Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'Makarios, Araplara giden yolda Türkleri sollayarak onları geride bıraktı,, Af örgütü Şili'de 1973 yılından bu yana 'Ortadan kaybolan 1800 kişinin adlarını açıkladı Lübnan'da son üç ayın bilânçosu: 1000 ölü Lübnan'daki son gelişmeleri haftalık Fransız dergisi «LE NOUVEL OBSERVATEliR» şöyle Özetliyor: Lübnan olayları, nisan, mayıs ve haziran aylarında toplam olarak 1000 kişinin ölıimüne yol açmıştır. Son olaylar, Hıristiyan Mavuni toplumundan bir genç kadının 2 Irak'lı tarafından hücuma uğramış oldugunun öne sürüimesiyle başlar. İntikam gecikmez ve MUsiümanlarm, Fllistinlüerin, devrünci Hıristiyan'ların kolkola yaşadıklan Beyrut'un Şia semti, yay lım ateşine tutulur. I Buna karşılık, Falanjıstlerin oturdukları liman semtine roket yağdınlır. Pierre Gemayel'in faşist Falanjistleri, saldınlarını yoğunlaştınrken devrinıci unsuriann hedeüeri kentin merkezınde, «lüks» «süs eşyaları», «hediye» levhalan taşıyan magazaiar olur. îlerici güçlere göre Amerika ile Israil gerçek suçluyken Falanjistler, Kaddafi'nin olaylardaki rolüne işaret ediyorlar. Sosyalist ve Komünistlerin halk üzerindeki etkinliklerinin arttığı öne sürülüyor. II Millî Selâmet hükümeti Bir hafta içinde, Ortadoğu'nun eflence kenti Beyrut, savaş alanına dönmüstür. Bu karışıklık içinde. sağcı liberal Müs lümanlardan Raşit Karaııu, sonunda kabinesini kurmayı başanr. Yaş ortalaması «63» oian bu «Milli Selâmet» hükiimetinin en renkli siması kuşkusuz, eskı Cumhurbaşkanlanndan, aşın sag cı, Ulusal Liberal Parti'nin Uderî Camille Chamoun'dur. Bugün de Hıristiyanların tümünün, müslüman burjuvazinin yardımıyla, ülkenin büyük çoı<ıın luğuna hükmettiği 1943'lerin Lübnan'ım temsil etmektedir bu adamlar. Bununla birlikte, Lübnan solunun ve müslümaniann uğraşılanna karşı direnen bu politikacılar ilk iş olarak çatışmalan durduracaklardır. Niçın? îlk neden kuşkusuz eglenceye düşkün, neşe dolu Lübnan aalkının iç savaştan bıkmış olmasıdır. PİERRE GEMAYEL'tN FAŞtŞT FALANJlSTLERt REJtMtN YUMUŞAMASINA İLtŞKtN BAZI TEDBtRLER ALIN'ACAĞININ" AÇIKLANMASENA KARŞIN, ÜLKEDE KtTLE HALtNDE TCTVKLAMALARA DEVAM EDtLDtĞt BÎLDİRÎLİYOR.. BON'N Uluslararası Genel Af Örgütü, 11 eylül 1973'ten bu yana Şili'de «Ortadan kaybolan» 1800 kişinin adlarını açıklamış ve Şili hükümetinden listedeki kisilerin durumları konusunda bilgi istemiştir. Uluslararası Genel Af Örgütü tarafından Şili hükümetine gönderilen yazıda, listede adı geçen • Ortadan kaybolmuş» Şilililerin nerede tutuklu bulunduklannın hemen bildirilmesi istenmektedir. Ailelerinin bir yılı aşkın bir süredir her hangi bir haber alamadıklan bu tutukluların sağlık durumları konusunda da acele bilgi istenmektedir. Öte yandan Şili Devlet BaşkaBAŞPISKOPOS MAKABİOS nı General Pinochet'nin bir süre önce ülkede rejimin yumuşamasına ilişkin bazı tedbirler alacaYağmur ATSIZ bildiriyor gını açıklamasına rağmen, güvenilir kaynaklardan bildirildiğine göre kitle halınde tutuklamalaTa BÖN\ Büyük blr Alman gaMakarios ancak. kendisine kur • devam edilrhektedir. Ülkedeki zetesi, «Demirel Çaglay&ngil iki yap&n Libva'yı görmemezlikten siyesal tutukluların sahverilmelisi»ni, Ortadoğu'da «Büyük Ös gelmiştir. Cünkü Başpiskopos sini isteyen bir grup Şili'linin de manlıca bir restorasyon poütika Kıbns'ı Malta'nın olduğu çibi, bu arada tutuklandıgı bildlrilsı» gütmşkte suçlamıştır. Haf Kaddafi'nin bir uydusuna dömektedir. tahk «Rheihischer Merkur» gazeI (Dış Haberler Servisi) tesine göre, Arap ülkelerl, bu yilz nüştürmek istememektedir.» den artık Kıbns dâvâsı'nda Türkiye"yl desteklememekte ve Makarios'a anlayıs göstermektedirler. «Arap ateş desteği» başlığını taşıyan ve Makarios'un ilerici olstın, gerici olsun, dolaştığı Arap ülkelerindekl başarılannı ele alrp "bunlann nedenlerini araştıran ya21 özetle şöyledir. «Kıbns Devlet Başkam Makarios'un, haziran ayırun ikinci yarısmda çeşitli Arap ülkelerine yap ! tığı gezinin havası, geçen yü düşürülen ve ülkesinden kovulan Başpiskopos'un, Yakın ve Ortadoğu'daki dostlanna yaptığı ziyaretlerde göze çarpan o iimitsiz havadan çok farklıydı. Geçen yılın güz aylannda Makarios bir ricacı durumundaydı. Bu kez ise Araplara g i d e n yolda Türkleri sollayıp geride bıralur gibi görünüyor. Bunun sonucu, Kissinger'in Kıbns için yeni bir çözttm planı getirmesi ve önümüzdeki Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında Ankara*ya ve onun Kıbrıs'taki rejimine karşı bir seferberlık olabılir. "Olayların gerçek suçlusu, ABDİsrailÜrdün üçlüsü,, Lübnan'da onyedi ayrı dınsel Lübnan'da 17 ayrı dinsel topluluk yaşamaktadır. Bunlardan 7'si önemlidir, (4 Hıristiyan, 3 Müslüman), Öteki gruplann ise fl'u Hıristiyan l'i Musevtdir. Lübnan'ın 1943'te bagımsızlığımn tanınma sı sırasmda. yazıh olmayan yalnızca kuruluşların dagılımını konu eden ulusal bir anlaşmayla, Müslüman, Hıristiyanlara Cumhurbaşkanlığı. ve Meclis'te 6'ya 5 çoğunluğu vererek, onların haklanna saygınlıklartnı göstermişlerdi. Bunun karşılıgında Hıristiyanlar Lübnan'ı, Hıristiyan Batı'mn bir uzanüsı olarak görmeyeceklerdi. Hıristiyanlar ile Müslümanların sayısı 1943'te eşitti. Ancak anlaşma, 1932 nüfus sayımı rakamlanna dayamyordu. Bugün de elde olan tek resmî rakamlar 1932 rakamlandır. Bunlara göre: • Hıristivan Masunî: Toplam nüfusa oranian %29 (bugün *i25); Cumhurbaşkanlıgı, Ordu Baskomutanlıgı, Millî Emniyet Müdürlügüne sahiptirler. Meclis'te 30 sandalyeleri var. • Sfianlier: %€n (bugün %W) yUrtltme mekanizmasını Maronitlerle paylaşmaktadır. Başbakan da Sünnilerden seçlliyor. Mecli*'te 20 sandalye. • Şüner; %20 Cbuglin %26>. Sünnner» oranla daha kalabalık olduklan balde, tlvey evlât muamelesi görmektedirler. 19 sandalye. Meclis Başkanı Şiilerden seçillyor. • DüröTer: %1 (burto degismemlştlr) Meclis'te 6 sandalye. • Ortodoks Rumlar: %10 Cbugün %T>. 11 sandalye • Katolik Rumlar: < c (bugün %4). ~6 6 sandalye. • Ennenl ve dlğer azınlıMan Td fbugiin %5). 5 sandalye. Maronitleri desteklerler. Görüldüğü gibl, 1932'de Lübnan'da %5l Hıristiyan, %49 Müslüman vardı. Bugün İse tablo değişmiştir. Müslümanlar: %57, Htristıyanlan %43. Etkinliği artanlar öte yandan, 1958'den bu yana ilk kez hükümette yer almamasına rağmen, Falanjist sag, yeni kabineden tatmin olmuş bir görünümdedir/ Sol da, bugün içın yakınnıamaktadır. Falanjistler kabineden çıknuş, olaylar P.S.P. (İlerici Sos yalist Parti) ve Kemal Cambolat'ın Komünist Parti, ve O.A.C. L. (Lübnan Komünist Kuruluşu) nun halk üzerinde etkinliğini arttırmıştır. Şiiler ise. genç liderleri unam Mr.sa Sadr'm yönetiminde, açlıit grevlerine bir son vermek ve ateçkes'e u>Tnak kararını almışlardır. Bu kararlarında, hükümetin, yakın bir gelecekte kabineyi genişleteceği ve reformlan gerçekleştireceği yolundaki vaadlerinin payım aramak gerekmektedir. topluluk yaşıyor Suriye'nin rolü Ancak, Lübnan bugün bir kez daha sükun bulmuşsa, bunu büyük komşusu Suriye'ye borçludur. Mayıs ve haziran aylarında, Suriye Dışişleri Bakanı Abdül Halim Haddam iki kez Beyrut'a gitmiştir. Ancak, Suriye'nin bir yandan îsrail'le Amerika yoluyla barış görüşmelerinin sabote edilmemesi için huzur içinde bir Lübnan arzuladığı; öte yandan, Kaddafi'nin ya da Irakhla nn pençesine düşmelerinl önlemek için, Lübnan muhalefet liderlerine ödün verdigi, diplomatik lnüislerdo fısıldanm&ktadır. Ancak Lübnan olaylan artık dış güçlerin iradesinden çıkmış pbi gözütanektedir. Falanjistler yakmda yeniden hükümece girmekten SÖÎ ederlerken, tlericl Sosyalist Partisi Lideri Cambolat, uğraşlannın 1943 anlaşmasıra feshetıneyl amaçladığım, sagın silâhla karsı koyması dunımunda, kendilertnin de silâha sarüacaklaruu bellrtmektedir. İspanyaMa Bask bölgesi her an patlamaya hazır > BÖLGENİN ÖZERKLİĞİ UĞRUNDA MÜCADELE VEREN ETA ÖRGÜTÜ ÜYELERi, POLiTiK GÖRÜŞLERiNiN AYRTLIĞINA RAĞMEN EL ELE VERMİŞ DURUMDALAR. Kaddafi Biskay Körfezi FRANSA dükkanlannı ateşe veriyorlar. Komandolar baskın düzenleyecekleri yerlere genellikle tspanyol polisinin kullandığı tipik oto mobillerle geliyorlar. Suikastçılann hiçbirisi henüz tutuklanmış değil. Sebastian rrı LABOURD El ele Bask halkı ile bölgenin özerkliği uğrunda mücadele veren ETA örgütü üyeleri. politik görüşlerinin farkhlığına rağmen el ele vermiş durumdalar. Sosyalist ETA örgütü, bağımsız ve birleşmiş bir Bask ülkesinin kurulma suıdan yana olan, ancak partizan lar gibi bu ülkenin kesinkes sos yalist olmasını istemeyen Bas't: halkmı her durumda destekliyor. Halktan biri bu konuda şöyle diyor: «Buradaki herkes, solcu ya da rutucu olsun iç savaşı kabul etrniş durumda. Kaybedecek başka bir şeyimiz kalmadığına göre, Franco'nun polislerini nerede rastlarsak rastlayalım tepelemeliyiz.» Nereden geldiği hâlâ bilinmeyen Bask halkı'nın yüzyülar boyımca özgür bir devlet olarak yaşadığı görülür. Bu devletin kendine bzgü yasalan, Bask bölgesi 1200 yılında Kastilya Krallığının yonetimt altında girdikten sonra da yürürlükte kaldı. Bask ülkesi gectiğimiz yüzyılda tspanya'nm bir eyaleti durumuna geldi. Ve tkinci tspanya Cumhuriyeti sırasmda, iç savaşm bü tün hızıyla sürdüğii dönemlerde Bask kentlerinden Biskay, Oui Puzcoa, Alava ve Navarra, bağım sızlık istemiyle ve Madrit'teki hükümetle birlikte Franco'ya kar şı savaştı ve sonunda yenik düştii. Bu yenilginin ardmdan. Basklüara yaşadıkları topraklar üzerinde ana dillerini konuşmak le yasaklandı. Bu nedenle en tutucu Bask milliyetçisi bile, ETA gerilla hareketini yürekten destekler. (ETA, 1960 yılından beri özerklik istemiyle Franco rejimine karşı savaşmaktadır.) ı «Reisuddin» Sarayı'nda ağırlandı Makarios bu son Mısır ziyaretınde, artık yeniden şanlı şeretli bir Devlet Başkanı olmustu ve kendisinden önce ancak Baskan Nixon1a Suudi Arabistan Kralı Faysal gibi konuklara açılan «Reisuddin» Sarayı'nda agırlan j mıştır. Aynca Kral Faysal gıbi pa nislamist bir hükumdann ölümü. Makarios'un konumunu Araplar katmda çok sağlamlaştırmıştır. Türk Başkenti'nde şimdi, Demirel Çağlayangil ikilisi iktidardadır. Bu ikili, altmış yıllanndaki iktidan sırasmda «Büyük Osmanlıcı bir restorasyon politttası» gütmekteydi. Bu nedenle Suudi Arabistan şimdi artık hiç bir biçimde, Kıbnslı müslüman Türk lerin «Cihadmnı desteklemeğe ve onlara para yardımı yapraağa haz;r degildir. FRANCO'NUN 25 BİN POLİSİ 2.5 MİLYON BASK'LIYA AÇTIRMIYOR İspanya'nm kuzeyindeld Bask bölgesi nin her an patlamaya hazır bir barut fıçısı olduğu gözlemcilerce belirtilmektedir. General Franco'nun bazı Bask eyaletlerinde ilan ettiği sıkıyönetimin geriye teptiği öne süriilmektedir. O günden bu yana îspanyol polisi ve aşın sağ örgütlerden komandolar, Bask ülkesinde yaşayan sivil halkm üzerine ateş açıyorlar, ölen ve yaralananların sonu bir türlü gelmemektedir. DER SPİEGEL dergisinin konuyla ilgili haber yorumu aşağıda bulacaksımz: «Bask bölgesinin başkenti Bilbao Devlet Kütüphanesinin kapıları gecenin saat ikisinde kınlarak açıldı. Bask kültürünün tümünü içeren bu kitaplığa saldıran aşın sağcı komandolar binayı ateşe verdiler. Aradan kısa bir süre geçmişti ki, Bask kültürünün yerini büyük bir kül yığını aldı. Madrit Hükümetinin iki ay kadar Önce Guipuzcoa ve Biskay kentlerinde sıkıyönetim ilan etme siyle, Bask bölgesinde neredeyse bir iç savaş başlamış oldu. Ge neral Franko sıkıyönetim ilan ederken, özerklik isteyen B«sl: halkım merkezi güçlere karşı di ze getirmeyi amaçlaraıştı. Sıkıyönetim ilan edildiği ilk günlerde faşisu kuv\retlerle Bask bölgesinin bağımsızlığı için kurulan ETA. örgütünür militanları arasında şiddetli çarpışmalar oldu. Bu çarpışmalarda, çok sayıda ITA militanı, sivil halk ve Madrit yönetimine bağlı alti polis öldü. Portekiz'deki Caetano rejinü Lübnan'daki "İlerici Güçler,, Albay Morgan'ın kaçırılması olayında CIA'nın rolü olabileceğini öne sürdüler BEYRUT Lübnan'dald «ilerici güçler» önceki gece bir bildiri yayınlayarak, Amerikalı Albay Morgan'm Beyrut'ta kaçırılması olayuun «tertip» olabileceği görüşünü ortaya atmışlar ve albayuı, kendisini kaçıranlara bizzat teslim olduğunu öne sürmüşlerdir. Bu komplonun, Amerika'ya, Lübnan'ın ve Filistin direnme örgütlerinin içişlerine karışmak için fırsat vermek amacıyla yaratıldığı görüşüne de bildirilerinde yer veren Lübnanlı ilerici güçler, Albay Morgan'ın Ihtilâlci Sosyalist Eylem Örgütü adlı bir yeralta teşküâtı tarafından kaçınldığının saptandığını ve bu örgütün ne Filistin Kurtuluş Hareketleri ile ne de Lübnan TJlusal Hareketi ile bir Sürtüşmelerin öteden beri sür dügü bu ktiçttk ülkede bir suçlu aranmaktadır bugün. Falanjistlere göre, bu suçlu"nun adı Kaddafi'dir. Onlara göre, Ltibnan'ın tmhası, Kaddafi'nin sabit fikridir. Falanjistler mayıs, haziran olaylan arasında Libya'nın giinde bir milyon dolar göndermiş olduğunu flerl sürmekte, ellerinde 18 Iibyalı tutsak olduğunu açıklamaktadırlar. ABD Israil îlerici güçlere göre, İse suçluyu, Amerika, Ürdün, ve İsrail'de; ya da üçünde birden aramak gerekmektedir. Muhalefeti yıkmak için Falanjistlerin ortaklığıyla oynanan Wr oyundur bu onlara göre. Bugün, Müslüman ve Hırtstiyanlann yülardır bans içind* yaşamış olduklan bu kentte, bayat durmustuT. İ S P A N Y A Tarihçe İSPANYA VE FRANSADAKİ BASK BÖLGE1 ERÎ dığı bir kamp haline getirildi. Franco işi o denli sıkı tutuyor ki, tüm İspanya'daki polislerin dörtte birini, yani 23 bin polisi, Bask bölgesindeki 2,5 milyon in sanı sıkı denetim altmda tutmaları. göz açtırmamaları için gorevlendirmiş. Bu 25 bin kişilik polis kuvveti say.ları 10 bdni aşan aşın sağcı kornandolarla desteklenmiş durumda. Sağcı komandolar, İspanya Nasyonal Sosyalist Partisi'nin kayıtlı üyeleri durumundalar. Her yıl Hitler'in anı sına büyük törenler düzenleyen bu grup, Bask bölgesinin her ye rinde kol geziyor. ETA sempatizanı olduğu rivayet edilen bar, pavyon, lokanta ve dükkan sahiplerine suikastlar düzenlrjor, Makarios'un başanlan Makarios bu nedenle geçen ay, siyasal bakımdan az veya ÇOK Suudi Arabistan'a bağlı bulunan Basra Körfezi Emırliklerinde, Kıbns'm yeniden bir Hırisüyan Müslüman yönetimi altında birieş mesi yolunda önemli başarılar sağlayabilmiştir. Makarios'un yo litikacı gömleği üstüne gıydiği din adamı cübbesi. Avnıpa'da i olumsuz karşılanabilir ama, teokratik Şeyhlerin gözünde bu davranış olumlu bir etki yaratnııstır. Gerçi layik ve ilerici Arap de.'letlerinde durum farklıydı ama daha az elverişli değildi. Örneğın Mısır'da, Cezayir'de, Suriyede vo Irak'ta tepkiler şöyle oldu: devrildiğinden bu yana Batı Avrupan'nın tek diktatörlüğü olan Ispanya'rın lideri Franco'nun, bu altı kişinin öldüriilmesi karşısmda gösterdiği tepki oldukça sert oldu. Faşis' diktatörün polisleri onbeş gün içinde 4000'e yakın Bask'hyı tutuladüar. BUbaoda boğa güreşlerinin yapılciığı ünlü arena tutukluların toplan Sovyet Televizyonu ABD Savunma Bakanını gerçekleri çarpıtmakla suçladı MOSKOVA Televizjon yorumcusu Valentin Zorin dün yayınlanan bir program sırasmda ABD Savunma Bakanı James Schlesinger'in Sovyetler Birlifeınin Somali'de üs meydana getırmis olduğuna değinmekle ger cekleri kasten yanüş aksettirmış olduğunu söylemiştir. Zorin, Schlesinger'in SovyetAmerikan Uişfeilerine ilişkin de meçlerinin Başkan Ford'un, ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissınger'in ve Amenkan halkımn gö riişleriyle çelişti*mi eklemiştir. Yoramcu, ABD Kongresımn iki üyesınin ve bazı gazetecıierin Scnlesinger'tn suçlamasının gerçeğe uyup uymadığını saptamak üzere Somall'nin Berbera limanını ziyaret ettiklermi bıldirirken seyircilerde sözü geçen Kongre üyelerinin Schlesinger'in gerçeği yansıtroamış olduğu görüşüne vardıkları izlenimini varatacak bir dil kullanmıştır. Bilindiği gibi. ild Kongre Uyesinden Senatör Dewey Bartlett mcelemelennden Schlesmgerm «uçlamalarım dogrular nitelıK'e sonuclar elde ettiklerini söylemisttr. Bartlett bugün verdigi bir demeçte Somali vönetıcilerinln Ken dilerinı Sotret üsleriyle tlgıli sorunlardan çok ülkedeki SorKunc kuraklığın yolaçtıgı sılnntıvı ?östennek Uzere çağınnış olduklarını belirtmiştlr. (aa) Maddi olanaklar Uygun zamana rastlayan ziyaret Şimdi iç politika zorlamalanyla yeniden Nâsırcı bir çizgiye pirer gibi olan Başkan Sedat için, bir zamanlar Nâsır'm tarafsızhk politikasmı en güçlü biçimde savunan politikacılardan biri olaii Makarios'un ziyareti v'ok uygun bir zamana rastlamıştır. Şamda ise Kıbrıs'm Türk bölgesindeki Suriyeli azınlığa kötü davranıldığı için yöneticilerin keyfi kaçnr.ş tu. ETA'lı gerillalar Franko fasiz miııe kar$ı ne vapüjn»iı7 öte yandan Bask bölgesinde görev alacak Franco polislerine General geniş maddi olanaklar sağlamaktadır. Bu polisler maaşlannrn yanı sıra 5000 peseta (Yaklasık 1200 lira) ek gelir alırlar. Bu polislere aynca lojman da verilmektedir. Buna rağ men çarpışmalann sürdüğü bu bölgeden îspanya'nın başka bir yerine nakillerini isteyen polislerin sayısı az degildir. Ancak onların bu istemleri Madrit'teki yetkililer tarafından kesinlikle reddedilır. Çünkü General Franco'nun po lislere olan ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Yaşlı General Bask halkmı Pirene Dağlannın öbür vanına. yani Fransa sınm içine sürmeyi koymuştur kafasına. Bu arada Ispanyol halkı Fask bölgesinde olup bitenlerden niç bir haber alamaz. Bu konudakı haberlere kesin sansüı uygulamr.» (Dış Haberler Servisi) RAŞİT KARAMt Lübnan'ın yeni Başbakanı ilişkisi bulunmadığını açıklamış lardır. Aynı açıklamada, olayda Amerikan Merkezî Haberalma Örgütü CIA'nın parmağmın bulunması nm ku\vetle muhtemel olduğuna da yer verilmekte ve olayın j bütün sorumluluğunun, bunu va j ratanlara ait olduğu belirtilmek '< tedir. i Öte yandan, Lübnan güvenlık kuv\eüeri, bir apartman katına gizlenen bir süâh deposunu or i taya çıkıırmışlar ve olayla ilgili ; görülen 8 kişiyi tutuklamışlardır. (aa) ı