Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CTJMHTmİYET 7 Bylül 197» ne yapılmasını lstemedigin şeyi başkasına yapma» kuralı yatar. Aslmda bu kural bir Jtöre (ahlâk) kuraJıdır, tmı, nası] ki büfün mectlerin ortak özü atom ise, tüze ve sağtölin ortak kökenl de bu kuraldır. «Kendıne pılmasını tstemediğin şeyi başkasına yapma.» Bugünkü söyleşimizln amacı «hukuk» olma> bireysel ve toplumsal klmi gözlemlerdir. Ne , r ki, ülkede egemen olaa h&ksızlıklardan bir Junun nedeni bu kurala uyulmamasından ğduğu lçin, aşağıdakl gözlemlerle yukarıdaki ıe ve sağtöre kuralı arasmdaki çözülmez bağıtıyı, daha yazıya başlarken kurmak istedim. | ü z e (hukufc) kavramının temeHnıîe «kendl OLAYLAR VE GÖRÜŞLER •onra «Slx> diye hltap ederek bana ayrten: «Çok mükemmel. Tesekktlr ederim. Sia haziranda lmtihana girmemiştinlı her halde» dedi. Yukarıda lşaret ettigim gibi, çok dalgın, aynı zamanda iyi kalph ve küısiz bir İnsandı; benl unutmustu bile. Sustum ve 10 numara lle geçtim. Bu sınav 1927'de olmuştu. Gel laman, git raman. aradan yedl yıl geçtl. Ben de Öğrencilikten hocalıga geçerek üniverslte ortamınd* bir tür «sınıı değiştirdim». 1934'te Istanbul Hukuk Paktilteslne doçent, 1942'de de profesör oldum. Sonraları çok rastlaştığımız bu hocamla yakın dostluk kurduk. üzun yıllar sonra bir gün bir Ankara lokantasmda bas başa yemek verken bu sınav olayını anlatHm ve kendisine teşekkür ettim. Şaşırarak yüzüme baktı. «Evet» dedim, .Teşekkür ederim, zlra o günkü aayı nefsimde tatmamış olsaydım. belkl ben de ölkelendiğim zaman ÖSrencilerime sert (kendisine saygımdan «haksız» demedim) davranırdım.» Rahmetli hoca güldü, şefkatli ve yumuşak bir sesle: «Genç, fakat kâmil adamsın Ama herhalde bir noktayı bilmemlşslndir kl ikmale bırakTnısiTTi seni» öedi. «Belki» diye yanıüadım. Gülüştük. Tarn 40 yıl stiren öğretim üyelifim boyunca ötrencüerime, blr keı bile, duygulanma kapüarak not vermemişsem, bunu, ben küçükken babamın Buluz köyünde Kara Mehmet için söylediği: «Afa olsaydı aynı şeyi o da yapardı» sözünü belleflme yerleştirmiş ve her zaman rahmetle andıgım hocamın, öfke yüzünden, düştüğü hak?ızlıgın genç ruhundaki adalet duygusunu zedelediğini hiç unutmamış olmaya borçluyum. Almış oldugum bu dersler sayesinde «Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmâ» kuralına. yalnız (iniversitede değil. her zaman baŞlı kalmaga çahşmışımdır. Yine aldığım bu dersler, sınıf deglştirmeml hiç degilse nıhça engeUedi. Babam Abdülhamit dönemlnde ezilmistl. Ben yedi yıllık lise w ardmdan Avrupa öğrenımlmi Türk halkmın, bu yoksul fakat soylu halkın, parasıyle yapmı$tim. Bunu hiç bir zaman unutmadım. Kendiml ezi'enlerin yanında ve onlara daha yakın duydum hep. "Anarşiye hayır!.,, Ayni Şeyi 0 Yapardı... Hıfzı Veldet VELiDEDEOGUI takımımın erlerlne blr tek fiske vurmamıştım. Üstelik bu köylü çocuğu, takımın en akıllı, anlayışlı, çalışkan, eli çabuk erlerlnden olduğu için, severdim onu. Çavuşu çagırttım, gösterdigi mazeret dayanaksızdı. Şiddetle az&rladım onu. Kusur yapan erlerl bana bildirmeslnl, heplmizln insan oldugumuzu, burada kimsenin kimseyi dövmeye hakkı olmadığını, bir daha döverse çok ağır biçimde cezalandmlacagını söyledim. Kısa bir süre sonra da, Hasan adındaki bu erl «onbası kursu>na yazdırdım. Başan gösterdi, onbaşı oldu. Çok geçmeden, yine bir sabah, çadınma takımın en sal ve zayıf erl girdl. Sol yanagında beş parmak genişllğinde koyu bir kmnızılık vardı. Bunu, yüzünt kasatura kayışı lle vuran Hasan Onbası'mn yaptığını söyledl. Takımda lkl Hasan Onbaşı vardı, acaba hangisiydi bu? «Çagır» dedim. Gele gele, aylarca önce çavuşun dayagından yakınan ve sonra benlm önerlm üzerine onbaşı kursuna alınarak onbası olan Hasan çıktı karşıma. Bu kez «aynı şeyi o yapmıştı.» Buyuk bir öfkeye kapıldım, eri gönderdim, çadırın kapı yerini içerden kapadım ve «Kısa bir zaman önce çavuşun kendisinl dövdüğü vakltkl UzüntUsünü ne çabuk unutup, şimdi onbası rütbesine yükseldi diye, bir eri dövdüğünü» söyleye söyleye onu «Tövbeler olsun, bir daha yapmam komutanım, bir daha unutmam kornutanım» deyinceye kadar dövdüm. Bu, benlm asker ocağında attığım tek dayaktır. Halkın lçinden çıkıp halkı unutan, sömüren ve somürülere alet olan ve sınıi degistirmeyl fırsat bilerek, eski sınıîını ezen, kısacası «aynı şeyi kendisi yapan» kişiler, pek çoktur ülkerni» .t 3 R ınıf Değisince.. Mazlum smıflan ezen ya da eameğe alet oılann en acımasız ve zalimleıinln, sınıf değişenler, hatta eski sınıfında ikcn zulüm görlş olanlar arasından çıkması lnsanlık yaşamıı bence en acı dramıdır. Geçen hafta bu süılarda çıkan «Fir Uyanış» başlıklı yazıda, ndislne köyün agasınca baskı yapılan ortakçı2 Kara Mehmet için babamın: «O ağa olsayaynı şeyi o yapardı • demesindeki acı gerçesonralan birçok gözlemlerimle daha lyi saplım ve «Çingeneye beyllk vermişler, önce basını asmış» deylmlnl, mantıklı ve sağlam göslü TUrk halkının bir atasözü mertebesine çırmasındaki yamlmazlık ve hikmeti daha lyl vradım. Bu atasözünde, az 6noe değindiğim sanlık dramının zehirll özü yatar. Köyden Isübul'a gelerek vezirliğe kadar yükselen ve amlannı yollayıp huzuruna getirttigi babası: «Ben küçükken köyde bana (sen adam olaızsın) derdın, işte oldum» diyen evlâdına ih• r babamn: «Ben sana vezir olamazsm dea ezniş, adam olamazsm demiştim. Eğer adam saydın, beni böyle ayağına getirtmeı, köyda raret* gelirdin» fıkrasının, yüzyülardanberi, ışaktan kusağa anlatılması; hemen herkesin Idiği bu öykünün, «sınıf degiştlrme» olayında tan acı dramı, en derin ruhbillm, toplumbin, ekonomi ve felsefe kltaplarmdan daha sout ve gerçekçi biçimde yansıtmasındandır. Sanınm yıllarca önce bir kez daha yazmışn: Askerlikte kıta göreviml 43. koşulu (yani pları atlarla çekilen) topçu alavında, muha:re tokımı komutanl olarak yaparken, bir sah çadınma girip beni selâmlayan blr er, kençinl çavuşun dövdUğimden yakınarak, almnda nayan blr yeri gosterdl. Çavuş, kaaatura deIrini vurmuş. Ben Mehmetçiğin, her rıe seıpie olursa olsun, dövülmesine karşı ldim ve de. Ah, onlan da bir sokabllsem berim asteğmen çaduıma! Benim Aldığım Ders 1927 haziranında Ankara Hukuk Fakültesi' nln ikincl aınıunda 9 numara lle geçtiğim dört ders dışında bütün derslerden 10 numara aldıgun halde, bir tek dersten bütünlenıeye kaldım. Yalnız ikirci sınıfta okıman o dersin profesörü, ögrencilerinl tanımardı. Bilgin, fakat çok dalgm bir insandı. Herkese açık olarak yapılan lözlü sınav sırasmda bir öğrenciye çok öfltelenmiş, or.dan sonra kirn girdiyse btitünlemeye bırakmıştı. Sıra bana gelînce. soruîarı cevaplandırırken bakıslannın beni yalayıp geçtitini ve düşüncesinin başka yerde olduğunu sezdlgimden, çok lyl büdiğim bir konudan çıkmıs olan sorunun yamtını agır agır ve üstüne basa basa anlatıyordum. Hoca birden: «Ne gaveleylp duruyorsun, hepsi yanlış, hiç çalışmamıssın, haydi kalk» dedi. îlkokuldan üniversiteye degin ttgretmenlerimden hep takdlr jörmege ve lyl not almaya alışık olduğumdan. belkl ruhça »ımarmıştım. Sert tepki gösterdim: «Cevaplanm hep dogru idi. Ama siz benl hlç dinlemediniz. Müsaade edin, tekrar anlatayım» dedim. «Hayır, hep yanlıştı, tekrar dinleyemem seni» diye ylneleyince, ben de öfkelendim: «Kalkmıyomm. Nereden isterseniz sorun. Fu yaptıgınız haksızlıktır» deylverdlm. «Hocaya k&rsı gellyorsun. Şlmdi labıt tuttunır, hakkffida lnzibatl ceza (yani disipün cezası) tatbik et tirlr, senl de buradan hademelerle kaldırtınm» dly» bagırdı. Kendinde de*ildl. Careslz, kalkhm. Benden sonra da o gün hlç kims« geçemedl. Eylülde yapılan bütünleme sınavından enkll blr gazetenln blrlncl saytasında dön «Sunguriar grevine karşı işçiler gösteri yaptılar» başlığı altında kocaman bir fotoğraf yavımlandı. Yirmiyirml beş klşl, ellerindeH d6vizlerl havaya kaldınnıslar. Dövlzlerdekl y»alar: « Anarşiye hayır . » « Devletimizden anarşiye artıfc dur demesinl bekliyoruz...» « Dünya işçisi degü, TUrk lsçlsl birleslni»...» Ve altta şu haber «knnnyordu: • İlerici Yapıiş Sendikası Ambarlı Termik Santralmda grevi sürdürürken. greve karsı olan bir grup lşçi. dün ellerinde dövizler olduğu üalde şehri dolaşmışlar ve uygulanan grevln kanunsuz olduğunu kendilerinin çalışmak istediklerini açıklamışlardır. Ellerinde İlerici Yapıtş Sendikasraı yeren çeşitli dövizler bulunan isçileri. Ülkü Ocakian eski Başkaru Nihat Çetinkaya yönetmiştir.» Ne Yazık! Komando denllen rt kendl sınıftnı esmey» çalısan yoksul »e mUUyetçl gençlere acırıra. Hangi çıkarlar» hizmet ettlklerinin olmadıklan için. Ne yazık l STasıl OJunur, ^asıl Oiunmaz! »KTAY AKBAL Evet Hayır MC Iktidarı ve Işçi Hareketleri urdumtızda, tanm lşçllerlnl de içine alen tüm lşçi sayısı dört milyonu aşıyor. Bunlann herbinni oeşer kisjili aııe &• » yarsak, ücretle yaşarmru türdilren yurttaşların sayılan yirmi milyona yaklasır. v e yine bu kitlenin oylan, hlç bir siyasal parünin konusu ıhşmda kalamayacak kadar agırüK kaaınmaktadır. Dün sayılan aa olmakla beraber, bu kitlenin oylaıını aıar&k iktidara geçen DP vo onun arkadan geleni AP «endiru işçi yanüsı olarak gostenneje çalışıyordu. Ooların bu çabtü&n, başka nedenlerin de katıiııuisı ile, ıs&i Binıfı arasında oaşun fcazanmıstı. 19651*75 arasındafcl Oemırel hukümetleri. AP ile işçi sıruıı arasındaki çelışmeleri saklayacak çabalar İçine girmişü. Bu iktldarlar, lşçi sınıfının bilgi ve bilinç düzeyinın ycwrsizügi ve işBİa kalma korkusunun iküdarlan olmuşlardı. Zaman geçtikçe, iinıflaşma vo sınıflar arası hukuk daha somut olarak kendini göstermeye oaşianuştı. Ulusal ekonominın geıismesı, üretım güçlerinin emck verımlüiginl arttırması, kariılık oranını yüzde yüze yakın çogaltti. Ser mayenin jenişlemesı ve yogunlasması, belli eliorde toplauması, Y SON İŞÇİ HAREKETLERİNİ, İŞÇİ İŞVEREN SÜRTÜŞMESi OLARAK DEĞERLENDİRMEK OLANAKSIZDIR. ÇÜNKÜ, FAŞİZMDEN MEDET UMAN MC İKTİDARI, İŞÇİ SINIFININ VE O SINIFI DESTEKLEYENLERiN KARŞISINDADIR. a yapan şeylerdir bunlar, aşın tutkular, lstekler, özlemlerr. llkokulda bir deiterl doldurdugumu hatırlıyorum karga ırga satırlarımla, bir romandı bu, o günlerde gördüğüm iinbir Tehlike Adası» ya da «Trader Horn» glbl fümlerin kisiyle.. Hele o «Binbir Tehlike Adası»nda bir kötü kaptan trdı, en çok o etkilemlştl. Bu rolü oynayan artistin adını hig ıutmadım, Walter Miller. Hiç birinla bllmezsinlz oniı. Kovjy filmlerinde de oynardı, adı aflşlerln, resimlerin altına içük harflerle yazılırdı, ben arar bulurdum. Hanl çocuklar r takım kahraman kovboyların, yıldızlann filmlerini lzlerr ya, ben de bu kötü kaptan, kötü haydut rollerme çıkan îiller'in filmlerini arardım. Çocukluk lşte, iyılerden çok kö1lere dikkat etmek gerektlginl billnçsizce düşünmüs onüytaı, neydi, bilmem. Yazdıgım o romanda da lyilerkötüler »rdı, bunlann arasında savaş vardı, ama benim kötü kahımanım da lyl kahramanım kadar önemliydi, ön plandsydı, clay yenllmiyordu, belkl de hiç yenllmlyordu... îlkokulds Tazdığım <tahrlr>Ierl ögretmenler pek beğenlrirdl. Ortaokulda Haşim'in «Merdiven»l lçin yazdıgım yazıyı gretmeniml» bütün sınıfa okutmuş, benim ilerde «yazar» olaağun haberlnl vermlştl. Sonra llsede bUsbütUn hıs kazandı azarlığun, sürekli yazılar yollardım dergilere, gacetelere. es seda çıkmazdı, her sabah gazeteclnin yolunu gözlerdim, azılanmm çıkmasıru umut ettigim tüm dergilerl, gazetelerl lırdım. «Ne bekiiyorsun gazeteleri, paşalıgını mı okuyacakmî» diye takılırlardı koraşu hanımlar. Ama ben yazardım, azar olacaktan, ates glbl blr şey vardı içlmde. Durmadan kuyan, durmadan yazan bir solgun çocuk... Blr gün yazılaım basıldı gaıetelerde, dergllerde. lisenln llk sınıflanndan :ibaren adımı gaze» ve dergüerde görmeye başladım, son ınıfa geldiğimde Babıali'den yazılan lçin kendine göre para lan bir «yazar»dtm... dİ5*e ortookul, lis« yıllarım gözümün önüne geldi. Bir yıgın gl( en ne yapsrdım? şeyler düsündüm. tlkokul,şey unutulupBizl, diyor, ama byle var ki, süinmes belleğimlıde. lert yerU ve yabana lşyerlerl ayınmı yapmaksııan uygulamalcta, sonra da milliyetçilikten sö» etmektedir. Sayılan 20 milyon» varan ve emeklerl lle yaş«ml«T> nı sürdüren yurttaşlanmiBin, ulu sal çıkarlanmıza yönelik olmayan ekonomik gelişmelertn, ulusal külturiln urünü olan yasalanmızın yanında olmayanlana tmilliyetçUiklerl» ciddi degUdlr. Niyeüm siz« kendl öryaşam öykümü anlatmak degll. Daıp gittlm birden... Bir çok mektup alıyorum, gelip görüşener de var. Yazılar, şiirler, öyküler, romanlar getiriyorlar, ıkumamı, dUşünceml söylememl istiyorlar. Gençleri de var, ırta yaşlılan da... Hele şu lon haftalarda daha da arttı bu ür girişimler. Gazetemlzin Sanat Sayfası'nı benlm yönettlrlml sanıyoTİar herhalde. Bu sayfada yazılan, şiirlerl çıksın iye bana gönderiyorlar bunları. Yerl gelmlşken belirteylm: ;anat Sayfan'nın hazırlanışında, yazılann seçilişinde hlç blr Igim yok. Ben de sizin gibi bir okumyurn bu sayfanın. Okurırundan, edebtyatsever okurlarundan dilegim bu sayfa için •azüannı, şilrlerinl bana değil, Cumhuriyet Sanat Sayfası Y(5ıetlciliğl adresine yollamalandır. Bu sayfayı yöneten arkadasar gereği gibi lncelerler yazüannı, begenlrlerse yayınlarlar ılbet. Ama yazınız çok başanlı olur da yine de yayınlanmazsa lemen umutsuzluga kapilmayın. Slz önce, «kendinia için» •azacaksınız, «başkalan için» değil! Kendiniz begenin yazdıınızı, ama sahiden begenin, kendl yapıtınızı acımasız blr gö«e inceledikten sonra, sizin yazdıklannıza benzer şeylerl daha ince kimler yazmış, neler yazılmış, onlan lylce okuyup tanıiıktan sonra... Kiml de açık açık soruyor: «Nasıl öykü yazabillrlm, naıl şair olabillt:m», ya da «bende yetenek var mı, siz okuvun razdıklanmı, söyleyin» diyor. Böylelerine hep söylediğim suiur; Ne bana, ne de başkasına bunu sormaym. Kendine güronini» varsa yazın, yazın, yazın. Ama bir başkasına, hele bir yazara kesinlilde sormayın düşüncesini. îji de dese, köttl ie dese inanmayın dediklerine. Ya hatır için lyi demiştlr, ya da gereği gibi incelemeden kötü demiştir. Bunca lşi, gUcü, ierdi, sıkıntısı arasında eline tutuşturduğunuz kâğıtlan oku?acak, inceleyecek! Fu, tam deyimiyle «Tannya kalmıs» bir şcir, bir raslantıdır. Şimdi diyeceksiniz ki, bir takım yetenekli yazaıların ortaya çıkmasına yine yazarlar neden olmustur. lşte Istrati'yi «keşfeden» Romain Rolland... öyledlr, ama blr yazar kendine gönderilen lyi kötü, başanlı basansız tüm yazılan okuyup inceleyip bir yargıya varamaz. Hem bu onun işi değildtr, hem de vaktl yoktur bunu yapmaya .. Aynca blr şey daha var, yazarlar, tinlu yazarlar da «zaaî» sahibidirler. Kendilerine benzeyenleri severler, kendi yollanndan gidenleri... Oysa edebiyatta, sanatta özgünlüktür önemli olan, kimseye benzemeyeni yapmak, öncü olmak, ilk olmak... Belkl siz çok özgün bir şey yarattınız, ama yapıtınızı verdiğiniz klşl onu anlamayabillr. öyleyse niye onun bunun düşüncesinl anlamak için didinmek, uğraşmak... Kendimden söz ederek başladım, öyle de blUreyim barl... Ben ne ortaokulda, ne lisedeyken, ne de daha sonra yazdıgım bir yazıyı kendimden yaşlı, deneyden geçmıs. ünlü yazarlara gösterek düşünceipriri sormadım. hiç bir zaman. Belkl utangaçlığımdan, belki de hangi duyguyla bilmem kendime birazcık giivendiğimden. Yazar vazar postalardım, beklerdim yayınlanmasmı. Sonra da götürür bırakırdım, begenirlerse basarlardı. Ne okurlara, ne gazete, dergi yönetteilerine, ne de edebiyat elestiricilerin beğendirmek için yazmadıaı. Kendlm için yazdım önce, kendi beğenlmi kendime rehber ya para&... Kendimdenvçok söz ettim, oağışlayın. Ama bana durmaksızın şiirlerinı," öykülerini, denemelerinl romanlannı gönderen, mektuplar yazarak. eve, gazeteye gelerek tx>nden nasıl yazılacagı, nasıl vazar olunacagı konusunda yardım ve ö»1it isteyen iyi niyetli edebiyatsever arkadaşlara bu konuda göriişlerimi açıkça bıldirmek ıstedım Umutlarını kırmak, tuttuklan yoldan onlan ayırrrmk içm degil. kendilenne güven duymalarını, sanatlanna. güçlerine tnanıyorlasa. kim ne derse desin bu yoldan vazgeçmemelerini sağlaraak ıçln .. ögütle, dersle, arka çıkmakla «yazar» olunamayaeagını bir kez daha belirtmek için... Kim «ben yazar olmak tstiyorum. bunun yolu nedir?» diye sorarsa, sormaya kalkışırsa, onun yazar maaar olamayacağuu anlatmak istedim, o kadar. ciyasal lktidann da merkezileşip tekelleşmesini lorunlu hale getirdi. lktidann bu tekelleşmesi; devletin anayasal kuruluşlan ustunde yürütme organının eylenv sel deneümıni arttırdı. Siyasal iktidar, yerli ve yabazıcı sennaye, bir kasım Düronraüar iç içe girdiler. Bu oluşumâ&n da MC iküdan dogdu, Artık MC iktidan emegin yanında olamazdı. Böyle de oldu. MC İktidarının Basbakam, AF11 olarak, işçl sınıfına va tüm emekçi halka karşı; gerçek yerini ve sermayeden rallara uymak istemediğini açıklamak zorunda caıdt. MC ikudartnm işgilere uyguladıgı demokratik olmayan davranışları, faşizmin yurdumuz da kol gezmesi işçi re aydın avına çıkması, işçiletui diledigi «endikalara üye olmalannm önlenmesi, insan onuruna yaraşır bir ücretten ve yaşimdan yoksun edilmeleri gıbı neaenlerın ışıgmda, düşünülürse, işçl n&reketlerini mesleki nitelikta cüşün me olanağı yoktur. Bu hareketin kökleri daha Jeiindartir. Kiç olmazsa siyasal iktidar, işçi nareketlerine, mesleld bir nitelik vermek istcmemektedlr. Durum böyle olunca; yurdumuzdaki iscı harcketlerini, işçiişveren ilişkisl olarak niteleyemeyiz. Ve yine bu harekete ekonomik amaçlı blr hareket olarsk bakamayız, uluslararası antiemperjalist kavganın dışmda aüşünemeyız. Dünya üzerinde, k»pitalizmin ekonomık vs aosyal yapısında görülen büyülr çelişmeler, daha da derinleştl. Gelişmiş kapitalist topluluklarda grevlerin ve greviere katılan lşçilerin sayılan irttı. ömegin: 19191939 yülan arasında, 165,000 grev olmuş bu grevlere 74.5 müyon lşçi katılrrusken, 19461968 yıllan arasında, grev sayısı 309. 800'e, greve katılan lşçi sayısı da 25t\l milyona yuksehnıştır. Grev hakkırun hukukumuza girdıği günden bu yana yurdumuzda da grevler, 19631975 yülan arasında sayisal bir artış gö&termış, greve katılan tsçiierın orarjiarı da yükselmiştir. Bunu sermayenin artışı, kârlılık orauımn yükselmesi, emeksermaye arasındaki çelişmenin büyümesi, ışçılerin anayasal olar e^itlik haklarma eylemli ve yasal yollardan karşı çıkılması ile açıklama olanağı vardır. Eger bu hareketler, siyasal bafımsızlıgımıza kavuştugumuz günlerin arkasından görülmeye başlamışsa, nedenlerinı sanayileşmemizin zayıflığında. özel ser mayenin yetersizliginde, kapitalist Uretim biçiminir gelişmemiş olmasında aramBk gerekir. MC İktidan. amansız bir ölçü lçinde lşçuerin yasal olan davranışlanna, yasamlannı sürdürecek fbrahim TÜRK kad8r olanaklar istemelerine karşı çıkmaktadır. Sayımlara bakılır •a son on yü lctnde, yapım sanayisinde ulusal gelir yuzde 400 artmış buna karşı, aym süre lçin 1 olan blr neden de, ysbancı politik uğraşılardan usaklaştınV de İşçl Ucretlerl de yüzde 200 ço1 g'sermayenin başlangıçta Türkl maya çah$ılıyorsa, toplum ve ln ğalmıştır. Yaşama araçlarırun fllye'yi hammaâoe kayna(ı olarak »aniar aşagılanıyor. devlete öry. Tatlanndakl yüzde 250nüc WT »rcelik tanınıyorsa, akıl ve bilim tış olduğu da hesaba katuırs* kullanmış olması, bu dönemde yoğun blr lşçi kltlesinin görül kurallannın yerini çıkarlar ve isçilerin verdiklerinl alamadıkmemesidir. Daha sonraki yıllar haksız kazançlar almışsa, kamu lan görülür. Yüz büyük lşyertda, yurdurauza giren yabancı yaran, ulusal yarar diye blr ke nin 1974 bUftnço klrlan bir öosermaye, tüketim sanayiinln ge slm lrsanların yararlanna Bn ceki yülara göre yuzde 68 artif celik verlltyorsa, kötüsü bu du göstermlşür. tşçllerin yaşamlan lismesinl BrgUtlerken, karşısmda büyük bir işçi kitlesinl de rumlar yasalarla korunmaya ça ile işverenlerln yaşamlan artsındakl büyük çelisme saklanamaa gördU. Bugün, buytik kentlerlml» lısılıyorsa, orada faşizm ve lş hale gelmiştir. Ve işçiler aı d» ol Q|||||||IUUUIIIIIIUIIIIIIHIIIUIIIUIIUI.IIUIIIIII1UI!UIIIIIIIIIIUII!IIIIU dekl yapım (imalftt) sanayiinln çi düşmanlıgı yerleşmiş demek sa bu gldlşin ulusal blr yüama C tir. Bu «ayılanlann hemen hepsl sermayelerl, vüzde elliden çok yöneldlglnln blllncine varmıştır. yabancı sermayeciler ile yerllle MC iktidan tarafından sempatl Kapitallzme ve yabancı sermay» rin ellerindedir. Bu da gösteriyor ile karsılanmaktadır. ortaklıgına yönelik bir siyasal ikki; aosyal kavga, işçl sınıfı ile Bu sempatinin uygulamadaki tidann, değil lşçi sınıfına, tüm E . . ulusal nitelikte olmayan serma görunüşü; Işçilerin devrlmcl senr tf| ^Z 5 VII yeciler arasmdadır. Ulusal nite dikalara Uye olmalarını yasa ve ulusa mutluluk getirmeyecejH an = ' likte olmayan bu sermayenin ahlâk dışı yöntemlerle önlemeye laşılmaya başlanmıştır. MC lktl £ yerll ortakîannın blr çoklan MC çalışmak, bu tür örgütlenmeye darının faşizme yesil ışık tutrna s 1 Yüksek Mimar ve Mimarlara, İktidarının ve partilerinln üyele öncülük eden işçileri işten çıkar sı da bundandır. BIT dlkta olan S faşizm, ilkin lşçi sınıfmı ve onun 2 Kesin hesapta çalışacak İnşaat Mühendislerine. = ridirler. mak, onlann lş koşullannı degiş yandaşlannı, aydınlan baskı altı = = 3 tnşaat Teknlkerlerlne. S Sömürme slstemlnin lyl tşleye tirmek, işyerinl bilinçli Işçiler na alır. = 4 Makin» Teknlkerlertne. E bllmesl, demokratik ortamın fa için çekilmez hale getirmek, san 5 Yapı Enstıtüsti tnşaat Bölümü mezunlanna ~ Bu nedenle son İşçl barekeü» H şizme dönüşmeslne, baslnnın sendikalara yesil ısık tutmak, 6 tnşaat kaifalanna. £ artmasma, sindirme, korkutma, Anayasa dışı lokavtı Istemek, is rinl ve MC iktidarının bu hare Ş = 7 Muhasebe elemanlarına ihtlyaç vardıı. = zindanlara atma, susturma po çilerin büyük bir kesimini kamu ketler karşısındaki davraruşlanlitlkasının izlenmesine bağlıdır. personeli durumuna sokarak bağ nı, işyerindeki tşçllşveren sürtüş 5 Askerlîk grjrevtnın yapıimı? olması şarttır tstekllE mesl olarak değerlendirme olana Yabancı sermayenin, blzün gibi lamaya çalışmak, tşçi hakları ile gı yoktur. MC iktidan lşçilerl 5 lerln tercümeyl hallert, referanslan ve btrer fotograflan Ue E gerl kalrmş topluluklan kolay alay etmek, ayn ayn lş yasalan demokratik olmayan ortama it« = birlikte PJC. 197 Yenlşehir ANKARA srtresm» mtiracaatlar işçileri bölmek, lıkla sömUrebllmesi, ancak o düzenleyerek ş lerken bundan faşizrnl güçlendir E n rlca olunur. nunla dayanışma lçinde bulunan aynı konularda çeşitli işkollan mefc tımudu lçlndedir. Baskının âıııııınmıııııııııııııııııııııııııııııımıııııııııınııııııııııııııııııiMimıir. lann 'mekçi kitlelerini sömür düzenleyerek (Blr yolun devlet karşı baskıyı yaratacaSını MC lkmesl ile gerçekleşir. SömlirünUn çe yapılması halinde ayn, özel tidan unutmusa benzer. (Tüm Reklârn: 2300» 6999 haksız kazançlann bulunduğu kişlce yapıhnası halinde ayn lş kolu kojarak) işçileri ikincl defa hiç bir yerde demokrasi kural••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••»••••••••••••••»••••••••••» lan işletllmemiştir. Deneyler; bölmek, işyerlerinde İşçileri insan yerine koymamak, lşçiyi lşsosyal ve siyasal dOzentn demok ratikleşmesi için, yığınların top çiye karşı getiren lş yasalan uy gulamak, işten çıkarmayı hiçbir lumun yönetimine eylemli ola• nedene bağlı tutmamak, böylece rak katılmasımn gerekligınl jrös de işçüerin yaşama hakları Ustermektecıir. tunde işverenlerin kullanma hakEğer bir toplulukta, işçi smı lannı uygulamak, işçileri dövfuıa ve onun yandaşlarına, işçl dürmek, Is kazalannı işçi ailelesınıfı ideolojisine amansız bir ri için yıkjmın en büyügü haline basfcı uygulanıyorsa, faşizmin getirmek, işçilere karşı faşizmin 1 îstanbul Bmnlyet MÜdürlüğüne alt ışagıda keşif becLelleri, ilk teminstlan, ihaie hücum kıtalan kunılmuşsa, kla hücum kıtalan olan komandoları gün ve saatleri yazall sik burjuva devletinln hukuk saldırtmsk, işçiler arasına ajankurallan uygulanmıyorsa, geniş lar sokmak vb... halk kitleleri. çeşitli nedenlerle. MC iktidan, bu faşizan yöntem Sungurlar şirketl, Arabarlı Termik Santralında blr onarm Işln! fistüne almıstı. Başiantnçta işyerinde görfinür bir soron yoktu. Ama vrtmiş dolayinda lşçi tlerid Yapıtş Sendikasına iive olunra. işvpren öfkelendl: Ben bu sendikayla toplu iş sözlesmenine oturmam, dedi. Dedifinl yaparajhnı rBstermek lfln elebaşı savdıtı beş Iscivi Işlen çıkardı. Bu davranı<n kınamak İsteyen 67 lşçiyi de işe snkmadı. tlerici Yanıtş Sendikası yasal vollara başvurdu. Bölee Calısma Mürettişleri eeldilrr. ve 67 emekçinin lsinr kanunsuz olarak son verilriijfci volonda rapor düzenlediirr. Savcılık da. Işverenin «kammsuz lokavt» yaptığl gerekçesiyle kovnşturma »çtı. Işçiltr her gün tfBxenli olarak lş Terlne neHyor. haklannı kovalıyorlardı. Blr eün şehre Inen lş<,ilerden birl yolda araç beklerkeo hir otoınobii yanaştı: Hemşerlm nereyeT S«hre... Buyur. Yolda lâf ISfı açtı. Araba sahlbl Işçlye Rnc« »Bzdaîi, •onra para verdi; ardından kartuıı çıkanp lmzaladı ve dedi kk Bo kmrtı ( ) tahrlkasına ( ) Beye (fStun ı m . If verecekler, bnradaM komflnistlere nvm».. tşçl. arabadan tnince doftru arkadaşlannm ranma dSnM. Başuıa eelenleri anlattı. Karttaki Imzaya baktılar AP Gençük Kollanndan yetişerek çtçejti bnmuTKİayken tstanbul glbl koskoca bir kentin Şnbe Madürlüfcüne atanan, lşkenced blr esld poUsindl. 19 afustos 1975 (runü Pungurlann Ambarb Termik Santralmdald lyyerlne grev ilânı asıldı. Grev oylaması yapılacakti. tşçUer, Işyerl yaıundakl çadırlan finünde otururlarken, pllkaan bir Mnrat arabası, emekçtlerl kur^unl» t v nyarak »eçtl. lkl emekrl yarslanarak hastaneye kaldınldı. Çadırda 14 kurşun deliği sapUndı. Ateş açtıkitn ianısıyla rfivenllk knvvetleri Iki klslvl yakaladı. Bnnlardan blrisl, lî Mart'ın 831er d»vasınd» »Jan oldujn lleri gfirölen eski blr Hkerl hhblyeliydl Afustos 22de Isyerlnde frev oylaması ympıldl. tstanbul Eskl l'inci Şnbe Miidürii llsıı Avkutlu. lşveren aduıa boy gösterdi. Ilfiz A^kutlıı İS ekim 1973 »eçlmlerinde AP'den adaydı. Bu Mainln retlrdiH tonlanıa vabana tşcilerle dütenlenen rrev oylamasını Bakırköy ts Mahketnest 29.8.1915 fönlü karannda şu gerekçeyle tptal etti: « Bu grev ovlaması yasaya avkm oldufu gibi toplu sözleşme yapma yetkisinl «skıda b'.rakmak mahiyetindedir ve grey kıncılıfı nlteliSinrtedir.. » Yasal vollardan hakUnnı gajSiayan tierlrl Yapıtj Sendlkası: Işverenl topln sfiflefme masasın» çajırdı. tşveren masaya oturmavınca çrev hakkı dogdu. EmehçilPr bunca serüvenden, ölüm tehdltlertnden. baskılardan. ve lkl T8r»tı verdikten sonra prevl yürarlüje koyablldller, haklanni savunayorlar. • Ve lşte bun» karşı esM Ülkü Ocaklan Raşkam, peftrn bazı kişilerl takarak, eflertnde dövUlerle Khri dolaştınyor. Dövizlerin üstünde vaıılı olan: • . « . . i * Anarşiye hayır... Bilmem ki artık söylenecek blr tek »öı bile var mıdırt I Eleman Alınacaktır 1 Emniyet Genel Müdürlüğü Istanbul inşaat Şube Müdürlüğünden t grafiker arıyoruz Bir sloganı.metni veya düşünceyl grafik dile aktaracak yeteneğe sahip yaratıcı grafiker. Genç.dinamik ve öğrenme tutkusu içinde olan ve fotoğraf, baskı teknikleri konusunda bilgili.seri çalışan yardımcı grafiker arıyoruz, Aradığımız nlteliklere sahip olduğunuza inanıyorsanız lütfen adresimize özgeçmişinizi anlatan bir mektupla veya şahsen başvurun. Müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktır. • HİZMET BINALARININ O N A R I M IŞLERI gCre 2490 sayıll kanun hükumlerine 2 Onanlacak Rarakol Blnan kapalı sarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur. 1 b Eeşif Bedeli Geçid Temlnatı Tarihi 168.631.92 86.337.15 45.418.81 41.574.R6 31.800.00 TL. TL. TL TL. TL. 9.681.60 5.566.56 3.406.41 3.118.11 2.385.00 TL. TL. TL. TL. TL. 25.9.975 25.9.975 25 9.975 25.9.975 25.9.975 I e n I Uünö Saatl • a) b) c) d> e) Beyoğlu Em. A binası Burgazada karaitol btnaaı Üsküdar Burhaniye K. binası Eyüp Otakcüar K. binası Cibali karakol blnasj PERŞEMBE 10.00 PKHijEMBE 11.00 PKKSEMBE 14.UÜ PERSEMBE 15.00 PERSEMBE 16.00 3 Eksiltme, Emniyet MUdürlüğü (Sirkeci> orifing salonunda yapılacaktır. 4 Eksiltme ş a r t n a m e s l »• d i ğ e r evrak Emniyet Şubesl Müdürlügünde (Gayrettepe) görülebilir. 5 Eksütmpve e i r e b i l m e * içln : Genel Müdürlüğü istanbul İnşaat • • AJANSTEK REKLAMCIUK A.Ş. Cumhuriyet Cad. 259/2 Harbiyeİst, tel 46 06 1718 A) Iştn gecia temlnatım, B> 1975 yılına alt Tlcaret veya Sanayl Odası belgeslni. C Müracaat dllekçelertyle birlikte verecekleri t Eksiltme sartnamesmde bellrtnen > ve usulüne göre hazırlanmış olan» p!an ve techizat beyannameslnl eHsiltmeye çıkanlmış olan Işlerln tutanmn yarısı Kadar ışı Kabuiüntl vaptırmış oldufuna dalr lş belirtme belgesinl lbraz sııretiyle Vitâyet Belae Komisyonundan alacaklan veterlik belseslni teklif mektuplariyle birlikte zarfa kovmalan lâzımdır. 6 îstekliler teklit mektuplannı lhale saatıerinc'en biı saat öncesine Kadaı makbuı karşılıgmda thale Komisvonu Başk&nlıgına verecekıerdir. 7 Yeternlk Delsesi alınması lçin son müracaat tarihi 229.1975 Da7aripsi saatı sonuna Ksciardir 8 Telerarıa mUracaatlar ve postada Keyflyet Uan olunur. mesal gecıkmeler kabul ediime^ (Basın: 22307