02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Demokrasiye dönüş önerisi reddedildi Alman Hükümetinden bir bakan Şili yönetimini FRANKO: 'Katiller çetesi, ISPANYA'DA diye niteledı DIKTATÖRLÜK SÜRECEK! • İSPANYA HÜKÜMETİ SÖZCÜSÜ, SON YAPTIGI AÇIKLAMADA, ORTAK PAZAR'A GiRMEK İÇİN GEREKLİ SİYASAL ÖDÜNLERi VERMEYE HAZIR OLMADIKLARINI AÇIKLADI. (Dı? Haberler SerTİsi) BONN Federal A'.manya Bı ümsel Araştırma Bakanı Marthöfer'in Şıirdek; Pinochet yönetiminj «Katiller Şebekesı» olarak nitelemesi, iki ülke arasındaki i!işk:lerin gerginleşmesine yol açmıştır. Bunun üzerine bir açıklama yapmak zorunda kalan Federal Almanya hükümet sözcüsü Böllinşr Matthöfer'ın Şili ile ilgiü sözierinin, bakanın «kişisel gorüşü» olduğunu ifade etmiştır. Bilimsel Araştırma Bakanı Matthöfer. resmi bir yemek sırasında, Şili Hükümetini «Katıller Şebekesi» olarak tammlamış ve böyle bir hükümetin ken ci:s! için «var olmad'.ğmı» söylemiştir. Bakan bu açıklamayı, Şiii'ye kredi verilmesi yolunda ddha önce Allencie hükümetme verdiği bir sözle lîgıü olarak yapmış;ır. Kısa bir süre önce Şili'yi ziyaret eden Alman heyeti geri döndükten sonra. heyetin başkanı ve muhaiefetteki CDU milletvekili Todenhöfer. Matthöfer'e Ş:liye kredi açılmast konusunu hatırlatmıştır. Bir akşam yemeğı sirasinda yapı'.an bu hatırlat rnaya Matthöfer'in yanıtı, yukar.tia belirtildiği gibi çok sert ol muştu. Matthöflr aynca böyie bir kredi konusunda söz verdiğinı hauriamadıgını ifade etmıs tır. Todenhöfer, Alman Hükümet ; Başkanına yönelttiği sorularda aynca, Parlamentoya ve dünya kamuoyuna gerçek dışı açıklamalarda bulur.an bir bakanın kabinede bulunruasının, Federal Alraanya'ııın uluslararaşı j düzeyde sayg:n'.ığını sarsıp I ,aısmayacağını sormuştur. Eleştirilere hedef olan Matt j höf?r ise bu arada Basbakan | Helmut Schmidt'ı aramıs ve kendi?inin hâlâ bakan olup olmadığını sormuştur. ' (Dış Habrrler S^rvisi) MADRIT Fıankfurter Atlgemeine gazetesinde yer alan bir haberde tspanya Hükümetmin ülkede demokrariir>in kuruiması yolundaki her türlii öneriyi redrlettisi hilrfirilmekteriir îspama Hükümeti «diktatörluk şi?tenıi» olarak tanımlanan politik yapısını gelecekte de knıumak i?temektedir. Bu ülkenin Avrupa Ekononıik Topiuluğuna tam üyelık ko5ul!arıyja i'.gili olarak yapıjan açıklanıada, İspanya Hııkümeti sözcüsü, AET'ye katılmak için gerekli siyasal ödünleri vermeye hazır olmadığını belirtmiştir. Geneıal Franconun Ds?isleri Bakanı Cortina, AET'ye tam üyelik kınusunda çok istekü olduk:?.nr.ı belirtmis. ancak Topluuiun da daha esnek ve toleran»Iı davranması gerektiğine dikkati çekrr.iştir. Cortina açıklamasında, diktatörlükle yönetilen Işpanya'n:n siyasal yapısında herhangi bir değişikhk yapmayı düşünmediklerini söylemi?tir Cortina, Avrupa'nın siyasal bütünlıığünü itevenlerin. daha hoşuöıülü davtanmalan gereğine • leğinmiş, her devietin '.sferiieı ~:stemle yöaetilrtıeye dosal hak kı olduğunu ifade etmiştir. îspan.a Dışisleri Bakanı Cor "ins'nın konuyla ilgili açıklamaları aynen soyiedir: «Avrupa Ekonomik Toplulu "Bakır madenler» tükenmiş durumda,, *KİREÇ OCAKLAR1 tYİ BİR KAYNAK; ARAP ÜLKELERİNDEN SÜREKLİ TALEP VARi «İKİ BÖLGELÎ COĞRAFÎ FEDERASYON GERÇEKLEŞİRSE, RUMLARLA EKONOMİK ÎŞBtRLİĞÎNE GİDİLEBİLÎR» Kıbrıs'ta ekonomik sorunlar İSPANYA DİKTATÖRÜ FRANKO izzet Rıza YAUN Unlü Fransız filozofu Sartre, Portekiz'de... ğuna üye üikeler. tşpanya gibi demokratik yöntemlerle vönetılmeyen ülkelerin Topluluğa kabul edilmeleri için «demokratikleşmelerirtı» şart kosmağa devam ederlerse. ancak komü nistlerin cıkarlarma hizmet et | mis olurlar » ' Bu arada Federal Almanya Dı.şişlerl Bakanı Hans Dietrich , Genscher de, sectipimiz hafta j Npanya'ya yaptıeı resmı ziya | ret sırasında. AET Ispanyı İ ilişkilerini vetküilerle çörüş j müştür. Genscher'in açıklamalarına göre, tsDanva Hükümeti yetkilileri. AET'nin örgütsel ] sorunlan ve îspanya'nın Topluluğa üvelik koşullarına 11İŞkin konularda kendisine avrıntılı «orular yöneltmislerdir öte yandan tşpanya yetkilileri Genschprden. Federa! Alman va'rın 1B71 vılından bu vana ulemekte olduğu O=tpo!itik fDocu Politikaşı) ile yakından ilgilenmişlerdir. «ALDIGIMIZ TEDBIRLERLE EKONOMI İYICE TÜRKİYE'YE DOGRU YÖNELDİ» KIBRIS FEDERE TÜRK DEVLETİ PLÂNLAMA VE KOORDLNASYON BAKANI ALPER ORHON İLE LEFKOŞE MUHABİRİMİZ ÎZZET R. YALIN'IN KONUŞMASININ İKİNCİ BÖLÜMÜ ŞÖYLEDÎR: Yalanlama yok Matthöfer'ın bu sozleri, «rtesi gün bakanlığının sözcüsü t»r»fından ne yalanlanıruş, ne d« yonımlanmıçtır. Sözcü yalnızca, Matthöfer'in 19Î3 yılında böyîe bir kredinin venlrnesl yolunda herhangi bir soz verdiğini hatırlamadığını belirtmekle yetinmiştir. 1? bu kadarla da Bonn'daki Şili den de konuyla ilgili açıklama yapılrnjş ve «Bay Matthöfer'ın belleğini zorlanıasmm jrararlı oUcağı» hatırlatılmıştır. Bonn'daki Şili Büyükelçisi, o zamanlar Kalkınma Yaniımı Ba kanı olan Matthöfer'in 1973 yılı sgustos ayının son haftasında Şili'ji ziyaret ettiğinl «töylemiş, bu ziyareti sırasmda da, Şili'ye büyük çapta kredi açmak uzere oradaki yetkililer» söz Termiş olduğunu »çıklamıştır. Norveç*te üç muhalefet partisi, sosyal demokrat hükümete karşı "ortak cephe,, oiuşturma çabasında (Dış Haberler Servisi) STOCKHOL.VI Norveç'te muhaiefetteki üç parti, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti'ye karşı or Sartre, Eıruıci Topçu Tugiyına raensup subaylarla soyleşi sırasında.. tak bir cephe oluşturmak amacıy ' la çaiışmalara başlamışlardır. Muhaiefetteki üç partinin lider leri. Sosyal Demokrat Hükümete karşı birle«me önerısini, önceki gün başlavan Parti Gene! KuruSUBAYLAR. ÖĞRENCİLER VE MÎŞTİR. SARTRE'IN PORTE «PORTEKİZDE İKÎ OLASILIK PARTI LİDERLERİYLE GÖKİZ GEZİSİNDEN SONRA VARDIR: ORDU ÎLE HALKIN i luna getiımişlerdir. Ancak bu bir i leşme önerisi partilerin kendi iç | RÜŞMÜŞTÜR. ÜNLÜ YAZAR, VARDIĞI SONüÇ İSE GÖZPARTİLERE KARŞI İTTİFAKI. ' bünyelerinde bazı direnişlerle karÖZELLİKLE GENÇ SUBAYLALEMCİLER TARAFINDAN GAYA DA HALK ÎLF PARTİLE j şılaşmıştır. RIN HEYECAMNDAN ÇOK YET İLGİN'Ç BULUNMVŞTtTR. RİX ORDUYA KARŞI ITTIFABirleşneleri söz konusu olan | DUYGULANDIĞINI BELIRTŞÖYLE DEMİŞTİR SARTRE: KI.» muhaiefetteki üç parti. Merkez Çiftçi Partisi. Muhafazakâr Parti. Hıristiyan Ha'.k Partisi'dir. Merkez Çiftçi P.ırtisi içinden bu birleşmeye karşı olanların ana he defi Muhafazakâr Partidir. Norveç'te 1972 yılında Avrupa Ekono mlk Topluîuğu için yapılan referandumda bu iki parti karşı kar<ıya kalmışlardı. PoMtiK yelpazenin en sağında yer alan Muhafazakâr Pnrti, AET'ye giriş için «evet» den ! SON mesi yolunda yojrun çaba harca ' mıştı. Merkez Çiftçi Partisi ise NABIZ buna karşılık daima AET'ye karşı olarak bilinmektedir. YOKLAMASINA Jean Paul Sartre devrimi yapan subaylarla tanıştı LtZBON ÜNLÜ FRANSIZ YAZAR VE FİLOZOFU JEAN • PAUL SARTRE, PORTEKİZ'E ONBEŞ GÜNLÜK BİR ZİYARET YAPMIŞTIR. SARTRE BU ZîZARETİ SIRASINDA PORTEKİZ DEVRÎMİNİ İNCELEMİŞ, Zorunlu açıklama îki ülke »rasındaki llişkilerin Eerginleşmesi üzerine, Federal Almanya Hükümeti »dına hükümet sözcüsü Bölling, gazeteciler önünde bir sçıklama yapmak zorunda kalmıştır. Böl ling açıklamasında Matthöfer'in Sili yör.eticileri hakkınrfaki söz lerinin Bilimsel Araştırma Bakanınm kendi kişisel görüşü old'.iğunu belirtmis ve bakanın bu sözleri yalnızca bir politikacı olarak söylediğinl beiirtmis tir. Şili Büyükelçiliğinden ytpılan açıklama üzerine gazeteciler önünde açıklama yapmak gereğini duyan hükümet sözcüsü, Şili Büyükelçillğinin «Matthöfer'in belleğini zorlaması» ile ilçili sözierinin bir devletin içişlerine karışmak olduğunu belirtmiş ve bu sözleri «ahşılmamış» sözcüğüyle tanımlamıştır. Öte yandan, Şili'ye açıîacak kredi konusu iç politikada da rnemli sayılabilecek bazı sürtüşmelere yol açmış, bu arada Bilimsel Araştırma Bakanı Matthöfer'in bakanhktan çekilmesi bile söz konusu olmuştur. Muhaiefetteki Hıristiyan Demokrat Parti milletvekili Todenhöfer Matthöfer'I Fed. Almanya Başbakanı Helmut Schmidt'e şikâyet etmlş ve dip lcma*ik ilişkilerinin bulunduğu bir ülkenin yöneticilerini 'Katiller Şebekesi» olarak niteleyen bir bakanın hâlâ bu ünvanını koruyup koruyamaya cağım sormustur. Portekiz'de kurucu meclis seçimlerinin tarihi yaklaştıkça heyecan artıyor (Dı? Haberler Servisi) Portekiz'de Kurucu Meclis seçimlerinin yapılacağı 25 nisan tarihi yaklaştıkça ülkedeki siyasal heyecan da artmaktad.r. Bu arada son zamanlarda yapılan nabız yoklamalarından da ilginç sonuçlar alınmıştır. Bu yoklamalardan çıkan tiç öneml: sonucu İngiliz Sunday Times gazetesi şu şekilde sıralamaktadır: • Halen ülkede en popüler lider Sosyalist Partisi Başkanı Mario Soares'tir. Ancak Cumhurbaşkanı Costa Gomes, Soares ile arasındaki mesafeyi hızla kapatmaktadır. • Öte yandan Komünist Partisi lideri Alvaro Cunhal, Soares' kadar popüler olmamasına rağmen, parti içinde Soaıes'e kıyasla daha etkin görülmektedir. • Halkın ise halen (izerinde en çok durduğu iki konu. Ulusal sağlık hizmetleri ile âdil bir emeklilik yasasıdır. Sosyalist Partisinin seçim kam panyası sırasında önemli hedeflerinden biri, şıddet hareketlerinin çıkmasını engellemek ve halkın tam bir özgiirlük içinde oylarmı kullanmasını sağlamaktır. Sosyalistleıin bu hedefi ortanın sağında olan Halkçı Demokratik Parti ile Merkez Demokratik Parti tarafmdan da paylaşılmaktadır. Oporto ve Setubal'de çıkan kanlı olaylardan sonra iki parti de şiddet harekeîlerini önlemeye kararlıdırlar. Halkçı Demokrat Parti ise. kam panyasını güçlü olduğu seçim böl geleıinde ycğ'.mlaştırmaktadır. Parti ayrıca büyük açik hava top lantılarından ve göslerilerden ka çınmaktadır. Böylece şiddet olay larına meydan verilmeyeceği umulmaktadır. Komünist Partisi merkezinde ise yetkililer, seçim sonuçları hak kında bir yorumria bulunmama yı tercih etmektedirler. Parti lideri Alvaro Cunhal bu konuda kendisine yöneltilen bir so ruyu şöyie cevaplandırmiş'ır: «Bir tahminde bulunamam. Seçim sonuçları hakkında da yapılan tüm tahminleı birer fantazi olarak kalmaya mahkumdurlar. Portekiz'de demokratik işlemin he nüz yerleîemediği daha bir sürü Hrilffp vardır.» SORU: Bir de büyük bir nlusal servetin, geçen şünler içinde vcıkoln.d tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu. ajnı tehlikenin Magosjııın Maraj bölgesine yaklastıeı ileri sürülüyor. Acaba bu ve buna benzer durumlarda alınan tedbirlere de aydınlık getirebilir miyiı?» 0 CEVAP: « Kanımca savaş geçiren her ülkede tahribat olur. Ör negin Bakanlığ.mm güvenjik altına aldığı Mia Milya (Birinci Mıl' Sanayi Bölgesi'nde hiç bir fabrika yoktur ki camlannın tümünde bir mermi deliği, veyahut da tavsnında bir havan deliği bulunmasın. Çekilenlerin. çekilme sırasındaki tahripleri var. Makineler.n çanşmâmasını garantiye bağlamak için bazı parçalan söküp görünneleri söz kon J=U.. Bütun buniar. cuizeltilmiş, tahribatlar giderilerek »esisler faaliyet haline sokulabilecek duruma getirilmis. güveniiğe almmış durum .Kdır. Oteller de avnı ciurumda.. Maraş kunusun» gelince.. Ba ıış Kuvvetlerimızin denetimi altındadır bölge... Daha «çılmış degildir Bar.s Kuvvetlerimızin de yeteriı emniyeti her haldt Mğladığında Kimse şüphe eünez» SORU: • Otellerin sözünü etnıişken, ba konuya da acalua biraz. Kıbrıs'laki tesislerden tümünün işletmeye açılabilmes) olanaklanrauın ne metkezde olduğu büyük merak konusu .. L'stelik bn (esislerin tıım,ı nii işletmeye acabilme olanakiarımızın bulunmadıği görüjlcri belhtilnıekte. Yalnız isletme sermavt.vi olarak bir milyar TL. geıektiği de buna hir neden gösterildi. Bu »landakj gerçek durumla, plaalanan utdit sayın Bakan?. 9 CEVAP: « 13 tesisin faaliyete sokulmasmdan d e n alacak olur»ak. <bir milyar Türk lirasının gerektiği» cümlesi, biraz abarühnıı bir cümle oluyor. Çok daha az bir döner sermayeyle veyahut çok daha az bir işletme sermayesiyle otellerin çalıştırdabileceğini sanjrım. Kaldı ki Turizm Şirketi, bu tesislerin tümünü çalıştırma düşüncesuıde değüdı; Kıbrıs'ta daha önce bu tesislerin çoğunu çalıştıran yabancı müesseselerde bugün bile çshştırma isteminı göstermiş bulunuyorlar. Bu gibi çır ketler faaliyete geçtnce bizim Turizm Sirketimizle ortaklaşa çalışmıja caklarsa işletme sermayelerini de beraber getireceklerdir. Üstelik tüm turiiiik tesisler devreye sokulacaksa, bir milyar Türk lirasınj bulmak. kanımca koiaydır. Söz konusu olan, yeteri kadar turisti buraya celbe debilecek miyiz. edemiyecek miyız konusu...» SORL": i ^ Turistik işletmcler kadar. tarım ve sanayi ljletmeleri.Tle doğai kaynaklar, ömeğin madenler konusu da önemli bizce. Tarun ve sanayi işletmelerinin çalıştırılırasının yanı sua, ntaden arama, «ı karma ve işlenmesi. Kıhns Türk loplumunun üstesinden valnızo «e lrmiyeceği yoğuniukta işler. Bu alanlarda neler plânlandığına da ı?ık Idtar mısınız?» • CEVAP: • Kıbrıs, eskiden beri bakır madeni olsuı bir yer g bi tanınırdı. Fakat bunun tüke,nmiş olduğu da bir gerçeK. Öy!« bir gerçek ki, madeni işleten Kıbrıs Msden Kumpanyası (CMC Cypru» M:nes Corporationi Adadaki faaliyetlerini durdurmus durumda. C<telık devam etmiyeceğini belirtmis vaziyettc Elimizde kalanlar ise. maden türü değü de taş ocakçıhk demekte yarar var. kireç ocaklan... Bu ise çok önemli bir ekonomik kaynak... İhracat olanaklan oldukça geniş. Arap ülkelerinin talepleri geniş çapta... Sanayi Hotding'e bo tesisler devredilip ilk ihracat bağvr.tıları yamldıktan sonra, tüm kıreç ocaklannın faaliyete sokulması olanaklaşacak... SORU: «Bütün bunlann işletilmesi sorunn çözümlendi diyeUm. ürtada bir de mülkiyet soronu belireceği. vsbancı sermaye sahiplerinin hak isteçinde bnlunacağı kuskusozdur. Yabancı »ermaye payları söz konusu oldujuna eöre. bu sorun nasıl çözüm. lenecektir? Bu çözümler sırasında. Rum toplumuvla çenel anlamda bir isbirliji veva ekonomik bir uygnlama zorunlnlnğn do*ar mı dersiniz?» • CEVAP: c Yabancı sermaye, gelip tescilini yapmışsa her hakkı korunacaktır. Yalnız bir problem var: Yüzde yüı yabancı olan şirketler var; veyahut öa yüzde bir mlktan yabancı olan şirketler var Yüzde yüz yabancı olan şırketler. güneydeki Rum yönetıminin baskısı altında gelıp kendüerini tescil etmekten çekinivorlar. BÜ gibl davranış. hem gürievde, hem kuzeyde yatırımı olan sirketier için söz konusu... Sadece kuzeyde yatınmı olan ve yüzde yüz yabancı olan şirfcetler ise. gelip kendüerini tescı! edip bızim oölgemizde faaüyet göstermekten çekinmıvorlar. Yabancaların bu konuda öyleyse bir seçenek hakkı var: Eâer günevdek) yatınmı fazlavsa. güneyin İStikbaline cfaha aüvenivor=a. orada kahp buradaki tnalından feragat eriebilîr Egpr yatınmlarlnın co5u btzdevse bunu korumak istiyorsa, ı?tikbalimizi de parlak görüyorsa vönetim olarak. gelip bizde hakkını tescil edebilir Bu seçme hakkını kullanmak, yabancılann kendi ellerinde. Yüzde yüzden düsük bir payı yabancının ise. bir şirketin, o yabancı selip sadece kenrii^ine ait olan knmı tesci] etmekle yükümlü; eğer işletmeyi faaliyete sokmak lstiyorsak, bizim holdlngl» işbırliaı halinde. bu yabancı. bölcemızrie u»urabı;ir: faaüyetini, ticare'ini, üretimini sürdürebilir. Bu gibi bir sürü tnüracaatlar da mevcuttur. Türk Yönetiminin bu konuda yabancılara kendi haklarmı tescil etmek için 31 ocak'a karfar tanırlığı bir süre vardı. Bu hak. kullanılmıştır şimdiye dek..> SORU: « Gerive bn çözümler sırasında Rum toplnmnyla fenel anlamda bir isbirliri veva ekonomik bir nyfnlama zornnlulotn doğması olasılıği kalıvor.» • CEVAP: « Aslında bu tam politik bir soru oldu. Toplumlararası görüşmelerin hangi vöne doŞru sideceğini ben şahsea kestiremiyorum. Coğrafî temele dayanan iki bölgeli federasyon çözümü gerçekleştiği takdirde. kurulmuş olacak olan bir politik işbirliği sonucu, kısa devrede de ik'isadi alanda bir ışbırliğine fidilebilir. Fakat yine bir sorun ortada duruyor. Şu açıdan: "Bugüne kadar Ruralann yüzüe yüz etken olduğu bir hükümet vardı, Kıbns'ta... Dıs ticaret rejimini o yapardı. iç vergilendirmesinl o yapardı. Tüm ekonomiyi istediffi şekilde yöneltebilivordu. Bu eüriine dayanarak Türkiye'yle Adanın ticaretini kisıtiamak İçin elden gelen ne varsa, eerek eümrük versüert tedbirlerivle. çerek ithalâtı kısıtlayıcı başka tedbirlerle ekonomivi Tiirkiye'den başka tarafa vöneltme çabası tçindeydi. Rum Yönetimi... Bizim son aylar içerisinde aitîısırrız tedbirlerle ekonoml Türkiye'ye doğru iyice yönelmiş vazıvette... Bundan ö'tirü ısblrlığl dediğimiz zaman, girdi çıktı açısından bir lşbırhei r)P c>i7 konusu olabılir Bu. ekonominin g'ineyle entesre edilmesı Dir çözüm yolu Bir de Kıbrıs dışı bir ekonomivle ercîegre edılmew uaşkia bir çözüm yolu...» V1BIM. «ı Ben hâlâ bakan mıyım? GÖRE, HALEN ÜLKEDE EN POPÜLER LiDER SOSYALİST PARTiSi LiDERi MARiO SOARES Komünistlere göre. ülkedeki hu yük tekeller ve şirketJeı demokrssi ilkesi iîe bağdaşmamaktadırlar Komünist Partisi. aynca son günlerde Merkez Demokrat Parti ye karşı hücumlarını da yoğunlaş tırmıştır. Komünistler bu partiyi gericililde suçlamaktadırlar. Jean Paui Sartre. dffvnmi yapan subaylarla bırlikte tanklah lncelerken görülüyor.. Öte yandan 11 mart tarihindeki başarısız faşist darbe girişiminden «onra halkın eğiliminde ilginç değişiklikler olüuğu da an'.ü şılmıştır. Nitekim son yapılan na bız yoklamalarınddn alınan sonıiç lara göre, Spmola'nın darbe giıi şiminden önce oylarını Halkçı De mokrat Partiye vermeye kararlı! olan birçok kişi. bv oıaydan sonra ! fıkir değiştirmis ve SosyaJist Par j tisini desteklemeye karar vermiş j tir. Böylece sosyali?tler durumla | nnı Halkçı Demokrat Partinin za rarına olarak güç.endırmişierdir. CİA'nın, eski Haiti Devlet Başkanını öldürmek için bazı girişimlerde bulunduğu öne sürüldü VVASHİıNGTON «Washington Post» gazetesi yazarlarından Jack Anderson'a göre Amerikan Merkezi Haber Alma Ajansı (CIA) iki kez esk; Haiti Cumhurbaşkanı Francois (Papa Doc) Duvalier'yi öldürmeye çalışmıs fakat bu i nu başaramamıştır. Anderson'a göre CİA ajanlan ; 1966 yılında Cumhurbaşkanınm . dostianndan piyinist Robert Pritchard'ı Duvalier'yi zehirlemesi için ikna etmeye çalışmışlarsa da Pritchard CİA ile işbirliği yap mayı kabul etmemiştir. Pritchard'ın CİA faaliyetlerini soruşturmakta olan Beyaz Saray Komisyonunda verdiği ifadede bu açıklamayı yaptığmı belirten Anderson, yazısını şöyle sürdürmek tedir: «Pritchard, kendi ifadesine göre komployu PortAuPrince' deki ABD Büyükelçiliğine bildirmiş, ancak Büyükelçiükte görevli diplomatların birinden her tür lü değişiklik bugünkü durumdan daha iyi olmaz mıydı?» karşılığını almıştır. «Washington Post» a göre ikinri suikast girişimi 1968'de Başkanhk Sarayının bombalanması j şeklinde olmuş, ancak Saray yeri i ne bina yakmmdaki sokaklara dü I şen bombalar nhiç bir zarara yol aomamış ve olaydan sonra Pritohard'a ABD Büvükelçiliği yetkilileri saldınnın CİA tarafmdan dü İdi Amin'in Tanzanya ile savaşa hazırlandığı öne sürülüyor JOHANAESBIRG Uganda Devlet Başkanı İdi Amin'in Tanzanya sınırına askeri yığınak yap tıgı ve Somali'ye planladığı resmi ziyareti iptâl ettigi öne sürülmüştür. Güney Airika radyosunun verdiği habere göre Amin, celep kılığmda Uganda'ya giren bazı Tanzanyalı casuslarm yakalandığı ge rekçesiyle yığınağa başlamıştır. U°anda ve Tanzanya arasmdaki ilişkiler Amin'in devirdigi Uganda'nın eski Devlet Başkanı Milton Obote'nin Tanzanya'ya sığır.ması sonunda bozulmuştur. Amin bir çok kez Tanzanya'yı Obote'nin Ugar.da'ya karşı yönetmek istediği isyan hareketini desteklemekle suçlamış ve bu ülkeyi işgâl etme tehdidinde bulunmuştll CTHA1 Portekiz ordusunun anayasa için talebettiği ilkeler belli oldu (Uış Haberler Servisi) 8IZBON Portekiz'de siiaiıh kuvvetier harekettniiî siyasal partilere sunduğu ve hareketin Portekiz siyasal yasammda «ku nımlaşması» öngöriiîsn kurtıllar belli olmuştur. Kurucu Meclisin ha/ırlayacağı Anayasa da yera!ması istenen bu kunnlar özetle şöyledir: 9 11 marttaki karşı darbe gı rişiminden sonra kurulan Yüksek Devrim Konseyı bir süre daha varlığını sürdürecektiı. • Yüksek Devıtn Konfey' nın amacı ülkedeki siyasal partilerın yerini almak, ya da onları ikinci plana tmek değil. cıev rim sürecin; hızlandırmak ve bu konudaki gelışmeleri denetlemektir. • Sılâhh Ku^etler Hareket; ile siyasai partıler arasinda bu konudaki uzlaşma bir başka deyımle geçış dönemi en az üç. en çok beş yıl sürecektir. 9 Anayasa metnine son bıçimini, Silâhlı Kuvvetier Hareketı'nden bir komisyon ile parti temsilcilerinden oluşan bir komisyona verecekler. # Bugün iktidarda bulunan güçler, Devrim Konseyi Silâhlı Ku\\Te:ler Hareketi ve (Geçicı Hükümet), yeni Anayasa ilkelerine göre oluşacax iktidar organları göreve başlayıncaya der: iktidarda kalacaklardır. # 25 nisan'da yapılacak Kurucu Meclis seçimieri. (ortalama bir y:l süreylet hükümetin bugünkü bırleşimini etkiıeyecek giiçte olmayacaktır. Bir öaşka deyişle, Kurucu Meclis seçimlerinde partilerin aldıkları oy oranları, onlara hükümette daha fazia üyeyle temsil edilme hakkmı vermeyecektir. • Yeni «tktidar Piramiti» şöy ledır: 1 Cumhurbaskanı, 2 Yükesk Devrim Konseyi, 3 Silâhlı Kuvvetler Hareketi Genel Kurulu (Bugüne değin 200 olan üye sayısı 240'a yüksel tilecekı. 4 Geçici hükümet, 5 Parlamento (250 milletvekilınden oluşacak). • Cumhurbaşkanma geniş yet kiler tanınacaktır. Devrim Kon seyınden öneri geldiğinde, Cum hurbaşkanı, Parlamentoyu feshttme ve seçimieri yenileme hak kına sahıp olacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear