25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çağlayangil ile Dışişleri yetkilileri ayrı dilden konuşuyorlar 11 haziran çarşamba günü, Büyük Millet MecHsi'nde gflndem dışı konuşmalar sırasında, Dışışlen Baka.ru Ihsan Sabri Çağlayangil kursüye gelerek bılgı venyor, daha sonra partilerm görüşlerini yansıtan konuşmalar yapıhyordu. önemli sorunlann gündem dısı konuşmalarla geçiştirilmesine karşı olan CHP bu toplantılara katılmıyordu. 16 hfziranda. Millt Guvenlik Kurulu 9 30dan 18.00ya iadar süren 6 5 saatlik uzun ve önemli bır toplantı yapıyordu. 17 haziranda Ankara'ya gelen Yunan Dışişleri Heyett TUrk Diplomatlan ile FIR konusunu gorüsmekteydiler. Bu görüşmeler başlamadan önce, MC Hükümetmin Dışislert Bakanı thsan Sabri Çağlayangil, tarihi bir basın toplantı» düsenlemişti. 18 haziran çarşamba günü, önemli bir konuk Türkiye'yt Eİysret ediyordu. Bu önemli kiş:, F. Almanya Dışişleri Bakanı Genscher'di, Aynı gün saat 17'de Sayın Korutürk tarafından köşke davet edilmiş olan CHP Genel Başkanı Bülent Ecevıt, Cumhurbaşkam 11* 75 dakika süren bir görüşme yapıyordu. Türkiye Cumhuriyetinin başkenti, yabancı heyet ve gaseteei t r » fiğinin yanmda iç temaslanndan da arttığı hareketli bır dönem yaşıyordu. Durum hemen hemen Kıbns çıkannası öncesinl ammsatmaktaydı. Gelen yabancılar. yurt dışına Türk görüşlerini anlatroaya giden yetkihler birbirini izliyordu. Tüm bu hareketliliğm nedeni, kararlı bir Ba«.bakan'm dış politikada başlattığı yeni dönemin. arkadan gelen şaşkın iktidarlarm kararsızlıklan yüzunden çıkmaza doğru sürüklenmestnta yarartığı durumdu. Gerçekten, Türk dış politıkas: 1974'te başlayan yeni dönem fl« Buna Ecevit dönemı de dıyebılirsiniı eski kararsu, teslimiyetçi kabuğunu kırmıştı. Ancak, kısa süren dınamizm döneminfn hemen »onunda gelen re geniş tabanları olmadığı artık yerli yabancı tüm gözlemcilerc» kabul edilen iktıdarlar sorunlar karşısında şaşınp kalmışlardı. 1974 dönemi dış politıka gündeminin baş sırasına h«pfcir bırbirleriyîe bağlantıiı. ama herblri kendi içinde birer bütün olan üç büyuk sorun §6*11011.5*1 Bu üç önemli sorunu şöyle sırayabilinz1 Türk Amerikan ilişkileri ve Türkiye'nin NATO içindeki yeri. 2 Kıbns sorunu. 3 Turk Yunan ilişkileri (FIR hattı, Ege Denizi karasulan nın genişliği, kıta sahanlığı ve Ege Adalannm durumu). Bu yoğun trafik ortasında başkente indiğimizde, Ankara'yı dış politıka çıkmazında kararsız bulduk. Görüşmeler, kulis izlenımleri. Dışişlerindekl uzmanlarla konuşmalar, bu düşüncemizi zayıflatacağı yerde ne yazık ki güçlendirdi. Ba§kent 19 haziran günü sıcaktan kaynıyordu; Federal Alman Büjoıkelçiliği bahçesinin yeşil çimleri üzerüîde Çağlayangil: « Şöyle yapacağız: Durumu inceleyeceğiz, «Ha, bakm diyeceğiz. Şu şu üsler NATO için ve bizim içîn gerekli, bunlar ortak savunma tesisleri; ama şunlar şunlar da biae ve NATO'ya gerekli değil. Bunlan kaldınn.» Sonra oturacağız. ABD ile yeni durumu saptayan yeni ikili anla§malar yapacağız> diyordu. D.ş politıka çıkmazında kararsız Ankara DIŞİŞLERİ BAKANI: ÎHSAN SABRİ ÇAĞLAYANGİLT^T^Z "I IKILI ANLAŞMALAR YÜRÜRLÜKTE DEĞİL,, rağımtzt söylüyonız, çene de Amerikaucüıktan kurtulamıyoruz. Bu ne biçim içtir kın adam, Ihsan Sabri Çağlayangıl'den başkası değıldi. Çağlayangil üç gün içinde bir basın toplantısı düzenlemiş ertesi akşam televizyonda Çetin Çeki ile yaptığı konuşmada bir gun öncenin kötü izlenimlerini silmeye çahşmış, persembe sabahı ise Alman meslektaşı Genscher ile gorüşmüştü. Çağlayangil'in yanına yaklaşıyoruz. Ayak üstü bir sohbet başlıyor. Konu tabıi ki, Türk Amerikan ilişkileri ve Kıbns. MC'nin Dışişleri Bakanı dertli, girişimlerinin istisraar edildiğinl ileri sürüyor. Muhalefetin ve basınm kendilerini köşeye sıkıştırdıklanndan yalanıyor. Adam KATO'da Yunanistan'dan doğan boşluğu doldururuz diyor, gene kahraman gene fatıh oluyor. Biz ikili anlaşmalar yürürlükte değil diye açıklıyor, üslerin bır kısmını kapatacagımızı söylüyoruz, gene de Amerikancılıktan kurtulamıyoruz. Bu ne biçim iştir? Sorular cevaplar artık birbirlerinl izleyecektır. Yani şu anda ıkılı anlaşmalar yürürlükte değil mi? Hayır değil. Bız Washington'a verdığimiz notada bunlan geçerli sayamayacağımızı bıldırdık. Oysa daha sonra Dışişleri yetkilileri iîe yaptığımız konuşmalarda ısrarla aynı konuya donup, örneğin 5 mart 1959 Andlaşmasının yiirürlükte olup olmadığını sorduğunmzda, llgütterden aldığımız cevap aynen şu oluyor: Kesinlikle soyleyebiliriz kl, yürürlükted:r. Şimdi tekrar Çağlayangil ile bahçe sohbetine dönelim: Bir ay sonra yani 17 temmuzda süre bittiğinde durumda bir değişiklık olmaz ise ne yapacaksınız? Durumda değışiklık olsa da olmasa da, ikili anlasmalan ve Amerikan üslerini gözden geçireceğız. Onlara gelin bakalım masa başına oturalım, yeni doğan durumu konuşalım diyeceğiz. Elımize bir fırsat geçmiş, ikili anlaşmalann iyl işlemeyen ve bızim işunize gelmeyen yanlannı göıüşmek içm. Bunlan görüşeceğ.z. Yani Amerikan üslennin tümünü kaldıracak mısmız? Şöyle yapacağız: Durumu inceleyeceğiz, «Ha! bakın diyeceğiz. Su şu şu üsler NATO içm ve bizım içm gerekli, bunlar ortak savunma tesisleri, ama şunlar şunlar da, bize ve NATO'ya gerekli değil. Bunlan kaldınn.» Sonra oturacağız ABD ile, yeni durumu saptayan yeni ikili anlaşmalar yapacağız. ALt SİRJVIEN TÜRK AMERİKAN iUŞKiLERi VE AP 19 haziran persembe Ankara sıcaktan kaynıyordu. Ama F. Almanya Büyükelçiliğınin bahçesinin yeşil çımleri üzerinde dolasanlar, ağaçların golgeleri altmda sıcağı o kadar lazla duymuyorlardı. Almanya'dan getiriîmiş ünlü Munıh bıralan, bzel sosısler, gravyerler, Genscher zıyareti şerefme \erilen Garden Fartiye katılanlan, bır an ıçın de olsa Ankara'dan almış, sanki Rhein kıyılarında Bonn'un asırlık ağaçları altmdaki yeşillıklere sürüklemişti. Ama bır adam sanki bütün bunlardan habersız, bahçenin girişinde Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Şükrü Elekdağ ve Ekonomik İşler Müsteşan Ofuz Gökmen'e talımat veriyor, Elekdağ not aluken ipince bıyıklı kışi Gokmen'i dınlıyordu. 3 u işi başından aş ŞAŞIRTMACA VERJVIEK Çağlayangil'in konuşmaları açık, MG iktidan, bazı üsleri kapatacak belki de, ama bu uzun süren bir geçici statü döneminden "WASHİNGTON STAR,,A GÖRE TEMSİLCİLER MECLİSt AMBARGO İLE İLGİLİ GÖRÜŞMEDE KAVGALARA SAHNE OLACAK 12 temmuz 1975 larihli Washington Star gazetesinde vayınlanan Jeremlah O'Leary'nin «Türkiye'ye yardun kavpası büyüyor» başlıklı yazısm da söyle denilmektedir: «Türkiye'ye silâh ambargosunun kaldınlmasını öngören ve yonetimce hazırlanan kanun teklıfı, önümüzdeki hafta oya sunulacağı Temsilcıler Meclismde kav galara sahne olacağa benzıyor. Yonetimin yoğun lobi faaliyeti sonucu hazırlanan ve Türkiye'ye askerî yardımm yeniden başlatılmasını isteyen kanun tekhfi dün Temsilcıler Meclısi Uluslararası İüşkıler Komitesinde ll'e karşı 16 oyla kabul edilmişti. Ancak, «Yunan bloku» olarak adlan dırılan grubun üyeleri, önumıizdeki persembe günü yapılacak oylamada, Meclis karannın olum suz çıkması için çabalara ginşmişlerdir. Dun, Komitede kabul edilen kanun teklifi, ambargonun kaldırılması ıçın Senatonun daha once bir oy farkı ile onadığı teklıften daha aynntılıdır. Temsilcıler Meclısıne gondenlen kanun teklifi değerı 185 mılyon dolara ulaşan ve Türkiye'ye sevkedılmeyerek depolarda muhafaza altında tutulan sılâh ve yedek parçaların, serbest bırakılarak yonetimce derhal bu ulkeye sevkıni emretmektedir. Ancak teklifte, Türkiye'ye bağış şeklinde yardım verılemeyeceğı ve Cumhurbaşkanı Fordun satılan süâhlar ve Kıbrıs sorununda kaydedilen gelişmeler hakkında Kongreye her alt mış günde bir toilgi verecegi kaydı da yeralmaktadır. Buna ek olarak Komite, bır değişiklık onergesini de benimsemiş, 1976 yılı dış askerî yardım kanunu Kongre'den geçene defin Turklere, nakıt para v» kredi ile de olsa ilâve satışlarda bulunulma Ankara Ankara Ankara Ankara .. Ankara A.nka ] Biraz ciddiyet istemek sonra olacak. Bir çok üs kalacak. îkili anlaşmalar ise yeniden göüden geçınlıp ımzalanacak. CHP'nin dıs politıka konularmda son derece bilşrill bır ileri geleni de vaptığımız konuşma sırasında, karşımdaki kışı. Sağ basın süreklı şaşırtmac? veriyor. Önemsiz. ikinci, üçüncü derecedeki üsleri çok önemli imiş gibi gösteriyor. Eğer durum daha da çıkmaza girerse bunlar kapatılacak. Ama en önemlilere dok'anulmayacak diyor. Çağlayangil ile yapt:ğımız konusmadan bir gün sonra Dışişlerinde, NATO dairesınde uzun yıllar çalışmıs bir yetkili lle konuşuyoruz. Genç diplomatımız İncirlık üssünün çok önemli odufunu hele Portekiz'in sola kayması üzenne Azor Adalannm ABD'nin elinden çıfcması olasıhgı bulunduğunu. bu dunımda încirlik'in bir kat daha önem kazanacaŞını sövlüyor. ÇaŞlayansil'in konuşmalan. şzenç diplomatımi7in açıklamalan bir arava gelince daha sonra Senato'da Tabii Senatör Haydar Tunç kanat tarafından açıklanan 26 anilık 1965 tarihlı CÎA raporu geliyor akla. Raporda, ikili anlaşmalar üzerinde ESASI BOZMADAN değışıklik yapılmasma ABD'nin de razı olduğu bildiriliyordu. Nitekim 3 temmuz 1969 tarihll Temel Antlaşma Adl! Andlasma da dahıl hiç bir konuda önemli bir değişiklık getirmemis, başka bir deyışle, esası değiştirmemisti. Tek esasü değişiklik 3 temmuz 1P69 tarihli anlaşmamn 3 maddesinin. ABD'nin kendısmp saglanan kolaylıklara karsılık Türkıye'nin "«vunmasma katkjda bulunmasını taahhüt etmiş olmasıydı. Bu madde, 12 temmnz H47 tarihli anlaşmanın venlecek sılâh ve malzemenin gayeleri dısında kullanılmayacagı kaydını tasımıyordu. îste koca temel anlasmanın getirdiği tek yenilik buydu ve o değişiklık de, ABD tarafından dik'ote almmamıstı "MC HÜKÜMETİ, ABD'YE KARŞI KİLÎM AMBARGOSU UYGULUYOR,, Bir Türk doktoruna konuk olarak gelen Amerikalı Jane, dönüşte üç adet güzel işlemeli Türk kilimi almıştı. Bunlan AmeTİka'da evine serecek, arkadaslarma «Burası şark köşesi» diyerek sukse yapacaktı. Ama aksıliğe bakın ki, gümrukte kihmlerin dışanya çıkanlmasına ızin verılmij'ordu. Jane, doktor arkadaşına baktı, arkadaşı memurlara: Mumkün değil mı? Değil efendım... Neden? Kanun boyle. önce Muze Müdürlügüne gidilecek. Bir bilırkışi, uzmanlar yani, bu kilimlerin antika olmadığını gösteren bir rapor verecekler. O zaman, vergi dairesinden... Jane yanm yamalak Türk çe büiyordu. Hiçbir şey anlamamışta memurun dediklerinden: Ne diyor acaba? Doktor arkadaşı, düşundU taşındı... Ne cevap vereceğini, nasıl anlatacağını kurdu aklında. Ama, anlayamazdı ki Jane. Ne demelıydı? Tam o sırada Ecevit'ın Taksim mitingine katılan CHPTilerden bir grup Mületvekili oraya doğru yaklaştı. Doktor, iki kişiyi tamdı. Burdur Mılletvekıli Osman Aykul ve Senator Ekrem Kabay'ı. «Tamam» dıye sevindi, «Parlamenterler rıca ederlerse, memurlaı goz yumar belkı.» Derdini anlattı. Memurlar kararlıydı Kabay ve Aykul dınledıler. Sonra Ekrem Kabay bu işın nedenını açıkladı Jane'ye: Siz Türkiye'ye karşı silâh ambargosu koydunuz. Bizim Millıyetçi Cephe Hükümett bu konuda müzakere çağnsı yaptı. ılk tedbır olarak da, göruluyor ki Amenka'ya küim ambargosu koymuşlar... MC YAPTIĞINA PiŞMAN MI? Cağlayangil'i bahçe sohbeti sırasında biraz sikıntılı ve yorgun gördüm. Bazı meslektaşlar, 17 hazıran'daki basın toplantısmdan sonra; îhsan Sabri Bey'in hiç böyle açmazlara düştüğttaü Rtnnemiştik. Galiba yeteneklerini kaybetti, demişlerdi. Oysa Çağlayangil sekiz yıl önce birlikte olduğumuz Londra %ezismde ne denli canlı ve kıvrak zekâh idiyse, o lüin de a/nı derecede raniı ve espriîiydi. Ama gene de Mtartılrvdı thsan Sabri Bey, sanırım bu sıkıntı uyguiamak zorun'ia olöu§ü politiksnm çıkmazındftn ileri gelivordu. Kendilerine kalsa. ABDYıe karsı sert çıkmamaya payTet ederlerdl. Nitekim hükümet kararmm acıkiandıSı ilk basın toplantısmda Dışişleri Bakanı öyle yumusak bir di! kullanmış, 6vlpsine çekingen davranmıştı H. ikttdara vakm gazetelerin tlyeleri bıie. saskınlıklannı, düş kınklıklanru giderek bfkelerini gizleyememışlerdi Kamuovunun büyük tepkisi üzerine Çağlayangil 18 haziran tarihli televizyon konıışmasmda, daha kararlı görunmek zonmluğunu duymuş, Bu dunımda ikili anlasmalan geçerli kabul edemeyeceğimizi ABD'ne bildırdik demisti. Bir gün sonra Çağlayangil bu açıklamasından endişe duyuyor ve şöyle konuşuyordu: Biz kırk milyonluk bir ülke şantaia boyun eğmeyiz diyoruz. Peki onlan tehdit edersek, 240 milyonluk bir ülke şantaja boyun eğecek mi?.. Çağlayangil, ABD'nin 3 temmuz 1969 tarihli Temel Antlasmayı çi|nemesi karşısında. Türkiye'nin zorunlu olarak yapması gereken şeye kalkışmasım garip bir şekilde, ABD'ne şantai olarak görüyordu. 8 temrruzda, ABD Kongresinde Yunan Lobby*sinin önde gelen temsılcilerinden biri olan Rum asıllı Bardemass da, ambargonun pesin narayla ahnacak silâhlar için kalkıp. yardımın baslamaması yolundaki egılimi. «Amenka"nın Türkiye'nin santajına boyun egmesı» olarak niteleyecekti. Çok partili hayatımızın anh şanlı demirbaş damadı ve basınm «Eksantrik» yazarı Metın Toker, geçen pazar yazdığı yazıda. Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhıttin Taylan'ın kendi ısteği ile emekliye aynldığmı ve CHP'nin de, Taylan'ı Cumhurbaskanlığı içın hazırla dıgını yazıyor. Damat diyor kı: «Mesela ümit edilir kı, Anayasa Mahkemesi Başkanuım kendi arzusuyla emeklıye aynlmasıyla yaklaşan Senato seçımlen ve Cumhurbaşkanının yedeklenmesi hesaplan arasında bır ilişki vokmr. Sonra yorum yapıyor: «Ali Elverdj AP'ne gırınce CHP'liler bunu eleştırmışti. şımdi Taylan da CHP'ye girecekmış de, bu çelışkı olurmuş. Yazarhğın ılk koşulu okumak ve öğrenmektır. yurürlükteki seçim yasalanna göre, 13 temmuz günü emekliye aynlan bir kamu görevlisinin senato seçimlenne katalması olanaksızdır. Bu bir, tkıncisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı kendi ısteği ile değil yaş haddi dolayısıyla ve yasal zorunluluk nedenıyle emeklİ5'e aynlmaktadır. Bunlan Metin Toker'e anlatmak biraz güçtür belkı, amma, biraz €Cıddıyet» istemek okurun da hakkı olsa gerek.» ALTERNATiF NE? Çağlayangil konuşması sırasında NATO'nun ABD dışındaM üyeleriyle ilişkilerin gelişttrilraesi pereğj üzerinde de durdu. Nitekim Dışişleri Bakanı, 11 haziran 1975'de Büyük Millet Meclisi'ndo yaptığı gündem dısı konuşmada da aynen sövle diyordu: Brüksel toplantısma katılan Başbakanımıs Konsey*dekt konuşmasında ittifaka vücut veren sart ve ihtivaçterın hâlâ devam ettiçıne kanl olduğunu belirtti . NATO İçindeki çalışmalanmız bu Inancın çerçevesi içinde vürütülmüştür. Hükümetimiz Bata Avrupa ile kurdugn ilişkilerin daha da arttınlarak gellstirilmesi gayretlerine devam etmektedir. ABD'den boşalan yer.l Avrupa'nın doldurması istejHne, görüstllSümüz AP1İ parlamenter, ya da AP yanlısı gazetecilerin çoğunda rastladık. Cağlayançil'in konuşmasında a\Tiı ozlero seziUyordu. Ne var ki. Dışişleri Bakanı Büyükelçi Sonnenhol'un davetinde bu konuda pek fazla ileri gitmedi. Cünkü MC hükümetinin Dtşlşleri Bakanı daha o gün, P. Almanva'dan umduklan konusunda düş kınkhfma uŞramıstı. Genscher. Amerika'dan dogan boşluğun gsne Amerika tarafından doldurulaca&ını açıklarken; Bu konuda bize gflvenmevın, demek istivordu. Bu sonucu öfrenmek için görüşmelerin sonunu bile beklemeye gerek yoktu. Altan övmen bir gün önreden Alman kaynaklann kesin tavırlanna bakarak sonucu söviemişri bile. Nitekim, Alman gazetecileri de bu konuda gayet açık komışuyorlardı. F. Almanya Basın Atasesî Dr. Vondran'm evirtde, Alman Tele\izyonunun, Genscherin gezisi ıçin özel olarak Ankara'ya gelmiş Kudüs muhabiri ile konuşuyoruz: Türkiye'ye daha önce geldiniz mi? Evet bir kaç kez sorunlannızı az çok bilivcrum. Dışişleri Bakanmızın bu pezisi sırasmda, Amertka'dan dogan boşluğu ülkenizin doldurması yolunda olumlu adımlar atılacak mı? S'.7e zaten yardım yapıyoruz jra. Havır askerî bakımdan vardımı kastediyorum. Sanınm hükümet daha fazla vardım istiyor. Daha fazla verirsek, daha tazla isterler. Peki o zaman Türkiye, ABD'den ve dolavısıyla NATO'dan koparsa? tste Alman meslekdaşlann düsünoesi de bu masını kararlaştınruştır. Türkiye'nin tepkisî Değışiklik önergesi sahıbi Minnesota Demokrat Temsılcısi Donald Praser, bu tedbirin Türkiye nin ambargonun kalkmasına ilişkin tepkisinin gözlenmesl bakımından Amerika'ya iki üç ay kazandıracağını söylemiş, boylelıkle aslında Türkıye'nin Kıbns ta bir çözüm bulunmast içın işbirlığine yatkm bir tutura benim seyip benimsemediğinm tartışılmasj için Kongre'ye ve yönetıme bir fırsat tanımış olacağım bildirmıştır. Kanun teklifi, Türkiye nin Kıbns'ta ateşkese riayet etmesinl, iki ülkenin Aeta'daki askerî kuvvetlerinin sayısını artırmamalannı ve Kıbns'a yeni Ame rikan süâhlan sevketmemelerini de istemektedir. Ambargonun kalkmasından yana olanlar, Kıbns gorüşmelerinin yeniden baslatüması umudu v« Türkiye'nin hayati önem taşıyan Amerikan asterî tesislerini kapatabıleceğı endişesi ile hesaplı bir riske girdiklerin! kabullenmektedirler. Tıpkı Ford ve Dışişleri Bakanı Kissınger gibi, onlar da, böylelikle Türkiye'nın Amenkan üslerini kapatacağı tehdidinden vazgeçeceğinı, Kıbns taki kuvvetlerinin sayısını artırmayacagı gıbi, halen elîerinde tuttukları toprakların bir bolümünü de gerl vereceği umudu ıçmdedırler. Hattâ, teklifi destekleyenlerden bazılan, Türkiye'den aslında boyle bır karşüık. beklediklerini dahi saklamamaktadırlar. Teklifın Komiteden geçmesi. Türkiye'nin ambargo kalkinadan tavize yanaşmayacağı gerçeğinin anlaşıldı ğı anlamma gelmektedir. Ancak Komite, bu yasak kalktıktan son ra, Ankara hükümetinin daha uzlastırıcı bir tutuma ginnesini de kesinlikle beklemektedir. Türklen n işbirliğine yatkm bir tutumu •benimsememesi halinde, Temsilcıler Meclisi üj'eleri, ambargonun yeniden ihdasında herhalde tereddüt göstermeyeceklerdir. Komite, bu arada, kanun teklifınin Yunanistan'a karşı bır dusmanlık belirtısi olarak görulmemesi hususunda buyuk ozen göstermiştir. Nitekım teklif, yonetimin, Yunanistan'ın askeri ıhtiyaçlarını incelemesl çağrısmda bulunmaktadır. Ne var ki, bu çağn, Komitede ambargonun kalkmaması için yoğun çaba harcayaın. önümüzdeki bafta da Meclıste aynı çabayı artan bir hırsla sürdürmeyi amaçlayan Yunan yanlısı grup için ufak bir tesellidır. DEMtREL: Ülkemizin bölüıunezüfini korumak karanndayu. HAKKÂRiLi DURMUŞ, ÇOK KIZMIŞTI... Dunnuş Akar, blr lsl için taa Hakkari'den kalkıp gelmışti. Ankara bir koca kent. Şaşa kalmıştı Hakkari Senatörü Naci Cidal fle birlikte işı için bir sa5 bir sola gıtmisti ya, bir türlü nereden geçip durdugu kavravamamısü. Cebeci'den bir taksıye atladılar, hastahaneve gittiler. Oradan çıkıp, Opera önüne geldiler. Durmuş kızmıştı. Çok tazmıştı. Çidal, ne olduğunu sorduğunda, önce yutkundu. Ama daha fazla dayanamayıp konuştu: « Ne ml oldu Cidal beğim? Baksana körpüye. Bizim Hakkâri'de derelerin üstune körpü kurmamışız. Burada kuru yerde, körpü yapmak için körpü fcurmuşlar.» « Ama Durmuş. burada arabalar sıkısıyor diye yapmışlar.» « Arabalar için yaprrnslar. Bizim Hakkâri'de biliyor insanlar için voktur Ru bansın deresi çoşmaya »örs\in, alıp gS'urüvoT vanmda vöresinde kira varsa. Zar desen fivle, Hamar Çayı desen öyle..» Oramarlı Durmuş çok Kızmıştı bu köprülere. Dalokay, Maliye Bakanlığının kaçak inşaatlarını mühürlüyor Ankara Belediye Başkaru Vedat Dolakay bugunlerde, Maliye Bakanlığının yaptırdığı inşaatlan birer birer saptıyor bu inşaatlar Belediyeden gerekli izin almmadan yaptırılnuş. Yani Maliye Bakanlığı «Kaçak inşaat» yaptırıyor. Dalokay, bu inşaatların mühürlenmesı ıçin gerekli emirleri verdi. Maliye Bakanlığı ile Ankara Belediyesi arasında uzun süreden beri bir tartışma sürüp duruyor. Bakanlık Belediyelere yapılan yardımı kesti. Dalokay Başbakan ve Maliye Bakanıyla görüşmek istediyse de bir rürlü olanak bulamadı. On beş yıl süreyle askerlik görevınden uzak durmayı başaran Mahve Bakanı. Dalokay'a paçasını hiç kaptırmıyordu. Dalokay'ın bir de Hollan HAZIRLAYANLAR: U. Mumcu • î. Solak • M. Gençosman î. Kırklar YA MSP? NATO Güney kanadı Ford ve yonetimin önde gelen simalan, Amerika Birleşik rv letlerinın NATO'nun Güney kana dmm kalesini teşkil eden bir ülkenin etkinliğini kaybetmesini, ya da Batı ittifakı için kaydedilmesini göze alamayacağını Temeılcıler Meclısi üyelerine açıkça ti'.direrek onlan derin surette eUülemişleniir. Mevcudu 500 bine ulaşan Türk Silâhlı Kuvvetlerj, Akdeniz kanadmın en önemli karagücünü bünyesinde banndırmaktadır. Bu husus, Portekiz sola açılır, îtalya güçlü komünist nüfuzu altına girer, Yunanistan ise NATO ve Amerika Birleşık Devletleri ile ilişkileri konusunda nazlanırken, Amerika Birleşik Devletleri için bılhassa önem Uşımaktadırjı da'dan inek getirerek, Ankarahlann süt ihtiyacını gidermek amaeıyla hazırladığı bir proje var. Maliye Bakanlığı Dalokay'ın süt projesini de «Sabote» etmiş Dalokay için bu, bardağı taşıran son damla olmuş. Vedat Dalokay, yetkflilere emir verirken, «Maliye Ba kanlığının inşaatlarını neden mühurlediğinizi sorarlarsa süt projesini neden sabote ettiyseniz ondan diye cevap verirsiniz» dedi. Maliye Bakanlığı, Ankara Belediyesine yardım vapmadı amma, bakalım fcaçak inşaatlan için kaç lira ceza ödeyecek? Ya tktıdar anahtannı elinde ruttugunu sövleven «Fatih ruhlu1'» MSP ne yapıyor? Ecevit'in «iktidar önce kendi içindeta anlaşmazlıklan halletsln» derken, MSPyı kastettiğini herkes bilîyor MSP acaba dış oolitıkada AP'den avn volda mı? 11 haziran günü dış politlka konulannda Mecılf kürsüsündpn MSP adına konuşan Yâsin Hatıooglu, öükümet ü\eleri arasında sörüşbirliği olmadığını ilert sürenlere şöyle cevap verıyordn Bu konuda tazla derinliğe taecek deSilim. Rendllerine partilerin hukümet kurmadan önce fcaleme aldıklan orotokollert bükumet kuruluşundan sonra Yüce Meclisin tasvibinden geçen hükümet Drogramım bir kere daha dik*atle okıjmalannı, ıncelemelerinl tavsiye ederim. Ama aym Hatipoglu, oartisinin Türk • Ameri&an ilişkileri fconusrnda AP'den daha değisik düsündiiğünü de bünin açıklıSıvla dıle getirmekten çekinmiyordu. Bakın ne divor Hatıpoğlu bu itonuaa: Şimdı artık htikümetterı bir isteğimiz var Fükttmetimiz ABD ni ciddl şekilde ikaz etmelidir. «tkili anlasmalan grtzden seçireceğız» öszünü asarak, derha) gfizden ppçirmelidir. Bu konusmadan altı gün sonra, MC hükümett, Yt haziranda ikili ılişfcılert gözden geçireceğint. ABD'ne haber «enyordu. Hatinoşiu'nıın dile eetirdıtı MSP'nln kararlıii»' lSfta katmıştt. YARIN: Kıbns ve Türk • Yunan 'Jişkileri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear