Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET anıştav'ın bazı kararlanna uyulmaması sonucu de\let otorıtesının zaala uğraması ve Tunc mılletı adına ortaya konan iradeye sajgı gosterılmemesı, kavgı verıci bir düzeye gelmıştır. Aslında sorunun boyutlan gorunduğunden daha kapsamlıdır. 1961 Anayasası yürurluge gırdıgı gunden bu yana bazı çevrelerca Danıştay, yıpratılması, hatta guçleri yeterse tamamen etkısız hale getınlmesı ıstenen tek yuksek yargı organı değildır Anayasa Mahkemesı'nın, Yargıtay ın Yuksek Seçim Kurulu'nun da hoşa gıtmeyen kararları gazap oklanna uğrar, rnahkemeler en ağır eleştınlerın boy hedefı halıne getırılıvenr 25 Ağustos 1975 D OLAYLAR VE GÖRÜŞLER KARARA SAYGI Kâzım YENiCE Danıştay Daire Başkanı meden yerme getirmektır Bır yargısal karan, gerekırse, açıklaraak ve sınırlannı çızmefc yıne yargı jerıne duşer. Anayasanın 132 maddesı yürürlukte olduğu surece veya Anayasayı ıiılâl goze alınmadıkça idare, bır mahkeme karannın uygulanıp uygulanmıyacağını takdıre kalkışamaz Bu sozler avnı zamanda vatandaşlan mahkemelere karşı husumete ve suça jtmektedır. Iktıdarların gorev ı ıse vatandaşlan adalete ınan dırmak, suçlan onlemek, yurtta huzuru ve duze nı saglamaktır Mahkemeler, yargı organı adalet me'cıi ol manm agırbaşlılığı ıçırde hıç b»r polemıge gırmezler Bu anlamlı sessızlık, belkı saldırganlan daha da atak hale getınr Ne var kı, Turkıve'de bır kamuoyu vardır ve Descartes'ın dedığı gıbı, ınsanlar arasında en ıyı dağrılmış nesne olan sağduyu en yerınde degerlendırmeyı japacak tır. Istenen nedır' Bunun yanıtı, muesseselerın nıtehklennde gızlıdır. Uçunde hizmet vermekla kıvanç duyduğum bu Yuce Mahkemelerde gorev 11 olanların hamen tUmünün dlkkate değer ortak yonlerı vardır 1961 Anayasasına ve Atatürfc ılkelenne gonulden baghdırlar. Sorunlara, yılların sağladığı denevın ışığında, bırejlerın temel hakları ve ozgurluklerı yanında; kamu duzenı, kamu yaran ve kamu hızmetl gereklerı perspektıfmden bakarlar. Başta Anayasa, tüm yasalan ve ılkelerı (normları) bılinçle, ustün bir hukuk anlayışı ve tam bir tarafsızlık içınde yorumlar ve uvgularlar Kuşkusuz bağımsız yüksek mahkemeler ken dı ıçlerınde, kendılen geleneklerını ve kurallannı varatırlar Dışardan, çoğu polıtik amaçlı bas kılarla bu mahkemelere ıstenen yonun verıleceğını sanmak boşuna bir çabadır Yerine Getirilmeyen Kararlar Butun bunlara rağmen yonetım. buyuk vatan daş topluluklarının yakmdan ızledığı bır kısım Danıştay kararlannı yerine getirmemektedir. Idaremn eyletn veya işlemlenyle haksızlığa uğradığı kanısında olan kımse, ıdare içınde olumlu sonuç alamazsa, ıdarî yargı yerine başvurur. Yargı organı bu konuda karar verince de, taraflara duşen buna uymaktır 1dan yargı onunde dava edılen durumunda olan yonetım; mahkeme kararını beğenmez, buna uymamağa kalkarsa, Anayasanm kurduğu duzen bozuhır ve bır çıkmaza gırılir Bır sayın hukiımet başkanı « Ben Danıştay karannı yenne getıremem, getınrsem Anayasavı ıhlâl etmış olurum» veya bır başka zaman « tehır edılecek ıcra ynktur orta jerde, çilnkü ıcra yapılmış bıtmıştır Bunun tehıri mıimkun değildır» derse, fııli bır durum yaratılmış o'ur Bu sbzlen, radyo televizyon ve basın yoluyla oğrenen vatandaş; eğılımlerıne, kültur duzeyıne ve hukuk anlayışına gore ya hükumete va da jüksek yargı organına olan saygınlığım yıtırır Oysa ıktıdarlar ve başkanlan gelıp geçicıdır Devlet yaşamında diğerleriyle bir arada sürup gıden yurutme ve yargı erkidlr Bu organlara beslenmesı gereken saygınlığı korumak görevi en başta hükümetlere düşer îktıdarlar boyle bır tutum içine gırince, ey lem burada bitmemektedir îdarenın her türlü ey lem ve işleminı Anayasanın yargı denetimıne tabi tuttugu ve hukuk devletlnden, hukukun üstün lıiğttaden çok soz edüdlği bir Ulkede; bu kez iktidan oluşturan büyük siyasal partinin yonetıcılerinden bırısmın de, dokunulmazlık zırhının gensınden bır yuksek mahkemeyı «Anayasayı ıhlâl yalnız silâhla olmaa; mahkeme karanyla da olur» sozlenyle itham ettıgı duyulacaktır Hukuk Devleti ve Anayasa Anajasa Mahkememız bir kararında hukuk devletım «butun davranışlarında hukuk ve Ana jasava uyan, butun ışlem ve eylemlen yargı denetımıne baglı bulunan devlet» olarak nitelemek tedır Yurutme organmın bu kurala uyması hukuk devleti olmanın gereğı ıse bu takdırde Tur kıye Cumhurıyetı Anayasası yunlrlükte oldufu surece hıç bir vonetımın, mahkeme kararlarını hoşa g'den ve gıtmeyen kararlar diye aynma tabı tutarak bir kısmını yerme getınnemezuk yolura gırmemesı gerekır Iktıdarlar, ytırutme gorevlenni sürdürürken Ajıayasa içınde guçlennın sınırlannı ıyı çızmehdırıer Turkıve'de bugun «yumuşak bir kuvvetler aynlığı» sıstemi egemendir Ulus, egeroenlığinı, Anavasanm ko>dugu esaslara göre yetkılı organlar elıjle kullanır. Anayasa hükümlen, yasama, yuru'me ve yargı organlannı, ıdare makamlannı ve kışılerı bağlayan temel hukuk kurallarıdır Turk mılletı adına yargı yetklsi bagımsre mahkemelere tanınmıştır Hâkımler herhangı bır kışı veya zumremn isteğıne gore değıl, Ana•vasaya, kanuna, hukuka ve vıcdanı kanaatlanna gore hukum verirler. Yasama ve yürütme organları ıle ıdare mahkeme kararlarına uymak z o rundadırlar (\nayasa madde 4,8 132) lurutme Organı ve Görevlen: Anavasamız, yasama ve vargı organlannın .vetki»lerinden soz ederken, yurütme organına «gorev» vermıştır. Bu farklı nıteleme anlamlıdır. Çünkü yurtltme, Anayasa Komısyonu raporunda açıklandığı gıbı, sadece kanunlann uygulanması demektır Yürutmenın en önemli gorevlerinden bırısı de, mahkeme kararlarını degıştırmeden ve gecıktır Bir Gerekçe Anayasa koyucu; obür organlar ve ıdare «mahkeme kararlannı hıçbır suretle değıştıremez ve bunlann yenne getınlmesıni gecıktıremez» derken, uyulmaması şöyle dursun, bır karann yenne getırılmesının geciktınlmesıne b:le tahammulu olmadığını hıç bır kuşkuya yer bı rakmayacak açıklıkla ortaya koyroustur Buna ragmen Danıştay Kanununun, Anayasamızm 132 maddesmı yınelemekten başka amacı olmayan 95. maddesinin son fıkrasındakı • Danıştay ılamlarının ıcaplarına gore evlem ve ışlem tesıs etmeyen idare aleyhıne maddı ve manevı tazmınat davası açüabilir» hükmUnden, kararlann yenne getınlmesı zorunlugu olmadıgı sonucunu çıkarmak ısteyenler vardır Bu goruşte oUnlara göre, idare, karar geregıni jerıne getirmezse ılgili bu nedenle ancak tazminat davası açabılır 521 sayılı Danıştay Kanununun 95 maddesi ne son fıkra eklenirken istenen şey, davacıva, mahkemeden yenne geürilmeyecek bır karar almakta oldugunu peşm peşin duyurmak değıl; onun karar aldıktan sonra ortaya çıkan ve beklenmeyen magdurlugunu da gıdermektır ömefin, Anayasanın emnne rağmen, mahkeme karan yerine getirme sırasında bir değışıkliğe uğramışsa veya geç yerine getmlmisse davacı tazmınat isteyebılecektır Mahkemece sonradan ıptal edılen bir kamulaştırma ışlemı uzerme bır kımsenin yapısı yıkılmış. ağaçlan kesılmışse ortada, karan venne getırme bakımmdan bır rnaddl olanaksızlık vardır. tlgiH tazmlnat Için başvurabılır. Gorevınden uzaklaştınlan memur, karar alıncaya kadar emeklılık yaşını doldur muşsa, gorevme gen alınabilmesı bakımından ortaya hukuksal bır olanaksızlık çıkmış demek tır. Ilgılı ancak tazminat lsteyebilecektır. Yossa idarenın durup dururken bır ıptal kararını veya yurutmenm durdurulmasmı kenara itmesı, vatandaşa, ıstersen gıt yerine getirmedığım ka rar içın mahkemeye başvur, tazminat al dıvebılmesı hem mahkeme karannı, nem de Ana jasa hukmunü hıçe saymak oıur Anayasanın emredıcı kuralı ortadayken boyle bır gerekçeje tutunmak, hukukta yorum ve yazılı hukuk normları arasında hıverarşı ılkelennı altust eder. Bu suretle soruna bır çozum getınldıgi de kımseve kabul ettırılemez Karara uymamamn hukuksal sonuçlan • Mahkeme kararlan gereğım yapmayan ıktıdarlarm halk oyu ve vasama organlan onundeıîi sorumluluklan konumuz dışındadır Ancak, karara uymayan idare ajanı, Anayasanın 8 ve 132 maddelenni açıkca ihlal etmış olur Ceza hukuku karşısında bu hal en azından gorevı kotuve kullanmak olarak nıtelendınlır. Karan yenne getırmeven ajanın; mahkeme kararlarında da behrtıldıgi sekılde ağır kışısel kusurluluk halı vardır. Gereken maddı, manevi tazminat ajandan ıstenebılır. İdare bu nedenle tazminat odemekle yukumlü tutulmuşsa, odedıgi tazminat içın idarenın kışısel kusuru olan ajana rucu etmesı zorunlu hale gelir Bu vola gıtmeven dev let memurlan, goz gbre gore yenne getırümeyen ılamların çoğalmasıra vol açarlar Hazmenın, bır kısım gorevlılenn hizmet sınırlannı aşan ve suç nıtelığı olan evlemleri içın tazminat odeme sıne ve bu tazmınatın haksız yere Hazmenın malvarlıgında kalmasma goz yumulamaz Bunu gormezlıkten gelmek de, hiç değılse, gdrevını savsamak suçunu oluşturur. Danıştay, bağımsız yuksek ıdare mahkemesi olarak, her zamankı agırbaşlılığı içınde gorevını surdurecektır Dr Charles E Preedeman Fran sız Danıştayı için «İdare içınde kamu hizmetlılen, Danıştaya gorevlerine ılışkın haklannın koru yucusu nazanyle bakarlar» riemektedır (Modern Fransa'da Danıştay Çevıren Işık Goktan 1971 savfa 149). Tıirk Danıştayı da hiç bir zaman kuruluş amacına ve hukuk devleti gereklenne ters duşecek şekılde vatandaşlan, idarenın haksız ejlem ve işlemlenyle başbaşa bırakmaz Bu arada, kamuovunu oluşturan, avnı zamanda vönetıme etkılı kuruluşlara da duşen onemlı bır gbrev vardır Özerk unıversiteler tarafsız TRT, ozgur basın, barolar, sendıka ve federasyonlar; uvgar ve hukuka sayg^ı bİT toplumun bsskı gruplan olarak ana\asavı ve mahkeme kararlannı bir yana iten her somut eylem ve tşleme karşı seslerinı duvurmalı ve vönetımi hukuk alanma ckinceve dek bu cabalannı sürdurmelidırler Çünkü, anayasanm korunması kadar uygulanmasmın saglanması da, Anavasa metnı arasında olan «Başlangıç» kısmında yazılı şekılde «Hürnyete, adalete ve fazilete â<;ık evlâtlannın uyanik bekçılıgıne emanet» edılmış Demokraajye Inarmorsak., SADUN TANJU A kdenız tl'kelerlnln sporculan ikı gunden beri Cezavir'de 7 Akdenız O\unJarında varısi'orlar Saor yazarlan, sunı çımle ortulu 100 bın'lık bır stadm ve mımansı ıle go~ahcı O'ırnpıvari Psrkı S'tesınır ouzell Smı arİ2l'a anlata bıtıremıjorlar Yuzrre havuru baske'bol ve voıevbol salon lan, futbol içın 70 bın kışılık 5 Temmuz Stadı ve dığer tesıslerıyle Cezajır, 7 Akdenız Ovurlarma gonul açıcı bır at moşfer hazırlamış ve bu ışler ıcın de bızım oaramız.a 510 mılyon lıra harcamış Ama, organızasv on sıfırmış Bu guzeliıkler içınde bır kargaşalık surüyomuş kı değrne gıtsm. lecrubelı bır spor vazan olan "îaınıın \ a r «Daha ük çünden ışler berbat, kınun ne «aptıeı belH deçıl» dıve fervadı basıvordu Cezavırlıler ıse mevdpna senrd kl°rı esenr f'av ranlıgı içınde ınsanm aklm ve bılgının onem nı unu^arak «oğuniıJecek blr organızasyon yaptık» dıye gazetelennde genıs yavm vapıvorlarmış Beklenen Bırder a^hma ıki nafta once bır tatıl ranunde Prof. Yasar Gurbuzle konuştuklarımız gelaı Prof \a^ar Gurbuz bızım OrtaDoğu Üniversıtemızde rrutevellı hevetımn hışmına uarrayıp ışvız kalınca Cezavır Lnıversıtesı'nden teklıf almış ve galıba ıkı vıl kadar orada hocalılî vapmıştı Islam sosva'ıstı oır ulkede o'up bıtenlerı onun sıbı bır avoından oarenmek benun ıçuı çok ılsnnctı Ceza'ir'dekı 'asam uzerıne pek çok şey sormustum Yasar Gurbozden ve ın«;aıı potansıvellnın, toplumsal dınamlçin. avdın kadrolar splismesınin vetersiz olduğu bır toplıımda. ça?das bir venl duzen kurmanın ıorlujunu bır kez daha frbrmuşnim Öyle şeyler anıatnordu kı \asar Gurbuz katılj katıla gulnıe'cle acı acı duşunrrenın smırlan arasında sahrcakta g'bı ^allannor dunuz Burokrasi rplâkettı Hıç bır vetk'I'vı vermde bjla mıyordunuz Ele eeçırsenız de faydasi voktu çılnku zaman dıye bır ölçu kullanılmıvordu. tşı bıktınncaya kadar sav saklıyorlardı Kımscvn şıkâyet edemiyordunuz, çünkü en kucuk nıemurun bıle PT üstteki vetkılıden (corkusu voktu Demnkrasi \e 67jrurluk kavramlanndan cıkanl» cıkarıla bir «anarşı» ^orrnnu çıkanlmı>tı Devlef otorıtesı burokra L sının her katındakı .ucnıklu bu' ukl'^ ?nre^ lılet taraündan kışısel olarak kaliamlıyordu ve Bumedyen ıktidannm dışa donılk propaşandası, ıç gerçekleri maskelıyordu. Prof Yaşar Gurbaz, bu kendnı bırakmıs aldırmazlıŞı meslek edınmış in^nlaıın ünıver^ıte'ie bıle «ofrenme vetı?me smıf gıeçme» gıbi dınamızmden voksunluırunu anlatırken «Bir jrön Işım dolavisıvle ommli bir devlrt daireslnde fenel mudurle eoruşmeîe fitmi"îtim, kaıvıma blr çun once sınavda geçmez not verdiçim tembel bir oerencı çıktı» dedi Onun anlattıgı Cezavır, bovlevdı Sanki son dınlığını, dırencıni yenılenme ısteginı Pransız isgalcılere karsı kullanmış ve onlar gıttikten sonra gorevin bıttığıne ınanmış bır toplumdu. Fransızların terkcttıklen atıartmanlardE «Kazbalı» yaşammı sürduren modem yapılann ıçını kısa zamanda teneke mahalleler voksullııguta cenrpn zavallı halka. daha gıızel ve uvsar blr rasama vflkselmesl fçm önderlik eden voktu Petrol gelırlenvle ve FTansa"ya dönmemiş Melez mımarların bu'un fantezılenne olanak tanıyan tunstık yapılanyia mejdana getınlen guzellıkler, tıalkm dışında ve onun gozlernde ışıyan bır vabanrı zenpınlik gibı mıstık bır gurur varatıvordu o kidar Ama bo^ttı bu te^ısler bu oteller, gazınolar Çunku insan, her gittigi yerde tnsanı arar. Şımdi, Akdenız Ovunlan nedenıvle «tesisler mukemmel, fo7. alıcı, ama insanlardan beklenen hİ7metler berbat» ızlenımlennı okuyunca. dostum EUf Naci 'îın Bal Mahmut'tan ogrendıgı bır «teferruat» fıkrasını anırrjsadım Avrmtılara onem verıp önü, temel sorunu unutmanm insanı kahkahalara boğan bır nızahıydı bu hıkaje KlSsık bir Istanbul efendısı eskı bır anısmı tazplerken. «Esat Pasa Bevlerbeyi'nde. Hakkı Paşa Kuzguncak'ta otururdu o tarihte» dıye başlıyor, sonra bı^den bıre durup «Yok yok ters sovledim, Hakkı Pişa Be> lerbeyl'nde. Esat Paşa Kuzçuneukta otururdu» dıyor, sonra bunda da yanıldıfını belırterek yme ılk soyledığı sekle donüyordu Arkasmdan her ıkı Paşanm bir gece Huseyin Hiısnu Paşanm Koçkünde ıftara davet edıldıklerıne geçıyor ve «Sofrada Hakkı Paşa, Huseyin Hıisnu Paşanm solunda, Esat Paşa saemda olurmuştu» dıve basla jıp ttVok vok Esat Paşa soluna. Hakkı Pasa sağına oturmuştu» dıye anlatımını surdurüyordu Butun bu yanlıs hatırlamalar, gerçefı aravıp bulma tıtız'ıği, yeniden yanılmalar, nefıs bır sosyal yergıyi sergılıvordu msanın gozlerl onunde. öıu, temeldekl gerçeğl nnuttıp da bununla ilglsiz ve biç de onemi olmayan avrmtılara daldınız mı, cıddl etkmızi kaybedıyorduıuz. Bızım temel sorunumuz nedir' Bız her halde Hakkı Paşanm, ya da Esat Paşanm Kuzguncuk'ta mı Bevlerbeyfnde mı oturduklanyla, sofralarda na c ıl oturup, neler JIVID neler konuştuklanvla ilgılı değılız Bız. sozler, tclkınler ve gostermelik dav ranışlarla toplumsal olusmaların istenilen jone çevrilebileceg:ine ve kontrol altına alınabıleceeıne ınanmavız. însanlan ve tonlumlan degışmeve zorlayan nedenıer bır süreç içınde tanhsel bır gelışımı ızlerler ve koşullar tamam oldu mu değışim başlar Değişim başlamıştır Turk toplumund^ı Dun «vısak dusiınce», «vasak evlem» dıve suçlanan ezılen cezalancünlan sol, bugun karsısında zorakı bır cephevle bıle durulamıyan «vasal» bır siyasal cıkış voludur önnmuzdela seçımlerde butun sağcı idrolonler, örgutler ve ?uçler sol'un ıktıdannı onlemege calışacaklardır Çünk'l bucune kadarkı tecrtıbe. sağ tktıdarlann çorümleyemedıgı vnsınla sı\a=al ekonomik ve sosval sorunun agırhinnın davanılmaz olçude arttıÇıdır ve kurtuluşun vollan artiK kesm ıkle aranmaktadır Simdi kalkıp da bu yolların çok daha sa*da turuculufun çaf dışı sınırlannda «şeriat düzeni»nde de arandıgını soylemek ve toplumun oövle bir «altematiNi denevebıleceğınl duşün mek sadece «öfc»U kaybetmek değıl önemsız olan aynntılan ozenle öne çıkarmak anlamına da eelır ve şu şüphe tnsanın beynıni oyar Sola doğTU demokratık voldan eelisen toolnmsal yonelişi dıırdurmak ısteyenler, demokrasije Inaruyor savılabilirler mi°. Yenî Düzen Kurmak Laçka tır. Açlıktan Kurtulmak için OKTAY AKBAL Evet Hayır SON OLAYLAR VE İŞÇİ SINIFI elişen olaylan değerlendırSON HIZLI GELİŞMELER KARŞISINmek içın, yalnızca bazı yuksek tirajlı günlük gazeDA; BÜTÜN ULUSAL VE DEMOKRAtelerin bakıs açısına ve bu olaylan sunuş bıçımıne bakarsak: TİK GÜÇLERİN, İŞÇ1LER1N ARALARINortaya sokaktakı adam içın urKı BAĞINGELıŞTİRiLMESi VE DEMOKkıitiıcü bır tablo çıkmakta «Baş kaldıran ışçıler», «Fabrıka ışgalRATıK BİR EYLEM PROGRAMINDA lerı», «Panzerlı, sopalı, sılahlı çatışmalar», •Bırtakım merkezlerBıRLEŞMELERİ ZORUNLUDUR den tannk edılen anarşı» r> Acaba olaylarm ıçyüzü bu mu Vazgeçtık ıçyüzünden, gerçek dış gorunümleri bu m u ' Gerek sermaye çevTelermde ge rekse bır kısım basınımızdaki te laşın gerçek sebeplen nelerdır 9 DİSK Genel Sekreter Yarduncısı Yazımızda bunlara değınecegız Doğaldır kı, boylesıne bır değerlendirme yapabilmek içın sorunlan sınıflar planında ele ] al temel demokratık donüsümleri mek içın çaba harcamaktadırlar. mak ve smıf hareketlennın ge ış gerçekleştırerek, ılenci, halktan # İşçi sımfı gerek butun çalıme eğilımlerini ortaya koyman vana bır hukümetın kurulmasını şanlarla gerekse kendısıne >angeretar. dılemek ışçı sınıfımızın en doğal daş durumunda bulunan otekı Ilk once toplumumuzun temel demokratık ve siyasal ısteklentoplumsal katmanlarla so> leşı lucı gucu ışçı sınıfmın smıf na dır kunna ihtıyacını hergun laha reketmın ulaştıgı yem boyutlara • Işçı sınıfmın birlıgi ileri fazla duymaktadır Bu duruman bır goz atalım duzeyde degıldır. tşçi sımfımız ışçı sınıfımızm ılen sürdugü soIşçı smıfı hareketımızde beıir hem ıdeolojık plânda, hem sen mut demokratık ve siyasal talep gın gelişmeler şunlardır • San sendıkacüığm ve par dıkal siyasal orgutlenme planın lerden de gormek mümkUndur. da bdlünmüstür. ömeğm, Işçı Memur ayınmıtılerüstu polıtıkanın ıflası, BuIşçi sınıfımızm bır kesimi bi nın kaldınlması ve bütün çalınun verine smıf sendıkacüıgma lımsel sosyalızmm ve sosyalu şanlara sendıkalaşma, toplu soz dujulan gereksınmenın yıguısaılaşması, bu gelişmenm somut so mın dünya goruşunü benımse leşme ve grev hakkı içın mücamıştır. Başka bır kesimi sınıf dele, tarım ışçılennın Iş Kanunucu Turk Iş'm gerılemeve ve uzlaştırmacı gbrüşlenn etkısm nu kapsamına alınmasını ısteçokmeye doğru gıdışı ve DISK e dedır ve bır kesimi de burjuva mek demokratık bu toprak ve yıgınsal katürnalar, Turkİş içınıdeolojılennın baskısı altmdadır. tanm reformu istemek bu ıhtı de sendıka içı demokrası soz &oIdeolojık plandakı bu bolunnrjş yacın somut göstergelendır. nusu olmadıgmdan bu katılmaluğe paralel olacak işçı sınıâlar genellıkle, once Turk Iş'ten Sermaye sınıflannın sınıf hakoparak bağımsız kurma ve bu mız örgutsel planda da bolun reketının genel gorunumüne gemuştür. Sendıkal örgutlenmeyi unce sendıkalann D.İSK e katılmala ele alalım Her ne kadar her gerı şeklınde olniaktadır • GUnUmüzde «faşızan baskıçen gün sınıf sendıkacılıgına du artan somuru» ıfclemi sankı bır0 Toplu sozleşmelerle genelyulan gereksınme artmakta ıse bırlenni tamamlayan tek bir kav likle 2 vıllık sureler içın elde de bugun hâlâ işçi sınıfımızın oedilen ekonomik ve sosyal hak nemlı bır bolumıl san sendıka ramın ild parçasını oluşturmaktadır. Gerek gelışmış kapıtaüst lann surekli artan fıyatların gelarm ıçındedır. Örgutsel planda ulkelerde gerekse ulkemız gıbı rısınde kalmalan sonuca duyukı bu bolunmuşluk, ışçı sınıiımı geri bir kapıtalızmın egemen ollan süre^en (kronık) memnunı zın sıyasi partılere lcarşı olan tav duğu ulkelerde durum aynldır. ietsızhk rına da yansımaktadır. 1971 'den bu yana baskıcı ve • Işçl sınıfımızm artiK salt • Işçı sımfı hareketıne ters t e r o r c u rejım bunun soekonomik ısteklerle vetınmemeakımlarm toplumsallaşabılmet mut brneğıdir Burjuvazl günüsı, hergun artan oranda demok ıçm, kışkırtıa gmşımler içınde müzde bır zamanlar kendısınm ratık ve siyasal ısteklerde bulun oldugunu hergun gormektejız Bu bayraktarlığını yaptığı, kendısıması, Beferandumun yasallaşma durum burjuvazının ekmegıne nın kurallarını koyduğu demoksı, Lokavt'ın yasaklanması, Işjağ surmektedır Burjuvazımn rasıden ürkmektedir Demokrasi çı Memur aynmının kaldırıl kışKirtıcı ajanlan ıle sol goru artık burjuvazı içm bır luks, ışması, tarun işçılermın Iş Kanu1 numlu ters akımlar «Maoculuk, çı sımfı ve obur ılenci guçler nu kapsamına alınması, 14 Troçkistlik Genllacılık gıbi» bır ıçm ıse sonuna kadar sahıp çı142"nln kaldınlması içın venlen kılması gereken bır ıhüyaç olmucadeleler; geçıcı, Amerıteıncı lıkte calışmakta, ışçı sınıfıru bol mek ve onu sermayeye teslım e^ muştur. MC ıktıdarını degıştırmek. bazı Ayrıntılar Tuzağı G «Her gun pancar çorbası yenz Zenginler gibi et yiyemeyiz. Zengınlc fakırlen çalışürır fabrıkalannda, ellenne verir beş on lıra Fakırler bu parayı ne yapsın' Eksık goremez, bır şey sıamaz. Koyune gıder, pancar, çorba yer Amaa zcngınler koylulenn pancar çorbasına agzını surmez Fakırler sebze jetıştirırler, sırtlanna bır heybe alırlar, çarşıya gıderler. O yukun altında akşama kadar beklerler. Bır kadın geıse sebzemı satsam derler. Eve bır ekmek alırlar. Çocuklan o ekmege bayılırlar Onun ıçuı fakırlerın karnı içıne geçer. Halkımız hıç beslenmez « Fatsa'nın Çomlekli köyunden bır ılkokul oğrencısi boj'e yazmış ışte Halkımız hıç beslenmez Başka bır çocuk aa şoyle dıyor «Halkımız bır türlü beslenemıyor Koylü uretıyor, paracı olanlar yıyor. Pazara sebze, yogurt, sut goturüvorlar. Kaça satacağımızı sojluyoruz, almıyorlar Onlar kaça alacaklarını soylüyorlar, biz de venyoruz Ondan para kaanamıyoruz Zenginler et sut, yogurt peynır yıyor Bızlerse seneden seneye et yıyoruz Onu da kurban bayramınüîn kurban bavramına» «TOBDER Fatsa şubesı haftalık haber bultenı.nde yaj nlanan ılkosul ogrencılerımn jazılarından ıkı parça slze . Mınıcık çocuklar gereklı saptamayı yapmışlar Kovluler, ozellıkle yeti'mc çağındakı kusak ıjı beslenmıyor, daha dognısu yarı aç >arı tok, daha çok aç yaşıjor Açlığa alışılır mı"1 Alışılır Az gıdayla, yetersız gıdayla, guçsuz gıdayla doyrnası da ejrenılır' Halkımız yuzyıllardır bu alışkanhgı edınmış, ekmek, peynır, zeytin, domates o da bulursa en zengm gıda. Ama zekâca gereklı gelışme göstenlemezse kuşaklar ksv. ruk kalırsa, ortalama yasama raşı uygar ulkelere oranla çok aşağılardaysa, nedeni budur, kotü beslenme, beslenmeme, açlık ıçuıde yasama . Geçen gün UNESCO Müll Konusyonunda bır konuşma yaran MC'lı Eğıtım Bakanı Erdem: «Türkıye'de ikı mllyoD msan artır. dedı. Ikı mılyonl . Kım biliyor açlann sayısını' Ojsa bır süre once MC'lı Başbakan Demırel «Türkıye'de açük yoktur» dememış mıydı? Alsın Eğittm Bakanmı karsısına, 1 onunla hesaplassm Evet, Erdem haklı, Türkıye'de açlık var, yetersız beslerme, gereği gıbi doyamama var. Fatsa'nın ilkokul çocuklan kompozısyon odeviennde sesleniyorlar sıze bize, Basbakan'a, «Fakirlenn karnı ıçıne geçer, halkımız hiç beslenUNESCOnun «Görtış» dergismin son sayısı «Açlık» konusuna ayrılmış Ilgıyle okunacak yazılar var. Kötü beslenme uzmanı Maıcel Ganzin bir «Besın adaleti çağma gjrmek içın» ne yamlmalı onlan anlatıyor Mısırlı uzman Seyıt Ahmet Marey «Dunvaaa açlık bunalımına bır çozüm» anyor. Unlü profesor Rena Dumont tum gücünu bu sorunu anlatmaya, duyurmava dunyanın ılgısını bu konuya çekmeye vermiş bır aydm Dumont baş nedenm dunyada nufus artışı olduğu savmdadır «Nufus fazlası ınsan turunun yaşayabılme olanağını bıle tehlıkeye dusüruyor. Blrleşmış Mılletler demografi uzmanları aünya nufusunun 2000 yılında 6,57 mılyara ulaşacağını soyluycrlar. Gelecek yuzyılm ortalannda bu nufusun on ıkı ıle on dort mılyar çevresınde dengeye gıreceğınl de umuyorlar» Dumont'a gore, vitamınsızlıkten öturü yalnız Uzakdoğu'da yılda yüz bin çocuk kor olmaktadır. Dünya Sağlık Orgutunun düzenledıgi rapora göre her çocuga ikl tane A «ıtamım kapEülü verilse çocuk kurtarılmaş olacak! Yanl yuz çocuğu kurtarmak içın ancak ve ancak üç dolar harcamak yetıyor' Sılâhlanmak içın yılda tıç yuz milyar dolar havava atılıyor Ama açlık çeken, yoksulluk içınde çırpınan, binbır hastalıkla, acıyla boğuşan mılyonlar, büe bıle bır yana ıtıliyor, bu" yana yanl olümün kucağma . Açlıkla savaştır çağdaş insanlıgın glrişmesı gereken savas.. Uygar uluslar bırbırlenne karşı durmaksızın sılâhlanıyorlar. Uzayı ele geçirmek vanşında ki bu da geleceğin savaşı içın bır tazırlık mteliğındedir korkunç para harcamyor. En ileri bir uygarhk kurulduğu savı ileri sürülüyor. Öte yandan mılyonlar açlık çekıyor, kötü besleniyor, sakat kalıyor, erken bir öiuTie siirükleniyor. Bunda bir garip çelışme yok mu? Yeryüzunde bir mutlu azınlık en gttzel yaşamı sürüyor, en zengm sofralarda, en guçlü olanaklar ıçınde. Ojsa yeryuzünde msan'ann uçte ikısının karnı aç 1 Her lokmayı ağzımıza atarKen bu gerçek kafamıza tokmak gıbı ınnıelı TOBDER Fatsa Subesmm haber bultenınde Çomlekli koyunun çocuklan ıle UNESCO'mın en buyuk uzmanlan aynı gerçeklert söylüyorlar açlık, çagm en bıryük sorunuduz, ınsanlık içın yuz karası bır Kjzıldenlı romancı Kamala açlığı şoyle tanımlamış «Açlık ganp bır şey, yakamızı bırakmıyor bır turlü. Çalışırken de uyurken de yanıbaşımızda, düşlerinıze ginyor. Kamınız durmadan haykırıyor, bütün varlığınızı yıyıp yutuyormus gıbı kıvrandıııyor sızı, ne pahasına olursa olsun, ondan kurtulnıanız geretavor > Evet, açlıktan kurtulmamız gerekıyor Bır besın adaleti çağına gırmek ınsanlık tborcudur Eğıtım Bakanı «Tu'kıye'de ıkı mılyon aç ınsan var» dıjor ışte açık açnt İlkokul çocuklan .açız» dıye bağınyor Bunlan duydııkran okuduktan sonra sofra başına geçıp karnınızı do>Tirabıl.yorBanız bravo' Afıyet oısun1 Aydın MERiÇ • Bugun ülkemizde bir yandan geniş halk yıgınlarının gerıci MC ıktidarına karşı aktıf diremşı, ote yandan burjuvazının kendi içınde dennleşen çelışkılerı onümüzde yaklaşan seçım doneminde MC partıleri için olumsuz bır ortam yaratmaktadır Kışısel göruşumuz odur ki, MC partıleri jaklaşan seçmılere daha az yıpranmış olarak gırebılmek için yeni bır ara rejımim seçim htikümeti adı altında tezgahlamak ısteyeceklerdtr. Tah rıkçi ajanlann guişımlen, genel basının çığlıkları boyle bır ortam hazırlanmaya çalışılmasının isaretlendır. # GUnUmüzde sınıflar mUcade lesmın uluslararası ortak bu nıtelıgi var: Çagımızın ıkl temel sımfı, işçi sınrfı ve burjuvazı, orta tabakalan kazanma mucadelesi veriyor Bu kavgada burjuvazi elındekl bütün sılahlan kullanarak orta tabakalan ışçi sınıfından koparmaya. onlan işçi smıfına karşı tahnk etmeve çalışıyor. Bu amaçla burjuvazınin tek degışmeyen ıdeolojisı olan antakomünızm ruccarlığı ve toplumsal anarşi umacası, orta tabakalan Urkütmek Içuı burjuvazının kullandıgı başlıca sılâhlardır. 0 uluslararası plandaki olumlu gelişmeler, yumuşama politikası, değışık toplumsal sıstemlere sahıp ülkelerin banş içinde bır arada yaşamalan, genel sılâhsızlanma ve Avrupa guvenlığmdeki belirgin gelişmeler ulusal burjuvaziyi tedirgın etmektedır. Anükomünizm silâhını, istılâ tehllkesl uydurmalannı, kullanamaz hale getırmekte, anlamsız savaş harcamalannı gereksız kümakta dır. Ulusal burjuvazı uluslararası plandaki bu olumlu gelişmeleri ulusal planda zorbalığı ve baskıyı arttırarak dengelemek ıs temektedır. Sonuç olarak, boylesıne hızlı gelışmelenn olduğu bir ortamda bütün ulusal ve demokratik guçlerin ve onların bağımsız, kitle ve sınıf orgütlennın kendı aralarındaki soyleşıyi gelıştırmelerl ve somut bir demokratık eylem programı üzertade birlesmeleri tarihsel blr zorunluluktur Değisim Baslayınca... Yasal Cıkış Yolu haftaliK sıyasi habet ve yorum dergısı AVŞA ADASINI TAVSİYE EDİYORUZ , İSTANBUL P.T.T. BÖLGE BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN : Tesisatçı Alınacaktır Açılacak sınavda muaflaJt olduklan takdırde Once tesısatçı yardımcısı kadrolanna atanmak ve oıianare Kursa tabl tutularak teknık servıslerde de venştınldıkten sonra asgarl 6 ay namzetlık süresı ıçersmde gostereeekleri oasa nva göre asaletının tasdıklnden son>s ortleemızde ooş tesı satçı kadrolanna tajın edılmek üzere 2 9 1975 Salı gunu saat 14 .iü'da Istanbul FTI Kolge Paşmüciürlugıl bırkecı dekı Kantın salonunda vapıiacak sıravla askeılıgım vapmış JU vaşını geçmemış on<ıokul ve muadll) okuj mezunu erkek eleman a'ınaraktır Bu smava katılmaK ıstevenıerln dlploma nüfus cüzda nı askerhk vesıkası aslı »eya omeklen i ^det totngrar ve dılekçeleri en seç 1 9 1975 güntl mesai bıtımlne ftadar sına vın vapılacağı verde bulundurmalan duyurulur (Basın 2140) 6647 Yalçm KÜÇÜK Erdal ALOVA Ismail COŞAR Nezih DANYAL Tan ORAL • tşçi ler ve Seçım • Vural Onsel Olayı'na ışık tutan Belge • Haşhaş Bolgesınde CİA a{anlan • MEYAK Fonlan dolajlı \ollarla ozel sektore aktarılıvor 4 Irak'ü Şaır Abdul Razzak Abdul VVahit'le Göriişme Adres1 Konur So lo 8 ANKARA Dağıtım GAMEDA DENÎZ ŞARAP BALIK AVSA AVŞA molcl B7 EV1NİZIN HUZURU TITİZ SERVIS TELEVİZYON HERODADA BANYO WC REZERVASYON ISTANBUL AHARATTUR Taksım Sarayı No 0 03 TAHSİM Tel 458408492305 AVŞA 67 Fıloş Al ım ihalesi teh ırı • * Muessesemızce ıthal edueceK ZW) torııuiç fıloş ıhalesu U le ıîgılı teklıf alnıa gunu 2 9 1975 gurü saat 14 O e t°hır ed.l mıştır. MERINOSJ V t M t ) S*N4Vrl MÜESSLSEhl B V R SA (Basın 21770) 6646 S Ü M E R B 4 N K