Catalog

DÖRT CUMHURÎYET 10 Temmuz 1975 ABDULCANBÂZ t * ..;» RAZİYE 61 Yusufun uçtuğuna irnmrfın mı* dıyerek açtım sorumu. Bu kez Bana ne, dedi Belki uçmusrur Dayım boyle dediginı duyarsa kızar. Neden k u s ı n : Baksana, koylülere kınyor ya! Vedıa Kjzıyor n u ' diye sordu öyle ya, dedim, konuîmalan dinlemedln m i ' Hayır. Ama buradaydm ya, yanffinada* Nereye gldecektinr Bır yere gitseydin demiyorum, ama . Vedıa sözumü kesti. Babam sen çekil odana demedı kl.. Odana gitseydın ne yapardm? Ne bileyım Benı düsünür müydun? Nasıl ytar» Bu aksamkl serismemizi Sevıştik ya O kadarla blttl m l ' Gene ml sevişelim diyorsun* tyi olur ama. davın evde Gece odana geleyim mi* Vedıa'nın bır sey söylemeslne vakit kalma dı davunın merdivenlerden gelen ayak seslerırı duyduk. Yaslı adam bir atlet çevikligi ile lçerl daldı doğm gıdip belindeki tabancasını duvara astı Bize hıç bakmıyordu. Masanın Uzerinde duran şarap şisesinden bir bardak şarap dol dbrdu bir dıkiste içti. Sonra denn bır soluk vererek Bu 1; burada bitti, dedi Ben yendim. Bana döndü. Yeğen, dedi, bu oyun gerçekte bir düzendi Bem alt etmek için hanrlanmıs. Anlıyorsun y a ' Oysa bende o gös yotc Perişan ettun hepsinl. Bana düpedüz karsı gelmeye cesaret edemiyorlar, karsıma bir deliyı, bır zavallıyı çıkarıyorlar. Onunla ugraşmayacağımı sanarak. Belld de ufraşamayacagnnı: Beni \a ermıjın, ya da budalanm karsısında yenık duşürmek istedıler. Senın yanında, kahvede anlasmamıs mıydık' Baktılar kl o yoldan paçalan sıkışıyor, bır gece yansı olayı yaratnlar. Yusufu uçurdular Kayalıbunm'dan. Kahkahalarla gülraeye başladı Hıç de konusmaya niretu olmadıgırn halde Dayı, dedim, istediklerlnizl yapmanıza Yusuf engel degtl k l . . Sakallannı tutarafc Nasıl? dıye sordu. Anladıgım kadan ile, kSylt) bo olava, olayın dar anlamı içinde bakıyor. Diyebilirim Yazan: Melih Cevdet ANDAY ki bir çeştt merak. hatta eflenee konusu olar&k Siz bununla hiç Ilgilenmeseniz, gülüp geçsenız ne değışir'1 Sakaltm bıraktı. alruna düçmli» olan k> nrcık saçlaruu yukan kaldırarak Bunu sen mi soylıiyorsun' dedi. Gözlenmin ıçine bakıyordu. Kendıml bird«n sınava çekilnuş durumda buldum Benun halk anlayışım, mücadele ve devnm anlayışımdı soz konusu olan Çok acele gorden R«çırdım kendtmı, güçlü ve zayıf yanlanm vardı Ama bundan da kötüsU, o anda eylem dısı bulunusumdu Konuya gırmek istemedim. Bu bakıstna kendüıgınden her şeyi ortaya koyuyordu Ben, halkın kör tnançlanna bos vererek halk İçin çalışma yanlısı çıkıyordum. Bunu açıklamaya yanaşsam, dayımdan alacağım karşılıfı çok iyi bıllyordum. Suçlayacakb beni. Bunun Uzerine ben de onu düşçülükle suçlayac*ktım . Ve çeklp gitmern gerekırdi Dayım, bütün bunlan yünlmden okumuş glbi Btilıtmsedı, sonra Ben ml halkın eglencesi olayım istiyorsun' diye ekledı Ben kuyruk olamam ben (bağınyor, bir eliyle masay» vuruyordu), ben kendimi her an kendime tanıtlamakla gbrevliyım. Anlıyor musun' Üst yanı nz gehr. Ba*aramazsam çeker gidenm Dünyada savasım konusu mu yok' Daha olmazsa Schweıtzer gıbi Afrtka'ya pderim BUtün sorun ışığı b'r yerlerden parlatmaktır, o kadar Sonrası ne olur hatta olur mu, olmaz mı, orası önemli defıldır. Hıç istetneden Am» zamanı degilse, zamanı gelrnediyse dıyirerdim Dayım • O senin kuruntun, dedi Zaman dedigin ?eyl gene insanlar gettrirler. Koşullar da İçinde olmak üzere her şeyi yaratan insandır Zaman, hem bassruun. hem başarısızlıgm ölçüsüdür Başanrsam ramanı lmış derler. basaramaısam degürnis. Ancak sunu da bilmeni lsterim ki, ne diyecekleri önemli degıldlr. Yar«tıcılıgın kendısl güîseldir. Orada geçirdiflm günler, aylar l<;lnde tlk kez Slz n» isttyorsumız'* diye »ordum. l r Dayınv '•"• Bekliyordum bana böyle bir » r u yöneltecettnl, dedi Sonra da, balkondan dijan, ayışıklı gec«ye bakarak tnsan olduğumu anlamak, diye ekledi. Yaşamsk. yıvıp içmek, hattâ sevijmek (Bunu soylerken göz ucu ile Vedia"ya baktı) vetmes irsan olmaya Bır şeyleri değiştlrebllmektir bızım Içtn gerekli olan Sözünü kestım Ne olursa olsun degl?tirTrek rai* (DEVAM1 VAR) Ecevit Başbakaıılık Döııemini Anlatıyor Röporta|: Altan ÖYMEN Pamuk taban fiyatı saptanrhasında güçlükler çıkmıştı Bülent Ecerit, bu bölümde hü kümetinin tanm Urünlenni destekleme politlkasmı anlatırken; «Türkıye"nin bugünkü bozuk duzeninde köylünün avucuna bır damla su ulastırabilmek için kova kov» su bosaltmak gerekır» detnistL Acsba CHP • MSP koallsyonu dönemind« bu «kova kov» su» yun mıktan, özellikle b a n ürünler lgın geregınden de fazl» tutulmadı m ı 7 Ömegın pamukta dünya fıyatlarının başka turlü gehşmesıne rağtnen, Türkıye'de saptanan taban üyatı açın dnecede yüksek olmadı mı? Ece\nt bu konuda « 1974 yılında pamuk cıddt bır sorundu» diyor, «Aslında 1973'te pamuk destekleme alımı fıyatlan, bızim 1974'de saptadıguoız 8 lıranın bır haylı altındaydı Fakat destekleme alım fiyatlan llân edildıkten sonra dünya pamuk pıyasalannda umulma dık bır değışıklık oldu ve pamuk fıyatlan beklenmedık ölçüde yük seldi. TUrkıye'deki taban fiyatlan da nazan kaldı. Tabii bnoeden «alivre» denilen satış yoluyla eltnden düşük flyatla pamuk çıkaran koylü buyuk ölçüde z»rar etti. Fakat sonradan satm* olanagını bulanlar yüksek gellrJcr elde ettüer. Bır yü öncenın tııli fiyatlan d* haUan ıihnind<» resml taban fıyattytms glbi yer ettı. Bir ihracat tıkanıklığı ile karşı karşıya kalındı, iplik fabrikaları çok düzensiz bir şekilde teşvik edjlmişti Türldye'de 8sel KktArfin de, kamu mktörânftn da terü obnsktaa çok n a k . , ^A.U totihbkfaü ve dünya p l y a n U n y U UlskUeri ye• Yüksek fiyat bekleniyordu Bdyle olunca hukUmette bulunaugumuz yılda, pamuk ıçın yuJcsek bır fıyat aaptanması yolunda bir bekleyış vardı. Malıyetının yukselmış olması da boyle bır bekleyışi haklı kılıyordu. Hele tutun ıçın, fındık ıçın, çay ıçın, buğday ıçın, ve pancar ıçın beklenenm çok ustunde des KÖYLÜMÜZÜ BUNALIMIN YÜKÜNDEN KURTARDIK tekleme alım fiyatlan saptarunca pamuk UreUcüert de haklı olarak yüksek bır taban fıyata bekle>ışı ıçuıdeydıler. Oysa, dunja pıyasası hiç umut verıci gorülmuyordu. Pamuk fıyatlarında buyuk düsus vardı Duydugumuza gore Japonya büe, ıplıgını, hatta dokunmus bezıni pamuk fı>atına satmak zorunda kalıyordu DunyEda büyuk bır bunalım vardı îplık ve dokuma fabnkalan kapar.maga başiamıştı O durumda geçen yıhn lulî pıyasa fiyaUna gore, pamuk için duşuk bır taban tıyatı saptamak gerekıyordu Fakat bıı acele etmemeye k&rar verdık. Belki dünyada pamuk bakımın dan bırtakım olumlu gelısmeler olur diye, taban fiyatı saptama yı erteledık Onun yenne geçıcı olarak bir avans verme tutumu ızledik. 7 lıra a;ansla pamuk al maya basladık. Taban fıyat 7 lı ramn altında saptanmayacaktı üstund» saptanırsa arasındakı fark üretıcıye odenecektı O çekılde, dünya pıyasasındaki olum s'iz gelısme nedenıyle uretıcılerın pamuklarını, tuccara, aracıja duşuk fıyatlarla kaptırmasını kesınlıkle onledık Öyle ol mu^tur kı gerçeklerı bılen üretıcıler bu konudakl ıyı nıyetlı da\ ranısımızı zaman ıçmde de ğerlendırmışlerdır Nıtekım o sı rada tüccara pamuk satmak ısteven köyluler çok duşuk fıyat larla satobıldıklerını gordüler ve a\ansı kabul ettıler içta ufak değisikliklerle ortal»ma 8 Ura duzerinde taban tiyatı saptadık Fakat bu dunya piyasasuun o kadar ustundeydı kı tüccar alım yapmadı. Hatta Sümerbank alım yapmadı. BUtun yuk kooperatıf bıruklerinln üze rınde kaldı Devlet olarak, kooperatıf bırliklenne, kendılenne getınlecek bütün p&muğu alabıleceklen kadar kaynak sağladık. Ama bu kez de depolar yetmedı, alım ışlemını yapacak personel yetmedı O yüatlen günlerc« uretıcıler, birlıklerin önünde kuyruğa girip beklemek zorunda kaldılar "Bu bır çaresız durumdu Pamuk üretıcısmi çok düşük fiyatla pamuğunu satsrak perlşan duruma düşürmektense, bir kaç gun birlödertn kapısında bekletmek daha adaletli bir polıtıkaydı. Kımse pamuğunu «üle bırhge satacaksuı» diye zorlamı \ordu ama üreticl gbrUyordu ki tüccara gıtse, pamuğunu ancak taban fryatmın asağı yukan y«rısmn satabılecektl Adana ou bunaümm en yoğun bıçımde hıss<^Üldıği verierden binydı. Henuz Pirhklertn 0nünde kuyruKtarın d°T,am ettıfi günlerde ben Adana'da acık hava toplantısı vapmaya «ıttım Bazı arkadaşlanmu;f1a ttajgı vardı. Adana'da bu rtbden t e p a olabihr dı>e Takat ben «oyluTiflzun ne kadar UTn.vk ve durıyadakı gelışrrelerı n^ kadar yakından ızleyen Dilnç'ı bır kbylü oldugunu bılıyo.dum Gcrçekleri anlattığım vstdt, b'zna lzledıgımlz polıtıkanın ko\lj varanna uretıci yarmnna btr politika oldufunu anlayacagına inanıyordum. lyımserligtmin ' a t U olmadıgın., tam tersme, iyımspriiKimm yeterslz oldugunu »;ordüm ÇunkU benlra bunlan inla'znama bıle ihtiyaç yoktu. Halk >ıer şeyı çok iyı bılıyordu Dünyad3kı panıvk bunahmı içtnde, bızım hifcünıetı mızın Untıji'yi buyıuc blçüde kurtardıgını <coyıaınu7 anifmıştı, sında ve genellikle ekonomflc kararlann alınışında en isabetlı karara varmak içto dünyaya açılmıs, hızlı isleyen lstihbarat olanakları?» Hangl mahn tıyatı, han gl payasada ne kadar?» Bunlan zamanında öğrenme olanagı oluyor mu hükümetlerin? Pamuk fıyatlannın «aptanmasında da dünya fıyatlanvla ügıli olarak yeterll Takam, bılgi var mıydı? Ecevit şoyle dıyordu: «Aslında bız lstihbarata güvenmedigimla lçmdlr kl, ve iendtaılzl aşın iyimserliğe kaptırmadıg> m n tçindir ö , blrkaç hafta durumu avansla idare etük. Yet yer bazı kamu kuruluslan veya birlikler, bazı tırsatlan da kaçırdilar. Bu Türldve'de devletin aksaklıSı, bürokraslnln aksaklığı.. O burokratık aksaklıklan payl»$an bır takım blrlikler de, gBrOlebilen aksaklıklar nedeniyle de bazı san$ olanaklanni kaçmJılar. Ama bunlar cok sınırlı ve eedci fırsatiardı Nthavet ellerln deki pamugu çok küçtlk bir mlk tarda bıraz daha yüksek bir fivatla belki satabnirierdl Ama genel olarak dünva pamuk pty». sasınm çok düştügü bır dönemde birüklerden de mucize beklenemezdı Turklye'de özel sektörun de fcam'i sektörUntln de lstıhbaratı ve dtinya pıyasalarıyla ilışkılerı veterlı olmaktan çok uzak Bunu ekonomi koordinasyon eksıkligmden söz ederken de sovlemistim » DiSi BOND Düzensiz bir teşvik politikasuıın sonucu Bu aradi tablatıyle bu ihracat tıkanıklığı ile /arşı karşıya kalmdı. Çok dıtsnnsus bır »ekılde ıplık fabrıkilan teşvik edürnıştt onceM illarda. Plansız bir des tekleme polıtıka3i}la geeglnden fazla lpltk fabntnıan kuruunustu Onlar bır tıkanıklıkla kar^ı karkarsıya kaldılar. Ama isdı^m gıbı butun dunyayı sarsan, bü'un pamuk tiretıcısi Ulkeleri sarvın, dokuma sanayii ülkelenni sa.^an cıddl bir btımıım vardı Blz ızledığımız polıtıkavla köylunıüzu bu bunalımm vüıcunü tasımak tan kurtarmış oldus Da^ia cok tüccar ve sanayıcı bunua «ıkın tısını çektı. ^nv» horkesl birden kurtarmaga aünynda hıç btr hü kumetın gücü yetmezdı Bı« >ü cümüzü üretid «ehine kullandık Kaldı ki, dunya aunuk uiyasasının er geç açıiarafcma v« ctok larm entılebuocegıne •Jianıvorduk Nıte<ım i'iancımızır dogruluğu bu yıl ortay» çıkmaya başladı » UZOUNUM COCUtLuB, Adana'daki kuyruklar Sonra, bıldığınız gıbi, bolgeler tstihbarat konusu Taban fıyatlannın saptanma YARIN: SANAYi Mi, TARIM MI? HİDROLİK • PNOMflTİK !! FLORYA'DA KİKAL1K J9+ MÜHENDtS ve TEKNÎSYENLER ARANIYOB MÜRACAAT. «MÜHENDtS» KUMITZU ÎLE AÇIK MANZARALI I Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hıdrografl ve Osinografi Dairesi bıldıri'Tiiîtir Basfcanlığından Istanbul Barosu Başkanlığmdan Asağıda adı, soyadı ve Baro Sicıl Numaralan yazüı meslekdaşlannuza, muhtelıf donemlere aıt Sıgorta prımlerını odemeleri için Baromuzda mevcut buro adresıenne tebhgat yapılamadıgından, fcozkonusu pnmlerını ^4 ı 19"5 tarıhuıden evvel ödıyerek makbuzlannı, teblıgata sarıb ad^sleriyle birlıkte Baromuz Sıgorta servuine iletmelcn aksl halde, haklannda 1136 sayüı K. 7127/f ve 100. madaeleri tatbık edılecegınden, bu konuda yazılı savunmaianrr. vermeleri \e dınlenmek Üzere Yonetım Kurulumuzun 24 7 1975 tanhlnde yapacağı toplantıda saat 17 30'da tuızır bulunmalatı, ılânen teblıg olunur. Adı ve «oywiı: Raro 8c No: Adı ve »ovsdı: Bsro Sc. No: Huseyin Munsın Macuncu Nad Kavi Yalçın öztürK Yılmaz Demtr Samim Andav Bahri Cömert 9442 8849 8082 6120 5306 3162 6597 9503 Mustafa Namı Koıkmaz 8873 Vedat Kurdcîlu 8739 Jale Sovdaş 7527 Bekir Şendılmen 6845 Hızır Ilyas Aktolgalı 6111 PX 290 KARAKÖY (tlâncıliK b4ü3 TÜRKiYE PETROL, KiMYA SANAYii İŞÇİLERİ SENDiKASl MÖBLELÎ YAZLIK DAİRE DENiZCiLERE VE HAVACILARA 78 SAY1U BiLDiRi 11 temmuz 1975 tarihind» 10 00'dan, 19.00'a kadar asağıdaM noktalann b'rleştigi saha Içtnde seyretme, demırleme, avlanma \e bJ sahamn 1200 metreye kadar olan yükseklıfl can ve mal emnıyetı baKimından tetüıkelıdir EfiE DENlZt FOCA AÇ1KLARI 1 inct nokfa Enlemi 38 derece 43 dakıka Kuîey Boılain 2b derece 30 dakıka Dofu 2 ncı nosta • Enlemı 38 derece 51 dakıka Kuzey •^ Bovlamı 26 derece 30 dakıka Dogı» *" i unru nc ı Fnlemı T8 derece 51 dakıka Kuzev Botlamı 2h lerere 22 öakıtt» OogU 4 üncıi tıukt» Enlemı » derece 03 dakika Kuzey Boylamı 25 derece 30 dakıka Doğu 5 uıcl nolcta Enlem> 38 derece « dBkıka Kuıey Boylamı 25 derece 30 dskika Dogu DENtZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNEM1E DUYURIÎ1 ÜR. <Basın: 17864) 5478 PETROL KlMYAIŞ GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN DlSK'e bagh ve Genel Merkezi Izmitte bulunan Petrokıınyalş Sendıkası 56 temmua 1975 tarirıleTİnde yaptıgı Olaganustü Genel Kurul Toplantısında kendını fesb etmış ve Sendıkamıza katılma karan almıstır. Bu nedenio Sendıkamız KtMYAlŞ 567 temmuz 1975 tarihlennde yaptıgı Olağanüstu Genel Kurul Toplantısında Petrokımya Iş'ın katılmasını kabul eder°K Knatüzuğünü tadll etmış ve Turtaye Petrol, Kımva Sanavu Işçilen Sen dıkası (PETBOL KİMYAİŞ) adını almıştır. Sendıkamız Petrol Kımya îsirj Genel Markezi Divan\olu Klod Farer Cad. No. 12 3 ISTANBUL ad'eslndedir 274 sayılı Ser.dıkalar ve ıifrao sayıu Dsrnekleı Yasası gereğince ılgilılere duyurulur. Yılmaz ÖZDEMtR Dlncer OOGl) Genel Baçkan VeldU . Genel Baskan (Cumhtrrtjet . . . I 2 ODA, 1 S4IOM GENtŞ BALKONLAR PLAJ KOLAYT.TKI.ARI Tel.: 27 49 03 İLAN ist. 6. Asliye Hukuk Hakimliğinden 1974/331 Dav&cı GUlltl Arman tarafından Davalı Olup HaJen tstanbul FatUı Nısanca Caddesinde Bakkal çıkmazı No: 15/3 adresınde tkimet etmekte tken sd'esı mpcnul bulunan tSMAİL ARMAN Alevh'ne acılan bo«anm» davssında: Yukanda adı ve adre«i v«zılı olan davalının adresi meçhul bulundujjundan usultln 1*1 ve 144'ncü maddelert gereğince ılftnen tebl'sat ırrasma fcarnr vpnimıs olrttıfundan adı geoen davalı ÎSMAÎT ^RMAN'ın dunışma eönü olan 1710J975 günC saat a 45'de mahkemeve eelmesı veva fcendlsini temslle vetkılı bir vekil göndermes! nususu dava arzu,hali ile daveüye yerıae kaim olmak üzere ilftnen teblift oiu Avkut özcran (Basın: 19053/5482) nur. (Basın 5219) 5480