23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎKÎ ençhkleri, çöken bir Imparatorlnğun genfş ve uzak sınırlarında, vatan ıçin çarpışmak ve kan akitmaila geçmiş, kahraman bır kuşağuı son yıldızlanndan bırisi daha söndü: KORGENERAL FAHRİ BELEN. Bıyıklan heniiz terlenıiş, yinni yaşında bir teğmen olarak Balkanlarda başladığı ateş deneyi, 1922de otuz yaşında 23. Türnen Kurmaybaşkanı olarak, Belentepe'den Dumlupınar'a kadar uzanan bir şan ve zafer yolu boyunca sürdü. Bırinci Kolordunun sağ kanadında, tahkimli Belentepe'ye saldıran 23. Tümen, onun başında bulur.duğu kurmay heyetinin hazırladıği, ateş, manevra ve lojistik planlannm ince ve doğru hesaplariyle, bir kanat yarmasını, derinlikteki savaşlarla sürdürerek ve düşman gerilerine sarkarak, askeri tanhimizin en başanh bir «imha mey dan muhaıebesi»nin temel taşlanndan birisi oldu. General Fahrl Belen, on yıl süren bu kan ve ateş deneyinden sonra, kendisini yetiştirmek içla durmadan çalıştı. Zamanın bügi ve deney potasında pişerek, vatanına iaydalı olma yollarım araştırdı. Bu uzun çalışma yılları onda üç boyutlu bır varlık doğurdu: Asker ve Komutan, Devlet adamı, Bilim adamı ve olgun bir insan. Asker ve komutan olarak General Fahri BeJen'ın özelligi, onun çetin ve korkusuz bir eleştirici, inandığı ve muhakemesimn kabul ettigi güç dunamlan çözmede, kolay ve yumusak bir uygulayıcı olmasıdır. Önüne gelen bir strateji veya taktik problemi çözmede, strateji büiminin yasa ve ilkelerine sıkı sıkrya bağlı kalmakla beraber, zaman ve kosuîlann etkisini de düşünerek vardığı kararda, daima şahsiyetli olmasını besarmışhr. t'sr komutanın düşüncesi ne olursa olsun, kendl düşün ve kararlarmı açıkça, cesaretle savunmaktan çekinmemiştir. O bir «Evet Efendimci» olmaktan daim8 kaçmmış. göreceği tepkinin ne olursa olsun, inandığını ve bildiğini açıkça savunmaktan gerl kalmamıştır. Bununla beraber çetin eleştincilik, inandağı düşün ve ilkelerde direnişi, sabit fikirlilifc, inatçılık, itaatsizlik ve isyan psikozu gibi psikolojik bir dengesizlik haline gelmemiş, fcildlğine ınanan. güvençli bir insanm korkusuz ve kuşeden General Belen, eleştlriye tahammülü olmayan ve yaptıklan işlerin daima en doğru oldu ğuna tıerkesin tnanmasınj isteyen zamanın De mokrat Parti liderleriyle arasını açtı. Buna kar $ın bu an düsünceH ve açık sözlii Milletvekıli Meclis ve partıde gıttikce sayısı kabaran. geTQekcı bir ?rup tarafından kısa zamanda desteklendi Bunun sonucu olarak bu grup tarafından. Büvük Millet Meclisi Baskanhgına aday jinsterildi Baskan adaylığından feragati de, aynca politik aîılakı vft politik manışları bakımından tacelenmeve değer bir konudur Bilirn adamı olarak General Fahrl Belen. Harp Akademisi ögretim üyeliğinde gösterdigı mesleki ehliyet kadar. genel kültiİT alamndaki bilgisiyle de ün yapmısnr. Stratelt ve diplomasi ftianındaki bilfrisi, yazdıgı bir çok yapitlarda e'6rülmekte v« buscünün olaylanna, ışık tutmava devara ermekt«dir. Mareçal Pevzi Çakmak'ın Harp Akademisinde ftnce konlerans olarak verdiji v» sonra vayınladıSı «Do»u Cer)h««si» 8dh yapı'ının hanrlanmasında onun büvük emeği vardır «Dünya nereye gidiyor?». «Demokrasiden Diktatb'rlüğe.» «Demokrasimiz nereye gidiyor?» adlı yapıtlan. dı? ve iç politika alanlannda, kitaplıklanmızda deferin! dafma koruyan birer klâsik Tapıt haline gelmlş eserleridir. General Belen. Farsça bilşrtsi dolayısıyle tran Edebiyatını iyi bilirdi. Rohbetlprinde Hav/am'dan Sadi'den kıtalar okur. Mesnevi'yi yorurnlardı. General Fahri Belen bir insan olarak da toplurrmmuzda seçkin bir yeT rutmusmr. Onu tarayan sivıl ve asker herkes onda. kSkli) bir soyluluk yanında. alçak söniillü. insancıl bir varUk bulmuştardır. tnsan sevgist. onda vatan sevgisi kadar engindl. Şirazlı Sadi'nin su kıtası. General Belen'in cok sevdigi insana karşı olan tutumunda özlil bir ilke olmuştıır «Dîl bedestl avpri hacci ekberest. / Er, hwaranı bâhe vek dili bilıterfst. / Kâhe hünvatlı halili azerest. / Oîl. nazareâhı celili »lamftt» (OnnSI almak en bürök Hmc'tır / Bin kîhc«len Wr çöni» daha rîreMfr ' Kâbe. Halil tbrahlmln TaptiEi Wr hinadır / GSnöl. Tanrının en zSret rSzIe balrtifrı »f rrffr) CUMHURÎYET 26 Temmuz 1875 G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER "Şımdi Ne Olacak?,, Bir Değer'in Ardından Refik TULGA EMEKLÎ OEGENERAL kusuz fikiTİerinl saTunması sîmrlarını aşmamışur. Uygulayıcı olarak. uygulamalannda astlanna kars: örnek ve öğretıci olmuştur. Görevin yapılması için astın bilgi ve maddesel gereksinmelertni karşılamasını bi'.irdi. Verrneden isteyen bir komutan değildi. Gorevin istediği her çeşit bilgi ve aracı sağlar, zaman ve hoşgörü tanır ve sonra görev isterdı. Teknolojinin ve bilimin geniş bir uygulama alanı buldugu bugünkü modern askerlik çağında, bır komutanın birinci görevinin. emri altında bulunanlara gerekli bilgı ve araçlan sağlamak olduğunu iyi bilirdi. Kusagıran bir çok örneklerinde görülen lüzumsuz sertlikler, telâşlar ve sinirsel bunahmlardan uzak; daima neşeli, yurnuşak, gönül alıei vc öğreticiydi. O bu nedenle, astlan tarafından övülen ve sevilen bir Kotnutandı. Devlet adamı olarak, askerlikte edindigi bilgi ve deneylerin etkisi altında kaldı. Bu nedenle iyi bir poliükaa (!) olamadı. Fakat bu noksan onun İnsan yöneticisi, büyük işlerin plancısı ve uygulayıcısı olmak özelliklerini eksiltmedı. Kısa bir müddet kaldığı Bakanlar Kurulunda layüüiği ve Atatürk devrimlerini savundu. Büyük Millet MecUsi yarkurullannda (komisyonlannda) düşünee ve çıkarlann Ötesinde, vatan çıkarlarını bn plana almasmı bildi. Sıkı sıkıya bağlı olduğu Atatürk ilkelerinden ve vatanm yüksek çıkarl&nndan asla bdün vermeden dürüst bir politika ve devlet adamı Örnegi oldu. Baglı bıılunduğu partinln, lider kadrosunun devlet yönetimi alanındaki bilgi ve deneylerinin azlığı ve her olayı parti çıkarlan yönünden ele almalan, va.ranı bir uydu olma yönüne süraklediğini ilk sezenlerden biri oldu. Türk ordusunun, yabancılarla yapüan malt ve ekonomik alış verişlerde bir koz olarak öne sürtilme hevesi generali yaralıyordu. Daha fazla iktisadl vardîm. daha fazla askeri yardım, daha fazla borç almak için devletin güvenlik gücü ileri sürülmemeliydi. Bu nedenle Kore'ye gönderilecetî birliğin gönderme sekil ve çapına defgin elestirilere giristi. OrtadoSu Paktı ve Atlantîk Paktına girme yönünde hükümetin gösterdifi acelecilik ve yetki aşma çabalan da, onu tek olarak liderlerin önüne çıkanyordu. Bu hareketler onun kabtae dışı bıratalması ve gözden düşmeslyle sonuçlandı. AskerUk ve dı$ politika alanlanndaki gözetbn ve kontrollanna bu seîer Meclisin lçinden devam H ÎNANÇ DEGİL, BİLİM! «Hükümetlerin en soysıuu halkın kör inançlannrian çıkar Mğlıyaıudır.» Robespierre nayasa Mahkemesı'nm Baş kanı Sayın M. Taylan e' mekll oldu. Bu arada bir bildin yayımladı. Ülkemizde «Dü şünce ve inanç özgürluklerine yö nelülen saldlrüarın, kaygı vereoek bır bıçımde yoğunlaşuguıı» ileri sürdü. Demek kı, Anayasaııu zın «LayikCumlıuriyeU ükesi teh ditler alündadır. Geçmışe oakar sak olay önemsenmıyecek gıoı değildır. Bundan öturvi fconuyu tarihsel perspektiii ıçersınde ele almak sanırun ki, yennde olacak. l.Z. Eyüpoğlu «Inançsı: «Bir kımseom yaşamını, davranışları nı etlüleyen, başkasından oğrenme yoluyla kazanılan duşünce varlığıdır» dıye tanımlamakta, üstelüc «Onun edınilmesinde kışınin deneme yoluna gıtmesi, geçerliginı kendi yaşamında gorü len bir olayla saptamasının gereksız oldugunu» soylemeSteaır. «Yaşamuruz», «Davranışlarımız», «Düşünee Varüğı» dıye belırulen ler, gerçekte bireyın «Dünya go rüşü»nü yansıtan kavramlardır. Oıdeksel gönişe bağü felsele soz lüklerinde bu «Görüş» ıçın, «Insatun çevresinı yorumlarken, tılozoiik, toplumsal, sıyasal, etik, estetik, büirosel v.b. gıbı bakışla rın toplamıcUr» denılmektedır. Burada «Din»den soz edilmemekte, «Toplumsal» sozcügü altında örtülü biçünde belki söylenmektedir. Oysa bir açıklamaya gitr mek gerekliydi. Çünkü «Dın»ın insanlara, toplumlara kendıne özgü bir «Dünya görüşüımü benımsettiği kesindır. Başka oır aniaümla «Dünya görüşü» W. Dilthey'üı ünlü bölümlemesindeki toplumlann «NesnelIdealisl» kurgulannın (Les Speculations) dmsel türünden sovutlanamaz. Orneğin Hırıstıyanlığa şoylece Dır bakalım. Onun ilkelerine göre «tnsan Adem'ın soyundandır. Onun her bakımdan kahtçısıaır (Varis). Adem'se suçlarla günah larla yüklüdür. Çünkü o yeryüzüne indirilmeden önce, öbur dünyada Tanrüık savına kallusnnşu. Bundan dolayı Tanrının gözünden düşmüştü. Oradan ıtovulmasının cedeni budur. Ama Tann sonsuz bağışlayıcıdın Adem'in ogluna yanı insana acıdı. Onu kurtarmak için lsayı gönderdi. İsa onu günahlanndan antmak ıçın çarmıhta canıru ver dı. Tann, İsa, Kutsal Ruh insan lann (Inanç)lanna yerleşebndığı oranda dmsel (Manevi) fcurtuluşa, ınsansal bansa, mutluluğa \armak olanaklıdır.» DiNSEL VE SİYASAL İNANÇ SAPLANTILARI NIN KOYU KARANLIĞINDAN KURTULMANÎN YOLU, BiLiMSEL DÜŞÜNCEYE, LAYİKUĞE, ÖZGÜRLÜĞE SAYGffiAN GEÇER Doç. Sırrı AKINCI gibi Batının bazj din tarihçilerl de îsa'nın vaşadığından kuşkuludurlar. Durum böyle olunca sağduyuya göre vukandaki ilkelerin tümune birden ancak masal denilebilır. Ama bu masal insanlık taribinde Baü Avrupa halk yığın lannm «Dünya görüşü»ne bin yılı aşan süre bir dayanak olmuştur. İnsan düşüncesi putataparlığm (Paganizm) yüalışjndan Yenidendoguş'a (ROnesans) dek RÎnanç»! iceren tpe sapa gelmez bu sörüsierle koşullanmıştır. Adma «Ortaçag» denilen bu kapkara dönemde Ademle tsa'ya borçlu çıkartüan insan, yukanda sıraladıSımıı WUm 3l*ı varsayımlara baflanmâVa zoVlannuşnr. Sonunda Batı kültür dünyasında Hıristlyan dogmacılannın yarattıgı bir ttlr hoşgörO yofc> sunlugu (Toleransstzlıkl ortaya çıkmıştır. «tnquisitio»lar (KovuşturmaV «lndex Erpurgatorius»lar (Kara Uste), «Excomunicatioalar (Afaroz), «Autadafe»ler (Canlı tnsan yakılacak odun yıtttılan). «Oompella Intrare» (ZOT la HıristiyanlastırmaJt) lslemlerl hep «Ortâçaf»m ÜTÜnleridlr. Bu çağla ilgill Laönce yazmalann bazılanndaki öneriler lnsanın tüyierini ürpertir. örnegin l.S. 346 "da yasamış P. Matemus adın daki bir yazann sadizmle kansık şu saçmalanna bakınız. O, Tevrafm «Çıkış» (Exodus) bölümündeki yasalan amrnsatarak, «Dinse! Sapıklık Yılanınmn (!) başını ezmek İçin, ana, baba, kar des. oğul, kız demeyip «tnanca Aykın Düsenlerin» gereginde duraksamadan öldürülmesini ileri sürmekteydi. Böylece «Tevrat'm felsefesi, Isa"nın mudzesi», kflisenin tannbilimt. ortaçagtîa Ademoğlu varsayımına zorla sokulan zavallı lnsanın basına, kuramda, eylemde her türlü felâketi getirmekteydi. Isl&mhfa gelince bu da «înanç»a eşdeyimle bflim dışı ilkelere dayandığını kutsal kltabıran pek çok ftyetlnde «Ya Eyyühellezîyne Amenu» (Ey Inanan lar) sözleriyle belirtmektedir. Demek ki onun lçln de «bilgi» değil «înanç» Önemlidir. lslam kendi kendisini «Tenzil1 Rabb'il Âlernin» (Evrenlerin Tannsından Indirümiş) diye betlrtüer. Görünüşte Arap putataparlığma bir tepkl olarak ortaya çıktıfı söylenirse. de oluşumunda toplumsalekonomilc nedenlerin bulunduğu kuşkusuzdur. Ona göre her MüsIUmanm önce Tannnın varhgına, blrliğlne, meleklerine, kitaplanna, peygamberliğine, kıyamet gününe, iyilikle köttilügün Tanndan geldiğine Bldükten son ra diriUşe Inanması başlıca koşuldur. Burılarj benimsemlş /aşi, «Tanndan başks. Tann bulunmaöığını, Muhammed'in Tannnm elçisl oldufunu» fçtenlikle kabullenir, sözleriyle yinelerse, üstelik namaz küar, hacca gider. oruç tutar, yıllık kazaneından kırkta bir yoksullara dagıtırsa Müslüman olurmuş. Ashnda bunlann hiçbirinin aklın terazisine vurnlma olarıagı yoktur. Olsa bile sız bu işleme geçer geçmez «lnanç»mız sakatlanacagından ts lâmliktan çoktan çıkmış olursunuz. Sözlin kısası akla giden yol daha ilkelerde sjmsıkı kapatılmıştır. Koyu bir akıl dışüık, koyu bir bağnazlık. 4 5 25 1000 1500 Adet 100.000. TL. Adet 25.000. TL. Adet 1.000. TL, Adet 2 0 0 . TL. Adet 1 0 0 . TL. Ayrıca 100 adet 1000 liralık DEVLET TAHVİLİ tnanca değil bilime bağlanmab Günümüzde bu «înanaçna dayanan «Dünya görüşü»nün ortaya çıkardıği toplumsal gerçefc görtintü şudur. öbür dünyanın «Cennet»ine gtnneyi içtenlikle dlleyen ne var ki az gelişmişUgin kıskacında, bilsisizlikle sefıllik içersinde, başka dirüere bag lı toplumlardan yardım üstüne yardım dilenen milyonlarca İnsan. Demek kl toplum yönetlminde tslâmsal tnanca bafclanmak artık çıkar bir yol değildir. Türk toplumuna layikligl getiren adam. onu iş olsun diye degil, bu söylediklertmtzi gördüfeü bUdigi tçin getirmiştir. Burada acaba Islamda bir »Re» form» yapılamaz tnıydı? Sorusu akla gelebülr. Cem&leddini Afganî, Şeyh Muhammed Abduh, Musa Canıllab gibt ban bilginler buna yeltendilerse de olumtu bir sonuç çıkmadı. Islftmlık kuruluş günlertndeki temel görüşlerinden hlç aynlmadan din işlerinl de dünya tşlerinl de birlikte yürütmek savnndadır. Bunun için de çagdaşlaşma aüTecine giren toplumlann anayasalanmn dışında kalmaya hükümlüdür. «tnanç»a dayanan nDünya görüşü» göksel dinlerin son bulmasıyla ortadan kalkmadı. Bu kez onun Tannsal kökenli bir lçerikle degil, siyasal • toplumsal blr talıkla ortaya çürtığını yakın bir geçmişte gene gördük. XIX. yüayuda 3. A. Comte de Gobineau admda yazarlıgı da olan bir Fransız diplomatt var. Adam oturmus «tnsan Irklarının EşitsizUği» başlıkh bir kitap yas mış. Büimsel ohnadıgı kesin. Çünkü yasannın antropolojiyle, patolojiyle hiçbir llişkisi yok. Kitap basından sonuna dek Cermen ırkına övgülerte dolu. Üstün ırk oymuş. Avrupa uygarlıgını o yaratmışmış. Büyük îsken der, Michelangelo, Leonardo Da Vind daha bümem klm Cermen kökenliymlş, v.b. Bu yüzyJda H. S. Cbamberlain adında Alman kınnası bir înglliz yazan d* var. O da önceH gibi bilgin değil. «19. yüzyılm yargılanması» başiıkh Wr Mtap yaznnş. DÜşünce diye sıraladıklan Goblneau'nunkiîere asağı yukan eşlt. Gene bu yüzyılda R. Wagner adında Alman blr bestecl var. «Tttralogienstnde (Dörtleme) önceJd yazarlann söylemek lstediklerini notalarla bellrtmektedir. Bunlara beyin frengislyle llletll, tamar hanenin gediklisi P. Nietesche"3rt de katabm. O da «Üstün İnsan», «Efendl Ahlâkı». «Köle Ahlâk», «Savaşın Kutsallıgt» kuramlanyla öncekilerin söylediklertni felsefede dile getirecektir. «tnanç»a dayanan bir «Dünya görüşü» yaratmak İçin bu bilim dısı kişilerin ortaya koyduklan yetti de TÜRKİYE EMLAK KREDİ BANKASI evinizin bankas herkesüı bankası arttı bile. Nitekim tipik blr paranoyak olan A. Hitlerle ıdeolog geçmen yandası A. Rosenberg, 1918'dan 1939'a dek öncekilerin ortaya koyduklanyla Alman ırkının en üstün trk oldugunu, Alman ulusuna tarihte eşi benzeri olmayan görevler düştütünü. düny&ya btr «Yenl Düzen» gerektiğlni, «lnsanlık Kanseri» olan Yahudilenn toptan öldürülmelennin dogru olacagını propagandanın ber aracıyla belirtrneye başladılar. Bu sözümona düşüncelerle Alman gençîiğinin dizgesel 'sistemlO olarak beynı zorla yıkandj. Karşı koyanlar hemen vokedildı. Daha sonra o pırü pınl Alman gençîeri, agızlannda cHeil Hitler^ nldalanyle kaz adımlanyle, kaz sürüleri gibi, Polonya, Frao. sa ovalanna, Balkan daglanna, Norveç kıyılanna, Afrika çöllenne, Rusya steplerine saf saf gittiîer. Sonuç her evinden bir degil belki Qç, beş cenaze çıkmış, harabeye dönmüs !!345'ia yürekler acısı Almanya'sıdır. Bu arıamalcılıgın tansilcısi, Nazizmin benimseyicisi III. Reich'in öyküslidilft'" ayatta görnlen, gazete haberlerlnde okunan, tlyatrolar» da işlenen esld blr konu vardır. Adamla kız sevişirler. Sulu zırtlak ijıbtır ka, berife; (Jrr td: Sensir yaşayamam. GeJ zaman. )Ϋ zaman. kız gebe kalır; ve Dir çerçek <» rkar ortaya: Herif evlidir, boy boy çocuklan, türlü çeşitli iiiskilerij le bağımlıdır. OöldBrö bol acüı Adana kebabma dönüşür: laz çarpılır: bayılif. ayılır: Simdi ben ne olacağım'? Yaşamın özü evrenseltiir. Bazan Iki lcişiyle ikl devlet arasındakl ilişkiler olma»acak biçimde bcnzeşirler. Şu vnkandaki aşk öyKüsOnü. 4BD Türkiye • Yunantstan arasındaki llişkilere uyjrulaymız. Tıllardan beri «Amerikası? v»» sayamam» diye dell dlvane olan M7imk1İPT. ?lmdl gerçefin katı duvanna kafalannı çarptılar. SevgiMnln Ynnanla nlkâhlı oldnğıı anlasıldı. îjaşkinlık. tPlâs. perisanlıU ve acv dan oluşatı bol sirkell ve sanmsaklı bir salata; haşkentiB sofralarında vemek listesinin başına kondu. AmerikanofUler soruyorlar: Şimdl blz ne olacağiz? Çeyrek yüzyıllık blr yalanm açığa çıkması, temelden boruk bir dıs politîk» felsefesinin gümbttr • ırümbür yıkıIışıyla dramatik çünler yasanıyor. ABD, Türkiye've oveuladığı ambargoyn kaldırmıyor. Ba tutum düsmanlı|ın devletler hukukTindald resml adıdır. Elogin. önce tepeden ttr> nağa kendisine bağlamış Türkiye'ri: ekonomisivle. rejimlyle, Rizli örgütlerlvle, polHika.«ıyle. savunma slstemitle: ve şimdi elindeki kozlan trolianıyoT. Rizim çeyrek yanhslıçımız*, vursulanmı?. damsalanmıs. ş Gerçekte Kıbns sonınn. dıs politikammn Türkive'nln gerçeklerine ve ulusal çıkarlanna avkınlıçını ortava cıkarmakta bir denektaşı olmnstur. Kapitalist dönyanm düteni, zcngin ülkelerden mazlnm ülkelere vönelpn bir baskı ve somürü aracıdır. vTashinçton'da TürkiyeVe ambarsoyu kovduran üstün güç: Washin(rton • Atina mihverindeki «ermaye planlanna loırjı çıkıp kafa tut*n voksnl Ansdolu'vu ceialandınyor. Bn ces». dısa ba^ımlı sermaye sınıfı dı? poUtikasmda tflâsm llSnıdır. Btr dönüm noktasm» geHnmlşttr. Simdi ne olacaktır? .. Sorun, Kıbns'ın boyunn aşmıştır. Tfirkive^nln yeryuzOndekl dnromo w konumu baktmından önemll blr dönptnecl vurçıılamaktadır. Çeyrek vüzyildan bcr1. knmüntxm nmacıs ı n kar?i blltnçsİT Jandarmahjh benltnievenler: Olkevi Amerlkan çıkarlan dojrultu^unda acut asker deposn nttellsirtde kıdlanrrmk isteyenleT: OrtadoSu'non marluın hatklanna karşı Anadolu'vn atlama rampası tflbi diisünenierin maskeleri dfl?müştür artık Bntrün vanlan noktada Gaıt Mustara Kemal Atatürk'ün kurdugn Cumhnriyet'in temeUerine vata?ır Wr •Yenl Dünvamn ktınıimasında Tiirkivf'nln varlık artık sağcısıyla. solcusuvla. tütn «lusça hatırlanmalıdır. ABD"nlıı ambarso karannda dJrenmeal. «on durak noktasıdır. Bu durak noktasmdan 8teve, d3rt partiden oluşan azınlık hükümetiyle eirtilemeı. Gidilmek Istenirse. lcteo re dı$Un yaratılacak, olusacak, dogacak sonınlar ülkeri beJâya sürükleyecektlr. Yapılacak llk iş. büyük kararlar arifpsinde bulundueumurnn bilincfyle yenl seçimlere uttmpktlr. Bn dnnımda ven! seclmter. kacınılvraz blr ıterek nttelirini. blr halkoyn <Teferandnro) detertnl katanmıştır. Yenl «eçimler. Tflrkive'nln Iç ve dıs büvülı »ortınlan ve yerıflründpki venl konrnnn bakımmdan büvök kararlar nlabilecek veni MerlMn ve hükümetln saptanması: ve bo ypni «lva«i3İ tfıpün dünva karsı^tnıia Türk halkından eelen saelıklı destpâi arkasında buUındurması için eereklidir. Savcı deçistlrmek. öerpnci kovalamak, Valiierle oynamak. komandolarla nyalanmak. ficrptmene kıymak, ensfpri» tcin temel atmak <rihi Iç politika oiiceüklerinp dpram etmPk Isteyenler, eğpT zamamnda davranmaılarsa. vakın Tamanda olavların nasıl çığ pibl büviidiieünü vaşayaraklardır. Cünkü l'?anda'dan Slli've. Ban^lades'tpn Fas'a dek dünvamn htç hlr ülkesl. bugün Türldyp'nln Içlnde bnlunduğu caıip dnnımda değildir. Ambareo altında hulunan hlr Blkentn »mhareo kovan fllkpve «sadakat» ar2etmesi dpvletlpr huktıku tarihinrte yoktur. Bu acıklı duruma en kısa zamanda paydos dlyrcek blr nlusal halk Urtidanna özlera, filkede elle tutulur nlteliğe erismistir. Atatürk'iin îolu «tnanç>a dayanan ıkısı dinsel, bin sıyasal ıdeolojık «Uunya gorüşü>nden sonra Musevüiğe, Budizme, komünızme de deginmek lsterdik. Ama yer sımrlı. Bundan ötürü sadece «LayikDemokratik> «Dünya görüşü>ne kısaca llişellm: Bu görüş de aslında bir «lnanç»a dayanmaktaclır. Ne var ki masalımsı, bilim dışı varsayırolan değil, gerçek büimi kendisine çıkış noktası yapmaktadır. Bu nedenle öncekilerdea. kökten ayrunlıdır. O her düşüace, olay, davranış karşısında tartışmayı elden hiç bırakmaz. Sonuç çıkarfarken esküerin deyimiyle «Nakli. değil «Aklî» dlr. Blr «Cennet» düşüyle insanlann karşısına çıkmaz. Sadece ınsan. ca yaşanacak bır yeryüzünden sos eder. özgürlüge baglılıgı, hoşgörüye açıKlığı, düşünceye saygıyı onertr. Toplumsal adaletçtdir. Tek bır sınıla destek olmas. ToplUBnun yönetlminde ç o gunlugun seslnl dinler ama azınlıgı da ezdirmez. Daha pek çok özellikleriyle Ötekilere oranla ıdeal degilse bile zaran en az olanıdır. Karumca sayın Ecevifıtı Türkiye'de tam anlamıyîe yerle?mesinı istediği bu «Dünya GBrusü»dür. TUrü toplumunu Isl&msai ya da Nazist btr «Dünya Görüşü» ne rorla götürmek çabası İçersinde olan kötü nlyetlilertn bulundugu bir gerçestlr. Ama her ne olursa oîsun Atatürkçü güçlertn önünde sonunda bunlann hakkmdan geleceğl de bir gerçektir. (Basın: 19757) 5P11 Acı Bir Kayıp Kıymetlt büyüğümüz Kemaliye (Egtn)U merhum mebus miralay Hilmi Gür ve Fatma Güriin oflu. Saide Gür* ün kıymetll eşt, Zenra Üre, Remziye GUr"Ün ağabeyi, UUnal, Ünal, Hilml ZUlal'tn babası, merhum Doktor Kânui Akkaya'nm, Safive Gür*ün ve Yavuz özdal'ın kaympedert, Arzu, Hakan, E^>ru, Slröin, ömer, Sinan ve Seltmin dedeîeri, Gür aüesinin İLÂN Yıırtdışı Master Burslan Türkiye Demir ve Çelik işletmeleri Genel Müdürlüğünden: KARABÜK Genel Müdürlüğümüzce Metaîlurji, Maden, Makina, Elektrik, Fizik, Endüstri Mtihendisligi ve Ticaret üe ügüi konul&rda MASTEB seviyesinde bgrenim yapmak üıere (35) Üniversite mezunu yurt dışına gönderüecekttr. Adaylann: 1 30 yaşım geçmemiş ve Fakülte mezunu olmalan, 2 Bitirdikleri Fakültedekl başan derecelerinin Pekiyi veya lyi olması şarttır. 3 Yurt içinde Yüksek Mühendislik yapmş elemanlardan arzu edenler de MASTER ögrenimine gönderüebilecektir. 4 Bu öğrenimlerinl başan ile bitirenlere dış tilkelerde 6 ila 9 ay burslu staj imkânı da sağlanacaktır. 5 îsteklüerin MiUÎ Egitim Bakanlıgından, Üniversiteler ile, Milli Egitim MüdUrlüklerinden ve aşağıda yazıU adreslerden temin edecekleri dilekçe fonnunu doldurarak en geç 8 agustos 1975 tarihine kadar MilH Egitim Bakanlığı Yüksek öğrenim Genel Müdürlüğü Ankara adresine intikal edecek şekilde göndermelen icabetmektedir. 6 Adaylann seçme imtihanlan 15 eylül 1975 tarihlert arasmda îstanbul Teknik Üniversitesi Maden FakUltesLnde yapılacaktır. A D B E S L E R : J Türkiye Demır ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Karabük 3 İskenderun Demır ve Çelik Fabrikalan Müessesesi Müdürlüğü, Payas/îskenderuD 3 Türkiye Demir ve ÇeUk İşletmeleri Îstanbul Müuessilliği Müdürlüğü Lamartin Caddesi, Doğu Palas Kat 4 Taksim/İstanbul 4 Türkiye Demir ve Çelik tşletmeleri Ankara Irtibat Bürosu Şefligi ' Karanfil Sokak Akasya Apt. 30^8 Yenişehir/Ankara (Basın: 20163/5910) Mehmet Hilmi GUR'ü 25.7.1975 saat 03.30'da kaybettik. Yakjnlanr», es ttosUarma başsaglığı dileriz. AİLESt ılumnunveı Siyasal Bilgiler Fakiiltesi Dekanhpndan Fakültemize bağlı Basın ve Yayın Yüksek Okulunda açık bulunan Edebiyat, TUrk Dıli ve Kompozisyon ve Yazı Yazma Tekniğı Derslert İçin vüksek ögrenim mezunu bir öğretım görevlisl alınacaknr. Isteklilerin yayınlanmış eserlerl ve özgeçmişlertnl belirten bir yaa ile 1 eylül 1975 pazartesi günü çalışma saatl sonuna kadar Dekanlığımıza başvurmalan gerkmektedir. (Basın: 19921) 5908 Kapkara Bir Yol O halde Âdem'ı ele alalım. îstanbul Tıbbıyesinin kırk yıl önceki ünlü hocası Sâim Âli Dilemre, bılimle güldürünün içıçe oldugu derslerinde: « Âdem Baba sağ olsaydı, eski küığına girmels için çınlçıplak soyunsaydı, acep nesı görülmezdi?» der, arkasından. « Dölyatağından çıkmadjğına göre göbeği:» yanronı verir, uaha sonra da« Şaka ettim çocuklar. Bilim «Neanderthal» gibi bazı «Adam»lan tanımakta ama «Âdem» diye birlni tanımamaktadır» sözlerini eklemekteydi. Hocamn söylediklerinin altını çizelim. Bunun Ege Üniversitesi İktisadi ve Tieari Bilimler Fakültesi Aydın, Manisa, îzmir Ön Lisans Yüksek Okulları Müdürlüklerinden Okullarmuzda asağıda gösterüen alanlarda açık bulunan kadrolara 1750 sayüı kanun, ttgili tüzük ve yönetmeliklere göre Protesor, Dr. Asıstan ve Usman alınacaktır. tlgüilerin 15 agustos 1975 günü akşamma kadar Okul Müdürliiklerine başvurmalan rlcâ olunur. Aydın Vlanlsa ön Ltsans ö tı Usans Y. Okuln Yüksek Okuln i l 1 X 1 1 1 l 1 l 3 < 1 1 I 1 1 1 1 tzmir ön Uıaaı Süksek Ukuln 1 KADRO ÜNA'ANI: PROFESÖR » » » » Dr. A SİSTAN » > s • > • » » OZMAN Kimya Mühendisi Alınacaktır Birleşmiş Milletler Kalkmm» Pıograau özel Fonu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgraın Gaziantep'îe müştereken kurduğu Küçük Sanayii Geliştira» Merfcezi Ga »antep Pilot Projesinde Birleşmiş Milletler tamanlan ile birlikte çalıştınlmak üzere, askerliğinl yapmıs, Ingillzce dillne vakıl ve asgarî 3 yıl tecrübeli Kimya Mühendisi alına caktır. Aunacak bu elemanın kalite kontrolil ve laboratuvar konusunda tecrübeli olrnası şarttır. Çalışma yert Gazianteptir. Yurt dışında staj Unkan] mevcuttur. Ücret, vüksek olup tecrübeye göre tespit edılecektir. llgi duyanlann 12 ağustos 1975 salı gününe kadar; doğum tarttu ve yert, mezun oldukları okul, mezunıyet yılı, daha önce çalıştıklan yerler, lisan bllgl seviyelert ve diğeı Bnemli hususlan büdiren bir dilekçe Ue Sanayt »e Tetaoloii Bakanhgı Küçük Sanatlar Dairesl Reisliğine (Ankara> başvurmalan rica olunur. . (Basjn: 19923) 5900 Evlendik Mutluyuz DtDEM DEMİRCt (SAVA.Ş) ile ZEKI DEMİRCt ODUN SATIN ALINACAKTIR KütUptıanemiz ve kütüphanemıze bağu Halk ve Çocuk Kütüpnanelerine kapaü Zart usulü Ue 14? ç e ö yakacak k«silmlş kuru meşe odunu satın almacsktır. Muhammen bedell 19.540 llra olup eeçld temlnaü 1465.50 İiradır. Üdunlara alt sartname Müdürlügüroüzde görülebülr. Ihaleye girmek tstevenlenn teklil mektuplarını en geç 30.7.1915 günü saat l3.üO"e kadar Müdürlüğümfl (Millet KUtüphanesi Fatln) Satın Alma Komlsyonu'na »ermelerl veva posta Ue ladell taahhütlU olarak göndermeleri lizımdır Postada vaJd geçikmeler dlkkate aı\nmaz. (Basın: 19201) 5901 KAYIP: 1912 senesinde Çanaktele Orman Işletmesine yatınnış oldugum 1500 liralık teminat makbuzunu kaybettim cıükümiüzdür. Ahm«t VII.MA7.ER (Cumlıonyet: 6821) OKtn TUAN t BUim • Ihtisa» Dalı EKONOMÎ İŞLETME (TTJRİZM ve OTELCİLİK) MAIİYE ÎŞLETME (MUHASKBE) ÎŞLETME (PAZARLAMA) EKONOMİ ÎŞLETME (MUHASEBE) MAIİYE MATEMATTK ÎSTATİSTÎK HUKTJK SOSYAL PSİKOUJJÎ ÎŞLETME (PAZARLAMA) İSLETME (TÜEtZM ve OTELCTLÎK) MtTHASEBE TTJRİZM ve OTELCÎLtK PAZARLAMA GENEL EKONOlO FİNANSMAN MA1İYE İNGÎLtZCB FRANST2CA ALMANCA s 1 I 1 l 1 1 1 1 1 t 1 1 1 . t m , i 1 t (Basın: 20042/590
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear