23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHUSİYR 15 Ocak 1976 M BflfLEfc. fiAAAl ^ ? A H A ABDUMANBAZ VATAN DEDİLER Talip APAYDIN 4 0 Afyon'da askerim. Bursya alayın lsi için geldik. Ee?... Bir anyayım dedim. îyi ettin. Biz de hep seni merak ederiz. Bizim oğlanı görebiliyon mu? Emme o Eskişehir'de, nereden göreceksin? Asker mi? He ya, başka ne olur? îbrahim bey nerede' Konya'ya gitti. Çoluk çocuğu bizde. fyi ...Konya'ya niye gitti? O gider gelir. Askeriye işi için dolaşır. Alaya bulgur getirmeye gitti. Çok iyi. Merak ediyordum. Gel sen gel, Muradmı bir gör. Arslan gibi maçallah. Dede dede diye boynuma sanlır. Kara kilidi çabukça kilitledi. Ne iyi ettin be Mahmut? Her gün seni konuşuruz. Memleketten ne haber? Anan köyde mi? Köyde. Hiç haber alamıyoruz. Yonan gelince bırakm kaçtık. Öyleymiş he. Keşke ananı da yollasaydın buraya. İyi olurdu emme istemedi. Ben köyümden aynlmam dedi. öyleymiş, biliyorum. Hacer gelin anlattı. Çabuk çabuk yürüyorlardı. Ikisi de heyecanhydı. Ülen ne günler bunlar Mahmut? Ne olacak böyle ha? İşler nasıl? İyi ağa. Hazırlanıyoruz işte. Taarruz ne zaman, sürebilecek miyiz bu Yonanı? Süreceğiz inşallah. İyi hazırlanıyoruz. Biliyorum. Herkes hazırlanıyor. Biz de çalışıyoruz burada. Hem de nasıl, gece gündüz... Öyleymiş evet. Sivil asker ayn değil. Görsen herkes elinden geleni yapıyor. Dedim ya kanlar bile asker ıırbası dikiyor. Gel hele... Tek katlı, basık evin kapısım çaldılar. Mahmudu getiren Usaklı adam izin isteyip ayrıldı. * > * Şağöl hemşerim, güle güle. . .*w»*< . « * Kız Fatımaa! Açm kapıyı. bak kimi getirdim! Molla Mahmut heyecandan kıpkırmızı olmuştu. Yutkunuyor, boğazındaki kabartıyı d&ğıtmaya çahşıyordu. Gözleri yaşardi. Kapı usulca açıldı. Kızlar burada mı? Yok terzihanedeler. Bak Molla Mamıdı getirdim. Murat buraya gel, Murat! Boban geldi! Vıh... hoş geldin oğııl. Nereden böyle? Buyurun... İbrahim beyin karılan koşuştular. Hoş geldin kardaş... Aman ne iyi, sağ salim geldin? Hoş gördük abla. Sağız şükür. Tuzcu Sadık ağa Muradı kucağına alıp getirdi. Bak ulen, bak kinı geldi? Murat önce yabancı gözlerle baktı, tanıyamadı: Boba ulen, bak boba... Gel oğlum, nasılsm? Boba, dedi çocuk. Boba ya. benlm oğlum. gel bakim. Kucagına aldı. Gözleri yasarmıştı. Eğilip boynundan yüzünden öptü. Kadınlar ağlaştılar. Çok şükür, dedi îbrahim Beyin büyük lurısı. Allah! herkesi kavuştur yarabbi... Buyurun hele, içeri geçin. Yok, oturmryalım. Ben bir de Hacer'i göreyim de gideceğim. Aa. hemen gidilir mi? Görevli geldik abla, zamanım yok. Biraz sonra tırenle gideceğiz. İşler sıkı. Öyle emme oğul, çoluk çocuğunu bir görseydin doyasıya. Ne edeyim, nasip bu kadar. Önce Allaha, sonra size emanet. Bu kadar ğördüm ya, 3'eter. Merak etme. ıyiler burada. Elimizden geldiğince bakıyoruz. Aha bak biz Hacerle şu ilerdeki ambar evinde kalıyoruz. Sağolsunlar, orayı boşaltıp bize verdiler. Hiç merak etme. Çok iyi adamlar ev saniplerimiz. İbrahim beyin eski bir ahbabı. Sağolsunlar. Ne olacak canım, dedi Sadık ağa. Boynumuzun borcu. Adam adama dar zamanda yardım eder Allah razı olsun. Oğlunu tekrar öptü, sıiîtırdı. Hadi oğlum, kal saglıkla. Ben yakında gene gelirim. Çocuğu kucağından bıraktı. AUahaısmarladık. Murat hiç bırşeyin farkında değildi. Kendi kendine oynamağa başladı. Molla Mahmut gözlerinin yaşını göstermemelt içia başım çevırcü. Hemen dışarı çıktı. Hoşça kalın. Güle güle oğlum. Allah yolunuzu yakın etsin. Amin... Yaşh Sadık ağa arfcasından zor yetişti. Onun da gözleri doluklaşmıştı. Merak etme Mahmut, dedi tekrar. Hiç gözün arkada kalmasm. Kendi evlâdımız gibi oakıyoruz onlara. Sağol ağa. Gel, bu taraftan... Bir iki sokak döndüler. Okula benzer tek katlı büyükçe bir binaya girdiler. İçerisi uğultuluydu. Dikiş makinesi sesleri geliyordu. Burada çalışırlar. Ustalar dikiş diker, bizimkiler de el Işierini yaparlar. Gel bab... (DEVAMI VAR) Türk işadamlan ve sanayicilerine Bruksel'de geçen ay geçirdikleri zaman içinde Türkiye Ortakpazar ilişkilerinde dogan •kriz» anlatılmaya çalışılmıştı. Türk yetkililerlnin .küçük» işleri bırakıp •büyük» ışlerle uğraşmaya başlamalarının artık zamanı geidigi açıkça ifade edil mişti. Dün de degindigimiz gibi onlara göre «büyük işler •, Tür klye'de «yabancı sermayeye tam özgürlük» tanınması anlamına gelmekteydi. Nitekim bir Ortakpazar yetkilisi bize anlatıldığı kadarıyla şöyle konuşmuştu: Evet, Ankara Anlaşması ve Katma Protokol Türkiye aieyhine şartlar taşımakta idi. Türkiye bu konuda üçüncü ülkelere kıyasla kötü dunıma düşmüş tür. Peki, bu durumda Türkiye ne istiyor? Yakınmayı bir yana atın... Küçük konularda... Her ko nuda itirazdan vazgeçin... Gelin temel şikâyetlerinizi ve tekliflerinizi getirin konuşun ve bu işi artık sürüp gıden bir yakınmalar dizısi olmaktan çıkann...» Ortakpazar yetkilileri. Türki ye'deki sorumluları ilişkilerdeki «krizi» kavrayamamakla suçlu yorlardı Nitekim, çokca adını geçirdigimiz Mösyö Capporalle, Brüksel'i geçen yıl ziyaret eden bir üniversite heyetine de aynı şeyi söylemiştir. Anlatalım: ORTAKPAZAR NEYİN PEŞİNDE? • VEHIi KOÇ, BRlKSEL'DE, «ANUŞMALAR TATMiNKÂR OLMAZSA. ANLAŞMANIN SÜRDÜRÜlMESi MÜMKÜN 0LMAMAKÎADIR. DEYiNCE. ORTAKPAZAR KOMİSYONU GENEL SEKRETERi EMiLLE NOEL. 5U YANITİ YERDi: «ESASEN ORTAKPAZAR ANIAJMAIARININ iÇiNDE VE RUHUNDA MEVCUT O U N MADDFLfR VE MÜESSESELER BÜ GıBı DURÜMLAROA, BUNALIMIN NASIL ÇÖZÜME BAGLANACAĞINI Hasan CEMAL DIŞÎŞLERf BAKANLIĞI, YABANCI SERMAYEYE ÎLIŞKİN ÖDÜNLER ÎÇİN GİRfŞİME BAŞLADI VEHBt KOÇ, Ortakpazar komisvonıı genet sekreterine: « Ortakpazar'a katılmayı RÖnülden diliyoruz, arna. .» Topluluk Komlsvonu Genel Sekreteri EMII/LE NOEL (Solda): «Tamamen haklısınız, BaftMkanınız tybnser Geçiiğimis ekitn ayı sonlann^h ^flBrki>e*nin çrfşiöf üfîrve'Kifcf lerine mensup iktisatçılardan oluşan bir heyet, Ortakpazar'ca Brüksel'e davet edilir. Akşam üs tü Brüksel'e inen ünıversitelı ik tisatçüar. kısa bir akşam yemeğinden sonra doğruca Mösyö Ca pporalle'nın kent içindeki mükellef katında kahve ıçmeye da vet edilir. Gece yarısından sonraya dek süren sohbet ilerledikçe Mösyö Capporalle de açüır: Türkiye'nin durumu n'olacak? Siz bu işi bir türlü beceremiyorsunuz. Durumun çıkmazda olduğundan Haricıyeniz, Dışiş leri Bakanınız, hatta Başbakanı nız farkında değil. Durumun çık mazda oldufunu söylüyoruz bir bakıma aldıran yok. Ankara'ya geçen hazirandaki ziyaretirr.izde Başbakanınız (Süleyman Demirel'i kasdediyor) hâlâ herşeyin yolunda gittiğini söylüyor, ileride TUrkiye'nin Topluluğa tam üye olmasından övünçle söz ediyordu. Ne iştir anlayamıyorum .. ftırları düşmüş: ırlldığî Rot'una^ySı^h^ ş€* srf1 kralc:> tuturn işadamlan heye tinin de dıkkatini çekmiş olacak ki, Türk Sanayici ve İşadamlan Dernegi Genel Sekreteri Günör Uras, Brüksel dönüşü hg «Ttirkiye'de AET ilişkilerinde büyük sempati Dışişleri Bakanlığı mensuplarmdan gelmekte dir. Dışisleri AET ile bütunleşmeyi (batı camiası) ile iliskilerin en önemli unsuru olarak kabul etmistir. (Herşeye rağmen) bu ilişkiler, Dışişleri Bakanhğınca başlatılmış, bugüne kadar yürütüimüştür. Türk ekonomisinin, Türk sanayiinin kaderi üzerindeki kararlarda, girişimlerde Dış işleri Bakanlığı hemen hemen tek başına yürümektedir. Bu nedenle. AET üişkileri büyük ölçüde fplatonik) ve (politik) değer yargılan çerçevesinde değer lendirilmekte. Türkiye'nin baü dünyası ile olan dış politikasınm temel şartı olarak kabul edilmek tedir. • Örneğin AET çıkmazınm bu safhasında Dışişleri Bakanlığının en yetkili bir temsücisinin görüşü şudur: (... Evet AET bizi istismar ediyor ama, bizim de daha yerine geüremediğimiz taah hütlerimiz var. Önce biz bütün vükUmlülüklerimizi yerine getirelim. sonra göfsümüzü gere ge re isfeklerimizi ortaya koyarız.. Böylesi daha itibarlı olur...)» Bilemiyoruz, bu sözlere artık daha başka ne eklenebilir?.. Eskilerln deyimiyle «buyrun cenaze namazına!> desek biraz ayıp olur mu?.. poralle'nin «büyük işler» diye nitelediği türde birşey miydi? Daha açık deyişle örneğin Kat ma Protokol'ün öngördüğü yabancı sermaye konusu^ muydu? Mösyö Capporalfe fcize kfcırsa huzur içinde olsun, çünkü Hari ciyemizin Ortakpazar ekibi bir hayli zamandır bu konuda kollannı sıvamış durumdadır. Hem de CHP MSP koalisyonu döneminde «İktisat bilen. bir diplomat olduğu gerekçesiyle Japonya'dan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliğine getirüen Büyükel çi Şükrü Elekdağ'ın Çağlayangil1 in yerine attıfı imzasını taşıyan bir raporla girişimlerini başlatmıştır bile. Tabîi arkasındaki Cephe Hükümetinin de desteğiy le... Yabancı »rmayt razısı Bu raporda, (Dışişleri Bakan lığı Ekonomik ve Sosyal îşler Genel Müdürlügü, ESAD: 760.425) •Ticaret açığımızın kon jonktürel olmaktan çıkıp giderek strüktürel bir nitelik kazan maya başlaması karşısında, ithalâtımızm kısıtlanmasından doga cak sakmcalar da gözönünde bu lundurularak. daha çok yabancı sermaye çekebilmek için çalışma lar yapılması istenmektedir. Nitekim. bu yoldaki girişimin, Ortakpazar'dan gelen baskıları üzerine başlatıldıgı da diplomatik dllin tüm inceUğiyle şöyle be lirtilmektedir: «Üye ulkelerin göçmen lşçf so rununa bir çözüm bulmak amacıyla yabancı sermayenin teşviki sorununu ortaya atmalan da kuvvetle muhtemeldir. Nitekim üye ülkeler çeşitli seviyelerde ve organlarda bu husus üzerinde du rarak yabancı sermaye yatırımla rı konusunda karşılaştıkları güç lükleri dile (jetirmişlerdir.» Ashnda Dışişleri Bakanlığı Or takpazar ekibinin serüvenlerini birer birer yazmak bir günlük gazetenin çerçevesini aşar. ÇUnkü buna kalkışıldığında bir kitap yazmak gerekebilir. Ancak şu kadarını söylemekle yetinelim: Dışişlerindeki bu ekibin Or takpazar hayranlığı. Haricivemızde bundan önceki çeşitli hayranlıkların hatta Amerikan hay ranlığının bile boyutlannı çoktan aşmıştır. hususlan söylemeye başlamışlar dır. Amma sadece kendi aralarında tabii. Kapalı toplantılarında Türki ye'yi Qrtakpaza/'a bağlayan anlaşnfalaf konusTmda sarfettikleri sözleri, kamuoyuna yansıtmama ya özen göstermekteclirler. Bel ki onlar da bugün «bozgunculukile suçlanmaktan çekinmektedirler. bilinmez. Ama işin doğrusu, tüm yakın matarına rağmen Ortakpazar'a bir alternatif kesinlikle düşünmemektedirler. Ortakpazar sermayesiyle ile olan bağlannın ne anlama geldiğinin farkındadırlar kuşkusuz. Ancak yine de «an laşmasal bağlantılar»ın kendileri ni özellikle son yıllarda rahatsız etmeye başladıgını ve bunun giderek daha da yogunlasacağını kavramaktadırlar. En azından Dış işleri Ortakpazar ekibini çoktan aşmışlardır... Nitekim, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vehbı Koç, bu konuda Brüksel'e bir ziyaret yapmıştır. 1974'ün kasımında raptıgı bu geziye Vehbi Koç, Koç Holding Planlama Genel Mü dürü Gündüz Pamuk ve sanayici Orhan Aker'i de birlikte götür müştür. KOÇ: • Biz Türkiye'nin OrEsasen Ortakpazar Anlaşmalan takpazar ve dolayısıvle Avrupa nm içinde ve ruhunda mevcut Birliğine katılmasını gönülden olan madc^eler ve müesseseler diliyoruz. Ancak TürkJvp'ıU .her, ^lJM gibi öiffu*" 1 »^ 8 .v* vakalar kes aynı kannh» değildir. Gazekarşısınde, bunlarııv ne şekilde telerde konu ile ilgili çeşitli ya incelenebileceğini ve çözüme baj zılar çıkmaktadır. Herkes kolanabileceğinı belirtmiştir.» nunun ayrı bir yönünü inceliyor. Görüldüğü gibi, Avrupa Ekono Son bir iki yıldır konu ile şahmik Topluluğuna Türkiye'nin üsen daha yakından ilgilenmekteyeliğini kesinlikle tartışma ka yim. Sanayimizle ilgili çeşitli nusu yapmamakla birlikte Vehçalışmalar yaptık. Şu hususu da bi Koç, «anlasmasal bağlantıbelirtmek isterim ki, bu gibi lar.dan duyulan hoşnutsuziugv) tızun vadeli anlaşmalarda herdile getirmiştir. şeyi evvelden cörmek ve her Ne var ki Topluluk Komisyo türlü tedbiri evvelden düşünnu Genel Sekreteri Emille Noel, mek miimkün değildir. Sartlar bunu takdir ettiğini. ancak budeğiştikçe. diinya ilerledikçe annun düzeltilmesi için anlaşma' laşma İle ilgili çeşitli problemler lann değistirilmeslne gerek olcıkabllir. Bunlar tabiidir ve ormadığını diplomatik bir dille v« taklar arasında görüşmelerle ço her zamanki gibi tekrarlayarak zümlenebilir. Ancak şuna da «anlaşmalardan dogan aksaklıksöylemellyiz fcl. uzun iş hayaların giderilmesi için çerekl: tımda ve çeşitli tecrübeleriU <» mekanizmalar yine anlaşmalnrır dlndiğim kanaat odur ki, anlaş kendi içinde var» cevabım ver malar eğer her İki taraf için miştir. tatmlnkâr olmazsa. bu anlaşma lar şabular, şirketler. memleket Y ARI N : ler arasında olsun. anlaşmanın siirdürülmesi mümkün olmamak IKTiSADi KAlKINMa VÂKRNDAKi tadır.» NOEL: «Tamamen haklısınız. TARTIŞMAU BİR TOPIANTI Haksızlık değil mi! Mösyö Capporalle, Dışişleri Ba kanını, Başbakanı bilemeyiz ama. Hariciyemize, daha doğru deyişle Hariciyenin ünlü Ortakpazar ekibine birazcık haksızlık ediyordu bu sözleriyle. Bir kere, yülardır işin başında olan Hariciyenin bu Ortakpazar ekibi, Topluluğun sıkıntılarını hemen her zaman büyük bir ehliyetle kavTayayelmiş, hafifletmek icin de miimkün ola m yapnuştır kanısındayız. Örnefin, bir Ortakpazar yetkilisinin bile artık Türkiye aley hine koşullar taşıdığını teslim et mek zorunda kaldığı Katma Pro tokol'e. Hariciyemizin bu eki bi, yıllar yılı toa kondurmamış ve eleştirenleri, karşı öneri ge tirenleri de gerek devlet kuru luşlarında gerekse basmda "e üniversltelerde olsunlar «malum kişiler. diye nitelemekten geri kalmamıştır. Hatta bu konuda hassasiyetlerini hâlâ o kadar muhaîaza etmektedirler ki, Brüksel'deki temaslanna başlamazdan önce işadamlan heyetine, «aman Kat ma Protokol 'e karşı olduğunuzu ifade etmeyin» şeklinde bir uya rıda da bulunmuşlardır. Nitekim bu «kraldan çok Koç'un ztyarell ve bir belge Ortakpazar Komisyonu Genel Sekreteri Emüle Noel ile Vehbi Koç arasında 25 kasım 1974 günü sabah 9.30'da AET Genel Mer kezinde şu konuşma geçmiştin KOÇ: « Bana kı.vmetli vakıtlerinizt ayırdıftuıız İÇID çok te«ekkür ederim. Hatırlayacaçınız üzere Istanbul'da Ticaret Odası ve IKV Başkanı Sayın Behçet Osmanağaoğlu'nun tertipledi fl bir kokteylde bir süre föriiş müşiflk. Bana Ankarm'da vaptıihnız temasiannızdan bahsetmiştfniz. Ankara'nın Ortaklık An laşmasında bazı değişiklikler dü »ündüjHinü, ancak bunlann neler oldujhınu ortaya knvamariıfını ve bunlar belli olursa üzerlerindc şrorüşmek mümldin olur demlştlnic.» NOEL: . Sizin gibi önemli bir şahsın Türk sanayii üzerindeki görüşleri bizler için çok kıymetlidir. Ankara ile yaptığı mız çeşitli görüşmelerde onlan Ortakpazar karşısında bekle diğimizden daha işbirliğine hazır bulduk. Bu hissimiz Sayın Güneş'in Amerika'ya, Birleşmiş Milletlere giderken uğradığı zaman yaptığımız görüşmelerde de kuvvetlendi.» AZOT SANAYii T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Şirketimiz Genel Müdürlüğünde ve KUtahya, Samsun, Elâzığ'da bulunan fabrikalar ile Gemlik'te kurulmakta olan Montaj ve Işletme Müdürlüğünde çaüştınlmak üzere. askerliğtni yapmış, en az 23 yıl tecrübeli, yabancı bir lisana vakıf; Ofomaiiğe bağlamak Ortakpazar, Türkiye'nin yükümlulüklerini otomatiğe bağ lamış. her yıl başmda kendiliğinden yürürlüğe giriyor. Tıpkı bu yıt başında olduğu gibi. Ken di yükümlUlüklerini ise «müîake re»ye bağlamışlar, habire erteliyorlar. Domates salçası, portakal suyu diyorsunuz, buyrun müzakere masasına» diyorlar. Ondan sonra da bekle bakalım, adamlar domates salçasına taviz verecekler de Türkiye dış ticaret açıgıru kapatacak diye... Türkiye'nin daha yerine getiremediŞi .yükümlülükler» varmış?.. Önce onları yerine getirsinmiş de, ondan sonra talep de bulunsunmuş.. Hariciyemizin Ortakpazar ekibinden en yetkili bir temsilci böyle bujnrmuş.. Türkiye'nin bugüne dek yeri ne getirmekte kusur eylediği yü kümlülük., acaba Mösyö Cap Makina Elektirik Kimya Mühendisleri ve Yüksek Mühendisleri alınacaktır. llgilılere 657 sayılı Kanun esaslanna göre aylık ödenecek ve durumlanna göre yan ödemeleri verilecektir. Aynca belirli bir kıdem elde edince imkân dahilinde loiman tatısis edilecektir. İsteklilerin îzmir Caddesi No: 35 ANKARA'da bulunan Genel Müdürlügümüz Personel Müdürlüğüne bızzat veya kısa hal tercümelerıni havi resimli bir dilekçe ile ilânımızı müteakip 15 gün içinde müracatları rica olunur. NOT: Şartlara sahip olmayanlann müracaat etmemesi rica olunur. (Basın: 10438/4U9) Sanayiciler ne yapıyor! Peki diyeceksiniz, tüm bu gelismeler karşısında işadamlan ve sanayiciler ne yapmaktadır? Biraz hayrett'* ama. bir zamanlar Türkiye de sol'un söyleyip de bozgunculukla suçlandığı bazı GARTH JI9I SAETH. BEN BURADA SE MIML5 DiŞi BOND TBV7EMVaJİ„ ,„. 8D2 MEZAK^CTB ÖU'JU . TEit EOSULUM vac OOSTUM TMAMBS NBMBîtJOE BUUJOJO"/
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear