23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYE1 19 ARAUK 1976 YM B • BUNDAN SONRAKı NAKıLLER, MEVSıM VE YOILUK ODENEGı NEDENLERı ıLE DURDURULDU... ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Emnıyette tarafsız pobs memurlan sürüldükten sonra, polıste atama ve naklllerln «mevsımin ılerlemış olması, yolluk ödenegınin de yeter sız bulunması» gerekçesıyle durdurulduğu açıklanmıştır. POLDER üyesi Emnlyet mensuplannın çeşıtlı Anadolu ıllenne nakillen yapüdıktan sonra, Bakanlıkça Emniyet örgütüne bir genelge yayınlanarak atama ve yer değiştirme ışlemlerının durdurulduğu bıldirilmıştır. 500 kadar POLDER (Polıs Demeğl) Uyesinin çeşıtlı illere sünilmelertnden sonra yayınlanan bu genelge tepkıyle karşılanmıştır. Bundan 15 gün kadar önce 1147 başkoml ser, komıser, komiser muavınl ve polıs memurunun çeşıtll illere nakillenne ılişkın atama ve ver değıştırme emlrleri çıkmış, atandıklan yerlere gıtmeyenler ve görevlerlnden ilışkılerıni kesmeyenlere aylıklan venlmeye Polis derneği yöneticiJeri kıyıma uğradı rek, atandıklan yerlere gitmeye zorlanmıslardır. POLDER yönetıcıleri, olayı protesto ederek Cumhurbaşkanına ve daha başka çeşitll makamlara başvurmuşlar, yıldınm telgraflar çekmışlerdır POLDER Genel Başkanı Kâzun Ulusoy Niğde'ye sürülmüş, Türkıye Polis Demeğl Genel Başkanı Muzaffer özbayrak Burdur'a, POLDER Yönetım Kurulu Uyelennden polıs memuru All Iivan Trabzon'a, Baskomıser Mustafa özgen Gümüşhane'ye, POLDER Yöneüm Kurulu yedek üyesl Emnlyet Amirl Saffet Yüksel Amasya'ya, Türkıye Polıs Derneğl Yönetlm Kurulu uyelennden Emniyet Amlri Barberos Hayrettln Aydın Balıkesır'e, yıne Yönetim Kurulu üyesl Emniyet Amln Kemal Şahm Erdek'e nakledılmlşlerdır. Nakledilenlerden Saffer Yüksel ve Muzaffer özbayrak ve Kâzım ülusoy, Imam Hatıplilenn polıs olmalanna karşı çıkıp ydnetmeliği Damstay'da iptal ettirmislerdi. TARTISMA Sosyalistler ve Köy Enstitüleri Cumhuriyet gazetesuıin 24 ekun 1976 tanhlı nushasının ıkınci sahifesınde Bozkırda Işık ba^lığı altında bır yazı yayımlandı. Yazarı Mahmut Makal. Kendısiru tarumayanımız pek yoktur sınıyorum Yazı Köy Enstıtülerıne ılışkın. Koy Enstıtülerıne buyuk emeği geçmış Tonguç'un mek tuplannı derleyen bır kıtap vesılesı ile yazılmıs olsa gerek. özeti Tonguç'un ve Koy Enstitülerinin yuceltılmesı Gunlük bir gazetede bu doğrultuda bır yazıyı doğal karşüıyoruz. Ne var kı, yazı ve sılesiyle sosyalıstlenn göruşlerıne şoyle bir değınılıp geçılmıs. Bu nedenle konu ıls ilgılı bir ıkl soz söylemeyi ja rarlı görüyorum Yazar, Koy Enstltusu çıkış lı olduğu için bu konuda bır hayii chassas», yanı subıektıf. Zaten bu tutumunu «müdnk» olduğundan olsa gerek, yazı smın bır yerınde, «Bız konj körüne tutkun değıhz yetıştığı miz ocağa» demek zorunlulu gunu duymuş. Ama sosval me selelenn incelenıp değerleııdı rilmesinde subjektıf yargıların yeri olamaz Onun için, Koy Enstitülerırü ve Makal'ın yazısını tartışma konusu etme den, birkaç noktaya kısaca de ğinmek istiyorum. Makal, Tonguç'a «Türk Pro mete'si» diyor Yanı mıtolojıde nasıl Prometeüs insanlığı ısığa kavuşturduysa, Tonguç da Türk toplumuna ışığı Koy Enstitüleri yolunda oyle get.r di demek istiyor. Şuphesız bir kişinin değerini belırtmek için bazı bazı edebî zorlamalar ya pılabilir ve yerinde olursa hiç de batmaz. Ancak Makal'ın ya zısında Tonguç'un değerlendi rilmesi hep bu yüceltme dog rultusunda yapılryor. Pek biUndiği gibi böylesl bir metod. yani tanhi kahramanlara vaptırma yolu, bılımsel olmadıgı gıbı, çağımızda bır haylı ıtıbardan duşmuştur Artık gunumüzde pek çok ınsan, ogretmenlerin buyuk çogunîugu da dahıl olmak uzere mesele lere bılımsel açıdan, onun mad dı • toplumsal temelıne inerek yaklaşmak ıstıyor Hele Koy Enstitüleri gıbı geçmişte bır haylı çalkantılara yolaçmış bır koru ıçın daha da tıtız davranmak gerekıyor üysa olayıiı boyle gelışmedi ğını bılıyoruz Burada, Tonguç un ve arkadaşlarının ı>ı nıyetlerını v e halkçüıklarını tartışma konusu yapmıyoruz Ve kendı anlayışlan doğrultusunda mucadele verdıklennı de inkar etmıyoruz Ama hepımızın bıldığı gıbı Köy Enstıtülenni mıran, «faydasmdan r çok zaran» dokunma> a başladıgını gorüp de kapatana dek geuştıren. son tahlılde burjuva devletıdır Şayet Tonguç arkasına, yazann sözunü ettıgı genel sekreterin burjuva partısını ve dola' ısıyla devletı almamış olsavdı, değıl Koy Enstıtulennı, tek derslıklı bır koy okulunu bıle ku ramazdı' O halde burjuvarl. Kdy Ens tıtulennin kurulmasına nasıl ikna edıldl' Hatta nasü oldu da bızzat o kuruluşu, egemen oldugu devlet eliyle yapabildı' Işte bu noktada bllimsel olmak zaruridir. ÇUnkü pek bilındiği gibi suuflı topîumlardaki her sınıf ve zümre kendl çıkarlannı sıkı sıkıya korumaya ve gelıştirmeye eğilünlidir. O halde burjuvazl de Köy Enstitülerinin kuruluşunun kendi çıkarlan dogrultusunda olduğuna en azından ik na edilmiş olmalıdır kl böyle bir gırisimi bızzat kendl dev leti elıjle başlatmış ve yonlendırmış olsan Devlet kade melerinde, hatta ılerı gelen rı cal ıçınde demokrat, halkçı kunselerm bulunması mese lenin ozunu değıştırmez Bun lar olsa olsa burjuvazımn ıkna edılmesınde gorev görurler Ama son tahlılde egemen sınıf kendı sınıf çıkarlan doğ rultusunda karar verır. Tarıhte hıçbır egemen sınıfuı kendı sınıf çı<î«''arı aleyhme ve talıakkum ettığı kıtleler lehme, onlann zorlaması olma dan bır karar aldığı gorulmüs degıldır Ve yıne hepımızın bıldığı gibi Koy Enstitüleri, halkın, okuma ve aydınlanma talebım guçlu bır halk muhalefetıyle ıktıdara dayatması sonucunda kurulmus degıl dır Işte yazann Yenı Toplum Dergıs.rıın nısan 1976 sayısın da çıkan bır yazımdan japtığı alıntı bu noktaya ısık tutmaktadır: • Koy Enstitülerinin kurulu şu burjuvazının palazlanma donemınde buyuk işgücü kay nağı köyler olan Türkıye'de, Kendıne yetışmış işgücü temını meselesı ıle yakından ilgıli olsa gerektır » Yazann almadığı, yukandakını takıp eden cumle ise bu savı maddi temelıne oturtmaktadır «Enstıtulerin, emperyalızmle yakmdan ılişkılerın henuz ger çekleşmedığı, Turkıye kapıtalı* minin devletçılık yoluyla tekelcı sanayıleşme doneminın hızlandığı safhaya denk gelme si de, bu gorüşU doğrular nıte lıktedir » Yazann alıntı yaptıgı yazımda, Köy Enstıtülennın kuruluşu meselesme ışık tutmak için böylesine bılımsel bır yol tutul mustur Bu gorüs beğemlmeye bilir. Ama ona karşı çıkarken mutlaka bılım tabanmda kal max, janı meselenın sıoıfsal ozuııu gostermek gerekır. Yoksa tek tek kışilerin kahramanlaştırılması, bızı bır adım ılerı goturmez' Ustelık yazar, >azımdan tek bır cumle aktararak hıç de makbul olmayan bır yolu dene mekte ve yazının ozunu tahnf etmektedır Sdzu geçen yazıda Koy Enstitülerinin burjuva de mokratık nıtelıkte bır gınşım oldugu ana fıkn ışlenmekte ve bu noktadan hareket edılerek Koy Enstitüleri olayı kısaca de genendınlmektecur • Batılılasma», yanı kapıtalıst bır toplum yaratma carzusunda» olan genç Turkıye burjuva zısı ıçın, o gunlerde kapıtalızm oncesının bır haylı eLkın olan kalıntısına karşı mucadele ver mek, hayatı bır onem ta^ıyordu Bu açıdan burjuva ıdeolojı sım yaygmlaştırmak, kendısi ıçın de gercklıydı. Burjuva ıdeolojısı ise, batıda, iyi kötü bur juva akılcüığını da ihtıva edıvordu ve Kdy Enstitüleri ujgula ması burjuva hümanızmasına, hatta bütün dünyada hızla ıler leyen sosyalizmden de esinlenen utopik bır halkçılığa kadar uza nabılırdi Burjuvazı, başlangıç ta böylesi bir «tehlıkeyı» göre memis, veya o andakl esas gayesi doğrultusunda önemsememıs olabilır. Ama ne zaman kl Koy Enstitüleri burjuvazi içın somut olarak ctehlike» çanlan çalmaya baslamış, o zaman aynı burjuva ıktidan kendi kurdugu bır kurumu acımasızca kapatmıştır. Alıntı yapüan yazımda ilerl sUrUlen sav budur. Yoksa yazann ileri sürdüğü gibi bır «kü çuk parti başkaru» olarak, «bas ka iş yokmuş gibi Enstltülere çatılmış» değıldir. Aksine son paragraftaki değerlendırmede, «Sosyalistler, verdıği demokrat ve üenci sonuçlan açısından özünde burjuva demokrat olan bu gınsımı tarihsel olarak savunurlar» denılmıstir. Burada yeri gelmısken bır noktaya da kısaca degınelim. Sayın Makal burjuvazının bır haylı gadrine ugrarms, çıle çek mıs bır yazanmızdır. Ama bu ona sosyalızme ve sosyalısUere ileri gerı laflar etmek hakkuıı vermez. •Pandora'nın kotulük kutusunu açaruar., «bunlann ıçinden gelecek dönem içın adaylıga hazırlananlar var. Küçük partılenn havada uçan baş kanları. » vb. sdzlerle sosyalıstlerı tahkir etmek, ılerici bır yazara yakısmaz. Gerek nicelık, daha çok da nıtelık açısında çok onem verdığınuz Cumhunyet okurlannın, bu meselenın esası hakkın da doğru bılgı edınmelen içın bu açıklamayı yapmak rorunda kaldım. Bu arada sayın Makal'a ve onun gibi dusünenlere bir çift sozüm var. Bugün dün yamızı ilen götüren gucün lokomotifi sosyalizmdır. Sizler ya ilericlsinızdır. tlericiler, sos yalistlerle dostluk ılişkılen ıçınde olmak durumunda olduk lanna gore, bırakın o zaman sosyalist hareketi tahkir eden, hor gören tavırlan. Ya da ken dınlzı sosyalist addedıyorsunuzdur; o zaman da Ingilız ata sozünün dediği gibi «Kurabiye nin tadı, ancak onu yemekle anlasılır > Ahmet KAÇMAZ BELEDİYE iŞÇiLERi SAĞLIĞI ETKİLEYEN lstanbul sokaklannda blrıken ve beledıye ışçılerının dırenışı nedenı ıle dort gundur toplanı lamayan çopler, dun de dezenfekte edılememıştır Beledıye ış cılennın dırenışının dorduncu gununde yalnız kentın hastanelerınn onunde bınkmış çopler top'anmıstıı Beledıye, de kasım ayı maa^larını toplu sozleşmeden doğan ucret farklanm ve kışlık sosyal ^ardımlanm alamayan 12 800 ışçının dort gundur surdurduklen dırenışın yansıması olarak en çok çopler goze çarpmaktadır. Halk sağlığını tehdıt edecek bır hale gelen büyuk çop yığınlanrun, kentın gerek onemli merkezlerınde, gerekse sayısız ara sokaklannda tepelere donüştügü gorulmuştur Beledıye ışçılerının '5 mllyonu bulan alacaklannın odenememesı uzerıne «angarya çalışmaya karşıyız» dıyerek başlattıklan direnışın halk sağlığını tehdıt etmeyeceğını belırten lstanbul ken ÇOPLER SORUN OLUYOR ti yetkilllerinin bu açıklamalanna karsın, sokaklarda birikmiş çoplerın dezenfekte edümemesı, büyuk bır sorun halıne gelmistır. Nitekım, kentln sokaklannda çop kokusundan ve pısliğınden durulmaz hale gelmıs ve kent sakınleri dördüncü gıin de çoplenn toplanmadığını gorunce, çareyi kendı sokaklarındakı çoplerı yakmakta bulmuşlardır Ancak, merkez yerlerde, otellerin ve gıda pazarlanyla, manavların onünde birikmiş olan çöplenn tepeleme yığınlar haline dönüsmesi hıç de sevımlı bır görUnıim vermemektedır öte yandan, çoplerın dezenfekte edılmemesı yüzünden, slneklerın çoğaldığı gözlen mıştır. VAU'NİN TUTUHU Polislerin katlinden sanık öğrencinin işkence gördüğü öne sürüldü Ikı polısın vurulması olayı ıle ilgılı olarak gozaltına alınan ve işkence gordu ğunu one suren oğrencının olay saatinde bır başka olayla ilgılı olarak Savcılıkta bulunduğu anlaşümıştır Şışlı Sıyasal Bılımler Yuksek Okulu oğrencısı olan Cengız Eren olaydan bır gun once yasak kıtap bulundurdugu gerekçesı ıle okulundan gozaltına alınmıştır Olay gunu saat 14'e kadar gozaltınaa ka'aığını ve 14'te Savcılıkça serbest bıra kıldığını anlatan Cengız Eren 14 30'a doğ ra Lalelı onune geldığınde buradan geçen polıs ekıbı tarafından, bu kez ıkı polisın vurulmaları olayı ıle ılişkıli olarak tek rar gozaltına alınmıştır Emnıyete gotürüldügunde kendısmi tanıyan mudürler ve savcılar tarafından da polıslere, «Bu olay saatinde bizım yanımızda ıdi Neden getırdinız'» türünden sorulann yoneltıldiği Eren, ancak serbest bırakılmak yerıne kendısıne işkence yapıldı ğını öne sürmuş, çok ağır işkence gor dukten ve aradan 24 saatten fazla zaman geçtıkten sonra serbest bırakıldığını blldırnüştır. İstanbul'un bir çok semtine su dağıtımındaki aksaklık sürüyor Istanbul'da yağan yağmur ertesl hasara uğrayan Kâğıthane Su Dağıtım Merkesmın onanlmasma karşın, kentın bır çok semtinde su akmadığı gorulmektedır Su borularının büyük ölçüde dırencinl yıtırmesı nedenıyle, venlen suyun normal basınç altında iletılmediğı, ve bu nedenle şehrın su sıkıntısının bırkaç gün daha süreceği anlaşılmıştır îstanbul'un su sıkıntısı nedenıyle Sular Idaresı Genel Mudürü Gültekın Oskay, «Su sıkıntısı tamamen bertaraf ed:lmıştır, oncekı gunden ıtıbaren şehrın bu un semtlerine su verllmiştır» demıştır. Ancak, Levent, Etıler, Emırgan, Bebek ve Baltalımanı semtlennde sulann akmadığı saptanmıstır. Su sıkıntısı ba^gostermesi nedenıyle bu semtlerde kalonferlerın de yanmadıgı ve bakkallar tarafından satılmakta olan damacana sulann ka raborsaya duştüğü anlaşılmıştır Yetkilüer, onanmın bıtmesıne karşın borulann yapısının eskımıs olması yanında suyun büyük olçude akıtılması zorunluluğunun çalışmalan güçlendirdığinı belırtmiştır. »* lstanbul Valisi Namık Kemal Şentürk'ün, onceki gün çoplerin halk sağlığını tehdıt etmeyecek duruma sokulacağı yolundad açıklamasına karşın, ozel olarak da, dezenfekte edılemeven çop yığınları ve dırenış nedeni ile tüm belediye hizmetlerı durduğundan, halkı en çok «tsıleyen ko nu olmuştur. lstanbul Valisi dün, bu konuda bir açıklama yapmaktan da kaçınmıştır. İi Belediye'ye lller Bankası'ndan yapümakta olan yardımın MC t<trafından kesılmesı üzenne ücretsız çalışmaya zorlanan beledıye isçileri, hızmetlerinin ak&anıasından hoşnut olmadıklarını, ancak parasız da çalısamayacaklannı söylemışlerdir Isçiler, üyssi oldukları DlSK'e bağlı Genel Is Sendikası ıle belediye arasında ya pılan bir anlaşmaya uygun olarak, kentln tüm hastaneleri önünde birikmiş çoplerin toplanması ışlemlennin aksatılmadan sürdürulduğünü belırtmışlerdır. Işçiler, dezenfekte yapılamadığı için, çoplerin yakın zamanda sağ lığa tehlikelı bır ortam yaratacağını öne surmuşler, ancak dırenış lennı surdurmekte kararlı olduKlarım da belırtmışlerdır Öte yandan, beledıye yetkılılerı, sorunun ıktidann yardım etmesi ile sonuçlanabileceği yolundakl gorüslerini dün de yınelemışler ve MCnin ambargoyu kaldırması gerektiğıne değınmı$ıerdır. DEPREM VE DÜŞÜNDÜFDÜKLERİ Turkıye'mızde anarşı, nayat panalüığı ve trafik kurbanlannın hatta eğitım ve zabıtaya baglı insan kayıplannın yanında zaman zaman vukua gelen depremlerın Erzincan felaketınden bu yana en ağınnı geçırdık. Felâketzedelere hızmet bağış ve kan vermede teselli aradık. Fakat asü gonullere su serpecek sozlen devlet dıreksiyonundakı kısılenn beyanlarında bulmak ıstedık. BUyüklerunız neler duşünüyorlar? Bu nu duymak ve bilmek ıstedik Gazete radyo televızyon yayın larında koklü bır anlayış içınde koklü tedbırler planlanması gormeyı çok arzu ederdık Na sıl bir sıtma savaşında bataklıkların kurutulması olması sıv nsinekleri tek tek öldürmenin anlamı yoksa bu konuda da tedbırler planlı programlı ve genelllk gösterir biçimde alın madığında daha pek çok deprem felaketi en ağır kayıplarla bize nıce yaslı günler yaşatacaktır, demektır Türkiye büindiği gibi tektonik bir saha Uzerindedir Deprem teknolojısıne göre bu sahada tam oturmus, yan oturmuş ya da hâlâ oturmamış narekette diye nitelendirüen bölgeler vardır. öncelikle teknologlann plan ve programlanna tam uyulmak suretiyle TUr kıye'nin ana karmyollan yenlden çızılmelldir. Yeni ana yoUara köylerin ye nı kuruluslan duşUnülerek yeni yan yollar eklenmelidir. Çünkü Anadolu ve bllhassa doğu köyleri yülarca oncesi eskiyanın büyük sehirlerde degil uzak illerde gezdlği devirlerde dağlann Uzennde dahl yolu izi belli olmayan köyler şeklinde kurulmus olduğundan köylerimızin yurt içuıde dağıiışları duzensızdır. Kalkınmada çağdaş sevryeVP gelisin hızlanması merkezle köyler arasındakı yol yokluğunun ıkiımın ve coğrafyanın yarattığı bu kopukluğun kesuıkes ve büuıçli bır yontem le ortadan kaldırtnakla temlo edilecektır Koylü kendı kendıni zararlı faktorlerden korumak için iki üç kllometrede bir köy kur mus hatta 15 20 hanelik Unlteler hallnde yanlış bir yerlesme düzenine gitmıştir. Bu da devlet kontrolunu uzak merkeziyetle çelişik düzende idari bozukluk ve sosyal tehlikeler yaratarak sürüp gitmis. Işte ana nokta Türkiye köylennin yeniden kuruluşunda en çok önem verilecek faktör budur. Köyler süratle yeni planlanacak ana yollann tektonik etkilerden en uzak bölümlerıne ındınlecek, birlestırilecek ve 20 • 30 koy bir arada planlı yolları evierı kanalızasyonları ve devlet kuruluslan ıle yepyeni bır şekılde reorganıze edılmelıdır. Bu yenı organızasyonda en büyük sorun parasaldır. Bunun da halli ıçın koordınasyon ve planlama çalısmaları ilfi ilgıli bakanlıklann bütçelennden ortaklaşa ayrılacak fona başvurmak gerekecektır. Resmı ağızların trılyon çıkıslı but çe büdırüerı aesaba katıkrsa bu derece önemll bir kuruluş ıçın sağlajacağı sosyoekonomık ve sosyopolıtık fayda da gozonüne alınırsa parasal sorun yerıni kolaylıkla para buluşa terkeder. Bu mevzuda çıkanlacak her türlü yardım, tah vıl, kredi fonu da mutlaka ilgi gorur kanısındayım. Yarıniarı şarkılarda değil gerçekte aramak lâzımdır. Sorumsuz zaman geçiren, venlen gorevin onemınin ve tanhî mesulıyetınin farkında olmayanlann bir gün hesap venne mecburiyetıne inanmayanlann büyuk ve küçuk görevlere getinlmemesı icap eden günlerde yaşadığımızı hissedelim. Oy toplamak ıçın değıl, vatarun ana sorunlanna AtatUrkçU bir gerçekçılikle eğılelim. Op. Dr. H. Sahir Dafcıoflo cem yaY ınevi sunar MENAMİN FABRiKASINDA ÇALIŞAN v » « ? v 250 tŞÇiNiN ^ DiRENiŞi DEVAM EDiYOR Oto Sanayı Çarşısı Menamin Fabnkasında çalışan 250 ışçinin üç gun once başlattıklan dırenış olavsız sürmektedır. Işverenin bır arkadaşlannı çıkarması, aynlmak isteyen bır ışçının ıse haklannın verilmemesi, ış yerınde hav alandırma bulunmaması, sozleşme geregınce sendıka temsılcılerine yer verilmemesi gıbı gerekçelerle direnişe geçen ışçıler uretıml durdurmuşlar dır. Menamin Fabrikası İsçileri ayn ca bağlı oldukları DlSK'e bağlı Lastık Iş Sendikası'nın yonetıcılennı de suçlamışlar, ışverenin eylemlerine karşı pasif davranıldıgını bne sürmüşlerdır. Yaşar Kemal'in sanatında yeni bir dönemeç, büyuk bir aülım olan bu roman, yepyeni bir dil denemesi. Bu romanda ne Çukurova var ne de Çukurova'nın köyluleri. Romanın kişileri çocuklar, balıkçılar, kaçakçılar. 480 sayfa. 40 Lira. YAŞAR~KEMAL AL GÖZÜM SEYREYLE SALİH YILANI ÜLDÜRSELER TENEKE BÜTÜN HİKÂYELER ÇAKIRCALI EFE ORTADİREK YER DEMİR GÖK BAKIR ÖLMEZOTÜ İNCE MEMED I İNCE MEMED I I BALDAKİ TUZ AĞRI DAĞI EFSANESİ ÜÇ ANADOLU EFSANESİ DEMİRCİLER ÇARŞISI YUSUFCUK YUSUF BİNBOĞALAR EFSANESİ BİR BULUT KAYNIYOR BU DİYAR BAŞTAN BAŞA Havaalanı Kontrolörleri direnişi sürdürüyor , OKUYUCU MEKTUPLARl Jandarma 'Dolmuş şoforleri hareket halinde iken para almamalıdır,, karakolumuzu 25 kilometre ıızağımıza naklettiler den bir ay zarfında ben sahsen 4 trafik tehlıkesine maruz kaldım. Yolcular dolmusa binerlerken veya ınerlerken ucretleri şoföre verirlerse can tehlikesi onlenmiş olacaktır. Şoför vatan daşlanmız birkaç dakıkalık zaman kazanmak ıçın vatandaşların hayatlannı, şuphesız kendi hayatlan ıle birlikte tshlikeye atmak istemezler. Ama ılgüılenn ıkazlan ıle genel kaıde olarak herkes rıayet ederse Önlemler ikı taraflı alınmalıdır Yolcu zamanında ucretıru vermeli, şoför de ücretlen dururken almalı. Bu, bir kanun zorunluğu olarak ılglUlerce şoforlere tebliğ edümeli ve bütün vatandaşlara televizyon ve radvo gibi devlet araçlan ıle duyurulmalıdır. Herhalde araba hareket halindeyken şoförün para almasım trafık kanunu da yasaklamış olmalıdır Erdinç GÖKTEN Yaşar Kemal'in yayınevimizde çıkan diğer kitapları Yeşılkoy havaalanında görevll kontrolorler oncekı gün başlattıklan <Radarla çalışmama» dırenışlerıni dun de surdürmuşlerdır Uçaklann inış kalkışlan radar yerıne kuleden karşılıklı konuşma biçımınde yürütülmektedır Ote yandan, iş koşullanrun ağır lığını one surerek radarla çalışmak ıstemeyen kontrölörlerden 12'sı hakkında, soruşturma açüdığı bıldınlmıştır. Bu arada, Ulaştırma Bakanı Nahıt Menteşe de konuya elkoymuş ve trafık kontrölörlerinın ılen surmuş olduğu ısteklenn, bır bolumunün haklı olduğıjnu soylemıştir Soruşturmaya uğrayan kontrölörlerden bır gnıp, dun Ankara'ya gıderek yetkılilerle temasa geçmıştır. Hatice POLAT ile Cnlu BOZBEY nışanlandılar 16 11.1976 günlü ve 18786 sayılı gazetenizın bınnci sayfasında ya yınlanan «Türkıye'de trafık kazalan için her türlü olanağın varoldugu açıklandı» başhklı ya zıyı dikkatle okudum TUrkiye'de trafık güvenlığınin kalmadığı, trafik kazalannın yuz de 72,9'u şehır içuıde meydana geldiği bildırilmektedir. Özel Ih tısas Komisyonunun duzenledıği bu raporda trafık kazalannın belli başlı «Aşm hız, yaya hatalan, llk geçiş hakkına nayetsı.lık, ışıklara uymamazlık, hatalı dönüşler, oncekı aracı geçışte hata, alkollü araç kullanmak» neden olarak gösterilmektedır. Şehu ıçındekı trafık kazalanrıın nedenlerüıde biri de dolmuş şoforlennın hareket halinde müşterilennden para almasıdır Trafik sıkışması, yayalarm sağa sola koşuştuklan bır sırada şoförün para sayması, arkaya dönüp para venp alması arabanın başıboş kendi halıne kalma sına neden olmaktadır Bu yuz 39 aylık maaş farkiarı 39 aylık maaş farkını 657 salı yasanm ük uygulanışı sırasında, yanlış ve eksik ıntıbatclar sonucu getlrmiştır. Yasa. ılkokul oğretmenlerinin mesleğe girış. başlama derecelerinı 12/1 olarak gosterdiğı halde daha önceden meslekte 2, 3 ve daha çok terfi yapmış Ilkokul ög retmenleri 13/1 derece ve ıcademeden intibak işlemleri rapjlmıs olduğundan, aynca bunîa rın 1 ve 2 yülık artan süre'en ıntıbaklarda hesaba katılTtamıştır. Bu nedenle maddi ba kımdan 1.3.1970 tarıhlnden 16. 1973 tarihine kadar 39 lylık kaybımız olmuştur. Şimdi 39 aylık maaş farklan hem derece, hem de kademe olarak verilırken, her ü ve ılçe ayn ayn uygulama yapmaktadır. Qok il ve ilçe yeikilileri derece lark larımızı hakkımır, olan alacagı mızı vermeyip 500^00 llra tu tan kademe farklanmızı vermektedirler. Bunun vanında Yalova ilçesi yetkılılen ilkosul oğretmenının hakkı olan hem derece hem de kademe farttarını vermıştır. Istanbul'un dığer ilçelerinde derece farfelan verılmemıştır. Aynı ılın Jçeıennde görülen bu değışık uygulamayı yadırgamamak elde ae13 1970'den 14 9 1972'ye « d a r görev yaptığım Sıvas Suşehrı üçesı Kaymakamlığı ve Ilkogr?tim Mudurluğüne 39 aylık maaş farklan ıle ilgılı gereklı evrakları gonderdığım halde nugune kadar (alacağım oldjcunu kesin olarak b.ldığım) taıklan gbndermedıler Dılekseme cevap bıle verılmedi. Sayın Malıye Bakanımıza bi zlm 39 aylık derece ve sadeTe farklannın venlmesi, bılnaaW derece farklarını alabilmamız için ilgılerini veya Yalova tı çesindekı ayrıcalıklı ödsme hakkında açıklamalarını beıcliyorum Saygılanmla Ahmet ERGÜN \üdırım Beyazıt llkotftılu ÖKretme.u Kitap isteği Bızler Muğlanın Mü«s ılçe sıne bağü Kazıklı koyıl halkı yız. 250 hanelik koyumuz, A\buk, Bucak, llmm ve Kızılağaç koylenyle çevrılı merkezı bır köydür Buraâa 90 vıl or.ce kurulmus jandarna orgütu \e karakolumuz vardı Asayısımız bununla ıdare eduirdi. Ancak k v rakolumuz gpçenlerde kovumuzden kaldırılarak 25 kılometre ötedekı Kıyı Kıslacık denılen ozel sektor ve turıstık kazüann >apıldığı yer3 naklcdıldı Doğru & bızler bu karaıa çck saşırn dık Toplu koynrin arasmdan alınarak karakolun uzr.k üır yere kurulmasının gerekçesını an layamadık. Savm Başbakan Çankın'da konuşurken, «Sehırde ne varsa, koyde o olacak» dıyor. Bu her zaman soyledığı sozlerle bağdaşmıyor. Sağlık memummuz alındı, yerine atama yapılmadı. Ebemız keza oyle yok YSE artezyen açarak su buldu, ama tıpa ıle kapattı Bızler susuzluk tan mahvoluyoruz. Elektrığimız yok Bızlerın halıni varın sız düşünün. Mustafa KÖKTEN Kazıkb Kövu Halkındar Lutflye BAYSAK ıle Osman ÇAVDARL1 evlendıler 1966 yılında kurulmus olan Okulumuzda, çevre ımkânlarının yetersızlığinden dolayı eğıtsel faalıyet gosterecek kıtaplıktan yoksun bulunmaktayız. Kutlamakta olduğumuz kitap haftası dolayısıyle Okulumuzda kurmayı istedıgimız kıtaplığa sızlerin de yardımlannızı arzu lamaktayız. Okulumuz Kartal Yakacık Beledıyesıne bağlı Topselvı Ma hallesının imkânsızlıkları ıçinde ışık saçmaya çalışmaktadır Edip EROL Topselvı llkokulu Mudüru (Cumhunyet: 13790)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear