25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
M UnİprrMr ynrrm'': Istlyordum Btilent Ecevlt* ın 5>ıir kıtabı üstune ve bu nıyetiml niçin gecıktirdıgımı riüşunlıp duruyordum. Ben blr elestlrmen değilim, bir ozan Içln yargılar vermeye kalkamam, dogrusunu ıstersenız kalkmam da. ÇünkU «yargı», «beğeni» ile bağdasır glbl değlldir. Klşl bir şıırden duygulanır, ya da ona kapalı kalır, bunlar yargıya götürUcU sayılamazlar. O lşl «nesnel eleştırı» dedıkleri seyl başarabilenlere bırakalım. Benim lçln sorundur gerekli olan. BUlent Ecevit'in şiirlerine gelince, onlarla ilk karBilaşmam değildi bu elbet, bıliyordum; bu kez tumüntl blrarada okumak bende daha derll toplu blr izlenim bıraktı, üstelik şllr UstUne yazdıklan İle blrarada ele alınınca, kişl oldukça doyurucu blr karuya varabilivordu. Şilrler tümll İle benl sardı, kitabm başındakl bölümde yer alan düşüncelerl benlmsedim, onlan önceden de blllyordum. Ama bulmaya çahştığım blr sorun vardı, o benl jeclktiriyordu. aiMHURIYfT 15 EKIM 1971 G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER BÎR OZAN di» polltlka adamlığı İle sanat adamhğı (ozanlıgı) sorununa değlnırken, oran politika ılışkısıne tutarlı bir uyum arıyor, kendisinın toplumla dogrudan iletlsim kurmakla ozan olarak bzgUrlugünü koruduğunu şu sozlerle anlatıyor « Gazeteciliğe, hele siyasete glrdikten s.onra kendim ıçın yazar oldum şıirı (ama kendı ıcm yazsa da şiır bir başkaldırıdır. M.C.A.), çünkü artık bir lletişım aracı olarak şııri kullannısuna gprek kalnıa mıştı. Gazetecilikte de, siyasette de toplumla şiıre gerek kalmaksızın dogrudan ıletışim ku rabiliyordum. Toplumla ışlevımi o yoldan yapabılıyordum. öyle olunca şiirde daha özgürleşebıldim. Şıır yazmaya ancak bir dUşünme va duyma yöntemı olarak gerek duyar oldum» Pekı, toplumla başka yollardan iletişim kuramayan ozanlar ille sıvasal şiirler mı yazaraklar? Bu sdzler Uzerinde ozellıkle ozanlarımızın dıırması gereklr kanısındarım. Ozanlar kendılcnnl Ecevıt'ln politik anlayışı ile sınırlı tutmak zorununda olmadıklarını söyleyerek, toplumla llişki kurabilmek lçin şiirlerinden başka araç bu lamadıklarını haklı olarak llerı sürebilirler. Bulent Ecevit de, slirle toplum sorunları ı^lenmez Eibi bir savda bulunmadıgını önemle belirtmektedir. Ama bUtUn bu sözlerınden, kendine politik bir eylem, halkla dogrudan Uışki kurma olanagı bulan blr ozanın, şiirınde özgurlugU ele geçıreceğl savı da yatmaktadır. O olanafiı bulamayan ise, mantık geregl, özgUr olmayan bir ozan durumunda kalacaktır. Gerçi BUlent Ecevit bize, eyleml, izin beklemeyen eyleml her ozana açık gördügU» nU söyleyebillr; ancak politik eyleme glrmeden de sllrin, özü gereğl baskıya ve orta malı dUsünceye karsı olduğunu görmemiş mlydlk? Başka bir deylşle, BUlent Ecevit politikacı olmasaydı, onun silrlerlne baska açıdan mı bakacaktık? BUlent Ecevlt'ln bu sözlerinden, polltlka adamları ıçın de düşündürUcü bir takım «onuçlar çıkmaktadır; «Üstellk siyaset adamlıgının tutsagı olmaktan da kurtuldum şllrle...» dlye yazıyor. Demek benim onu asıl ozan sayısun, onun ozanlıguıı politikacılığından öne alışım boştına değil di. Hele «Felsefe bllimden, şlir de felsefeden önde gelir; çünkü fllosol bilim adamından, ozan da fılosoftan Uzgür dUşünebllır» sözlerl bizl politikadan daha uzaklara çekmektedir. Kitabın «Niçin Şllr» başlıklı önsözUnden sonra «Şiirler» bolumü, arkasmdan da «Şllr çevirilerl», «Siyaset, şilr ve tasavvuf», Mılliyet Sanat dergısınde yayımlanmış olan Brankus (Ben Brankuçi diye bilirdlm), 1954 yılında îstanbul'da toplanan uluslararası eleştırmenler kongresıne sundugu blldiri (Dofcu sanatında ve çağdas sanatta perspektifin borulması), 1972 de özjür însan dergisınde çıkan Ezra Pound adlı yazısı yer almaktadır. Bunlarm Uzennde ayrı ayn durmak isterdını Sozgelişi ben tasavvuf konusunda, Mevlânâ konusunda BUlent Ecevlften başka dUşünüyorum Çok yaygın olan «Gel gel, klm olursan...» dıye başlavan şiir Mevlflnâ'nın değil; aynra Mevlanâ da öyle pek kolaylıkla «hoşgörU.ye örnek gosterilemez. felsefeyi yasaklamıştı. Ne ise.. Bunla rı belki başka bir yazıda ele alırım Ama burada Ecevit'in şiirlerinden hiç olmaısa bırıne ypr vermeden geçemem. Onlan kaç kez okudum, kimllerıni işaretlemişım. Bunlardan yalnızca birtne yer verebıldıgim içm Uzgünüm Ayrıra bu şurlerle, önsozde söylenenler arasındaki illşki de başka bnemll bir konu.. DF.RE Afeacım ben dallan derinde Yaprağım ben param parça Su\la ışığın ellerinde Ben rflzen blr kus Blr çakıl taşıyım Dallara konmu» Baütım ben Uçsn KÖİKeyim suda Gökte bir ısık Göğilm ben Toprak yatatında Suyla karışık EKİI bana bak ban» Senlm ben Sana agık. Sosyalizm ve DevJet D Melih Cevdet ANDAY bagkı yOnatlml. Çünkü ozan yüzünden dllln ve dil yolu İle de düsüncenln gUcü dlriliverirse dlye korkar. DJrılir de kafalara ve duygulara örülmek lstenen duvarlan yıkarsa, çızilmek lstenen sınırları asarsa dıye korkar. Insanlar basmakahp düşünceler dışuıda düşünmeye, ezberletllmtş slogan lar dışında konuşmaya başlarsa dıye korkar.» Bu sözlere elbette tUmü ile katılıyorum, ancak benim «baskı yönetimi» demeyışim, yöneticılikle ozanlık arasında, özlerl bakımından var olan baskalığı belirtmek lçindi. «Devlet»l bUtün durmuş oturmuşluğu İle (sözcüğün aslında da var bu durağanlık, Ataç o yUzden «durul» sözcüğünü önermıştı «devlet» karşılığı olarak) ele alan Platon'un, bütün sanatları UçüncU derece taklıt sayaralc devletlnin dışına atması çok llginç olmakla kalmaz, bizim konumuz bakımından öğretıcidir de. Yonetimln, lsterseniz baskı yönetiminin ozandan korkusu bir yana, şıirsanat dışında her uğraş, mantığın, aklın kurallarına uymak, bağlı kalmak zorunıından ötUrü lnsan özgUrlUğünU kısıtlayıcı nitelikte sayılabillr. Sorunu gerçekten iyl inceleyıp açık seçlk bir anlatıma kavuşturan BUlent Ecevit «Şıirlernln önsözünde »öyle diyor: « .. Çunku anlatmakla yükUmlU değildir ozan. Nasıl bir hoykeltırastan tası veya topragı günlUk vasamda içe yarayacak biçimde kullanması beklenmezse, ozandan da sözcUklerl, tümcelerl gunlük konuşmada veya yazışmada, kısacası toplumsal iletişlmde işe yarayacak biçimde kullanması beklenemez» Demek okurun anlam veremedigl dizelerle de dolu olaa (glderek asıl o zaman) blr şıir kurulu düzene karsı blr meydan okumadır. ÇUnkü insanların aklını sarsacak, mantığmı deglstlrecektir. BUlent Ecevit, konumunın bamtell olan tken BUlent Ecevlt'ln ozanhğı yanındakl poütlka« kışiliğl bir sorun olarak çıkıyordu ortaya; oysa polltlka devletl, şllr bireyi şlmgeler ve bunlar bence birbirine karşıdır. (Yeniden yeniden okuyunca Ecevit'in de bu kanıda olduğunu gördüm). Ydnetimln her bıçımınde salt şu «yönetme» (hayranları değıl, lnsanları) oyleminden Otürü, kişlnln en azından yadırgaması gereken bir yan vardır. En lyl yönetim ise, yönetiml ortadan kaldırı eı blr amaca yönellk olandır, orada artık blrey tam anlamı ile bzglirdUr. îşte şllrin, her tür şilrln, Bzünde özgürlükten yana olması, daha da ileri fideylm, ozgurlliğUn ta kendisl olması bundan ötürüdür diyebiliriz. Kişi şiirde lstediğlni yapabllir. Bülent Ecevit, kuşkusuz, insanın özgurlüğü lçln savaşan bir politikacı, bu bakımdan şiirpolitlka iklliğlnin burada bulunmaması gerektlgi •öylenebilir. Ama sanatdevlet karşıtlığı varsayımını (özdeş sözcüklerle olmamakla birlikte) onun ağzından da duyacagımız ıçın, konuyu Bülent Ecevıt'te asıl gerçekliğin (authenticite) ozanlık olduğunu söyleyerek bağlayahm. Gerçl başka ozan devlet adamlan (Sözgellşl Osmanlı Padişah lan, Mao tse Tung, Senghor glbl..) bulunduğu dUsünUlerek konu daha da açılabilir, açılmaya yatkındır; ancak bu tutum bizl BUlent Ecevlt'ten uzaklaştıracağı içln gerekslz dtlşecektlr. Ydnetlmlerin özgürlüğü kısıtlayıcı yönüne BUlent Ecevit de değlniyor kitabında, ama genellikle «yönetim» dlyerek değil de, «baskı yönetimlerl» sözU İle; diyor kı, «DUşuncenln basmakalıplaşmasını lsteyen baskı yönetlmlerl o yüzdendlr kı, genelllkle ozanları baskı altına almak lsterler. Ozan yönetlme ve toplum sorunlarına değinmes» de baskı yönetlml ozana karışma gereğlnl, onunla uğrasma gereğini duyar. ÇünkU korkar ozandan evlet, yeryüzune gukten zembllle inmemlftlr. Tarlhln helirll blr asamasında oluşmus, toplumsal bir Urundür. Çok eskl çjğlarda yoktu; unuu gelecekte yok olacaktır. Ama oevletln bugunku varlığı, bilim ve tcknlgln (ellsnıealyle, korkunç btr güç düzeyine ııla^ınıştır. Temelde devlet, blr sınıfın başka sınıfları CEemenllfcl al tında tutmasına yarar. Bazen sınıflar arasında blr denjre kurıılablllr ama, bu durum sürekli değildir. Eskl çağın dcvIctlnüe iki tur insan yasardı: Köleier ve yıırttaslar. Koleler kl eskl zamanın emekçlleridlr feodal donemlerde «serf» oldular; uygarügın kapitalizm aşamasında Isçlye dönustuler. Ne \ar kl hep yonetildilor. İlk keı Yirmlncl TUıyılıla, Işçlli'r, bazı devletlerde egemcnllgi ele geçlrdiler. S(i.s>ali.st devlet böylece kuruldıı. Dcnıelt ki larilı boyunca degışnıiştir devlet; ve çağım»da turlcri görulmekU'dlr. itugun tki ayrı turden devletln Ikl çarpın »rnt'Kİ AB1) ile Sovyetler'dir. Amerlka sermayeclnin, Sovvetler emckçinin eBemenllglnl simgeler Her ikl çesitten birçok devlet varılır >eryıiaıünde ABD'nln yanı sıra Fransa'dan ttalya'ya, Brczllya'dan lraıı'.ı değin çeşltll ornekler dayabilirlz. Sosjalist devleller kesimlnde Çln'den Romanya'ya, Cezavir'den Arııavutluk ve Kııba'ya deifin «rnekler gostcrcl)ilııi7. r.uııııııl.ı birliktr, İster «osyaltst keslmde olıun, İster kapitallst; verviizündekl devletlerln Kelişmi?lık diızeyIrrl a\ıu değilıllr Vletnam ile Dogu Almanja, Ingiltere ile C.unpv Kore arasında fark \artlır. Bu ayrılıklar, devletler arasındaki ctki lepkl lllşkllerhıl biçlmlendlrlr. Kuşkusuz hosyalıst devleller dunyasındakl Hl^kilcrle, kapitallst devletler arasındaki illskiler, nitclik bakımından birbirine benzemezler Sonyall.it devlrt dedigimlz zaman erackçl «ınınannın ayeıtı soz konusudur. Kmekçi sınıflarııı, sonıürücu sınıf ve katmanlar üstüne baskı aracı olarak kurulur bu devlet; ama, blr halkı. bir ulusu lçcren örgııttiır enlııde sonunda tç pn litikası olacaktır; (lış polltikası olacaktır. Politikası oldu nıu, stratejl ve taktiklerl dc oluşucaktır. Sosvalist devle tin, toplumdaki Urihscl kalıtınılar \e sosyal dzelllklere grtre kendine özsrü tutum ve davranısları da bulunacaktır. Billm.sel sosyallznı evrensrldıı; ama blllmsel sosyallzm kurallan çerçcveslndekl sosyalist devlet uygulamasında, blr çeslt yerel sıvas.ıl iktldar oluştuRU gozılen ıızak tulıılıııaınalıdır. Böyle olunca da sosyallst devletler arasındaki lllskiltrln değl$meslne, zaman zaman anlaşınazlık çıkmaauıa «asümaz. Sosyallst devletler arasında uzlasmaz çellskller yoktur; ama, çellskller vardır. Bazen bu çell^kllerln dunyayı kapsayan BOrunlar nitellğlne rrl^tiğinl de görmek olasıdır. tşte bu noktada evrenscl kuralları dile getlren billmsel sosyallzmle, soayallst blr devletin polltlkasını blrblrinden ayırmak gere|i kacınılmaz görünüyor. Kapitallst blr ülkede ve emperyallzmlıı baRkısı altuıda yaaayan sosyalistleruı bu geregl değerlendlnnesi yararhdır. • Güncel dUnyamızda en büyük İkl sosyallst devlet olan Çtn İle Sovvetlerln veryüzünü kapsayan bir tartışma ve anlasmazlık lçlndc bulundukları Izlenmektedlr. Bu tartısmad» yan tutmak; blr sosyallst devlet, ya da geltşmls kapitallst ülkede fiklr özgürlUğünüıı güvcnceslnde örgütlenlp bttyttmua CQçlU blr sosyallst partlsl lçln blr polltlka olablllr. Ama ulıı•al bağımsızlık geleneğt güçlü blr mazlnm ülkede henüz gellşmekte olan sosyallst kcsimde, böyle blr tartıjmnya kapdmak yarardan çok zarar taşıyacaktır. Blr kez bu tartısmanın kızısması, sosyalUt gUçlerl birbirine düsürmekte, vn emperyallzmin «hrtl ve yönet» strateJlslne olanak saglamaktadır. Aynca İkl büyük sosyallst devletln yandaşlan glbl görünenler, bağımsızlık llkeslne sıkı sıkıya sanlı keslmlerde kuskular yaratmaktadırlar. Çln Rovyet tartışmasını izlemek başkadır; blr yana batlanmak başka . YeryUzündekt evrensel Isçl eylemlnln btttünlOgUne açılmak dognıdur; blr sosyallst devletln polltlkasında evrenselllği aramak yanlıs Yeryüzünün en güçlü İkl Bosyallst devletlnden relen görüşler, etklier yaratablltrler. Bu etkilerden vararlanıp ulusal blr sentezr ulaçmak yerlne, tek odaktan gelen fiklrlere EÖZÜ kapalı bağlanmak, sosyallzmin Türklye'dekl gerçeklerlnden uzak duşmek demektlr. Hem blr süre sonra ikl büyük nosyaUst devlet anlasırlarsa, kUcuk yandaslaruı hall ne olıır? • Bagajdaki Temel OKTAY AKBAL Evet Hayır «Attığımız temelleri sökttyorıar» mye avaz avaz bagirmaya baslaınasınlar şimdl de! .. Gerçl pek zor değil o temelleri yerlnden çıkarmak. Blrazcık giıç harcayarak çektln ml yerinden cıkıvor. \üx kllo ağırbgında blr beton. Abyoraun arabanın bagajına koyuyorsun, Erzlncan'dan Ankara'ya, tâ Meclla'ln kapısına kadar Retiriyorsun. Krzlncan CHP Senatoriı Nlyari t)n•al'la mllletveklll Ilasan Çetlnkaya bu ist yapmışlar. Şlmdl ister mlsinlz Başbnkan Demlrel'le ünlti yardımcısı Erbalcan'ın son zamanlarda orda bnrda attıkları tOm temeller aökulüp Ankara'ya taşınsın!. Bir de yeşll kutu koymuslar temelln altına. Temelln atıldığı tarih, atanların adlan blr blr yazılıymış orada. öyle ya çok flnenül bir şey yapmışlar; «Ağır sanayl fabrlkMunın temellnl atmışlar! Ne kolay değil mi? Yurdu dolaç dur, oraya bilmem ne fabrikası, buraya bilmem ne fabrlkası kurdum de, Ulkı topla, söylev ver, TV çeksln fllme, tllm yurttaşlara »österaln! Hepsl olup hltecegl yüz klloluk çlmentot... Böyle t«mellerl atarsan, baska blri de gellr arkandan, •Okttp bagaja atar o temelleri... eek!... Şlmdl belkl kıyametl kopanrlar, attığımız teınellert blle »ökiiyor CHP'liior, diye. Bakın (tnsal ne demls Mecli* önlinde yaptıgi basın toplantısıııda: «MC hükilmeti Erzincanda bir ağır sanayl teslslnin temellnl 1 aguatofl>ta bilyük meraslmle atmıştır. Atılaıı temel Işte buradadır. Dünyada İlk kec fabrika yapan blr fabrikanın temell blr otomobü bagajında blr 11den başka bir ilo taşınıyor ve böyle bir temel ilk defa blr parlamento önünde sergllcnlyor..» MC komedya üstüne komedya oynuyor... Demlrei jidlyor temel atıyor, yanında AP'li bakanları. Erbakan bambaşka bir yere gldiyor temel atıyor yanında MSP'll bakanları.. önce atdmış yıırıın bıralulmış temelleri bir dah» atmak mı lsterslnlı, hlç bir zaman yapılmayacak fabrlkalann temellnl atmak mı!» Ne diyor Ünsnl: «Temell atılan bu büyük teslsln planı, projesl, (ideneğt, 1976 programı içinde yeri de yoktur.» Blr aldatmacacür gldiyor. Kun klml aldatıyor? DavuUar, asurnalar, söylevler, toplu namazlar, dualar herşey hersey var, ama clddlyet yok, devlet adamlıği yok, sorumluluk yok, halka, kamuoyuna saygı yok, yok, değcrll hlç blr şey yok... BUtün bu temelsiz temel atmalar, bütün bu yanlıs, aldatmsca glrlşimler, bUtün bu Anayasn dışına taşmak lateyen davranışlar, Yargıtay'lara, Oanıştay'lara aldırış etmeme eğillmlerl, AtatUrk nevletüiin temeUerlnl deRiştlrmek, kaydırmak, ya da tamamiyle çökertmek hayallerl, heveslerl, hepsl birbirine bağlıdır. Şu Demlrei, şu Erbakan, şu Turkeş gibi «lider.ler, polltllucılar Ataturk çağında olablllr mlydı? Bu kişUerin sbzlerl, Atetürk'Cn yaşadığı günlerde nöyleneblllr mlydl? Atatürk gerçek demokraslyl llerlye, geleccğe. daha lyiye doğru yUrumek olarak anlıyordu. Bu yüzden gerlye dönme, çağdışuıa özlem duyma, blİKİslzliğl, bağnazhğı övme heveslerlni onlüyor, durduruyor, hatta gerekirse u&tlcrlne varıp eziyordu. Şlmdl Turkiye Cumhurlyetlııin Atatürkçü tcmcUdlr yıkılmak, çatlatılmak, deglştlrllmek lstenen... Bütün bu sahte temel atmalarla haltan gözlerlnl boyayacaklar, seçlmlerde üstun çıkacaklar. sonra Türklye'yl çağın dışına Itecekler. hayallerl budur... Prof. TütengU, blr kltabına «Temeldekl ÇatUk adını vermlstl. 1%6'da bu başlıkla yazdığı blr yazıda bir takım tehilkell rirlsimlere karşı şöyle dlyordu: «Görünüse bakılırna 1950 1960 dönemlnln özleminl çekenler Atatürk devrlmlert Uzerlne kurulu Cumhurlvet Türkiyesi'nln yörüngesinl değlştirme heve•Indedlrler. 27 Mayısa, onun liderine dünün MBK. Uyelerine. 61 Anayasasma, layikllğe, basın özgürlüğUne ve Daruştay kararlanna karşı glrişllen davranışlar genis amaçlı bir hareketin ban görttnüşleridir. Eğitim birliğine açtıklan »ahneyl genlsleterek Özleminl çektiklerl düzene kadro hazırlamaya özenenler, güçlendiklerinl sandıkça cüretlerinl arttırmayı deneyeceklerdlr..» On yıl önce böyle yazmış Prof. TütengU... Heplmlst, on yıl, on beş yıl önce böyle yazılar yazdık. TehlikeU gidişi haber verdlk kamuoyuna. Ne oldu? On yü gtçtt. Tcmeldeki çatlak iylce bttyüdü, gcnlşledl, yapı yıkıldı yıkılacak duruma glrdi. Neyse kl halk, emekçlsi, aydmı, öğrencisl, »ğretmeni, memuru, askeri ile Atatürk Cumhurlyetlnln temel Ukelerlne sahlp çıkmaktadır. 1973 seçimlerl bunu kanıtladı. 1977 »eçlmleri blr keı dah» Atatürk devletlnl yıkmaya çalışanlan nayal kjnklifina uğratacak... tstedlklerl kadar hesapsız, projeslz, hazırlıksız uydurma temeller atoınlar. Istedlklerı kadar çagdışı akımlam dayanarak ulusumuzu kendl dümen sıılanna çekeccklerüıi sansmlar! Bostur... Na»U attıklan uydurma, sahle temeUer blr çeldşte yerinden çıkarılıyor, otomobil bagajlarma konularak ne biçbn şeyler oldukları halkın gözleri önüne serUiyorsa, her lçlerl, her urraşlan, bütün ntyet ve hcsaplan da bilinçll halk yığınlaruun çabaslyle yerle blr edllecektlr. Dembrener, Erbakan'lar, Türkesler ttlkcsl deglldir Atatürk Türklye'sl. hlç bir saman da olmayacaktır. Demlrei, Erbakaa. temel aUcak, ötekller o temell ıöke 700UnUstUnde puan alarak dilediçi faküîteye giren OKTAY ALKIN ERDAL EMEL BEDİRHAN ÜSTUN Türkiye de en başarılı 787.812 767.106 760.286 16 ögrendnüz 753.955 .731,261 730.418 724.280 »f»İ»ff»» DUYURU Duyurulur, » • • • • • • • » ALİ ÖZBEK H.FARUK BUYRU S . ATA KÖSEOĞLU GÖKHAN SAYRAM PERRAN MÖRÖY 714.546 M.SERDAR BÜYÜKONAT H.METE SONER ERHAN COŞKUNOL GÖKHAN YALÇINER M.TEVFİKDORAK LEVENTYILMAZ VACIT ARAT TAHİR UYSAL 712.847 711.750 711.687 Sendlkamız Genel Merkez 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Ekim 1976 cumartesi günll saat 10.00'da Istanbul Belediyesl Toplantı Salonunda a^ağıdakl gUndemle yapüacaktır. 710.897 710.853 710.398 703.821 701.245 YAPI KREDİ BANKASI İŞÇİLERİ SENDiKASI YAPI SEN GENEL YÜRÜTME KURULU G ÜNDEM : 1 Açılı?, 2 Divan Seçlml, 3 Komlsyonların Seçlml, a) b) c) d) Hesap tetklk komlsyonu, TüzUk tadll komlsyonu, Muhammen bütçe komlsyonu, Dllek, tekllf komisyonu, KURSLARIMIZA KATILMIŞ VEYAYAYINLARIMIZDAN ALMIŞLARDIR. 19761977 ÖĞRETİM DEVRELERİ 18 Ekim, 8 ve 22 Kasım, 13 Aralık 1976 tanrtlerinde başlıyacak ve 15 Mayıs 1977 günü progrom tamamlanacaktır. Dersler Pazorte^iCuma olmak uzere hcrftada 5 *5UN verllir. „ •,. GENEL' YETENEK Proğramlı Toplam 400 Ders 4,000 TL. 2Sfckım,6 ve 20 Kasım, 11 Aralık 1976 tarıhlcnnde başlıyacak ve 15 >Mayıs 1977 gunu bıtecektir Dersler Cumartesi veJPaiar günleri'venlir. GENEL YETENEK Frogramlı» ' ' 4 Konukların konuştnası, 5 Raporlann okunması, görüşülmesi ve kurullann aklanması, 6 Anatüzük değlşlkllğl, 7 Devrlmcl Işçi Sendikalan Konjtederasyonu DlSK'e k v tılma kararının alınması, 8 Seçlmler, 9 Kapanış. (Cumhurlyet: 11663) '<', • • • • » » • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • i \', JToplam 250 ifers 2.500>«~ TL. fÜbT :' Ko)e)ter6,'>ŞdebiyflJKoîu ve Mesİek^Lı t lerine ayrı gruplar açıiır BROŞUR İSTEYİNİZ BUYUK DERSANE ## . . ANKARA Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünden: Ünlvorsltemiz tslami tllmier Pakultesl ve Temel Blllmler ve Yabancı Dillsr YUksek Okuluna, sınavla MERKEZ: Inkilap sokak no:17 tel: 255625188874KIZILAY ŞUBE : Mithatpaşa cad. tel: 18095517 8636Y.SEHİR Ankara Devlet MühendisÜk ve Mimarlık Akademisi Başkanlığından: Asistan, Okutman, Uzman ve Çevirici Alınacaktır lsteklllerin, glreceklerl bilim dalı ve yabancı dlllerlnl V8 özgeçmişlerüıl bildlrtr blrer dılekçe ile ilglll Oekanlık ve Okul MUdUrlüğüne müracaatları duyurulur. Temel Bilimler ve Yabancı Dlller YUksek Okulu: Son mUracaat: 26 ekim 197b Pedagojl 1 Asistan Sınav tarlhl: 27.1U.1970 îngilizce 1 Asistan Almanca 1 Asistan Almanea 2 Çevlricl Fransızca 1 Asistan Fransı/CR 1 Çevirld Matematık 2 Asistan Fızik 3 Asistan Botanık 3 Asistan Zoololi 3 Asistan Kimya 3 Asistan Fransız Dlli L&boratuvraı Uzmanı 2 Uzman Alman üılı Lab. Uzmanı 2 Uzman tslâmı liimler Kakultesl Son MUracaat a Kasım 197b Sınav Tarıhl H Kasım 1 H 7 6 Arapça 5 Okutman Kur'ân 1 Kerım «Hatız 1 Kur'an» 1 Okutman Paleograrı 1 Okutman (Basın: 25971) 11657 Öğretim Üyesi ve Tam Günlü Asistan Alınacaktır I UNIVERSITE 1 veAKADEMİ ADAYLARI ücretsiz denemebgretimine katılın MODERNKLASİK SINIFLAR ÜSESONLAR ^9EKİM*16EKİM BEKLBMtLİLERKHEKİM * 20EKIM MODERN'HZİK TESTKİTABI ÇIK#.ÖDFMELIİSTEYİNIZ Mevcvt Bolümler lçln 1184 sayılı Akademıler Kanunu nun ilglll maddeleri, 1165 sayılı ve 1991 sayılı Ünlverslteler Personel Kanunu esaslarına dayanarak Akademimıze sınavla öğretim uye ve tam glln aylıklı asistan alınacaktır. Asistanlar ıçln Doktora tercih sebebidır. llgılenenlerin değcr lendırmeye esas aşağıdaKi evraklarla en gcç 27 ekim 1976 saat 17.00'ye kadar Akadem! Genel Sekreterlığıne başvurmaları duyurulur. Sınav günü aynca adaylara bildırilecekur. tstenen Belgeler: 1 öğretim Üyelerl tçln1.1. Meslekl ve öğretim tecrübeslni gdsterir belge, 1.2 AkademlK ve Bılımse! yayınlar varsa bırer nüsha, 1.3. MUracaat formu (Akademı Genel Sekreterlıgın den alınablllr) 1.4. 01 aıalık 1976 tarıhlnde göreve başlayabılecek du rumda olmak, 2 Aslstanlar Içın. w ° " MÖDERİM E O h İ M / DERSANESİ > Cıraöan Cıcl 43 40 BoşıKJa', Tcl. 40 bU Ü2 .•.•..••::•.•.•.:•.:••.••& En az Yilksek Mühendıs veya YUksek Mlmar d i > lomasına sahlp olmak (Master dreeceslnde eğitim yapmıs olmak) (Doktora tercih sebebıdir) 2 2. Askerliğin! vapmıs olmak veya uzun süre askerlıkten tecllll veya kısa sllre aslcer adayı olmak, 2.3 01 ralık 1976 tarihinde göreve bajlavabtlecek du. rumda olmak, 2 4. MUracaat formu (Akademl Oenel SekreterUgtn' den alınablllr) Alınacak Asistan Sayısı BblUmü : Sann Mimarlık BölumU İ U Makma BölumJ 8 Injaat BrtlUmü 8 Elektrik BöllımU 3 Kımya BolOmü S (Basın 25932) 11561) 2 1. (Artas 298) 11653 A.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear