Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ÎKÎ CUMHURİYET • Türk sağı, hâlâ, klâsik re fakat uygıı lama dısı kalmış bır liberal kapitalist dogrul tu güderdi. Bu, dıç kapital ile bütünleşerek, yo gun Dir ıç sömürü ekonomisi kurma demektir Oysa ki, Türkiye. arttk «sosyal devlet» evresinde dir. " u evre, sağa dahl en asağı bir yenl «selir dağıtımı sistemı» hulmastnı btmırur. oYaratılmı? de|erleri adaletle oaylaştırma» zorunımu da vukler. Bir tek sözcük ile sagın. veni bir «sermayeemek dengesi» aramasıni eprektirir. Türk sağı. bıınu arama yolunda degildır Belki de bu istidadı hiç gösteremevecpktir. Bu da. onun şanssızlıgının bir başka yönlidür. • Türk sağı. birikime ve onu yannma vur mağa. elbette. önem veriyor. Fakat birikiıni. râlâ ve hâlâ. enflasj'ondan ötede aran^a biHmselligini gösteremiyor. Bu ytizriendir ki. büyük sPTmav? Anadolu burjuvalaşması yaranna henü? saglim bir ekonomik kaldırpaç bulamamıştır Enflasyoncu saplantı gütmesi v» veni bulgulara ulasamaması da onun bir sanssızlısıdır. • Türk sağı, tslâmcıiar Komandocular Dış yardımcılar arasmda bir birlik knrm8k istiyor Bunu şimailik ancak biçimsel olsrak eerçelt leştirebilmiştir. Chsa ki, saîm lideri. büyük toprak sahpleri. büyük tüccar ve sanayiciler büvük teknokratların bir bölümünü temsil etnıekt/>dir. CoK kuvvetle olasıdır ki. liderin bu üçltl vapısının içindeki güçlerin bir bölümü, İslâmcılıfa Komandoculuğa Dış yardımcıhğa havır diye .. O zaman yapı. sağlığıru koruyamaz. Bu da sağın bir sanssızlıfıdır. 0 En sonunda, 1973. demokratik kuramı sayun üstüne çıkarmıştır. Bu, alt sosyal tabakalar için de, özgürlük eşitlik si^sal ve sosyal güvence aramanın esas olması demektir. Bu esas ise: «birikim °erek. Halkm sırtından bile olsaki öyledir birikim gerek. Yoksa, halka veni haklar arama değil» diyen sağın karşısmda, en büyük bir handikaptır. Ve onun sanssıziığıdır. Çünkü Türkiye, artık, alt sosyal tabakalara özgürlük eşitlik siyasal ve sosyal guvenceyi bir temel olarak vermeyecek çüçleri ve evreleri aşmış, bunlan verecek bir düzeye ulaşmıştır. Bu istidadı her gi'ln artmaktadır. MC. HüSümeti kunr.uştur. Fakat orada tutun mak için bu düzeye yetişmesi gerekir. Oysa ki, MC Hükümeti, bu düzeye yetişme gücünden yoksundur. Çünkü onun gerektirdiği öz niteliklen, yani gerçek ulusçultıktan voksıın bir esi'il sağdan ibarettir. S Nisan 1976 T ürkiye'deki büyük buniııvalsşmanm belli ba|lı kiivvctlerinden şu üçü önde gelir: A Büyük toprak sahipleri • Büyük tüccar ve sanayiciler, • Büyük teknokratların büyükçe bir bö1Ü1T1Ü... OLAYLAR VE GÖRÜŞLER • Komandoların Milliyetçiliğı Mustafa Kemal'e bu üçü. epey direnmiştir. Onun zamamnda ikinci kesim pek zayıf idi. Uçüncüiü de zaten onun yanında idi. demeyin. Zayıf büe olsa. böyle bir ikinci kesim vardı. Ve özel lüde gelişme çırpınmalan ıçinde idi. Gelişme tutkuları içinde idi. Önüne kim gelirse silip süpürme istemi (iradesiı ile dolu olarak.... Onun için, Mustafa Kemal'in halkçı nitelikteki kcktencüiğine frad;kalizmine> elbette direnecekti. Üçüncü kesimin ıçindekilerden. çağdaş açıya yükselme istidadı olan lar Mustafa Kemal'in yanında yer almıştı. Ama Osmanlı Halife Saltanat evresinin gelenekçiliği ıle dolu idi bu kesimin öteki bölümü de.. Bunlar. ayrıca, bilinçli ya da bilinçsiz olarak. Batı liberal kapitalizminin azgelişmişler üzerindeki emperyalızm korumacıhğı ıhimayesi) yutturmacılıgı ile'de bütünleşmişlerdi. Bu nedenle onlar da kapitalizm somürücülüğüne karşı gelen Mustafa Kemal ulusçuluğuna, elbette direnecekierdi. Büyük buriuvalaşmamn önde gelen bu üç kesımı. Mustafa Kemal'e toprak reformunu yaptırma mıştır. Ekonomiyi. ulusal bir kalkınma hamlesi olmada yozlaştırmıştır. Mustafa Keraal'dan sonra ise bunlar Türkiye'yi raptetmişlerdir. Çok partili dönemin önde gelen egemen gucünün ideolojisini inceleyiniz; siyasal kuvvetlerm yapısal niteliğini arayınız: buradaki •zaptetmiçlerdir. sözünün hir abartmacılık sevdası ıle söylenmediğini gö'rürsünüz. Bu dönemin egemen gücü Demokrat Parti'dir Onun da kökeni. büyük toprak sahıpleridir. En bü yuk dayanağı da. Devlet desteği ıle palazlandırılmıs ozel büyük sanayi, dış yardım ile dinamikleşürilmiş büyük ticarettir. 1923 İzmir îktisat Kongresinde, bunlar. Türkiye yı, kapitalist ekonomi büyümesi yöntemi ile bağlamıştır, koşullandırmıştır. Böylece kuvvetli bir sosyo ekonomik kuvvet birirni oimuştur. Bu bağlamalar ve koşullandırmalar öyle güçludür ki; Devletçi ekonomi yöntemine hiç bir zaman, ulusal bir ekonomi olma olanağını tanımamıştır. Yani onu yozlaştırmıştır. Bu dönemin egemen gücü olan Demokrat Partı nın ideolojisi de. temelde bu iki kesimin çıkarları yonunde örgütlenmiş bir liberal büyük burju va ö'zgürlüğü ve onun ekonomi serbestliğidir. Bunun yanında da. kitleleri. az çok. bir serbest ekonomi harekeUiliğinden doğan verimin serpinti Türk Sağınm Şanssızlığı Prof. Bahri SAVCI leri ile doyurma. ve bu kitleleri, Halk Partisi ile tıpkılaştırılmış bulunan haşın yukarıdan yönetimin sertliğinden kurtarma. bu ideolojilerin örgüjeri arasına alınmıştır. Böyle bir toplumsal köken, böyle bir sosyal dayanak. böyle bir yol gösterici ideoloji Imparatorluktan gelerek, 1923 İzmir İktisat Kongresinde doktrir.leşmişti. yöntemleşmişti. Bu ideoloji îkinci Dünya Savaşından sonra da, yaygın ve derin bir biçimde parti halinde örgütlenme olanağma kavuşmuştu. Halk Partisinin. Mustafa Kemal köktenciliğine yüzeyden gösterdiği eylemciliğin yani devrimciliğin. giderek. gerçek bir halkçıhğa ters düşmesi ve halktan kopması. o sosyo ekonomik gücün, iktidar olmasım kolaylaştırdı. Türkiye'deki büyük burjuvalasmanın o üç önde gelen kuvveti. kendi yararlarma bir gelişme tutkusu ile öyle dolu idi ki. ve ortam 1923'lerden gelen burjuvalaşma doktrin ciiiği ve uygulamacılığı sayesinde Mustafa Kemal köktenciliğinden öyle arınmış, ona öyle yabancılaş mıs idi ki. burjuvalaşmacılık artık. Türkiye'yi «zap tetmiş duruma gelmiştir. Bu zapt. öyle yaygm ve derindir ki. 27 Mayıs bile. ona temelde bir şey yapamamıştır. Ve 12 Mart da onun buyruğuna kolayca girmiştir. Fakat ne de olsa 1960 thtüâlinin özgürlükçü ve sosyal olarak örgütlenmeci akımı, 12 Mart sonrasma çok şeyler getirmiştir. Bu yüzden Türk sağı, artık. eskisi gibi olanaklı değildir. Özgürlükçü ve sosyal oîarak örgütlenmeci akımın getirdikleri artık. Tiiık sağının şanssızlığını teşkil etmiştir. Şövle ki: • Özgürlükçü ve sosyal olarak örgütlenrr.ecı akım, her şeyden önce, Türk sağmı ufalayarak bölmüştür. Türk sağı, aslında, liberal kapitalist bir gelişim ister. Ama AP, buııun, sanayi \ ticaret merkezleşmeleri, tekeUeşmeleri yoluyla bir metropoller oüyiik buriuvalaşması rnçiminı .3 biçemini (üslubunu) arar. Pakat. T0 ilitilâlinın getirdiği özgürlükçü ve sosya! olarak rrgütienmeci akımın nşığı altında, sağın yine büyük bir bölümü liberal kapitalist yöntenvn bir oaşka biçimini ve biçemini aramaya ka!kmıstır. Anadolu kentlerindeki kiiçük sanavi ve ticaret burjuvazisi ekseninı kullanarak. Anadolu'dak: geleneksel kırsal güçleri de burjuvp'aştırsn bir liberal kapitalist biçimdir bu Bunlavn yanında. birinciden liderlik açısmdın ayrnnn bir bölUm, hatta bölümler ile tekeüeşrr.pi vurucu güçJere dayanarak kartel^tirme 1 ? isteyen bir bölüm daha vardır. Böylece sağ, ıiteral kapitalist gelişim doğrultusunda bırleşik olmakla birlikte. eylem ve tür ekseni açısından bölümlenmiştir. Bu grup, ekonomi>i halklaştırma. özgürlüğü smıfsal örgütlenmeye götür me düşünü önünde de ufalamıştır. O kadar ki. demıe çatma bir koalisyon içinde ülkenin ekonomik gereksinmelerıne kfcişı olmayan bır protokol içinde bu ufalannıayı sılip. ycnıden bir bütünlesmeye ulaşmak olasılığı yoktur. Bunu kendileri de biliyorlar. O yüzden de seçim itt4fakı ve Dirleşik liste tasarılannda bırbtrlerinl aldatma manevralarına giriyorlar. Yarın da, Türkeş'i Devlet Bakanı olarak devleti kontrol eden bır yere getirmekten pişman olacakİHrdır. rüıl<eş. buracıa. onların da işine gelmeyecek ve onlardan kimilerini haritadan silecek bir tiavranış gösterecektir. Şimdi bu sağ, uialanarak içine düşü'nniş b.ı bölünmüşlükten kurtulma zorluğtı ile karşı kar şıyadır. Bu zorlıık, onun ilk şanssızhğıdır. A Çoğunluğa Karşı Bir İktidar! OKTAY AKBAL Evct Hayır GCOHCİ DİMTTtOF SCÇMI ESERLER Birfr>cı Ott İkinci Cilt 2 5 Lıra Ctoo'alıldı) 2O Lira GÜıNÜN KİTAPLAHI AmepikanTürk amerikan basınında ilişkilerine ısık tutan inceleme kurtuluş S eçimsiz hiçbir şey değişmez Türkive'de Bunu iyi bellemelı. Meclis'tekı dört yüz kırk sekiz kisinin halkın önüne çıkıp veni bir sınavdan, yeni bir degerlendlrmeden geçmesı gerek. Bugünkü haliyle bu Meclis yıpranmış, e^kımiş. onemini, saygınlıgını yitirmıştir. Aylarca süren kaöine bunalımlan. sonra CHP'nin MSP ıle kurduğu zoraki ortaklık, onun da yedi ay geçmeden ifiâs etmesi. ardındarv yine aylarca sürüp giden hükümet kuramama. türlü pazarlıklara, yollara rağmen güven uyandıncı, hiç değilse bir yıl süreyie ayakta kalıp yararh ısler yapacağına hiçbir inanç uyandıımayan bir hükümeti ortaya çıkaramama, 1973 ekimınde seçilmiş bir Meclis'i bir çıkmazın ör.üne getirmiştir. savası oeman ulagay OEDA Daha on beş ekim 1973 günü belliydi bu. Nıtekım erken bir seçim yapılması önerileri de daha o günden ileri sürülmüştü. 14 ekimden iki . üç ay sonra yeni bir seçim yapılsa Meclis'teki sand'alye dağıhır.ı oranı çok değisecekti. Bir süre sonra yapılan tl Genel Meclisi ve Belediye seçirrlerinde CHP önceki oy oranını arttırdı, özellikle büyük kentlerin hemen hepsinde Belediye uyeliklerinin çoğunu ve başkanlıklan kazandı. Bu da gösteriyordu halkoyunun değiştiğini. CHP'nin ağırlık kazandığını... Bunu gören sağcı partiler. seçimden olabüeceği kadar uzaklaşmaya, seçimleri geciktirmtye baktılar. Hele CHP MSP ortaklığı da çöktükten sonra erken bir seçim kaçınılrr.az zorunluluktu. Sağcı partiler ellerindeki sandalyelerin hiç değilse yarısını yitireceklerini bildiklerinden her çareye başvurup kaçmoMar bundan. Ayiarca bunalımlar içinde çırpındı Türk toplumu Geçici çareler, sonuçsuz çıkışlar, adam kandırma denemelerl, yapay ve içtenlik^iz Cephe kurma girişimleri... Hep?i hepsi yapıldı, tek nedeni erken bir seçime gitmemek, ellerindeki sandalye sayısını yitirmemekti. Hepsi a y n telden çalan dört partinin tek ortak endişesi seçimden uzaklaşmaktı. İik genel seçimde CHP'nin tek başına ezici bır zafer kazanacağını biliyorlardı. Demirel'inden Erbakan'ına, Feyzioğlu'ndan Türkeş ine dek... Evet, yalnız bu korkuo*ur onlan bir araya getiren... E r ken bir seçimde bozguna uğramak korkusu... Buna, kesinlıkie inanılan bir kaçınılmaz sonuç da demek mümkündür. Başta Demirel inanmıştır buna: Tek başına AP'nin, hiçbir zaman Meclis'te 226 sandalyeyi alamayacağinı biliyor. 1865'teki, 1969'daki kesin zafer günleri eski bir masal olmuştur. 12 Mart Muhtırasım aldığı gün başlar yenilgisi. Kötü bir sınav vermiştı Başbakanlığı günlerinde. Yalnız kalmıştl, gücünü yitlrmişti, 1971'de bir seçim yapılsa AP eski oylarını alamayacaktı. Bu yüzden dört imzalı bir muhtıra yetip arttı Demirel iktidarım alaşağı etmeye. Şimdi kendisi biliyor tek başına iktidar olamayacağım, bu olanağı yıUar önce yitirdiğini. Çare nedir, MSP'li, CGP'li, MHP li, hatta DP'den koparacağmı umd'uğu, sonunda da kopardığı DP'li mılletvekilleriyle bir karma (daha doğrusu karmakarışık) iktidar oluşturmak, hiç değilse böyle derme çatma bir «Cephe»nin başında iktidar lideri olmak... Seçimleri de hiç değilse bir iki yıl geriye atmak... Üç aşağı beş >oıkarı biliycrduk önceden bu kannakarışık hükümette kimlerin yer alacagım... Dört ayn siyasal topluluk vardı, bunlara bir de Bilgiç'çiler eklendi. AP'de yer aıan eski DP'lilen de unutrnamak gerekir. Demek bugünkü karma hükümette altı ayn baskı grubunun etkisi vardır. Başbakan olarak Demirel'in işi ise çok ağırdır. Herkesi nosnuî etmek kolay değildir. Bir şeyler vermek, bir şeyler sunmak gerekir herkese!... M^eclis'tesi beşaltı kişüik çoğunluğunu korumak, CHP'nin, DP'nın, özellikle Parlamento dışmda günden güne güçlenen, yoğunlaşan gerçek milliyetçı, gerçek halkçı muhalefetin baskılarına karşı dayanabilmek, insanüstü çaba isteyen bir uğraştır. Hem Cephe Hükümeti kendi içinde de ne denli düzenlıdir, tutarlıdır? Küçük partilerin liderleri, yandaşları ne denli hoşnut edilmiştir? Gözleri dönmüş L.aakım partizarüann cüretli eylemleri, karşı koyuşlan ne denli dizginlenmiştir? Demirel, 1965 1971 arasında 1961 Anayasasının çizgilerine, anlamına uymak zorunda olduğundan oldukça hoşgörülü bir politıka gütmüştü. Fakat bugün «Milliyetçi Cepbesnin lideri olarak birtakım baskı gn<plarının etkisine alatildiğine açıktır. Kimi çağdışı yasalan diriltmekten yana, kimi ırtçıliğı, Uırancılığı gerçek «milliyetçilik» sanan, kimi yalnızca «işlerini JTİrütmek» taraflısı birtakım kişiler, topluluklar saym Demirel'in politikasını, tutumunu etkiiemeye kalloşacaklardır. Böylece AP Genel Başkanı, MC lideri olarak birtakım yanlış, ters, seçmen çoğjııluğunca hoşgörülmeyecek yollara itilecektir. Buııların tepkileri de büyük olacaktır. İç politika dünyamız yeni çıkmaziara sap=ıcak. bu çıkmazlarm batağında üzüntülü anlar yaşayacaktır. Kısacası, altı ayn baskı grubunu yönetmekle görevli bır Demire! belki de politika yaşamının en acı. en zor, t n bunalımlı giinlerini geçirecekür. Yinelemekten niye Kaçınmalı rürKiye'yi, Türk ulusunu bu sürekli bunalımdân, bu bataktan, bu çıkmazdan çekip kurtaracak tek yol erken bir seçimoir. Ama bugün, başta Demirel olmak üzere Cephe hükümetinin sorumlulan böyle bir sınavdan geçmek istemiyorlar. Türk seçmeni ise seçim sandığı na koşup oyunu kullanacağı günü özlemle bekliyor. Kendisine, kendi çıkarlanna, üıküsüne, inançlanna ters düşen politikacılan cezalandıracağı o günü iple çekiyor. Üç beş oyluk çogunluklar, yamalı bohçaya benzeyen, birutkım içtenliksiz, yapay ortaklıklar yararh hiç bir ış başaramaz. Boş yere zaman geçirilir. Bu da, olsa oîsa bularuk havadan hoşlanan kişilerın işine yarar, ama vlus çoğunluğunun acısı daha da büyür, yoksulluğu daha da artar, umutsuzluk batağı, kaı •• çıkmazı daha daha derinleşir... • l temel | yayrier 50ytldır sürdürdüğü siyasetin içyuzu ve diğer dağıtımcılardo iven Michaiiov DÜNYADA İLK ANTİFAŞİST AYAKLANMA evlül 1 923 Fiyatı: 6 Lira sözlükler İNGİLİZCE; TÜRKÇE. TÜRKÇE ÎNGİLİZCE KÜÇÜK TÜRKÇE İNGÎLÎZCE 140.200.75. doğa bilimleri dizisi GÖÇMEN KÜŞLAR KUŞLARIMIZ NtEM£Ü HAYVANLAR ORMANLARIMIZ DAĞLARIMTZ SEMENDER ve KURBAĞALARIMIZ BALIKLARIMIZ 10.15.15.15. 15. 20.2ü. klRECLENMEDEN nisan sayısı çıktı BU SAYIDA : ••«& Sırt,be),boyun,kas,omuz, tol a9rian...Fıbrositis,kemik, Gut,Ank»yosing Sp.,Bursitis, Paget hastakkiarı...Artrit,Üf kreçtenmesi...Disk kaymasu Düztabanfck.fyak ağrta..|^ AGRLAFOMZM: NEOEM TECVVtSİ MASAJLAR HAFEKETLER LAÇLAR •• Kitapçnzda • Pk 836 Romatizma v /ılınen kitı YENİ DÜNYA SOSYALIZM SORUNIAFİI dına «Milliyetçi Cephe» denen ortakl'.ğın komandolan sürekli oıç.ırde okul öasıp öğrenci öidürüvorlar. Geçmışte. Dın elden gidiyor.. vaveylasıyla ayağa kalkıp, olmadık vahşet yapan ve aüıl almaz cınajetler işleven öriüller vardı. Çoğu sa{ nıüslüman, bu yonazlara sanardı. $ımcü" Türklük e,den çıdiyor. dıye ssrdeş kanı dökmeye yönelen örgütlenn lçınae ve dışında çogu sal ve temız yuıtta.;. milliyetçilik yapıyorum sanıyor. Bilgisizlikten ilen s?imektedn t>u sam .. MıilıvJtçılıfın ne otdujrunu ogrenmek ıçın önce millet;n ne dernek olduğu açıkseçik anlaşılmahdır. Çünkü biı kavram kesuıkes ortaya konmadıgı zaman kata Ksrgaşaii doğar. Kargaşanın bııiundi'ğu ortamaa her tür kötüîük ve cinayet at oynatabilir. O\le ise ne demektir ulus? tnsanlar varolalı berı toplumsal oigimde yaşamışlardır. Ama bu foplumlar b'.rer nıil'et değillerdi. Klan. kabüe ve daiıa başka nıteıikleri tasıyan. Da^fcn dag tepelerincs, bazen göçebe, bazen göller üstünde yaşayan toplumlann herr vasayış biçimlen zamanla degisti. oluştu. nerr ortak dilleri meydana geldı. Uysarlıgın bır asama&inda ve tannin biı döneminde insan toplumları uluslaştüar. Uluslaşmak için eerekli koşullar şunlardır; 1 Dn Dırlıgi, 2 TopıaK biılıği. 3 EkonomiK yaşayıs Oırlıeı. 4 Ruhsal biçhnlenmede sonuçlanan kültür ve bılınç birligi... Yukarıdaltl dört koşulun yalnıı biri vey» bırkaçı ulus denen gerçeği oluşturama/. Stlt dil veya toprak birliği b;r toplumun ulus olmas.1 için veterli değildir Koçuıların hepsi tatnamlanmalıdır İrıgilulerle Amerıkalılar aynı ölli konuşurlar ama, iki a y n ulusturlar Bulearistan'da Tür<ierle Bulgarlar yasarlar, toprak bırliği varchr ama, iki a y n ulustan bıreyler söz Konusudur Osmanlı traparatorluğunda çeşitlj milletler yaşıyorlardı Bir Osmanlı ulu^u yoktu. O dönemde Türkleıe milliyetlen sorulduğunda : Biz Osmanlıyız, diyorlardı Türkler «Osmanlıyız» dedıkçe Türk ulusu oluştcamn sayıiırdı. Ruhsal biçimlenmede sonuçlanan bir kültür birliği yok demektı Milliyetçi biüncın vaı olmadığı yerde mıliet yoktur. Milliyetçihğın temeli bılinçtır. tşte bu bilinç, ulusal kurtuluş savaşımızla sajlanrrıst:r. Bir ulusu ulus yapan önemli etkenleıden bın de ekonomik yaşama birliğidir Ülkemizın okullarında ulutun tanımı yapılırken, bu konu üzerınde durulmaz. Empervalızmin Türkiy» üstündeki