Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
n mn m K RAYMOND EDDE: "KANIMCA LÜBNAN IÇ SAVAŞININ ARKASINDA CIA VAR,, BETRIT Lübnan'daki Hıristiyanlann ılımlı lideri Raymond Edde «Aylardır süren Lübnan iç savaşımn arkasında CIA (Amerikan Merkezi Haberleşme Örgütü )nun oldugunu sanıyorum» demiştir. ABD'de yayınlanan Newsweek dergisine demeç veren Kaymond Edde Lübnan'daki iç savaşın arkasında CIA'nın olduğunu belirtmiş ancak elinde bunu kanıtlayacak belge bulunmadiğını söyiemiştir. 63 yaşındaki Edde «CIA' nın Lübnan iç savaşmdaki perde arkası rolünü belgesel olarak kanıtlamak için Watergate tipi bir skandalın Amerikan Savunma Bakanlığında gerçekleşmesi gerek» demiştir. ı Lübnan'daki iç savaş yüzünden j üikenin parçalanma tehlikesl ile i karşı karşıya bulunduğunu belir j ten ılımlı Hıristiyan lider Edde •LUbnan'ın parçalanmasından ABD'nin Ortadoğu'daki dostlan i îsrail ve Suriye kazançlı çıkacaktır» demiştir. Newsweek dergisi muhabiri Tony Clilton'un Suriye ve îsrail' In Lübnan'ın bölünmesinden ne tür birkazanç sağlayacaklan sorusunu yanıtlayan Edde, Suriye', nin Lübnan'ın kuzey ve dogu ke1 siminl ele geçirdiğlnl ve bu topraklar üzerinde hak iddia ettigini ileri sünnüştür. Ayrıca İsrail' in Lübnan'ın güney sınırından sızarak ülkedeki aşın sağcı Hıristiyanlarla dayanışma içinde oiduğunu beiirten Edde, İsrail'in aşın sağcı Hıristiyanlarla, ellerin de tuttukları toprak yüzünden Filistinlilere blöf yapacaklarını öne sürmüştür. Filistinlilerin anayurdu kuruimadan Lübnan iç sâvaşmın sona ermeyeceğini beiirten Edde, Su1 riye askeri birliklerinin en kısa ı zamanda Lübnan'dan çekilmele' rıni istemiştir. (Dış Haberler Servisi) , Rodezya'ya iJişkin Cenevre Konferansımn iJk oturumu 20 dakika devam etti CENEVRE Rodezya sorununu görüsmek üzere Cenevre'deki Birlesoıiş Milletler Sarayında çalışmalarına başlayan konferansın dünkü ilk oturumu sadece 20 dakika sürmüştür. Bu ilk oturumda, konferansa başkanlık eden İngiliz Büyükelçisi İvor Richard bir konuşma yapmıştır. Öte yandan iyi haber alan diplomatik "kaynaklara göre, Afrikalı milliyetçi liderler. Rodezya Başbakanı İan Smith'in fngiliz heyetinin yanında yer almasmı istemişler. fakat Rodezya Basbakanı salonda Jngiltere temsücisinin karşısında bulunan bjr rnasada oturup İngiltere'nin dışında ayrı bir tarafın temsücisi olarak bulunmak hususunda direnmiştir. ABD'nin Batı Avrupa'daki hava • Î977 İLKBAHARINDA birliklerini BAJUYACAK TAKViYE EYLEMi en modern SONUCÜ, silâhlarla BATI AVRUPADAKi ABD AVC1 UÇAGI takviye 5ANSI 550TE ÇIKACAK. edeceği AMERİKAN SAVUNMA bildiriliyor BAKANUĞINDAN VAPilAN AÇIKUMAYA GÖRE, fEDERAL ALMANYA'OAKi HAVA BiRLiKLERiNE 11 ADE7 FI5, İNGİUERE'DEKi HAVA ÜSlERiNE İ5E 84 A0E7 f N I SAVAJ UÇAKIARI GÖNDERiliCEK. WASHİXGTO.N ABD Savun ma Bakanlığınca dün yapılan açıfclamada, Batı Avrupa'da konak layan Amerikan Hava Birliklerinin 1977 yılında, on yıldan beri Eörülmemiş bir düzeyde takviye edilecekleri bildirilmiştir. Amerikan ordusu, Federal Almanya'da konaklayan hava birliklerini olaganüstü bir biçimde geliştirilmiş 72 adet F15 tipi ve İngiltere'deki hava üslerini de 84 adet Fll tipi savaş uçaklanyla takviye etmeğe karar vermiştir. ABD bu girişimle Batı Avrupa daki toplam ve avcı uçaklan sa yısını 550'ye çıkaracak ve eskjyen uçaklan Pssfiye etmek suretiyle aynı bölgede bulunan birliklertne 84 yeni birlik katacaktır. Takviye hareketinin önümüzdeki ilkbaharda baslayacagı ve bu hareket yoluyla 3000 Amerikan askerinin daha Ban Avrupa'ya gönderileceği kaydedilmektedir. Gönderilmesi öngörüten bu 3.000 askerle birlikte ABD'nin Avrupa kıtasındaki toplam asker sayısı 305 bin kişiye yukselmiş olacaktır. 'aaj Dünyada Bugün Kahire Zirvesi Ali SiRMEN M Iran'ın zam isteğine karşı Suudi Arabistan petrol fiyatlarının düşük tutulmasından yana MONTREUS f ANKA • DPA Suudi Arabistan'ın petrol fiyatla rının düşu* tutulmasından yana oldugu belirtilmiştir. Montreıuc" de yapılan Avrupa Arap ülke leri ortak seminerinde bir konuş ma yapan Suudi Arabistan Posta Bakanı Alavi Kayal, ülkesinin bu konudakl görüşünü devam ettireceğini söylemiştir. Petrol ithalatçısı ülkelerin çogunun bugunkü fiyatlan yüksek bulduklannı hatırlatan Suudi Ara bistanlı Bakan. genel egilimin fiyatların ılımlılastınlması yolun da oldugunu belirtmiştir. Kayal, Suudi Arabistan'ın bugünkü petrol üretiminin, ithalatçı sanayi ül kelerinin ihtiyacını karşüayacak düzeyde oldugunu biJdinniştir. Kayal ayrıca, ülkesinin, kalkın ma planınm gerektirdiginden da ha fazla petrol ürettiğıni de sözlerine eklemistir. Daha sonra, sa nayüesmis ülkelerdeki Arap yatırımJ»n k,onusuna deginen Suudi Arabistan Posta îşleri Bakanı, iıu konuda • çıitanlan engelierden yakınmıstır. Bakan, batılı sanayi.'eşmiş ülke lerdekl sürekli enflasyon nedeniy le Arabistan"jn petrolden elde et tiği geHri kendi ülkesinde ya da diger Arap ülkelerinde kullanmak zorunda kaldığını da bellrt fDi AMiN iKi OĞLUNU iSLAHEViNE GÖNDERDi NAÎROBt Uganda radyosu, Devlet Başkanı Idi Amin'in iki oglunu dürüst olmayan davranış Jan nedeniyle islahevlne gönderdigirü ve burada yarariı uğraslar ögrenmelerini istedigini bildirmistir. Radyo Devlet Baskanının Abdül ve Ali adlı ogullannın nasıl bir suç lşlediklerini belirtmediği gibi yaslannı da açJklamamıştır. îdi Arain'in oğullannuı geçen kasım ayında cezaevine gönderildik leri, oradan da bir islah okuluna «akJediidiJderl kaydedilmiştir. İtalya'da uç Duyuk ışçı sendıkası dün genel greve gitti TORtNO Üç büytik itaJyan Işçi Sendikasını bünyesinde biraraya getiren İşçi Federasyonu, Torino v» Toskana kentlerinde dün dört saat sürell genel grev uygulamıstır. Grev bir yörede bittikten sonra yöresel sırayla diger kentlerde de «ürdürülecektir. Grevin amacuun ise hükümet tarafından kararlastınlan kemerleri sıkma politikasında degişiklikler sağlamak oldugu belirtllmiştir. Aslında sendikalar hüJcümerin bu poütikasını reddetmemekte, fakat bunun «üikenin temel sorunlarına çözüm getirmedigini» öne sürmektedirJer. öte yandan ftaiyan öğretim üj'elerl de yeni toplu i? sözlejtnesi görüşmelerinin sürdurülmesini saglamak üzere bugün greve gideceklerdir. Ana Okullanndan Oniversiteye dek çeşitli dlizeylerde görevü öğretim Uyelerinin bu grevine ka nlanlann sayısının 900 bin Jcişi olacagı sanılmaktadır. Bu arada bazı özerk öğretim görevliJert sen dikaları ise bu greve katılmayacaklardır. Greve neden olan toplu iş sözJeşmesl görüsmeleri geçen Ilkbaharda başlamış ancak haziran ayında kesilmiştir. (ajı.) ,soıuiiuo nmsg sas.sri BİR GREV'İN ÖYKÜSÜGÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ sayın müşterilerine önemle duyurur BORU EKLEME PARÇALARÎ « DÖKÜM RADYATÖRLERİ imalatımızın deTamlı bir müşlerisi olarak bizlerden g ü « ninizi esirgtmediniz. Sizlere en a?,ından bir teşekkür borcumur varken şimdi bir de onbir ayı ajkın Jşçi Grevi nedenivle sitleri yalnız bırakmış olmanm. en »zından sahayı boş bulmuş bir piyasada sizlere yardımcı olamamanın ezikliği içindeviz. Bu arada, gene sizlerden duyduğumuz kadarı ile, hakkımızda o kad«r de|i«ik ve gerçeklerle o kadar çelisik söylentiler dolaştırılıyor ki. sizlere bu duyuruyu yapmak ve fabrikami7.da nerede ise bir seneye yaklaşan Grevin nedenlerini re gerçekleri bildirmelc zonında kaldık. Böylece, her rurlü istikrar kaybolmu? bir pazar içinde gösterdiğini? sabırla en azından neye hizmet ettiğini/i. neyin kazanılmasına katkıda bulunduğunuzu biliniz ve görünüz. Önce tüm söyfentileri yalanlayarak açıklamak isteriz ki': BU FABRİK ÇALIŞACAKTIR. B U fabrikavT bizler, çeyrek asır önce. gecemizi gündüzümüze katarak, binbir zorluk içinde ve zahmetle, tüm benliğimizi verf rck kurdu isrk bir gün gelip kapatmak veya satmak için kurmadik. Biz bu fabrikayı 40 işçi çalışır şekilde başlayıp bunu 700 işçi istihdama büvüJttü hek ve hâlâ dahi bu miktan artırma planlanmız var ise. bu bizini, bu fabrikayı çalışfırmak için kurdugumuzun. kendimize hiznıeîten öte töm raemlekete havırlı hizmet görnKsi için kurduğumazun ifadnidir. O halde kısacası: bir kısun çıkarcılann ijine «Imeyecektir belki ama, onlann arzularının aksine BU FABRtKA KAPANMAMIŞTIR; ÇALIŞACAKTIR. 1 ÎZSAL'DA NEDEN GREV OLMÜŞTUR? Grevle sonuçlanan toplu sözlesmenin kısa »çıklaması yapılmak isteniree, çok basittir, şöyle özetlenebilir: "îşçi Sendikası "Şunlan ver..." demiş ve isteklerini sıralamıştır. Biz ise; "Verelim. ancak verdiğimizi çalısmaya ve verime bağlı oiarak. sarrlı olarak verelim. Çalışana verelim, çalişmayana değii.." demişizdir. Bunun uzerine Işçi Sendikası... "Zaran yok, sen daha az ver, fakat şartsız ver..." demiştir. Biz is«: "Hayır, biz isçimize sizin ıstedığinizden de fazla vereceğiz. fakat en azından onlar da görevlerini yapacaklar..." demişizdir. Çözümlenmeyen işte bu olmuştur. H«Trettfr v* gariptir, onJ«r d«h« «oı na biı v«n«»mıjoruz, biz daha fazla teklif edi.Toruz, oıtl»r vanasmıyor. Bunda Işçi Sendikası mı haklı, biz mi haklıyız? Soruyorum size, bo dünyad* kim kime karşılıksiz reriyor? Karfilığını değiJ, hakkınm dahi te»lim elmeyent ittvc hak verir miuniz? Basit bir soru, hatta sorulmaması lazım gelen bir soru, ama soruyorum işte. verir misiniz? Siz de bir lsverensiniz; sizin de bir veya iki veya daha farla isçiniz. tezgâhtannız var. Hergün biraz daha az is yapsalar. istedikleri an çalışsalar, istedikleri an dursalar, müsteriniz var kapınuda beldeyen. malınız var teslim edilecek, o maij teslim etmeseler.. Soranm size, o işçiyle bu şekilde çalısmaya devam eder misiniz? *te Sayın Müşterim. İZSAL Grevi'nin teni, açık sebebi. tüm gerçeği, bütün XI bu... Biz de devam etmedik. çimize vermeyelim demedik. Biz işerelim. ancak o da işçilik görevini öyle verelim dedik. Ssnayilesen bir şçinin yaşammı her geçen gün daha ürmesi muhakkak ki hepunizin araksini kimse duşünemez. Ancak îfçflrrimiz de bilmelidirier ki, efer onlara her sene daha fazla termek isthorsak bu onlann omuzları üsiündeki torumlulukiandır. BD «oramluluk icrflen Kı>revi gereken »eMlde yapmak ve verimli calmnaktır. Onlar bu sorumluluğun altına girmek istemedikleri takdirde bizlerden en azından daha fazla istemek haklan kalmaz. Şimdiye kadar "Sen vcr, biz veririz" laflan hep sözde ve rafta kaldığindan, bilâkh çok »trrnde daha rok anarşi. daha az i? yapıldığı sabit oldugundan bunun artık Toplu So/lcjmc anla^maıına 5»rt nlarak kpnmasına bizi Işçi Sendikaları mrrbur elmiftir. 2 BU GREV NEDEN SÜRÜYOR? > E ZAMAN BİTECEK? Gre< bir sonuç degil. demokratlk çahşma dtinni içinde haklara kar^ılıkb «a'gının öğrenilmesine yarayan Mr ançtu, Çoğunuza şu yanlış görüş yerleşmiştir: Toplu Sözleşme ma.sasmda yalnız işçiler ister samrsınız. Bu görusmeler yalnızca onlann isteklerinin pazarlığının yapıldığı yer sanırsınız. Kamuoyunda bunun bu şekildf yanlış bilinmesine de. ne acıdır ki, uygulamayı bu seklesokmuş olan Işverenler «ebep olmuştur Bu da ayn acı bir konudur. Halbuki gerçek şudur ki Toplu Sözleşme KARŞILIKLI taleplerin görüşüldüğü yerdir. Orada "Ivten.ek" hakkına yalnızca işci kesimi sahîp dfğildir. Orada İsverenlerin de •İstemek" hakkı vardır. Ve hele. en azından "Verdikierinin karşılığını istemek" en labii haktan ote. bu memlekcle fiyat i»tikran getirici »e çalışma ahlakmı korutucu en birinci göretdir. Madem ki bugüne kadar yapıldığı gıbi, Isçi Sendikalanna her istediklerini vermekle calışma ahlâkına. iş disiplinine. verimiilık kavramına sahip çıkılamadı. o halde "\errıeyi" "Aîma" şartına bağlamaktan daha labii. daha mantıklı ne olabilir? Bu olanak Toplu Sözleşme düzenınde İşverene verilrniştir. Bu imkanı Toplu Sözlcşme masasında kullanmamız en demokralik hakkımızdır. Elierinde olan bu imkam kullanmayanlar. bunu kullanmak yerine mücadelesi vardır diye bundan kaçanlar ve dışa kapaiı bir pazarda malını istediği fiyala satabilmenin rahatlığı içinde Işletmelerindeki verimsizliği ve anarşhi 40 milyoriluk dar gelirli vatandasın sırtına sorumsuz fiyat arıışlanvla vüklemeye devam edenler, artık bilmeİidirler ki bu meraleketin çabfma ablâkına ve vatandasın alım gücüne en apr darberi indirmektedirler ve bannn »ebaiini taşımaktadırUr. Soruyorum size, dünyanın neresinde, demokrasi olsun, otoriter olsun, hangi idaresinde. bir senede bir malın fiyaunın uç kere artınldığı. hem de %100'leri bulan mertebelerde artınldığı görülmüstür? tşle IKİ SendikaJinın blze yapbrmak !»tediği budur: Verimsizliğc, »narjlve. tophj if yavaşlatmalara, h»IU îjverenlik haklanıtıızın riğnenmesine göz yumacağız >e bu anarfinin »ükünü. fiyatlantnızı artırarak dar gelirlinin sırtına yukleyeceğiz; onlar da bunun karçılığında Toplu Sözlejnjen imıalancaklar. İşte Sayın Müşterimiz. biz bu vebalin altına girmedik ve ne kadar zorlasalar da girmeyeceğiz; Sanayiciliğin yalnız planl»; mak, para koymak ve kurmakla bitmediğini bilenlerdeniz.F.nbüyük görevimizin lşletmecililc olduğuna inamyoruz. Kurduğumuz fabrikamızda gerekli çalışmayt tesis edemedrfctcn. çalışma ahlâkına saliip çıkamadıktan sonra bu memlekette binlerce temel atılsa, bu temeller atılmakla kalmayıp, binalar kurulsa, bacalar.vuksehe. bo fabrikalar K»siz birer hayalet ohnaktan ve memleketin sırlına ilate nilder getfrmtkten ole;e gidemezler. Grev'den ve devamından 7arar görenler belli: bunlar ortada: Jşveren. en azından büyük ümitlerle kurduğu ve idealıni verdiği o fabrikanın, bırakınız maddi zararlannı, gelişnıesinin baltalanmasının acuını çekiyor. Işçi. eski aldığınm yarısıyla yetinmek zorundj bıralalması bir yana. diğer fabrikalarda çalışan arkadaşları her sene yeni ücret zamları alırken o Grev yüzünden geride kalıyor; kıdem haklan donuyor. emeklilige »e kıdenıine esas olan günleri işlemez oluyor. MemIrkctm zaran daha da büyük: Kazanmayan İsveren. çalışmayan işçi vergi veremez olmuştur: mustehlik vatandaş üç liralık bir mala on lıra \ermek zorunda kaîmışttr; memlekete. ihracatıvia döviz kazandıran bir niâlın üretimi durmuş. a\tıı malın milyonlarca dolar döviz ödenerek dışardan ithali zorunlu hale gelmiştir. O halde bu Grevin devam rtmesmin bir sorumlusu, birinin veya birilerinin bu vebali yÖNİenmesi laz.ımdır. Kimdir onlar? tstenildiğinden fazla Termeyi teUlf edea. anrak babanın erlada, kardeşin karde^e karşılıksiz vermediği bir dünt» içinde lerdiğinin karşıiığım btemek zonınlaloğnnda bırakıjan tşveren mi? İsverenin Toplu Sozle«me göruımelerinde yaptığı bu lekfîfleri İKİlere «çıklamak şoyfe darsan, banlan biz bflemeriz neden, kendbinden «ormalı onlardan girleren tfci Scndlkuı mı? Sendikası «çıklaım» olmasa dahi, ondan bonu sormak crnırrtlni gösierernemif Uçi mi? Vey* madem Grev'e çıkmıştır ve bu hareketiyle o fabrikavı durdurmuştur işçinin de hem kannneo. hem vicdanen ba$ka î»te çaiısma hakkı roktur; buns rağmen bajk» iftt çalışan işçiler «ar İse, ba tebal onlann mıdır? Evet Sayın Müşterimiz ve hatta bu yazımızı oknmak zahmetine katlanan Sayın Kaıııuoyu. lütfen değerlendirmeyi kendiniz yspinız; fakat, ne olur. muhakkak yapınız. Yapımz ki. bir gön elbet gelecek. bu vebalin hesahı sorulacak; vebalimizin «ğırlığını bilerek gidelim hesap «ermeye... NETtCE: Bize ister Sanayici, ister fşreren. ister Patıon, işter Sömürücü desinler, bk ne isek oyuz, bizim alnımız açık, ricdanımız rahat Grevin irademiz dışı nahak yere uzamasındandır. üzüntümüz bizler çeyrek asır önce bu fabrikayı kurdu isek onu bir tek şeye inanarak kurduk: Ba memlekette bir ÇÂLIŞM.A AHLAK7 r«fdır re ba Türk işçljlnin öninde. karaktermde, genel ahlalt kavramı içinde mevcuttur. Bu varlıi. birkaç Sendika ağası 6yle istiyor diye. bir sömürü edebiyatı maskesi altuıda sömürunün en alısı yapılarak, belirsiz ve geçersiz ideolojiler için feda edilemeyecek kadar kıymetlidir. Biz işçilerimizin bu varlıklannın kıymetini bileceklerine ve onu ayaklar altında çiğnermeyeceklerine inancımızı yitirmedik. Hrm gdeceklerinio gflrcnceai bq rarİKklannı korumumı Mlmelerindedtr. Elbet bir gün gelecek kimlerin neyi sömürduklerini g6rerek bunu anlayacaklardır. işte, Sayın Müşterimiz, İZSAL Grevi bu Vadar sârmüîse. bu yalnızca geçen zamanın bu gerçeğin görülmesine henüz yeterli otoıadığının ifadesidir; yoksa gerçeğin bir gün bütün haşmetiyle ortaya çıkmayacağının değü... Güne» limdire kadar balçıkla jı>»namamiftır, bundan tonra da kirmenin gücü onn «ıvama;a yetmeyecektir. İZSAL DÖKÜM SA>AYtt A.Ş. Sahipleri Adına Ahmet BAYSAL İZSAL DÖKÜM SANAYİİ A.Ş. PERtHAN GELMEZ ile ŞİMŞEK ÖZKA.V Evlendiler Hadim. 23 Ekim 1976 Ağır şeker hastaları için yeni bir umut: Fransa'da pankreas nakli gerçekleştirildi LTON* Lyon'daki Edouard Herriot Hastanesinde dünyada İlk kez bir pankreas nakli gerçekleştirilmlştir. Profesör Jules Trager'in yönetiminde Dr. JeanMichel Duberland tarafından yapılan ameliyatta. hem böbrek yetersizlifinden hem de ağır bir şeker hastali*ından rahatsız olan 40 vaşm da bir erkeğe pankreas nakledjlmiştir. Bu ameliyatu, hastaya pankreasın yalnız insüJin çıkaran iç bölümü tafcunuştır. Sindirim suyu çıkaran daş bölüm gerekmediğinden bu bölüm ameliyattan önce alınmıstı. Bu pankreas naklinden sonra hastaya aynca bir de böbrek takılacaktır. Bu yeni teknik, iyi bir sonuç verirse, agır şeker hastalan için büyük bir umut kapısı açacaktır. ısır'ın Baskentl Kablre'de toplanan Arap Zirvesi. Lübnan konusonda daha önce Riyad Ziıresinde varılan bararların onaylanması ile sonuçlannustır. Toplantıda Lübnan'ın imanna bütün Arap ülkelerlnin katkıda bulunmalan, çarpışan taraflann çatısmalann başladığı tarih olan 13 nisan J975deki mevzilerine çekilmcleri, FiHstinlüerin Lübnan daki varlıklarınj düzenleyen 1969 tarihU Kahire Anlaşmasımn uyfrulanmasının sağlanması ve FKÖ'nün Lübnan Dcvleti'nin hükümraniık ve toprak biitunlüfiine sayjı göstermesini saflamah gi'bi noktalar Kahire Zirvesinde varılan kararlar arasındadır. Bu arada, ates kes'e uyulmasını sağlamayı amaçlayan 30 bin kişilik Arap Barış Gücüne llgih' ülkelerin ne oranda katılacakları şu ana kadar kesinlik kazanmış değildir. Başlaııgıçta Suriye'nin bu güce 5.000 asker vermesi kararlastırılmış oldugu halde, daha sonra Sam'ın 15.000 kişiv'e barış Eücüne katılacağı açıKianmı.ş, kısa bir süre sonra ise Suriye mevcudunun 10.000'de liondurtılacaih söylcnmiştir. Filistin Kurtuluş Örgütünün de S O kişi ile katümak Of l istediği ve her olasılıkta Jutucu Araplann çoğunlukta olacağı barış gücünün işlevini hangl doğrultuda verine {retireceğfni önümüzdeki ciinler fösterecektir. Tüm Arap Zirrelerinde oldufu gibf, Kahire Toplantısında da, Filistinliler ve Filistin Kurtuluş örgütü için «iyi niyeti» ortaya koyan sözcükler kullanılmış, maddeler habul edümiştir. Ancak, Rivad ve Kabire Zinelerine yol açan olaylar, bu «İyi niyeiin» tııtucu Arap ülkelerinin kendi kamuoylanvla dünya kamuoyu önünde LWınan olaylarıyla düştüklcri kötü durumu gidermeye yönelik oldugu ve Filistinlilere yapılan vardımm «ncak, FKÖ'nün kendi tutucu politikalarınm bir taşı hallnde kalmaları durumtında işleyeceğini göstermektedir. Kısacası K3hlre Zirvesî, Riyad Zirvesinde alınan karariarı onaylarken Ortadoğu'd» Pax Amerlcana'nın (Amerikan Barışı) yerleşmesi yolunda yeni bir adım olmuştur. Riyad'da ya da Kahirede FKÖ'den övgüyle sözedümesi FKÖ'nün destekleneceğinin açıklanması bu gerçeği girlemeye yetmez. Öte yandan anlaşmalann alhnda FKÖ1 nün Imzasının bulunraası da. İki rirvenin üerçek niteliklfrini defistiremeyecektir. Çünkii FUistinliİpr dört bir yandan saldınya uğramış durumdadırlar ve bir an önce atcşin kesilmrsi varlıklannı konıyabUmeieri İçin bir zorunluk halini almjstır. Kuşatılmış, duvar dibine sıtastınlmış, Lübnan'ı Hıristiyanlann Israil'în, Suriye'nin çabaları ve bölgede etkin olan öbür tutucu Arap rejimlerinin ıleisizliğî. Irak'ın bu durumdaki sonucun da, çaresiıllfi şu anda çıkarlarına ters diişen kararlara karşı koyma güciinü kaybetmiş olan Filistin Kurtuluş Örfrütü, toparlanmak için zaman kazanmak zorundadır. Riyad VP Kahirede Filjstinlilerin önünde bir çok seçenek yoktu. Onlar ya bu kararlar» katılacaklar ya da FKÖ'nün daha bii>ük ölçüde darbe yemesine yol açacak olan ve vengi olasıJığ7 şu anda bulunmayan bir savasa devam edeceklerdi. Riyad ve Kahire Zirvelerinin Araplararası anlasmaılıKlarla ilgili olması ve Israil ile ilfşkisi bulunmaz gözükmesi de bu toplantıların bölgede Kisslnjter kaynakh bir Amerikan Barışına giden yollar olmasını engellcnıez. Çünkü, Kissinger planı Araplar île İsrail arasında varılacak hlr anlaşmadan ba»ka ve önernll bir ölçüde bu anlasmanm koşuUanndan hiri olarab, FKÖ'nün bölgedekl etkin rolünü azaltmayı da amaçlamaktadır. Bir yandan FKÖ Için «iji niyet» göstcrilerinde bulunan Hafız E.««d, öte yandan son Lübnan savaşında bu örgüte çok büyük bir darbe indlrerek Ara/afın etkinUğini azaltmıştır. Suriye'nin Lübnan'a müdahalcsi olmasaydj bugün bu topraklar üzerinde çeklrdeğinl Fllistlnlllerin olusturdufu ilerlci ve antiemperyalist bir devlet korulmus olacaktı. Böyle bir jrelişmenin îsrail ve ABD için Mr karabasan olaifağı. vc KişsMvıe^ barifinıp önünde ( büyük bir fugrt oluşturacağl açıktır. Aüekioı, IŞTHİİ ,Suri.wniB yaptığı , bu hizmet iizcrirje yumuşamıs ve Golan'da bazı ödünler vermerc jaoasnnşdr. Riyad ve Kahire Zirrelerinde LübnanUJar ile FKÖ arasında ImzaJanan 1969 anlaşmasuıa uyubnaaınm saflanmasından ve FKÖ'nün Lübnan'ın hülriimranlığina şaygı KÖsterecefinden söz cdilmesindcn çıkan anlam. FKÖ'nün İsrali ve ABD'nin istekleri doğrultusunda kontrol altında tutulmasının ssğlanmab istcndi^idir. Kuşkusuz, Filistin Halkınuı haklı davası uzun siire hasır altı edilip, Filistiniilerln sesi kısılamaz. Ancak, «on olaylarla, emperyalizm Ortadoğa'da zaman kazanmış bulonmaktadır Sanırız. Riyad ve Kahire Zlrvelerinl incelerken ba noktalar) gözden uzak tutmamatc gfrckir. (Cumhuriyet 12128) Onulmaz Acımız ÇİLEKEŞ ANAMIZ, KARDEŞİMİZ; KONGRE İLÂNI Türkjye Gazeteciler Sendlkasının Olağan Merkez Genel Kurulu 20 Kasım 1976 günü saat: 10.30' da aşağıdaki gündemi görüsmek üzere, Istanbul Cağaioflu Basın Sarayı Kat: 2'deki Gazeteciler Cemiyetı Konferans Salonunda toplanacaktır. Sayın Delegelere ve llgilüere duyurulur. TCRKİYE GAZETECÎLER SENDtKâSI MEKKEZ VONETIM KfRüLt1 G 0 NDEM : 1 Yofclama ve Genel Başlranın toplantıyı açış konuşması 2 Ba$kanlık Divanı seçimi ve saygı durusu 3 Konuklann Konusması 4 Yönetim Kurulu çalışma ve hesap, Denetim ve Onur Ku PEKiN, SOVYET rullannın raporiannın okun ması. KOMÜNiST 5 Raporlann görüşülmesi ve KuruUann alclanması ve yePARTiSiNiN ni çalışma dönemlne ait • bütçenin oylanması KUTLAMA 8 Genel Başkan, Genel Sekre ! ter,. Merkez yönetim, Mer! MESAJINJ kez Denetim ve Merkez Onur Kurullan üyeleri ile Üst REDDETTi Kuruluşlar delegelerinin seçimi Çin Halk Cumhuri7 Bildiri Komisyonunun seçi yeti Dışişleri BakanUgının Sovyet au ler Birliği, Doğu Almanya, Polon8 Dilekier ya, Bulgaristan, Çekoslovakya ve 9 Kaparuş. Mogolistan Komünist Partilerinin Hua Kuo Peng'in Çin Komünist SOTADI TASHİHÎ Partîsi Baskanlığına atanmasıyla îst. 20'ncl Asliye Hulcuk Kâilgili kutlama mesajlarını reddetkimliğinin karar 97S/628 esas miştir. 976/381 kararıyle ALÇI ılan soyDışişleri Bakanlığı sözcüsü, «Bu adun YÎĞİT olarak defişti. ülkelerin Komünist Partileri ile »ffiHMET ALÇI ilişkilerimiz olmadığı için mesajCumhuriyet 12132 lan reddettik» demiştir. (a a) Şükrüye BILECİKLİ'yi YÎTİRDİK. Bütün yasamı boyunca, sürekli olarak çerresine vermeye çalısan, ksndisi için hiç bir şey istemeyen, köylü analannın acısmı bütiin dsriniığiyle vaşamış ANAMIZ, 29 EKÎM 1976 CUMA günü (BUGÜN), Şişlı Camisinde lcıanacak öfle namazından sonra, FERİKÖY Mezarlıgında toprağa verüecektir. KARDEŞİ: Emine Çetin KIZI: Fahrive BileclkH OĞLU: Hasan Bilecikll.. (Cumhuriyet: 12130) Yurt içi ve yurt dışı otomotrv sanayiine motor süindir gönutği üretmekte olaa ORCANER DÖKÜM YEDEK PARÇA SANAYt VETtCARETA.Ş. Üninlerinin, oto yedek parçt sdctörunde pazarlanmasını iistlenecek, • • • • Konu ile ilgili yuksek eğitimini tamamJamış, Otomotrv sektöründe en az 2 yıl tecrübesi olan, İnplizce bilen, Yolculuk yapabilecek, genç, dinamik Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığından PafcüJtemizin «Eğitim Programlan ve öğretim» B61Umünde açık bulunan bir profesörlük kadrosuna, «1750 sayılı Üniversiteler Kanunu» ile «Üniverslteler Öğretim Uyelerinin Seçünleri ve Profesörlüge Ytikseltilmeleri Hakkında Tuzük'üri öngördügtl sartlar ve usulierle atama yapılacaktır. Müracatlann 12 kasım 1976 cuma günii saat 12.00'ye kadar Dekanlıga yapılması gereğj duyurulur. (Basın: 37029/13121) pazariama uzmanı Isteklilerin, 15.11.1976 tarihine kadar, ORCANER DÖKÜM YEDEK PARÇA SANAYt VE TtCARET A.Ş. Genel Müdürfüğii, Yesillik caddesi. 256 Izmir" adresine, özgeçmışlerini beiirten bir mektupla bas \Tirmalan rica olunur. (Has reki&m: 538/13112) (Ajans Mar: 193/12108)