Catalog

Ain CUMHURİYET 1 7 ARALIK ( 9 7 6 40 YIL ÖNCE CUMHURİYET 17.12.1937 HATAY'DA UYDURMA AF ANTAKYA. İS. (özel) Hatay rejiminin başlaması dolayısiyle genel affın ilân edileceği bil dirilmişti. Nihayet bu af da güya ilân edilmişti. Fakat bu af eadece cünha mahkumlarına ait tir. Halbtüd Hatayın istiklâli işin çalışmalardan tutuklu olanlara büyük suçlar yükletümiştir. özellikle politika hükümlüleri bu aftan yararlanamamışlardır. Rejim bayramı münasebetijie Türkiye'y» tebrlk telgTafı çeken memurların görevlerine son ve rilmiştir. General Greau, Iskendenm'da polis âmiri Artin Malayan'ı özel surette kabul ederek yanm saat kadar konuşmuş ve Ermenllerin seçimlere Araplarla birleşerek hazırlanmalan hakkında Artine direktifler vermistir. îskenderundan bildirilen bir başka habere göre de öldürülen bir Ermeninin cenaze törenine insani bir görev olarak katüan Türklerin Ermenilere hücum edecekleri şeklinde tefsir edilerek Türk Ermeni anlaşmasını bozmaya çalıştığı hayret uyandırmış SON GÜNLERÎN ÖYKÜSÜ îstanbul Film Festivali de btttL Bu festivalin Türk milletine, Türk onuruna, Türk sinemasına nelere malolduğu henüz bilinmiyor. Bu işin toplamı, hesabı kitabı daha yapılmadı. Bu toplamı bu sütunlarda önümüzdeki günlerde yapacak, hesabı soracagız. Şimdilik festivalin son günleriyle ilgili haberleri verelim, olaylan derleyelim. Atülâ DORSAT BİR CEPHE SAVAJI: Festivalin son günleri, Wr açıdan tam bir cephe savaşı halinde geçti. Festivale karşı olan cepheler, ilk günlerdeki durgunluklannı, hiç bir şeye kanşmama, festivali kendi kaderiyle başbaşa bırakma tutumlannı değiştirmişler, eyleme geçmlşlerdi. Basın toplantılan, özel sohbetler düzenleniyor, film gösterileri yapıiıyor, yabancılara gerçekler anlatılmaya, gerçek Türk sinema sı ve onun tamsilcileri tamtılmaya çalışılıyordu. Ama festivali düzenleyenler de uyumuyorlardı elbet.. Onlar da karşı saldınya geçtiler. Basm toplantısının çağrıları, ilgili kişilerin otel resepsiyonlanndaki gözlerinden toplattınlıyor, ayni saatlerde başlayan «resmi» basm toplantılan düzenleniyor, geziler icat olunuyordu. Böylece olaylar, gayri resmî bir savaşım biçiminde gelişti. tır. TELEViZYON 18.25 HEtDt Küçük seyirciler için hazırlanan çizgi f ilm dizisinin KAR FIRTINASI adlı bölümü yayuüanacak. Etrafta dolaşan avcılar bir geyik vurmak arzusundadır 19.40 lar. Ancak, büyükbabarın bir kar fırtınasınm gelebileceğini ssöylemesi üzerine Heidi ve Peter, avcılara engel oimak isterlerse de avcılar, fırünanın gelecegine lnanmayarak ava giderler. Bir süre sonra kar fırtması çıkar.. DEMİRYOLU ÇOCTJKLARI Nesbit Edwardın yazdığı DEMİRYOLU ÇOCUKLARI adlı sürekli filmin yedinci ve son bölümü yayın lanack. Bay İngelwood, Bobbie'ye yakmda iyi haberler vereceğini, ancak şimdilik annesine birşey t»M sbylememesini bildirerek uzaklaşır. Birkaç gün son 20.35 ra çocuklar istasyona giderler. Tren istasyona özel bir yolcu ile gelmektedir. ARSENİKLİ SULAR Televizyon Eğitim Şubesi"nce hazırlanan programda, Giresun'un Bulancak il çesine bağlı Maden köyünde bulunan Arsenikli ıçme sulan sorunu ele alınıyor. Programda bu sorunun çözüm yollan, görüntü ve röportajlarla sunuluyor. Yapım Yönetim: Ahmet Derin. TÜRK HAFİF MÜZÎGt ÎKt SOLtST Programda Türk H&fif Müziği saantçılan Atillâ Yelken ve Asu Maralman izlenecek. Programm ilk bölümünde Atillâ Yelken. şu parçalan sunuyor: GİTTÎN GİDELÎ ve TELLî DUVAK. Programın son solistti Asu Maralman ise şu parçalan söylüyor: RECEP, MEMLEKET HAS RETİ, KANDIRAMAZSIN, Programı Özkan Yegen ve Samim Şenyüz birlikte ha zırladılar. HABERLER VE HAVA DÜRUMU KÜÇÜK EV Dizinin geçen hafta ilk bölümü yayınlanan TANRI YOL GÖSTERİR adlı filmin ikinci ve son bölümü yayınlanacak. Bu böJümde Laura, Tann'ya daha yakm olmak için evden kaçar ve dağlara çıkar. Seslendirme Yönetmeni: Birkan Akay. MEVLANA ÖZEL PROGRAMI Mevlâna Celâleddini Rumi'nin ölüm yıldönümü do layısıya Konya'da düzenlenen Şebi Aruz törenleri naklen verilecek. 22.00 BL' OYUN NASIL OYNANMALI İstanbul Televizyonu'nca hazırlanan programda, daha önce yayınlanan Uzun OMÜRLÜ OLMANIN SIRLARI adlı oyun, izleyicilerin isteği üzerine tek rar yayınlanıyor. Program da rol alan sanatçılar şun lar: Levent Kırca, Ülker Ergöksel, Ercan Yazgan | ve Özdemir Erdoğan. 23.00 TELEVİZYON FİLMÎ Programda KALİFORNÎALI ÇOCTJK adlı film yayınlanacak. Kendi halinde yaşayan insanların bulunduklan Clarksbery adlı ufak bir şehirdeki kanun adamlan, yetkilerini kendi istekleri çerçevesinde kullanmaktadırlar. Şerif'in bir kaza sonucu kaybettiği eşinin ve çocuğunun intikamını alması da böyle bir retkiyi kendi çıkarlan açısından kullanması şeklinde olur. 00.30 GÜNE BAKIŞ 21.05 Festivalin gerçek •• • •• • yuzunu açıklamaya yönetik çabalar sabote edilmeye çaiışıldı içinde raslayamadıklan ginema adamlanyla tanışmak, görüşmek, Türk filmleri görmek istiyorlardı. Bunun ürerine, ilk temas, bir haber ajansının merkezinde başladı. yabancılara geniş bilgl verüdi. Bu ilk temasm olumluluğu, daha büyük çapta bir toplantı U.50 İLK TENA5: 19.15 Festivale karşı kisi, kurum ve kuruluşlar, festivale «müdahale» etmek gereğini. katılan yabancı basın mensuplan ve sinema adamlarmm önemi ve isteği üzerine duydular. Gerçekten de, aralannda Le Monde Le Soir, Le Figaro, Time, İl Tempo, Corriere della Sera, Variety gibi organların yazarlannın da bulunduğu bir zümreyi festivalin sorumsuz sorumlulanyla başbaşa bırakmak olacak iş değildi. Bu kisiler, israrla festivalin «Monden» etkinlikleri, kokteylleri, dineleri, supeleri, turistik gezüeri Şenllkte hatalı gösterüni dolayısıyla skandal yaratan Rom«n fUmi «Geçit Yoiotan bir düzenlenmesinl, çok daha fazla sayıda yabancı çagrılıya seslenilmesini gerektirdi. İkinci ve asıl toplantı. geçtifimiz salı sabahı Küçük Sahne'de yapıldı. Türk sineması deyince akla gelen tüm kuruluşlar. Film • Der, Fi De, Yön • Sen, TYS, çeşitli mesleksel demek ve kurulus lar, Sinematek Demeği, Film 'TV Enstitüsü, Yeni Türk Sineması gazetesi. vs. gibi kuruluşlan temsilen aralannda Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Orhan Aksoy, Fevzi Tuna. Süreyya Dunı, Şerü* Gören, Umur Bugay, Çetin Tunca, Vedat göriinüm^. Türkali, Kadir inanır, Onat Kutlar da bulunan sinemamız mensuplan, birçok ülkeden yazar, eleştirmen, yönetmen, yapımcı, oyuncu ve sinemacıya hazırlanan bir bildiriyi okudular. Bildirinin bazı bölümlerirü aşağıyB 8lıyoruz: R A D YO 05.00 05.05 06.00 06.02 06.30 07.00 07.02 07.07 07.30 07.40 09.00 09.02 10.00 10.01 11.00 11.01 Açılış ve program 11.16 TUrküler ve oyun havalan 11.30 Kısa haberler 12.00 Günaydın 12.10 Kur'anı Kerim, 12.55 Açıklaması ve yorum» Kısa haberler 13.00 Köye haberler ı 13.15 Bölgesel yayın 13.30 Haberler 14.32 Sabahtan sabaha 15.01 Kısa haberler Kadın dünyası 16.00 Kısa haberler 16.05 Arkası y a n n 16.35 HAFTANIN FİLMLERİ 1 BİIDİRİNİN ÖZJh «Tüm kuruluşlann ve basının sayısız uyarılarına rağmen festival yönetimi hükümet tarafından israrla ve maksatlı biçimde FilmSan Vakfına bırakılmışür. Uluslararası bir film festivali, ciddî bir organizasyon, başta yapüdığı ülkenin sinemacılan olmak üzere katılan bütun ülke sanatçılan ara sında kültürel, endüstriyel ve ticari ilişkiler, ülkenin konuklara olumlu biçimde tanıtılması demektir. Ancak sözkonusu festivalde bu amaçlardan hiçbiri yerine getirilmedigi gibi, başta bildirilen sakıncalar gerçekleşmis, festival yüzkızartıcı bir fiyasko haline dönüşmüş, yoksul milletimizin milyonlarca lirası birkaç kişinin çıkan uğruna heba edilmiştir.» Bu büdirinin yabancılara çerrllerek sunulmasmdan sonra konuk kişiler ilgüıç sorular sormus lar, Türkiye'de sansür, Devlet'in sinemaya katkısı, festivalin bütçe si üstüne bilgi almışlar, sonra da (isınemaQ)l(tnroula tanışara^r konuşmuşlardır. Bir festivalin ilk ~ amaçlariridan blrT'öîması gereken yerli ve yabancı sinema adamlanm biraraya getirmek, böy lece 10 milyonluk festival düzenlejricilerine degil, bu mütevan toplantıya nasip olmuştur. TRT 1 • 1 1 1 Kısa haberler Çocuk bahçesl GUlizar Ersel'den şarkılar Yabancı dil dersi Bölge haberleri ö ğ l e üzeri Pveklâmlar, ve Fadyo TV program haberleri Haberler Oyun havalan Bölgesel yayın Yurttan Sesler Kadınlar Top. Sizlerle birlikte Bölge haberleri Yabancı Dil dersi Hafif müzik 1(5.45 Çocuk bahçesi 17.00 Kısa haberler 17.02 Akşama doğru 19.00 Haberler 19.30 Bölgesel yayın 20.15 Türküler geçidi 20.40 Ercan Turgut söylüyor 20.55 Çocuklar için 21.00 Kısa haberler 21.02 Silâhh Kuvvetier saati 21.17 Ses ve saz dünyamızdan 22.00 Kısa haberler 22.02 Bölgesel yayın 23.00 Haberler 25 10 Tatil gecesi 00.55 Kısa haberler 01.0005.00 Gece yarısı 08.00 09.00 09.30 10.00 1050 11.30 11.45 12.15 12.20 12.40 13.00 13.15 13.30 14.00 Gün başuyor 14.15 Olaylann içinden 14.45 Küçük konser 15.01 Deyişler ve ezgiler ,;«,00, ,Okul rndjrpsu.. v , 16.20 Bir solistten türküler 16.40 Mevlananın ölümü 17.00 Ney Yannın tarlalan: Derüzler 18.00 18.30 Halkm dilinden, sazın 19.00 telinden 19.30 Haberler TRT II Çeşltli müzik Olaylann İçinden Bir solistten türküler Gençliğe ilk adım Bir solistten şarküar Okul radyosu Tjürküler .geçidl ATkâsı yann Bir solistten şarkılar Konser saati Din ve Ahlâk Sohbeti Yurttan sesler Haberler Çesitli müzik 19.45 Küçük koro 20.15 Barok müzik 20.30 Olaylann içinden 21.00 Spor gazetesi 22.00 Hafif müzik 22.15 îki solistten «lrküler 22.45" Bîr solistten şjLrfcfiîf 23.00 Türkce sözlü hafif Bab mUziği 23.15 Bir romanımız var 23.30 Haberler 23.35 Türküler ve oyun havalan 23.55 Program ve kapanıs TRT III 07.00 07.02 08.00 09.00 10.00 11.00 Açılış ve program Güne başlarken Sabah konseri Plaklar arasında Günün konseri Yurttan sesler kadınlar topluluğu 11.30 Barok müzik 12.00 Öğle konseri 13.00 Klâsik Türk müziğinden seçmeler 13.30 Plak dolabından 14.30 Olağanüstü yorumcular 15.00 Çağdaş Türk sanat müriği 16.00 Müzik sohbetleri 17.00 Müzikten estatiler 18.00 18.30 19.00 20.00 21.30 22.30 23.00 24.00 01.00 Caz müziği Akşam konseri Sizin seçtiklerinia Konser saati Bir eski bir yeni albüm Caz dünyası Gece konseri Gece ve müzik Program ve kaparus SiNEMALAR BEVOGIU ANKARA (64 16 86) Bu Adamlar Nereye Bakıyorlar M. Akpınar Z. Alasya R. AS (47 63 15) Cinayet Gecesi K. Douglas R.î. ATLAS (44 08 35) Cicl Kız G. Guida R.T. DÜNYA (49 01 66) Soygun ve Aşk B. Hersley R.İ. EMEK (44 84 39) Tommy O. Reed A. Margret R İ. FtTAŞ (49 01 66) En Büyük Patron F. Hakan R. GAZt (40 36 25) Columbo Ask Hikâyesi P. Falk R.T. t.NCİ (40 45 95) Yarim İstanbul'u Mesken mi Tuttun Y. Çmar R. KENT (47 77 62) Dünyaya Düşen Adam D. Bovie R.İ. KONAK (48 26 06) Çingene A. Delon A. Girardot MELODÎ (64 13 14) Benhur C. Heston R.T. MISTIK (46 15 14) 1 Dev lerin Öfkesi. 2 Yastık Kavgası R.T. ÖZLEM (66 60 83) 1 Deprem T. Şoray, 2 Yarim İstanbul'u Mesken mi Tuttun RÜYA (44 54 57) 1 Kucaktan Kucaga A. Okay, 2 Çikolata Sevgilim M. Mutlu SES (45 24 16) Röntgencı Ku İ. Biacini R.T. StTE (47 69 47) En Büyük Patron F. Hakan RStNEPOP (44 24 22) Dur Yapma E. Fenech R.T. YENİMELEK (44 42 89) Dünyaya Dîişen Adam D. Bowie R.î. YUMURCAK (61 01 91) 1 Deprem T. Şoray, 3 Köprü F. Hakan R. (47 04 08) «Bitmeyen Kavga» • Pazartesi, çarşamba 18^0. salı BULVAR (21 35 78) Deprem 21.30. Cuma,, Pazar 15.30. «Sabo T. Şoray K. tnanır R. taj Oyunu» Çarşamba 21.30 HAKAN (23 42 33) Deprem Cumartesi 18.30. Pazar 12.00 T. Şoray K. İnanır R. «Kerem Gibi» Cuma 18^0 ÎPEK (22 25 13) 1 Dur ü. ÜLKÜ G. OZCAN Yapma, 2 Dört Yenilmez A(46 80 91) «Klme Niyet» Sadam R.T. lı hanç, her gün 21.00 CumarMURAT (24 05 56) 1 Dep tesl, pazar 16.00. rem T. Şoray, 2 Salak Mil1. 0. HALK TtYATROSU ( B » r yoner K. Sunal R. rampaşa Belediye T. Î6 15 K) RENK (21 15 25) En Büyük •Günesln Katli» • Pazartesi. Sall Patron F. Hakan R. hanç her gece 21.00 ı SL'R (23 67 12) 1 Cici ÜMIT TİYATROSD (Nlsa j Kız, 2 Beş Belalı Adam Tolga AŞKINER 47 18 8«) j ŞAFAK (22 25 13) Cici Kız «Başbakan Oluyorum» Çarsam ma 15.30, Perşembe, Cuma 21.30 KADIKÖY OCAK ((36 31 71) En Büyük Cumartesi 15.30 21.30 Pazar 18.30 21.30. Patron F. Hakan R. NEJAT UYGUR TÎYATROSD REKS (36 01 12) Deprem (22 41 12) Muzdarip Çarşam T. Şoray K. İnanır R. SÜREYYA (36 06 82) Ateş ba hariç her gün 21.30 Cumar. le Oynayan Adam O. Sherif tesi, Pazar 18.30. TEVFİK GELENBE TtYATRO R.İ. SU (Ksdıköy tl) «Genc BakTiYATBOUR ALİ POYRAZOGLD (49 56 52) kaUar» Salı hariç her gün 21.30. Çarşamba 15.30. cumartesl, pa «Dur Konusma Sns Söylcme» zar 18.00 (matlne). Salı 21.15. Çar. 21.15. KENT OYUNCUI.ARI (4S35TO) 18.30. Perşembe 21.15. Cuma «Yasak Elma» Çar. 15.00 221.15. Cumartesl • Pazar 15.30. 21.15 Persembe Cuma 21.15. 21.15. Cumartesi 18.15 21.15. ÇEVRE İİYATROSO (A. Erbo«Katır Tırnağı» Pazar 15.00 lak • M. Serezli 25 01 78) «Na 18.15. lınlar Pazartesı tıarlç Der gün 21.15 Cumartesl 18.15 Pazar 18.15HARBÎYE ŞEHİR TİYATRO j 21.15. Derşembe (Halk) St ? (40 77 20) «Sacide» 18.00 21.00. ı BtRLİK SAHVES1 (48 S3 46) KADIKÖY ŞEHİR TİYATRO ' Sezuan'uı tyi tnsau ÇarşamSU (33 03 97) «Suçsuzlar» I ba 21.15. cuma, pazar 18.15. cu21.00. I martesl. pazar 15.15. DEVEKUŞO R A B A R E t'SKtlDAR ŞEHİR TİYATRO(44 4« 75) «Yalan Dünra* SU (36 31 21) «Şvay'.: Hitlere ' Pazartesı hariç her gün 2130 Karşı» 21.00. . j Çarşamba, Cumartesl, Pazar FATİH ŞEHİR TtYATROSÜ | 18.30. (26 53 80) «Kendno Yazan j Şarkı» 18 00 21.00. DOSÎLAR TİYATROSO AKSARAY ECZANELER BAKIRKÖY: Öztan fOsmaniye Yoluı. İsîasyon (Yeşilköy), Atalay (Kanarya), Bizim (Küçükçekmece\ Güvenç (Sefaköy), Mer kez (Esenler), Sağlık (Osmaniye). Çamlık (Bahçelievler), Ünverdin (Bahçelievler). BEŞİKTAŞ: Cihan (Barbaros Bulvarı), Emek ahlamurdere). Yni Şifa (Orraköy), Gürkan (Ku ruQe?me1, Ayla (Etiler). BEYKOZ: Ortaçeşme Şifa (Ortaçeşme Mah.) BEYOGLL': Tezol iBüyükparmakkapı). Aynalıçeşme fAynalı çeşme), Salim Alyanak (Sıraselviler). Ersoy (Divanyolu), Çuıar (Beyazıt), Mesir (Lâle10. EYÜP: Başar (Camil Kebir Cad.), Saglık (Bayrampaşa), Kar taltepe (Bayrampaşa), Yeni (Rami), Numune (Silâhtar). FATİH: tffet (Malta), Şenol (Taşkasap), Dinçer (Millet Cad.) Ladin (Aksaray), Merhaba (Samatya), Savaş (Ayvansaay), G. O. PAŞA: Küçükköy (Dispanser Altıl), Sarıgöl (Sarıgöl Otobüs Durağı). KADIKÖY: Merkez (Altıyol, îndere (Yeldeğirmeni), Esin (Feneryolu), Kılıç (Suadiye). Çemenzar ıGöztepe), Sema (Kızıl toprak). KARAKÖY: Bankalar (Okçu Musa Cad.) KARTAL: Geçit (Pendik), Mine (Bostancı). KASISIPAŞA: Dereboyu (Dereboyu Cad.), Can (Hasköy). SARIYER: Güçlü Karakütük Cad.), Merkez (İstinye). ŞtŞLİ: Seval (Osmanbey), Özdiş (Feriköy), An (Pangaltı), Hürriyet (Mecidiyeköy), Cem (Çağlayan), Bilen (Çeliktepe). Özalp (Sanayi Mah.1, Plursun (Gültepe), Okmeydanı (Okmeydam). ZEYTtNBURNX: Hayat (Yenidoğan). Sinema dünyasmda istediklerini hemen hemen tümüyle özgürcesine yapan, akıllarına geleni, fantezilerini. düşlerini, hayallerini perdeye serbestçe ve yapımctların geleneksel korkusuna, tutuculuğuna ödün vermeksizin getirebilen çok az sayıda yönetmen var çagımızda... Sinema tarihinde bu tür sijıemasal çılgınlıklanyla anımsanan Eric Von Stroheim, Griffith, Gance gibi eskilerin yanında yer alabilecelc bir Fellini'dir günümüzde, bir Stanley Kubrick'dir. bir de Ken Russell... Dehalannı yalnız küçük bir annlığa değil, geniş yığınlara da benimsetmiş olmanın, sanatla geniş yığınlann befenisini birleş tirmiş olmanın, kendilerine özgü sinemalanyla yapımcılanna da para kazandırmış olmalannın sonucudur bu.. Ama bu konuda Ken Russell'in «Tommy»si kadar asın bir örnete de kuskusuz her «To'mmy», tiyatro tarihinin ilm «rockmüzikal»i olarak ün yapmış bir oyun.. The Who topluluğunun kuruculanndan olan Pete Townshend'in bu yapıtını Ken Russell bir süre önce sinemalaştınnca, sinema tarihinin de ilk rockopera türündeki müzikali dogmuş oluyor. Tümüylo sarkılı bir film bu. yıllar önce Jacques Demy'nin Unlü «Şerburg Şemsiyeleri» ile denediği gibi... Çocukluğunda tanık olduğu bir olay yüzünden kör/sağır/ dilsiz gibi davranmağa başlayan bir genç adamın ve iyileşmesinin öyküsü... Genç çocuğun annesi ve üvey babasıyla ilişkileri, daha sonra «emanet» edildiği defişik kişi ve akrabaların yanındaki deneyleri, normalliğe dönüşü ve bunu izleyen kendi tarikatini kuruşu, zenginliğe, üne kavuşması, sonunda herşeyi yitirişi ve yalnız kalışı... öykünün ana çizgileri bunlar... Ama kuskusuz bu öykü tek başına hiç bir anlam taşımıyor. Russell'in tek amacı. seyircisini çarpıcı bir görsellikle saşkına çevirmek, sinemanın tüm teknik olanaklarım kullanarak bir görsellik şöleni sunmak... «Tommy», bu açıdan yalnız gözlere ve kulaga seslenen bir film, kafalara değil.. Gerçekten de filmin tümü veya bazı börümleri tistüne kafa yormak, içeriğini araştırmak, mesaj bulmağa çabalamak gereksiz... Gerçi «Tommy». bu açıdan büsbütün boş bir film sayümaz. Özellikle sanayileşmiş baö toplumlannın bazı özellikleri, ömeğin Marilyn Monroe'nin ilâbiastınlması bölümünde olduğu gibi çağdas mitos'lar yaratarak on lara tapmmak her aîanda yüceltilen, «idol»leştirilen kişiler, kolayca kapılınan, tapınılan «Mesih»ler... Tüketim tutkusu, uyuşturucu maddeler. yığınlan uyusturucu amaçla kullanılan çağdaş pop müzigi.. Tüm bunlar var Russell'in filminde... Ama bu içeriksel öğeler, •Tommysnin görsel coşkunluğu, çılgınlığı yanında önemsiz kalıyor... Russell. kuskusuz çılgın bir adam... Çılgınlıklarmı sinemalaştırmak gibi de bir özelliği var. Zevksizliğe, abartmaya düşmek, akla gelmeyecek ucuzlukları bayağüıkları kullanmaktan çekinmiyor. Süperpozeler, aşırı «zoom»lar, dikey çevrinmeler, yıllar ötesinin sinemasında ka}dığını sandığmız tüm bu teknik leri sınırsız biçimde kullanıyor Russell... Film. tümüyle bir pantomim veya sessiz film aşırılığı içinde kaba çizgili birer oyun veren oyuncuların smırsız rahatlığıyla gelişiyor. Her bölüm. kendi içinde aşınlığın doruğuna çıktıktan sonra yavaşlıyor, başka bir bölüme geçiliyor. Böylece • YÖNETMEN: KEN RUS5EU / OYUNCULAR: ROGER DAITREY, ANN • MARGRET, OIİVER REED, JACK NİCH0150N, TİNA TURNER, ERİC CLAPTON, ELTON JOHN, THE WH0 TOPIULUĞU / RENKll İkirİ!İ7 r n ı i i ı n ı r v ı t j. SON GECE Festivalin başmdan beri olanlar için «skandal» sözcügünü kul lanıp duruyoruz. Bu festivalde, bu sozcük de, bu kavram da değerini yitirdi artık. Onun için önceki gece kapanıs töreninde olanlar için ne diyeceğimi bilemiyorum, bağışlansın. Kapamş, hıncahınç dolu Kcnak sinemasında Muhammed Akad'ın Libya adına katılan filmi •Mesaj Hz. Muhammed'ln Hayatı» filminin gösterisiyle başlaöı. Ne var ki, 5 dakika sonra kesildi film.. Organizatörler, önce festival sonuçlannın açıklanması gerektiğini arumsamışlar ve filmi durduruvermişlerdi. Sonra sahneye Ümit Utku çıktı ve festivalde derece alan sanatçılan sahneye çağıracağını açıkladı. Ne var ki, bu bir ödül dağıtura degildi, çünkü hiç bir ödül ve derecelendirme açıklanmıyor, sadece bazı isimler çagrılıyordu. Bu 1simlerin ise hiçbirisi sahneye gel miyordu. Bunun üzerine Utku, festivale katılanların büyük bölü münün îstanbul'u terketmiş ola bileceğini söyleyerek kendisini bundan haberdar etmeyenleri (?) kmadı ve tüm yabancı konuklan sahneye çağırdı. 510 kişi ortaya döküldü ve sahneye çıktı. Ancak bunlann kim olduklanm an lama olanağı da yoktu, çünkü tö renin başuıda sinemanın kofre leri atnğından (bu. Utku'nun biz zat belirttiği mazeretti), sahne tam bir alaca karanlığa bürünmüş. gözgözü görmüyordu. Arada sırada yakılan 2 spot lamba sı ise daha çok seyircileri aydmlatıyor. sahneye bir yarar sağlamıyordu. Böylesi bir curcuna içinde Ümit Utku'nun «işte şimdi îslâmâleminin medarı iftiharı Mısır Sanatçılan huzurlannızda.. Alkış layalım efendim», •Şimdi çok rie ğerli sanatçı Marisa Mell geliyor efendim.. lütfen alkışlayalım ken disini» gibi çalgılı gazino veya ça dır tiyatrosu sunucusu ağzıyla yaptığı takdimlerle (!) bu kargaşa sürüp gitü. Ctku, sürekli potlar kırıyor, ortalarda gözükmeyen Italyan yönetmeni Alberto Lattuada'dan «Lattuado» diye sözediyor, «Hazreti Muhammed'in ünlü fiimi «Mesaj» diye anons lar yapıyor. sahnenin karanlığında bir a\oıç kişi birkaç fotoğraf çının ortasmda itilip kakılıyor, Utku ve Türk kamuojunda artık ziyadesiyle ünlü «antikomünist» jüri başkanı Jenger, birbirlerine iltifatlar yağdırıyor. Konak sine masını dolduran yerli yabancı yüzlerce seyirci ise hayret içinde bu itişip kakışmayı, bu acıklı gül dürüyü izliyorlardı. İşte Birinci İstanbul Film Festivalinin kapa nışı, bu acıklı tablo ve filmi takiben, yüzlerce kişinin Sheraton otelinde sabahlara dek eğlenip devletin paracıklarıyla sarhoş olmalanyla son buldu. KAYIP Siyasa! B'ümlcrden aldıgım 4293 no'lu kimlik kartımı kaybetim. Hükümsüzdür. Mecit ÇETtN (Gazeteciler: 13734) TOMMY «Tommy» bir seri tablo içinde bir teknik. renk, müzik şenliği biçiminde gelişiyor ve bitiyor.. «Tommy», birçok yamyla çok modern, çok günümüzden bir film... Tommy'nin eriştiği iç arın mayla bir «mesih» niteliğine bürünmesi, ama bunun hiç çekinmeden ticaretini de yapması, taşıdıgı ironi yanında, çote saf, çok idealist bir öz içeren çağdaş birçok şeyin de koşutluğunu taşıyor: popmünğinin, hippi fel t'nlü oyuncn Jack Nicbolson'un «Tommy»de rub doktonı rolüo de kısa, ama ilginç bir kompozisyonu var. sefesinin, özellikle Amerikan gençliğinin kapüdığı, dünyasal gerçeklerden uzaklaşmaya dayanan bir tür mistisizmin.. Bu açıdan «Tommy», tüm bir çağdaş gençlik inanç ve özlemler bütününü simgeleyen ve özümieyen yanıyla. belli bir döneme sanatsal bir tanıklık getiren ilginç bir yapıt. Ama işte o kadar... Russell'in tüm aşırılıklannın bir gün gerçekten «sanat» diye kabul edilebileceğini, «Tommy»nin yarınlara bir sinema baseseri olarak kalacağını hiç sanmıycrum. Kendine özgülüğü içinde •tek» olan bu film ve bu sinema, yine Ken Russell'in yapıtIarını örnek vererek konuşmak gerekirse bir «Yalnız Kalpler» veya «Âşık Kadmlar» düzeyinde degil... Russell'in fantezilerini, düşlerini izlemek ise belki de zevkli gerçekten.. Ama benimsemek ve katılmak o denli kolay değil... Yönetmen: Martine Scorsese / Oynncular: Barbara Hershey, Davld Carradine, John Carradlne / Renkli American İnternational rilmi (Dünya) «Soygun ve Aşk», 192930'ların ünlü ekonomik bunaümı sırasında «Tren Kraliçesi Bertha» diye anılan bir genç kadının gerçek serüvenlerini yansıtan anılarmdan alınmış. Bertha'run sendikacılıktan serseriliğe kayan sevgilisi ve biri zenci olmak üzere diğer 2 serseri ile birlikte kurdukları çetenin öyküsü bu... Filmin jenerikten bılinen özelliği. günümüz Amerikan sinemasının en önemli birkaç isminden biri sayılan va özellikle «Taksi Şöiörü» filmiyle doruğa çıkan Martin Scorsese'in ilk filmi olması... SOYGUN VE AŞK «Soygun ve Aşk», soluksuzluğuna, cüızüğına ve iddiasızlığına karşm, yine de Uginç, giderefc önemli bir film... Scorsese, fümini önce birbiriyle belli bir kopukluk taşıjan bölümler bisimlnde geüştiriyor. Geleneksel sürekli anlatımı bir ölçüde kesen bu bölümleme, sonraları daha sağlam bir bütünlüğe erişiyor. Ortaya çıkan yamızca bir avuç yasadışı insarun trajik öyküsü değil, tüm bir dönemin toplumsal çalkantısının, suça itici kargaşasının sergilenmesidir. Scorsese'in anlatımı da ilginç. Özellikle, sonraları daha çok greliştirdiğini ve «Taksi Şöförü»nde doruğuna çıkardığını bildiğimiz şiddet anlayışınm, şiddeti sinemalaştırma anlayışınuı örnekleri var. Ömeğin sonda zencinin polisleri vurması, vurulanların herbirinin kurşunları yemesi bölümü. şaşılacak bir etki gücü, şaşılacak bir gerçeklik taşıyor. Yine finalde, çarmıha gerilerek öldürülen serserınin görüntüsü, bu tür filmlerin taşıdığı en sinemasal bölümlerden biri.. «Soygun ve Aşk». yineliyelim, iddiasızlığı içinde önemli bir yönetmeni haberleyen ilginç bir küçük film... SOYADI DE^IJIKIIGI Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin karan ile EMBAGATUR olan soyadımı BAHADIR olarak değiştirdım. OYA BAHADIR Cumhuriyet 13730 KAYIP 1975 Takvim yüı işletrne defterimi kaybettim. Hükümsüzdür. Cemll ÜSTÜN S. Çeşme Mah. Fevziçakmak Cad. No: 86 Sefaköy İstanbul EN BÜYÜK PATRON • YÖNETMEN. SENARYO: FİKRET HAKAN / GÖRÜNTÜ: CENGİZ BATUHAN, KAYA EREREZ / OYUNCULAR: FİKRET HAKAN, HAYATÎ HAMZAOĞLU, MERAL ORHONSAY, TUNCER NECMİOĞLU, DİNÇER ÇEKMEZ. SÜHA DOĞAN, GÜZİN ÖZİPEK, SEVDA AKTOLGA / RENKLİ HAKAN FİLM YAPIMI (FİTAŞ. StTE, VS.) Bir gangsterlik melodramı... Bir kiralık katilin bir patron»u çesitli serüvenlerden sonra yoketmesi... Biraz seks, biraz da ilericilik karıştırılmış işin içine... Kiralık' katilimız, kendisini «bu hallere» getiren düzene sövüp sayıyor arada, sonra da eline tabancayı alıp birilerini vurmaya gidiyor.. «Solcu» etiketiyle sunulmaya çalışılan böyle filrnlerden Tann solu korusun... Fikret Hakan'm yönetmen olarak derlitoplu, düzenli bir anlatıma ulastığını, ancak hikâyenin yanlışlığı içinde bunun heba olduğunu ekleyelim.