Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SaMbı: Cumnunyet Matbaacıhls ve Gaze<»<"ihlj T A 5. aöına NAUIR N A b l • Genel Yayın Mudürü OKTAY KLRTBOK.E • Sorumlu Yazı tslerl MürtüriV Rl LENT l>tKM£N*K • Bssan ve Yayan: CUMHVRtYET Matbaacılık »e Gazeteciiik T.A.Ş. Cağalogiu, Halkevı Sok. No: 3 9 4 1 • TEUiRAF ?e MEKTCT adresl: CtMHURİYfcl IS1ANBUL CUMHURİYET fcHKH Posta Kutusu: Istanbul No: 246 Telefonlar: n « »0 :» 41 «« 22 42 97 22 12 »» 22 42 »8 * # BURULAK AnKar» AraHir» Bulvan Yerıeı Apt. Yemsehır Tet H7417 255'uıı • tZMÎK H»ut Zıya * Bulvarı No: «5, Kat 3, Tel: 13123u 1247U9 • ADAN.A * Ataturk Cad. Uğurlu Pasaj, Tel: 14550 ATLAK: 12 • J Vurtjgı: 541) 210 135 45 Yımetışı: S Ü «yiı <4/& * M İ ". O Ülk* cruDlanna »• »ttrlıtın* Bör» uçai tarkı OKUVUCU tsraiından ayrıca ödenır... t . I « ( I Savia «Sanlim» . . . H* 4. 4 « Savf» ıSatılınıl) ... •** OiUm M e u ı a Ie*enKUi «S S a n u m l ) Nısarı Ntkân Evlenrne DotUlB Y»vın H»T«« <K£UMES1> • Kavıp iKELIMESt) M «MAKTUi '*• u n > T A K V ı ıvı Güneş 1.21 Akşam 17.0a ıtt O U A K *K) 00 1 Ogle l'İ.34 Vatsı 18.44 ısn« Ikındi 14.53 Imsak 5.39 (Kastsrafı l «HtTfadal kiye"nrn tanm potansiyelinden ^tam olarak yararlanılmalıdsr. • Güç dönem atlatılıncaya ka dar turistık dış gezilerde ve Hac seyahatlerinde tasarrufa önem verilmelidir. • Vergı kayıpları önlenerek herkesin kazancı nispetinde vergi vermesim sağlayıcı düzenlemeler yapılmasmda yarar vardır. Kaçakçılık ve vergi kaybının önlenmesi için polisiye tedbir ler yanı sıra ekonomik tedbirlere de agırlık tanınmalıdır. 1975 yıhnda Istanbul'da 600 milyon liraya yakın kaçak mal tespit edilmiştir. Kaçakçılığın ülkemizde 23 mîlyar liraya ulaştığı anlaşılmaktadır. • Ekonomideki yeni fikirler devalüasyonu modası geçmis bir kavram haline getirmiştir; artık Türk Urasımn devalüasyonu yerine, lıranın dış pazarlara göre zamanında dengelendirilme si uygulamasma önem verilmelidir. • Ortakpazar ile ilişküerimiân yeniden ele alınması gereği anlaşılmiştır. «Hepimizin kaba kuvvete ve kaba kuvvetten çare uman gruplara tamamen karşı olduğumuzu, bunları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi tekrar belirtmekte yarar v&rdır» diyen Vehbi Koç, «Kanunlar karşısında kaba kuvvetin yaşama şansı olmadığı 1976 yıhnda ispat edilmelidir» diyerek konuşmasını, «siyasal barış, gençlik barışı ve çalışma barısı» aloganlarıyla bitirmiştir. Kaba kuvvetten nştnm yasa değişiklikleriyle sağ lanmasını ve «milli ücret politikası» izlenmesini istemistir. Uzlaştırma kurullarmın bu süne kadar ki çalışmalarını eleçtıren Narin, «Bu kurulları ücret artışlanna bir basamak olmaktan kurtarmak ıçin hizmetın ciddi bir kurum tarafından j'rütülmesini» istemistir. Narin bu arada, sendikalann. ellerındekı fonlann nasıl kullanıldığını da büebilmek için idari ve mali denetime tabi olmalarını talep etmiştir. Cezayir, dün imzalanan anlaşmayla Ortak Pazar'dan her istedığini elde etti BRl'KSEL Dün sabahm albsına kadar U2ayan görusmelerden sonra Cezayir ile Avrupa Eko nomik Topluluğu IAETJ arasmda btr ticari. ekonomik, mall ve toplumsal anlasma imzalanmıştır. tlgili çevrelere göre, Cezayir, bu anlaşmayla AET'den ödün anlamında her istedigini elde etmişür. Bu ayın başında AET'nin Fas ve Tunus'la müzakere etti^i anlaş malan andıran bu anlasmanm, iki tara/ın onayına, özellikle sah günü Brüksel'de toplanacak olan AET Bakanlar Konseyi'nin onayına sunulması ?erekmektedir. Anlaşma, özellikle, Cezayir ürünlerinin Avnıpa pazarlarma ayrıcalıklı olarak ulasabilmesini ve AET'nin Cezayir'e 114 müyon hesap birimi mali yardımda bulunmasını öntsörmektedir. Bu da asagı yukarı 627 milyon Fransız frangı tutmaktadır Bu yardun beş yıl içinde yapılacaktır. Ayrıea, «AET» ülkeİTinde çahşan Cezayirli isçüerin sosyal «üvenlikleri için de özel bir reiim uygulanacaktır. 1969'dan beri «AET»yle ortaklık anlaşması bulunan Fas ve Tunus'tan farkh olarak Cezayir şimdiye kadar AET ile hiçbir özel ilişki kurmamıştı. 19M'te Cezayir ile AET arasmda yapı\an hazırhk görü?melerinden sonra Cezayir Ticaret Bakanı Lavaşi Yaker 16 Mart 1970 tarihinde, ülkesi ile «AET» arasındaki iliskileri belirle mek üzere eörusmelerin başlamasını istemişti. AET'nin Akdeniz ül keleriyle «tooluca» isbirliji politikasından yana oldufcunu 1973 yıhnda açtklamasınîi r!»frmen. bu görü«meler bugüne kadar uza'.ın gelmişti. (a a) ECEViT (BısUrah 1. sayfad») fit de bu Anayasayla devletin • • dare edileceğine inananlar gelsin» demijtir. EcMit'in ıöxl»fi t>emirerin kendisıyıe ilgili son »(teleri üzerine düşüncelerini açıklayan CHP Genel Başkanı •• & cevit şunlan söylemiştir: •Başbakan Demirel, kendisine hem suçlu, hem Rüçlü dedirtmek heresinde görünüyor. özellikle dünkü demeci, Ben bir vandan her suçu işler. isletirim. sonra da baskalannı suçlar, herkese meydan > kurum, havasındadır. Ba?b«k»nın dünkü demecinde söylediğt gibi, «Hersey herkesin gözü önünde acıkta cereyan etmektedir.» Gerçekten, herkesin gözö önün de, açıkta. Demirel Hükümetinin korudujru ve kışkırttığı katiller, t«bancalarla, makinalı tüleklerle çocukları laramakta. yurttaslanmızı vurmaktadırlar. Sonra yine «Herkesin eözü önünde», hükümetçe eli kolu baftlanan polislerin blle göztl önünde, cinayet verinden serbestçe aynlabilmektedirler. Bir Adalet Partili Bakan Baş bakanhgm kapısı önüne cıkıo, «Herkesin gftzü önünde, içıktaa siyaset gangsterlerini rinavete kışkırtmaktadır. Orads kışkırtılan kimseler de aıdip, hükümet üyesinin hedef alarak eöste.digi profesörlerin evine bomba atmakta. sonra gözden kaybolmak tadırlar, Başkentin ortasında, .iHerk.sin gözü önünde. açıkta», silâhlı eş kiya. üniversite otobüslerini C ,rdurabilmekte. ögrencileri indı rip dövehilmekte. vurabilmekt" dirler. Olay çıkmasınm beklendiği önceden sörevlilere bilv r ıl diği halde de. olay verine bu tek r>olis göncieritmpTn^ktefîir En aıkı güvenlik tedbirlerinin alındığı Çankaya'da, «herkesin gözü önünde. açıkta», bir liseye saldınlıp ateş edilebilmekte, gençlerden baska bir d» polis vurulabilmektedir. Ve devlet eli kolu bağlı kalmaktadır. Cebeci'de ıse. silâhlı sokak saldınlan artık scünlük olaylar arasma girmiştir. İzmir'de hükümet yanlısı eşkiya çeteleri, devletin iandarma birliklerine bile ates edebllmektedir. 12 Mart öncesi dönemde de simdi de, Ba$bakanlıgı sırasında ülkeyi kana bulayan. yakmlaruıın devleti soymasma engel olmaia uğraştıkları için bazı dürüst kamu görevlilerini cesalandırmaga kalkışan, Cumhuriyet Anayasasıyla da bütün Anayasa kuruluşlarıyla da ters düstüftünü ve bu Anayasa ile ülkenin yönetilemiyeceğini açıkça söyleyen AP Genel Başkanı, hem suçlu hem güç1U davranmağa kalkışmakla ne suçlannı gözden saklayabilecektir. ne de kendinl güclü gibi göV terebilecektir. Ancak bu suç kışkırtıcısı kimse demokrasi kurallan içinde Başbakanlıktan uzaklastıjh zaman, Türkive ve Türk halkı triivenlige, demokrasimiz esenliğe kavuşabilecektir. Bunu bir an önce sağlamağa çalışmak, bizim Rörevimiz oldugu kadar. hangi partide veya görUşte olursa olsun, dökülen kanlarm ve vapılan devlet soygunlannın sorumlulugunu vicrî^nlannda taşımak istemeyen her Millet Meclisi üyesinin de aörevil! olacaktır.» Bozter 'nin demeci DP Genel Başkanı Bozbeyli, dün verdiği demeçte. Başbakan Demirel'in «Bu Anayasayla dev let îdare edilmez» sözünü eleştir miş. «Peki arna, sormarfar mı adama. bu Anayasavla devlet idare edümezse neden devleti idareye talıp oldun? Aklın sonradan başına geldiyse. hâlâ yönetimin başında ne duruyorsun? Bir an evvel git de bu Anayasayla dev. letin idare edlleceğine inananlar gelsin» demiştir. Bozbeyli, kımsede can güven liğinin de kalmadığını. ötTetıcileri kurşıınl8yanlann ellerini kol lannı sallayarak ae^dığını beUrtmis. «Bir B»şbakan anarşi, hülriimeti aştı diyerek anarsinin altmda ezilcUSini ftiıat ettikten sonra, sorumluluk bütün afcırlıgı ile bu hüktimete destek olanlara teveccüh edecçktir. Millet Meclisi. sorumluluğunun geregi nı yerıne getirecektir» demis, Basbakana destek olsnların gözlerıne uyku girmemes'. gereltti Franco'ya Övgü (Basvatıdan devam) Kendine karsı olduklannı yakından bildiü bu adamlann vapıtlannı FTanco. Ispanya'da vaMklamamıstır. Madariafa'nın kitaplan okunmu». Cazals'ttı plakltn dinlenmi*. Picasso'ya (tellnce. Madrid'de onun tablolannı lceren bir Pica»»o müzesi Franco'nun buyrutu Ue kurulmus. halka açılmiştır. Evet. tasizm çağdı?t. kötü bir yönetim biçimidlr. Ama taya»İamalara kalkınca faşistler arasında kötünün daha »T kSttiteri de balunabileceeini rörüyon». Demokrasi türkttleıi »öyieyerek bir punduna tetlrip halkın basına belâ olmayi planlayanlann yanında Francesco Franco, bir bakıma erdemli bir Msi «ayılmahdır. Gerçi vedi «encin idam karannı acımaaiz onaylarnıstır ama hiç detil»e uençleri perde arkastndan kahpece birblrlerine vurdurmamntır. A* çey nü? GÖZLEM (Baştaran 1. navfadal p kaybetml? btr iktldara kar»» dlrenme hakkını kullanarak, Zl Mayi» devriminl yapan Türk milletJ... AP. Silâhlı Kımetlerce eerçeklestirilen 27 Mayw nıttlâHnln devirdiği Demokrat Partinin yerlni almıştır. Bupin SUİhlı Kurretlerde cesltli rötbeierle iröre» yapanUnn blrçoçu. n Mans Ihtilâline katılmıstır. Silâhh Kuvvetlerin tumünü. 27 Mayıs devrimiyle (tetirilen Anayasa'nın karştsınrta Kösterilmesi. hem Silâhlı Kurvetlere hem de 1»«1 Anayasa. sına karşı büyük faygısıılıktır. DemireJ, her »ğam açtıgtnda: Bu Anayasa fle derlet idare edilme«... demektedir. Demokratik hukuk devleti bu Anayasaya jfire kurulmuv tur. Basbakanın fSreri. derleti bn anavasa»a eöre yönetmektir. Devlet Tetkilerinl. bo anarasavı defiîtirmek için kullanmak, cer« hukukçulan ne düsunür bUmem amma, Anayasayı «ihlâl» »uçuna Kirmektedlr. Demirel. bn Anarasamn da, 27 Mayı» devrvmlnln de yeminli düsmanıdır. Detnirel. ülkenio Başbakam olarak hu Anavasan konunaı, ancak bu An*ya»a Demirel'e kar»ı korunur... Ceohe çadırlannın b»9sornmltı<ııı. bBtun kaTramlan ter«ine çevirmekt« ve sanki bukuk devletinln, demokrasinin ve Anatasanm «aTunucusuvTnu«j gibl Bajhakanlık merdlvenlerini inip çıkmaktadır. Akıllan kanırtırmak fçin Ikide hlrde: Cumburiyet dusmanlan... Demokrart düsmanlan... ribi taldın «lilnlannı Basbakaolık merdlvenlerinden de t\tlattp dormaktadır. Oemoknsl dft«mam dtye, AnayaaaTi de|i*tirip, ülkenln aydmlannı hir jeeede eeıaerlerlne dolduranlara, Işkence evleri kuranlara ve ba olup bitenlere destek olanlara denlr. Cumhuriyet dusmanlan ise, her türtü (teriel ve »aldırgan orrfftlerle ifctldar hırsı için ortakhlt y»ı»nlardır. Mıpırfliç ş*ılefyan ile llişkfler kur, milliyetçiiik oisun Sokak ortalanna cenceclk oocnklann k»nh kefenleri »erilsin. demokrasi. riltk «Isun... Yefcenln. kardefhı tana • «w»«i «/otlarla mfl. j»neri*r aras.na katılsın, bu da mlUiyetçiUk ve Cumhuriyrtçlllk olsun. Demirenn «Ince tokti^i» budur «?te... Ne zaman tolsuzluk «»rlenöleri suç beieeleriyle BashakanJık kapılanna dayamrsa, DemlreJ ne yapıp yapn> Wr «rejim mewle«i. çıkartr t e el aitmdan Sıtavonetlm tçln pazarlıklıra firlsir. Bo pazartıkiar «örup dunırken de. « « • <* mokraM». milHretclHk», «CmnhBriyetciHk» irlbi kavramlan knllanarak. »oUozluklan ve dnaretlerl unuttnrmak *«ter. Bundan *«nra knnılacak bir SIkıv»nrtimln. hanti «lüzen biçJmine m>nü«*cetin» Wm«« ke«ttrefn«. Hiç bel» oimat, Denıirelin de. Türkeş'in de, Feyriotlu'nan da elleri kur»aklannda kalir. Kurulaeak mahkemelerde kiınlerin yargılanacaiını bnırönden kmtirmek pek de kolar deJiKJIr. Aralanuı sırtında hfiküm sârenler birsün jeUr, bu arslans tem oinrtar... Soysal ve Uras ErtuğTul Soysal irs genel kurulda sanayileşme ve bolgesel dengesizlikler konusunda bir konuşma yaparak, bolgesel dengesizliğin giderilmesini istemis, «Bakımsız ve dermansız kalmış yörelerimiz oldukça, iri iri Uflar ederek sadece kendimizi aldatınz» demiştir. TÜSÎAD Genel Sekreteri Güngör Uras ise imalat sanayünde 1973'deki durumu ve 1976'ya ilişkin bekleyişleri açıklayan bir konuşma yapmıştır. Selçak Yaşar ve soila mücadele Öte yandan toplantının sabahJei oturumunda söz alan sanayici Selçuk Yaşar Türkiye'de sol düşüneenin yaygmlaştığma dikkati cekmiş, L'express dergisinin son sayısında yayımlanan •Sosyalizmin intiharı» başlıklı bir yazıya değinerek sanayicilerin soldan gelen her çeşit hakaret ve eleştirilere hedef olduğunu ileri sürmüştür. Yaşar. solun kaçınılmaz bir yazgı olarak kabul edilir hale geldiğini belirterek bunun tehlike niteligi tasıdıgını iddia etmiştir. Kuzey iilkelerinde uygulanan demokratik solun Akdeniz ülkelerine uygulanamayaeağvnı da öne süren Selçuk Yaşar. >E&er Danimarka'dan böyle bir reiim ithal edilecekse, Danimarkalıları da buraya getirmek gerekir» de»niştir. îstanbullu sanayicilerin daha toplumcu bir imaj verdiklerini, köşede kalmış sanayicilerin ise solun yayılması karşısında daha duyarlı olduiunu söyleyen sanayict Selçuk Yaşar. «Susan adam feylesoftur» biçimindeki lspanyol at&sözttnU elestirerek sola karşı mücadelenin arttırılmasını istemistir. lürükelçi'nin jbrüjleri Toplantı arasmda verilen yemekte konuşan Federal Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi Dr. Gustav Adolf Sonnenhol ise Türkiye'yi olanaklan açısmdan Almanya'dan daha zengin olarak nitelemiş, ayrıca yüzyılın sonunda 7080 milyonluk nüfusuyle büyük bir ekonomik pazar teşkil edeceğini söylemiştir. Türkiye'de son 20 yıllık gelişmenin özeUikle özel sektör girişiminden ileri geldifcini iddia «den Sonnenhol. Türkiye'de Ure•tHenlerin her ülkenin kıskanacağı düzeyde oldugunu belirtmiştir. Bu arada Tüıkiye'nin NATO İçinde yüklendiği silâhlanma yüküne de değinen Dr. Sonnenhol «Ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmesi tehlikeye sokulmak isten miyorsa, bu yük. müttefikleriniz ile birlikte tasınmalıdır. Ayni sey kendi silâh endüstrini* için de geçerlidir.» demiştir. Sonnenhol, Türkiye AET ilişkilerine de değinerek Türkiye'nin şimdiden dış rekabete açılmasmı önermiş, AET'nin Türkiye'ye tanıdıgî öclünlerî üçüncü ülkelere de tanıdığı yolundaki eleştirileri ele alarak «Türkiye için son ticari engelleri de bir yıl önce tümüyle ortadan kaldırmış bile olsaydı. dıs ticaret açığın a önemli bir azalma göstermeyecektin demiştir. Yeni Tönetim kuruldu Daha sonra yapılan seçimler »onunda Yönetim Kurulu Baskanlığına yeniden Fejraz Berker getirilmiştir. Yönetim Kurulu is« şu üyelerden oluşmuştur. Orhan Aker, Rahmi Koç, Şaban Gazioğlu. Şinasi Ertan, Selman Yasar, Halit Narin, Asım Kocabıyık, Bahri Ersöz, Orhan Nadir NADI Koıntötk <Ba$tarati J. ğı başkentte çeşitli yorumlara yol açmıştır. Başbakan'ın TRT konusunda «aramızda tartışmalar» dedigi Genel Müdürlük. olayının gelişimi şöyledir: Prof. Şaban Karataş'ın TRT Genel Müdürlüğü'ne atanmasma ilişkin Bakanlar Kurulu karan 18 aralık 1975 tarihinde onay içtn Cumhurbaşkanlığına gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı konuyu çeşitli yönlerden incelemiş, ve Genel MüdÜrlüğe yeni bir atama yapılmasının Parlaroento yargı organları, basın ve kamuoyunda çeşitli görüşlere yol açtığım, aynca hukuk ve siyasal çevrelerd» de bu gelişmelerin ve yasal yorumlann yapüdığını dikkate alarak konunun hukuki yönden bir açıklığa kevuşturulmasını »ağlamak amacıyla Danıştay'dan bir görüs ahnması görüşüne varmış, Bonuç bir yazıyla Başbakanlığa bildiTilmiştlr. Başbakanlık ertesi gün verdiği cevapta, atama konusunun Bakanlar Kurulu'nda aynntılanyla görüşüldüğünü. Danıştay'dan görüş almmasının gereği bulunmadıgım. böyle bir yol açılmasınm da bazı sakıncalar yaratacağını Cumhurbaşkanhgma büdirmiştir. Konu, Cumhurbaşkanlığınca bu açıdan da yeniden incelenmiştir. Davanm Danıştay'da görüşülmekte oldugu. kesin bir sonuç ahnıncaya kadar TRT Genel Müdürlüğü'ne asaleten bir atama yapılması yerine vekâleten bir atama yapılabileceği cevabi bir yazı olarak BaşbakanUğa bildirilmiştir. Bu görüşe Başbakanlık iki' gün sonTa cevap vermiş asaleten atamada direnmiştir. Konu Cumhurbaşkanlığınca yeniden incelenirken Danıştay da kesin karar vererek işlemleri iptal etmiştir. Danıştny bu kesin kararlan ışığı altındi Cumhurbaşkanlığı durumu yeniden incelemiş. Başbaksnlığa bir yazı yazarak Danıştay'm kesin karar verdiğini bu kesin karar karşısında durumun tekrar ele alınmasında yarar görüldüğünü bildirmiştir. Başbakanlık ise cevabi yazısında «TRT Genel Müdürluğunün münhal bulunduğunu, mevcut ya salara göre buraya İsmail Cem İpekçi'nin tayinine ve Danıştay kararının yasalara göre uygulanmasına imkân görülmedigini» btldirtniş, asaleten atamada direnmiştir. Cumhurbaşkanlığı ise Başbakanlığa hemen bir cevap vererek atama kararnameleri hakkında yasalarda mevcut çelişkiler ve "yöntemler karşısında konunun kesin bir çözüme kavuşturulmasını istemistir. Sızan haberlere göre, yüksek yargı organlannın açık ve kesin "kararlan karşısında Cumhurbaşkanının bunlan çigneyerek bir atamayı onaylamayacağı, yasalar daki boşlukların sağlıklı bir seyilde aydınlığa Itavuşturulmasmı savundugu, bunun aksine bir dav ranış yaparak yasalara ters düşmekten titizlikle kaçmdığı öğrenilmiştir. Sakıp Sabancı Hacı Ömer Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı ise konuşmasında daha çok ekonomik konulara ağırlık vermiş ve özetle şu noktalara değinmiştir: • Işsizlik yurdumuzun bir numaralı sorunu olmak durumunu »ürdürmektedir. • İç finansman güçlüğü en büyük darboğazdır. Kredi aracın dan özel sektör gereğince yararlanamamaktadır. Sermaye piyasası kanunu hâlâ ortada yoktur. 9 Teşvik teclbirlerinin yeterll olduğunu söylemek mümkün degildir. • Dış ticaretimizde ihracatın tanm ürünlerinden mamül maddelere kaydırüması gereklidir. Bunun için de herşeyden önc« dış ticaret rejiminin dejiştirilmesi gerekmektedir. îhracat sigortası ve dışarda oluşan döviz alacagının derhal paraya çevrilmesi olanaklannı sağlayan kurumlar gerçekleştirümelidir. • Ortakpazar ile ilişkilerimizin zaman yitirilmeksizin yeniden ele alınması büyük önem tasımaktadır. • Uygulanan taban politlkası sonucu dünya Jiyatlanyla millt îiyatlanmız arasında büyük fark lar meydana gelmiştir. Bu hal Türk parasırun değerini ciddi olarak tehdit etmekte, devalüav yondan söz ettirmekte, az miktarda ihracat, ancak çok yükselc oranda bir tür prim gibi ve i v tikrarsız uygulanan vergi iadesi sayesinde ve çok zorlukla yııpıla bilmektedir. Bu hal pek tabii sanayicilerimizi ve girişimcüerirmzi tereddüde sürüklemekU v« düşündürmektedir. ~\ < Bütçe \ / i ; j ! * Ftyyıı Berker Türk Sanayicileri ve Işadamları Derneği Yönetim Kurulu Ba<jkanı Feyyaz Berker ise konuşmasında özellikle siyasal konulara ağırlık vermiş ve özetle şunları söylemiştir: 9 Kalkınmanın temel sartı politik istikrardır. • Kardeş kavgasını tahrik eden, demokratik yönetuni bertaraf etmeyi amaçlayan girişimlere ve her türlü kanun dışı hareketlere hür tesebbüs kesimi kesmlikle karşıdır. Hür tesebbüs demokratik rejimi daima savunmaya kararlıdır. • Türk gençliğini birbirina Turduran, Türk ulusunun bolünmesini arzulayan tahrik ve tertiplerin amacının ülkeyi totaliter bir yönetime sürüKleme oldugu açıktır. • Türk hür teşebbüsünün faşist bir idare özlemi içinde olöuğunu ima ve iddia edenlerin en azmdan tahrik ve tertiplerin içinde veya yanhsı olduklan y Feyyaz Berker konusmasım Ortakpazar ile iliş.kilerin ele almması geıegine işaret ederek umamlamıştır. Mejaf Ecıacıba;t Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Eczacıbaşı ise kocuşmasını Türkiye'nin Ortadoğu ve Arap dünyası ile ekonomik işbirliğine ayırmıştır. Petrolcü uütelerde biriken muazzam fonlar ve bu ülkelere olan Türkiye'nin bolgesel yakmlıgı nedeniyle «zaman zaman aşınya varan umutlar beslendiği»ne işaret eden Nejat Eczacıba şı. bu kornıda özetîe şunlan söyİemiştir: % Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri ile işhirliği konusu üzerine ciddi olarak eğümesi halinde değişen koşullar nedeniyle başarı]ı sonuçlar alınması mümkündür. 0 Turizm konusunda potansiyel oldukça yuksektir. OPEC sermaye iştirakiyle de ortak turistik tesisler kurmak olanağı da vardtr. «700 küsur camii ile Istanbul'da ramazan> sloganım iyi kullanarak bu konuda önemü sonuçlar almabilir. • Bu ülielerde inşaat ve thale işletinde işlerin büyük çapta başladıgı ortadadır. • Türkiye'nin ihracat potansiyeline sahıp gıda. tekstil, inşaata dayanaklı tüketim mallan ve özellikle elektrikli ev eşyası mamulleri bu ülkelerde geniş talep bulacaktır. Halit Harin Turkiye tşveren Sejldikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Halit Narin ise, 19"ö yılının lşçi sendjkalannın niteliği değişilt ancak yasa dışılıgı ortak huzur • . K rw ,niiı&u bir verdi$i Bmeğe göre. Kastamonu K« Öğretmen Okulu öjrencilerinden birısi şöyle Wr çiir yaîm«tır: «Kınyorum bftretmenlm sana kmyorum öfretmenim »ana kızıyorum öğretmenim »ana dünyamn döndUğunU ögrettin bsna oysa içinde ne entrikalar yasaya aykırı baskılar. korkutdöndüğünü öğretmedin bana malarla gözdağı vermelerle kiaana kmyorum ötTetmenim...* taplann dağnımı önlenmekteMetin Tüzün ögrencinin bu şidir.» irini yazmasından dolayı «SolÖıiürk'ün cevaİM Nesin, Metin Erksan'm beş culuk, marksistlik. ibtilâlcüik» ile Türk yazarının hikâyelertnden suçlanarak okuldan atıldıgını aDevlet Bakanı Seyfi öztürk de kendisine ısmarlanarak yapmış çıklamıştır. CHP Gene! Başkanı Bülent Eceoldugu TV filminden »on ikisiAhmet Karaaslan (AP> TÖB vit'in güvenlik kuvvetlerine iliv nin yasaklanmasmı da kinamıs, DER toplantılanna deginereîc, kin demeçine dün bir cevap vertoplatılan kitaplann milli terbi Türkiye'de ögretmenlerin bu ör miş, «Ecevit'in sözleri esef veriyemize aykırı, ahlâk. aile. hat'a güt taraündan dilzeni defti»tiı ci olduğu kadar. aorumsuzluk ve cemiyet değerlerimizi yıkmava mek amacıyla kıskırtıldıjSmı idşLiursuzlıık örneğiriir» demiştir. matuf kitaplar oldugtınu söyle dia etmi$ v« düMnlenen topiantıCHP Genel Baskanmı «Sokakyenlere bu sörlerini Uyık olduk larda komünizm oropagandası la işbirliği yaparak iktidar hırsı lan ve hakettikleri çok daha ağı yapılmakta olduftunu ileri sür içinde» bulunmakla suçlayan Özrıyle yuzl^rine çarparak geri çe müştür. Karaaslan'a göre, son ög türk şunları söylemiştir. virdiklerini ifade etmiş, tamim renci olaylannda büyük ölçüde «Bir taraftan CHP Genel Başde bu kîtaplann amaçlarının ku sol ögTencilerin kendi aralannda kanı güvenlik kuvvetlennin görev rulu düzeni yıkmak olduğunun çıkan anlaşmazlığm sonucudtır. yapma şevkini kırmaya çalışırbelirtildiğini hatırlatarak şunlan Türkiye'de eiitinıin bozukluken, yakınındaki eski Rüvenükçi ihına de^nen Şükrü Koc (CHP). bir senatör de Milli Güvenllk Kudemiştir: Bakanı «leştirerek şftyle demişrulunun görev dışı bırakılmasım Cinıyefler tir: istemektedir. Bu suretle CHP'nin «Demirel, Millt Ejtttim Bakamanarşiye karsı devletin alacaiı «Baslan hükümetin ortaklanndan olan komandolann cinaytt nı daha önce başka eörevlerde tedbirleri engellemeye çalıştığı denedi. Nam ve hesabma iktidar leri midir kurulu düzen dedik oldugu sermaye ve egemen sımf ortadadır.» leri* Dokuz ayda cinayete kur larm istedigi egitim politika<;ım ban giden 20 öğrencimizin, 7 öğ yürüteciginden emin oldugu için OLAYLAHIN retmenimizin. 5 işçimizin katil bu göreve getirildi. Ama MilH EARDINDAKİ lerinin bulunamaması mıdır ku fcitim hizmetleri felç oldu. Ba ' rulu düzen dedikleri? Yurdumu kanhk an»rsinin başlad.ğv ıı'a mer zu can güvenliği olmayan bir kece dönüstü.» cehenneme çevirmi? olmalan Bakanhkta bütün oîaylann mıdır kurulu düzen dedikleri? müsteşarın baskanhğuıda 8 kişi Üniversîteleri çahşamaz, işlem den oluşan bir komando srubu leri yürümez duruma getirmele tarafından kararlaştırıldığını. ri midir kurulu düzen dedikle sonra da bu plamn uygulanması (Baştarafi 1. savfftrta) ri? Kurulu düzen sandıklan bu için ilgililere duyuruldugunu iledüzensizlikleri yıkmak Türk ya ri süren Koç. 8 kişintn isimleri Hükümeti, bir süreden beri olazarının bas göre\*itîir. Ali Naili ni de açıklamıştır. Bu kisiler Eı ğanüstü bir rejim arantsı içinBashakan tlemirel. ba Erdem ve onun gibilerine karşı doğan Yılmaz, Eruç Akkoç. Mu dedir. bu görevimizi yapmava çalışmak hittin Karakaş. Hüseyin Aydm. eğitimini çeşjtli kez dile getivmiş, tan öTOnç duyuyoruz.» Ünal Şendoğan. Bî>yram Centez. üniversilelere el Hovmak ve sıAbdullah Yılmaz adındaki me kıyönetim ilârı etmek eere«ini Kınama lelgraflan murlar ile Bekir Karcı adınaa ileri sürmüştür. Bir hükömet başkanı bu fikirde olabilir. O Türkiye'deki kitap yasaklama merdiven başında bekcılik yaoan ntman Bakanlar Kurulu sıfcıvölarım kmayan ünlü düşünür ve hizmetlidir. 5 btn öğretmenin sü yazar Jean Paul Sartre, Türki rüldütünü 1500 öğrencinin okul netim il»n ederek bu kararı Mecliain onayına sunar. ye Yazarlar Sendikasma bir tel lardan kovulduğunu. 7 bin öğren cinin oitula devam edemediginı Ama Cephe Hükttmetl bu Anagraf göndermtstir. (Bastaraf» I savfada) öne süren Koç konuşmasını şövyasal yöntemrien ve sorumlulukSartre telgrafında şoyle de le bitirmiştir: Klâzığ'ın Maden ilçesine bağlı tan kaçarak bir başka yolu zorDicle ıstasyonu yakınlaruıda ön miştir: «Bakan Ali Naili Erdem tcendilamakta ve MdK'r» htikümetin «Aralannda kitaplanmın da ceki gün kara saplanan posta sine kom«ndo Nail cienümesinden treni de lokomotiflerle çekilerek bulundugu Fransız kitaplarma hoslanmaktadır. APIiler sıze ses özel politikası için* çekmek için dün Maden Istasyonuna getıril uyştılanan yasaklayıcı tedbirleri leniyorum. Bu Baıcunı oa^ougun çalısmaktadır. Bakanlar Kurulu, MGK'nın tavıtiyelerinl dinlemek miştir. Trenin 100 kadar yolcu galeyanla karşılıyor, mücadele emir subavhŞından cıkartın.» yerine, MUK'dan bir sıkıyönesunun deıniryolunun açılmasın nizi paylaşıyorum. DostluklarCHPli Engin Ünsal, MC'nin öz tim tavsiye kararı çıkartmak ve dan sonra Diyarbakır'dan gelecek la...» gür düsünceyi, büimi, sanatı, kiMGK'yı yönlendirnıek RayTeti olan mototrenle gönderilecekleri Fransız Yazarlar Birliği'nin tabı «ararlı ve tehlikeli gördüğübelirtilmektedir. Posta trenini telçrafında is« şunlar kaydedil nü, bu yüzden özgür üniversiteye içindedir. BÖylece Cephe Hükümeti. politikasının altmda Silâhkurtarmaya giderken çığ düş miştin tahammül etmediğini belirtmiş, mesi sonucu Sivrice mevicünde «TUrfc Kençliftinin dünyaca ün ODTÜ konusuna değinerek «Hu lı KuvvKlerin bulundugu izleniraydan çıkan lokomotifi kurtar lü yazarları okumasını yasakla kümet ODTÜ'yi çıkarcıların ta mlni kamuoyunda yaratmış olama çahşmalan ise sürdürülmek ma girişimlerini sirterle birlikte salludundan çıkarmahdır» demiç caktır. Bu tntum tPhlikeli bir UktİRİ tedir. protesto ediyor. kültürel ve de tir. simıcelemektedir. Aynl zamanda Bitlis Valisi Fuat Çapanoğlu AFli Sabati Ataman 1960 genç Cephe Hükümetinin sorumlulukise bir otobüsün 20 yolcusuyla gi yigit mücadelede Türkiye Ya lik olaylanna değinerek bu olaydün sabah Bitlis Tatvan yolun zariar Sendikasını desteklediSİ ların «İhtüâlle sonuçlandığını» tan kaçtıpm ortaya koymaktadır. Bakanlar Kurulu. sıkıyöneda mahsur kaldığını, kurtarma mizi 'belirtiyoruz.'» belirtmiş, bugünkü öğrenci olayçalısmalannın sürdürüldüğünü lannın daha larklı bir nitelik ta tim sorumunu M(>K gibi pariaÜnK» Fransız Yazan Vereors' söylemiştir. Vali Çapanoğlu, önşıdığını söylemiştir. Ataman. 1960 mentoya karşı snnımlu olmayan ceki gece Başhan ve Rahva mev un telgrafında şunlar yazılmıs olaylanmn otoriteye karşı oldu ve karar organı niteliğinde butır: kilerinde mahsur kalan 40 otolunmayan bir kuruluşa vfikieme«Büyük yazarlann kitaplannın ğunu, oysa bugünkü oîaylann öğ ye çalısmaktadır. Bu tür çababüsün çevre köylere sığınan yolrlnci kamplan arasında oluştuguculannın da dün sabah kurtanl öğrenciler tarafından okunması nu savunmuştur. ların zaten boruk ve kanşık sinm eneellenmesi hiçbir zaman dıklannı belirtmiştir. Bir yanda solun her türlüsü yasal ortamı daha da bnlandıraElâzıg Valisi Fahrettin Turan kabul edilemez. Böylesi yasakla rıün, öte yanda da kendilerine cağı açıktır. Anayasa 111. madilçelerle ulaşımm sağlandıgım, malar yalnızca onlann zekâları milliyetçi diyenlerin bulunduğu desinde MGK'nın iç politlka koancak bucak ve köylerle bağlantı nın gelişmesini önlemeye değil, nu öne süren Ataman, «Solcula nularından ve çatışmalanndan nin henüz kesik bulunduğunu söy ayni zamanda da eserlerin ve rm tamamı CHP'ce destekleni uzak kahnasmı. ancak rurt salemiştir. düşüncelerin bütün dünyaya ya yor» deyince, CHP'H üyeler tara vtınması alanında tavsiyelerde Bingöl Valisi Dursun Toprafc yılmalanna karşı da ciddi bir fından tepkiyle karşılanrmş, bir hulunmasını öngörmektedÎT. Bu da Bingöl Karlıova ve Bingol saldmdır.» güre tartışmalara yolaçmıstır. ilkeyî hökfimetierin de titİTİİkle Kıgı yollanmn ltapaiı olduğunu, «Türk yazarlenyle dayanışma AP'li üye Ecevit'le bir çok kc gözetmesi demokratik ortam baköylerle bağlantının bir süredir halindeyiz. Penim adıma her nuda «Fikir beraberliği içinde» kımından yararb olacaktır.. kesik bulunduğunu belirtmiştir. şeyi söylemeye yetkilidirler.» bulunduğunu da söylemiş, «Bu ••• Bandırmada önceki gün başladevlet yıkılmak üzeredir. ElbirYazarlar da kahMı yan fırtına da etkisini sürdürliği ile kurtaralım» demiştir. mektedir. Rüzgârın hızı zaman Türkiye Yazarlar Sendikasınm Yümaz Alpaslan (CHP), plâa zaman saatte 52 deniz miline çık basm toplantısmda kitaplan ya dönemindeki eğitim yatınmlanmaktadır. önceki gün Bandırma saklanan yazarlardan Cetin Al nın gerçeklesmscügini rakanılar(Bastararı t. garfad*) dan tstanbul'a hareket etmesi ge tan. Kemal Bilbaşar. Yaşar Ke la ortaya koymuş, bir öğrencinin kilileriyle yüksek düzeyde görüş. reken yolcu vapuru da tırtına yü mal, Oktay Akbal, Afet Ilga»! ko devlete maliyetinin 2 milyon liramelere koyulmus ve dün Tahran zünden Bandırma Umanında bek nuşmacı olarak katılmış, yantık ya yükseldiği haldo, üniversiteleRadyosundan yapılan açiklamava lemektedir. göre, tran adı geçen ülkelerle ları konusmalarda olayı siddetle rin bu maliyeti karşılayacak öğKar kalınlıgi Oludagda 1,5, Tun kmadıklannı belirtmişlerdir. retimi sağlamadıklarını öne süramasmaya varmıştır. Burıa göre, celi'de ıse 3 metreyı geçmiştir. müştür. Yaykur'un CHP dönemin İran Türkiye tizerinden yaptıgı Kötü nava feoşullan ve kar yaTei^raflar deki mektupla öftTetime Wr ö«entaşımacılıgı bir haftaya kadar ğışı, uçak seferlerinı de etfcilekaldıracaktır. Türkiye Yazarlar Sendikasımn ti olarak ortaya atıldığını bildimiştir. Kötü nava koşullan yüren Alpaslan. üniversitelerde çağAncak bu konuda karann bir zünden THY'nın ban ıç hat se yasaklamayı Vnnama konusunda das hemen tek bir arastırrnamn haftR sonra yürüvlüge gireceğiferieri ıptâl edilmiş, ftazıian da İri girişimlerini desteklediklerini yapılmamasmı tenamış ve üriver İstanbul Belediy» Başkanı Ah sitelerin sayfiye kentlerinde ku nin açıklanması İran'ın bu konu da kesin kararlı olmadığı yolun. ~.I,T>V ösretim üvelerinin de tive Türki. îzmir'de tutuklanan (BaaUrah 1. MyttuU) •Adm?. «Gülyani Özdemir.» «Yaşın 28...» «Işin?» •İşçi...» Soruşturma böyle sürüp gitH gec »aatlere dek. Albay Hafııoğlu 147 kişiden 50'sinı »uçlu buldugu için tutuklanmalarına karar verdi. Işte o anda başladılar ulumaya. tçerdeki grup «Adalet bu mu?» diye yeri göğü tnletirlerken. dışardakiler •Komilnistler Moskova'va» dive bağmyorlardı. 50 sanıjın tutuklanmalannın tterekçesi ettsteri vürüyüşleri vasasına avkırı davranısta bulunmak ve ögrpnimi «mgellemek. Eg« Üniveraitesi olan vigit bir Jandarma komutanımn zar manında aldığı ftnlemle bir gerçefi ortaya cıkarmıs oldu. Olay\ «iki karşıt Knıp çatıstı» blçiminde veren TRT, somut eerçekler sergilendiftinde nedense sustu. Bu araria 50 kisi tutuklandı&ı halde hiç bir haber bülteninde yer vermedi. DGM Savcısı Ekrem özler'in açıklaması hayli ilginçtir. özler, tutuklananlann hiç birlsinin öğrenci olmadıgını blidlrmlştir. Sorgu tutanaklarında bu apaçıK görülmektediT. îşte bu nedenle Ege Üniversitesi olayı Ttirkiye' de ÖğTenciler üîerinde oynanmak istenen blr oyuou bozmuşrur. Ne ts yapar tutuklanan bu 50 komandoT Nereden getirilmişlerdi, nerelerde çalışırlardı? Saptayabildiğimiz kadarıyle 10 kadan Tariş işletmelerinde çahşıyordu. Bir süre önce Tariş'te olaylar çıkmıs, stlâhlar patlamıştı. BiT çok işçi yaralanmış, hastaneye kaldınlmıstı. Ayni eün hastaneye silâhlı saldın yapılmıstı. Ama suçlular bir türlü bulunamamıştî. Bes çründür öfrenci, ögretmen ve yurtsever ki$iîerce dolup tasıyor bizim Ege büromuz. Jandarma Yüzbasısı Hanefi Erkan' ın yiğitliği derrimci öSrencilerin Ü7erine fcimlerin «Idırdı6mı, kimlerce saldırttınldıftını DGM' nin tutanaklanna (teçirmlştir. E«e tTniver«itesinde «aldı<" olayına tanık ö|renciler, ifcrrtım üyeleri saşkınlık 'çindeler. \nlatıyorlar. anlatıyorlar ve soruvorlar «Üniversiteye silihh saMında bulunanların kimliklerl ortaya çıkmıştır. Bunlar DGM'nin r» naklarında vardır. Hepsi Ülioı Ocaklanna kayıtlı kişiler. ^ ' f l Ocaklan MHP'nin yan kuruluı»u Cek vanısı silâhlanyla Ege *njversitesine saldıran bunlar. '5gTencilikle hiç mi hiç iUşkisl olmayan kişiler. Bunların ne isleri var üniversitelerde ve >kuliarda? Bu gerçekleri Türkı.«e Cumhuriyetinin Basbakanı sörmüyor mu? Saldırganlarm nükümet ortağının emrinde 'ilduğunu bilmiyor mu?» Elbette biliyor Dilmesine. Saidırı mihraklannm nerde oidu ğunu da biliyor. Çek vapısı si lâhlarm tosuncuklann üzerinde çıktıgını da bilîvor. Ama >sine jelmiyor bilmek battı batacsk MC iktidannın oaşınm... Sözlerimi yüzbası Haneti < r Skania baghyorum. Ege **.iKe.sitesi Senatosu Yüzbaşı Erkan'a blr kutlama vazısı gönderdi. 1* nda Erkan'ın tarafsız tutumu övülüyor ve kanlı bir olayı *a mamnda önleyip, zorbalan «d»v lete teslim ettiği ıçin Kutlamyoı Yürirfii} yapıtdı îzmlr öğrenci Dernekleri Federasyonunca düzenlenen «faşist saldınlan protesto ve lânetleme» yürtiyüş ve mitingi dün öğleden sonra yapümıştır. Ülkü Ocaklanna bağlı komar doların saldırılarını kınamak g < rekçesiyle yapılan yDrüyuş ve m ting olaysız ğeçmiştir. Basmam meydanmdan yUrüyüşe geçeı gençler, «Üniverstteler açılsın' «Süngüsüz eğitim», «Kahrolsu fasizm», «Katü iktidar», «Kall sm 141142» ve «Bağımstz TUrk ye» gibi sloganlan bagırars Cumhuriyet alanına kadar gelmi lerdir. Çok «ta güvenlik tedbirie: nin alındığı yilrüyüşten sonı meydanda topİBnan devriır gençler. son günlerde meydana len üniversite basma olaylar ve hükümetin tutumunu tanay konuşmalar yapmışlardır. fiiıap GERÇEK Klerides (Baştararı 1. savfm nısına vardığmı» belirtmiş, «İ fasının dayandığı derin neden Karamanlis ile Makarios'a an tığını» bildirmiştir. Uzun açıklamasında, «Ciddi denlerden istifa ettiğini» tek layan Klerides, «Bu nedenleri ramanlis Ue Makarios'a gizli rer yazı ile aynntılı bicimde yurdugunu» belirtmiş. «Konu rinde hiçbir şey açıklamak şüncesinde defeilim. Zira böylı açıklama Rum Ulusal davj zarar getirebilir. Ancak bu i Rum Bakanlar Kurulu ile sal Danışma Konseyi'nin c toplantısmda toplumlararas; rüşmeler için saptanan tv ya da atanacak danışmanlaı gtli olarak çıktıfeı ileri sü anlaşmazlıklarla üiskili deS demiştir. Klerides aynca, «Görüşmı Kıbns sorununa adil ve s bir çozüm bvılmak için te olduftuna» işaret etmiştir. öte yandan, Rum Yö Başkanı Makarios. dün Bit Milletler Genel Sekreteri heim'in Kıbns'taki tems ile bir görüşme yapmıştır lan açıklamada. bu sörii: toplumlararası görüşmeleı li oldugu açıklanmıştır. Kennedy'in çağırısı ABD'li Senatör Edward nedv. Ford vönetimini, 1 Kıbns anlaşmazlığının si1 çözüme kavıışturulmasm mak içinvdaha ciddî bir çaba haraamaya çaîırmıs nedy, Kıbns anlaşmazhğ züme kavuşturulmasınm secikmesi halinde, adadi teci sorununun cözümür leneceğini de sövlemistir MGR ve Demirel Kar, ulaşım lnsaat Mühendisleri Odası Başkanlığına Tığlay seçildi înşaat Mühendisleri "Ması Genel Kurul toplantısı dün y^p'ian seçimlerle sonuçlanmış Te Ertufirul Tığlay, yönetim kurulu başkanlığına seçilmiştir. Tarık Aydın, Mete Akalın, Adnan Atacan, Nezihi '<aran>iıı, Galip Büyükyıldırım ve Yusaf Namoğlu'ndan oluşao veni yönetim kurulunun ilk topı^n görev bölümü vapılacaknr r TEŞEKKUR blümü üe Mzi acüar içinde bırakan kıymetli varlıgımı»:, Ani tran'm SEDAT ERKOGLU'nun L vefatından sonra. bizzat cenaze tnerasimine iştiraK eden, evimize gelerelc acımızı paylaşa lenk çönderen, hayır kurumlanna bagış yapan, telefon, telgraf ve mektupla uıziyet oeva bulunan; yakınlanmıza, dostlanmıza, merhumun meslek ve spoT arkadaşlarına, içten ilg den dolayı tesekkürierimizi arz edertz. A tL (Moran: TÜKSEK MİMAR