02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET 21 Nîsan 1975 YEDt TARTIŞMA 17 Nisanlar ve Halkla Bütünleşmek Gerek siyasal, gerek toplumsal yaşantımızda 35 yıl kadar önceki bir 17 nisan'ın çok önemli bir yeri vardır. 52 yıl önce siyasal bağımsızhğına kavıışmasına karşın bugünedek azgelişmiçlikten kurtulamayan ülkemizin evrimsel süreci içinde bir tarihin (tek bir günün) pek önemli sayılaıruyacağı düşünülebilir. Ne v&r ki 17 nisan öylesine rastgele bir yıldönümü değildir. Eğitim; insan dimagma, estetik duygıısuna ambargo koy mak sanarak şartlanmalann bas kısı altında ezilen toplum için Köy Enstitüleri başlıbaşına dört dörtlük bir devründir. Peki diyeceksiniz bu denli çağdaş ve geri bıraktınlmış bir halkın umudu olan. gereksinmelerini karşılayan bu aydmlık ocaklar nasıl ve niçin kapatıldı? Bu, utanç verici eylemin adını anmak istemediğim sorumluları herhalde tarih önünde hesap vereceklerdir. Ancak kapatılma lince, bu lftira; Mustafa Kemal' nedenleri i?levleridir bence. San dıksal demokrasinin sahneye den Hasan Ali Yücel'e değin konulması ile birlikte, bir gün tüm halkını sevenlere, emperyalizme karşı çıkanlara karşı bile gBrçekten halkın sorunlankullanılan kirli bir silâh oiarak nı düsümnemiş, halkın içine gır kalmıştır. Bu tür iftiralar artı'ıî memiş kişiler, propaganda için söyleyenin Hmli?ini belü etmek gittikleri yerlerde gerçeği araten öteye bir değer taçımıyor. yan, soran, düşünen insanlaı gördüler. önemlisi balkla bü Onbinlerce köy çoeuğuna komütünleşmiş olan köy ögretmeni nist diyerek, onlara okumaunin etkisinden ürktüler. Çıkar yanma hakkmı çok Börmek, diğer sömürülerin yanında bucılık edebiyatırun, dar görüsKl aldatmacalarm karşısında bir gü~ büe şikâyet ettiğimiz külyurtseverlik barajıydl Köy Ens tür emperyalizmine hizmet etmiştir yalnızca, Zaten iftira etitülüler. Ne yapüıp edilip kapatılmalrj düenlerin hemen tümü yargı or dı. Programlannın yetersizliği ganlannca aklanmıştır. gibi bahaneler ve yüzkızartıcı, Köy Enstitüleri bugün için aygerçekdışı bazı iftiralarla bu a nı ad. avtu yapıyla açılmalı mımaçlanna ulaştılar. Program dtr, açılmamalı mıdır? Yoksa yetersizliği varsa. ne tür bir çağın eereksinimini yanıtlayan oktıl açmak istediğimizi. hansn egitim kurumlarına mı eıdümenitelikleri taşıvan ftSretmen ts lidir? Bunun tamsmasını karr.utediğimizi ortaya kor ona gn oT.una bırakırken. huruk br re düzenlemelep» pidiürdi. anı olan bu vıldönümünöe btı kuruluşlann iki yiğit nnderı, Kara ricdanhlarca iddia edı len «kornünistlik» iftirasına ge devlet adamlığının, halkını karşüıksız sevmenin, sözüne güvenirliğin simgesi iki eğitimcimiz merhum Hasan Âlı Vücelle merhum ismail Hakkı Tonguç' un anısı önünde sayeıyla eğilirim. Fevıi Çakmak Tatar YOU5UZ, SUSUZ, OKüLSDZ, IŞIKSIZ VE ÎŞSİZ DOGU İNSANI... İŞTE BURALARDA YAŞIYOR . Köy Enstitüleri Döniim Noktasıvdı 17 nisan 1940 Cumhuriyct Tari hinin en önemü dönüm noktatanndan biridir. Atatürk'ün üst yapıdan devrimleri bütünîe?tire cek altyapı devrimlerinin olu?u munu sağlayacak atılımlann bir baslangıç noktandır bu tarih. üretime yönelik eğitim sistemi iîe ürünleri en düşük mali yetle elde eden, varolan Gretim araçlarını en iyi şekilde îrullanan. gerektiginde imal edebilen, böylece sosyo ekonomik bakım dan en önemli iki öfte, zaman ve emek bakımından tasarnıt yapa bilen bir nestl yetistirmek Köy enstitülerinin ana amaçlanndan dı. 100 gr. lık ekmegin vesika i'.e vendigi devirde 400 ton bu§d?y yetiştiren bir enstitü. uretim ala nındaki bu uveulamanm en gü zel örneğidir Eğitim alanmda da günümüzde özerk üniversitelerde bile he men hemen hiç olmavan y?ni uygulamalar Eetircii. Öfrenci'erin yönetime katılmalan, kişiler arasındakf eşitlik, eörev ve sorumluiuk. bu köy çocukiannda gerçekçi. devrimci. gözlemci ve eleştirici bir kişilik ya ratmiEtı. Bunun en BÜZPI örne ğini Enstitüleri eles'irpn bir mil letvekili vermisti: Bunlann her biri kendilerini birer Atatürk zannedivorlar.. Yücellerin. Tonffnçlann vaktığı mesale Kfiv Enstitülerin'n kapatılmasıyle bile s5nn?>rii. öâ rencileri. yani binlerce öeretmen ve saS'ık memuru, kendilerini sömüren ağa. seyh. tariVat sahfp leri. tefed takımma karşı halkı uyardılar, aydınlattılar. Toplumun tabanındaki bilinçleşme ve uyanış elbette ban kl şilerin işine gelmiyordu. Büyuk toprak sahipleri, aSa, seyh. tarikat baskanlanndan olusan feo dal kalıntılar, o zaman yeni yeni olusan büyük sermaye sahip leri ve isadamlanndan oluşan milll (!> burjuvazi takımı ve tek partill döneraden çok pşrtili döneme geçişte kuçük çvkar hesaplanna düsen bir kısım bürokrasi takımuun oluîturduğıj triad. Bunlann ortak çıkarlan çevresinde birleşmesL Besleme bir gericî basm. Ve hîç bir dü şunsel temele daysnmayan basit ve bayağı fftiralar. Namu? ve din gibi halkm duyarlı oldu gu konularda asılsız yalan ve ca mur atma kampanyasi ve günü müzde oldu 6u efb! asalak yaşamaya alışmış bir takım insanlann her flerid harpVete Ampriba'daki McCartv benzeri kn. münizm damgasn vurması. Ve Köy Enstitülerinin kapatılmajı. Bir înçiliz Lordunun çu «özlsrini anımüarsak herhalde bu iiç1ü kesimin amansızca uŞ^anlanmtı nedenini kolayea anlanz: «Btndürim atın benHpn r>iİ!?ri nl masmı hiç bir zaman istemem.. M TtrVTEL Tn,MAZ Staiyej DoKtor Doğu Anadolu'dan Çizgiler... a. a. Önemini Yitirdi Son yıllarda Clkemizln belll başlı güvenilır, agırbaşh ga2eteleriyle TRT Kunımunun haber kaynaklarım Anadolu Ajansının olu«turmaması dikkat çekici ve anlatnhdır. Devletin Tn 49 bir payla ortak olduğu ve Atatürk' ün 6 nisan 1920'de Ankara'da kurdugu bu ya rı resmî haber ajansı, neden şimd) klmsenin güven duymayıp ciddiye almadığı bİT duruma gelmiştir? Çok değil, birkaç yıl geriye dönellm: Turt sorunlarının yansltılmasını, tarafsız ve objektif habercilik anlayıçını bir yana iteleyen Ajansın Genel Müdürü, AP döneminde AP 11derinin yurt ve seçim gez11erin.de, toplantılarında yanından aynlmamış, olaylan bir yandaş kalemiyle değerlendirip 6*uyunnuştur. Denilebilir ki, haber ajanslannın sınırh sayısi içinde, gazetelerin ve TRT Kurumunun o dönetnde bir ölçüde zorunlu olarak yararlandıklan Anadolu Ajansı. bu ortamı lyi değerlendirip iilkemizin ve insanlarımızın gelişmemeiîine ikinci elden damga vurmuştur Bu kuruluşun başındakiler. Ajansı partizan bir kanala sürükleyip, mak=atsız ve asılsıj haberier üreterek rayındarv saptınnca. okuyucu<;u ile araşinda karçılıklı bir saygı ilişkisi olan cazetelcr de, Ajansı devreden çıkarıp kamuoyunun yanılmasını önlemeye çalışmıslarcfır Sayın Ecpvit'in görevrien aynlmasından «onra kafasını kumdan çıkaran Ajans, geçtiğimiz günlerde düzenlenen TÖBDER yürüyüşünün demir perde eerisinden vönetildiğir.i telekslere H geçirerek i'ginç bir avmazlık örne2i vermi? .r. Ancak. bu kez, yurtsever öğretmenlerin b'i soy bir ili^ki içirnie olamıyacagını belirten namuslu ya/arlar, bır zaman sonra köselertnde davetsiz bir konuğu aSirlamak lorunda kalmıslarriır Bu konuk, o vazarlann 'ayçılı köşelerinde va«a] vollann diüinria bov gösteremlyecek yapıdaH s a Gerel Müdilründten baskası deöilriiT Arvadolu A.iansı. Ecevit'ın Almanya eezisinl mikrolaştırmak için de elinden geleni yapmış, ancak ulaştırma ve iletim araçlarının gucüne karsı duramadıSı İçin fovası mevdana çıkmıştır Ajarks telekslerl, Ecevıt'1 100 civarında kişinin karşıladı&ını gecirirken. aynı anda TV ekranları stadyumlardaki toolantılan yansıtarak. gerçegl canlı olarak sergilemiştir. Sorun, Ecevit'l kaç kişinin karşılamasında degil; objektif ve namuslu habercilik anlayışında dügümlenmektedir. Marifetli Ajans son olarak. Bilsiç ve 10 arkadaşının bir gönül isteri ve dilek niteliğindeki istifasını telekslere haber olarak geçirip. esas istifarfan iki ?ün önce kamuovunu yanıltmak lstemiştir Gerçl. o günlerde ciddi «azetelerle TRT bu dilek nlteükli hava] habere değer ve yer vermemislerdir. Ancak. bütçesinin büyük kısmı devlet tarafından tcarşılanan Anadolu Ajansının bu tür islevleri yürütmekle görevli olmadıgı bilinmelidir. Söze gelince milliyetçi ve mukaddesatçılı| ı kimseye kaptırmayanların. devlet malırvı engin bir deniz gibi değerlendirmeleri dikkat çekicidir Girferek erginleşen halkımız. mlllivetçilik kalkanına sığmanlann bu son ovunlanna da gelmeyecek ve kendiüini geriden izleyen bu çagdışı kalmıçlarla olan mesafesini aralayıp yarmlara doğru güvenle ilerleyecektir. ABDULLAH TEKİN Tan ve fotoğraflar: Hikmet ÇETİNKAYA ÇOCUKLAR... İNSANI ÜRKEK ÎZLEYEN ÇOCUKLAR... "MUŞ OLAYLARI İÇKİ M ASASINDA BIR TAKIM SAPIKLARIN İSPİYONUYLA BAŞLADI,, Nemrut dağı eteklcrinden Muş ovasını kucaklarken yol bovunca uğradiğımız, soruruar.ni dinlediği ır.iz körlülerin içtenliğini anımsıyordum. Jandarma dipçiğinden tutun da ağamn eline uzattığı oy pusulası nı sandığa atan insanlann öyküsünü anlatmak öylesine kolay ol muyor. Çünkü, siz bir gelip kaçı yorsunuz, dayalı döşeli salonlarınızda gördüklerinizi duyduklannızı yazıya dönüştürüyorsunuz. İsmail Cem arkadaşımız doğu izleniınleri sırasında tanık olmuş tur bu sözlere. O da bizim gibi yazıp geçmiştir. Biı kaçtncı kez yazıp geçiyoruz bilmiyoruz ama. şimdiye değin bu yöreyi dolaşan gazetecüer doğu insanımn sorunu nu tüm çıplaklığıyla sergilemislerdir. Ancak siyasal iktidarlar bu sergiyi nedense hep görmemez likten gelmişlerdir. îşte Nemrut dağı eteklerinden Muş ovasına doğru uzanırken anımsaroalarunm arasma çocukJuğum takıldı. Gerçekten yoksul bir yaçamın düğümüydü bunlar. 1950 başlarmda Edremit'in Güre köyünde flkokulun ikinci sınıfmdaydım. Blzim öğreünenimiz şimdilerde Paris'te gazete satıcıiı ğı yapan Hasan Kudar'dı. Çiçeği bucgmda bir illtoku) ..öğr.ejtmeniy d i M'atanet Bajaratnlaı''^îfig tim Müfettişi mi nc pek çıkaramı yorum. Güre fcöyü Kaz dağının eteklerine düşen bir zeytinci köyüydü. Yanılinıyorsam zengince bir köydu. Köyün çevresi ise yasam lannı tstanbul'da sürdüren kişilerce yönetilirdi. O yıllar modern sayacağımız bir çiftiik vardı. Bizim evin karşısında kahvesi olan tek bacaklı Kazım amca fee onların işleriyle uğraşırdı. Bizim sımfın öğrenclleri tümüyle aleviydi. Çantalan bezdendi. O çantalarda hem bir dilirn ekmek, hem de peynir buAlevi köylüleri sarılık hastahgına tutulmuşlardı o yıllar. Benim ninem kör bir jiletle köylü kadınların göz kapaklarını keser gözlerinin aklanna kan sürerdi. Bu emeğinin karşılığmda ise sabun ya da çıra alırdı. Sanlık olmuş Alevi kadmlar radyonun ıt ıde bir insanın olduğunu söylerlerdi. Kimi zaman kuşkuyla, kimi zaman bir seviyle dinlerlerdi o türküleri, ya da haberleri.. Aradan 25 yıl geçmiş. İşte doğu benim 25 yıl önce geçtiğım bir çizgınin içinde yürüvor. Tam 25 yıl önce öğretmenim o^|flfojj|^j|p o r ) u y düştîhce 1975TÖrkiyesinde hâlâ geçerlilik kazanıyor.. 17 Nisanlara Kuruluşları 17 nisan da kanunlaşan KOV ENSTİTÜLERİ. yalnız öfretmen degil, köyün gereksinmesı olan her elemanı yetistirms>l, daha ılk giinlerden Emaçlamışlardı. Köyü brtlük pörçük ele almak yerine, tumüyle kavramak tutumundaydılar. Sorurüann tanınıp seçiln»*!leri ile verilecek ilâçlar hep laboratuar Rörunümündeki o kurımiarda oluşturulacaktı. Bııncîan ötürü. köy enstitüleri admda tor> Kncılıgı yadırgayanlar. köyü tanımayanlardır kanımızca. Köyün işbölümsüz ilkel yaşantısnıa yanıt olmak yerine; sadece bir aynntıya e*ilmek giaı bır güdüklüğü, elbette düşemezdi köv enstitüleri. Düşünülsün ki, kısa süre sonra eılen kolian bağlanmıs olmalarına karşm bile. ülkeye nisan yagmuru bereketini getirmeyi haşarmıştır o canım tturumlar. Bilindiği gibi, s«r pildikleri 21 yöreder. ışık dağıtrmşlardır, t»lcana. Ve tarihimizde ilk kez köylerin aydmlıkla mayalanması böyle baslamıştır işte. O kutsal imecede köye yalnızca kitap gitmemiş; <iaha mala bilmeyen, pulluğu tammayan nice iöy lülerimiz, ögretmenm lşliginde, ya da işletmesinde öğrenmişlenür bu araçlann adlarını ve görevlerini. Artık, bagımsızlık türkümüz ıssus doruklan da rüzgârlamış, bayrağımız köy ufuk larında da dalgalanabilmiştlr. Şimdl, basta eğitim alanmda. köy enstitüleri teroelinde yüKselemediğinüzin üzüntüsü içindeyiz. Çünkü inanryoruz ki, özünde is egitiml dUzenl yatan köy enstitüleri, Bugün de yann da bize gereklidir Gene biliyoruz ki. tiretici, arastıno, yapıcı ve sağlam tdşiliklı insau tipi, ancak İs eğitiml tezgahında "kunabilir. Köy Enstitülerine onun icin kalkınmamızın kaldıracı diyomz. Kjsacası, kimileri o kurumiarı unııtturmaya çalışsalar da, yapamayacaklardır. O vaşayan bir deney. milll olduğu kadar da çağctJ olan bir eserdir. Saçtığı temiz tohumlar. topluın tarlasında çimlemneden de öte. basaga dur muşlardır. Geliniz hep umutla diyelim. birlikte, veni n rüsanlara MEHMET ÖCAL YAYALARJN CAN GÜVENLİGI SÖZ KONUSU IVIuş olaylan Doğu yöreraiz Batı"ya göre 25 yıllık bir gerilemeyi belliyor. İşte bundan ötürü olaylar gelişiyor doguda.. Muş'ta olaylar olmuş. Gazete sayfalanna geçmiş ya da gec'nemiç. Bir oozuk düzenln çarklan itelemiş sizleri belirli yerle.e . Nasıl mı? Anlatahm dinlodn. Muş'ta olaylar oldu. Koministler Mııs'u basmış diye koylere haberler yayıldı. Muş'un A... köyıinden çıkan S .. hır otel yaptırmıştı Muj'a. Otelin altında bir lotauıtası v^,rdı; üsteiik bu kentin ilk içkili lokantasıydı. Olaylardan bir kaç gün önce A . köytinden gelenler otelin sahibi S .. yi müşterileriyle biılikte içki içerken göBmüşlerdi. S... kbylülerini görünce hi? aldınş etmedi. Ama köylüleri çok kızdılar bu duruma. Kızdıslan için de sordular S... ve... «Sen içki mi içiyorsun?» Yanıtladı bu soruyu S... «İçiyonım elbe' . » «Ama içki içmck?» «Ne demek ıstiyorsunuz''» «İçki içmek gominıstliktir.. » «Içiyorum «şte. » «Gominıstliktir içki içmek.» «Aman be içki içmek goministIik5e içiyonım işte ..» Bebek Boğaziçi Üniversitesi önlerinde rıhtıma dök ilen beton biok nedeniyle yayalar on gün boyunca araç yoluna inmek zorunda kalmıştır. Ilgililerin deyışiyle bu beton blok denize indirilerek yat samandrası yapılacakmış. Ancak çevre sakinleri şimdi soruyorlar «Acaba kaç on gün daha araçlarla kucaklaşacağız?..» (Fotoğraf: Tulay DİVİTÇİOĞLL) OKUYUCU MEKTUPLARI Bu, tarihin paradoksudur Mustafa Kemalin «Ya Istiklâl, ya ölüm» utkusunu, kendilerine şiar edinenler. onun ne denendirdiğı tam bagımsız Türkiye için uğrasanların karşısına; «Millî bir dil politikası izlenecektir. Türkçemizin ikJ ayn dil haline gelmesine yol açan aşırılıklardan ve ilim dışı zorlamalardan kaçınılacaktır.» «İmam ve İmam • Hatip Okulları (Din görevlisi) yetistirmekten öte. tüm millî egitim düzen:mizde etkili bir islev kazanacaktır» savlarıyla çıkmaktadırlar... Ulusal Kurtuluş Savaşında ulaşılan zaferden sonra; antı • emperyalist ve anti faşist reform tedbirleri bir bütün olarak geliştirilmiştir .. Tüm milli devrim hareketleri Atatürk'ün ülusal Kurtuluş Savaşı temsline d yanmaktadır. Milli kurtuluş savaşımız, devrim sürecimizin en önemli aşamasıdır... Bu aslında btitünü olmadıgı • bi, lazırdaldlere de meydan okuyarak karşı çıkmak la, varacağımu sonucu şimdiden kestiremeyiz... Halkımızm Dlusal Kurtuluş Savaşını. kendi gücüyle ba=arıp, halk olarak zafere ulaşması, birinci kesimin en önemli olayıdırFakat halkın bilinç düzeyinin kendi yönetiminde etken olamaması, isbirlikçilerin elinde tilkeyi siyasal manevralarla: sosyal ve ekonomik yönden emperyalizmin lpotegi altma i: mesi, çelişkilerin en talihs'.z kesitini oluşturmaktadır... Aslında. Kemalizm: Mi'Ii kur tuluşçuluktur. Emperyalizmf karşı Anadolu halkının baş kal dırma bayrağıdır. Bagımsızlık lık bayrağına ABD'nin 1948de, Türkiye'yi ndi emperyalist amaçlarının, tam bir aleti haline getirme isteginl Marşal Planı ile gerçekleştirmeye başlamış tır. Bu bir başka aniamda ışgaı eylemim; NATO ve &Üİ and laşmalarla, yardıra adı altında. düyunuumumilere ulasan bir düzeyde ABD emperyalizrnl Ana d o l u ^ <nzlice egernenliği altı na alma otanağtna kavuşmuştur. MaxWeston Thorunburg, «Ga yelertmizi, mümkün olduğu kadar iş adamı zihniyetiyle tesbıt edelim. Türkiye Avrupa'nm sar ki kalesl ve vakın şarkın şimdı kalesi olmaktan. daha fazla bir ehemmiyet arzedip, bu memle ket Amerikan menfaatlerinin, büyük bir eheramiyet arzettiği bir yerde bulunmaktadır.» Demek oluyor ki, Amerikan yardımı Türldye'ye Türk toprak ları korunsun diye değil, her yönlü bir işgal sonucu rahatça sömürülsün diye ve sömürü aracı olarak kullanılsm diye Hastane var, doktoru yok Bebek kıvısında kaldınma kurulan beton blok çevre halkını huzursuz etti «Kıyılar kamunun ınahdır. Hiç kimse kıyılan kendi çıkarlan doğrultusunda işgal edemezler» cümleleri yasaların emredici hükümleridir. Aykırı davranışlar da işgal eden araç ya da yapının kaldırıiması, yıkılması Beleciye'nin yetkileri arasmdadır. Tüm kıyılar gibi Bebek'te uzanan sahil şeridi de kamunun maîıdır. Ve özellikle tatil günlerinde kentin sıkıcı havasmdan kaçanlarla doludur. Başka bir deyişie her hafu sonu Bebek ve Boğaziçi kıyüan yayalarla araçlarla dolup taşar. Geçtiğimiz bir hafta boyunca da öyle.. Ancak on gün önce bir cumartesi akşamı çevreyi umursamaz kişiler rıhtım üzerinde yayalara ayrılan kaldırım üzerine koca bir beton kütle inşa edivermişlerdir. Üç metre enindeki rıhtımı boylu boyunca kaplayan bir buçuk metre kadar yükseklikte bir beton kütle... Sabahın erken saatlerinde yürüyiişe çıkanlar bu dev beton kütlesiyle karşılaşıvermişlerdir. Beşiktaş Beîediye Şube Müdürlüğti'ne edilen telefonlar hemen scnuç vermiş: gelen ekipler zabıt tutarak yıkılacağma dair söz ver mişlercir çevredekilere. Ancak, günlerden pazardır, iş ertesi güne kalır. îmar Müdürlüğü're sevk edilen dosyaya verilen karar «Gecekondu vp.s?.sı gereğince yıkılması gereklidir.» Îmar Müdürlüğü'ne çevrilen telefonlara verilen cevap ise «En k;sa zam2nda nasıl ^kılacağına dRir karar almmaktadır. Lütfen sabırlı olunuz.» Aradan on gün geçmiştir. Sabıı kalmamıştır. tmar Müdürlüğü'ne yeniden telefonlar yöneltilir. Bu kez cevap «Orası izmliymiş efendim. Belediye'ye işgaliye de ödeniyormuş. Zaten bir vatandaşımız yeni bir yat a'mış, onu bağlamak için şamandra dipliğiymiş, yakında denize indirüecekmiş, ucvma şamandra, onun ucuna da yeni alınan yat bağlanacakmış.» îstanbul burası. Türkiye'nin İstanbul'u. İnsanlar araçlarla haşır neşirdir nasıl o!sa. însan camrun değeri de önemsizdir ayn Bir yetkili Önce S... nin köyüne haber yayılmış. Sonra diğer köylere. Varın sabah goministler Muş'u basacaklarmış gibisine... O benim yıllardır din baskısı altında ezilen, bu bozuk düzenin penceresi kendisine gösterilmeyen doğu köylüm yürümüs Muş' a doğru... Görüyorsunuz böyle başlamış Muş olaylan. Ben bunu bir yetkiliden dinledim Muş'ta. O yetkili öyle şeyler anlattı ki bana Köy Enstitülerinden söz etti. Doğu halkımm nasü eîüdıgmı anlattı bir bır. Bir de öğretmenlerım vardı konuşan. Adlarını vermeyeceğim. Ojsa hiç çekinmeden yazın adlarımızı demişlerdi. Ben yazmadan konuşturayım öğretmenlerimi... «Muş olayları nasıl başladı?» «içki masasında bir takım sapıkların ispiyonuyla başladı. Ama bu baslangıç Ülkü Ocaklan diye adlandırılanların bilinçli bir eylemiydi. Çünkü DoŞu halkı ülkemizde gelişen sınıflar eyleminin gerisindeydi. Bu nedenle Muş, Bitlis, Malatya, Erzincan ve Elâzığ bölge olarak seçilmişti. Uyutulan halk yığınlanndan ya rarlanılacaktı. Bunda başarı sağ Iayamadılar. Şu anda Doğu köy lüsü biliyor olup bitenleri. Kendilerini tahrik edenleri tamdı yakınen...» «Baskı oluyor mu şu anda?» «MC Hükümetinin kuruluş ha zırlıklarıyla birlikte baskı başlaJı.» 25 yıl önceyi Muş'ta yaşıyordum simdi. Kimdi sorumlular, köylü.vü tahrik edıp. kamyo:.larla vullara düşürenler.... Evet kitndı söyleyin?. 25 yıl önce çocukluğjmımîa yaşacfıkl^rımız, 25 vıl sonra Doğuda bir gerçek olarak karşımı za mı cıkacaktı... SUZAN UZTAN PEKCAN KOŞAR TiYATROSU TÜRKAN SULTANA İ NE OLDU?.. KOMEDİ 2 BÖLÜM 4 TABLO ÇEVİREN : MELİH VASSAF YÖNETEN : YILMAZ GRÜDA Kastamonu'nun şırın Taşköprü ilçesınde vırmi beş yatasiı güzel bır hastane mevcuttur. Hastanenin bir amelıyathanesi. bir röntgen cihazı tarn Kadrolu Ama Thorunburg'ur, yerine hastabakicıları ebesi hademeDarlamenterlerimiz öyle savulert. eece bekçııen. ambulânsı nuyor ki, ABD'nin haklannı örve soförlerı vardır Hastaneyi neğin: «Haşhaş ekimi vasakıdare eden muhasebe memuru lanması» «ATAŞ rafinerisinin ve ıdare memuru mpvcutrur ve Kıbns olayınm AmerikalılaFakat bu hastane hasta Kabui nn dtişünemeyecegi biçimlerde edememektedır Nedenı doRtosavunulması.j) Kısacasi öyle güru yoktur ve bu durunn aviardır lünç karsılannn formüller ki çısfiriip eıtmektedır. îıçemızflen karlanna hizmet edilenlerin biSağlık Bakanhgına vapılan başle gtilerekfearşıladıklan.A & vurT lalar bakanlare sinpn nem r:kan milliyetciliği tutkuları. vetlerımiz bır sonuç alamamıştır. Sırası selinee hPrKes n.ısYarınlara daha tutkun ve bltsnenin vapıminda emeS: oıöulinçli adımîar atmak zorundağunu tlen sürmekte ancak ışyız. Atarürk'ün milîiyetçili|ini letmeye pehnce Kimse ılgılenvabaneılar adma kullanmaktan memektedir Ve Koskoca bır sakmarak sağlık tesısi fcapııan hast.alara Nihat ERKAN kapali beklemektedır. CHP tl Genel Meclisi L' HALKI Üvesi ANAMTR ÎETT'de para ödemek için bile kuyruk beklemek gerek İstanbul Elektrik Idaresi her nedense çok kez elektrik ibbarnamelerini birkaç ay geç getirmektedir. Hatta bazen birkaç ihbarname bir arada gelmekte bu da dar gelirliler için ödeme zorluklar» yaratmaktadır. Ancak sorunun bır başka yönü de ödemeye gidildiğinde ortava çıkmaktadır. Yüz binlerce abonesi olan elektrik lda resinde sadece üç vezne çalısmaktadır. Parasını ödemek isteyen vatandaş bazen bir saa te raran bi r süre kuyrukta beklemek zorunda kalmaktadır. Ve bazen de sıra tam size geldiği zaman öğle tatili başladı, bir saat sonra gelin diye vatandaş geri çevrilmektedir. Acaba bunca abonesi olan idare va tandaşm ko!ayl;ğı için ihtiyaca vetecek kadar vezne açama? mı? V da helırlı oankalarl;' a ılişki Ktırup ouralara öderr< olanağı saglayamaz mı? Tevfik TOKÖZ İSTANBUL Pâkistanlı genç mektupfaşmak istiyor PaKistan'U müslüman, 23 ya şında bır gencim. Dünyanın her yerinde olduğu gibi rürkiye1 den de mektup arkaüaşlaıun <.ılsun îstiyorum. Talebeyım »e hokey oyuncusuyum En oüyük merakım dünyanm flört Ducağında gençlerle mektuplaşmaK tır. Adresım şudur Syed Sajıd v 1 ,\jqn 1 E. Tib Kurançı Colony Karachi î, HAKIbTAN ŞiŞLi ÜMiT TiYATROSU Teî: 47 56 39 Çarşamba, perşembe, cuma. cumartesi, pazar 21.30, çarşamba: 15 20, cumartesi, pazar 18.30 r ' Cumhurivet 2329
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear