23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ amazan ayında dilenci sayısı artar, dilenciliğin her türllisü sergilenir. Bu olayın köken:ni yoksulluğun, işsizliğin, geri kalmışlığın, örgütlenmenin yetersizligi... yanında dlnsel inançlarda, din adamlannın tutumunda aramak gerekir. 65 yıldan beri Kanun Koyucu, dilenciliği önlemek için özel yasalar çıkarmıs, Belediye Kanununa, Ceza Kanununa, Polis V'azife ve Selâhiyet Kanununa... bazı hükümler koymuştur. 1961 Anayasamızın 3. bölümü Sosyal ve İktisadi haklar ve ödevler başlığını taşıyor. (M. 3" .> 53). 41. maddede yer alan şu hükürn konumuz Bçısından çok önemlidir: • İktisadî ve Sosyal Hayat, adalet ve tam çaiışma esasına ve iıerkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yasayış seviyesi sağlanması amacına göre düzenlenir.» 48. maddede yer alan: «Herkes sosyal güvenlik hakkına sahlptir» hdk mü de aynı niteliktedir. 49. maddeyi de görelim: «Devlet herkesin beden ve ruh sagıığı içinde ya şayabilmesıni ve tıbbi bakım görmesini sağ;anıekla ödevlidir. Devlet yoksul %eya dar gelirli ailelerin saglık şartlanna uygun konut ihtiyaç lannı karşılayıcı tedbirleri ahr.» .Herkes. deyimine dilencilerin de girdiği kuşku götürmez. Anayasa'nın tümünden ve çeşitli maddelerinde yer alan hükümlerden, ülkemizde dilenci liğe yer verilmiyeceği sonucu kolaylıkla çıkanla bilir. Örneğin Cumhuriyetin nitelikleri hakkındaki 2'nci maddede insan haklarından. layik ve sosyal hukuk devletinden söz ediliyor. Bu mad denin gerekçesinde şöyle denilmektedir: • Scsyal devlet, fertlere yalnız klasik hürriyetleri sağlamakla yetinmeyip aynı zamanda. on larm insan gibi yaşaması için zaruri olan madd: ihtiyaçlarını ka rşıiamalarını da kendisıne vazife edinen devlettir.» Anayasanm uygulanmasında, yorumlanmasında. yalnız konumuz alantnda değil, tümü ile politibacıların olumlu olumsuz türlü yollar tut tuğu ortadadır. N'e var ki, ylne Anayasanm 53. maddesi, yaptıklannı, ya da yapmadıklannı karakaplı kitaba uydurmak isteyenlere, hiylei şeriye gelenegini sürdürenlere geniş olanaklar sağlamıştır. Onu da görelim: «Devlet, bu bölümde belirtilen iktisadî ve sosyal amaçlara ulasma ödevlerini, ancak ikti CUMHURhfET 18 Eylül 1975 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Dilenciler Ve Dilencilik Prof. Fehmi YAVUZ sadi gelişme ile mali kaynaklarının yeterliği ölçüsıinde yerine geürir.» Dinsel inançiara, din adamlannın davranısı na gelınce: Bunun da türlü iktidarlann, partile rin tutumuyle yakından ılgili olduğunu hemen söyliyelim. Layiklikten sapmalar diye özetliyebileceğimiz bu tutum içine bütün politik çevre ler, parîiler adım adım girmişlerdir. Örneğin vekil imamlara, din görevlilerine kadro sağlan ması için 20 kadar Kanun Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulnıuştur. Hiç bir parti, din adamlannın kendilerini karalayacağından korktuğu için, bunun karşısına çıkamaz. En çok dolambaçh yollardan erteleme, savsaklama cabası içine girebilır. Bu ortam din adamlannın çağdışı yöntemlere dayanan soraürülerini engellemek şöyle dursun artırmalan, sonucunu dogurmuştur. Dilenciler arasında gerçekten kimsesiz olan lar, başkasının, kamu kuruluslarımn yardıraına muhtaç olanlar vardır. Gozlemler bu gibilerin oranının çok düşük olduğunu gösteriyor. Üstelik piyasada görülenleri, çogunlukla patronlann çalıstırdığı da bir gerçek. Belli yörelerde ço cuklan dilenciliğe hazırlamak için sakat bırakanlann bulunduğu bilinmektedir. Bunlar patronlara uzun, ya da kısa süreler için, örneğin Bamazan ve Bayram aylan, günleri, harman mevsimi, köylünün ürününü topladığv eline pa ra geçtiği dönemler için kiraya verilmektedir. Ankara'da ve Istanbul'da, daha pekçoK kentler de, çalışabilecek durumda olan kadmlar, kızlar çogunlukla komşularından kiraladığı süt çocuk larını kucağında tutar, yoldan geçenlerın, kapılannı çaldığı kişilerin acıma duygularını canlandınr ve dilenir. Bu ortamı yaşatan, besleyen dinsel inançlardır. Din adamları her tırsattan yararlanarak verilen sadakanın neler sağlayacağını söyler ve uzatılan eli boş; çevirmenin sakıncalarını abartılmış örneklerle, Beniİsrail öyküleriyle anlatır dururlar. Şu sözler Peygambere mal edilir: cFakirüğimle övünürtim» cHastalannızı sadaka ile tedavi ediniz» «Az sadaka çok belâyı defeder» Tövbenin kabulü. günahlann bağışlanması, dileklerin gerçekleşmesi, ölülerın kabir ve cehennem azabından kurtulması, Cennet Kapılarının açılması... hep sadaka ile gerçekleşecektir. Okul yakınlanndaki belli köşeleri tutmuş olan dilencilerin. öğrencilerle yüz göz olup pazarlığa giriştiği çok görülür. Ankara Kolejin'in yakmında tezgâhını kurmuş olan bir dileneiye kimi yavruların: «Bugün sınavım var, şimdilik şu 25 kuruşu al; iyi geçerse bir Hra vereceğim, dua et> dediğini çok duymusumdur. Dilenci olduğunu kesinliklft söyliyebüece ğimiz klşllerln yanında, felâkete ugradığını, has taneden yeni çıktığını... söyleyerek yardım isteyenler de vardır. Bunlara, örgütlenmiş izleni ınıni veren, cami yaptırma, nayır derneklerl için ellerındekı makbuzla dolaşanlan da ekleyelim. Böylelerine belli yerlerde. camilerin avlusunda çok rastlanır. 78 ay kadar önce, Bursa'dan An kara'ya gelmek için bindiğim otobüse giren. giyımi kuşamı yerinüe bir kişl, yolculara kazasız ve belâsız, sağlık içinde evlerine varmalannı di ledikten sonra yaptırmakta olduklan camiin ml naresinın tamamlanamadığını söyleyerek, elindeki makbuz defterleri ile boy gösterdi. Yola çıktıktan sonra Erzurumlu ve şoför olduğunu öğrendiğim. yanımda oturan genç. vardım toplayan. otobüsümüzden inerken kulağıma «abi biz bunlann ne sahtekâr oiduğunu biliriz» dedl. Mezarlıklar da onlar için verimli yerlerdir. Oerrn yıl Şeker Bayramının ilk gün sabahı, îzmit'in yaslandığı tepeye, kenti kuşbakısı görelim diye, çıkmıştık. Mezarlıklar da orada imiş. mezann başmdaki, ellerinde hayır işleri makbuzları olan, giyimi kuşamı yerinde kişiler. ara da bir şöyle bcğırıyorlardı: «Cennette arsa veri yoruz. Cennette arsa saüyonız...» Ankara'da aydınlsnn çok bol oldugu bir semtteki camiin önünde, birkaç yıl önce Bayram Namazından çıkanlardan, makbuz vermeden, yardım toplayan bir kişinin kısa aralıklarla söyledigi şu sözler 50100 metre uzaktan duyuluyordu: «Boş geçmeyin. eller cebe». Pu ömekleri çok arttırabiliriz. G«ri kalmış ülkelerin bütün sorunları ile karşı karşıya bulu nuyoruz. Ancak bu konuda başta Anayasa olmak üzere. yasaların uygulanmasını, sonımlu örgütlerin başan ile çalışmasını büyük ölçüde dinsel inançlar, din adamları engellemeKtedir, diyebüiriz. Toplumun varlıksız kesimi ufak sa^ dakalarla dünya ve ahiret için güvence sağl»mak yolunu turuyor. Varlıklı kişiler ise din »damlannı, gelenek bekçilerini besleyerek, sömü rü düzenlerini sürdürmek. bilinclenmeyi gecik tirmek istiyorlar. Başta Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu olmak üzere, layik temellere dayanan türlü yardım ve yardımlaşma örgüHerinın özle nen başandan çok uzak olmalan da büjük ölçüde bu gerçeklere bağlanabilir. Ölfilerini rivprptp gpiorıipr pçif co Demirel ve Kıbrıs 1970 rılı msrtında IngUIz ThetGuardlan puetesi çu yonımu yayınlıyordu: «... CIA'nın Sovyet etkisinin giderek yayıldıgı ve Arapîsraıl çatışmasının gittikçe kızıştığı bir bölgede, NATO'nun güney kanadını emin olarak tutmada büyük yararı vardır. Bu emniyet problemi Türk ve Sum cemaatlerinin hâlâ anlaşamadığı Kıbns'ta da önem aiEetmektedir. Üstelik Başpiskopos Makarios halen ENOSİS'i ^eri plana itmiş ve ortadan kaldırmıştır. Oysa ENOSİS, CIAiun bu kadar önem verdiği NATO'nun güney kanadında emniyet problemini halledecekti. İşte bu bakımdan Kıbns'ta CIA'nın böyle bir müdahalesi akla yakın gelir Makatrios öldürüldügü takdirde Ada birbirine girecekti. Bu d«rumda CIA işe müdahale ederek Ada'da yeni bir rejirnin Tturulmasını saflayabilirdi. Bu reiim belki de Yunanlı subayların bulunduğu Kıbrıs ordusunun desteğiyle kurulur ve CIA eğilimli bazı politikacılar da önemli Bakanlıklara geörilirdi.» Murat Sınca • Erdoğaa Teöç Ozer Eskiyurt'un hanrladıklan «Kıbns Sorunu» »dh kitapta belirtildifl gibi. tngiliz gazetesi 1974 yaıında olacakları dört yıl önce haber verlrordn. Nittkim Kıbnsiaki Samson darbesinl CIA lle blrllkte tertipleyen Yunan euntasının Askerî Polis Şefl Yuanldis, ppcen hafta Alman Spiegcl derf^stne verdifi demeçte Makarios'u öldürmeyi tasarlayıp plânladıklanm açıklamıştır. 1967 darbesiyle Ynn»ni»t»n'*ın uzaklastınlan Andrea» Papandreu ise o dönemde Toranto'da verdiği bir demeçte Yunan Hükümetinin Türkiye ve, Amerika'nın nzalanyla Makarios'o devirmek için yeni birfplan bazırladığını ileri sörerek diyordu ki: « Atina'dakl albaylar cuutası CIA tarafından desteltlenmektedir. Ve Türk Hukümeti, Atina'nın Kıbns'ta kontrolü ele geçirmesi karşısında sadece kızmış görünecek ve fakat teşebbüsü hoş gorecelrtlr. Vashington'u fcuşkulandıraa nokta, yeni darbe planı değil. fakat böyle bir darbeye Sovyetler Birliğinin göstereceği tepkidir.» Görfildüğü çibi Kıbns'ta 11174 yazınds düzenlenen Sam•on dsrbesinin senaryosa bililriyordu. Bu senaryovu boıan Ecerit Hülriinvtinin iktidsrda toıılunuşu ve beklenmlyen bir çıkı? rapmasıdır. Ylne artık' herkesin blldiğl bir gerçek var: Ecevit Hükfiıneti. Kıbrıs ; çıkarması karannı öteki siyasal parti liderleriyle tartı?rr*s. bunlann içinde AP Genel Bıskanı, Ecevit'in Kıbns çıkarmasma şiddetle karşı koymuştur. Demirel'e göre Kıbrısfa çıkmak maceraya atümaktır; çügınhktır. Ne var ki, Demirel'in biilün çabalarına karşın, Ecevit karanndan rlönmrmiş, AP G«?r.el Başkannun engellemeleri bosa çıknustır. Böylecr CIA^un ve Yunan Cuntasının Doju Akdeniz'dekl planları bozolmuştur. Ama bir süre için . Aradan zanıan geçip Ecevit lktidardnn çekllnıek zorunda kalınca, Türkiye'de Amertka'ya bağımlı çevTeler «Mllllyetçl Cephf» organizasyonuna girmişlerdir. Bu toparlanma <;onacunda iktidara dek yiirüyen C«pheciler, şimdl Doçu Akdeniz'de VVaşhington'un isstediğl dençeyi yeniden kurmak İçin büyük çaba içindedirler. Rauf Denktaş'ın «baçımsız Kıbrıs Türk Devleti»ni ilân girişknleri de aynı çabanın bir ıızantısı sayılabiür. Ocnktaş bu konuda şöyle konusmaktadır: « Kıbns'ta bağımsızlık ilân ederiz. Ada'nm güneyinin Yunanistan'a bağlanması diye birşey, yani ENOSİS sözkonusu olamaz. Bunun için gerekli tedbirleri alacağız» Oenktas'm Kıbnstâ bacnnsızbk ilân etmesi demek. Yunanistan'ın Dflğtı Akdenfz'e yerleşmesi, Türkiye nin güneyinde mevzilenmesi demektir. Böylece CIA'nın istediği taksim planı da gerçekleşmis bolunacaktır. Bağımsızlık ilân edip Kıbns Devletbıden kopan Denktas, Ada güneyinln Yunanistan'a bağlanmasını «teellemek için nasıl bir tedbir alacaktır? Demek ki, kendini bağımsız ilân eden Denktaş. Ada'nın güneyini de kendine bafunlı sayacsktır. Bn denli mantık tan roksun bir demeci, ancak CIA'nın kanştırdıfı kafalar vçrebllir 1974 temmoznnda Demicet. Ankara'da Basbakan olsaydı, Türkiye Kıbru'a çıkamıyacak CIA'nın planı yürürecekti. Bu artık bellidir. Demlrel Kıbns çıkarmasına şiddetle kar8i koymuş, Ecerit'e dinlefctmemistir. 1975 eylülünde D*mirel iktidardadır. NA1O Genel Sekreteri Luns, Demirel'in seçimleri kazanması için çırpınmaktadır. Çünkü Demirel Kıbnsta kazanılanı vemnçe hazırdır. *Ba hazırlıeın yoklamalannı el altından yapmakta, Amerikancü dünyaya eöı Biz haztnz ama, ah şu muhalefei yok mu, "demektedir; helc »eçinüeri bir kazanalım... ktu. Birkaç Lniversite Ne I§e Yarar ? OKTAY AKBAL Evet Hayır u yıl yine yüzelli binden fazla lise 'bitirmiş gencimiz açıkta kalacak. Ne kadar çaba harcasak, ne yapsak, ne etsetc tüm lise mezunlarına yüksek ögrenim kapısını açmak oıanaksız. Gece öğrenimi, mektupla ögretim, şu bu, zorlaya zorlaya kırk bin, elli bin. alttnış bin gence yüksek öğrenim kapısı açılabiliyor, geri kalan sokakta, açıkta, boşlukta, umutsuzlukta... Herkes yüksek öğrenim görmek zorunda mı? diyeceksiniz. Kaklısınız, böyle bir zorunluluk yok. Herkes lise bitirme zorunda mı peki? O da yok. Ama her ana baba, çocugunun yüksek ögrenim yapması için tüm gücünü harcıyor. Kimse daha aşagı düzeyde kalmaya razı değil. Herkesin gözü en yukarıda, en tepede... Niye yüksek öğrenim yapmak istenir, niye üniversite bitirmek için didinilir? Bir gence bunu sorsak ne yanıt alırız bilmem. Hem de istediği dalda degil de herhangi bir öğrenim alanında yüksek okul diploması almaktır istegi! Gidip coğrafyayı bitirecek, gidip tarih okuyacak, gidıp arkeolojiden mezun olacak. sonra ne yapacak peki, bu alanlarda derinleşecek mi?. kendini geliştirecek mi?, ya da yaşamını bu bilim dallarındaki işlerle mi saglayacak? Olsa olsa öfretmen olurlar böyleleri, tarih coğrafya, hattâ beden eğitimi, Türkçe, din dersleri öğretmeni!.. Üniversite ne işe yarar? Bu soruyu sormak gerek artık. N'e İçin kurulmuştur üniversiteîer, ne yapmak için, kimler için? Ortaçağ kafasına göre kurulmuş üniversitelerin çağımızın gereksınmelerini karşılayamadığını söylüyor bir Fransız yazan. Üniversiteîer kadroları, kumluşu, anlayışı ile ulustan kopmuş bir örpittür. Yannm toplumıınu, insanını hazırlayacak sosyal ve ekonomik gereksinmeleri karşılamaktan uzaktır. Yığını eğitmek gerekiyor artık... Oysa üniversiteîer bir seçkin suııl içindir. 1950'de dünyada yüksek öğrenim gören öğTenci sayısı altı milyon 300 bindi. 1970de bu sayı 26 milyona çıktı. 195C'de dünya Universitelerinde 564 bin öğretim görevlisi vardı, 1970'de bu sayı iki milyona ulaştı. Yirmi yılda öğrenci ve profesör sayısı dört kat artmış. Yarın ne olacak, on yıl, yirmi yıl sonra? Orasını düşünmek bile korkunç. B lıizıııethıizcle Vakko, gün geçtikçe gelişen ikinci bir kent durumunu alan KadıkÖy'ü seçti Istanbıü'da ilk kez Beyoğlu/Merkez Mağazasmın dışıoda bir ikinci Mağaza açmak için. Vakko, modayı izleyen giyirae özen gösteren Kadıköy'lüiere ştodi daha yakm. ¥akfco^!fadıköy Mağazasımıy '>•#•" < Kadın, Erkek, GençKız.ye Çocuk Dairelerinde Vakko'dan tüm beklediklerinizi bulacaksımz. Vakko'nun türa çeşitlerini. Günü gününe. Dilediğinizce. / Boyuna diploma veriliyor dünya universitelerinde. Gerekll gereksiz... Hukuk diploması, edebiyat diploması alanlar iş bulamıyorlar. Gereginden çok yüksek diplomalı ise yaramaz kişiler, toplumda yenı yeni çözümlenmez sorunlar yaratmaya başhyorlar. Gece öğrenimleri, mektupla öğrenimler gerçek Üniversıte öğretimiyle. eş midir? Hatta bin kişilik, iki bin klsililc sınıflarda okuyarak yetişen insanlar bu bilim dallannda yeterli bilgiyi edinmişler midir? Amaç diploma almak, yüksek ögrenim yapmış sayılmak olunca işin anlamı değişiyor. Üniversite bilim yurdudur dünyanın her yerinde, araştırmalar, çalışmalar, derinleşmeler yapılan bir yer. Oysa çağımızda yalnız bizde değil hemen her yertie yüksek öğrenim yapan okullar yalnızca diploma veren birer fabrika haline gelmektedir. Ünlü bir kalp uzmanı ve prolesör olan Boris Rybak bu konuda sorulan bir sorujoı bakın nasıl yanıtlamış: •Öteden beri ünıversitede ders veren kişiler aynı zamanda büyük birer araştırıcıydılar. Eskiden bu araştırmalara ancak bu işi gereği gibi beninısemiş olanlar katıbrdı.» Şimdi dünyanın pek çok üniversitesinde profesörler günden güne artan öğrenci kalabalığıyla karşı karşıyadırlar. Eskiden olduğu gibi araştırmalara, derinleşmelere vakit yoktur, olanak da yoktur. Öğrenciler herhangi bir bihrıı dp.lına kendi istekleriyle değil, rastlantı sonucu gelmektedııler. Böyle olunca o bilim dalındaki çalışmalan pek çoğu için diploma alacak zamanla smırlı olmaktadır. Demek bir yanlışhk var bu işte... Yığmlar okumak, aydınlanmak, yetişmek istemektedırler. Mutlu azırüık için kurulmuş üniversiteîer çağ dışı bir çizgiye düşmüşlerdir. Yığınlann eğitimi için yenı yöntemler bulmak gerekiyor. Üniversitelere, yüksek öğrenim okullanna da çağımızın gerçeklerine uygun bir anlara, bir kişilik vermek... Bu sorun yalnız bizira değil, dünyanın da sorunudur. Her yıl liselerden çıkan yüz binler. yüksek öğrenim kapüarına sel gibi akıyor. îlle de yüksek öğrenim yapmak özlemi, hırsı gençlerimizin tutkusudur. Onlara, haksızsımz diyemeyiz elbet. Ama bunda bir yanlışhk olduğu da gözden kaçmıyor. Üniversite bir bilim yuvasıdır, en ileri, araştırmalann, atıhmların yapılacağı bir yerdir, j'iğınlara sıradan derslerin verildiği, bütün amacm diploma dajıtmak olduğu birer fabrika değil... İ L Â N TÜRK ECiTiM VAKFI YURT DIŞI BURSLARI (Yüksek Lisans Öğrenimi için) 19761977 ders yılında AJB.D.'de îş îdaresi (Işletmecilik) dalında Yüksek Lisans (M.B.A.) öğrenimi tçin burs sağlanacaktır. Burslar, adsylann tebul edlUr nltelikte olmalan icaydıyla, Uert gelen A.B.D. universitelerinde yüksek Usans ögreniml tçin verilecelctlr. Adaylarda aranan nitelikJer: a T.C. vatandaşı olmak, b Örtisat, tşletmecüik, Mühendislik dallannda üniversite veya akademilerden en az ÎYÎ veya es değerde dtpioma afrmı olmak (son sınü öğrendlerl aday olamazlar.), c Çok iyl tngilızce Dllmek, d Meslekl bilırl sıoannda başanlı olmals, • Mezuniyet ortabma notu ve basan durumlan Master derecesJ verecek Universitelerce vet«rll görülmek, t Yurt dısında öÇrenlm yapmak için mutlaka Dursa ihtiyacı bulunmak. (Maddî olanaklardan yoksun olmak). önemli Not: YuKandaJO sartlan taşıyan ngtlilerin MÜHACAAT rORMTannı »e YUHT D1S1 BURSLARI HAKK1PTOA deUylı bilgi esaslannı en aeç 17 ekım 1975 cuma günü akşamma kadar TÜRK EGtTtM VAKFl'ndan lstemelen gerekir. ADRES: TÜRK BĞÎTÎM VAKFS Meclısl Mebusan Cad. 8 1 8 3 Somer Han. Kat: 2 Fujdıklj tstantrol ÜNİVERSİTE VE AKADEMİLERE »• BEKLEMEÜ ÖĞRENCİLHl İÇfNl TEMEL FEN EĞİTÎMİ İLE ••••••••••••••••»•••••••••••••••••• Cumhuriyet 7280 (dmurat dersaıesi Motif: 14 7290 9Ekim İSMoyıs 2.Devre:23Ekim ttMayıs 3.Devre: 3Kosnn28Mayıs HA2IRLAMA 1 Oğuz Haluk I = •flllllllllllllllllllllllllllillllllllllllllllllllllflllllllllllllllllllllllllllllliu Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu İLÂN Alpâçlin Hayata gözlerini yumdu. Cenazesi, bugün öğle namazından sonra Şişli Camiinden kaldırılacaktır. f | 1 Yedek Parça îmal Ettirilecektir 1 Ford: 3000 tipi traktörlerimize ait 8 kalem cem'an 106.000 adet saç parçalann imalı ışi kapalı zart usulü teklif almmak suretiyle ihale olunacaktır. 2 İhale konusu parçalara ait ihale dosyası 300. TL. mukabilinde Müessesemiz Satuıalma Servisinden temin edilebilir. 3 Son teklif verme 2.10.1975 günü saat 12J»'ye kadardır. 4 îhale Ue ilgili geçioi teminat teklil tuUrınm % 7,5 nisbetinde olacaktır. 5 İmal olunacak parçalar her gün mesa! saatleri dahllınde müessesemlrde görillebilir. 6 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabt olmadığından lhaleyi yapıp vipmamakta veya miktar itibariyle kısımlara bölmekte serbesttir. Tt RKİYF ZİRAÎ DONATIM KLTltlMU ZtRAAT ALETLERİ VE MAKtNALARl FABRİKALARI Ml'ESSRSESt ADAPAZARI (Basın: 22878/72681 GeneJ Müdürlüğünden Kurumuınuz Merkez» ve Taşra Teşkilâtmda çalışmak üzere asağıda belirtilen nitelikte ve yeteri kadar mülâkat suretiyle Eleman Alınacaktır Bransı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden Ihraç edılmek üzere 5 . O ton arpa satışa çısarılmıştır. U0 O thalesi 13 ekim 1975 pazartesi günü saat 14.00'de Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünde yapılacaktır. Bu satışa ait ilân ve satış rıususi şartlarımız Genel Müdürlüğümüz (Satış Müdürlüğünden) İstanbul, İzmir, İskenderun, Samsun. Konya, Afyon, Diyarb3kır, Erzurum Bölge ve Mersin Şu'oe Müdürlüklerimizden bedelsiz olarak alınabilir ilgililere duyrulur. (Basın: 23215/7274) tstenllen nlteltk TecrUbell TecrUbeli TecrUbell | | | lnsaat MUhendisJ Makina Mühendısi Elektrik Mtlhendisl Ziraat Mühendisl Elektrikçı KomDresörcO TeknoloJI mezumı Sanat Enstitüsü mezuna Sanat BnştiH)**! T>prunu | DOSTLARI I îsteklllerln 1 Kk1m 1975 günü mesaf saati sonuna Kadar Ankara Ataç Sokak No. 7V'de. Genel Müdüriueümüze müracaat etmeleri ve 3 Etoön 197ü eünü saat 10.00'da yapılacak mtilâkatta hazır bulunmalan ilân olunur. ^llllllllllllllllllllllllIIIIIIIIIIUIIIIIIIlllllllllllllllllllllMIIIIIII'llllllllır (Cumhuriyet: 7288) Basın: 23175/7278
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear