cereyan edecektir.> Yunanistan Dışişleri Bakanı Bitsios da, AP Ajansına verdigi demeçte bu konuya değinmiş ve «Brüksel'deki top'.antıda 17 şubatta başlaması öngörülen toplumlararası görilşmelerde cografi sorunun ele alınması konusunda kesin olarak anlaştıklannı» iddia etmistir. Bitsios, Çağlayangil'in, görüşmelere herhangi bir ön şart olmaksızın ve hiçbir konuya öncelik tanınmaksızın baslanacafı volundaki sözlerini de reddetmistir. Çağlayansil, Bitsios'un bu açıklaması üzerine Bağdat'ta ön(Bagtarart L savfads) ceki akşam şu açıklamayı yapmıştır: kâri, Kars, Kastamonu, Kırşehir, •Eğer bu haber sayın meslekMalatya. Maraş, Mardin; Muş, dasımın sözlerini gerçek ve tam Niğde, Ordu, Siirt, Sinop, Sıvas, olarak aksettiriyorsa, şu hususu Tokat, Tunceli, Urfa, Uşak, Van belirtmek isterim ki, Briiksel mu ve Yozgat. tabakatında Ada'nın cografyası Araştırmada illere göre ekono51e ilgiü konuların ilk önce ele mık sektör vatırımlan tek tek alınmasma dair hiçbir kayıt yokincelenmekte, yatınm miktarı tur. Bu mutabakat yazılıdır ve açıklandıktan sonra şu genel soikimiz arasında imîalanmıştır. nuca varılmaktadır: «19T5 genel nüfus sayımı ge Muhterasmı yayınlamamayı beçici sonuçlara göre, 40 milyon raberce kararlaştırmıştık. Şimdi kendisine teklif edivo197 bin olan toplam Türkiye nüfusunun 16 milyon 806 bini kal rum, dünya kamuoyunu aydınkınmada öncelikli yöreleri oluş Jatmak maksadiyie Brüksel mutabakatmm tümüyle yayınlanmaturan illerde yaşamaktadır. Di;.» için muvaXakatmı rica ediyoğer bir ifadeyle. 1975 yılı için nüfusun yüzde 42'sinl içine alan rum. Ancak bu suretledir ki. bu yörelere yatırımların ancak mutabakatı tahrif eden kimsenin yüzde 32'si aynlmıştır. Bu verl kim oldu»u ortaya çıkacaktır.» lere göre, kişi başına düşen yaRum tarafının şartları ttrım miktan kalkmmada önceMakarios yönetimı. foplumlarlikli yöreler İçin 599.18 lira iken, diğer iller için 899,79 liradır. arası görüsmeler masssına oturGenel Türkiye ortalaması 744.11 mayı «bazı şartlarla» knbul ettilira gözönüne almırsa kalkınma gini BM Genel Sekreteri Waldda öncelikli yöreler için bulunan heim'a bildirmiştir. Anadolu Ajansının bildirdiğine kişi başına düşen yatınm miktannın Türkiye ortalamasından göre; Klerides'in görüşlerini yanfarkı eksi 174.93 lira, gelişmiş sıtan Agon gazetesi. Rum tarayöreler için hesaplanan ortala fının görüşmelerin tarıhinin resmanın sapmasmdan artı 125.68 men açıklanmasını \Va!dheim'in takdirine bıraktığını yazmış: şu daha büyüktür.» üç hususun da yerine setirümeBaşka bir deyimle, 1975 yılın sini istediŞini eklemiştir. cia kalkmmada öncelikli yöreler • Görüşmelerde ilk konu olade kişi başına düşen yatınm rak toprak konusunun ele ahnmiktarı, Batı bölgelerine ya da masını «kesinlikle» öngören Brük feiışmiş bölgelere göre yaklaşık sel mutabakatının tamamiyle uyyüzue 35 oranında daha duşük gulanması, tür. Dolayısıyla Ttlrklye'nin nls• • Türkiye, |f8ftt$me rr;*sasına bi olarak gelişmiş ve geri kalmış Hnm tarafı gibi bUtan konular bölgeleri arasındaki fark, 1975 " •Urerinde tam kapSarclı teklifler sunmaya hazırlıklı olarak eelme?ılmda giderek büyümüştür. DPT araştırmasına göre, kal lidir. Böylelikle sorunun öıü üzeunmada öncelikli yörelerde geri rinde görüsmelere basianabilsin. • Bütün konular toprak, fetaJan en önemü yatmmlar sırs;ıy!a imalât, sanayi, ulaştırma derasyon şekü ve merkezî hükütesirni ve eğitim yatınmlanna metin yetkileri Brüksel'de kalışkindir. Bu alanlarda dogal o rarlastınldıftı sıraya Pöre ele alın arak gelişmiş bulunan maden malıdır. Makarios'un, BM Genel Sekre•ilik yaurımlan yanısıra, tanra •atınmlannda da çok küçük öl terine gönderdifi mesaiın metni ;üde Türkiye ortalamasında o önceki gün Makarios ile Klerides umlu yönde sapma vardır. Bu arasında yamlan ve dört saat sü'örelerde tanm yatınmlan Tür ren uzun bir göriişraede hazırtiye ortalamasında 0.4 oranında lanmıştır. daha fazladır. Gelişmiş bölgelerle imalât sanayiinde kisi başına 1 0 lira düşerken, geri kalmış yö2 elerde 131 lira, ulaştırmada ge(Bastarafı 1. sarfada) işmiş bölgelerde 134 lira, kalkm Milli Eğitim Bakanı Ali Naili nada öncelikli yörelerde 10 lira, Erdem için «kıyımcıbası» deyiığitimde gelişmiş bölgelerde 96 ıra, geri kalmış bölgelerde 58 li mini kullanan Cemil Çakır, özetle şöyle demiştir: a düşmektedir. «Blzce, ülkemizde faşist baskı Araştınnaya göre, anılan 40 11 ve saldınlar tam bir tırmanış haçinde, dolayısıyla bütün Türkılindedir. Çağdışı heveslerini gero'de sosyoekonomik açıdan en çekleştirmek için her türlü vasız gelişmiş il Bingöl'dür. Bintayı kullanmaktan geri kalma•ölü Hakkâri, Muş, Adıyaman ve lardin izlemektedir. Geri kal yanlar, halkımızın mezhep ayrılığını bile sömürmeye kalkışmaknışlık bakımından, 40 il lçinde ta: yurdumuzun çeşitli yerlerinlurumları en lyl olan Elâzıg, Made mezhep kavgası kundakçılığı aş, Sıvas, Afyon, Diyarbakır ve yapmaktadırlar. Jrfa'dır. Sistemli ve sürekli olaylar çıkartarak ünîversiteleri çahşma^ hale getirenler. şimdi silâhlannı, Eğitim Ensütüleri ve Öğretmen Liseleri başta olmak üzere, tüm ortaöfretimdeki ilerici ve yurtsever öğretmen ve öğrencilere çevirmislerdir. Çoğunlukla yoksul halk çocuklannm öğrenim gördüğü eğitim enstitüleri ve öğretmen liselerinde beş binin üzerinde ögrenci sudan sebeplerle okuma hakkında yoksun edilmiş, VKARA, (Cumhuriyet Bürosu) bunlardan pek çoğu vahşi bir CHP'li milletvekilleri Muhtarzorbalıkla okullardan koparıla:ra ve Kcy B«kçilertne devlet rak sokaklara atıimışlardır. utcesinden aylık bağlanmasını ngören tir yasa önerisini MecKıyjmcıbaşı Ali Naili Erdem, s Başlıanliğuja vermislerdir. kıyım makinesi işletmekte; kış Teküf yasaiaştığı takdirde Muh kıyamet demeden sürgün, açığa ınara verilecek maaşın tabanı alma, göreve son verme işlemle lersonel yasasır:dakı taban üc rini korkunç bir hız ve iştahla ere der.K tutulmustur. Köy Bek sürdürmektedir. ilerine ise muhtartn ücretinin Bütün bu baskı, kıyım ve zuar;sı oranınüa ücret verüecek lümlerin amacı, kitleleri yıldırr. MuhtarJarın derece ilerleme ma, geriletme ve örgütü mücai 'i y:lda bir seçimden seçime deleden alıkoymaktır. Ne var ki, apUocak. Mutitar ve Bekçiler baskıcıların bu hesabı hayata ar L'syai «üvenüî bHkımından SSK zulan doğrultusunda yansımadı. a bağlı olacaklan, sağlık hizmet Örgütümüz ve üyelerimiz bu uyiri Kurumca karşılanacaktır. gulamalara karşı taa başmdan Düeyenier, gecmiş muhtarhk beri bilinçli ve kararlı bir direi7r^e.>Tin: savaırmak için 2 vıl nişi sürdürmekte; örgüt olarak ;inde borçlanma işlemlerini ta nicel ve nitel gelişmemiz her namhjacaklar, muhtarlıktan dü gün daha da güçlenmektedir. ?n;er dilerierso. sıgortalılıklannı Faşist tırmanışa karşı en etkin uitlürebiieek;ri mücadelenin kitle mücadelesi olMTirit*r!ann maaşa baâlanmala duğuna kesin olarak inanmaktaı 1976 yılı başmdan geçerli ola yız. Bunun için yasaların smırları içinde, faşist tırmanışa karşı birlikte mücadele verebileceğimiz demokratik kurııluşlarla ortak miting ve yürüyüşler düzen lemeyi kaçmılmaz görüyor; bu amaçla başlatılan örgütler arası çalışmalara ve ortaya konacak ey lemlere bütün gücümüzle katılaKITMTII tıcıiar t ı (aı«ıılırtıı> iBvteıeUlt cıntn >nırj5m ı*!K cafımızı halkımıza ve komuojuttlz, tir tefetonlı ımr>rizbtiir na duyuruyoruz.» fiızıiı illnı ¥< bmıın iMiMUf (Baştarafı ı «»vf,f»>j nm Rumlar üzerinde eskisi kactsr erkiii olrnadîgını ve bu aradâ. Brıikîel'de Bitsios'un «Bu mutaocküt! Makanos da kabul eaiyor» cemesinden sonra Rum Dışısieri BaKanı Hıristofides'in 1) Arzhk'ta ıvsldheim'e başvurarak ıküi görüşmeleri BM Ger.el ı'furul kbrurı esasına göre başlaımosmı istemesinin o tarih:e'den beri Atina'yla Ada Rumlan aranndoki görüş aynlığım ortaya koyduğunu tekrarlamışlardır. Görüs synlıgının temelinde ise Kıb/rs'faki Rumlann Klerides'in dışında gerçekleri hâlâ pormeme.'eriiıin yattığı belirtilmistir. Ruın ve Yunan basını son bir haftadır, görilş ayrıhğmı örtmek amacıyla Türkiye've karşı yoğun rıir saldınya Keçmisler ve Türkive'nın SÖVUŞ istedigini ileri sürmiişlerd:.'. Baz: gazeteler ise işi dcna i'ori götürerek Yunanistan'ın Türiıiye'ye saldırarak Kıb:ıs son:mıııa çozümlemesi gerektigmi savıınmuşlardır. Anr.ik diDÎomatık gözlemciler. gerek NATO üyelerinin gerek BM Gfiiei SeKrerorirı".!: durumu vakın dan bilmeleri nedeniyle Yunan ve Rıiın taralınm bu kez agır bir yara almakla karşı karşıya gcrüîlerine eklemişlerÇığljyangil ve Bitsios'un Koru Bakalım (Bastarafı t lamakta, Başbug ideolojlsine uvmavanları dövmekte, kısacası işçilerimiz arasında bnzursuzluğa rol açmaktadırlar. Bnnların elebaşlanndan bir kaçı rçeçtiflmiz yıl sınır dısı edllmlştlr. OUy lar. belkl de artarak hâlâ sürtip Ridivor olmalı ki, dunımdan genel iş düzenlnln de zarara uğraracafı kayfisına düşen Alman tşçi Sendfkalan Konfederasvonıı ypikililerl bir ysndan Türkîşe, bir yandan da Federal Almany» îçlslfri Bak»nlı|nna başrurm»k serefini durmaktadır. Bizim Basbakan İse sankl Alman hükiimetl Türklve'nln IçIşlprine barnunu »okuyormuî Ribi «onlar kendl partileriyle uğraşsınlar» anlamına gelecek sözlerlc olayı küçümsemekte, beri yandan da ülkemfzdeki Nasyonal Sosyalist örgütün Führer'lnl knruMicu kanatları altında baçrına hasmaktadır. Zavallı Demirel, zavallı demokrasi! Milli Eğitim Bakanı (B*Marafı 1. tüm çalışmalara karşın giderilememiş olduğunu, öğretmen dağıhnundaki dengesizliğe henüz çare bulunamadığmı belirten Erdem, «Ankara ilinde 494 öğretmen lazlahlığı var, fazla uzağa gitmeyin Haymana ilçesinde öğretmen eksikliği var. İlk ve orta öğretimde de bu böyle» şeklinde konuşmuştur. Erdem, yüksek öğretimde de durumun farklı olmadığından yakmarak, şunlan söylemiştir: «Diyarbakır Tıp Fakültesinde Uu yıldan beri Anatomi dersinin hocası yoktur. Anatomi okıımayan bir insan, nasıl doktor olacak? Bu tür yerlere yapılan tayinlerde, görevlendirilen doçentler, Danıştay'dan yürütmeyi durdurma karan almış ve hiçbiri gitmemiştir.» Genelge toplatılmıj Bakan Erdem, Tebliğler Dergisinde yayınlanan Bülent Ecevit ile ilgili genelge hakkında «Fevkalade büyük bir hata yapılarak, Tebliğler Dergisine geçmiştir. Sorumlular hakkında takibat açılmış bulunuyor. Bu sajnyı tamamen toclattım» demiştir. deki ihtiyaçlara göre, Vilâyetçe tanzim edilir. Bunun adı da kıyım olmaz, göreve çağırmadır bu.» Komisyonda söz alan AP'li Kamran înan eğitim alanmdaki fırsat eşitsizliği giderilmedikçe sosyal adaletin sağlanamayacağını ifade etmiş, üniversitelere girme şansı en düşük olanların çiftçi çocuklan, en yüksek olanlann da serbest meslek sahibi çocukları olduğunu öne sürmüştür. İnan, «Meseiâ Ankara'da yaşayan bir çocuğun Universiteye girme şansmı yüzde 100 olarak ala cak olursak Adıyaman'da bu ancak 5. Ağrı'da 4, Bingöl'de 4, Bitlis'te 6 ve Hakkâri'de D:rdir» aemiştir. Kültür Bakanlığı Senato'da daha sonra, sırasıyla; Kültür, Gençlik, Orman ve TJlaştırma Bakanlıkları bütçeleri görüşülmüştür. Gençli'r: ve Spor Bakanlığı Bütçesi üzennde konuşan CHPIi Hasan Güneş, Atatürk, Yıldırım Beyazıt ve Istanbul Edirnekapı öğrenci Yurtlannın, komandolann ışgEİi altında olduğunu, bu yurtlarcia 2 bin yatagın da boş bulundufunu söylemiştir. Bayındırlık Bakanı Fehim Adak da, bakanlığı bütçesi üzerinde yapılan eleştirileri cevaplandınrken, Istanbul Boğaziçl Köprüsü'nün iki yıl içinde 423 milyon 588 bin lira ?eî:r sağladığmı. yaoılan etüdler scr.ucu köprünün 1981 yılında kapasitesinin yüzbin vasıtaya yükseleceğini belirterek, «Trafiğin bu derece artışı gözönünde tutularak. Boğaziçinde ikinci bir geçişin yapılması zaruret haline gelmiştir. Bu sebeple çalışmalara jfirışilmlştir» demiştir. Robert Kolej yöneticileri Timur Selçuk konserinin önceden bildirilen program değiştirildiği için kaldırıldığını. öne sürdüler Robert Kolej Türk ve yabancı müdürleri, yapılamıyan Timur Selçuk'un konseri ile ilgili ortak açıklamalarında, konserin daha önce büdirilen programın değiştirilmiş olması nedeni ile ilgili öğretmen tarafmdan sakıncalı görüierek kaldınldığını öne sürmiişlerdir. Müdürlerin açıklamasmda çoğunluğu Nazım Hikmet'in şiirlerinden oluşan programın Kızılay Kolu Baskanı öğretmen Fatma Banat tarafmdan sakmcah görüldüğü belirtilmis. öğrencilerin bu hocanın dersini boykot ettikleri haberinin ise doğru olmadığı bildirilmiştir. Vıyana Kapıları (Baştarafı l. savfnda) dam dövmeye kalkmalanndan endişe edivnr.. Nitekim bunlann blldirilerinden birfnde, «Köln sokaklarmrta Münih sokaklarında komünistlerl de fareler cibt ezecpğiz Yahudileri de fareler çfbi pzecfriz..» rihl ^cıklamalarda hulıınulmuş. Sonra açıklamalar bir vana bazı Türk toplantılanna vapılrnrs rtrni haskınlar da var.. Bıınlardan Hambunr' taM hir tanesinde hlr sendikacının da sandalva darbelırf f< nldiiçii hatırlarda.. l? Bütün hıınlar hir arava eclinoe Alman Spnrtikalar Rirllei de. Alman tcişlpri Bakanlığı da. Alman hasını da bu MHP nlavını artık çok ciddi bir hiçimde ele almav» haslamış Ruhr höleeslnin hüvfib gazetesl VVestdeutscher Al1 İKemeini ZHtunff Son avlarria divor; «Büyiik Alman sehirlerfnrte Türklve'dek! Millivetçf Harefcet Partisi'n'n astn saçcı milltan şubeleri kunılmuştur. Bnnlar Hltler'in Nasvona! Sos?alW« Partisinin SA hirllklerine benzpven vıınıco erunlarta kendi vatandaslan arasındaki slvasi hasımlarına karşı terftr varatıvorlar.» Alman Srndikalar Blrliği. niı viuiaıı Alman İrişleri e.iKaîilıtrıııa bu konuda vatt ÜJerinp vazı eönderfrken. Dir vanılaıı da kendi teskilitına bu elb1 Anavasa dı«ı (Aiırıar Anavasası ctısı > öi'îi'ilrıınıeleı karşısıııria uranık olmalarını hilcllri ror. Avrıca. Alman Televizronlsn konuyıı ele almış. fîokiimanter filmler hazırlıvnrlar. Pökünıanter filmlerden blri C U!30'İ3nıı AlmanvasındT'îi A orriitlerinden sahPCİTIP söslennıiş. BizimklİPrin harckrllerivle SAIar srnsıprta tıaralflllk kuruluvor. Yanl Almanva'da bu açıdan da «ıltıkçe meşbur oluynmz. IH.'JU lariD Almanya' sını. W7(j Almanvasında yenirieıı <<ı.wtınal' eibi sağcı Alınaniarın vapamadıfeı bir işi serçrkiestırerek.. Cîrişiitıiıı vöneticileri Mü ıııh vr Küln şehrinde.. Geç Iıiir.ıiz Aralık ayınm sonun ria ;• : n l ; tnclartıkiarı «Mil livetci Hiirekei Partlsl Avrııp.ı Kiicük Rurultayı»nın basarıîanm sftvlp açıklamı»lar: NADİR NADİ Kifap toplatma Gerice yörelerde Almanya'da (Baştaran 1. sayrada) tirmektedir. Adalet Bakanı olarak soruşturma açtırm.'Lmakta kararlı mısınız?» Soru;turma yoğunlajtırılıyor Öte yandan Almarı Uişleri Bakanlığımn da MHP'nin faaliyetleriyle ilgili soruşturmayı yogunlaştırmıştır. Alman Hükümeti aynca MHP'nin Almanya nın ve Avrupa'nın çeşitli şehirierinde de «Bölge Teşkilât B^skanlıklaıı» bulunduğu ve bu örsütîerde çalışanların adlarımn saptandığı bildirilmektedir. Alman Sendikalar Birligi tarafmdan İcisîeri Bakanlıgma verilen dökuınanlardan, bu örgütlenmenin yasal durumu incelenmeye başlanmıstır. Federal Almanya Anayasasını koruma örgütü ile Federal Istihbarat Örgütünün de. 1973 yılında MHP hakkında bir rapor hazırladıftı öğrenilmistir. R3porda. iilkede faaliyet eösteren Türk asm sağ örgütlerinin 1972'de 1B00 olan üye sayısınm. 1973'de 2000'e çUtığı belirtilmektedir. ÜlküOcaklı Hacettepe Milliyetçiler Derneği Başkanı Ozan da, bir öğrenciyi " öldürmek kastiyle yaralamaktan 4,5 yıl hapse mahkum ANKAKA (AuNKA) Ülkü OcaKİarı eskı Genel Başkanlan İbrahim Dogar ılt Samı Bal ve MilP Genclik Kollan Genel BaşKanı Ali Gün?cr'den sonra. Ülkü Ocai:lı ögrencilerden ve Haoeıtepf L'n;ve.Siles Milliyetçiler Dernegi Bdşkarü Ahmet Tevfik Ozan'ın aciaın öldürmeve tam teşebbüs suçundan mahkum oldugu sopranmıştır. Ankara DevIst GüvenJiS Mahkemesi'nin, 9 9.İ9T5 pon. 1974/40 esas ve 1975/ 31 senlı cereKçelı hukmüne göre. Haı.ettpoe 'fnıversitesi Milliyetçiier Derneği Başkanı Ahmet Tevlik Orar Ali Rıza Toklu adlı solcu öfıenciyi cidürmek kasdıy la vaifciaraak suçundan, dört yıi, beş ay on j»ün süreyle mahkum olmustur. Hacettene ÜniversiteBi Mii::verçi'er Derneği Başkanı rmkJnndaki ksrar 28.1.1976 günü Yarptay Dokuzuncu Ceza Dairesi'nce on&vlanaıak kesinlesmistır. Bakan. kitap toplatma konusunda ise şöyle konuşmuştur: «Kitap düşmanhgı yoktur. Temel eğitim kanunu, gençlerin nasıl yetiştirileceğini yazmış. Buna uygun her kitap okul kitaplığına girer. Her vitrinde gördliğumüz kitabm okul kitaphgında olmasını istemeyiz. Bunun bir ölçüsü olması gerek, benden önceki Bakanlar da bu çeşit genelgeler yayınlamışlardır. Aile müessesesini yıkan, hürriyetleri tahrip eden ve istemeyen kitaplar mı bulunsun isteniyor. Biz bir tespit yapılmasını istedik, kızılca kıyamet koptu. Biz kitap toplatmadık. Toplattığımız tek kitap yok.» Erdem, öğretmen nakil ve tayinlerine ilişkin eleştiriler üzerinde dururken de şunlan söylemiştir: «Ne kıyımı. vapılanlann kıyımla ilgisi yok. Sayın üstündağ zamanmda TÖB DER Başkanı olanların hepsi şu anda yerlerindedir. Asıl o zaman kıyım vardı. Kendisi bir günde kanunun aradığı şartları teşımayan 23 kişiyi müfettiş vapmıştır. Bunları görevden aldım. Kıyımsa, bunu yaptım. İl disipJin kurulu karan ile nakle tabi tuttugumuz öğretmen sayısı sadece 40'dır. Buna Milli EjHtim Bakanlığı kanşmaz, bu il düzeyin Gnafemala'da (Baştarafı 1. s.ivfad») Ülkenm büyük kısnımı harabeye çeviren deprem sorrasında, kurtarma çalışmalarının yetersiz kalması nedeniyle enkaz altındaKi pek çok cesedin kokmaya başladı»ı ve bölgeyi dayanılmaz bir kokımun kapladığı bildirilmektedir. Saglık yetkilüeri, bölgede yeterli suyun hulunmaması yüzünden salgın hastalıklarrn çıkmasmdan endişe ettiklerini açıklamıslar ve bütün dünya ülkelerinden Guatemala'ya en kısa zamanda yar dımda bulunmalarını Istemişlerdir. Gözlemciler, deprem bölgesinde durumun j»er çekten «umutsuz olduğu» nokt&sında birlesmektedirler. öte yandan. korkunç depremin yüzlerce çocuğun erken doğmasına yol açtığı bil dirilmektedir. Do*umevleri yetkilileri ^eprpmin meydana çetiıd.gı şok ve korkıı , v nurı jjek çok hamile kadınm '> çocı.ıklarını zamanından ö'nce doğurmalanna yol açtıjmı söylemişlerdir. Aym yetMUlere göre depremden sonra doğum oranı. olağan zamanlann üç katına çıkmıştır. Korkunç depremde yaralı sayısının ise 50 bine vaklastığı belirtilmektedir. Guatemala'nın deprem felftketine uğrayan bölselerinde panik sona ermemiştir. Bu arada devam eden yer sarsıntılan halkm tedirginliğini arttırmakta ve halk gecelerini sokaklarda aç ve ay kusuz geçirmektedir. Bu arada evsiz kalanlann sayısının yanm milyonu buldugu öne sürülmüştür. Acil yardım servisi şefi albay Guillermo Vielmans, meydana gelen yeni sarsıntılann çok sayıda kişinin ölü miine ve başitent Guatemala City'de sekiz katlı iki binanın duvarlarımn tehlikeli şekilde çatlamasına yol actığmı söylemiştir. Bu binalann yıkılmasından endi<;« edildiei icin çevredeki binslarla bir. likte bunlar da bosaltılmışlardır. Aynca bircofc hastane de tehlikeli durum arzet^ tigınden içindeki hastalar Uışarı çıkartılmıs ve eadırlara tKşınmıştır. Ba?kent Guatemala City belediye yetkilileri. bir açıklama yaparak. yüzde 80'i yıkılan ve adeta bombalanmış bir kent manzarası arzedcn başkenti temizîemek ve yeniden onarmak için, altı ay içinde en az 10 milyon dolara (yak. 150 milyon TL. ihtiyacları bulundugıjnu ifade etmişlerdir. (Ajanslar) JtNEKOLIKİ Opt Dr. OTOBÜS BASKININDA YARALANAN S. ERBERKİÇİN ODTÜ'LÜ ARKADASLARI KAN BACIŞI ÇAĞIRISINDA BULUNDU ANKARA, (Cumhuriyet 8Hro«ı) 3 ocakta ODTÜ otobüsünde sa* cılann saldırısına uğrayârak ağır şekilde yaralanan Semlh Erbek' in sağlık dummunun ciddiyetini koruduğu öğrenilmiştir. Bu arada ODTÜ öjjrend Temsilciliği Başkanlık Divanı yetkililerin Semih Erbek'e kan sağlanmasında büyük güçlük çekildiğini belirterek öğrencileri ve demokra ti kuruluşlann üyelerini kan vermeğe eağırmışlardır. Bir ayı aşkm süredir Hacettepe Hastanesinde yatmakta olan ve dört kez ameliyat geçiren Semih Erbek'e kan bulunmasında büyük zorluk çekildiğini bildiren ODTÜ öğrenci liderleri «Tüm devrimci demokrat unsurlartn görevi saldınlar» karş; tüta olanaklanyla tek Bfr yufflruk, tek bir yürek olarak direnmektedir. Biz Semih arkadaşımızın yaşatılması uğrasım da bu mücadelenin bir parçası olarak görüyoruz. Tüm demokratik unsurlann da kan vererek, şimdive dek arkadaşlanmızın kanmı kuruturcasına sürdürğümümüz kan verme görevini üstlenereftine inanıyoruz. Kan grubu BRH ( + ) olan demokrat uncurlan arkadaşımıza kan vermeye çağınyonız. Kan vermek isteyenler ODTÜ'dekı temsilci arkadaşlara veya Hacettepe Hastanesi 53. servise başvurarak kan verebilirler veya gerektiğınde aranmak üzere adres lerini bildirebilirler» demişlerdır. «Milliyera hareket, memIrkctiınl/rie oldusu sibi. yurt clışında çüçlenmeye de.am vtnıckledir. Böl« lus<anları. keııdt brileelerin (iı^ v.vüKîar olumlu çalısm:ıi.!r «r.ı.ucunria veoi tem«ilciJiklcr kurmuşlardir. MHP 'eskilâtı Avrupa'da milüyctci hareketin ne ol du£wnu bîien binlerce üyeve saiuptir Hollanda. Isvlçre, Fransa ve Avıısturva'da trşRİlâlımı» vardır. Karekpt'miı eerçeh halk harefcpiio'ır. Mıılivetci Hareket P.ırtisi Avrııps iMerkeı Tesküâtı, Parli Genel Merkezitıin \e. Jart: Genel Başkanı nın emrindp bundan bövle .;<• ı!i^in!'.> Iclnfle çaltsmava devam edecektlr. TürklBk be.İPiıimiz. islâmivet ruhumıi7i!ur.> Yaıni7 Küçük Kunıltay'da seti.rn iiı kişilik vönetici kadrosııttdiin hir ark4da$ln, l'iidıriıl^ yazıldığı cibi «Bede nisvn Türk nldueu» muhakKak 'la. pasaportu Türk pjsaııonu rifKİImiş.. Son W vıl icinrip l«cilpre tevp sa(an liir tiiikkSnrta ise başls\ıp «nnrsdan Almanva'da. n plcsport» ad' verilen diik!;Srıb.r.i.m 10 15'îne birden sahip clan hıı başanlı f» adanuiTiir. l?!erinin eplişme ?• icin Aînıan ps^anortnnnn riaba pvantajl' nlducunu efiri:p. Aimnn vatandaslıiına lTqtır Slıımtn da tien t'irinin Amerikan na««porta ta?ıdıihnı vajrmısti Asıl milüvi'icilpr. vahancı ij,T!9Tiorfloİ!>r arasmdan mt çıkıvnr. nprtlr?. 13MİLYONLUKRÜŞVE1 (Baştarafı 1. <sayfada) nin Ülkemizde hangi kisileri veya kurumlan satm aldığımn oar lamentomuz tarafından ortava çıkanlması zorunludur.» önergede. ABD firmasınm dağıttıjtı rüşvet knnusunda şu soru lar sorulmaktadır: 1 Lockheed flrmasının Türkiye'deki temsilcisi kim veya kim lerdir? 2 Bu klsilertn nerhançi bir sirketle lleileri var mıdır? 3 Söz konusu şirket. THY ve Silâhlı Kuvvetlerimiz için araç, gereç veya çeşitli tiplerde uçak satm almıs mıdır? Almışsa. bu konuda nasıl bir vol izlenmiş ve alım için hangi resml kişi veya kuruluşlar karar vermişlerdir? 4 ABD Senatosu Alt Komisyonu Başkanı tarafmdan açıklanan raporun metni nedir ve bu metinde Türkiye'ye ait bilgiler nelerdir? 5 1968 yılından bu yana Lock heed fırmasmdan THY veya sllâhlı kuvvetlerimiz için ne miictarda araç, cereç ve uçak satm alınmıştır? Yenl arac, gereç ve uçakların alınması için bu günlerde herhangl bir görüşme var mıdır? 6 ABD uçak şirketlnin Türkive'de dağıttığı resmen açıklanan 13 mllyon Türk Lirası kimlere veya hangi kuruluşlann vetkililerine verilmiştir? Türkiye Cumhuriyetinin uluslar arasında haysiyetini ilçrilendiren bu derece çok hayatî sorunun. parlamentomuz tarafından derhal ele alınıp araştınlmasında ve milletimizin aydınlatılmasında, rüşvet alanların teşhiri ile suçlulann adalet organlanna teslim edilmesınde, sayısız yarar vardır..» Açıklama zamanı Öte yandan ANKA Ajansı'nm bildirdiğine göre, Amerikan Senatosu Alt Komisyonunun rüşvetlerle ılgiiı raporu yayınlamaK için seçtıği zaman da ilgi çekmekte, siyasal olarak yorumlanması gerekli bir konu diye nitelendirilmektedir. Başkent siyasal ve askerî çevreleri Senato Alt Komisyonunun Türk kamuoyunu dalgalandıracak türde bir raporu, Türk Amerikan ilişkilerinin krizli bir döneminde, Türkiye'de bütçe görüşmelerı yapılırken ve hükümet değişikliğinden söz edilirken yaymlamasına da özellikle dikkasi çekmekte, olayın siyasal bir anlam taşıyabileceğini öne sürmeK tedirler. Yabancı basm Lockheed firma sının uçak satmak ıstedığı ülkelere bu arada Türkiye'ye 1970 yılından beri rüşvet vermekte oldufunu ve bunun 1 milyar dolara ulaştığını yazmaktadır. Parti Jözcülerı Siyasi partilerin de rüşvet al ğı yolundaki haberlerin gazete! de yer almasıvla ilgili olaı ANKA muhabirinin bu konudı sorularını cevaplandıran siy parti yetkilileri şunlan söj mişlerdir: tsmail Hakkı Yıldınm Genel Başkan Yardımcısı: «R1 veti veren, kime verdiğinl de çıklamahdır. AP'nin b8yle ' rüşvetle ilgisi olamaz. Adalet I tisine rüşvet teklifinde bulunı ğunu sanmıyorum.» Mustafa Üstündağ CHP < nel Sekreter Yardımcısı: «Cl ye böyle birşeyi teklif dahi e mezler. Buna cesaretleri olam Alması bir yana rüşveti tei dahi edemezler.» Samet Gündoğan DP Geı Sekreter Yardımcısı: Partimu hiçbir rüşvet olayı ile uzaki yakmdan ilgisi yoktur. DP e sen yurt içinde ve her türlü i litikasında rüşvet, suiistim yolsuzluk ve irtikap ile müca: İe ruhu içinde kurulmuş, bun fazilet mücadelesini yapan paı dir. Uçak olayı ile ilgili rüşve de ortaya çıkmasmdan yanad Bu açıklansm ve kimlerin rüş1 aldıgı anlaşılsın ki, bizim müı delemizin haklılığı da gözler ö ne serilsin.» Lütft Güzel Türkiye Bir Partisi Genel Sekreter Yardı cısı: «Katiyen öyle birşey yı Olsa olsa iktidar olmuş veya ' işle ilgili partiler almış olabi! Bizimle ne ilgisi olabilir? Duı mumuz belli, açık. halimiz < tada...» ÜlküBir (Bastarafı >. sayfad«) inançlanndan soğutmaya çalışmışlardır. Bunlar kanunlara değil, kendi örgütlerinin ve buna paralel diğer örgütlerin emir ve direktiflerine uymayı kahramanlık sayrtaislardır. Mülî Eğiüm Bakanlığı merkez teşkilâtı ve müfettişler tarafmdan da övüldüğü, takdir ve taltif edildiği için bu neviden kahramanlıklar adeta bir yarış halini almıştır.» ÜlküBir Genel Başkanı, «Bu kahramanlık yansının» «Dirayetü ve cesur» Bakana rağmen halen <5evam ettiğini, kaydederek «Bu ranşta en ileri gidene ilerisi için yüksek mevkiler, fakat şimdilik para mükâfatı vaad edilmektedir. Bunun neticesinde lise seviyesindeki okullann ıhatta orta okulların) öğrencilerine bile bov kot yapma, okul işgal ve tahrip etme, öğretmen dövme ve polise karşı koyma öğretilip uygulatılmaktadır» demiştir. Bu okullarda «anarşiyi teşvik ve himaye eden» öğretmenlerin bir kısmımn Danıstay'ın. bir kısmınm da hükümeti teşkil eden partilere mensup Parlamenterlerin şefaatına mazhar olabildigini ileri süren Prof. Düzgüneş, «Bun lann gelecekte islfihı hal edeceklerine dair ümitlerin ne deracede gerçekleşecegini takip etmek bize göre, önemli bir görevdir» divc eklemiştir. Prof. Düzgüneş, bugün Türkiyede eğitimin kanunlarımızm istediği istikamette yürütülmesini ve sistemleştirilmesini sağlamaya yetecek kadar öğretmen, idareci ve eğitim uzmanı mevcut olmadıgını, ancak Bakan Erdem'in bu durumu kısa sürede ı;"rdüğünü bildirmiş ve şunlan eklemiştir: «Sayın Erdem. bu durumu kısa zamanda duymuş ve <rerek Bakanlık merkezinde va^ife verdiği değerli eğitimcilerle ve gereü üniversitelerimizde güvendiği öğretim üyeleri ile yaptığı istişarelerle bu mecburiyetin gereklerini isabetle tespit etmistir. Bunu memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Bunlann neler olduğunu saym bakanımızm Genel Kurulumuzda bizzat açıklaması bizim için büyük bir iffihar vesilesi olurdu.» Bakana yardım, öğretmeni ıslah Düzgüneş. Ülkjcü öğretmenlerin Bakanlığa «bütün güç[,:rıyle müzahir ve yardımcı olacağınr» büdirmiş, Halk Eğitim Mcıkezîerinin aktif bir hale getirumesim istemiş, milliyetçilik üJküsüne t,agh öğrencilerin hâkim bulundukları fakültc ve yüksek okullarda «memnuniyet verici bir sükunet» buiunduğunu. liselerde yapılacak islflhatla yüksek öğretim kurumlarının anarşiden kurtarılabileceğini öne sürdükten sonra «ga>Tİ millî ve gayri ahlâki eylemlere müptelâ oloıuş öğretmen . lerin din eğitimi yapan ktırumlarda görevlendirilerek islâh edümelerini> önermistir. îki ay içinde tngilterenin (BMtarsfı 1. sayfada) ;r.a katılacak Hollanda heyeti üyelerine gerekli talimatm veril di*ini söylemiştir. Öte yandan îngiltere'nin, Yur.anistan'u. AET'ye tam üye ilması yolundaki görüşmelerin en kısa zamanda başlatılması konusunda Y"unanistan'a garanti verdigi acıklanmıştır. Bu konuda açıklamada bulunan İngiltpre Dışişleri Bakanlığı sözcü0. earanfinin, İngiltere Dışişleri Bakanı James Callag han tarafından Yunanistan'ın Londra Büvükflcisi Stavros Roussos'a veriMiğini belirtmjşfir. Sözcü. îngiltere'nin. bu konudaki görüşmelerin en kısa zamanda başlayacagı umudunu taşıdığı nı kaydetmıçtir. Sözcü benzeri bir girişimin de Ineiltere'nin Atina Büyükelçisi tarafından vapıldığını söylemis, İnîiltere'nin, Yunanistan'ın AET' •e tam üye olarak kabulünden ünce bir «giriş öncesi» dönemi geçirmesine tngiltere'nin karşı "Muğunu ifade etmistir. Bilindiği gibi Yunanistan da, bu girişönoe*i d^icr"" iti'azda bvılunmuştur. Bu arada îngiltere Dışiş leri Bakanı James Callaghan, AET Bakanlar Konseyinin, Yunanistan'ın topluluğa derhal üye olması yolundaki istemine olumlu cevap vereceği umudunda olduğunu söylemiştir. (a.a.) Hollanda'da hunnuzluk yıraffı Öte yandan ünlü «Washingt Post» ve «Ne\v York Tımes» ı zetelerinin yetklli kaynaklara c yanarak Amerikan Loockheed : ması tarafmdan, Hollanda'da ri vet verilen yüksek tjöıevlin Prens Bernhard olduğunu üt sürmeleri ülkede büyük şaşkı lık ve huzursuzluk yaratmışt Siyasal çevreler, Kraliçe Juliar nın eşinin böyle bir ışe bulaştu nın doğrulanması halinde. bunt krallığm geleceği konusunda y pabileceği etkileri şündiden j rumlamak istememestedirler. :HP'Ü nilletvekilleri, , nuhtarlara maaş Dağlanması çin yasa inerisi yaptılar Muharrem Jemsek de aranıyor Üte yondaı,, Ülkü Ocaklan eski Gep»»l Baskanlanndan Muharrem Şemsek hakkında, Ankara Levlet Güvenlîk Mahkemesi'nce şıyabı tutuklarna karan cıkarıldığı anlaşüirsıştir. 21.1.1976 günü Fen FakültPfi önünde Zeki Yılmaz:n thbanoayla öldürülmesi olayı ile ilişkisi oldugu ileri sürülen Şen:&ek, hakkında, Ankara De\iet Güvenljk Mahkemesi yedek üveliği n i ]<W tarihinde tutukiama karan verrnisti. Avnı olayla îlicili clarak Ülkü Ocakh F'ol Aksen vakalanarak cezaevine konuımu^tur. Muharrem Şemşek, '/akalannıadığı icin hakkındaki tr.tîîklsma karan infaz edilememektfdir. Samı Bal'dan önce Üitrü Oeasları Genel BaşkanIıgı crreviîide bulunan Semşek'in. Fen Fai:ü!tp?i'ndo bazı ögretim tirfiejni tehdit ettiği gerekcesiyle de hikkmda rtava açılmıştı. Japonya'da OKTAY CUMHUR A KKEN T ŞlşU Hatashâreazı Cad. 371 373 Telefon: 47 79 03 Aynı firmadan rüşvet yedikle öne sürülen Japon iş adamları, 1 skandala adlarmın karıştırılma: na karşı çıkmışlar ve olayla il| leri olmadığını bildinnişlerdı Bütün bu açıklamalara rağme Loockhesd firmasının Yöneti Kurulu Başkanı Kothian'ın i' rafları, hükümet ve liberal d mokrat parti çevrelennde hey can uyandırmıştır. Alpkaya'nın sözleri Alaçam Halkevini basan komandolar, iki kişiyi yaraladı AVKARA, (Cumhnriyet Bürosn) Samsun'un Alaçam ilçesinde önceki gece saat 21 sıralannda Halkevini basan Ülkü Ocaklı 30 zincirlerle iki kisivi a$ir T'aralakomando, bıçak, muşta, spoa ve mışlardır. Ameliyata alınan yaralılardan blrinin karaciğerine kadar ?iren bıçağın etkisiyle durumu ağırdır. Saldırganlar, daha sonra TÖBDEH şube binasma saldırmaiî istemişler, «Kahrolsun komünistler» diye bagırmışlardır. Ankara'ya TÖBDKR merkezfne DUYURU Istanbul Tıp Fakültesi Dekanlığından: Devamlarını tamamlamış sınava girmeye hak kazanmış öğrencilerin Şubat 1976 aınavlan aşağıda yazılı günlerde vanıIîiPîiîrf ii" İlgili öğrencüere duyurulur. Klinik Öncesi Fizyolojl Biofizik Histoloji ve Embriyolojı Anatomi Biokimya Klinik Dönemi 11 Şubat 16 Şubat 23 Şubat 1 Mart 9 Mart 9 Şubat 13 Subat 17 Şubat 20 Şubat 252627 Şubat 3 Mart 8 Mart 8 Mart 9 Mart 1976 1976 1976 1976 1976 1976 1976 1976 1976 1978 1976 19ı 6 197Ö 1P7fi Türke; ve Möffüoğlu Ülkü Bir Genel Kurulunda Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Bajkam Alpaslan Türfceş de konuşmuş. ckomünist» ve <bölücü!er»e çatmış. Türk milletinin bunlann hakkından gelebüecek siiçte olduğj nu beürttikten sonra *Bun!ann ban siyasî partilerde >ruvalanma im Uânı bulmuş olmaları bu işi güçlestirmektedir. Kendilerins dayanak bulmuşlarriır. Bu durum ise devletin alacağı tedbirlert güçleştirir. Bu yıkıcı tedbirler evvelâ aydın bir zümre olan öğretmenleri hedef almıştır.» demiştir. Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu da, «Bu aziz vatanı sizlerle lcm ıtrı e r u<t\ ılııınaz, c e ı ı u iıterrri iılctmemiz 4cmHte tMt, ıcı |t«lermi>, p ı . i ı n n ; TÖBDER yönetim kurulu Tel.: 47 20 06 40 68 86 İSLÂM CENAZE İŞLERİ MT fitin nmmtitv isfffiMyi . ait g<mık iııtn >nrt 'Çi. jvr\iı%\, yurt 0i|Mdin yyrıli H M Z I IMMI y ı r : r . Mnfin tıtr U l 1 » « ınri TOBDER'in Anadolu'nun çeşitli illerinden gelen temsilcilerin den oluşan Yönetim Kurulu 345 şubat günlerinde Ankara'da toplanmış, ülkedeki durum ile TÖBDER'e yapılan baskılann değerlendirmesıni yapmıştır. Genel Başkan Cemil Çakır, vukan Mikrobiyoloji ve Salgmlar Bilglsl Fizyopatoloji Tropikal Hastaiıklar ve Parazıtolojl Koruyucu Hekimlik ve Halk Saghjı Farmakolojj Adli Tıp Genel Patolojı Eski Yönetmelik Patolojik Anatomi Patolojik Anatomi Hava Ku^'etleri Komutanı Orgeneral Alpkaya ise bu konuda şöyle demiştir: «F104 S uçaklarının sağlanması için girişimler Kıbns bunalımından sonra âcil ihtiyacı karşılamak üzere yapılmıştır. UçaKlar Amerika'dan değil, Italya'dan alınmıştır. Torino tezgâhlannda îtalyan Hava Kuvvetleri için yapılan uçaklardan sağlanmıştır. Biz bu konuda teklif makamıyız. Teklifimiz onaylandıktan sonra karan satm alma komisyonu vermiştir.» Mekanizma nasıl işler! Uçak ya da savunmayla ilgili öteki silâh ve araç ihtiyaçları konusunda Kuvvet Komutanlıklan lncelemeler yapmakta, uygcn du duklan silâh ve araçlar için Ge nelkurmay Başkanhğı'na önen lerde bulunmaktadır. Bu önerı ler ona.Wandikt.an sonra alım !s leml tamamlanmaktadır. Bu ko nuda Kuv\et Komutanliklannır' Yeşilköy'de şiddetli rüzgâr, yükleme yapan Alman uçağının tekerleklerini yerden kesti Istanbul Düsseldort seferiı yapmak üzere Yeşıiköy Havaali nında bekleyen Federal Alman.v Havayollarına ait Boeing 727 ti'ı yolcu uça»ı. fcrtına yüzünden ku ruj?u üzerine oturmustur. Ölen veya yaralananm olmad âı olay. uçagın yük'.enmesi r*n «nda şiddetli rüzsftnn etkisiyl meydana .eelmiş uçagm denge; bozulmuştur. Yetkilileı. olayı havacıhk tarihinde ender rastle nabiiecek niteükte oldujunu bi dirmislerdir. fiaat ıs'rfo ngmia>