yoğun baskısı, bizlm mıllî eğıtime de i?lemi?tir. Bir ulus, milü pazar çevresınde tbplanmış insan toplumudur. Ekonomik çıkar bırliğindeki ın«anlar, yurt topraklartnı «ınırlarla çevırip derler ki: Bu toprak benimdir, benim vatanimdır, bu sınırların gümrük kapılanndan ancsk benım devietimio iıad*sıyle insan ve mal jirebilir ve çıkabilır. Ve bu sınırlan korumak aynı zamanda sınırlann içinde'ti ulusal pazann yabancılarca sömüriilmemesini sağlamak için ulus bir ordu kurar. besler. örgütler. Kısacası her ulus bır ulusal pazar çevresinde oluşan bir ekonomik topluluktur. Ulusal pazarı sömürtmemek milliyetçiliğin temeli sayılır Çünkü iktisadî bilince ulasmamıs olan sömürüye açık foplumlar. emperyalİ7mın pençesindekı srtmürEe varı sömiirge. açık paz*r nitelığin deki ülkeleıdır Gelıniz şımdi lçtenlikle soralım: Yabarcı sermayenın güdümündeki bir siyasal iktidar. yabar.o kumpanyalara öncelık tanıyan bir »iyasal parti. petrolünden botaksın» dek yeraltı servetlerini vabancılara peşkeş çeken siyasal örgütler. milliyetçi sıfatına lâyık mıdırlar? Komandolar. 1H75 Türkıye'&ınde Süleyman DemireJ'in cephesinde bırer piyondurlar. Morrison felsefesi agır basmaktaciır bu cephede... Ve ulusal çıkarların üstündedir yabancı çıkarlann ağırlıgı .. Bunun ıçindir k i : Türküik elden gidiyor... diye kardeş kanı dökmeye yünelenler de tıpkı eDin elden gidiyor» diye körgüdülerle kaıdeş kıyımı yapanlar kada' '^'inc=izfliTler Deraokrasiye inananlann. tüm ilericilerin dergisi DEMOKRATÎK SOL ÇIKTI Bayi ve kitapçılannızdan ist«\init. ' <Cutnhuriyet; 3519> aile serisi AİLE SOFRASI (YemeS Kitabı) 30.(Bütün dünya milletlerinin yernelı üstelerii AlLE ÇEVRESÎ İU.KADIN ERKEK iLtŞKlLERt, NÎSANLILIK EVLÎLÎK "sol oportünizm,, maocu politikada olumsuzluk maoculuğun 105. doğum yılında lenin lenin ye Veiat ve Başsağlığı Hareıni Şerif Müdürlerinden merhum lbrahim beyin ve merhume Zehra hanımın kerimesi, ernekli binbafi merhum Yusuf Kenan Erhan'ın eşi, Melek Yüceege ve Kemal Erhan'ın sevgili vaüdeleri, emekli G«neral merhum Hasan, merhum Ahmet Refik. eczacı Mehmet Ali Durudoğan, merhume Seniha Kumusoğlu'nun hemîireleri, Erhan, Balcısoy. Üstün, Kurnu?oğlu, Dunıdoğan, öfctem, Gündoğdu, Eratalar ailelerinin biiyügü Salihatı, Nisvaadan çocuk kitapları dizisi ALFABE KÎTABIM nw (OKÜL ÖNCESÎ ÇOCUKLAR İÇİN) HAZIRLAYAN: CAN GÖKNtL KÎRPİ MASALI 8,so BÜYÜK NEDİR 7.50 KEREM BALIKÇI 5.(» Bu çocuk eserlerl okul öncesı ve yeni okula başlayanlar için titiz bir şskilde hazırlanmış. renklı ofset baskıdır. Bu kitapcılarda aravn nız: NİŞANTAŞI Akademı Denız OSM.4NBEY Sander • Haşet Kitabevi'nıie GALATASARAY Sander KADIKÖY Gençlüî Kadılcöy BEBEK Yalter Kitabevi Türkü ANKARA Tarhan Kültür. Merkez İZMtR Yavuz Ülkü G<\inrlü7 Kitabevi'nd» eleştirisi maoculuğun marksist olmayan özü çağdaş faşizm dr. şefik hüsnü üstüne iki mektup küitürel eylem ve sanat GERÇEK • > YAYINEVt © I ortak pazar velürkiye pnrf.dr.gittYenkngn p k 655 ıstnnbut dİ2İsinde sunar AYŞE NEYIRE ERHAN hanımefendi 2 nisan 1975 günü ssbaha karşı vefat etrniş ve a y DI gün Anadoluhisarı'ndaki aila kabristanında toprağa verilmUtir. Merhumeye Tanndan rahmet, yakınlarma sabır ve başsağlığı dileriz. A ILE S t KlveozgeflşmisüKeler] yeni çıkan 3. baskıaa yeni konu: I i ayhk 50, yılltk 109 lira p.k. 1212 • iîtanbul Tüıkcesi: Seçkin C1L1ZOĞLÜ Cağımıza damgasını vuran bir devıimcinin anüarı Yeni Çıktı. 20 Lira HAYEL YAVLNEVİ P. K. 8ü9 İSTANBUL • Stereo BANT doldnratnı SAVAŞ ANILARI Uzun süredir bekienen kitap Ç1KT1... ERNESTO CHE GUEVARA Fakir Baykurt Sarıyer Asliye Hukuk Hâkimliğinden: 965 3JB tLE TEVHÎTLİ « 1 İM OOSV4DA.N DAVAtlHR: Nadye Afetan v» arkadaçlan DAVAIJLAR: 1 Ahmet Kâzım Başalt Ist. Osküda Hayrettin Çavus Mah PerîB Sokak NO.: S8 1 2 Hifanet To/ata Aynı adres 3 Havrettin Toyata Aynı adres 4 Abdülkadir Ergınöz Ist Kasımpaça Naüncı Yokuşu No.: 37 5 Hasan Cahit Tala» iTabzon Yeru Cuma) 8ale Mah Hane 42 6 Memnune Erkent rtatMon Bnzte peı Baia Mah. Hane atj. DAVA 5IEVZUD: Evvelce alınmış veraser senetlennln Ip tall ve muris (Aıamet H a a Melet Oglu I3f» dojtumlu Islâm'ın) Ahmet Hamdi Minrüntirj vegâne mirasçıiarının davaoJar oldugunun tesbitl ile bu nusı^ta veniden veraset ilâmı verünwsl ve rmırlsin terekesinin davacılara nnıve'ırf karar ittinazı Hk Bahls tccnusu dava aolayısıyle vukanaa ısımien ve no resleri yazılı davalılara çıkanlan davertveier bilâ tebllg adr edılmis ve yaptınlan zabıta tahkikatına rafimen tebügata yararh adreslert bulunamadıgından dava dilekçesı «enrlilen ce Uânen tebliğ edlldigl nalde durusmava eelrr.edikiennde' bu keiTe tıaklanndakJ snyap Karannın iU nânen tehligıne karar verilmiştir Adı eeçen davalılar tö£ 1M75 stlnü snaı 11.00'de mahkememi7d<?ki duruşmava çelmecliklen VK Uâr tarlhinden itibaren 5 gün lçtnde rtiraz etmeriıkieri veya oir vekü marifettyle kendilerini temsü ttirmedikleri takdirdf muhakemento gıyaplannda vapılıp karar verüecejı eıvar KEKLİK Rontan Fiyatı 25. TL. REMZİ KİTABEVİ REMZİ ŞAHİN YAZDI 60 hk.8Ura • K l T A f t a % Î5 Indlrtm Bütün fayınlar mefcu! tur 3LKJ0 Utaplık ficret.'l/ borîörümu/b Utoylnl/ Posta cnasrafsıı ödemelı Indlrtmu kıraD eötıdf nlır. KİTAP Güi Slnernası Yaru ŞKHZADKBAŞI l ^jkonuk yayınlan MÜMESStL ARANIYOR Önemli bir îtalyan kontrplâk sanayii işletmesı, çerçeve ve mobilj'a fabrikaları için mürnessil aramaktadır. IMüracaat; Casella Po^tale, 2157, AD Napoli (ITAtYA) LENINGRADDA SAVASAN HAVACILARIN ONLARLA BUTUNLEŞEN HALKIN NAZI ORDULARINA KARSI DIRENISLERI ı&*0? K.749 İSTANBUL j Nikolai Cukovsky TESLİM > OLMAYANLAR ÖLMEZ DEMOK R A T İ K S O L ve ÇAÛDAŞ SAĞCI ECEViT Gene) Oağıtım: Ulusal Dağjttm Ataç Sokak 48/1 ANKARA Tek sipariîlerde pul gönderllmes] rica olunur