23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 30 Temmuz 1975 YEDİ TARTIŞMA ABD şirketlerinin üslerdeki işçilerin birikmiş tazminatlarını ödemeleri istendi ANKARA, (ANKA) Elkonulan ABD üslerinde görtTü 4500 kadar Türk işçisinin önemli bölümünü temsil eden Harp İş Sendikası, üslerde sosyal hizmetleri yürütmekle sorumlu rr.üteahhit durumundaki «Boeing • firmasının, Türk işçilerine 200 milyon liraya yakın tazminfttı ödeme vecibesinı yerine getinne den yurt dışına bırakümaması nı istemektedir. Harp tş Genel Sekreteri Yılmaz Örnek, halen bu üslerde çalışan Türk personelin nornıal mesailerine devam ettiklertnl, an cak, işçüerin gelecekleri bakımından endişe duyduklannı belirtmiş, şöyle demiştir: «Üs ve tesislerde çalışan Türk işçilerinin birilcmiş tazminatlan nasıl ödenecektir? Bu bizi düşün dürüyor. Amerika, bu konuda, öteden beri bize müşkülât çıkartmıştır. Daha önce. işçüerüni zin tamamını Tumpane şirketi çalıştınrdı. Sonra Tumpane bu işi müteahhit olarak, ünlü Anıerikan uçak firması Boeing'e devretti. Devir yıllar önce vapıldığı halde, bugün büe, eksik ödetıtn tazminatlar, çocuk zamlan doiayısiyle Tumpane ile sayısa davslarımız süriîp gidiyor.» Yümaz Ömek, müteahhit «Boeing» şirketinden, daha şımciiden «tazminat vecibesinin ortadan kalktığı» yolunda iddiaların gayrıresmi olarak kendilerine ulaşmaya başladığım, konu üzerınde derhal etkin tedbirler alınma sı gerektiğini bıldirmiş, şöyle devam etmiştır: «ABD üs ve tesıslenııüe çalışan işçilerimizın, beşer nüluslu birer aileye sahıp olduklarmı ba saplarsak, ortaya ortalatna 2S.0O0 insamn geleccgini ilgılendiren bir sorun çıkmaktadır. Nitekirn Adana'da yaptıgtmız bir istatistik, burada çalışan işçüerimızia ortalama 7 kişilik birer aüeya sahip bulunduklannı ortaya çıkarmıştır. Boeing şirKeti özel bir şirkettir ve uluslararası yasalar da, bu şirketin vecıbelerini yerine getirmesini emrediyor.» Ihsan Ataöv'e açık mektup Sayın Ihsan Ataöv, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in 28 haziran 1975'te Taksim'de «Özgürlük ve Demokrasi» mitinginde yaptığı konuşma ile ılgılı fikirlerinizi gazetelertie okudum. Konuşmanmn bir bölüml şöyle idi: «Mıllet CHP iktidarının has retini değil, ıstırap ve hicrani nı çekmektedir.» îzin verirseniz bu konuda bır şey sormak isUyorurn. Acaba siz iktidar oluşımuzâan bu yana millettn ıstırabjnı dindirecek madem ki trulletı düşünüyorsunuz ne gibi tedbırler aldıruz? Size göre millet, bir avuç seT mayedar ve ışverenden oluşuyorsa buna bır dıyecegım yok. Bu konuda gerekli tedbirleri fazlasiyle aldınız. Ancak üretici ve halta ilgilendirdiğini öne sürdüğünüz ekonoraik tedbirlerinizin yetersız olduğunu bir iktisat mezunu olarak belirtmek gereksinmesini duydum. Ülkenin gelecefiyle ügüi kok lü ekonomik tedbırlerın ve parasal sorunların çözümündeki aksaklıklar yakın gelecekte ken dini gösterecektir. Gelelim Ecevit'in «Halta tahrik ve devlet memurunu ısyana teşvik ettiği» yolundaki iddıalarınıza: Takriben 200.000 kişuun haziran sıcağında Ecevit'i dinlemeye gitmesi hcr halde baücın zaten yeterince tahrik edildigi ve MC'nin veremediti huzuru Ecevit'te bulacaklanna inandığını gösterir. Ecevit'in memurlann yasa dışı buyruklara uymayı reddetrae lerini, hükümetin partizanca baskılanna rağmen yurttaşlar arastnda ayınm gözetmekten kaçınmalannı öneren konuşması, sizin düşündüğünüz gibi devlet memurunu isyana teşvik etmek degüdir. Aksine onların devlete sahıp çıkmalarını sağlamak amacını gütmektedir. Devlet tnemurlan iktidarlara göre değişen dama taşı öeğildir. Örnefin îzmir Valisı ve Emniyet Müdürünün gorevden alırus gereJcçesini kamuoyu ola rak öğrenmek isterdik. TJnutmayın ki sizi millelin vekili olarak seçen bizleriz. Memleketin birçok yerlerinde kardeş kavgalanna sebep olan CHP degil, sizin iktidar orteklannız MSP ve MHP'dir. Bu konudaki iddialar savcı raporlan ile kanıtlanmîştır. Tokat'ta, Gerede'de, Isparta'da ıtifak tohumlan saçan saym Ecevit değil, her başı ayrı telden çalan, 4 başlı MC'nin kendisidir. Özgurlükçü Demokrasiden yana olmadığıru her hareketiyle belli eden, halkın uyaı>masını istemeyen. sayın Ecevit' in iddialannın tuıarhlığını ters yönde göstermek isteyen Cephe iktidarıdır. Ecevit iktidannda muhalcfet partisi liderlen, tabancalı milletvekillerinin himayesıne muhtaç olmadan toplantılara katılabiliyorlardı. Neden? Ülkede gerçek anlanıda «özgürlükçü Demokrasi» vardı da ondan. Özgürlüklerin kısıtlandığı, hal kın can ve mal emniyetinin kal madığı, demokrasinin şıttıkçe yozlaştıgı bu ortamrta, Ecevit'in tabancalı, bıçakiı mıiletvekilleri himayesinde tupıantılara katılabil.mesuıi yadırgama malıdır. İçişleri Bakanlıgının, yalnız ik tidar partileri yararına çalıştığı bir ülkede, &na muhalefet partisi başkanınm, kendi olanakları dahilinde korunmaya cal^ması oldukça dogaldu".. Milletin CHP iktidarının hasretini mi, yoksa ıstırabını nu çektigi eklm ayında yapüacak Senato yenileme seçimlerinde belli olacaktır. O n j i ı ACEMİ Bugünlere nasıl geldık? DİN ÜZERİNK Islam dininln terneli, sosyal bUtünlesmevl amaçlayan, takirle zengm arasındaki (arkı kısıtlayan, sınıflanmayı, cebinde bulunan olanaklarla degil, kalbinde ve nıhundaki tnânevi ölçüler içinde kabul eden, zamanında en ilerici ve reformcu esaslara dayanıyordu (zekât • kurban • namaz v.b.). Gerçi, bugünUn koşullanna ters düşen, örnegin, kadın • erkek ilışkileri, bazı örnekleri varsa da, bunu, dinin dogum yerindeki ve ramanındaki çöl yaşantısmda aramak gerekir. Aradan geçen yuzyülar, dinimizın bu temel öğelerini değil, safsata ve hadisleri geliştirmis, bilinmeyen, daha çok, cehennem korkusu salgvlayan v« ÇJkar için kullanılan bir durumu olustunnuştur. En büyük niteliği, kul ile Tanrı arasına kimseyi sokmamak olan dinin temeli, geçimini din kılavuzlugu yaparak sağlayanlarca. baska yöne çevrilmiş, ruhun terkettiği, kemik ve taş yıgınlarına duaya, devu denen ve Hnstıyanlar gibi giinah çıkanna yoluna ve benzerlerine dönüştürülmüştür. Tannnm insana verdiği zekâ nedeni araştırılmadan, düşünülmeden, bunlann kendisinde de mevcut olduğu kanısına eremeyenlerin sagımı, sürekli v« başka baska yollarla vapılagelmiştir. Dünyadaki yaşantının, öteki dünyada aaü değerini bulacağı kanısı, vicdan temizliğine temel oluşa degil, başkalarının vereceğini kabul etme, kanıksama gerekliligine saptınlnustır. Bu ve eşit ideler işlenirken, «ahn yansı» teriminden faydalanılmıştır. Bu, biitün bir dinin reddi ve inkân, Tannnın adaletine karşı gelis, Tanrı'yı kabul etmeyiştir. Tanrı neden, buyuk çoğunlugun »lnına, yoksul ve sıkıntılv bir yaşantı yazarak, sonsuz adaletine gölge dusürsün ve neden, ... neden bu yolu seçsin?... «Bunun karsılığını sonsuı havatta verecek» deniyorsa, o zaman, bu dünyada rahat yaşayanlar, bu dünyada her türlü nimeti kullananlar ne yapacaklar?... Eger amelîeri uygun olur da öteki dünyada da aynı koşullara kavuşurlarsa, gene adaletsizlik olmaz mı?... Ben Tann' nın bu yolu seçmeyecegi kanısına, gene onun verdigi duygu ve bilincimle eriyorum... Dinin varoluşunu ve gereklüigini kabul eden blri olarak, riinimi seviyorum. Bir toplum düzeninin, kul yasalanyle, hiçbir zaman eksik olmayacağı adaletsizlikle, yönetimı olanaksızdır. Kul yasalarınm girmedigi veya eksik kaldıgı yerdeki yönetimin, tfcn ve Tann'y» dayanması en güzeli degil mi?. Bu gereksinme, ahlakı eğitip, toplum düzenini istenen seviyede tutamaz nu?.. Bunu anlamak, Tann'nın bızlerden istediğini öğrenmek. başkalarının dedikleriyle, anlattıklarıyle değil, bizzat kendim taralından, duyarak, okuyarak, bilerek, en dofal hakkım değil mi?.. Eskiden, halkın anlamadığı bir dilin çevirıcileri, kef»dilerine, üstün bir erek saglamak için, bilinmezlt|e sığınarak, korkutarak istediklerini sağlayabüiyorlardı. Bugün onların yerine geçmeye çahşan, ayni yonde cerre çıkan politikacılar, acaba, bundan ne kazanabilecekler?... Eskiden, bilinçsiz, dar ve sınırlı koşullara sahip olanlar belki kandırılabilirdi ve bu kananlar haklı da sayuabilirdl. Bugünün insanlan?... Ahlâkın ana unsurlanndan biri olan, doğruluk, dürüstlük, insanseverlik dinimtrin istediklert de değil mi?.. Olması gerekmes miî öyleyse, çıkarcı eski din kılavuzlannın atasözü haline getirdikleri «Hocanın sözünü tut, gittiğl yoldan gttme» ögtitü nasıl doğdu?.. Diniml, bu adamlardan kurtaracak, hurafeleri attıracak, Tann ile insan arasındaki aracıyı kaldıracak, gerçek dlni bilen, arayan, anlayan, anlatan, vaşadığı devreyi bilen gerçek din adamlan... Neredesiniz?... «Dinin münakaşası olmaz»», olura çevirmek için neyi bekliyorsunuz?... Mustafa SARIKURT Em. Asb. Yeni bir yöntem mi? Bundan bir süre önce Batı Berlin'de çalısan biz Türklerin posta kutulanna acayip bir bildiri atıldı. Bildiri «Avrupa Barıs ve özgürlük Komitesi» imzasmı taşıyor ve «Biz anarşistkornünistler, artık birleşip ayaklanmanuzuı zamanı geldi. Şefimiz birinci Atatürk Ecevit de bunu emrediyor. Daha durursak miUiyetçi hükümet bi»lerin kökünü kazıyacaktır! Hemen birleşip Kürdistan ve Ermenistan Cumhuriyetini kurmak için kanlı bir iç harp çıkaralun. Ermeni kilisesi ve Alevl dedeleri de bizi destekliyorlar. vb.» gibi şeyler yazıyordu. Burada, komünistlerden sosyal demokratlara, Maoculardan fasist lere kadar her çeşit yayını okuma olanagunız var. Ama doğ rusu boylesi saçma sapan bir bildiriyi bugüne kadar hiç görmemiştim! Üstelik Avrupa Barış ve Özgürlük Komitesini tanınm: îçinde solcu, ilerici, sos yalist, demokratik solcu çeşitli akımlan banndıran, özellikle MC hükümetine muhalefet eden, asın olmayan bir yol izleyen bir örgüttür. Bu çeşit bir bildiriyi Banş ve Özgürlük Komitesinin vazmıyacağım çocuklar bile anlar Gerçekten de kısa bir süre sonra, bildirinin sahte olduğunu, Bans ve Özgürlük Komitesi tarafından yalanlandıgını gazetelerden ve Frankfurt radyosunun pirkçp yayınındah Oğrendim..^^.;.p ; r Bir süre önce «Stem» dergisinde Portekiz Komünist Par tisinin Başkanı Cunhal'la bir röportaj çıktı. Röportajda Cunhal, «Portekiz'de parlamento kurdurmayacağım», «Demokrasi bize yaramaz» gibi. bugüne kadar savunduğu tezlere taban tabana sıt seyler söylüyordu. Bir hafta sonra Cunhal böyle bir röportajuı yapılmamış olduğunu bildirerek, yalanladı! Bu yalanlamanın üstüne de CîA tarafından yönetüdiği herkesçe bilinen «Berlin • RIAS» rad yosu röporta.iı tekrardan, sanki hiç yalanlanmamıs gibi yayınladı. Ne benzerlik değil mi? tlk göze çarpan, her iki olayda da, yayılan metnin, okuyanı «enayi» yerine koyacak ölçüde inanılmayacak şeylerle dolu olması! Acaba bu da yeni bir yöntem mi? önal TÜRKKAN ALMANYA Hıhı Veldet VELiDEDEOĞLU Türkiye'yi ekonomik ve siyasal »lanlarda bir sömürü kaynağı haline sokmak istiyen dev ABD Şirketleri zamaıuıı Cunıhurbaskanı Bayar'ın fotoğranarına vitrinlerinde büjük yer vermişlerdi.. (Fotoğraf: Cunıhurlyet Arşi\1) Tüm ABD basını "Türkiye ileri bir karakoldur,, diyordu Celâl Bayar'ın gezisi dolayısiyle Amerikan Dasınınaa Türkıyp için o tarihe ticğın goriilmemış ölçüde geıuş bır yayuı yapüciı. Bunlardan aiarak • o Zümanki yazı diline hiç dokunmaksızın oldukları gibi aşağıya aktardı ğım ömekıer, Amerikalüarm Dize Sovyetler Birliğı smırır.ıia bıı ileri karaKol, bir kale gozüyle baktıklaruu ve Kore sava^laruv da gücüne tanık oldukları Türk askerini övdüklerini gösternıestedir. Ekononude de Türiuye'nin özel gırışime dayanmasu.1 övmeleri çok dikkate değer. • Celâl Bajar, Istanl>ul'd»n hareketinden önce basın menscp larun Y«şilköy Havaalhnı şeref salonuna çağırtarak onlara şunu söylüyor: «Öyle ütnit ediyonun ki, Amerika'da sıcak bır muhabbet bulaca|ım. Türk tnilletinın selam, muhabbet ve hayranlığını Amerikan milletine duyurduğum za man dost milletin iyi duygularını görmekle bahtiyar oiacağun. Seyahatimin her iki rr.erolek.et arasında çok samımi olan dostluğu kuvvetlendirdiğını görüüğum zaman, duyduğunı bu bahtiyarlık daha büytik olacakıır. (...) Büyük dost Amerikan milletine aynı zamanda bu dost ve büyük memleketin bize yapmakta olduğu kıymetli yaraımlardan dolayı derin teçekkürlerimızi bizzat ifade etmek vazilesint üzerime alnıış olmaktan buyuk bir memnunluk duymaktajTm. (...) Bu seyahaıır. bana banşecece^i fırsatlardan iaydalaıunak ve geniş malumat vermek suretıyle esasen bizi yakındaıı tanınıaga başlayan Amerikan dostlannuzın memleket ve müleümisa daha da yakından tanunalannı saglamak imkânını bulacaguıu kUTveUe ümıt etaıekteyım (18 ocak 1954). • Boston'da çıkan ChrisUan Scıence Monıtor gazetesı, Bayar'ın gezisi dolayısiyle şoyle ya ııyor: «Türk ordusuna, İslâm dünyasında, Sovyet tecavüzüne karşı umumiyetie en kuvvetli kale gözü ile bakılmaktadır. Her iki millet lider ve müşavlrlerinin, Araplarla diğer milletler arasındaki tarafsızlık temayulünün batı müdafaa tertibatını ziyadesiyle zayıflatmış olduğu Drtadoğuda dağdağası gittikçe artan durumun siyasi veçhelerini gözden geçırecernen sanılır.aktadır.» (22 ocak i»54>. • Cleveland gazetesınde dört sütun üzerine yayuılanan yBüdan: «Türfcler hıçbır tesır aıunda kalmayan Dir millet olmalaıı bakunından AmerıitalıLara çok benzemektedırler (Benım noturn: Hiç sanmıyorum. Türkler parasını aldıkları malzenıeyi mütteli*lerine teslım etmemezlık gibi bır kalleşlik yapmazlar). Amcrika'nm yabancı memlekeüera sarfettiği dularlaıdan en yerınde olanı Türkıyeye sariettıgı do larlardır.» (25 ocak 1954). • Ne\v Yori Times gazetesmden: «Tarih çarkı o kadar davretmiştir ki, insan dana dun denecek bir zamanda Türkıye'nin Avrupa'nm hasta adamı diye anıldığı günleri unutur olmuştur (...) Bugün Türkıye demokratik batı dünyasının bir Kalesı, NATO'nun kuvvetli bir müttelıkı va serbest teşebbüse dayanaraSt gehşen hareketli bır memlekettıı.» (2fi ocak 1954) • Christian Science Monitor gazetesinden: «Türk ordusu Akdenızin doğusunda komünizm gelısnıesine karşı btr kaledir.» (2K ocak 1954). • New York Herald TribUne gazetesinden: «Komünizme karşı hür dünyanm açtığı mücadeleye bütün kalbiyle katılmış bulunan Türkıye. dahüi bakımdan btr komünist tehdidine maruz bulunmayan nadir memlekeftprrten bıridir. (.. ) Türfcive neı ne olur sa olsun ou yıl Bir!p=iR Amerifea'dan daha fazla ov iktisadı yardım görmeüdir ı > (27 ocak 1954). • kiye, batı savunm» toplulugunun kuvvetli bir kalesidir. Reisicumhur Celâl Bayar memleketinin kalkmmasında mühim bir rolü olan Amerikan yardımından dolayı müteşekkirdir. Türkiye Rusya ile hemhudut olmasına rağmen, Kremlin'den yapılan tazyikler karsısında istiklâlini azimle muhafaza etmiş Stalinfn ölümnnılpn sonrı. Malrnknv tarafından yapılan carip davfllerr de kanmamıştıır. (...) Türk askerlerinin Kore'de gösterdikleri kahramanlık büyüktür...» (27 ocak 19.S4). • Washington Evening Star gazetesinden: «Denizaşırı bir memleketten gelen hiç bir ziyaretçi bundan daha fazla bir hüsnükabul göremezdi. Ve ReisîcüVn hur Bayar Amerikalılar arasınâa bulundugu her yerde bu hususun hararetli bir şekflde ispat edildiğini herhalde müşahede edecektir. Bayar'ın memleketimize 5 aptıgı ziyaretin başlıca gayesi, Türkiye ile ABD'nin tecavüze karşı koymak. banşı korumak ve adil ve devamlı bir banş kürmak hususundaki müttefikler arasındaki büyük gayrette şimdiye kadar cörfilmemiş bir Vkilde birleşmis oldnklarmı dünyaya ispat etmektir. Amerikalılar haklı olarak TüTkiye'ye yüksek bir itibar göstermektedirler. Bilhassa tkinci Dünya Harbi nihayet bulduSundan berl, aramızda coğrafî bakımdan mevcut mesafeye rağmen, Türkiye ile memleketimiz, tarihte şimdiye kadar görülmemiş bir tarzda birbirlerine yaklaşmışlardır. Bir zamanlar «Avrupa'nm hasta adamı» diye anılan bu memleketin halkı gerek sözle ve gerekse fülle kızıl totalitarizminin tehdit edici nefesini gayet yakından duymasına rağmen. hür dünya safında kalmaya azmetmlş olduğunu ispat etmiştir. Kore'de koraünist zulmüne fcarsi savaşmak İçin Türklerin gönderdiği kuvretin kahramanlık Te fedakârlırı da takdire şayandır...» (28 ocak 1954). • Chicago Dally News gazetesinin dbrt sütun üzerine yaymladığı makaleden: «Türkiye, Kore'deki komünist tecaviizilne karşı söratli aksülameli < osbuk harekete geçmesi) ve "! Silâhlı Kuvvetleri'nin büvük savas kuvveti ile Amerika'da büyük btr hüsnüniyet payı kazanmıştxr. Amerikan slyaseti Reisicumhur Celâl Bayar'ın memleker«ıe büyük ölçüde dayanmafctadır. Zira Türkive komünist tecavüzüne karşı Ortadoğu'daki kalenin temel direğidir . » (28 ocak 1954). • New York Times gazeteslnin haftalık icmalinden: «Hür dünyanın savunma zincirinin en zayıf halkalarından biri, Türkiye'nin kuzeydoğu ucundaki Pakistan'm kuzeyine uzanan 1900 kilometrelik hattır. Bu hattın tam ortasmda siyasî bakımdan istikrarsız, askerî bakımdan zayıf ve geniş ve cezbedicl petrol kaynaklarına sahip tran bulunmaktadır. Burada bir tecavtizü önleyen tek şey Trak ve Suudi Arabistan'daki üslere yerleşmiş olan îngilfere ve Amerika'nın hava kuvvetidir. Bu hat batı tarafında 2? tümen ve gittikçe büyüyen bir hava kuvveti ile NATO savunma sisteminin doğu kalesini teşkil eden TürHye'ye sıkı bir şekilde bağlanmış bulunmaktadır ..» (31 ocak 1954). Inkılâpçı, çahşkan ve uyanık bir memleketin başkanıdır» (4 şubat 19.54). • Daily Mirror gazetesinden: «Türkiye Reisicumhuru Celâl Ba yar, Waldorf Astoria'da Türk • Amerikan sosyetesinde yaptığı konuşmada, «Kapitalizm» kelima sini, en doğru mânâyı vererek, şöyle tarif etmiştir: «Ferdin kâr elde etmek gayesiyle parasını veya sermayesini hususi bir teşebbüse yatırması ve mülkiyet hakkı.» Asya ve Avrupa'da pek az millet, giriştikleri tesebbüslerin neticelennden bu kadar emin bahsedebilir. (...) Türkiye kuvvetli bir ordu vücuda getinnis \e bu ordu kabiliyetinl Kore'de ispat etmiştir. Türkiye güvenilir bir müttefiktir» T4r çubat 1954). (Not. ABD, güvenilir bir tnüttefik olmadıgını her zaman kanıtlamıştır.) • Chicago Tribune'nin başyaztsından: «Kore barbine silâhlı kuvvet yardımında bulunmasmdan dolayı 2 arallk 1950'de Türkiye'yi tebrfe ettik ve dedik ki: «Türkler en iyi müttefiklerimia sayılabilir. Onlann hür müessese lerle istikrarlı bir hükümetleri vardır. ABD bu müttefikine mü tesekklrdir.» Yüıe 23 temmuz 1953'de dedik ki; «Yüzölçümü ve kaynaklan bakimrndan Türkiye; komünist tecavüzün geri püskürtülmesine yardım için Birleşmis Milletler'in, büttin Uvelermi vazifeye davet etmeslnden beri kendilerlne dUsen vazifeden kaçmaya yeltenmiş diğer mtittefiklerf utandırmıştjr» (5 şubat 1954). • Chicago Daily News gazetesinden: «Mümtaz bir şahsiyet üç gün için Chicago'nun misafiri olmuştur. Bu şahsiyet, aynı zaman da Chicago'nun endüstri mamullerinin başlıca alıcısı olan memleketlerden birinin temsilcisidir. Bu sebepten Türkiye Reisicumhuru Celâl Bayar'ın şehrimizda ziyaret ettiği belli başlı yerlerden biri •International Harvester» şirketinin traktör fabrikası, diğeri de «Inland Steel» Çe lik Fabrikaları olmuştur. (...) îşlerini makine ile görmeye başlayan Türk çiftçileri hububat ithal eden bir ekonomi yerine hu bubat ihraç eden bir ekonomi tesisine muvaffak olmuşlardır (6 şubat 1954). (Benim notum: Hatırlanacağı gibi, o yülarda ağa lar, devlete ve köylere ait otlaklan traktörle sürüp ekerek kendi topraklanna katmıslardı. Böy lece birkaç yıl verim çoğalmıştı. Ama bu yüzden o topraklar erozyona .ujramış, şimdi bunlar dan çoğu krraç haline gelmiş, otlaklann azalması yüzünden hayvanolığunız da çok büyük zararlar görmüstUr.) • Los Angeles Times gazetesinden: «TUrkler tehlike anında kendilerinden istenilenta ild mia lini vererek (Not: Zavallı Mehmetçik!) dostluklanna güvenflebileceğini ispat ettüer. Türk tugayımn Kore'de yarattıgı destan bugün hâlâ efsanevi bir ;ekild« dillerde dolasmaktadır. Ve Türk lerin ba uğurda verdiği kayıp, di5er milletlerinkbıden fazladır.» (10 şubat 1954). (Not: Yine zavallı Mehmet). Yukandald yayınlar, hlçbtr baska yonım gerektirmeyecek kadar acıktır: Amerikalılar için Tiirkiye. bir İleri karakol. bir asker deposu, bir açık pazar ve sfimiirülmeye hazır. Işlenmemlş bir doçal servet kaynatnlır. Hep sl o kadar. Rnnlar kendisine sag lanmazsa, Türldve vine bir «hasta adamKİır onlar Için. Bu mu Taratsızlık? Erbakan hocanın tabrika açma vaadleri, diğer milli cepheci komando liderlertnin, her akşamki kalkınma beyanlarından usanmış sayın Istenbullular hakiki milli lider'l dinlemek ve candan alkışlayıp bağnna basmak için, 28. haziran 1975 cumartesi günü Taksim'de toplandı. Bugüne kadar emsali görülmemiş muazzam halk toplulugunun resimlertai gazetelerden gördük. Maalesel bu muhteşem miting Türkiye TV'sinden yayüanmadı. Milli Cephect gecinen iktidar mensuplanna soruyorum, Sayın eski TRT Genel Müdürü İsmail Cem. taraf tutmakla suçlanıp vaziîesinden alındı. TRT'yi tarafsızhğa kavuşturduklarını beyanda bulunan Eayın Milli Cepheciler; hangi nedenle bu muazzam mitingtn TV'de yayınlanmasnu sağlamadılar? Ztya KtmJMLU SAYIN OKUYUCULARlMIZOAN TARTIŞMA SÜTUNUNA GÖNDERECEK. LERİ YAZ1LARIN 300 KELtMEYI GEÇMEMEStNt. MÜMKIÎNSE DAKTtLO tLE VE KAĞIDIN BtR YtZÜNE YAZÎLMASINI RtCA EDİYORUZ YARIN: EN iTiMAT EDiLECEK DOST OKÜYUCU MEKTUPLARI TV'de saat göstergesi neden kaldırıldı Bir süre önce televizyonda memnunluK verici bir uygulamayla aralıklarla saat, dakika, saniye gösterilmekteydi. Bu uygulama bizleri sevindirmişti. Ancak her nedense birden bire uygulamadan kaldırıldı. Sanıriz bu uygulama TRT'ye bü\ük bir masral ve zahmet yüklememektedir. Bu nedenle uyguiamanın yeniden getirilmesini hatta sıklaştınlmasını televizyon sey:rcisi olarak istiyoruz. V Vahit SEVEN ANKARA İNŞAAT ÎLÂNI S.S. istanbul Ülker işçi Yapı Kooperatifi Başkanlığından 1) S.S. tstanbul Ülker îşçi Yapı Kooperatifi adına 19 işçt meskeni fhüva etmek üzere yaptınlacak B.A. Karkas mesken lnşaatı kapalı zarf usulüyle ve götürü fiyat esaslanna göre eksiltmeye çıkanlmıştır. 2) îşin keşif bedeli 1.491.733 lira 35 lcuruştur. 3) Bu ' ? ait şartnameler ile tha •e le evrakj Sosyal Sigortalar Kurumu Genel MUdürlügu lnşaat tşlerl Müdürlügü ile Sosyal Sisortalar Kurumu tstanbul Emlftk ve tnşaat Müdür lügünde görülebilir. 4) Eksitme 14.8.1975 gtinll saat 15.00'de Sosyal Siçortalar Kurumu îstanbul Emlalt ve tnşaat MüdürlüŞünde ts sahioleri tarafından fcurulacak thale Komısyonu marifetivle yapılacak, katl ihale Sosval Sigortalar Kurumu Genel Miidürlügünce neticelendirtlecel:tir MUteahhit, inşaat mukaveleslnı Kurum ve Kooperatif le müstereken aktedecek, ödemeler Kurumca direkt olarak müteahhide vapılaeaktır. 5) Ekslltmeye girebflmek tçin lsteklilerin: a) MUteahh'.tHk karnesi C grubundan keçtt bedeli Itadar, b) Yapı araçlan bildirisi, c) Teknlk Fersonel beyannamesl (N»irerden tasdifcli). d) Sermave ve Rred) olanaklan n» açıklayan mail durura bil dirist. e) DttPKçpnin veriüş tarihinde e linde bulunan tşlerl açıklayan taahhüt Dildırlst. f> laahhUt bevannamesi. thale tarihınden en az Uç gün evveitne kadar (İhale günü hanç) Sosyal Sigortalar Ku 6) şaat Müdürlüğünde fcuruhı lştirak belgesi Komisyonu Baskanlı&ına yazı ile başvurmak tizere bu tşin ekslltmesine girebilmek için «yeterlils belgesl almaları ve bu belgeleri kapalı zarflanna fcoymalan şarttır. Muvakkat teminat miktan 5 850.200 lira olup, Sosyal Sigortalar Kurumu îstanbul Emlâk ve tnşaat Müdürlügüne vitırarak makbuzu kapalı zarta kovmaları vs zarfı maKbuz mukabilinde thale Komısvrmu Başkanlığına ihale saatınden bır saat evvel vermelen lâzırndır. tdare ihaleyi yapıp yapmamakta «eya dilediğine yapmakta serbesttir Teigraf ile müracaatlar ve postadaki vâkı eecikmeler kabul edilmez. 5237 sayılı Belediye Kanununun 21. madde 3 bendı geregmce. Belediyelerce ilânlardan almacak vergi ve resimler miiteahhit firmalara ait olacaKttr. Ancat Uıale yapılmadıjjı takdirde Beledivelerce ilânlardan alınacak vergi ve resimler kooperatil tarafından ödenecektir Keyfiyet tlân olunur. Cumhuriyet 6012 Insana saygı unutuluyor Semtimizde yazlik bir gbzıno var. Gece yarüarma Kadar plak sesleri etrafta yankılaıur. Erwsi gün işine gıdecek ya da hasta ve sinirli bazı kışi!eıir> olabilecegi hiç düsünlilınerien alabüdiğine açılımş oparlör heıkesl âdeta bu müzigı dınlemeye mec bur eder. Burada acaip bır celışık durum dikkatirm çektı. Ezan okunduğu sıraaa oparibj mut lâka susturuluyor. Bojifoe a: ne saygı ihmal edilmiyor. fakat insan saygısı hiç tni hiç gözetil nııyor. Din ınsanlar arasında bir sev gi ve hoşgörü aracıoır; üiii, in san içindir, insun din için dtğildir. Her şey bu dünyada insanın yeryüzü nimetlfnnden o'abiÎQİğin<;e faydalaııması içindir. Aslolan lavi'ın (T'zel ve daha olgvm bu düzfve ulaşnıasıdır. Dinin ia%Kca aınacı bu olmak gerekirdi. Ama bizde isJamiyeü bir korku, bır dehşet araoı haiine getirdiler ve daha da getirnıekttjler... Aslında bunlar söyledıklerine kendileri de ınanmazlar! Istanbul'un muteber ve zengm tabakalannın oturduğu serntlerde camı yoktur, niç değilse yakınlannda yoktur. Muteberler sabahın erken saatlerinde tatıı uykularmdan ezan seslerijie uyanmayı anlaşüai) istenujorlar! Camiler gecekondu semtleriyle, fukara mahallelerinın demirbaşıdır! HPKI de birkaç tanesi bir arada olmak iızere... Renan Şimîirgil Uadije t'sküdar tstanbul Telefon Tahsis Âmirliği yasak bölge mi? Bahçelievler, Çamlık Cad. Sar maşık Sokak 62'de oturmaktayım. Yeşilyurt'taki şahsıma ait telefonu Bahçelievlere nakil için 7 temmuz 1975"de Telefon Başmüdürlüğüne başvurdum. (Dilekçe no. 23517/A) Bugüne ka. dar bir cevap alamadığundan, Büyük Postahaneye başvurdum. Sebekede yer olmadıgından telefonumu bağlayamayacaklarını söyledüer ve Santral Han'daki Tahsis Amirliğine gönderdiler. Oraya gittiğimde «Yukanya çık mak yasaktır» yazısıyla karşılaştırn. Danışmaya sorduğunda da görüşemeyece$imi söylediler. Demokratik bir ülkede yaşadığımızı sanıyorduk. Gerektifinde çok yüksek dereceli memurlarla görüşebildiğimiz halde tahsis amirliğiyie niçin görüştürülmüyoruz. Aynca Oç gün önce Bahçelievlerde aynı yerde, aynı şebekeye başkası için bir telefon baSlandı. Sebekede yer yoksa itdnd bir şebeke niçin açılmıyor. llgililerin ve Ulaştırma Bakanlıgının 11gisini b«kliyoruz. tnavet ESEN tSTANBUL 7) 8) 9) Yarım not için bir yıl kaybediüyor . Adım Fuat Aktaş, üşak Eğitim Enstitüsü Fen Bılgisi bölümünde mektupla öğrenim yapıyorum. Onbir haziran imtihan sonuçlanna göre iki dersten sımfta kaldım. Kaldığım derslerin ikisı de dört, dört. Eir ranesi dörtbuçuk olsa idi bir üst smıfa geçebihrdım. Bu durutnda yarım puan için bir yılım harcanmış oluyor. Benim gibi binierce öğrenci düşünürseniz yurdumuzun kalkınmasında maddî ve manevi yönden kaybımızın muhakkak önemli olduğunu görürsünüz. Bır dersten kalanlara imtihan nakkı tanındıgı gibi, birden fazla öersten kalanlar İçin de tekrar bir imtihan hakkı verilmelidir. Fuat AKTAŞ Köyişleri Bakanlığı parayı aldı, tezgâhları vermedi 1971 yılında Bakanhğımzca kasabamızda açılan halıcılık kursunu başanylu bitirdik. Kurs >itiminden hemen sonra Köyişleri Bakanlığına bağll KOOPERATtFLER EöİTİM VĞ ARAŞTIRMA GENEL MÜT5ÜRLÜĞÜNÜN BtZE GELEN vazısında bedelini ödeyenlere Wılı tezgâhı verileceğı vaadedihyordu. Bizler 33 mart 1972 günU o yaz;da belirtilen biçimde Halk Bankası Uşak şubesine 210925 sayılı makbuzla 600 lıra yatırdık. Aradan tiç yılı aşkın bır zaman geçmesine rağmen tezgahlar elimlze geçmedi, gbnderdiğimiz yazılara bir satırla bile cevap verılmedi Duyduğumuza göre paralanmız tade edilecekmiş. Bakanlık bize kendı paralanmızla bile tezgâh sağlayamavacak kadar güçsüz müdür? Bir Genel MUdürlüğün vatandaşa verdiği sözü yerine getirmemesı Devletin onurunu incitmez mi? Bizi aydınlatırsmız umuduyla saygılar sunanz. DürSve \slan, Milslume Kava. Saniye Kale. f>ndr Kornk. Hatice Poslu. Zeliha tfde Anmetter Kasabssı üşak • World Telegram And Sun gazetesinden: «Türkiye'nin Reisicumhurıı Celâl Bayar; New York'a hoş geldiniz. Sizin hakkınızda çok şey okuduk. Bunlann hepsi çok güzel şeyler (...) Bizde Türkler, komünizmle başan ile mücadele eden bir millet olarak şöhret yapmışlardır. Unlann başkanı olarak sizin takdime ihtiyacınız yoktur. Siz de bizden siniz» (1 şubat 1954). • Sun Times Razetesinin yansmdan: «Reısırurnnur Bayar. ko münist empervalizmine karsı dünya mücadelesınde Türk • ANew York TimesMen: TUr merikan ittifakının sembolUdür. A LTIN Cumhuriyet Resat Hamıt Azız Napolyon tngılız 24 âyar 22 âyar 18 âyar fil)8 töO BIU f.B5 B9Ü KDO 610 840 615 575 700 »10 87U0 mb\) 7H30 65.UÜ rumu tstanbul Emlâk ve tn 7970 6525
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear