Catalog

CUMHURİYET 4 Nisan 1975 YEDÎ Ege, Akdeniz ve Karadeniz, özel deniz statüsüne alındı Talçın PEKŞEN Kızüdeniz ve Baltık Denizi ile birlikte Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de canlıların azalmakta oldu gunu saptayan hükümetlerarası «Denizcilik Danısma Kurulu» (ÎMCO) bu denizleri özel deniz «tatüsüne sokarak yeni kararlar Bİmıştır. İMCO'nun tesbitlerine göre gemi trafiği çok fazla ve petrol ülke leri ile çevrili faulunan bu denizlerde büyük ölçiide bir ölme baş larnıştır. Alınan kararlarla cözel deniz» statüsüne sokulan bu denizlere 1 ocak 1977'den itibaren yağlı ve pis artıklann dökülraesi y asaklanm ıştır. Gemilerin yolaçtığı kirlenmeyi Cnleme konvansiyonunda özel deniz fu şekilde tanımlanmıstır: TARTISMA HÜKÜMETLERARASI «DENİZCİLİK DANIŞMA KURULU»NUN KARARINA GÖRE, GEMİLERİN BU DENİZLERE 1977' DEN İTİBAREN YAĞLI VE PİS ARTIKLARI DÖKMELERİ YASAKLANIYOR «Deniz ve çevre bilinı durumsı ile ilgili ve belli teknik nedenlerle ve ayrıca trafik özellikleri dolayısiyle, petrol ile kirlenmesini önleme bakımından özel, emredici nitelikte yöntemler seçilmesini ge rektiren su alanlan özel denizler dir> Istanbul Ticaret Odası Etüd ve Araştırma bölüraünden Kaptan Necmettin Akten, konvansiyon hakkında şu bilgiyi vermiştir: • Denizlere çeşitlı şekillerde pet rol akıtılmaktadır. Örneğin petrol sondajlan sırasmda çıkarülan pet rolün denizdeki depolara ya da tankerlere aktardması sırasmda denize dökülmesi, denizde meyda na gelen çatışmalar nedeniyle yü kün denize dökülmesi, tankerlerin yaklaşık olarak kapasiteleri nih % 2'sini teşkil eden ve tahliye sırasmda basamadıkları tank diplerinde birikmiş petrolün safra suyuna kanşarak denize basıl ması denizleri kirletmektedir. Yabancı ülkeler çok önceden be ri bu artıklann denize dökülmesi ni büyük para cezalan ile eezalan dırmakta idi. Ancak Türkiye'nin bu konuda bir kararı olmadığmdan, birçok gemi Karadenize çıkarken, ya da Akdenizde bizim sulanmızdan geçerken bu artıklannı denizlerimize boşaitmaktadır. Marmara denizinde Adalar ci varında her gün birkaç tanker denize petrol dökmektedir. Doğu Akdenizde de petrollerin batıya taşınması sırasmda mal yükleme ye giden tankerler Akdenizdeki tu ristik sahillerimizi petrol artıklan ile kirletiyorlar. Özellikle Yunan gemileri bunu çok yapmaktadırlar.. Sevgisiz solculuk olmaz 25 mart 1975 tarihli Cumhuriyet'te sayın 11han Selçuk'un köşesine konuk olan sayın Samet Kıvrım, «Yalîlar, halktan aldığı vergilerle zevk ve safalarını sürdürenlerin yaşantılannın simgesidir. Yalılara ve köşklere baktıkça o sınıfa karşı nefretim uyanıyor» diye yazıyor. Bir somürgen tarafından yaptınlmış, ya da sömürü etiketi taşıyor diye uygarlık ürünlerine, sanai yapıtlarına düşman kesilmek uygar bir davranış olmaz kanısındayız. Sosyal adalet, halkçı düzen sözcüklerini sık sık dillerinden düşürmeyenler, hele hele toplumcu olduklannı önerenler, zulüm, ısbrap ve acıyı zaman zaman yudumlasalar bile yüreklerini sevgisiz bırakmamalıdırlar. Yalı, sanat, sanatçı düşmanlığı, sevgisiz bir yü reğin ürünü olabilir ancak. Solda çarpan yürek, yerine göre katı olsa bile, hoşgörü ve sevecenli ğini yitirmemelidir. Özellikle, geiişmekte olan ülkelerde solun yolu dikenlidir. Bu dikenlere katlananlann, acıyı başka türlü, başka yerden çıkarmaya çalısmaları sola zarar getirebilir. Geçtiğimiz günlerde CHP*nin Ankara'da dü zenlediği bir eğlence gecesine kalabalık bir grup halinde gelen sol eğilimli gençler, kimi sanatçıları yuhalamış, sahneye fırlayarak bunla n tartaklamaya kadar ileri gitmişlerdir. Giysileri dekolte olsa bile, «ahnede şıkır jıkır oyna salar bile: bu bir eğlence gecesidir ve bu sanatçılar geceyi düzenleyenler tarafından çağnlmıştır. Gecekondu bölgesinden, köylerden ve görkemli semtlerden gelen genç, yaşlı, kadm, çocuk, okumuş, bilgisiz î500'ün üstündeki kalabalığa saygı gö^teımeden beğendiğinı alkışlayan. beğenmediğini yuhalayan bu gençler halka, sanatçıya saygılu sanata. insana sevgili yurttaş lar olmak zorundadırlaı Yalı, sanat ve sanatçı düşmanlığıyla halka yaklaşüamayacagı gibi. solculuğun kitabında da bu tür düşmanlıklar yazmaz. Kendi istedikleri, beğendikleri sanat ve sanatçıya yönelip, halkın sevdiğine, sevebileceğine «halk bilgisizdir anlamaz» deyip sırt çevirenleri halkçı, toplumcu saymak mümkün değildir. Bırakınız halkçı say mayı: bu soy kişilerin, sol düşüncenin gelişip boy atmasına büyük çapta engel oldukları da açıktır. Yüzde ellisi okur yazar olmayan bir top luma, kendilerini bilgiç sayan sömürgenler buy ruk yöneltirken: solda bulunan kimi kişilerin de aynı türe yakın bir biçimde düşünmeleri bs ğışlanmaz bir yanlışlıktır. Toplumcu geçinip. orta çizginin solunda yer alan eli kalem tutanlar ve halkla ilişki kurmak isteyenler; dilleri. davranışlan ve yazdıklarına özen göstermelidirler. Sevgisiz solculuk olmaya cağı gibi. halka yabancı dil ve davranışlarla da halka yaklaşümaz. ABDLXLAH TEKtN ANKARA "Hayali Haliç Cinayeti,, Çok yazıldı, çok söylendi bugüne değın. Anayasa"run açık bir şekılde, «Kimseye eziyet ve işkence yapılamaz» diye saptamasına kajşin polis, çoğu kez buna uymamıştır. tşte en son örneklerden biri, «Hayâli Haliç Cinayeti»nde görülmüştür. 2U mart 1975 perşembe günü gazeteler tarafmdan, «Cânı ruhlu» kişiler diye kamuoyuna tanıtüan üç yoksul genç, kısa bir süre sonra suçsuz olduklan yargı organian tarafından saptanarak özgürlüklerıne kavuşmuşlardır. îlk gün, bulunmaz hlnt fcumaşı gibi olayın üzerine balıklama atlayan, haberi birinci sayfalarmda sekiz sütun üzerinden veren memleketimizın <(güzide> renkli gazetelen, «kamuoyunu oluşturduktan!» sonra, «câni ruhluaların peşlerini bırakmışlardır. Işte, burada sansasyonculann görevi bitmış ve gerçek gazetecılerin göre\i başlamıştır. Cumhuriyet nıuhabirı Doğan Katırcıoğlu, önceleri tüm halkın nefret ederek okuduğu «Haliç Cinayetıanı. yargı organlarınin da yardımıyla deşe deşe «Hayâli Haliç Cinayeti»ne dönüştürmüştür.. Bundan sonra görev yargı organlarınındır İnsan yiyen tstanbul'da, alm teri dökerek çalısan ve günlerıni geçiren üç yoksul genç, devletin Cumhuriyet Savcısı Selçuk Bengü tarafından aklanarak insanlar arasına karışmişlardır. Şöyle diyor polisin «Câni ka. tili» Hasan Albayrak: «Tam yedı gün yedi gece aç ve susuz. Aklın almadığı işkence. Delirmiştim artık. Ben ben değıldim. İdam olsam gam yemezdim. Yeter ki işkenceden kurtulayım diyordum.» Buna benzer sözler çok yazıldı, çok söylendi bugüne degm. Ama, arkasından ne arayan çıktı ne de soran. Anayasa maddesi açık olduğu halde hiç bir işkenceci cezalandırılmadı. Bugüne dek, hiç bir gazetede, «falanca kisiye suçsuz oldukları halde işkence yapan filanca resmi kişiler tutuklanmıştır» diye. yazılmadl. Suçsuz olduklan saptanan üç yoksul ınsanı «cânj ruhlu katiller» diye kamuoyuna tanıtaa polis şimdl ne yapacaktir? Dra kula filmlerinln artistleri gibi renkli resimlerini basarak, cid. dı haberleri İle «tKamuoyunu oluşturan» gazeteler şimdl ne yapacaklardır? Onurlan kınlan, «cânislikle suçlanan, işkence edılen, saçlan sıfır numara ile kazıülan, cümle aleme «14 yasındaki çırağin ırzına geçti ve öldürdü» diye tanıtüan 20 yasındaki Hasan Albayrak, köyündekı arkadaşlarına ve karısına ne diyecektir? Ondan küçük olan kardeşi ve onun arkadaşı Istanbul'un sokaklannda nasıl dola. şacaklardır? Böyle bir olay belleklerden kolay kolay siline bilir miV Eğer polis, yasalara aykırı bir şekilde gerçekten işkence yapmışsa, ışkenceyı yapanlar cezalandırılmalıdır. tlk gün olayın üzerine balıklama atlayan, çok satan, çok çok renkli gazetelerimiz de, polisin tutumunu yine aynı büyUklükte halka duyursunlar ki, jşte o zaman ger. çekten kamuoyu oluşumunda görevlerini yapmış olsunlar. Ve işte o zaman üç yoksul genç, gerçekten aklanmış bir şekilde halkın ıçine karışabilsinler. Yoksa, clnayet masası detektiflerinin, «Bu kadar yanlışlığın yapılması mümkün değildir» demesiyle. ne işkence acılan diner. ne de bundan son. ra yapılma olasılığı fazla olan «Yanlışlıklar» biter. MUSTAFA ÜTSAL Denizlerin kirlenmesi Petrol artıklan ile denizlerin kir lenmesi konusunda Necmettin Ak ten şu bilgiyi vermiftir: «Petrol artıklan denizdeki oksi jen çevresini azaltarak canlıların yaşamasına elverissiz bir durum meydana getirmektedir. Aynca bu artıklar çeşitli mantar hastalıklannın gelişmesine eo uygun bir ortam yaratmaktadırlar. Ünlü bir ilim adamma göre son 20 yılda denizlerde hayat "i> 40 oranında ölmüştür. Bu insan sağlığmı tehdit ederek turizmin geri lemesine yol açtığı gibi ilerde bir besin deposu olarak faydalanmak zorunda kalacağımız denizleri kunıtmaktadır. Bu jüzden çok ülke mevzuatlannda karasularmı kirle ten gemiler için ağır cezalar koy maktadır. Örneğin ABD, Florida kıyılarını kirleten gemilere en az 50 mil yon dolar, Yunanistan karasulan nı ve Ege kıyılanru kirleten gemiler için 8 milyon drahmi ceza biçmektedirler. Bu cezalar Ingiltere'de 50.000 sterlin, ttalya'da 240.000.000 liret, Kanada'da 100.000 dolar, portekizde 1 milyon esküdodur. Türkiye'deki uygulama ise en çok 1000 liralık bir ceza getir mektedir. Bunun ise hiç bir kont rolu yoktur. Son çıkan Konvansi yon Türkiye'nin ele almadığı bu konuya Türkiyenin de çıkarlannı koıumak açısmdan yaklaşmaktadır. Deniz kirlenmesini önleme kon vansiyonu 1977 yılı başından itibaren uygulanacak bazı yöntemle ri de birlikte getirmektedir. Bu yıldan itibaren yapılacak gemiler «separatör» denilen ayırıcılarla do natılmak zorunda kalacaktır. Bu sistemle petrol deniz suyundan ayrılarak refinerilere basılacaktır. Özel deniz statüsüne alınan de nizlerde seyreden gemilerin sintine'lerinde (mskina dairesinin ya nı> birikecek pislik ve yağların üye devletlerce kabul edürnesi de zorunlu olmaktadu. Bu pislik ve yağların kabulü için Istanbul limanında bir tesisin yapılmasını zonınlu bulan ilgili lcr. toplanan yağlarm ağır sanayi yagı olarak kullanılabileceğini, ör rt®St bu yağların yakılmasıyla, bir elektrik santralı tribününün çalışürılabileceğini söylemişlerdir. iktidarlar ne getirdi? Son yıllarda her seçimde, her hükümet bunalımında s l o gan, sola karşı sağ iktidar teranesidir. 1950'denberi sag hükümetler birbirini izledi. Haı ta parülenlstü hükümetlf.r . Bunlar, Türk milletine ne getırdiler? Getirdiklerini sayıp dokmek gerekmez. Çünkü bu huzursuz hayatı birlikte yaşadık. Anarşik eylemlere yol açan bu getirdikleri değil rm? Hâlâ getirdikleri huzursuzluk içinde j'aşıyoruz. Sağ iktidarlar miUetı hoşnut etseydi, 27 Mayıs îhtüali o ; ur muydu? 12 Mart Muhtırası gerekir miydi? Sağ iktidarı sürdürme bahasma, gericiliğe tâviz yarışıyla Atatürk devrimlerine bilr: tırpan atılmak Ü*?!! medi mi? Milîet sağ iktidar ısteseydı, son seçimde, tek bnşına hükümet kurabilecek bir sağ partiyi parlamentoya sokardı. Sağ iktidar, bugüne kadar olanı sürdürmek demektir. Yani, Tirnokrasiyi. Zengin yaratmak pahasma milleti fakirleştir meyi.. Sol iktidar demek ise, halktan yana, halk çıkarına, halk için demektir. Yani. «Gerçek Demokrasi»... Gerçek demokrasi demek. para ile vicdan ların satın alınamaması, sefale tin sömüîüsüyle iktidar ol/namak demektir. G e r ç e it milliyetçilik, gerçek vatanseverlik, hatta dindarlık demektir. Parolası, sosyal adalet olduğundan komünizm şöyle dursun, sosyalizm bile değildir. Ama, kaldırım po litikacılan. umacı gibi korktukları sol iktidarı, komünizmle mücadele bahanesiyle baltalamaya yeltenmektedirler. Aslında sol iktidar, sağ iktidar gibi komünizme ortam hazırlamak şöyle dursun, bu yolu tıkar bile... Bu iktidara, kendilerinden fazla komünistlerin diş bilediğini onlar da bilirler ama, hırsın gözil kördür. Fakat, mıllet gözUnü açtı. Vatan, mlllet, halk, fıkaralık, kalkınma. pahalılık lâflan dillerinden düşmüyor. öyleyse, neden erken seçimden kaçıyorlar? Neden milletin istefcini belirtmesinden korkuyorlar? Halkın içindeyiz. Dinliyoruz. O partilere oy veren bir tasım vatandaşın, rtcdan azabı içinde kıvrandıklarını, gerçeği görünce pişman oldtıklannı duyuyor, görüyoruz. Denernesi kolay. Erken seçünle kaybedecekleri oylar, ne kadar haklı olduğumuzu gösterecektir. Nurettin ÜNEN Eski Çanakkale Milletveklli İSTANBLL MOLOZLAROAN TEMİZLENİYOR: Kentın çesitli bölgelerinde birikmiş moioz ve çöp yığıniarımn kaldınlması kararlaştırılmış. Belediye Eaşkanı Ahmet Isvan bu konuda Temizlik Işleri Müdürlüğünü görevlendirmiştir. İlk o iarak Haliç Cadd"esi, Kasımpaşa zindan arkası, Mevlânakapı Şehremini Karabaş Mahallesi ve Bi zans çöplüğünde birikmis moloz ve çöpler kaldırılmıştır. Bu arada kentte kara sineğin bu yıl da kendini göstermesi için çalışmalara baçlanmıstır. Fotoğrafta; çeşitli bölgelerde birıkmiş m loz ve çöplerin kaldınlmasıyla ilsili çalışmalar görülüyor. BAKANLAR VE ... bakanlar : Sigara kaçakçılığı sanığı Zorlu'nun 5^10 yıjbjıapsi istendi Doğan KATIRCIOĞLU Eyüp Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Selçuk Bengü, deposunda 270 bin pake kaçak Amerikan sıgarası ele geçirilen Adalet Par t;si kurueularından ve eski milletvekillerinden Saki Zorlu'nun beş ile on yıl arasında hapsini istemiştir. Eyüp Ağır Ceza Mahkemesinde dünkü duruşmada esas hakkırıdaki mütalâasını veren Savcı Bengü. eski politikacının suç or takları Ali Karaman ile depo bek çisi Mustafa Akdağ hakkında da aynı cezayı istemiştir. Olayın meydana çıkanlmasmdan sonra gerek Saki Zorlu ve ge rekse diğer samklar, sigara kaçakçılığıyle ilgileri olmadığını savunarak, milyonlarca Iira değerindeki sigaraların Bayrampaşa Maltepe Caddesi 10 2 sayılı deponun kiracısı Musa Erciyes' in olduğunu ileri sürmüşlerdir. Dünkü duruşmada Savcı Bengü. kaçak sigaraların ele geçirildigi deponun kiracısmın hayal mahsülü olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine sanık Zorlu. «Bu sigaralan alacak kadar yani 2 milyon Iira param olsaydı, bövle heyecanlı işlere girmezdim. Bana bir hafta izin verin ben bu adamı bulup mahkeme huzuruna getireyim. Nedense polis bu adamı bulmak istemiyor» demiştir. Sanık avukatı da mal sahibinin kiracısının yüzünü görmeden kontrat yapabilmesinin normal olduğunu, bıınun bir suç olamıyacağını, bu yüzden de müvekkiİi Zorlu'nun suçlanamıyacagını ileri sürmüştür. Bunun üzerine Savcı Bengü, şunlan söylemiştir: «Nasîl evlenme akdinde iki ayrı c:ns insana ihtiyaç varsa, kira kontratında da kiracı ile kiralayana ihtiyaç vardır. Kiracı olma dığına şröre, bu kontrat hayal mahsulüdür. Mahkeme, tutuklu olarak yargı lanan samkların tahliye istemini de reddetmişt'. İlgililer, açık artırma sonuçu satışı yapılacak malların satış tarihinin, Satış Gümrüğü tarafmdan ayrıca ilân edileeeğini söylemişlerdir. Lübnanh kaçakçı Yurt dısına döviz kaçıran Lübnan uymklu Ekram Muhammet Hebani, Aksaray'da yakalanmıs ve üzerinde 27933 mark bulunmuştur. Uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı ihbar edilen Lübnanh, Narkotik Büro ekiplerinin izlemesi sonucu, Aksaray Valde Cami svkakta kunduracılık yapan. Şahin Doğan'ın dükkanında görülmüştür. Gözaltına alınan Lübnanlı'nın özel olarak dikilmiş gömleğin de marklar ele geçirilmiştir. Polis kunduracı dükkanında da çok sayıda döviz bulmuştur. Bu arada polis. sanıkları götüreceği sırada dükkâna giren Muammer Savaş'ı. durumundan şüphe edilerek aranmış ve üzerinde çok sayıda Bulgar ve Yugoslav parası bulunmuştur. Polis, bulunan dövizlerin yaklaşık 400 bin liraya ulaştığını s ö y lemiştir. Cepheciler işbaşmda Sayın Cumhurbaşkanımız, Anayasanm kendisine tamdığj yetki^'i kullanarak Adalet Partisı Genel Baskanı Derrurel'i hükümetı kurmakla görevlerKHrdı Bu asamaya nasıl gelindiğini für:ı kamuoyu aynntılanna den biliyor. Cepcecılerin lideri, bu aşamada Meclisten şüvenoyu alabileccK bır hükümeti »iırlü yöntemlerle kurabilmiştir. Erb*kaıı';n bol rengi. Türkeş'in komandolan vt de Peyzioglu'nun şerbeti ile renKİi. şekerb bir icraat (!) hükümeti olustturulmuştur. Ulıiial soruniarın ıvedilikle çtzüm beKlediğı şu sunlerde, ABD'ni gücendirdiğimiz kanısınüa olanlar bu sorunlann üstesinden gelmek şöyle dursun, ulusun ve Sendilerüıin zarar gönnesınden başka hiç bir olumlu devmunde buluıwmaya?a)r)ardır. îçte çözürn bekieyen, enflasyonıa mücadele, işsizlik. ışçi memur ayınrnı, işverenıenn yasa dışı lokavt uygulamalan ve en önemlisi iç banşm sağlanması. Nasıl çözümlenecelctir bu sorunlar bu renşiıenk, sermaye yanlısı, Amerikancj Hükümetle?... Gerceklerin kamuoyuna vansımasından korkarüar. TRT'yi. demokratik özgürlüklerirı özlemini çekenlert gençleri. ay dınları, öğretmenleri, lşçllen yasa dışı baskılaria susnırmaya çalışacaklardır. Türkeş'in komandolan ulusun güvenliğini sağlayacak, Fejzloğlu tat vtrecek ve de Erbakan renklendirecek. Böylelikle ulusumuz Cepheeiler yönetlmınde güvenli, tatlı, renkli günler geçtrecektir. Acaba sayın Demirel, böyle vamaü bohça nitellgtndekl bir hükumetin ulus yaranna görev yapablleceğine önce kendisl inaruyor nıu? Artık Türl: nalkımn uyuduğurru sananlar başta Demirel olmak üzere şöyle bir çevreslne baksınlar. Onlann varsaymafc tst«dlkleıi halk vok ülkemizde. Kendisinden yüz yıl geride olanıann yönetimlnde kalamaz artık Tüık ulusu. Sayın Demlrerin ulusum'iza daha fazla çile çektirmege ce vetkisl, ne de hakkı vardır. Demirerin göreri meclislerden bir erken seçim vasası çıkmasına yardımcı olmak ve demokratik bir ortamda setimlerin yenilenmeslni sağlamak olmahdıı. Halkımız ou seçimlerde kendisine lçten hizmet edeceklert eörev baSina getirecektir. Rıza YUMtK öjretmen ESKİŞEHtR Açık denizlerde Denizlerin kirletilmesiyle ilgili konvansiyon özel deniz statüsüne alınan denizlerin kirletilmesini ke sin olarak yasaklarken, açık denizlerde bazı şartlarla kirlenmeye izin vermektedir. Konvansiyon bu şartlan şöyle saptamaktadır: • Boşaltma oranı 1 mil içinde 60 litreyi aşmayacaktır. 0 Denize basılacak petrol, yükün toplam miktannın 1/15.000'ini aşmayacaktır. Yeni yapılacak tan kerlerde bu oran 1'30.000'i aşma yacaktır. • Denize bırakılan sıvının pet rol miktarı 100'1.000.000'den daha fazla olmavacaktır. KELLİĞE PAYDOS saç 'toniği saçları güçlendirîr döküimeyi önler KÜRTSAN LABORATUARI Sg P.K. 730 İSTANBUL î ECZANELERDE VE PARFÜMERILERDE (îlâncılık 1088) 2558 Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi, Acarer Kardeşlerin Gümrükteki otolarını çekebileceğine karar verdi Ali ve Kâmil Acarer kardeşler ile Mustafa Hamaloğlu, Ömer Ertop, Muhittin Kenter ve Raif Onger aleyhine açılan kaçakçılık davasma Eyüp Ağır Ceza Mahkemesinde dün de devam edilmiştir. Dünkü duruşmada Kimil Acarer'in savunma avukatları damadı Vefa Küçük ile eski Adliye Bakanlarından Fehmi Alpaslan Güm rük ve Tekel Bakanhğı'nca kaçak oldukları için el konulan ve Bursa Yaprak tütün deposu bahçesinde muhafaza altında tutulan 21 adet küçük otobüsün, teminat karşüığı kendilerine verilmesini tekrar istemişlerdir. Acarer kardeşlerin avukatı eski Adalet Bakanı Fehmi Alpaslan, elkonulan küçük otobüslerin. açık ta bulunduğu için çürüme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, bundan hem müvekkili şirketin; hem de diğer ilgililerin zarar göreceğini söyleyerek «Milli Sen.et de heder olacaktır. demiştir. Mahkeme. toplam gümrükleme değeri 1 milyon 352 bin 646 Iira 33 kuruşun Gümrük İdaresine ödenmesi halinde bu 21 adet küçük otobüsün çekilmesine karar vermiştir. Duruşma bir başka güne ertelenmişür. . Kaçak sigara Öte yandan Tarabya'daki Yeni yol Güler sokak 7 sayılı evde 6500 karton kaçak Amerikan sigarası ele geçirümiştir. Uyıışturucu madde kaçakçılığını izleyen Narkotik Şube Ekipleri. ihbar üzerine gittikleri evde. esrar yerine çatı aralarına ve bod ruma gizlenmiş kaçak Amerikan sigaralarıyla karşılaşmışlardır. Olayla ilgili olarak ev sahibi Mahmut Yılmaz gözaltma alınmıştır. Yılmaz ifadesinde sigaralan bir gemiciden aldığm? söylemiştir. * Ulaştırma, Inşaat, Trafik, ve I Endüstri IVİühendısleri, f Ekonomistler ve Sistem İ Analistler Alınacaktır, I Ulaştırma Koordinasyonu idaresinde | Yeterlik ve yazışnıa sınavlars jje sözlesmelı olaraK ıstıh dam edilmek üzera ulaştırma, ınşaat. rrafik ve endüstn mühendisleri ile ekonomistler ve sistem analist alınacaktır. Çahşnrak isteyenlerin tazla Oilgı almsfc ve ış isteme tormunu doldurmak üzere Bakanlığın UKÎ BaskHniı«ına en jec 14 nısan 1B75. saat H.uO've sadar başvurmaları rioa olunur. LLAŞTIRM* BAKA.NI ADRES: t Ç Ç ç § D g 0 OKUYUCU MEKTUPLARI Trafik Müdürlüğünden soruyorum Mart ayınm bir günü Harbiyedeki bir banka şubesine saat 17.50 sularında uğramam gerekti. Abartmasız on arabanın park yaptığı bir yere ben de arabamı park etmek zorunda kaldım. Yine abartmasız on dakikalık bir süre içinde arabamın yerine döndüğ^im zaman orada olmadığını gördüm. Önce çaldılar ga liba dedim, kendi kendime. Son ra etraftakilerden ve dükkâncılardan Trafik Polisi tarafından çekildiğini öğrendim. Demek ki suç işlemiştim. Uygar bir kişi olarak cezamı ödemeli idim. Sordum, soruşturdum. Harbiyedeki Trafik Polisi «Vallahi beyim galiba Kurtulu?a götürüyorlar» dedi. Ama kesin bir şey söyleyemedi. Bir dolmuşla Kurtuluşa gittim. Dolmuş şoförü «Vallahi beyim önce bir yeni açılan oto parka bakın, orada yoksa soruşturun» dedi. Topladıklan arabalan garajlara dağıtıyorlarmış. Bir raslantı sonucu arabamın Kurtuluş son durak oto Park'ta olduğunu gördüm. Oto çekme aracı henüz vincinı topluyordu. Bu aracın üzerinde bir sürü trafik Lşareti vardı. İçindeki şoförü polis sandım. Konuşunca polis olmadığını söyledi. O sırada yanıma elinde bir sürü kâğıtla birisi de gelmişti. Oto çekme aracı şoförü. «Buna yüz Iira ödeyin, arabanızı aün gidin» dedi. Eli kâğıtla dolu adam bana bir fatura uzattı.» Emin Oto Çamurluk • Emin Gürler, Yenikapı Gar Garaji Içi No. 7 Aksaray» lâstik damgası basılrruş, «Otonun çekilmesi için çekme ücreti» yazılı No.suz bir özel firma: nın faturası. Adama siz trafik polisi misiniz dedim. Hayır ben bu parkın ortağıyım. dedi. Şimdi, sayın trafik yetkililerinden soruyorum. 1 Trafik suçu işleyenler İçin uygulanan bu yöntem ne derece etkili olmaktadır? (Her gün aynı yoldan geçtiğim için HarbiyeŞişli arasında yine herkes park etmektedir, yine görüyorurn) 2 Bu yöntem Batı ülkelerinde vardır. Ama ltitfen insaf edelim. Orada trafik de vardır. İstanbul dünyamn masrafım edip bir de ısıklar dikildi. önce o ışıklara trafik polisleri saygılı olmaiı, ama nerede? tstanbulun bütün kaldırırrüan (park ya pılmaz yerleri dahil) araba dolu. Hangi trafik polisi bunlara ceza kesiyor? 3 Trafik cezası yerine bır özel firmanin No.sus faturası! Bu ceza yöntemine gülmeli mi 5'Oksa ağlamalı mı, gerçekten bil miyorum! Acaba bu faturalardan trafik örgUtü bir gelir sağlıyor mu? Sağlıyorsa kontrol nasıl ya pılıyor? Bu bir ihaie lşi olarak mı birkaç firmaya verilmiş? Ben Kurtuluş oto parkta iken benden sonra park eden iki araba oraya getirilmedi. Neden oto park ve garajlara arabalar dağıtüıyor? Benim şaraicının elinde 10 fatura vardı. Duyduğuma göre günde en az 5060 araba çekıliyormuş. Bu, tanesi 100 liradan günde 5.0006.000 Iira eder. Yine duyduğuma göre trafiğîn üç tane oto çekme arabası bozuk olduğundan yatıyormuş. Neden? Ödeneğimiz yok denemez çünkü gün de 56.000 lira gelir yılda 2 milyon Iira dolaylarında bir gelir demektir. Bu para ile • başka ülkelerde ya.5ak olan kabak lâstikle bizzat trafik arabalannın dolaşmasma bile olanak verilmez. (Batıyı taklit ederken önce çuvaldızı lütfen kendimize batıralım.) 4 SONUÇ: TTafik yetküilerinden ve Emniyet müfettişlerinden rica ediyonım: Lütfen bu araba kaldırma özel fatura kesme yöntemini bir kez kontrol ediniz. Önceden kesilerek hazırlarup sonradan arabanın No.su üzerine yazılan bu özel fatura yöntemi İnsana biraz sakat geliyor. Bir de lütlen kaç yıldan ben uygulandığmı bümediğim bu yöntemin etkenliğinl araştınnız. Etken olmayan fakat özel firma lara gelir sağlayan bir ceza yöntemini sanırım dünyada hiç bir Trafik Müdürü savunmak istemeyecektir. Bir obuyucu t 1» Mayıs Meydanı. 2, Gar ANKARA (Basm: 13340 2546> Satılacak Yeşilköy Hava Limanı gümrük ambarlarmda yıllardır biriken 23 milyon Iira değerindeki; teyp, pikap, radyo ve TV'nin gertkli işlemleri tamamlandıktan sonra açık artırma ile satışa çıkarılacağı açık lanmıştır. Öğrenildiğine göre, Yeşilköy Hava Limanı Gümrük Müdürlüğü. yıllardır çeşitli nedenlerle mu hafaza edilen malların açık artırma ile satışı sonunda büyük çapta gelir sağlanacak, bu arada ambarlardaki ınevcut sıkışıklık Hava Kuvvetiert Komutanlıgına. mak üzere saat ücretli Ankara'da çalıştrrıl Elektrikcı ve Elektronikçi Alınacakur. İste'ılilerin Hava Kuvvetleri Komutanhgı îs ve tşç) Münasebetlen Şube MUdUrıügüne müracaatisn duyurulur. fB«5in: 13318 25431 Cumhuııyet Reşa; Hamıt Aziz Napolyon tngiliz 24 Ayar 22 Avar 18 Avar ALTI N ^ 670675 850860 65Ü660 6t062O 730740 840850 90O09025 82458270 6750677 İSTİNYE PAŞABAHÇE ARABA VÂPURU YENiDEN SEFERE KONMALI Üsküdar Beykoz volu darlığı ve paralel yardımcı yol yok sunluğu nedeniyle lşlemez hale gelmiştir. Buna bir neden eskiden olduğu gibi İstinye Pa» da işletilen araba vapurlannın seferden kaldınlmasıdır. Yaz nıevsımmın yaSlaştığ; şu ,\ünlerde ılgililerden karayolu rrafiğinin hafifletilmesj için eskiden olduğu gbi Istinye Paçabahçe araba vapunı seferlerinin yeniden konmasmı dilivoruz. Sedef DELEN