Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CDMHURİYET 4 EKİM 1 9 7 i lr «son TUrk devletl» lâkırdısıdır çıktı. Böylo anlamsız, yanlış, akılsızca lâkırdılar nasıl tutar, agızdan ağıza geçer, hep şaşarım. Üstelik bunu yayanlar «milliyetçi» de Keçinlrler. Bugünkü Türkiye'nin TUrk devleti, son TUrk devleti degil. Ilk Tttrk devletldlr. Bir TUrk soyundan gelmiş kişilerin tarihte kurdukları çok devlet vardır. Pakat bu devletlerin hiç birl kendini «Türk Devleti» saymamı?tır. Dışlarındaki dünyada da bunların hiç blri «Türk Devleti» diye adlandırılmamıştır. Avrupada, çoğu Cermen kokenli, bır kaç soy prenslikler, kırallıklar, lmparatorluklar kurmuşlardır. Asya'da da TUrkler buna benzer bır rol oynamışlar; uzak doğudan kuzey Afrika'ya kadar bir çok yerlerde egemenlik dinastileri (hanedanları) kurmuşlardır. Fakat bu egemenliklerin çoğu bir Türk ulusu devletl olmamış; olanları da kend:lerine Türk devleti dememiş. Kimileri de TUrk olmayan halklar üzerine egemenllk kurmuş; çok zaman geçmeden de egemenllklerini kurdukları halkların dilini, geleneklerinı, dinini alarjlt TUrklüklerini de unutmuşlardır. Ilk kez TUrk devetiyim diyen ve öyle tanınan devlet Türkıye Cumhuriyeti devleti olmuştur. B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ILK TÜRK DEVLETİ Niyazi Berkes anlamına gelir. Lâtincenin kullanıldığı zamanlar da Slav halklan için kullanılan «Slav» sözcügü aslı «köle» anlamına gelen sözcüktür. Zamaııla unutuldu. Fakat bugünkU tngllizcede Slav sözcUğundcn bozulma ve «Pis, uyuşuk, tenbel» anlamına gelen blr iki sözcük var halâ. Bir ulus adı İle adlandırılmış devletler pek yakın zamanlann devletleridir. örneğin. Fransa devleti Fransız ulusunun adı ile tanınan devlettir. Yanılmıyorsam, bunların ikincisidir. Halbuki onun kuzeyindeki adada bulunan devlet öyle degil. Biz ve daha birçok ülkelerin insanları oradaki devlete Ingiliz Devleti, Ulkesine de tnglltere deriz ki ikisi de yanlış. îngiliz devleti diye bir devlet yoktur. Oradaki devlet kendini «îngiliz» adlı bir ulus ariıyle tanımlamaz. Romslılardan kalma bir bölge adı olan Brittania'dan Relme «Britain» adıyle tanımlar. Üstelik bu sözcUgün aslı AngloSakson kökenli değil, ona yabancı ve hatta kiml kez düşman olan Kelt kiikenlidir. Fakat bu devlet çok kez «Britain» olarak bile anılmıyor da «United Kingdom» olarak tammlaruyor. Yakın blr gelecekte bu ad ona daha da yakıçacak. ÇünkU bugün bu Brltanya Kırallık Birliği, «İngiltere», «tskoçya» ve bizim Fransızcadan alarak «Gal» dedigimlz «Wales»den oluşan yarı otonom bir bölünmeye geçmek Uzeredir. nm yerleşmeslnden sonra, devletlerin re.ilm 8dıyla adlandırılma&ı da başlamıştır. Ama bu HZbuçuk ondan daha öncesindcn başlamıştı. Anıerika kıt'ası üzerinde. Orada, bugünlerde ikinci yUzyıl dönUmü kutlanmakta olan bir ulus geltşerek bir devlet oldu. Fakat «Amerika» adlı bir devlet ya da ulus yoktur. Americııs VespuıMus adlı bir ttalyan Remicisinden golen bir adla tanımlanan bir kıt'anın kuzey parçasında birleşıniş devletler anlamına galen Urıited States adlı bir devlet oluşmuştur. Afrika'da da bugUn adlarını yenl öğrenmRye başladığimız devbtler kuruluyor. Hiç blrinin adlarının kökenlni ben bilmiyorum; ya bir kabile adından. ya onun tllkesinin yerli dildeki adından, ya da Avrupalılann vaktiyle verdikleri adlardan gelme olsalar gerek. • YASAK! SADUN TANJU N Türk ve Türkiye Demek ki devletler esklden baalanndakl egemen soyun adı ile. ya da bulunduklan bölgelerin eskl adı ile ya da yabancıların taktığı adla anılırlardı. Ancak, kimilertnin birleşmiş bir ulus olarak adı tanınmış bir halk adıyla adlandırılmaları gibi çeşitler var, Asya'da bir ulus adı ile adlanan en eski devlet belki Çin (BugUn o da Çin Halk Cumhuriyeti adı ile tamnırı. En yenisi de TUrk Devleti. Bugünkü TUrkiye ve TUrk Devleti, tarihte bu adı alan ilk Türk devleti olmuştur. Bu adın alınışı da Cumhurlyet döneminde ve Atatürk'un ısrarı ile olmuştur. Sultanlık ile Halifeliğin kaldırılmasından sonra, geçici olarak ((Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükumeti» Devleti olarak adlanan devletin gerçek adının ne olacagı TBMM'inde hararetli tartışmalara Konu olmuştu. O znman Mustafa Kemal karşıtı oian ırkçı. turancı, anadolucu. mukaddesatçı ne kadar eski egillmli tanınmış kişiler varsa Turan, Oguz, Selçuk. Anadolu devleti gibl adlar tek'.tf etmişler ve yalnız Mustafa Kemalcilerln veni dev letin adının Türk Devleti ve Ulkesinin adının TUrkiye olması üzerinde direnmelerl sayesinde tarihte ilk TUrk Devleti kurulmuştur. Anılış Biçimleri Bugün dünyadaki devletlerin bir bölümi) bir ulus adı olmuş olan bir adla anılır. Bir böllinıü toprak temeli olan yerin coğrafya adı ile anılır Kimileri de rejinı biçimlerini tanımlayan söz cüklerle tamnır. Bir kaç tanes! de ya düşmnnlarınm yaydığı adla ya da yabancılann yanlış olarak yaygınlaştırdığı adla anılırlar. Örnegin «Japon» ve «Japonya», oradaki ulusun sevmccligi bir addır. Bugünkü Polonya için Lehistan ve halkına halâ Leh diyen yenl çıkmış bir TUrkçe kitap ve bir yazı okudum geçenlerde. Bir Polonyalı bunu okusa çok alınır, çUnkt! bıi ad, Polonyalıları çok aşağı gören Almanların taktıfiı ve aptal, pis anlamına gelen bir admış. Osmanlılar bunu bilmeden (belki de bilerek) almışlar. Aynı zamanda da Almanlar için Slavların koydugu Nemse adını almışlar kl bu da aptal millet Almanya, îspanya... Bizim Almanya dediğimiz yerin devletinin adı da blr ulus devleti adı degil, şimdilık. tspan ya, Romalıların adlandırdığı bir yarımadadan alıyor adını. Kimi devletler de dil birimleri adı ile anılırlar. Bizim yanlış olarak Yunanistan deriigimiz yerin devletinin adı Yunan devleti değil. Bu devletin başına vaktiyle getirilen kıral, Avıupa'daki kırallık dinastilerinden birinden gelme olmakla beraber onun başında bulunduğu devlet onun adıyla adlandınlmamıştır. Yanılmıyorsam Avrupa'da artüc hükUmdar soyu ile adlandınlan devlet kalmamıştır. Avrupa dışında, surada burada böylesi var. örnegin. Arap yanmadasmdaki devletlerin en büyüğünün adı Arabistan değil, Suudi Arabistan'dır. Sovyet Sosyalist Cumhurlyetler Birliği adı e de güzel tartışıyorlardı! BPÇ tartışmaoıdan dördü Anayasanın emrlni yerine getirdiklerini söylüyorlar, biri de Anayasaya aykırıdır diyordu. Biz televizyon seyircileri de, vakit geceyarısını çoktan Roçmiş, uyku gözlerimizden akıyor, zorluyorduk kendlmizi ki, şu Devlet GUvcnlik Mahkemeleri Anayasanın emrl midir, yoksa ona aykın olarak mı çıkarılmak istenmektedir? Ayni saatlerde K^il Galip de Reçmiş televizyonun karşısına. kutsal gerçegin anla.şılması için sabırla beklemoge başlamış. Rukıyormuş tartışmacılara. Hepsi de iyi giyimli. sinekkaydı tıraşh, saglıklı.. Agızlarından bal akıyor. Konuyu, uygar insanlara yakışır bir düzeyde tnrtniiyorlar. Karşı gnrüşii aptalca bulsalar, adamın söylediklerinin incir cekirdegıni doldunnaa şeyler olduğunu düşünseler bilo ciddi akıllıca fikirler söyleniyormuş gibi kulak vererek dınhyorlar. HnıH'in gözlerinin önüne o anda bir manzara gelmiş. Şu ınııhtrrrm parti Mİzcülerinl blr güzel cşok sudaıı Kclinceye katlar dtivpcckslıi, lırpsinl kuııa kiiKmuga bulayacaksm. sopa yctnıcyecrk bir de oralarıııa buralarına clektrodlar bağlayıp ceryan vererek dans ettlrecoksin, tabll dalıa önce o Rörkemli bıvıklıın, o canım daİRalı saçları kör ustura ile kiikttnden kazıtac.^rgın, suratlarını varşanıba pazarına çevireceksln, sırtlarına da çi/.cili klrli pijamalar ci.y. dlrip o iy| glylmin insana önom kazandıran fiynkasını bozacaksın; sonra da «buyurun hcyler açık oturumıımuz var, Anayasaya savRilı oluşla omın ıraına geçiş konusunu tartışacapıc» cllyeceksln.. Öyle seyretmeğe başlamış Kınll. (elevizyondaki progranıı. Altan da öyle seyretmiştir. Muiiınmer lıoca, Bahrl hoca, bizim Cetln. tlhan, Can, Yarbay Talât, Madanoğlu paşa, ne biieyim ben yığınla uygar insan böyle bir manzarayı canlnndırmışlardır gözlerinin önünde. Annynsanın içinde olsa n'olacak. dışında olsa n'olacak? Cıksa n'olacak çıkmasa n'olacak? Yıkıhş Böyle Başlar! OKTAY AKBAL Evet Hayır Yıkılıs lşte böytc başlar... Azınlıkta olduğunu bilen blr ıtyasal iktidarın kaçımlınaz yıkılışı böylc baslar... Seçlmle lş başına gelmiş blr Beledlyo Başkanına isten cl çektlr! On Irfnlercc öğretnıenl bir arayn Ketlren bir TÖBDRR'l kapat! Yüzbinlercc lsçlyl örgütlemiş blr DİSK'in yönrtlcllerlnl tutuklatmaya kalkıs! Yasal hrklarını lavunan emekçllerin üstiine kolluk rüçlerinl yollat!.. Büttin bunlnr MC iktidarının yıküıs dönemlne Klrdiğinln bellrtilerldlr MC, «Dikensiz RÜI bahçesi» lstlyor. Unutuyor kl «Demokrasl» adını verdİKİmlz diizen dikenli blr hahçedir. Klm yaklaşırsa dikene. batacak elbet! MC lktldarı da VC iktidarının tutumunu benlmsemls. Aynı yolun yolcusıı. aynı amacın, aynı çizglnln... ülus acılara bofulsıın, sıkıntılar çeksin. ıımııclıınu yitlrsin, yarınına Küvencmez lıale diissiiu! Vız gellr vız! «Dünkü VC'cUer glbl, bugünkü MC'cüer için de Iktldardan düşmek ölümle birdlr. özelllklc MC'nln bası için!.. Veremeyeceğlne kendlsinln de inandığı blr takıtn hesaplar mı var yoksa? Ne olur, sıradan bir yurttas ırlbl geçlrlrse bundan gonrakl yıllarını? Demek, «sıradan yurttas» olabilecejfrinl ummuyor. çekinlyor bundan TÖB DER Genel Merkezl ve tüm dalları kapatılnuştır Ankara Beledlve Başkanı, halkın scvglHsl, büyük oy çokluğuyle neçilmls Dalokay. blr küçttk partlnlıı mllletveklll hangi gerlcl çizglde olduğu bllinen blr partinin Uyesl, Asiltürk adlı blr mühendisin tepcden lnme buyruğuyla görevdcn alınmak Istcnmiştir. Bu (fidişle MC'cllcrln yapmayacakları, kalkışmavacakları «is» yoktur. Glderek, DtSK'i, Barolar Blrll&ini, h'atta CHP'yl. tüm Hericl dernek ve örffütlerl de kapatmaya kalkışabillrler. Gözü dönmüş blr slyasal İktidarın, ilk genel «eçlmde azınlıkta kalacajhna lnanan blr İktidarın, yapmayacağt ifty yoktur. Sağdııyıı yitirUlr«e. ynrt sevKlslnln yerlnl sandalye tutkusıı alırss, btttun bn ters Işlcr doğal halc gellr... Kuyruklar uzayıp Rldlyor Et Balık Kıırumu satış yerleri fınünde .. Bitlp tükenmez kuyruklar!.. Bcnzin kuynıklan fitede .. Bilmem ne kuynıklan berlde. Toplunı giinden ırüne Iktioadİ çıkmazlara glrlyor. Glrdlkçe de anamalcı güçlerln sesl kalınlasıyor. Çalışan halk ezlldikçe czliiyor. Kiralar alnııs gitmls basını. Ögrcncllcr öğrenlmlerini yapamıynr. Yaşamları her an şu komandonun, bu akıncının, falanca znrbanın sllâhmın, kamasının ucunda... Kolluk KÜçlerini yönctrnler bu a/ııılıktakl İktidarın, yasalara, Anayasa'nın temel Hkelerine karsı çıkmaya baslayan polltlkacılann lsteklerine uyup uymamak karnrsızlıgına dttşmüş... Blr seçim yapılsa bURttnkii Iktidar ortakları lıalktan hakettiklerl dersi alacaklar... tste böyle blr durumda, MC saldırıya gcçlyor. Ankara Belediye Başkanını gö. revden almak. TÖBDER'I kapatmak. Yarın da Istanbul Beledlyc Baskanını görevden almanın, Barolar Birliglnl kapatmanın, hatta CHP'ye kadar el uzatmanın hazırlıklaruıa glrlşmek, ya da böyle bir hava uyandırmak... «Ecell gelen...» lktidarlar demokratlk ilkelere ters dUsen yollara saparlar. Saptılar mı, kendl kuyularını da kannış olurlar. Üç klslllk grubuyla bir MHP halktan yeterll (füven almıg bir ağızla konusablliyor! Dokuz klşl, blr de transfer üyeslylc gUçlükle grııp kurmus blr CGP Türkiye'nin yazgısında etken olablleceğinl sanıyor! Kemallst devrlme, Atatürk Cumhuriyetine karşı, bir MSP şerîat devletlnl kurına lıcsaplarını yapanları yüreklendirebUlyor. Halkın gUvenlni yitirdlğl her seçlmde kanıtlanan Demirel «TUrkiye ldare edilenıez durum» gellrse •ıkıyöuetim llân ederlz. ldare edememekte devam mı edeceflz?» diye Irl Iri konuşabillyor... «tdare edemeyen» basar istifayı glder, ycrlııe «Türklye'yl ldare edebllen» gelir. Bu iş o kadar açıktır. Sıkıyönetl.nle, baakı düzcnlyle, yasal hakları çignemekle kırk mllyonluk, uygar blr ulus elbette ki «ldare edllemez». Bu ülkeyl «ldare edemedlğlni» açıkça söyleyen blr Bashakanın Uk yapacagı ls gOrevini hemen bırakmaktır. Bırakmazsa sonuç ne ml olur? Onu hep blrllkte görüyoruz, daha da jöreceğir. onu t&klp oden 1970 yılı bUyük devaluasyonundan sonra, Türkiye görUnürde yeni bit devalUasyon yaşamadı. Hatta ekonomlk kosulların ısrarlı zorlayış lanna karsm hükümet çevreleri, her fırsatta yeni bir devalüasyon olmayaoağını, devalüasyona esasen gerek de bulunmadığım belirterek, çesltll çevrelarce duyulan kuskuları yamtlamaya çalıştılar. Çalıştılar ama kısa arahklarla küçük küçük degisikllklerle kısml kur, ayarlamaları yapmaktan vo ekonoiîiiyi fiilı bir devalüasyon ortamı ic'nde bîrakmaktan da geri kaimadılar. Aslında yapılan doğnıydu. Kur ayarlaması kaçınıUnazdı ve düşük dUzeyde de olsa gereği yapılıyordu. Ne var ki, bu yapılırken günümUz politik ve ekonomik yaşamı içinde ikili bir çeliskiye düşUldügü de gözden kaçmıyordu. Bir taraftan devalüasyona gerek yok söylevi, diger taraftnn gün geçmeden yeni bir kısım kur ayarlaması Bİri.şimleri adeta blr birlerini ve Ozünda de hükümet çevrelerinl jalanlayan bir belge niteligini taşıyordu. Görüntü bu şekilde iken öyle bir noktaja gelindi ki, küçük kur ayarlamaları birike birike TOrtHy(Tyl büyUk oranda bir devalüasyonla karşı karsıy.ı bıraktı. Cîerçek, işin esasına bakılırsa çok da karısık ve içinden çıkılmaz gibi değil. Bugün fiili döviz pivasasıyla, hükümetçe saptanan dövlz kurlajı arasında büyük farklar gözlemlcnlyor. Bir bnkıma dövizin gerçek değerini yanıtlayacak olan borsada, örneÇin bir mark 7 liradan işlem görürken resml kurun 6,5 TL. dolaylarında bulunması esasen her gün gayrıresml blr devalüasyonun yaşanmakta olduğunu kanıllıyor. Böyle bir olgu ise, hâla devalıiasyona karsı dlrenmenin nedeninl oldukça lçinden çıkılmaz bir durunıa sokuyor. Nitekim yukarıda da deginlldigi gibi bu dlrenç sadece söylevlerde kalmıştır ve TUrkiye çok kısa arahklarla bir seri devalUasyonları yaşar durumda olan bir Ulke olmuştur. İJÇILERE FARKLI KUR Şimdi gUnUmUzde devalüasyon yolunda çok daha önemli bir adımın atıldığını gözlemlemekteylz. Maliye Bakanhgının aldıgı son karara göre işçilerin TUrkıye'ye getirdikleri dövizl«rin TUrk Lirası karşılıklannın hesabında 1 mark 7 TL., bir dolar da 17,5 TL. Uzerinden işlem görecektir. Kuşkusuz bu girişim döviz karaborsasına yaklasımda atılan önemli bir adım niteliğindedlr. Ancak burada önemle belirtilmesi gereken blr nokta vardır. Bu tür bir karar alınırken gerçekçi bir devalüasyon poliMkan mı izlenmiştir? Ya da beklenen nedir? öyle sanıyoruz ki, girişi FARKLI KUR VE DEVALÜASYON ir s u e r ~ u z u n SÖZ VE ÖZ Şimdi hanfil rnlomli adamın srtyledtginl unuttum verdiği sözleri tutmamakla tin yapmış da, bir gün üzerine varvlınca şöyle savunmus kendini: «Söz verlyorum ama efen. dlm. yerine ırctirmek içln söz vermlyoruın kl!» Bu erdemll adamın mantığını yaşanılan lüm olaylara yayın istediğinia kndar. «Anayana yapıyoruz ama. uygulaınak İçin söz ver> miyoruz kl!» «Hukuk özgürliik dlyoruz ama, saglıyacugız demlyonız kl!» «Devlet, iktidar, seçlm, demokratik pren. »Ipler ufruna «ava?ıvonız. ama blçlmlne (fetlrince hepsini nlr çırpıda slllvcrmrk hakkını başkasına bafışlanııyoım Itl». tnsan, başını elleri arasına alıp düşUnmeden edemiyor bu söıü başka »zü başka konuşmalan dinledikçe. Dıştan bakınca no kadar çağa ııygun, bize belletilen değer yargılarına uygun, insanca, sevecenllk dolu, iyiliğimlzi düşünen bizi koruyucu ve yüceltici fikirler, konuşmalar, tartışmalar bunlar. Biraz daha eğilip biraz daha iyi görmeğe çahştımz mı. alın size Emil'in gördüğü manzara: Melek sanmışım iblisi. Pamuk sanmışım dikeni. Bal sanmışım zehiri. Kucak sanmışım tuznfiı. Mehmet POSTACI mln «züne anlamlı bir yaklosun için TUrklye'nln dış ticaret hadlerine ve geçmlsle karsılastırılamıyacak ölçüde son yıllara ö:«gü olan döviz gerekslnlmine bakmak gerek. Gerçekten de isçi dövizlerine farklı kur uygulaması İle gerçekçi bir devalUasyon politlkası lzlenmis olsaydı, girişimin sımrlı boyutlarda degil, tüm döviz glrişlerlni kısa vadede de olsa teşvik edeosk sekilde geniş boyutlarda blr kararla nok talanması gerekirdi. Oysa bilindlgi gibl bu olmamış sadece isçllere tanınan blr ayrıca lıklı öngörüyle sımrlı bir döviz girisl için önlemlerde bulunulmuş tur. Ne kadarının yurt dışında tu tulduğu blllnmeyen ançak çok bü yük bir rezerv olduğu yolunda çe sltli söylentiler bulunan işçi dö vizlerinin blraz daha özendirilme si ve TUrkiyeye kanalize edllmesl dir amaç. Amacın temelinde ise yapısal blr hastalık hallni almıs bulunan döviz kıtlıgı ve dıs öde meler dengesi açıgı yatmaktadır. Yakın geglffiy'IKsa bir bakışla dahl açıkı^^reblHflmytrlf^lbi, Türkiye bu açıdan hissettig! sıkın tıyı gldermek için çok deglşik yöntemlerle girişimlerde bulunmııstur. Bir seri kararlarla önce DC'M hesaplarına sarılmış, (ki bu hesaplar hiç güven vermezler) da ha sonra bu hesapların değisik görüntülerl kabul edllmesi gereken kredl mektupla dövlz tevdiat lıesapları ve özel dış krediler gibi diğer hesap türlerl üzerinde du rarak bir an önoe döviz glrlslnl sağlama yollarını aramıstır. Son olarak ise Alman Dresdner Bank la anlasarak dalıa degislk bir odunle Almanyadaki işçi dövizlerlni Türkiyeye getirebilmeyi düslenıiştir. Ama beklenen basarı elde edilememiştir. öyle anlaşılıyor ki, sorun Uzerine bazı temel yapı sal değtşikliklerle gidilmedlğl mUddetçe elde edllebllecege ds benzememektedi r. Isçilere saglanan bu ek ol.inak hiç kusku yok kl azımsanmayacak önemdedir. Belki işçi dövizlerinin yönlendlriminde etken olabllecektir. Bilindigi gibi yurt dışında çalışan işçiler Avrupa Ulkelerinde Türkiye ile kar Silaştırılamayacak bir seçenek farklılıgı içinde bulunmaktadır. Böyle bir gerçek karşısında İse sadece bu tür kur farklılıgı değil, Türk Iirasma kesln dönüşU yapılmadan DÇM şekllnde cutulacak işçi mevduatlarına da son derece önemli ölçülerde falz farkhhklan düşünUlebilir. Hat ta bu arada daha bir çok özendirici önlemler de akla «elebilir. Ne var ki bu konunun sadece blr yönüdür. Oysa üzerinde durulması gereklp asıl esaslı blr çözüme bağlanması gereken ko nu, yapısal blr hastalık hallni almıs bulunan dış ödemeler den gesinin köklü şekilde lylleştirilmesine ilişkln bulunmaktadır. Bu noktada şu soruyu sormak istiyoruz: TUrkiye fiili devalüasyonları yaşamakta olan bir Ulke durumundadır. Ve her geçen gün daha şiddetli bir şekilde gerçekçi kur uygulamasına gereksinme göstermektedlr. Ama bıiKÜnkü koşullanyla devalüasyon TUrkiye'ye ne sağlar? ESAS SORUN YAPISAL Bugün sanayi diye Kamuoyu bilinclne sunulan ve büyük temel atma törenleriyle yankılar uyandıran girişimlerin dışa bagımlı sanayileşme sUreclnln bir uzantuı olmaktan ilerlye gideme mesi yanında, esasen dış ödeme ler dengesinln ve lhracatının çok büyük bir kısmının tarım sal Urünlere baglı olması, Ttivkiye'nln öncelikle ele alması gereken bir sorun gttrünUmündedir. Gerçekten de mevcut sanayi kuruluşları geniş şeklîde dış pazarlardan sağlanacak mallarla faaliyetlerini sürdürmektedir. Yoni kurulanlar ise, şimdiki MC'sel görunumü ile aynı sıl girerse girsin, girenden çok fazla döviz çıkışına katlanılmak zonınluğunda bulunduğu noktasında dUgUmlenmektedlr. Bilindigi gibl TUrkiye ithalatının % 90'ına yakın kısmını tüketime degil, sanayle ara malı getirilmesi teşkil etmektedir. Bu tUr bir ithalat • lhracat dengesin de görünümUn karşıiaştırma kabul etmez şekilde aleyhte olundugu ise açılc bir olgu. Ne var kl, tüm devalUasyon analizlerlnin dayanılması gereken çok daha açık bir olgusu da, gUnün ekonomik yaşamında en aUyük yeri işgal eden tarım Urün lerlnin ihracat yönünden yapısı ve ihraç olanaklarının geliştiri!mesiyle ilgilidir. Bu açıdan baküdığmda TUrkiye 'nin gayn elas tlk bir ihracat yapısına sahlp ol duğu görülmektedir. örnek olarak en büyUk İhraç malı fmdığı ele ahrsak, bu Uründe son yıllarda gözlemlenen yüksek destekleme alımlanna karşın izlenen ııcuz pazarlama (açık bir subvansiyonel politika) polltikası, gerçekte miktar olarak İhraç edilen üründe bir artışa yol açmamntır. Pamuk İçin de aynı şey SÖB konusudur. MUTLU MUYUM, UMUTLU MUYUM? Güzel seyler, umutlu şeyler yazmak lstiyorum hiç olmazsa haftada bir. Umut dedlm de aklıma geldi. Çctln, en son plyesi Uzerine genç bir rejisörle tartışıyormus. Oyunda geçen «mutluyuııı» sözcUgünU çıkarıp «umutluyum» demekte direnlyormuş genç rejisör. Düşiinetillyor musun dlyordu Çetin, adam parkta kıza «mutluyum sevgUlm» diye blr şeyler söyleyecek. duyarlıgı son kerteyo Kflmlş, sarüıp Apecek, hayır «yle denmiyecckmiş de, «umutluyum sovgillm» denllecekmlş. Neden? Çunkü efendim, mutluluk diye bir şey olamazmış bugünkU düzende. Bir burjuva yutturmacasıymış bu. Bilinçlenmeyi geciktirir, İnsan beynini karıştırırmış. Bakıp kaldım dlyor Çetin, bir taraftan da muzlp tarafının İçinde fokur fokur kaynadığım gizlemiyor. «Yahu, bu genceclk bir adam, elbet bir sevglllsl vardır. tam Iş o kerteye geldlğinde, bu Ister mlsin «umutluyum •evırUlm» diye bir halt karıştırsm da, kuı «neden umutlusun?» ölyrf yerinden fırlatsın?» f Bu tür bir görünüm karşısuv da, devalüasyona bağlı olarak ız lenecek ucuzlamalarla ihracatm artması, hele uzun vadeli bir güvence saglayacak şekilde artması olanaksız görünmektedir. N1tekim değlnlldiğl gibl devalüosyonun sağhyacağı ucuzlatıoı sonuçları devlet subvansiyonlarla saglama yoluna gitmiştir. Ama sorunun çözümü yolunda herhan gi bir gellşme olmamıştır. Dışa bağlı sanayileşme yollannın tıkanmadıgı, (ki ithalatın kısılma sıyle özdeştlr) lç plyasada lstikrann sajUırjamndığı ve pazarlanan Urünİerlfe ilgili olarak da u(UftM'İU'B'V standardlzasyona ve kallte düzeyine ulaşılmadığı mUd detçe umut verlci bir gelişme ola cagı da kuşkuludur. Yastyı şu paradoksal duruma işaret ederek noktalıyalım. Her gtln esasen plyasada filll bir <le valüasyonun yaşanmakta olduğu bir ortamda lşlemlerl meşru düzeye ulaştıracak girişimlerde bulunmak kaçınılmaz bir zorunluluk olarak gözUkürken, bu gün kü yapısal durumu karşısında TUrkiye'nln gerçekleştlrecegi blr devalUasyonun herhangi blr yftrar sağlamayacagı anlaşılmalctadır. ŞiMDi KAVGA ZAMANIDIR ^ İşçi Naklettirilecektir 1) MUessesemlz lşçilerinln bir yıl müddetle taşuna lşleml şartnamemlz esasları dahilinde kapalı teklif almak suretiyle yaptırılacaktır. 2) Teklif verme 8.10.1976 gUnü saat 15'e kadardır. Bu lşe alt şartname ve gerekli bilgi MUessesemlz Ticaret MUdürlUglinden tomin edilebilir. 3) Geçici teminat 75.000, TL. sıdır. 4) MUessesemiz 2490 sayılı kanuna tabl degıldir. SÜMERBANK DEFTERDAR Yt)NLÜ SANAYİ 1 MÜESSESESt (Basın: 24908) 11205 Gittikçe acı, katı, dayanılmaz lnsanlar oluyoruz. Bazan gençler geliyorlar bana, görüyonım. Bazılarmı da anlatıyorlar. Şlmdl kavga zamanıdır, ölüm kalrnı savaşıdır, tartışmaya, okumağa, konuşmağ.i yer yok dlyorlarmış. Yaşasın eylem! Var gücünle kavgaya dalacaksm ve ortahğı temizleylnceye kadar «mutluyum» demlyeceksin. Yoksa yer«in damgayı: Korkak, dönek. uzlaşmacı, çıkarcı! îyl ama kardeşim, tren köprusünün altında bir gecekonduda yasasan, ilk bir iki gece uyuyamazsın, sonra gürültüye alışırsın. Savaş patlasa. İlk bir hafta on gün ttlüm gttzlerinden gitmez, sonra normal koşullarda yaşıyormussun gibl olursun. Alışır İnsan. Biz de alıştık şu demokrasl moda olduğundan beri patlak veren ve gittikçe kızışan kavgnya. Ne diyor Emre Kongar, «İmparatorluktan Günümüze Türkiyenln Toplumsal Yapısı» adlı Incelemesinde: «..Sonunda Ideolojik ve sınıfsal blr gelişlm ve ayrılım nUrectne girllmlştlr. DUşüncpde ve eylemde karşılıklı olarak etkilenme dfineml yaşanmaktadır. Bu etkilrr olmadan ne sımfsal gellşme ne de ideolojik blçimlenme dUşttniilebllir. Bu dllnemde dış diinyanın etklal de yogunlaşır. tçte ve dışta da blr kampın İçinde yer almak koşuları kayganlaşır. Kanımca, bu bir kaç yıl İçinde, Türkiyedeki sınıfsal farklılaşmanın İşçi sınıfının gücünü slyasal Iktldarda daha yogun duyurması oranında uluslararası nlyasette daha bağımsız blr yöne doğru gldllecek ya da kampçı tutumlar «ürdürülecektlr.» CEPHE SOHBETLERI Yani billyoru» Türkiyenln iç yapısmdakl degişlkliğl. Slyasal ve sosyal gelişim hızlandıkça etkiler ve tepkller artmaktadır. Bu bir oluşumdur ama bir hastalık glbl ateşlenmeler nöbetler yapmaktadır. Eh biz de almışızdır bu gelişim ve ayrılım içindeki yerimizi. Çalışan sınıftsın yanayıs ve çalışanların haklannı özgUrlüklerinl geliştirmek; onların siyasal iktidar Uzerindekl etkinüğini, ağırhğım arttırmak çabasındayız. Bu çağdaş ve yasal bir çabadır. Kendi haklannı savunmak, başkasımn haklannı ortadan kaldırmak detlldlr. Sınıf ve Ideoloji ayırımı, daha başlangıcında güçlerln varlığııu ve onların dengelenmeslnl kabul eder. Evet, bu dercce çağdaş, bu dercce akılcı, bu derece yasal düşünceler ve davramşler olmasına karşuı, tek sınıt egemenliglne bağlı siyasal güçler, uygarca olmayan blr direııiş içlndodlrler. HSIâ toplıımu siyaset yoluyla biçlmlendirmek heveslndedirler ve bunun olmazlığını görememektedirler. Tarihsel akım ve yaşanılan çagın etklsi, hiç kuşkusuz, sınır bllhıcl geUşıniş bir toplumun polltikayı ve slyasal iktidarı biçimlendirme dönemini getlrmiştir ve bundan soıırakl devlet, sade çalıştıranlann degil, çalışan ve çalıştıranlann devletl olacaktır ve biliyoruz kardeşlm, toplumdakl gelişmeleri boş yere önlemeğe yönellk degil de o gelişmeleri çağdaş uygarlık düzeyinde akılla ve bilimle hızlandırmaya yatkın politikacılar olmadıkça bu kavganın süreci uzayacaktır. MADDLLbK VE DİÛER Tefrftifr Tlcaret KİMYEVİ ^ Gümüşpala Cad. 2 Unkapanı/lstanbul o PERKLORETİLEN Erkek Memur Alınacaktır BaşmUdUrlUgUmUz servislerlnde (boş 36 adet) boş v« boşalacab memur kadrolarının doldurulmasını temlnen 26.10.1976 günU saat 14.00'de yapılacak sınav tle kazananlar arasından yeten kadar eleman alınacaktır. Aşagıdaki şartları taşıyaniann NUlus CUzdam, dlploma ve 1 adet fotograf İle birltkte engeç 25.iu.1976 günü mesal bitlmlne kadar Yıldız Posta Caddeslndekı BaşmüdUrlUgumüz Personel MUdUrlUğüne şahsen müracaatlar ıllân olunur. tSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGÜ ŞARTLAR : 1 Llse, muadill veya YUksek Okul mezuau olmak, 2 Askerllğlnl yapmış olmak, 3 35 vaşından bUjllk olmamak, (tayin tarthlnde 35 ya$mdan gün almamış olmak)' 4 Verllecek Ucretier yan ödeme dahll, Yüksek Okul Mezunu : 2050. TI* Lise Mezunu : 1860. TL. Meslek Lısesı Mezunu : 1727. TL.'dır. Fazla bilgi 66 9312 no.lu telefondan alınabillr. (Basın 25366) 11212 2835SO (7Hat) Tel«x:22959SIRTR (Ajans 70 551) 11201 Erzurum Valiliğinden 1 Erzurum Turizm ve Tanıtma MüdürlUgU Enlormasyon BUrosu in^aatı ışl 24D0 sayılı Kanun hükümlerine göra lcapalı zarf usulü ile eksütmeye konulmuştur. 2 îşin keşit oedeli 1.607537.08. llradır. 3 Ekslltmo Erzurum'da ve Erzurum Halk Eğitimt Merkezi MUdürlUğü binasmda toplanacak Erzurum Turizm ve Tanıtma MUdürlüğU îhale Komisyonunda (18.10.1976) pazartesl günü saat 15.00'de yapılacaktır. 4 Eksiltme Şartnamesi ve diğer evrak mezkur müdürlUkte görülebilir. 5 Eksiltmeye glrebilmek İçin isteklılerin; a) 61.988.00 linılık geçici teminatını, b) 1976 yılına ait Tlcarst veya Sanuyı Odası Belgesinl, c) Müracaat düekçeleri ilo bırlikte vereceklerl eksiltme sartnamesinde belirtilen ve usulür.c göre hazırlanmıs olan Yapı Araçları Bildirisi, Sermaye ve Kradı olanaklannı açıklayan Mall Durum Bildirisi, Telcnik Persx>nel Bildlrisi, Taahhüt Bildirisi, Bayındırlık Bakanlığından alnns oldukları (C) grubundan keşif bedeli kadar lşin thalesino girebUeceklertnl gösterir mütoahhitlik karnesinl ıbraz suretlyie Bayındırlık MUdUrlügü Belge Komisyonundan alacaklan eksiltmeye gırme belgesini teklif mektupları ile zarfa koymaları lâzımdır. 6 Istekliler teklif mektuplarmı 18.10.1U78 pazartesl günü sat 14.00'e kadar makbuz karşılıgında thale Komlsyonu BaşkanlıSına vereoeklerdir. 7 Eksiltmeye girme belResl alınması lçm son müracaat tarlhl 15.10.1976 cuma gilnU rr.esai saati sonuna kadardır. Telgrafla müraoaatlar ve po»tada vakl geciknıeler kar bul edilmez. Keyflyet ilân olunur. (Basın 25154) 11209 Gümrük ve Tekel Sakanlığından 19 temmuz 197a tarlhli, 1615 sayılı GUmrtlk Kanunu hükümlerlne göre bu yıl bütUn yurda şamll olmak Uzere GUmrük Komlsyonoulugu yazıh inıtihHnlan 27 eklm 1978 perşembe günU, Komisyoncu Yardımcılığı vazılı sınavları da 28 eklm 197ıi cuma günü saat H.uu'da İS'J'ANBUL. tZMİR ve ANKABA Gümrukleri BasmUdüriUklerinde yapılacaktır. Gümrük Komısyonculugu yazılı suıavlarını kazananlar « K ) ARALIK 1S7H tanhlerinde Bakanlık Merkezinde ayrıca sözlü sınavına tabı tutular.aklardır. SözlU imtihanlara sabah saat 9.00'da başlanacaktır. Gümrük Komisyoncuau ve Komisyoncu Yardımcılığı sınavlarına girmek tsteyanlerin bulunduklan mahal ıtlbariyle yukanda anılan en yakın aümrük BaşmUdUrlüklerine bu tarihten önce başvurmalan ilân olunur. (Basın 25221) 11204 YAŞAMAK GÜZEL ŞEY BE KARDEŞİM Ama biz de insanız be kardeşim, kavgaya değil yasamaga geldik bu dunyaya, zaman yaşam İçinde akıp glden ve bltmeyen bir ırmak da olsa, biz ölümlUler için tükenen, geçen ve sona yaklaştıran bir dUşuncedir. Mutluluğu yaratmak yetmez, yaşamak da gereklr. Savaş sürüyorsa, kavga bitmemişse, hakkıdır insanın cephe gerlslndekl mutlulukları araması, istemesl, yaşaması. Peki ama, nedlr mutluluklan blle yasaklayan bu devrimciliğimiz! Daha iyi yazmak için murat dersanesl ÖZEL 284848284849279927 Cemberlitaşlstanbul ÜNtVERSİTE YAYIN1ARI İCİN BROSÜR İSTEVİNİZ t PARKER mürekkebi Huink (tlSncüik 7887)) I1Î02 ÜNİVERSİTEYE HAZIRLAMA SON SINIF OGRENCILtRİNE BEKLEMHILfcRF TEMEL FEIM EĞİTİMİ İLE 2 EKİM 4 EKİM (Motif 429) 113M r