Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1x1 vet, an'adık. 12 ekim geliyor. Bir böliina Sen?.to seçimi var önümüzde. Bu seçimlerin so.ıucu çok öneınlı bir anlam taşıyacak. Örneğin Istanoul'dan bir profesör mü, yoksa 12 Mart dönemınin sorumlularından bir emekii general ıru seçüecek. Tabii bunun anlamı çok büytik. Bütün bunlan bilmez de*ilim. Fakat MC üyelerinde ve orgaıılarında esen telâş fırtma&ır.ın ülkede yarattığı kargaşayı anlamıyorum. Daha doğmsıı bu kargaşayı vatanımız için çok zararh buluvorum. Her siyasal parlır.in iktıdar hırsını doğal görürüm. Arna e'.cim seçimlerinin sonucunda iktidar değıçscek değıl kı! Şu halde MC'nin telâşı ve amaoı, bııgünkü iktidarı defil, şımdiden 1977dekı ve daha sonraki iktidarlarını garamilernek hırsmdan doguyor. Kimileri de bir punduna ıçetirip tek bir «:;oipo» ile iktidarı ele geçirmenin özlerni içindeler. Saldın, kargaşa, tedhiş, memur kıyırnı hep bundan doguyor. Bugünkü azır.hk hükümetini oluşturan her parti kendi çıkannı ülkemn çıkanndan üstün tutuyor ve bu yüzden birtakım «çevre kirlilikleri»r.e de ortak oluyor. Kimi adaylar da bu ortatlıgı benımsemiş görünüyorlar. Gerçekten çok yazık, her Tanrırun günü: «Din, inıan, namus, fazilet, Tanrı Türkü torusun» diye bagıranlara ve bu kutsal kavramların ticaretini yapan kimi basuı bezirgânlarına. CUMHTJRİYET 14 Eylül 1975 E OLAYLAR VE GÖRÜŞLER NAMUS'UN GÖREVİ Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU oy ahp yeniden iktidara gelen AP'nin ve onun destekçisi «hısımsal ve ahpaosal» çıkar çevrelerinin eğilimı. yargı kontrolünden uzak «pariamenter faşizm» nıteliğinde bir rejim kurmak ve bu rejirui de henuz uyanmamış halka demokrasi diye affedersiniz yuttunnak idi. dfmokratından, komüniçtin" k»d»r Amerikaya bağimlılığı reddeden bütün gruplardır. Bizde oe Aıaturk nıiuıyetçıleri iie sosyaı demokrat, özgürlükçü sosyalisr ve diktacı komünistler, 12 Mart laşizmi sırasmda «sol grup» oiarak ayni pota içinde toplanmış ve îıepsine ayru işlem uygulanmıştı. Philip Agee'in tümcesindeki •kdylfileria »kı!larının çelinmesi> ise <köylünün kendi gerçek çıkarları doğrultusunda uj'andınlmasıdemektı. Şu halde bizde de doğal olarak solda bulunan uyarıcüan etkisız ve saf dışı kılmak gerekiyordu. Bunun için de ışçileri yüksek ögrenim gençliğini tahrik edip yapay bir anarşı havası yaratmak, ardından «Vatan eiden gidiyor, din elden gidiyor. komünist üıtilâli geliyor» bahanesiyle, özlenen faşıst baskı rejimini kurmak planı ııygulanacaktı. Çıinkü o zaman iktidar başındakiler: .İşte görüyorsunuz ya ey millet, bu özgürlükçü Anayasa ile ülkeyi yönetme olanağı yok, bunu değiştirmek gerekli» deyip 196S't«n, hattâ 1961'den ben yüreklerinde besledikleri amaca ulaşarak diledikleri rejimi kurmak kolay olacakn. Nitekim 12 Mart 1971'den sonra parlamenter giysi altında böyle faşist bir rejım kuruldu ve Cumhuriyet döneminin kavdetmedigi en korkunç ve yüz kızartıcı .fennü. işkenceler bu rejimde uygulandı. Hem de kimlere? Türkiye'nin uyduluktan kurtulmasmı, bağımsız savaş sanayii kurulmasını. ekonominin halk yaranna düzenlenmesinı, Anayasanın amacına uygun dogrultuda uygulanmasını isteyen pınl pınl vatansever gençlere, her rütbeden kemalist subaylara, öğretim üyelerine, çok değerli düşün ve bilirn adamlanna, yazarlara, çizerlere, kısacası, kokusu bugün de memleket havasını pisleten soygun ve sbmürü düzenini açık seçik görüp buna karşı çıkanlara. Yunanistandaki Albaylar rejiminde böyle iş kenceleri yapan ve yaptıranlar bugün adalet kar Sisında hesap veriyor. Bizde ise vaktiyle kendisi ne ışkenceden yakınanlara: «Her memlekette olur böyle küçük şeyler» diyen Başoakan bugünkü AP koalisyonunda yine bir Bakanhk koltuğunda otu ruyor ve o dönemin Istanbul sorumlularından bir emekii general, 12 ekim seçimlerinde AP'den aday gösterilıyor. Sadece bu gdzlemler büe AP'nin özlem ve kimliğinı açıklamaya yeter. AP anlayışına göre, demokrasi, işte böyle bir demokrasidir. Bugün tanık olduğumuz kargaşa olaylarmın bir başka nedeni de •polıtikacı mühendisler iktıdarı» dıyebileceğimız MC koalisyonunun dörtlü başından ikisimrı partilerinin küçük olmasma karşın cüretlerimn büyük olmasıdır. Siyasal bakımdan yitireceklerı seyleri bulunmayan ve ne kazamrlarsa kâr sayan politikacıların cüretleri büyük olur ve bu cüret öbür ortaklara da bulaştr. Fransız düşünürlennden Le Mestre'in dediği gibi, «Sağlık> bulaşıcı değil, «hastalık bulaşıcıdır. Bireysel yasamdaki uygunsuzluklarda olduğu gibi, siyasal yasamdaki uygunsuzluklarda da ortaklar birbirinden cesaret alırlar: tek başlarına ik tidar sorumluluğu taşımaları durumunda cesaret edemıyeceken davranışlarda bulunurlar ve yal nîz başlarına uygulama alanına koyamıyacakları olavları tertiplerler. Devletin bütün kadrolannda bugüne degin görülmemiş ölçüde değisiklik yapılması. kamu işlerınin halkın deyimiyle allak bııllak edilmesı», ülkenin her yanında, sorumluların gözlerı önünde yasa dışı saldırılar düzenlenmesı ve çoğunda saldırgarüann yakalan maması, Anayasa kurumlarına saygısızlığın <pervasıriık» kertesıne vardınlması, radyo ve televizyonıın halk sorunlan açısından sağır, dilsiz ve kötürüm duruma getirilmesi, adli kararlann hiçe sayılması 12 ekim seçimleri öncesinde doğrudan doğnıya halkı hiçe sayan cüretin birkaç örneğidir. Ve bütün bu belirtiler, yaklaşan seçım konusunda namuslu vatandaşlan gerçekten kaygılandırmaktadır. Çünkii 19T3'te yeniden rayma oturan «namuslu seçim> uygulamasına, 1946 ve 1957'lerde olduğu gibi yeniden gölge düşürülürse, bu durum artık AnaTOsal reumin sonu ve bu son ise başka sonlann başlangıcı olur. Türk halkmın büyük çoğunluğu uyandı. Din ve milliyet gibi Kutsal kavramları ayaga düşüren politika bezirgânlannın. yalancılann. dolandıncılann, vurguncu. soyguncu ve sahtecilerin, bunlarla ortaklık kuran ve buna gözyuınanlann hangi soydan kişiler olduklarmı öğrendi. Daha da neler öğrenecek. Çünkü patlayan lâjım suları gibi sokaklarda akmağa başladi pislikler. Vatanı yent felâket \e kargaşalara sürüklenmekten kurtarmak, özgürlüklenmizi ve Anayasa düzenini korumak isteypn bütün namuslu vatandaslar tetikte ve jürekli olmalı ve birleşmelidirler. Narausun ve namusluluğun förrvidir bu!. Gorunum m ç politikada çatışma son güıılerde adamakıllı wrtI lesti. Bu sertleşmeyi bir bakıma ekim seçimlerine * hazırhk nitelifiiKİe görmek ve doğal karşılamak gerekir. Ama toplumsal çalkantının asıl nedenini dipten selcn dalgaiarın oluşturdıığunu söylemek de gerçeğin buyıur pavını dile setirmektir. Uipten gelen dalgalar nelerdir? Devletin beİRelerinde bu sorunun karşüığını aramak, daha etkili bir yöntem olacaktır1975 yılının H yansındaki ekonomik durumu Irdelek yen Planiama Teşkilâtı uunanlanna göre. vaşadığınm yU döviz gelirleri açısından .kriîik. bir dönemi vurgulayscaktır. 1976'da ise «son derece cıddı bir odemeler dengesı sorunu. ortaya çıkacaktır. Çünkü I9T5in ilk yarısuida ihracat, hem .mıktar» hem .deger. olarak önemU ölçüde serilemiştir. Gerilemenin üçte fkisini tarunsal örünler, öçte birini sanavi ürünleri meydana eetirmektedir. lhracattaki bu serilemeve karşılık. ithalât yılın ilk yarısmda geçen yıla Rfire 703 milyon dolar yüksektir. 19î4'te ihraot gelirleri ithalât giderlerinln yaklaşık olarak yansını yt«de 53 karsılarken. bu oran 1975in ilk yarısında dörtt» bire yü7.de ?6 düşmüştür. Böylece 1S15 yılının ilk yarısında dıs licaret açığı. geçen yüki ÎS2 milyona 1 milyar dolar daha yüksek düıeyde (1 milyar WS yon dolar) gerçeklesmiştir. 1975 rıhnda verei gelirlerinin artırüması rorunludur. Bu iş başarılamazsa, vergi adaletsizliği artacak, açık finansmanın bantalan fivatlan zorlıyacaktır Yasadıgımız yılın ilk yansında parasal degisiklikler d« olamsuzdur. Tasirnıf mevduatı son derece yavas, buna karşılık banka kredileri hızla artmaktadjr. Döviıe çevrilebilir mevdııat besaplarına dayalı olarak banka kredileri 1975'in ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine före iki katını aşan bir artış (grçen yılkl 3.1 milyara karşı. lS75te 10.2 milyar) göstermistir. Artışın en büvük payı < milyar) S dış ve iç ticarete yönelen ticari krediler oluşturmabtadır. Tanm kesimi hava koşulları iyi oldURnndan gelişme çöstcrmiştir. Sanayi kesimi yavaslanıış, Planlamanın progTam hederieri gerisine düşmSştür. U75 için sanayi sektörü büyüme hm 112 olarak saptanmıştı. Bu oranın J.« dolayında kalacağı anlaşılmaktadır. Tarımda iyi hava koşullan ve buftday üretiminde bu yüzden gdrülen 1 mil5 yon tona yakın üretim, ulusal gelir hızını Plan hedeflerlne ulaştıracaktır. Surt dışına işçi göndertmi durmuş gibidir. 1975 yıb ocsk mayıs döneminde yurt dışına fiden işçi ancak lMSdlr. Dışanya fşci gönderme yolunun tıkanman, dfivic dar bogazına "firilmesi. yatınmların Plan hedeflert gerisinde kalmanı. ticaret kTedllerinin pompalanması ve sanavide gerileme fistâne: l»çl ve kSylüdeki sosval uyanif. sermave cevrelerinin cöreneksel polltihasında bü>ük açmazlar yaratmıştır. Bu açmaılan çöıümleyecek anabtarlan: baskıda ve zorbalıkta aramak kapitalizmin eskl yöntemidir. Bunun içindir Id Işçi istemleri üstüne hile ve kaba kuvvetle jri dilecek. komandolar terör OretecekJer, özgürlükleri kısıtlama çabaları yoğunlaşacaktır. tç politikada göriinüm böyledir. Dış nolitikada ise Ecerit koalisyono çeldldlğinden beri Türkiye sürekli gerileme içindedir. Bir kez, dıs dünyadan bakıldığında Türkiye antidemokratüc bir uorurıürna «rglliyor. Önderleıi tntuklanan ve uzun süreli hapis cezalanyla mahküm olan sosyalist partileri, blrbirinl izleyen fikir suçlan vargılamaları ülkemizi faşizao bir TÖnetimin ell altında gösterirkrn; YunanisUn. Batı demokrasileri ölçülerinde bir rejimle dünya kamuoyu önüne çık. makia; ulusUrarası kuruluslarda Türkiye aleyhine kararlan bir biri ardından sağlayabilmektedir. Bu siyasa] çevirme manevrasına karşı, Cephe Hükümetinin yaptığı. A . merika'nın koltuğu altında çöıüm aramaktan başka birşry değildir. Cephe Hükümetinin dış politikada hiçbir manevra özgürlüğü olmadığı, artık dfinyaca anlaşılmıştır. Sosyalist nlkeleri, Batı blokunu ve Cçüncü Dünya'n Türkiye karşı. sında toptan birleştirmek dehasını. »imdlye dek felmiş geçmlş hiçbir hükümet gösterememişti. • Ekonomik ve siyasal açıdan böylesine bir dar botarın bunalımına firen fanatik bir sermaye iktidarı ne yapır? Köşeye sıkiştıgV için her tür cılgınlığı teıgahlıyabiHr. Cephe iktldarı, bu çaresizlik içinde çırpuııyor ve azgınlasiîor. •*• Başka Bir Neden Yolları Bu amaca ulaşmanm iki yolu vardı: • Gerçekleri görerek durumu yazı veya sözlc halka anlatıp onu uyandırmak isteyenleri türlü yöntemlerle yıldırnıak ve ezmek. Bu, boş bir çaba idi. Düşünce özgürlüğünün savunmasına kendilerinı adamış düşün adamlarının her çağda ölümü göğüsleyerek savaşım verdiklerini, insanlığın böyle savaşımcılar sayesinde Ortaçağ karanlı*ından büe kurtulduğunu bilmiyordu bu adamlar... BUenler, akh erenler yazdı, çi7di. söyledi, dinlemediler. Bütün düşüncelerin ve eleştirilerın «vatan. millet, bayrak, din, iman, mukaddesat» yaygarası ile boğulabileceğini sanıyorlardı. Bunda çok aldandılar. • Amaca ulaşarak bir basfcı rejirn: kurmanın ikınci yolu, CIA tarafından Güney Amerika'da ve Asya'nın bütün geri kalmış ülkelerinde uygulanan «kışkırtıcı ajan» kullanma yoluydu. CIA ajanlarının her alanda ne denli etkin bir rol oynadığını, bunlardan Philip Agee'ın Cumhuriyette yayınlanan CIA Günlügu'nde dehset ve ibretle okumuşsunuzdur. Bu gizli ajanlar, çörevli bulunduklan ülkenın yalnız politıkacılar. gençlik ve işçi kesımine degil, kırsal ortamına da el atıyorlardı. Philip Agee bu konuda şu dikkate değer satırları yazıyor: «Kırsal bölgrde yaşayan köylülerin akıllannın çelinmesini önJeınek cn önde gelen amaçlanmızılandı. Böyle bir durumun gerçekleşmesi sol gTiıplara kaynak sağlardı:..» «Cumhuriyet, 4 eylül 1975). Buradaki «sol gruplar»dan maksat, sosyal AP'nin Günahı Bizce bugünkü kargasah durumun yaratılmasında en büyük sorumluluk AP'de ve her ne palıaya olursa olsun, Basbakan kalmak isteyen onun Genel Başkanındadır. AP 1965te iktidara geidiği zaman ilk işı, geçmiş acı deneyimlerden yararlanarak, ülkeyi kalkındırmak ıçin bir plan çerçevesinde ekonomik konulara el atmak ve Anayasanın, yığmları refaha ulastıracak sosyal kuraliarım uygulamaya başlamak olmalı değil miydi? Elbette böyle olmalıydı. Akıl ve kimseye bırakmadıkları vatanseverlik bunu gerektirirdi. Ne yazıs ki, herkesin bildigi gibi, bu yol tutulmaciı. Hiç gereğı yokken bir «ÖzgürlUkleri koruma tasansı» iie işe başlandı. On yıl önce bu sütunJarda açık;a yazdığım gibi, tasan aslında «Özgürlükleri koruma» değil «Boğma» tasansı ıdi. Bu zihniyet sürüp gittiği için, 1965'ten 1969a değin ülkode hiç bir olumlu iş başarılamadı, yalni7 dışa bagımlı sermaye ve montaj sanayii palazlanmağa başladi. Parlamentodaki ıktisadi uyarı ve eleştirilere hiç kulak asılmadı. Para degerini yirırdi. Zenginler daha zengin, yoksullar daha yoksul duruma düştü ve bu yüzden de dört yıl boyunca bir kördögüşü sürdü gitti. AP'UJI 1969 seçim bildirgesi onun Anayasa düsmanlığım açık ve seçik biçimde büsbütün onaya serdi. Emekçilerin genış bir kesimini kendisine yatkın örgütler ve sendika ağaları aracılığı ile uyutarak, kırsal bölge halkını ise kısa vadeli çıkarlar ve dln sömürüsü ile aldatarak Büyük Görev Faşizmin Kara Gölgesi... OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLARI 6ERCEK O YMNEVİ © p.k. 655 tstanbul irbinni izliyor .şiddet olaylan». Buna «anarşi» demek gerekır. böyle işleri yapanları da ortalığı kanştıran anarşistler sayabilıriz. Sağcı partilerın destekledigi gözlert dönmüş kişüer, hangi amaca hizmet ettigini bilmeyen bir takım gençyaş.lılar demokrasi düzenini kökünden yıkmak. Anayasa'da yazılı yurttaşhk haklannı ayaklar altına almaktan çekınıneycnler .anarşist. degillerse nedirler? Gün geçmiyor yurdun bir köşesinden böyle barbarlık olaylannı anlatan bir mektup gelmesin. tşte bir daha: «Polatlı topıak ağalannın ve para babalarımn besledigi faşistler 29.8. 1S75 gecesı Ankara Caddesi Lale Pasajındak.i Hatiçe Karataşa ait kitabevir.i yagma etmişler, 15002000'e yakıh üerici 'yayıru ahp götürmüşlerdir. Bu kitapların İçinde gerçekçi yazarljann roınanlan, Avcıoğlu, Berkes, Akdag'ın kitapları ve yabanci yâzarlann yapıtları vardır. Bu adi bir hırsızlık değil ilerici fikirleri bastırmak ıçin Hitler'vari bir baskıdır. Çünkü dükkânda fotoğraf makmeleri de vardı, hiç birini almamışlar. Faşistlerin a;na?ı madoa zarar vermenın yanında ilerici kitapların satışını er.gellemektir. ilerici fikirlere düşman olan faşistler şunu lyi bılsinler ki, bu kitabevi onların özlemini duydukları kişiyi koşuüandıran seks bunalımını körükleyıcı gençliği yozlaştırıcı iotoroman'ları, seks dergilerüıi, tommiks, teksaslan satmayacaktır. Kitapçı dükkânını yirmi bin lira kadar zarara sokan faşistler ilerici düşünceleri susturamayacaktır. Onların çağdışı yöntemleri halkın savaşımuu ve yurtseverüğini susturamaz.> B SAGLIK ve BESLENME DR. HAYDAR DÜMEN Ömrünüz on n l uavıbilir. Tüm hastalıklardan korunma. Tüm hastaların uyacagı diyetler. Çocugun beslenmesı. Modem görüşlere «öre dinamteninizl yitirraeden zayıflama. Her aileye Jniftjajca ferekli kitap. 24(1 sayfa, büyük boy 4ü IX. Daftıtım: BATEŞ. ödemeli isteme P.K. 60 BKYOGLU İSTANBUL dinsinde sunar Kitapta o/o 25 Indirim Ksdıköy'de Bağdat Caddesi 354/BSuadiye Tel: 58 03 15 tSTANBLL KİTAP KULÜBt) Merkez: Şehzadebaşt Beyazıt 3000 kıtaplık ücretsııbroşürümüzü isteyiniz. Posta masrafsız, ödemeli indirimli kıtap gönderilir. GORKİ KÜÇtK BURJIA'A İDEOLOJİSİNİN ELEŞTİRİSİ ÖZGÜN TAYINLARI P.K. 78 Sirkeci îst. GilbertTordjman YUSUF WUSun be^efere doyanan SON KİTABL Türkiye yeni bir seçimin eşigiEde. Yurt gezisıne çıkan Ecevit'in yine yolu kesildi, taşlandı. Sagcı politikacıların buyrugundaki bir takım kişiler üzerlerine düşen görevı yapıyorlar, korkutmak, sindirmek, kafa kırmak, hatta öldürmek... Her gün kanlı olayiar gözlerimizin oruınde olup bitiyor. Bir film seyrecercesıne bakıyoruz. îlgilıler de öyle... Bu gibi yasa dışı suç işleyenlerin kaç tanesi cezalandırüdı? Biri çıksa da şu.şu.şu cezaları verdık böylelerine diye bir dökümünü yapsa. Ama yok, yol kesenler, dükkân yıkanlar, adam vuranlar, kısacası zorbalık heveslıleri kol geziyor Anadolu kent ve kasabalannda... Polath'da bir kitapçı dükkânmın basılıp ilerici kitapların yağma edilmesı küçük bir olay değildir. Örnek bir olaydır, anlamlı bir olaydır. Kimm yaptıgı belli. kimlerın desteğinde yapüdığı da belli değil mi? HırsızlıK olsa yalnız ılerici yazarların kitapları alımp götürülmezdi. Zorbalar Türkiye'de laşizmin kL'.ra golgesini yaygınlaştırıyorlar günden güne. Işık sızmayacak, gıineş girmeyecek hiç bir yere. Baskı, korku, gerilik egen;en üiEcak. Varsın büyük kentlerde demokrasi gostenlen yapılsm, fıkir özgürlügü var sayılsın. ama Anadolu kasabalan, kentleri bir zından karanlıgına büriinsün... Faşizm bir kara gölge gibi yurt üzerine çökmek üzeredir. Kendunıze vergi bir faşizm bu, ama ana çizgileriyie tıpa tıp iiııler'ın, Mussuiini'nın, Franko'nun burnıuıuan düşinüş yme de... Tek şef, tek fikir, tek amaç! Para babalan, dış güçler ayakta kalacak, yoksul halk ezilecek, özgür düşünce silinecek, ilerici aydınlar, yazarlar yok edilecek .. Bunu çok çok önceden başarırlardı, ama bir türlü tam başarıya ulaşamiyorlar, bir ş5y var er.ı.'eileyen, durduran. Bu Kemal Atatürk ün variığıdır, Kemalist devrim ilkelerinın ulusumuzdaki etkin gücüdür, bu nıirası ber.imseyen, bu devrimı daha ileri aşamalara götürecek siyasal örgütlerin. aydınlann, emekçilerın. halkın bütünleşmış gücüdür. Bu güç kendüıi seçünlerde oy sandığmda gösterir. alanlarda ınsan sellert halinde gösterir, faşizmin karşısına tek tek dikilen kahramanlann kişiliğinde gösterir. Fa; •:.: in knra göieesı bu >üzden yurt üzerine tam anlamıyle çökemez, bir yerinden yırtılır hep... Ekini seçimleri fasizme ulus çogunluğunun karşı koyması olacaktır. Faşizmi bir yana itmesı... Türkiye'nin tüm ilerici güçleri, Atatürk'ün ölümsüz ilkelerini benımsemiş, bunıardan hız, anlam almış emekçileri, aydınlan. devrimcileri tek bir amaç için savaşacaklardır. Faşizmin kara gölgesinı parçalap..rs . <ujıdtn Rüne kapkara bir yapışkan iyjlut oiamava başlayan faşizme dıır demek oy sandıklarına sahip çıkmakla olacak. Sagcı partilerin oluşturdugu MC. ki faşizmin kara gölgesi bu ortamda geüşmektedir yun ölçüsünde tam bir bozguna uğramalıdır. Öjleyse bu amaçta tek bir yürelı., tek bir yumruk gibi birleşmeli... ANÂHTAR Bilgi Yayınevi n% AIMriNIZ IÇIN • • • • v. tism uumjuM YONETMM.K4 V. a u c n e U n c iigı . Kitoptorı kooseyoı brofurt* bırltkt* 1« TL. Od*m»ll 1T "î.. Posta Pj' i iars^ığınds da çofidar'îır. «DftES P. K. 2 M O5MHNBEV ISTAMBU. GENEL D»6rT,U U K I N DA&ITIM SIDKECİ • I r r A M U . BOSIN KAKTI KIMLEVE VEMJR OZETECtDE »B4M»N MTR.İKLEK M 0 U C U 7 SEKÜ • ISTENEN K L S C L R BASM KA*TI I5T.SVARC1UIRI BU HTAPT* Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU'nun Türk Dil Kurumu Yayınlarında yeni çıkan yapıliarı yılın şîîr kitabı HİLMİ YAVUZ Türkçeleştirilnıiş Metinleriy le Birlikte TÜRK M E D E N Î K A N U N U Cözdcn gcçirilmiş vf düzcltilnuş 2 haskı 30 lira • ©PSSA TOPÜZ BEDREDDİN ÜZERİNE ŞİİRLER CemYaymevi J j Türk sanatcıları dizisi "I Türkçeleştirilnıiş Metinleriyle Birlikte BORÇLÂR .KANUNU tilmiş 2. baskı TÜRK MEDENÎ KANUNÜ ve BORÇLAR KANUNU TERİM ve SÖZCÜKLER K1LAVUZU , lSlira Ö4.rtmrnl*rIo öercncilere 5 1 indîrinı. 1 TÜItK DİL KURUMC, KAVAKI.IDERE ANKARA ILHAN SELCUK Sosya! Hizmetler Akademisi Müdürlüğünden 1 1975 Üniversitelerarası Seçme Sınavı sonucuna göre, On Kayıt Sistemi ve Mülâkatla Sosyal Hizmetler Akademisi "ne; Idtle 74. SAYISI ÇIKTI: . ANAYASA MAHKEMESt, DEVLBT GÜVENLÎK MAHKEMELERİ'NİN İPTAL KARAR1NI DERKAL AÇIKLAMAUDIR. • TSİP AXKARA İL YÖNETİCİLERt 8 YIL AĞIR HAPtS CEZASINA MAHKÛM EDÎLDt. • İLERİCİ PARTÎLER ARASINDA GÜÇBİRLİĞÎ ÇALIŞMALAR1 • GÜNLÜK SOSYALİST GAZETE İÇİN GÖREV BASINA tŞÇİ S1N1FI VE MÜTTEFİKLERİ (SSCB BtLİMLER AKADEMİSİ) BULGARİSTAN HALK CUMHURİYETİ'NİN KURULUŞUNUN 31. YIL] KUTLANIYOR. Yüzbaşı Oğrenci A1 ınacaktır 2 Agırhklı Sosyai BUim puanlan 420.000'dan yüksek olup Akademımize yazılmak isteyen Lise Mezunlannın şahsen veya mektupla (Sosyal Hizmetler Akademisi, Çiftaslalt No: 197, Keçiören/ANKARA) adresine başvurarak. Müraoaat Formu doldurcıalan ve en geç 22 eylül 19TS pazartesı akşamına kadar Müracaat Pormunu, Kayıt Bür.suna ulaşürmaıarı gereklidır. 3 Akacemımız Merkezi Yerleştlnne Sısteml dışında oldugunaan, evvelce O.S.S. Kayıt Kartına Kodunun işaretlenmış olmas; söz konusu degildir. Ilgüilere duyurulur. (Basuı: 22793) 7184 Romanı Bu roman, yakın tarihimizin karanlık bir dönemine ışık tutmaktadır. 25,erTL hitap şimdi httapçüarda REMZİ KİTABEVİ