25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHÜRIYET 15 ARAUK 1976 nol EĞITIMÖÖRETM BAŞKENT'TE BAKANLIGIN "ÇAĞ DIŞI,, KİTAPLARI TARTIŞILDI EĞİTİM DÜNYASI # Kustepe Llsesinde mtldOr Cetnaletttn Akdere'nın adının kanşüğı bır yolsuzluğu Mülî Eğıtım Muduriugüne ihbar eden mutemed gorevmden alın mıstır. Aynı MTnanria okulun kalorifercisi olan Kenan Adıloğlu, 1. Okullar Saymanlıgı yoluyla evrak alımlan harcama kaleminden satın alman smflv kâğıtlan ve teksır kâğrtlarunn tanesl bır liradan satüarak, toplanan paralarm tutanaksız olarak müdür tarafmdan çekmecesine konduğumı bil dlrerek Millî Eğıtım Müdürlüğünun aoruşturma açmasını Istemlştir. Ancak ihbar yazısmdan bır süre sonra Istanbul Müli Eğitlm MUdurlüğünün sorusturma yenne Kenan Adüoğlu'mı Kabatas Lisesıne gerekçesız atemıstır. Adiloğlu Kabataş LlsesLnde ge reksinme yok gerekçesi ile alınmamı?, bu kez Nışantaşı Kız T.i«Mnn^ gönderilmiştır. • Mllli Eğitlm Bakanlığımn ünlü Oğretmen Okullan Genel Müdüril Ayvaz Gokdermr, Istanbul Erkek ögretmen Llsesı Felsefe ogıetmeui îbrahim Osmanoğlu'na bır yazı gondererek, sınıfta düzenı değıstıreceği y o lunda Imnıışma yppfrıfcını one SÜT6rek savunmasmı istemıştir. Somşturma söz konusu olduğunda müfettısler dururken bızzat genel müdürun kendı imzası İle yazı göndermesim ganpseyen oğretmen karsüık yazısında özetle, «Somut olmayan bır konuda tarafıma bızzat kendırrizın soru yönelterek savunma tstemenizı usul ve yontem açısından ganpsedı ğımi büdırlrken, aynca savunma yapmamın gereksizlığıne de kesırüıkle ınanıyonım» demıştır Oğretmen îbrahım Osmanoğlu, şımdı haftada sem bolık 2 saat ders vererek, geri hizmette, ilgınç soruşturmnnm sonucunu ve Genel Müdürün uygun goreceğı cezayı beklemektedır • Çanakkale Eğıtım Enstıtüsünde de komandoların basKi ve saldırılan karşısırda can guvenlıklennın kal madığını bıldıren oğrencüer, okulu terketmekten başka çozum yolu bu lamamışlardır Çanakkale Eğıtım Ensütusu 2 sırıl oğrencılen gonder dıklerı bır telgrafla, okulda yönettm dıye bır otoritenın kalmadığını, okuma ozgurluklerının kısıtlandığuıı bıl dlrmisler, okulu terketmek zorunda kaldıklarını açıklamışlardır. • öğretmen, yönetıci ve ilköğretim mUdürü olarak 42 yıllık bır hızmetten sonra emekllye aynlan Emın Türksoy, meslekte bulunduğu yıllar da yazıp ulusal bayramlarda oğrencüertne okuttuğu şiirlerini «Yıllann ötcslnden» ve «Mlllî Şlirler» adlı Ikl kitapta toplamıştır Okullarda öğren cılere okutulabılecek ldtaplar lçln M. Eğ Bakanlığl Eğlttaı ve öğretlm (Tallm ve Terblye) Kunılunun kararı gerekmektedır Emln Türksoy da bu konuda gerekll başvuruyu yapmıştır Bakanlık 4 yıl 7 ay sonra. 20 eylül 1976 gün ve 660 sayılı bir vazı ile bu şilrlerln tavsıve edUemivecefi nl bir çerekce göstermeden bıldirmistlr Adı Milli Cet>he olan hükümetin vıne adında «Mîlli» sözeü&il bulunan ESitim Bakanlıgınca «Mılli Silrler» admı taşıvan kıtabmın oğrencilere salık verılmemesını anlavamadlğını belırten yazar, «Kitabımı bir kez daha kanştırdıktan sonra, Atatürkil, Cumhunyetı devrtraleri, mehmetçifti, 23 Nısam 1 ) Mavısı öven padişahh< Sı ycren surler olduSu icin o*rendlere salık verılmeve deger eorülmedığl kanısına vardım» demıştır. • Her verde olduğu Rlbi Teklrdag'. da da o*retmen kıvımı doga' karşılanmıstT Ancak vasa dısı uvgulamalara bır veni ömek daha burada da verilmi$ oğretmen lısesmde kıyılan oîretmpnier, volluklannı almcava dek okullannria bulunduklan halde derslerine sokıılm?mıslardır BılinrHSİ gibi görev veri de^ıst'rilen bir ofrptmenln veni gdrev venne çidebılme«îl lçln trerekli volluk tdpmesi va'mima'ian es ki yerinde kpinr?1 gorevıni surdürmssl gerekmektedir 0 Tekırdağ'dakl oğretmen kıyımlannda bır başlsa tartışma, yetkı sorunundan çıkmıştır Bakanlıgın Valı lıge gonderdığı bır yazıda kıyımın II tdaresı Yasasına gore yapılmaa istenmıştır Valılık onayında ise atamaların M Eg Bakanlığımn emirlen uzerıne yap'ldığı belırtümektedir. Şımdı Tekırdagda eğıtım çevrelert, kıyımın asıl sahıbım tarüsmaktadır ler Hele kadro fazlalıgı gerekçeslyle ogretmen üsesınden resım oğretmeni almırken, Tekırdag markezındekı or ta derecelı okullarda resım derslerlne edebıyat ogretmenlennm girmeIprı bır başka karga^alık, şaşkınlık ornegı olarak ağızlarda dolaştınlıyor • Istanbul Unıversıtesı tşletme Fakultesı Mezunları Dernegı bır açıklama yaparak Işletme Faüültesı Yuksek Lısans programım eleştırmıştır. Konuyu goruşen Istanbul Unıversıtesı Senatosuna bu konuda gondenlen uyan yazısında ozetle şu goruslere >er venlmektedır «Her şeyden once önumüzdekı yüksek lısans programı hem ulkemızın ışletmecı yetıştırme ılıtıjaç ve amaçlarına hem de öne su rülen gerekçesıne onemlı aykırılıklan olan bir programdır Yetıştınlmış elemanlan biran orce işletmelerımızde uretken gorevlere yerleştırmek bu gunkü ulke gerçekien ve gelişmeler açısından gerekirken, maalesef yuksek lısans programı büyük olçude şimdı lısans programında gdrülen ve eskl yönetmelıkte Usans programı Içinde yapılabıleceğı duşünülen ders ve konuların lısansüstü sevıyeye aktanlması şeklınde gelıştinlmiştlr Bu ıse yuksek lısansa gerçek bır fonksıvon vermekten çok, v^^ksek llsansın adına bır onem verıldığı kuşkusunu yaratmaktadır » nm öfretim Üyelerl Derneğl Hacettepe Ünıversıtesınde bir topLantı düzenleyerek MC'nın ders fcitaplannın bir değerlendlrmestnj jsptnıştır. Genel Başkan Prof. Cevat Geray'ın yonettigi toplantıya konuşmacı olarak Prof. Fehmi Yavuz, Prof. Talât Tddn, Doç. Bozkurt Gfirenç, Dr. Kemalettin Akabn ve Emin özdemir katılmışlardır. MC*nln, efitım kurumlarını çağdışı ıdeoiojilerle koşullandınlmıj nestller yetiştirmek lçln nasıl kuilandığTru açıkça ortoys koyan bn konuşmalann oze T en serefli varlık saydığı gıbi Darwin ve dığer tabıatçüar gıbı ınsana hayvandan bır d"de aramamış, Freud gıbi onu cınsl, Marx gıbı ekonomık varlıktan ıbaret gorrremlş ona âlemde en buyuk ve en değerlı yen vermıştır) (DınbJgısi, lıse 3 s 92) DÜIAHLAJAH TARIH BtUHIJVl IUW Emln Ozdemir, kıtaplann tumundekl ıdeolojık boyut üstunde durarak, şunlan soylemıştır«Ders kıtaplan, eğıtım ve öğretmun temeı araçlarmdan bindır. Bunlann nitelığiyle yetiştırılecek bıreylenn kısüıkleri arasında geniş olçude bır özdeşlık vardır Başka bır soyleyışle kıtaplann içenğını, düşünsel yanım, yetıstmlecek ınsanın tasarlanmış kışilıgı belırler. Öyleyse şu sonınun yamtını arayalım ilkm: Nasü bir msan yeüştirilmek ıstenıyor bu kıtaplarla? Avnnblara yönelmeden şöylece yanıtlayabülriz soruyu: Eleştırel düşünUşten yoksun, us gücünü kullanamayan bir İnsan Yasamın somut ko»ullanndan ve gelecekten kopuk, geçmışın ölü değerlerme sıtı sıkıya bağlı, bu değerlerle koşul landırümıs tek boyutlu bir insan. Duygusallığa dayanan bır geçmış özlemi yaratma, ısmarlama tek ders kıtaplannın ortak özelliklerınden bındlr. Konu alanı gerektirsın ya da gerektirmesm her kıtapta geçmişe uzatılacak, bğrencl bır «geçmiş humması» içinde yasatılacaktır. Nasü «savasçı bır kavim» olduğumuz, «cihana hskim olma idealı» ıçmde, dünyayı nasü tltrettiğimiz gösterilecektır oğrencilere Başka bir deyişle ögrencfler «akmcı cedlerlmizln ruhu» fle tanıstınlacak; onlarda bır «fetih özlemi», «şan ve şeref tu^ kusu» uyandınlacaktır Edebıyat Jdtabından tarihe, tanhten sosyolojije, sosyolojiden ahl&k kıtabına değin tüm dızinın üsüendiği gorevlerden birl de budur •SOftUMlU HCDIR. Bu genel degerlendirmeden sonra Doç. Bozkurt Göveoç, MC'nın eğitam felsefesının sosyoloji kltaplanna yansıması uzennde durmus, eskı ve yenı sosyoloji kıtaplannın bır karşüaştırmasını yaptıktan sonra, ozetle şoyle konusmuştur «Gerçekleştınlen değışıklığın ber turlü sorumluluğu, kıtabın yazarmdan çok, böylesıne koklü bir degisiklığı isteyen, hazırlayan, onaylayan. yazannı seçen. kıtabı sıparıs eden, yazüma metnı ders kltabı olarak uygun gorüp 300 bın adet bastıran, dagıtan ve lıselerde okutulmasmı sağıayan Mıllı Eğıtım Bakanlığına, ozellıkle bu Bakanlıgın Talım Terbıye Kuruluna aittır. M Eğıtım Bakanlığımıza (Mıllıyetçi Cephenın ortağına defıl) dusen gbrev, ulusal sorunlar kar şısında ulusal bir tutum olarak, yapüan hatadan gerı donmektır Meslekdaşımın düşuncelenni ve gonıslennl, üniversite kürsusünden yaymasma hıç karşı degHhn Pakat bu görüslenn, tek kıtap halınde Uselerde okutulması, Anayasamızın layık "Demokratik kuruluşlar, öğretmen örgütleri bu kıtaplann ders kitabı olmaktan çıkarılması için her türlü yolları denemeiidir.. Hk ilkesine ters düser Aneak bu tPrsliğin düzeltılmesı vazara değll de, Milli Eğitlm Bakanlığımıza duşmektedır Sürekll değısen ve yenllenen bir dünyada yaşıyoruz. însanlığm blrlığı, tek dünya idealı gıbi ınsanca Ulkulerden söz açarken, mıUi ve külturel bırlik akıdesıni yenıden dınl bır temele oturtma ya çalısmak, bu temelı dınde aramak, tutuculuk, gencılık değıl de düpeduz kararlıkçıiıktır Prof. Fehmi Yavuz da orta oğretimdekı dın bılgısi kltaplannı elestlrerek özetle şunlan vurgularmştır «MC Hükumetı gelenek bekçılığmi, gerıje donüs alanındaki çabalarını, ikı yanına bakmadan, hele, Uerıde ba?ma gelebıleceklerı hesaba ka'ma dan sürdünlyor Orta oğretım kıtaplan bu çabayı doruğuna çıkarmıştır Bakımz Batı Dunjasınm yetıştırmekle ovundüğu 3 bılçın, akıllarmca nasıl yenlıyor (tslâm duşünoesı ınsana en buyuk yen ve dejeri vermıştır Tıpkı Kur'an ı Kertm ın onu Dr. Kemalettin Akalın tarih kıtaplan nm durumunu tartışmış, Mıllî Eğıtım Bakanlığının köklü geleneklenne ters duşecek sekılde mufredat programına uygun tarıh kitabı yazüması yerine önceden saptanmış bir ldeolojiyi savunan tanh kitaplanna uygun mufredat saptama yoluna gıdUdığinı belgelere dayanarak göstermiştir Akalın. Yümaz öztuna tarafından yazılan Iuse uçuncü sınıf tanh kıtabını ömek olarak incelemış ve şunlan sövlemıstır «Bır bılım dalı olan Tarih hikâyeleri ve des tanlan belge olarak ınceler. Fakat kendısi ne hikâjedır, ne de destandır încelenmış olan kıtap, yazann duygulannı ve düşuncelerini de sık sık yansıtan bir hıkâye ya da destan anlatunı içinde yazılmıştır Abartma yoluyla öğrencflere etkıleme eğıliml içinde sakıncalı, yersiz, janlış sdzcukler " ve tümceler kullanılmıştır. Yeni Tanh kıtabmda eskllerine göre yazann kendiEine ozgü duy?ularmı ve düçıincelerlnı yansıtan önemli yenılücler var Birçok bolümf ler, günümuzde bazı çev relerm konuşmalarını ve sloganlannı destekleyecek biçimde yazümıştır Bunlar, herşeyden once, tanhın kendi yöntemlenne de ajkın duşmektedır Kaldı ki, bunlann etkısınde kalacak olan oğrencllenn, gerçekien arama alışkanlığını yok eden on yargılar içinde çağ dışı goruslerın temsılcilığıni vapan çev r°lere yöneırresi gıbi, toplumsal bır tehlıke de doğmak tadır Bu ıse, toplumun eğıtım kurumlannı top luma karşı kullanmak olur EDEBIYAI VE IRKIYAT Panelde son konuşmayı yapan Prof. TalSt Takln, Lıselerde okutulan dersın «Edebıyat degıl Ir k.yat Dınıyat ve Fethıyât» olduğunu belırtmış ve şunlan sdylemlştir «Amaç bellldir Genel olarak «Edebiyat bllgileri>nın verümesi gereken lıse 1 sınıf bğrencllerıne, edebiyat tarıhı yontemi bahane edile'ek dılı ve ıçerığı eskım.ş ça*dış. menil«>rle ae'Ti^ı bzetleyen bir ırkçılık, Turancılık, dlncüik ve tetıh cılık şınngası yapmak şovenist nlr gençlık yetiştirmek I Kıtabın amacınm bu olduğu valnız seçılen metınlerden anlaşümıyor Önsoz'de ve metınlerle ilgili .Sorular Açıklamalar» bölümlerinde de, her an bu çağdısı ideolojiler gençlere asüanmağa çalışüıyor BEYIN YIKAMA Eğıtım, lnsanda davranış, düşünce, bılgi, be ceri ve değ°rlennd» değışKlık varatma sureı.ıdır Eğıtım düzenı bırevln, toplum? çevresıne uyu munu sağlamak yanmda, toplumsaı değışmevs ajak uydurma va da çevresını değıştirme ye*e reklenm geliştırmeyı de amaçlar Bır başka an latımla, eğıtım toplumdakı bılgı, becerı bıriKinı nı, külturel değerlerı kuşaktan kuşağa aktarmak yanında, bılgı, beosn ve küllürel değerlerın üre tılmesı, geliştınlmesı, yenıden yaratüması, bun ların halka benımsetılmesı ışlevlennı de yuklenmıştır Yalnızca bınkımı aktarmakla, bıreyin çevresme uymasına yardım etmekle yetinen oir eğıtım düzenı tutucu olmaktan kurtulamaz Gerçek te, eğıtım düzenınln amaçlan, ereklert, öncelıkle n, ilkelen toplumda siyasal karar verme mekanızmasınca egemon olan güçlerln çıkarlanna gore beurlenmektedır MC ıktıdannm tek kitap uygulaması da kıyım, baskı uygulamalan gibl, eğitlm düzenmın Ideoıojık amaçlanna araç durumuna sokulması ginşjninin en son orneklerinden birıdır. Bu, Anavasada yert olmıyan çağdısı ldeolojüerle beynl yıkanmış bır gençlik yetiştirmek üzere eğitlm düzenmın yozlaştmlmasından başka bırşey değüdır. Tek kıtap yöntemi ve ısmarlama ders kıtaplan eğıtim sıstemıne vurulmak istenen faslzm damgasının somut kanıtlandır. Son yaymlanan ısroarlama ders kitaplan. halkımızın gereksmme ve ozlemlenvie tutarlı, insan haklarma saygüı, demokratik, layık, ulusal, sosyal hukuk devletinin gerektirdığı yurttaşı yetıştırmek ve toplum, çağdaş uygarlüc duzeyme ulaşmasmı sağlayacak bir eğitlm düzenırm kitaplan değıldir Aksıne, çağdaş toplum yenne, geçmış ozlemını, Osmanlıya dönuş ısteğım canlandırmak isteyen, soyluluk, kahramanuk, şan ve şeref tutkulan ya ratmayı amaçlıyan, Cumhunyetın, Atatürk Dev nmlennm getırdıkleıini yadsıvan, aşağüayan, bu na karşüık orneğin, II Abdülhamld donemmi oven tutucu, bağnaz bır dünya göruşünü tek yanlı, tek yonlü olarak körpe dimağlara aşüamayı amaç lavan bır koşullandırma ya da propaganda araçla ndır Kıtaplann, bilımsel yontemlerle değıl, daha çok tek yanlı, tek yanıtlı biçimde işlendığı, bu nedenle de bılımsellık>eı. uzak olduğu anlaşıl maktadır özgurce tartışma, hoşgorü yenne ö^ren cide tek yanlı dıişünme, daha doğrusu ezbercüığe dayaıı Dir oğretuni gerçekleştırmek amacı ağır basmaktadır öğrenciye aklını kullanmayı oğretmek yerine. medreseye ozgu ezbercılik ozendınlmektedır Çoğulcu demokratik düzenın onkosulu olan ozgur dusünoeve bu kıtaplarla gem vurulmaktadır. YÜKSEK ÖĞRETİMDE BİRİKÎM ARTIYOR stanbul Ünlversiteslne yeni glren, öğrenım gören \e mezun olan öğTenci sayı lan üzerinde yapüan bır degerlendirme, osellikle 1960 yüı sonrası yeni aünan bğrencı sayıaında bır arüs olmadığı halde toplam oğrenci sayısında çok önemll bir binkim olduğunu gos terraektedır. 1960 yılına kadar toplam öğrenci sayısı yeni alınan öğrenci sayısının 4 katını aşmazken. 1900 sonrası toplam öğrenci sayısında gdrülen surek 11 artıs sonunda, 1966 sonrası 6 katına çıkmıştır Istanbul Ünlversitesinde oğrenci birikımının artması ve öğrencüerin oğrenım sürelonnın uzamasınm öğretimde tıknnıiciiv yarattığı, bunun da yem alman öğrenci sayısının arttmlmasmı engelledıği belırtümistır. Prof. Dr. M. Cemll Karademz'in Onıversıte BUlteninde yayınlanan ıncelemesınde öğrenc.lertn ara sımflarda başansızlüt nedeni üe blnkmesinın öğTetim maliyetini de büyük ölçüde etkıledı ğme lsaret edilmektedir. Bır diğer önemlı sorun olarak ise doktora ve uzmanlık çahşmalan yapanlann sayısında 30 yıl içinde belirgın bir artısa rastlanmadığı işaret edilmekte, «Üniverslteye yapüan yatınmlar. öğretım ıçln kullanüan bina, araç ve gereçlerdeki artıs tle tıp gıbl dallardaki öğretıci kadrosu arösının oğretim kapaaitesinde yeterlnce gelisme sağlıjamaması, temel büim dallannda oğretim elema nı yetlsmemeslnden ve bunun öğretimde bır dar boğaz meydana getirmesınden ileri gelmektedır» denilmektedır. Î 3S000 30000 YAYKUR'da da siyasal amaçlı sorular soruldu 2SÛ0O ^0000 Y 15000 ay Kur oğrencüenne de bütünleme sınavlarında siyasal amaçlı sorular sorulduğu ogrenılmıştır Siyasal amaçlı sorulan sorulardan bazıUn şoyledır: «Türk ne demektir? Menmet A kıf'in siyasl görüşu nedır? «Boru» la kabıyla arulan Türk hükümdan irim dır? Buynık nedir'» ^000 5000 Istatistiklere göre 1946 yüında 4383 yeni oğ rencl alan Istanbul Onlversitesi, aradan geçen 30 yü İçinde zaman zaman kontenjan artışı yap mışsa da sonuçta önemli blr değisiklik oUnamış ve 30 yü sonra 1975 yüında öğrenc) konteojanı 4835 olarak kalmıştır Bu arada basanmn olumsuz şekilde gehşmesi ve öğrenclnin mezun olma süresinin uzaması uzerıne ise 1946 yıhnda 11343 olan öğrenci sayısı 1975'te 31422'ye çıkmıstır. 194650 60 70 İSTANBUL (İNıVERSıTESiNıN 3 0 YILDA OĞRETıM DURUMUNU OZETLEYEN GRAFıK Yay Kur öfrencüen aralanndan topladıkian ımzalan içeren bır dilekçeyle Mıllı Eğıtım Bakanlığına başvunnuşlar, Uçten lkıye mdirüen sınav hairirının dörde çüorümasım, Yay • Kur'un kapatümasmı ıstemış lerdir. Yay Kur oğrencüerl araların da sorunlanm kovusturmak uzere bır de komite kurmuşlardır. Yay Kur öğrencı Komıtesl, güz döneml smav hgklrmin okul idareslncs iralıiınlmıiBi konusunu da Danıştay'a gotüreceklen ni ifade etmlslerdir YayKur (Yaygın Yüksek öğretim) öğrencilerl 217 lm za Ue Bakanlığa yaptüdan başvuru da aynca Akademılere ahnmalarını ıstemislerdir. GELECEK SORUNU Bu tataplar Ue eğitüen gençlerin gelecek yıllarda üniversıteye giriş sınavlarımn nasıl yapüacagı büyük bır sorun yaratacakür. Fakat dil ve anlatım, yontem, içerık ve özu açılanndan çeşıtlı satancalar taşıyan bu kıtaplan ders araca olarak kullanmak zorunda bırakılan yurdsever, bilime saygüı öğretmenler cok guç b.r sorunla karşı karşıyadırlar Bu nedenle oğretmen lerımize büyük gorevler düşmektedir En Iyisı bu çağ gensi kıtsplann hiç okutuimamasıdır Fakat MC ıktıdan ışbaşmda ka'dıkça bunlardan geri dönülmesını beklemek safdıılık olur Demokratık kuruluşlar ogretmen orgütlcı bunlann ders kitabı olmaktan çıkarılması ıçın her türlü yolları denemeiidir Bılım adarrlanmız suratle, bu büımsellıkten uzak propoganda kıtaplannın yanlışlannı düzeltecek e l lOerını gıderacek, oğrencıye gerçeğı tum vonlerı ile go^ereoeK yardımcı el kitaplarını hızia nazırlamslıdırlr B j tor el kıtaplannın va\ınlanm<isı meslek orgütlen nın ana gorevıdır Boylece ögretmen tek ders kitaplarını ezberletmeden eleştıncı bır gozle deger lendirerek öğrencıve okutmak bılımsel g°rçekljn doğrulan onlara ogrermen için bu tür yirdımcı el kıtaplan buyuk bır dayanak olacaktır. fcb Açılış kararı kapanış gerekçesi ile çelişkili,, da, gerekse îstanbul ünlversitesinın ozel durumun da önemli bır değışıklık ortaya çıkmamıştır Durum bu olduğuna gdre, acaba Kapatma kararım alan organlann ve kisılenn konuyla ilgüı fleğerlendırmelen mi bir değişıme uğramıştır' Onu da sanmıyorum. Ne var kı Ümversıtenın sureüı olarak kapalı fealması birçok çevre tarafından elestırümektedır ve yöneticüer bu eleştirüer karşısın da yenıden çaba göstermeyi ve bır gansımde bulunmayı gerekll ve yararlı bulmuş olsalar gerektir Bu çabalan kesinlikle olumlu ve vararlı bulmakla beraber olayların sadece çabalarla belııl»neb leceğı kanısmda değlllm. Artık herkesçe bılindığı gıbı olaylann ana kaynağı MC'nin antıdemokratik amaçlan ve yontemlendır. Bu durumda yonetıcılerln sorıınu daha fcesin biçimde teşhls etmeleri ve kesın tavırlannı kamuoyuna açütlamalan bır zonınllllllk hnlln< stanbuî Ünlverslteslnin bir ay kapalı kaldıktan sonra somut hıçbir gelısım sağlanamadan açılmasının, kapatma ıçm goitenlen nedenlere ve gerekçelere ters düştüğü bıldınlmıştır Istanbul Unıversıtesmın yenı ders vılına gırmesı üe bırlütte başlıyan oğrenci olaylan ve hemen hemen hıçbır gün sağlıklı ders >apı1amaması üzenne, Senatonun goruşlenne de uyumlu olarak yonetım kurulu karan üe suresiz k<ipatümıştır. Rektör kapatmadan sonra yaptığı açıklamada kapatma karannm geçıcı olmadığım ancaK öğrenımın yapüabıleceğı yolunda umutlanmayı sağhyacak gelişmeler oiması halinde oğrenimln tekrar başüyacağmı söylemlştır Aradan bir ay geçtlkten sonra Istanbul Üniversitesi önceni gün, yönetim kurulunun, «öğrenım yapılabıleceğl umudu» üe, açma kararına dayanarak açılmıştır. TÜMÖD Baskanı Prot. Ümıt Doğanay, can ve mal guvenüğımn sağlanması içın yem onlemler alındığına dair niçbır açıklama olmadan Ünıversıtenin açümasmı eleştlrmış, «Ünıversıte kapatüdıktan sonra da açüt olan yüksek oinıllarda claylar devam etmlştir ve efnektedır. B j nedenle Üniversitenin tekrar açılması, kapatmak ıçın gosterilen nedenlere ve gerekçelere ters düşmektedir» demiştır Bugünkü olaylann daha çok Unıver»ıte dışı siyasal olaylar olmalan nedeni lıe önlenmelerinin olanaksız olduguna isaret eden Prof. Doğanay, ancak gerçekten demokratm blr Unlversltenın kendını bu olaylann merkezi olmaktan kurtarabüeceğınl söylenustir. TÜMAS Başkanı Dr. Burhan Şenatalar ise üniversitenin kapatılmasından bu yana koşuiların değiştıği kanısında olmadığım soylemış, özetle şoy le davam etmiştır «Gerek Türklye'nin genel siyasal koşullann İ Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri yasal boşluk içinde çahşı/orlar H f f l ı k t i d a n dönemindekl Meclls ve Bakanlüc çalısmal l l l . l a n m n yünimemesi tüm üniversıteleri bır yasa ^^boşluğu İçinde bırakırken, Boğazıçi Ünıversitesinın yasa dışı kalması gıbi de bır sonuç getirmiştır, Boğazıçi Üniversıtesınin geçlş yasası içm tanınan sürenın 7 temmuz tarüunde sona ermesınden sonra, gene' Universıteler yasa kapsamına glren bu ünıversıtede gorev yapan öğretim üyeleri içm kadrolar sağlanmamıştır Kadrolan olmadığı içm eskl sözleşme sıstemi Ue ucrc almaya devam eden bu Ünlversıtedeki oğretım üyeleri 2500 lirayı bulan blr maddl kayıba uğramaktadırlar. Da ha da önemllsi Üniversite yasasmda veri olmıyan, adn? «lektör» denllen ve Amerlkan Ümversite sisteminder alınmış bir de lektör öğretim görevlılerl sorunu vardır Boğaziçi Ünlversitesinln bugunkü yasal yapısı içinde gorev yapamaması gereken 100'den fazla îektöre görev ve rilmemesi halinde, Üniversite öğretim «Jyesiz kalacaktır Sadece Üniversitenin geçiş yasasmda vert olan lektörlerin yürürlüktekl yasa kapsamı içinde görev yapabllmelen İçin İse kadro verilmemiştır Boğazıçi Ünıversıtesınde halen, 7 temmuzda s,üresi dolmuş olan geçıci yasa, varsayılarak sözleşme si'temı surdurülmekte gerek oğretim üyeleri gerekse lektorler yururlükte olmıyan bır yasanın kapsamı içinde olmanın huzursuzluğu ve maddı kayıplan üe goev vapmaktadırlar. Boğaziçi Unıversıtesinln aj ncahklannı sürdürecek bır yasa tasarısı hazırlanmış Meclislerin çalışmasnı beklemektedir. Boğazıçi üniversitesinin ayncalıklı o'r vasa üe yonetilmesı ıstenmese dahl, yasal bir biçımde l?lerliğini surdurebllmesi içm, 1750 sayılı Üniversiteler Yasasında yen olmıyan lektorler tçın bır çozum bulunması ve tüm öğre tım üyeleri ile vardımcılan ıçın kadrolar venlmesi zorunluluğu vardır Bakanlık kendı suçunun bır sonucıı, gerçekte yasa dışı olan oğretım Uvelen ve lektölerle ılgıli kadrosuz butçe ödemelennl sürdürurken hazırlanacak yeni Universıteler butçesinde bu ödsmelen nasü gosterebüecektır?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear