23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ ürk ekonomisinin bugün içinde bulunduğu koşullarda Tiirk lirasının yenl ve gerçekçl bir değere indirilmesi gerekip gerekmediği tartışma konusu olmaktadır. özellikle bu sorun III. İktisatçılar Haftası'nda iktisatçılarımız arasındaki ayrı görüşler üe yeniden güncel hala gelmiştir. ğı bulunan ve hemen talep haline dönüşebilecelî emisyona dayaü büyük bir para akımı getirecektir. Bu akım devalüasyondan gelecek organik ma. liyet enflasyonu ile birleşerek şiddetlenecektir. Çünkü, devalüasyon ile esasen artacak hammadde ve yatmm malları maliyetleri, fiystları arttırarak maliyet enflasyonu doğuracaktır. Böylece yapılacak enflasyon, yeni bütçe ile de öngörülen istikrar ve fiyatları kararlı tutma politikasının uygulanmasını hayli gıiçleştirecektir. Bu durum karşısmda ne yapıiabilir? Aslında en sağlıklı önlem daha önce de belirttiğimiz gibi (Çumhuriyet 29.6.1976) D.Ç.M.'leri yenidan düzenliyerek, kullamm alanlarmı saptamak ve döviz doğurucu aîanlara kanalize edebilmektir. Devalüasyon sonrasında kur farklarının Türk bankalanna ödenmeyip, Merkez Bankası'nda bloke edilmesi düşünülebilir. Böylece sözkonusu 6 milyar TL.'sının piyasaya intikâli önlenebilir. Bu uygulama ise nezdlerinde D.Ç.M. hesabı açılan Türk bankaları açısmdan ikl sonın yaratacaktır. Esasen Türkiye'nin ödemeler dengesi bakırmndan duraksama içinde bulunan yabancı finansman kurumlannm bu kuşkuları giderek artacak ve D.Ç.M. gelişleri azalabilecektir. D.Ç.M.'lerin büyük çoğunluğu (°'° 85) Türkiye'deki bir şahsa Türk bankasmca kredi kullandınlması koşuluyla gelmiştir. Dolayısıyla hem Türkiye'deki şahıs ve hem de yabancı finansmmı kurumu, bu kredi hacminin, kur farkı oranmda arttınlması bakımmdan Türk bankalarım zorloyacaklardır. CUMHÜRİYET 28 ARâLIK 1976 T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Altta Kalanın Canı? Soruna salt bu açıdan yapılacak yaklasımlarda özsilikle dünya ekonomisinin içinde bulunduğu yeni ve birçoğu henüz belirsiz olan sosyoekonomik koşulların saflıkh olarak saptanmasının kesin bir zorunluk oldugunu belirtmek ile yetiniyoruz. Çünkü bu koşullar ve «yeni enflasyon> denen olgu henüz çözümlenebilmiş değildir. Ancak sağlıklı olarak değerlendirerjileceğimiz husus ekonomimiz için «Kendine özgü» bir olgu olan D.Ç.M. hesapiarmm, şu ya da bu koşullarda yapılacak devalüasyon uygulamasında dikkatlerden kaçırılmaması gereğidir. Çünkü önemli olan sorun, yapılacak devalüasyonun ortaya çıkaracağı enflasyonist baskıları en düşük düzeyde tutabilmektir. Bu sai»!anmadığı takdirde devalüasyonun giderek anlamını yitireceği ve yalnızca Türk lirasınm değerirnn düşürülmesi sonucunu doğuracagı açıktır. Oysa devalüasyon gerçekte, ödemeler dengesi açığırun kapatılması için başvurulan bir araçtır. Bu noktaya gelindiğirıde, yukarıda da açıkladığırmz gibi, ekonomimizin daha öncs tanık olmadığı D.Ç.M. hesaplannın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu önem şuciur: D.Ç.M. hesapları, özelliklerinden dolayı, yapıîacak devalüasyon sonrasında kaçımlması gerekli enflasyonist ortamı otamatik olarak hazırlayacaktır. Konuyu açmakta yarar oldugunu düsünmekteyiz. Bu açıdan öncelikle D.Ç.M. hesaplarının hem kuramsal alanda ve hem de uygulamadaki bazı özelliklerine değinmek gerekmsktedir. Devalüasyon Ve D.Ç.M. Ömer GÖREN Maliye Bakanlığı Hesap Uzmam ri Türk lirası D.Ç.M. karşıhklannı Türkiye'deki firmalara kredi olarak kullandırmaktadır. Yani D.Ç.M. hesaplan Türk bankalarının net kredı hacimlerini arttırmaktadır. 1975 mayısında 129361 milyon TL. olan net kredi hacmi 145 sayılı D.Ç.M. tebliğinden sonra haziranda 135885 milyon TL'na yükselmektedir. Bu rakam mayıs 1976 itibariyle de 196210 milyon TL'na ulasmaWdır. Oysa aynı devrelerde (bir görüşe göre banka ikramıyelerinin kaldırılmasından dolayi) mevduat çok düşük rakamlarda artış kaydetmekte ve hatta nisan 1976'dan itibaren düşmektedir. Nisan 1976'da 133409 milyon TL. olan mevduat hacmi mayısta 131748, haziranda 132992 milyon TL'na düşmektedir. Bu sonuçlar içinde D.Ç.M. hesaplçrmdaki artışların net kredi hacmini arttırdığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Döviz kurlarında yapılacak değişiklik karşılığında kur garantisi sistemi dolayısiyle, yeni kur ile eski kur arasındaki fark Türk lirası olarak, Merkez Bankası tarafmdan Türk Bankalanna ödenecektir. Bu ise bir devalüasyon halinde, bu oran kadar Türk Bankalannın net kredi hacimlerinin artması demektir. Gelen D.Ç.M.'ler ile Türk bankalan tarafından Türkiye'deki firmalara açılan krediler arasında organik bir bağ vardır. Şimdi, yapılacak bir devalüasyon sonrasında, bu özeliikleri tasıypn D.Ç.M.'lerin makro etkilerini ortaya koyalım. D.Ç.M. hesaplan karşılığında Türk bankalarma TL. cinsinden borçlanan Merkez Bankasııun bu borcu, yapılacak devalüasyon oranında (munzam karşılüdar düştükten sonraki kısım kadar) artacaktır. Özellikle dış tasarrufun karşılıksız transferi, kesınlikle emisyon hacmini arttıracaktır. Artan emisyon bacmi, kur garantisi uygulaması dolayısiyle doğrudan, Türk bankalar:nm net kredi hacmine dönüşecektir. Artan net kredi hacmi, D.Ç.M. hesaplannın uygulamadaki işlerliği açısmdan, Türkiye'deki firmaiar taraf:ndan fiüen kullanılan kısa vadeli kredilere yönelik olacakur. c'o 80'ni senet karşılığı kredı şeklinde kullanılan D.Ç.M. hesapları, kredi kullanan firma tarafmdan senet kırdırılması yoluyla lıkit hale dönüşecek ve ancak işletme masrafları için kullamlacaktır. Bu kullanım şekli sonucu, emisyondan kaynaklanan Türk lirası, geniş bir talep gücü yaratabilecektir. Bu açıklamaları rakamsal ölçeklere getirirsek, bugün D.Ç.M. tutarı 1.6 milyar dolardır. Bunun TL. ile ifadesi 26 milyardır. Türk lirasında yapılacak " o 30 nisbetindeki devalüasyon bu rakamı 7,3 milyar TL. artıracaktır. Mevduat munzam karşılıkları ile bankalann kredi politikalatı ve D.Ç.MIerin uygulamadaki yapılan nazara alınırsa bu rakamın 6 milyar TL'na düşeceği söylenebilir. Görüldüğü gibi devalüasyon, D.Ç.M. hesaplan dolayısıyla piyasaya, fiilen kullanüma olana E Sonuçlar 1. Devalüasyon, ihraç olanağı bulunan mallanmızın fiyatını döviz cinsinden düşürerek ödemeler dengesi açığını kapatabilmek amacma yoneliktir. Ancak olağan olarak yapısında taşıdığı enflasyonist baskı, D.Ç.M. hesaplan dolayısıy'.a artacaktır. Bu ise, devalüasyon sonrası kacınılması şart olan enflasyon ortamı ile çelişkili bir durum yaratacaktır. 2. Ana önlem, D.Ç.M.leri yeniden düzeniemektir. Buna karşın, kur farklannın TL.'sı karşıüklarımn Merkez Eankası'nda bloke edilmesi düşünülebilir. Bu ise Türk bankaları açısmdan bazı sorunlp.r yaratacaktır. Ancak bu sorunlar, Türk ekonomisinin makro sorunları düzeyinde değildir. n az üeret konusunda bugün dördüncü yazıyı yaymlıyoruz. Billndiği gibi en az ücret yaiaîara göre normal bir çalışma karşılığı olarak: 1) Besiıı, 2) Kcııut, 3) Giyim, 4) Sağlık. 5) Ulaşun. 6) Mültür gibi zoruniu yaşam gerekîerini günün fiyatları üzerindeıı karşılamaya yarayan ücrete denir. Bir insan gerekli besini almadan yaşayamaz, gelişemez, çalışamaz; kişi bir konutta oturmaiı; hastalandığı zaman. hekim, ilâç ve baUımı satrianmalıdır. İnsanca yaşamak için öncelik ve sonralıklarına göre neş maddede sıralanan yaşam gerekleri arasına eğlence katılnıamıştır. Oysa fğlencesiz bir lîayat da düşünülcmez. Çagdaş bir devlette yurttaş yaşama hakkına sahiptir. Yaşama hakkı nasıl sağianır? Tepedeki egempnlerın çıkar nıekanizmalanna göre düzeıılenen bir devictte «a!tta kalaııın canı çıksın» kuralı işlcr. Ve altta kalan. çoluk çocuğuyia ezilir günlük normal besinini bile alanıazken, ınilliyetçilik edebiyati ve komünizm düşmunlığıyla kafası her gün ütülenir. Oysa miliiyetçilik üııiversitede öğrenci. fabrıkada işçi vurmak. haksızlıkları dile getiren aydınları ıııahpushaneye atmak değiidir. Gerçek miiliyptçilik en uzak köydeki yurttaşın yaşama hakkını sağıuınaya çaiışmaktadır. Yurttaş çalıştığı zaman en az geçim düzeyine yetecek ücreti aimalıdır. En az geçim düzeyi yürüriiikteki fiyatiara göre nc 01malıdır? Giresun'dan adını saklı tuttuğıunuz bir okurumuz yazıyor. •3 çocuklu yani 5 nüfuslu aile için insanca yaşama gereksinimleri, fıyatlar ve geçinme düzeyi hakkında il koşullan gözönünde tutularak şu hesap yapılmıştır: Ayhk Tutar TL. Ekmek (ayda 90 adet) 225 Et (ayda 20 kg.) 700 Peynir (ayda 6 kg.) 24.') Süt, yoğurt vb. 40 kg. 200 Seker (ayda 6 kg.) 55 Yumurta (ayda 300 adet) 600 Un, bısküi, maKarna (15 kg.) 150 Meyve • Sebze (yaş sebze, meyve, soğan, patates. nohut, fasulye, bulgur vb.) 900 Margarin 150 Zeytin, Z. Yağı 150 Çay 50 Pirinç 90 Tüpgaz 150 Aylık T. TL. W0 250 75 800 200 400 100 200 160 300 400 300 100 200 Sabun Deterjan Odun Kabuk Elektrık Kira Yol giderleri Eğlence (sigara, park sinema, ev gezi) Sağlık Eğitim masr. Kitap Gazete Dergi Çocuk Bakımı Borç taksiti (borçsuz memur yoktur) Giyecek Gaz, tuz Diğer (en normal gereksinimler) D.Ç.M. Hesaplarının Özeliikleri D.Ç.M. hesaplan ekonomimizin içinde bulunduğu ödemcler dengesi açıgınm kapatüabilmesi için bulunmuş kısa vadeli borç kayr.ağıdır. Türk bankalanna gelen D.Ç.M. dövizierinin Türk lirası kars'.hklan Merkez Bankası tarafmdan bu bankalara ödenmektedir. Nezdlerinde D.Ç.M. hesabı açılan Türk Bankaları Merkez Bankasından tmnsfer ettikls Eğitimin Böylesi... Ruhi TURFAN Eğitimci Öğretmen wma «ü FAKÜLTEDEN AYRILIRKEN yınlamak istediğim bazı kitaplar lr süre önco Ankara Hukulc îlhan ARSEL önlenmek istenmiştir; Arap MilFakültesı Dekanügına Faliyetçiliği ve Türkler başlıklı ve külte'den istifa ettigimı, neaydın çevrelerin kısa zamanda denlerimi ise dana sonra açıklayacağımı bildirmiştim. O tarihilgisini uyandıran kitabım Fakül ten bu yana zihnimde beliren ğum zaman FakUltemizin bazı te yayın kurulunda önce reddela yapacagım işlerden biri oladüşünceler sonucunda bu açıkia öğretim üyeleri tarafmdan nerede dilmek ve sonra tek bir oy farcaktır. Geri Kalmışlıklanmızm mayı sadece Fakülte Kuruliarı ise linç edilecektim. Tenkit özkı ile kabul edilmek talihslzliğiSorumlulan başlığı altmda hana değıl Lakat kamuoyuna ;ap gürlüğünün okutuldugu bir Fa zırlamakta olduğum kitap bu a ne ugramış ve «Bu kitaptaki fimam gerektiğine inandım. Çva külte'nin tenkid'e tahammül edekirlerden dolayi Fakültemiz somaca dönüktür. Orada Fakültekü istıfam kışisel nedenlerin de nunluluk taşımaz» şeklindeki den ayrılış nedenlerim daha ge meyen bu üyeleri «Lniversite'de üstünde, Üniversite sorunlan iyi elemanlar da var» deyimıni bir ek ile yayınlanmıştır. nel çizgilerle belirlenmiş olacak düzeyinde olup toplumu ılgüen kullandığım için almganlıklar ve tır. Fakat şimdilik şunu açıklaOysa bu kitap. geçmişte ve diren nitelikler tasımaktadır. Bu aşagılık duygulan içinde kalıp mak isterim ki, Hukuk Fakülte bugün hâlâ Türk'U Arap geri kalnedenleri var kılan ortam ve hakkımda ihraç karan verme hesi, yukarda sözünü ettiğim ziiı mışlığının tek sorumlusu sayan zihnıyet mutlaka ele alınmalı, vesine kapıldılar. Içlerinde bana niyettekı bazı kişilerin gerçetc ve yine Türk'U İslâmiyet'e en eleştirilmelı ve tarUşümalıdır dıküfürler edeni, selâm vermek ten tutucu ve miskin tutumlan büyük kötulüğtl yapmış gibi gösye düşünürüm. Bu yapılmadıkça nedeniyle yıllar var ki, benim teren Arap yazarlarm haksız suç ne Üniversite olarak, ne da bu ten çekineni ve küsenleri oldu. için «çatısı altmda bulunmaktan lamalarma karşı yazılmış ilk ve kuruluşun çoğu Uyelerl olarak Söz konusu yazımda yermeye ça bizlerin «seviyeü düzeyde. billm Hştığım şey kuruluşlanmıza ege gurur duyacağım» yer olmaktan tek Türkçe kitaptır. Tevazu sıçıkmıştı. Atatürk'ün büyük u nırlarını yoklamak ve hele aşmak yapmamız, gerçek anlarnda Üni men olan olumsuzluklar oldugu mutlarla temellerini attığı bu benim her zaman için çekinir ve versite ögrencisi yetiştirmemiz, halde çoğu meslektaşım bunu kiFakulte HUKUK için savaşım tikslnir olduğum bir davranı.ştır. ve saplantılı olup bir türlü i u r şisel duygularla ve amaçlarla yatulamadığımız çağ dışılıklavdan zılmış saydılar. Ünlversite'den a vermek ya da çağdaş dusunceli Fakat her şeye rağmen şunu söy ve geniş görüşlü insanlar yetiş lemekte sakınca görmemekteyim çıkmamız, ve topluma karşı sür tılacagımı bilsem o yazıyı ben tirmek şöyle dursun, Atatürk e ki o kitabım. son yayınladığım düre geldiğimiz ihanet durumla yeniden yazabilirim. Çünlıü öğrerından sıyrılmamız mümkün de tim üyelerinin ve kuruluşlanmı ve onun devrimlerine karşı açık Teokratik Devlet Anlayışuırian tan açıga girişllen insâfsiü »KH OemokrBtik Devlet Anlayışma gildir. Bizi yola getirecek yön zın pek co£unun utanç. verici temlere ve yermelere muhtacız. davranışlar içerisinde bulunduk rılar ve memleketin Şeriat ba adlı kitabım gibi, bir gün geletaklığına sürüklenmesi girişim cek fakülte için yüz ağırtan kiBana öyle geüyor kl, öiz öıjıe larını haykırmanın görev oldugutim üyeleri, ıçimizde hiç ku>ku nu büiyorum. Bu görevi ben, leri karşısında bile duygusuzca taplardan sayüacaktır. Bu kitasuz pek iyıleriraiz bulunmakla kendi gUcümun olasılığında ye susmustur. Ülkemizi ve milleti bımın yaymlanmasına engel olmi/i uçurumlara götüren eylem mak ve beni çağ dışı ifüçlere beraber çoğumuz yetersız ve bil rine getirecegim. Getirirken de lerin ve siyasal davranışların karşı savaşta tek başıma bırakgisiz; dahası Ortaçag Üniversıte kendimi bu yerdiklerimin dışınhiç biri bu klşileri rahatsız et mak isteyenlerin yüzlerl ilerde lerinde hademelik yapamayacak da ve Ustünde değll, fakat içinde kertede kimseleriz. Dar görüş ve altmda, hattâ en kötüleri aramemlştir. Bu korkunç gidişe kızaracak mıdır bilmiyorum: billülügümüz ve tutuculuğumuz her sında göstereceğim. Bunu yapar karşı sesini yukseltmek isteyen diğim şudur kl bu köhne ve ötürlü tammlamamn dışında l\.a ken sahte bir alçakgönüllülük helerimiz, belll ve gerici güçler rümcek kafalı zihniyeti var kılanlır. Bizler çagdaş anlarnda Uni vesine yönelik olmayacağım. ÇUn karşısmda insafsızca, hem de a lar ayıklanmadıkça bu gibi yerversite ögrencisi yetiştirecek ol kü büiyorum ki ben kendim de laylarla susturulmuşlardır. ler bilimsellik kazanamayacakgunluktan çok uzağız. Yetiştir yeteri kadar bilgili ve yürekli detır. diğimiz insanlann ne kerte dü ğilim. Eğer gerçek anlarnda ben Bütün bunlardan gayrı bir de Otuz yıla yakın bir süre boyun şük bilgilerle ve zihniyetle bu de vaktiyle yerilebilmiş ve yeterbeni çeşitli nedenlerle kendileri ca ders verdiğim bir kuruluştan toplumun başına belâ olduğurıu sizliklerim ne düsman bilen bir klik belirnedeniyle herkesin hemen her gün görmekteyiz. önünde kepaze edilme durumla miştir. Fakülte'de şu son yülar ve çok sevdiğim ve saydığnn bazı arkadaşlanmdan ve hele b;zSosyal ve mesleksel yaşamlann nnda bırakılmış olsaydım muhak da. Bu dUşmanlığın gerilerinde lerden çok daha sağlam bilgi ve hemen her alarunda bunun böy kak ki bugün oldugumdan çok ufacık hesaplar, kıskançlıklar karakterde bulunduklarını çeşitli le oldugunu kanıtlayan kötü ör farklı ve yararlı bir hoca olurve başkaca küçük düşünceler nekler her gün karşunıza çık dum. Hiç bir devirde ve hiç bir yatmıştır. Özellikle yurt dışı bi davraruşlariyle kamtlayan asistan makta ve bizi umutsuzluğa sok ülkede görülmediği kadariyle ay limsel çalışmalarda yer almak meslektaşlanmdan ayrılmak hiç maktadır. Ülkemizi herfcünbı dın ihanetine uğramış olan ülke lığım ve ömeğin «Dünya Ülkele kuşkusuz yürek parçalayıcı bir arüam tasır benim için. Ama beraz daha uçuruma yaklaştıraclar ri Anayasalan'nın Yaymı» işleri kalada işte bu bizim yetiştirdikleri mizin pek çok sorunlaruıa cesa ni yürüten kuruluşun çalışmala lirttiğim gibi daha fazla mazdım. mizdir. Şu muhakkak ki, bizle retle çözüm bulmak ve özellikle rına «Belçika» ve «Türkiye» börin kendı kendimize çelti dllzen tabu sayılan konulara el atmak, Vaktiyle Voltaire, kendisi için lümlerini hazırlamak suretiyle vermemız, kendimizi geniş gö ortaçag kafasına ve tutuculuğa, katümaklığım Fakülte bakımm yaşanmaz bir ortam yaratan çev hele Şeriatçılığa savaş açmak gerüşlülükler ve gerçek bügilerle reler yüzünden Hollanda'yı, hani donatm3nıız, yabancıdan aktarıl regine inanrruş insanlann yapa dan memnunluk duyulacak bir o kanallan ve ördekleri ile ün şey olmak gerekirken, aksine bu cağı tek şey bu olsa gerek. ma ve çalınma kitaplar yazmaksalmış diyan terkederken şöyle bazı arkadaşlanmızın rahatsız derdi: «Adieu canaux, adieu catan kaçınmamız, fikir korsaalıkŞu gerçek ki toplumumuzun olmalarma yol açmıştır. larına savaş açmamız, kltap tica geri kalmışlıklannın başlıca sonards. adieu CANAİLLES... .Elretini unutmamız ve asıl ?nem rumlulan arasmda ve başında ördekler Bu çalısmalanma engel olun veda kanallar, elveda lisi medenî cesarete sahip ve yer alanlar «aydm» diye tanımla mak için pek ilkel yollara baş ve elveda külhaniler). sağlam karakterli kişiler olarak dığımız sınıflardır. Bu sınıfları vurulmuştur, gerekçe gösteriltopluma ve yeni kuşaklara ıdeal yetiştiren kaynak Üniversiteler' meden hakkımda disipün cezala NOT: Eu sayfada çıkan zenct örnekleri olmamız, emsal ağla dir, Fakülteler'dir. Bunca yıllık iz n tertiplerine tenezzül edilmiş müslümanlaria ilgili yazıma mamız ve kötü gidişin karşısın lenimlerim ve Batı ile kıyaslatir. Öte yandan çağ dışı gidişe mahkeme karariyle gönderilen da hiç çekinmeden sesirrüzi yük malanm bana şunu öğretmiştir ve Şeriatçılığa karşı giriştiğim «tekzip»e bir cevap vermek geseltmemız gerekir; anarşık olay ki aydırun öbür aydınlara tüıir direniş bu rahatsızlıgı oluşturan reğini duymadım. Sanınm okurlar bahanesiyle sadece Fakülteleri kapatmak değil, fakat olay yolu ile savaş vermesi kadar ö başka bir neden sayılmıştır. Ya lanm da ayni kamdadır. lara olanak yaratan eylemleri ve nemli başka bir görev yoktur. soysuzlukları protesto etmemiz BaU ülkelerini ve halklannı ayhiç korkmadan sorumlulara sal dınlıklara çıkartan, fikren ve rudırmamız, gerekirse görevleri hen geliştiren, sömürüden kurtamizden aynlmamız, kısacası hay ran güç aslında AYDIN GÜÇ olsiyetli aydınlara yaraşanı yap muştur. Gerçek aydınlar, cesamamız, aklımızı basımıza top retli ve bilgili aydınlar olmuşlamamız koşuldur. Bundan dola tur. En karanlık denilen çağ'da yıdır kl bizler, en insafsız, en bile INSAN denilen varhğı gerisert ve giderek en abartmalı bi liklerden, ilkelliklerden ve çağ çimlerde yerilmeli, baskalarma dışı baskılardan arımak ve gelişçuvaldızı batırmadan önce ig tirmek, akılcı kılmak isteyen ve tehlikelere nenin kendimize batınlmasını bu azimle hayatını beklemelı, bizi yerenleri baştacı atan ve ölümü göze alan nice inİhraç edilmek üzere 100.000 ton buğday satışa çıkarıletmeliyiz. Bu yermeleri, bu ığ sanlar çıkmıştır Batı'da. Medemıştır. nelenmeleri, köteklenmeleri göze nî cesaret örnekleriyle doludur İhalesi 18 Ocak 1977 Salı günü saat 14.00'de Genel Müaldığunız ve buna müstehak ol Batı'nın geçmişteki tarihi, tıpkı dürlüğümüzde yapüacaktır. Bu satışa ait Uân ve satış huduğumuzu kabul ettiğimiz an o bugün olduğu gibi. Bizde ve bisusi şartlanmız Genel Müdürlüğümüz (Satış Müdürlüğünlumlu yönelişe ilk adımı atmış zim gibi geri bırakılmış ülkelerde den) Istanbul, Izmir, İskenderun, Konya, Samsun, Afyon, sayılınz. ise pısmk, tutucu, ve dar görüşErzurum, Diyarbakır Bölge Müdürlükleri Mersin, Haydarlü, çıkarcı insanlardan oluşmuspaşa Hububat Şube Müdürlüklerimizden bedelsiz olarak tur AYDIN diye bellediğimiz sıaünabilir. Bundan bir süre önce yayınla nıflar. Ilgililere duyurulur. Batı'da ve biz'de aydın'ın öydığun bir yazunda, kendimi de (Basın: 30260) 14080 dahil ederek «... Biz öğretim küsünü dile getirmek, gözler öUyelerl memlekete karşı ihanet nüne sermek gerek. Sanmm ki. içerisindeyiz» şeklinde konuştubu benim zevkle, şevkle ve hırs TOPLAM 3660 TL. TOPLAM 3575 TL. B G öröntüleri her geçen gün büyüyen ve düğümlenmeye bajlayan cğitim sorunlan Ue karşı karşıyayız. Beliren soruuların toplumda bunalımlar yaratmaya başladığı da bir gerçek. Ancak istenfldiğinde kısa sürede bunalımlardan sıynlabllmrnin çıkar yollan açıktır. Özellikle. izlenecek akılcı, jçrrçekçl çağ anlayışına dayalı ve bilime savgılı bir yolia sonuçlara ulaşnıak her zaman olarmklı. örneğin, 150200 seno öncesine katlar geri ve ilkel sayıInn buîçünkü ileri düzcydefci bir kısım ııluslann sürdürdükleri csitinı çabaları dikkate değpr snrüntülcre kavuştu. Bu uluslar kısa sürede akılcılığa ve jerçekçi cğitim programlarına defccr vcrerek amaçlanna yöneldiler Boylece. ekonomik vapılarını, eğitim felsefelerinin temel par«s'lasyonları üzerine oturtarak karanlık geçmişlerini aydınlığa kavuşturdular. Bizde de, cumhuriyetimizin kuruhış yıllarından baslayarak, sürdürülen cğitim çalışraalarımızın küçümsenmiyecek boyutlara u'zştığı da bilinmektedir. Nitekim, Büyük Atatürk döneminde gururla yfirütuien, heyecanla dolu çağa yönelik milli eğitim çabalanraız. hâlâ ruhlarımızda tazeliğinl feorumaktadır. Bu dönemlerin başlannda ekonomik potansiyel gücümüzün oldukça sınırlı olmasına rağmen Izlenen akılcı çağ RÖrüşüne dayalı çalışmalarımız yüzünden ejitim kurumlanmız bugün olduğu gibi bunahralara sürükienmemişti. Oysa, son aylarda yurt düzeyinde görülen ve düğümlcnmeye yönelen »orta ve mesleki» öğretim kurunılarııu da etkileyen, olaylar dlzisi düşündürücü niteliklerc bürünıneye başladı. Nedir bu görüntü ve davranışlar? Hipokrat aııdı ile de ols:>. uzaktan yakından kuru illşkiler bile kuramıyan çelisik görüşlü gruplar arasındaki saldırılar yüz kızartıtı görüntülerp ulaştı. Tüm yurtsever halkımızı, aııa babaları. jerçek ejitimcüeri, öğrencileri de tedirgin eden olaylar zinciri karşısında düşünemeyenleri biz yine de içtenlikie düşünmeye çağmyoruz. Çok kez ahlâk, maneviyat ve materyalist eğitim diye dile gctirmek istedikleri karanlık sloşanlara dayalı reçetelerle cğitim dâvamızı nasıl bir yöne sürüklemek istediklerinin acaba (arkında mıdıriar? Kırk küsur yıllık mesleki yaşantımızda, yönetlcllik görevlerinıiz sırasınrta, sayguılığı bu derece yitirilen bir eğitim döneml görmedik. Şu anda, orta ve meslekî öğretim kurumiannda, özellikle öğretmen okulları ile bazı eğitim enstitülerinde görünen altmda çağ dışı (ikirlerin çöreklendiği hissini uyandıran kargaşalıklaruı hazin tablosunu açıklamaktan kendimizi alamıyoruz. Son aylarda dozunu iyice artıran bu çelişik ve fikriyattan yoksun davranışların gerçek nedenleri de bellidir. Bir kısım soruınlu ve eğitimci çeçinen yöneticilerin açıkça Atatürk ilkelerine, Anayasanıızın layiklik ilkelerine, öğretlm birliğl yasasuıa (tevhidi tedrisat) ters dıişen yanlıs tutumları tedirginliğin açık görüntüleridir Oysa, son yıllarda gerçek eğitimcileri etkileyen kitle pslkolojisini değerlendiren, gençliğin okuyabilme yeteneklerini geliştirmeye yönelen bir asama dönemuıin ağır koşullan içine girmiş bulunuyoruz. Gelişen, büyüyen serpilen Türkiye'mizde Eğitim öğTetim sorunları büyük boyutlara ulaştı, öğrenci sayılan da nüfus patlamasına paraiel olarak çok kabardı. Bu gelişmeler izlenirken dünyaya açılan pencerelerin çok büyüdüğü görülüyor. Gerçekçi aydınlar, egitimeiler bu pcncerelerden ışıkh bilim dünyasmı daha yakından izleme zorunlufunu kavranuşlardır. Eğitim sorunu açısmdan durum ortada görülüyor. Eğitimin tcme.l anıacı, kişiniu uyum yapma yeteneğini arttırıııak oldugunu da karutlanuş bulunmaktadır. İşte bugünkü ortamda izlenecek bilimsel yol budur. Bunun dışında ileri sürülen her yanhş düşünce ümmetçilik döneminin artık kalıntılanndan başka bir şey değildir. Bugün eğitimimizde gcrçekten halka yönelişin üzerinden uzun yıllar geçti. Daha ileri ve çağa dayalı gerçekçi aydınların değişim hızlarını görmezlilrteu gelemeyiz. İnsan UişkUeruıin gittikçe geçici ve modüler bir kimüğe büründüğü büyük aşamalar dönemini yaşamaktayız. Yeni yeni planlamaiarın sergilendiği ve geliştiği bir eğitim çağının eşiğine yaklaştığımızı görmekteyiz. Geleneksel eğitim örgütlerimizde yüz^ılm sonıına doğru büyük çaplarda gelişmeler olacağı da belli olmaya başlamıştır. Gerçekten duyan, okuyan araştıran bilim3 bağlsnan eğitimciler için bunlar şu anda sürpriz değildir. Buna karşılık, Tiirkiyemizde son aylarda yeni yazdınlan okul kitaplarında gerçekleştirilmeye çaüşılan tutucu görüşler çağın çok gerisinde kalmaya yönelik sakat fikirlerdir. Eğitim 5rgütlerimiziıı çok gerisinde kalan bir politikacının «okullarımızda Durkheim değil Gazzâli okutulacaktır».. biçimindeki önerisi daha da yanlış bir ^örüştiir. Her ikisi de okutulup ulusal çıkar larımıza giire eleştiriIeceUtir... diycbilse idi, daha ileri bir görüşiin ifadesi diye konuyu değerlendirebilirdik. Cumhuriyetin kuruluçundan bu yana sayılan 37'yi geçen ve Irili ufaklı hizmetleri ile bilinen bir kısmı da tiunden silinen milli cğitun bakanlan görüldü. Bunlardan meslekle ilgili veya meslek dışı değişik, çelişik formasyonlar içinde büyük izler bırakanlar oldu. Bir kısmı da hemen silindi. Ama hiç bir dönemde bugünkü kadar eğitim sorunları ile ilgili karışık ve çapraşık kararların alındığı görülmedi. Yukarıdakı iki gider grubunun toplamı 7235 liradır. Yürürlükteki düzen ve koşullar içinde 1 milyon dolayında kamu görevlisinin yüzde 3'ünün bile eline bu miktar r.et gelir geçmemektedir. Hatta kamu görevlilerinin büyük çoğunluğunun eline geçen, maaş ve yan ödeme toplamı 3000 TL.'sırun altındadır. Katsayı gösterge, yan ödeme, asgarî geçim indirimi uyutmacalannın gerçek yüzü, gün geçtikçe ortaya çıkmıştır. Memur maaşları 1970 1976 arasında yüzde 63 artarken, fiyatlann artışı yüzde 170'i bulmaktadır. Yani gerçek maaşta yüzde 40 azalış olmuştur.» En az ücret konusunda yurdun çeşitli bölgelerinden gönderilen hesaplan yayınlamayı sürdiireeefiz. Ancak bugün yanıtlanması gereken bir soruya da dokunmak istiyoruz. Denebilir k i : Canım! kâğıt üzerinde bu hesaplar güzel; ama, yoksul bir üikeyiz, berkese insanca yaşama hakkını nasıl sağlanz? İşte lsin pttf noktası buradadır. Askerlik yapmış olanlar bilirler. Karavana kalorl ve protein hesabuıa göre düzenlenir. Bir insanın sağlıkla yaşanıası ve cah.şması için kursağına yeterince besln girmcsi gerekir. Bir ülkede ırgatı, marabası, dar ı;elirli memuru, emeklisi, isçtoi, köylüsü yan aç yan tok yasarken; aynı Ülkede bu ne lüküs hayattır? Ulusal «olirin nerederse yarmı Istanbıtl'da kazanılıp harcanıyor; Dofu illeri halkı neden öylc sürünüyor? Düzen bu oldukça, daha kuşaklar boyu yoksul çoğunluk adam gibi beslenemez; ve esemen azınlık deli padişahlar, fıttırık sultanlar gibi lüküs çıljrınlığı içinde yaşar. İlk yapılacak ls bu çılgıulığı durdurmak, bilim basla olmak üzere öncelikli yerlere yatınmlan yöneltmektir. Bııgünkü düzende devlet vergiyl ücretli ve maaşlılardan alıyor. Buna karşılık yoksul yığınlar adına sosyal adalet ve eşitlik istendi mi karşılığı hazır: Komünist!... Neden? Komünist ülkelerde herkesin karnını doyuran, konutunu, efitimini, hckimini sağlayan bir düzen var da; böyle bir düzen istcyene mi komünist deniyor? dunuo ^ BEHİCE BORAN«NİHATSARGIN*GALİP TEKIN» B:PONOMARYEV«IVI.CÖRNFORTH YALÇ1N KUÇÜK.ÖZKAN TANER.RIDVAN KARALAR»NECDET BULUT» YAVUZ DAYÎFGIL # AR SUT iki ayda bir çıkar O D A B A Ş I # R E Ş A T K A ilk sayıda: BAGIMSIZLMC OfMOKRiSI SOSTUÎZM M S O R U N U İ I I . : 4 ^ fiatı 15tl. yıllık TunelISTANBUL abone 75tl. 7 . & " '•• Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden (Çumhuriyet 14084) Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden Aşagıda cins ve miktarlan yazılı mamül uyuşturucu maddeler satın aluıacaktır. Uyuşturucu Maddenin Adı Miktan A Codeine Pure 1000 Kg. B Codeine Phosphate 2000 Kg. C Ethylmorphine Chlorhydrate (Dionine) S0O Kg. D Morpihine Chlorhydrate 4 Kg. Şartnameler Ankara'da Genel Müdürlük Haberleşme Müdürlüğünden, İzmir'de Bölge Müdürlüğünden, Istanbul'da Afyon îşleri Şube Müdürlüğünden bedelsiz olarak temin ediliı. Tekliflerin en geç 2111977 günü saat 14.00'e kadar Genel Müdürlük Haberleşme Müdürlüğüne makbuz mukabili teslim edilmiş olması gerekmektedir. îlgililere duyurulur. (Basın 30367) 14078 Toprak Mahsulleri Oiisi Genel Müdürlüğü'nden 1975/76 ürünü 150ütonçizilmemiş haşhaş kapsülü 791976 tarüıinde yapılan ük thale sırasında alıcılara gönderilen özel satış şartnamesındekı şartlarla 2U11U77 tarihinde saat 14.00'de tekrarlanacaktır. Ilgililere duyurulur. (Basın 30366) 14079 GDKSEIM rsıırj ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ FEN SINIFLARI DERSAIVESI LISE SON 25 \RAUK \iel 28 S97O J 275132 Toprak Mahsulleri Ofîsi Genel Müdürlüşünden Yem Fabrikalarma tevzi edilmek üzere 15.000 ton yemlik mısır ithal edilecektir. İhalssi 12 Ocak 1977 Çarşamba günü saat 14.00'de Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünde yapılacaktır. Bu ithalata ait ilân ve satış hususî şartlanmız Genel Müdürlüğümüz (Satış Müdürlüğü'nde) Istanbul, îzmir, tsfcenderun, Samsun, Konya, Afyon, Diyarbakır, Erzurum Bölge Haydarpaşa Hububat ve Mersin Şuae Müdürlüklenmi^dfn bedelsiz olarak alınabiliı. İlgililere duyurulur. (Basın 30219) 14076 YÜKSEK ÖĞRENiM KREDi VE YURTLAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1976 1977 öğrenim yılmda, Kurumumuzca verilecek YÜKSEK ÖĞRENİM KREDİSİ için müracaatlar, 31 aralık 1976 cuma günü saat 12.00'ye kadar kabul edilecektir. Form, kredî isteme dilekçesi ve durum beyannamesi, öğretim kurumlanndan temin edilecektir. Müracaatların nereye ve nasıl yapılacağı, öğretim kurumları ils Kurumumuz örgütlerine gönderilen açıklayıcı yazıda belirtilmiştir. BEKLEMEULER 5 ocak ISTANSU / e 492a 32 (Çumhuriyet 14083)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear