Catalog

DÖRT CUMHTJRİYET 9 Mart 1975 <..• Eti ÖNÜNDt İ , AMLCANBAZ j?u VÎJlDtM tVİNfe EVlMıi ÖASMAK, ;, KAFHiNPA U NStfM oUiyoR J>i AŞK DA GEZER 83 Beüas, neler komıstaklarmı duymamıştı szna, yanına otururlarken, oldukça kızguı, s o ran bakışlarla bakıyordu jkisine de. Ergun, Fıliz'e kapıldığını, Belkıs'ı koJaylıkla unutabıleceğini sanıyordu o anda. Oysa ki, Belkısia yaa yana gelince, aklından geçenlerin boşlugunu, etinin doğruyu söylediğlrıi anladı. Masanın tiOnda. sanki kendiliğinden, bağımsız böcekkr gibi, birbirini buldu Belkısla elieri. öfke, ku>ku bulutları dağıldı sevincler ışıldatnaya basladı Belkıs'ın sevincinl. Masalanna gelen or * kestranın solisti Aykut înal. hatırlarını sordu, elini c'ptü Belkıs'ın. Programı ge; başladığı lçin, boş saatlerinden yararlanarak «Otelci Kadınnı görmüştü o akşam. Çok beğenmışti. Beılas'ın oyununu. «Programunın son bölüjnüna başlayacagım şimdi. Hangi parçalan soylememi emredersiniz?» dedl Belkıs'a. Duygulânmışb Belkıs: Ben oldukça esküerdenlm... Aykıtt gülümsedl: Emredin bakaltm, neymiş 0 eski dedlginiz? Histoire d'un amour (1) Çok glizel, başka? Yine eskilerden... Söyleyln? Jhonny Guitare O da çok iyi. Başka? Yetmez ml? Siz yeter deyinceye kadar. Bu çece sizln gecenız. Alirandolina'nın başarısını kuliuyoruz... O haîde bir de Portofino.. Emredersiniz. Dansta aklınıza gelen başka parça olursa onu da söylersiniz. Filiz'e döndü: Siz neyi isterdiniz? Belkıs Hanırmn seçtlklerini ben de çok severim... Onlar tamam. Aynca bir parça da siz isteyin. Siz İzmir'in, dolayh olarak da gecenin onur konuklarısınız.. Zorba'yı öyleyse.. Oldu. Benira isımi de kolaylaştırdınız böylelikle.. Aykut. ölçiUü bir incelikle hepsinl selâmlayarak mikrofonunun başına döndü. Beltas: «Çok efendi çocuk» demekten alatnadı kendini. Gökmen: «Öyledir» dlye dofruladı. Az sonra Portofino ile dönüyordu Ergtm' un kolları arasında. Hafif hafif mınldandı şarkıyı: «I found my love in Portofino..» İngilizce büir misin? Bilmem.. Hiç mi? Hemen hemen hiç.. Aşkımı Portofino'da buldum, demek.. Ne güzeH. Elini Ergun'un yüzünden ensesine doğru geçirdi: Ben de îzmir'de.. Aykut'a doğru güliimsedi tesekkür için. Aykut, armağanır.ı beğendirenlerin iç rahatlığı içinde gülüyordu ikistne de.. «Johnny Guitare»la saç saça, yanak yanağa dans ettiier. «Histoire d'un Arr.our»da da cyle. Her iki şarkıyı da kulagmm dibinde mınldandı Belkıs: Mon histeire ç'est l'histoire d'un amour Ma complainte est la complainte de deux coeıırs C'est liıistore d'un amour eternel et banal Yazan: Necati CUMALI Qul apport« chaque Jour tout le bien tout le mal Avec les soirees d'angoiss« Et les matins merveilleux Mon histoire c'est l'histoire que on eonnait Çeux qul s'aiment toujours le mâtne je !e sais Mais naiT« et bien profonde C'est la seule chanson du monde Oııi ne fıniras jamals (2). Yakınmam yakınmasıdır Hd ksfMn Bir askın övkiisüdür ölfimsüz sıradan Her gün İyi kötâ ne jellrse tfim «mdan Boçuntnlu akşamlar Eşsiz sabahlarıyle öyküm bilinen hep o öykfl Sevenler bilirim değismez çânkfl Hep öyle derin öyle yalın Durdukça bu dünvanm Sürecek tek türkiisü.. Aykut, Zorba'ya geçince, Plllz, Gökmen'ta hollanndan fırladı. Sandallannı yine attı ayaklarından. Pistte yöresinde gittikçe açüan öbür ciftlerin ortasında. herkesin çoşturan bir Sirtaki (3) ye baçladı. Saat dörde dogru aynldılar Mogambo'dan. Ergun, kapıdan çıkarlarken Belkıs'a: Çiftliğe gidiyor mujTiz? dedi. B J gece mi? Niye olmasın? Böyle ml aynlacağız? İy: ama çok geç oldu.. Ne çıkar? Yann on birde sözüm var. Kime? Gökmen'le Filir'e. Ergun'un canı sıkıldı: Yine mi? Efes'e gideceğiz. Kalmtıîan, Meryem Ana">n gezeceğiz. Selçukta Bülentiere de bir ınerhaba diyeceğia. İstersen sen de gal.. ^ • Ergun baktı, az önçe dans ederken koîlârında mutluluktan başı dönen Belkıs defildi o artık. Bir şeytanbkla ısıldıyordu bakışları. Bir gece önce beklemenin öcünü alıyordu besbelli ondan. BUlent senin de arkadasm. Sen de görmüş olursun.. Bülent derken düpedüz «Ayla» demek istiyordu. Gereğl yok. Sen bilirsin! Biraz sustular. Surat rm asıyorsun şimdi de? Yoo.. Dün gece seni görmek istediğim hiç aklına gelmedi mi? Gelmez olur mu? Öyleyse bir gece daha bekle.. (1) Bir aşkın hik§vesi.. (2) öyküm bir aşk öyküsüdiir.. (3) Zorbanın oynadıçı Yunan halk dansı. (DEVAM1 VAR) BALKANLARDÂ BİR GERlLLACI Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi Beyin anıları SELANİK VE MANASTIRDA İTTİHAT VE TERAKKİYE BAĞLI OLANLARI AVLAMAK İÇIN ÇALIŞMA BAŞLÂMIŞTI Bu zavallı, Tann birllği üzerine and içııu> olarak Ittihat ve Terakki kuruluşuna girenlerin îıürriyet ve eşitlik için ölümti, ölüııılerin en şereüisi .>aydılclanru bilmiyordu. Merkez Komutanı Yajbay Nazım'm çevredeki Ittlhat ve Terakki çalışmalarını manevi yönden yıkmaya çalışması Karşısında bundan böyle ilgisiz kalı^oUEm&zdı. Bu kötti'kesüön yok e.^..dilmesi gerekiyordu,,Böylece top"lanarak onun orradan kaldırılnıasına karar verdi. Hattâ bu Kaıara onun yakınlanndan biri bile imzasını atmaktan çekinmeımşti. Uygıüama işi ise. Cemiyetjn acüî kuruluşuna verildi. İşte o Duyuk gün. evet bugün inkılâp yolunda yürüyen railletin ve bütün İttihat ve Terakki kunaluşunun imtiaan geçirdiği bir gündü. Buyüne dek hiç bir subay, hiç mr Cemiyete bağlı ve jurdu yolurıaa kendisine fenalık edenlere. Jurnalcılarn silâh a'.maya, deviete açıkça meydan okumaya fcaiıtmamıştı. Bugüne dek milletln ask^rlerl, subaj'lan, gönüllüleri onıuı yolunda başını kojanlar yai;:ız dış düşmanlar için canırii fecadan çekinmemeyi öğrenmiş. bu yolda bir kahramanlığa, iedakârlığa, ölüme alışmıştı. Daha do^rusu medenî cesaretin, mllletir) a\dınlığa kavuşması ıçın DUe mle canım bağışlamanrn tad ve lıüjTiklüğünü henüz tanımamıştı. Kişisel hak ve hürriyetlerin savunması veya vatanı çıkariarı ugrunda kişisel, toplumsal feddkârlıklara, kBhramanlıklara aiiîik olan Türk subaylan, bugün ilk kez iç meselede milletin çıkan, t;eiecefi için ölüme çagnlıyordu. lerin hak ve hukukımu korur için bü>lik çaba gösîeriyoı Aynca bu fedakârlıklar. cıddı davranış Debre'nin ve tün çevrede bulunan Arr.avuı n:ı da gönlünü kazanıyor Küven:nı SHğl:yordu. Bfilged Arnavutlar da partı partı' x < rek İttihat ve Tprakkı Cerrîiy ne katılma '.steğıyie Ohn ye. ! ne've. Manastır'a üşüsüyorla: İttihat ve Terakki Cenv.yetı Rirebılmek ıçın oazı koşuiîfir taj'a konmuştu. Bu nıteük taşımayanbir alınnııyordu. zellikle Amavutlıık için cali: komitcye bsğl'. olanların topl gırme isteğı karşısında bu tekleri kabul edilmemıştı. davramş da Cemiyet'in s;ığl bir karaktere sahıp olduğunu : terıyordu. Başka bır ıfadeyle tihat ve Terakkı Rumeiı de , navutiuk. Boşnakük, Hırvat. lah sıbı azml!';larin bölünmes de^ıl. Osmanlı tmparatorlı porasıncia birleşip nürriyet meşrutı ıdare altında yaş.'imas an^KC eclıriTiış avlunuvordü Atanışım ve görevim tttihat ıc I'eraKK; Ceııııyı böîgeye, nuradakı duruma o bilgimi. özellikle azınlık eşk*: sını ızlenıe vönünden yaptıs hızmetlerı ve edindigım tecriil len aynca bölgedeki toplumı sasladığ:m liivenını re komı lara karşı oian etkım! ciıkk: alarak o zaınan bınbaşılıgı a < olün taburumla Resne komutt lığına atannıamı sağlamış bu! nuyordu. Toplumda bana ka: olan güven i!e kısa zaman Bulgar. komitacılarutın narekı len ve sığmdığı yerler hakkın oek çnk: bılır toplayabildim. Fedakârhk yolu Ö.ellıkle, diişman üarşusında bir ba\aşta vej1» bir eşkiya üe yapılan çatısmada oldugu gioı, bu ycldaki vuruşroada da baoa, ana va çocufclar devletin yardıanHa değil, İnihat ve Terakki Cemiyeu'nin herkesçe bilinen aürüst ve miiç.fik idaresiniu ıcaııatlan altına alınacaktı. Bu yö'noen dunımu ve geleceğı düşıiıoııeye ihtijaç 5'Oktu. Bu girişimde oujü ğünü kaybetmiş her ailenin y<i$an tısmı Ceaaiyet sağlayacnku. Boylece de her çeşit fedakârlık yolu açUmış oluyordu. Artık, yapıian vaıd ve uygulama birbirini tut'u. ğu sürece Cemiyet'in \ereceğı era ri uygulayaniar için fedakârlık yolundan dönülemezdi. Piyade alayından bir te^nıen (Silâlıçı Tahstn) kendini bu onem li görev için ilk kez ortaya a t t ı * Ahlâk bütünlüğü ve görüş yüksekliği bilinen bu teğmenın bu önemli görevi yapabilecegı anlasılınca yerine getirilmesi de kendinden istenmişti. Tüm Türk ,ubaylanna hak için, nürriyet için Cemiyet'in. milletin şeref ve kurtuhışu adına bile bile ölmeyı ük kez olmak üzere muhakkak bir ölüme koşmayı, bu Türk subaylanna öğreten bu kahraman Türk çocugu idi. Görevini büyük bir soğukkanlılık ve takdire değer bır hareketle yerine getiren bu subay hakkında hükümetin yapIığı soruşturma ve arastırma Ittihat ve Terakkı Cemiyeti* rin baskısıyle etkisiz kalmıştı. F\ı olay Cemiyet'in çevred'e devlet çapında bir şeyler yapabileceğini gösteriyordu. Bu fedakâr teğmenin ilk başarısı ay dın subay topluluğu üzerinde büyük bir etkj yaparak geoç subaylan birbiriyle yarışır hal de bir hürriyet çalışmasjna itijordu. Abüdülhamit'in tutucu ve baskılı yönetiminin millî hiç bir atnaç gütmeyen ve yur dunun raranna açtığı muharebe meydanlarında boşu boşuna hayatını kaybeden subay arkadaşlarının setıit oluşları, ailelerinin geçim sıkıntısı içine düşmeleri o devre subaylannın en iizüldüğü olaylardı. Bu şehit subayların arkada Oıraktıkları kimsesiz, koruyucusuz babalar, yardıma muhtaç aoalar, gözleri yaş dolu dullar ve yetimler hü kümet kapılannda, maliye k o ridorlannda sürünüp dilenmekteydiler. Birçok alleler de eşlerinl kaybettiklerl halde, aylar ve yıllardır maaş cüzdanınl beklemekle vakit öldüriiyorlardı. Bütün bunlara karşı ordu içerisinde süregelen ses de: «Dünyada ölümlerin en sereflisi, hak yolunda göze alınan ölüm»rtüri Saray ve çevresnin Selânik* ta en güvendiği adamın (Yarbay Nazun'ın) yıkılışıyie Rume li'dekl baskı yörıetimine ilk tokat indirilmiş oluyorrfu Kendisine indirilen bu tokadın etkisiyle çırpınıyor, kıvranıyordu. Olayı bir türlü hazmederaemiş, bunun üzerine de Selânik'e daha büyük rütbell ve daha bece r'kli casuslar göndertnlşti. Kor general lsmail Mahır Pasa'nın başkanlıfı altında Tufgeneral Yusuf ve Recep Pasalardan ku rulu Saray'ın araşttrma heyeti gelince de agır bir varavla hayatını kurtarmış olan Yarbay Nazım tstanbul'a kaçmıştı. Ne yaıık kl doğru bir çahsma içlnde kendine bir gelecek sağîayamayan bazı görevliler bu yeNıyazı Beyın admın her söylenişinde yaptırdıgı çagnşımla natırlanan Enver Bey lardı. Manastır'da Albay Na?ral Bey ile alay nıüftüsü Mustafa Efendi, Satın Alma Komısyor.u'nda meydana çıkarılan becerikli hırsızlıklardan d olayı so rumlu kılınmışlardL İlk araşUrma yeri olarak seçilen Selânik'in Jurnalcılarına smannı vermekten çekinmışler, Iftanbul'a kadar giderek yeni rütbeler almayı ve maaşlarma zam yaptırmayı becererek seriye donmüslerdi! İşte Selanik ve Manaçtır'da boylece tttihat ve Terakkı Cemiyeti'ne bağlı olanları av!anıak İçin bir çalısma başlamlş ciuyordu. Pirlepe'den kaza kaymakamı Şevket Bey ile Süvari Teğmeni Cinei Hüseyın ve Nidaj, Piyarie Teğmeni bmail, Pirlepe'de tttihat ve Terakki Cemiyeti üyelenni avlama kuruluşunun acenteliğini uzerlerine almışlardı Bu ça'ifmaiqrdan Cemiyet endişelenmişti. Hakkı da vardı. Çünkü bu jur nalcılar için bir ipucu, bir suç belirtist arama zorunluluğu yok tu. Parlak ve temiz bir geçmış, namuslu ve yurtsever bir çalı? ma sahibi olmak, kişiyi suçlamaya yetiyorcfu! Evet suçlama ya. nan Savaşı'nda bu taburun gösterdiğı kahramanlıiı dillere destan olmuştu. Yunan Savaşı'nda herkesin degerlendirdığı fedakâr lığım, kahramanlığımla övünen hemşerilenm bara büyük bır sevgı, güven ve bağlıiık gösteriyorlardı. Bu güvcnı 1899'dan 19'J3'e Radar Ohri'de askerı depo ışlerıyle görevlis'ken yaptığım davranışlar dolayısiyle sağlamiştını. Bu görevden sonra Resne komutanlığına ,\ükseltiId:m. Avcı taburunda dört yıl, gezıcı eşkıyayı ortodan kaldıracak olan bır ligür.Ie yaptığım davranışlar, Türk ve Müslüraanlarm hukukunu koruma Dakımından gösterdigim dürüstlük ve insanlık bana bölgenin güveninı sağ!adı. Ben Resne'de iken Bulgar komıtecilcrınin bu bölgede ıstedıkleri gıbi at oynatmalanna 12in vermemıştim. Dığer taraftan avnı görevle Oîıri'ye getirüen ve benim gibi davrandıgını bildiğım Ohn redıt taburu tcomutanı Önyüzbaşı Eyüp benim gibi Cemiyet'e bağlı olduğundan Ohrı, İîtihat ve Terakki'nin en güveniiir bir merkezi durumunda çalışmaktaydı. Abdulhaınıt hükümetinin Rumeli'deki davranısından yüz alan yerii Bulgarlara karşı îttihat ve Terakki'nin ufak bir çetesi, Türk Y A R ! N: Abdülhamit'e başkaldırn ihtivacı <•*) 6 yılı aşan ihtiyat askcr dını vcrmryıp «Piyade Atayı dan bir teşmen» dive belirt Si kisı, metni Türkçeleştirirkı adını parantez içinde verdi: miî 5ilâh«,ı lâkabıyie tanın; Tegmen Tahsin'dir. «) çünler1 çizlilifi içinde, Niyazı Bey kulasma olay böyle yansımıs da, vanhstır. Enver (Paşa» B yin enistesı Yrb. Nazıtnı t n v Bey'in de ısteğiyle vuran Sili çı Tahsin defril, Mustala ^ec Bey'dır. fttihat ve Terakki < J nel Sekreteri Mithat $Skı Bleda da anılarında bu adı v mistir. Niyazi Be.v'in anıları inceleyen ve doğrulugunu »m lavan Cemiyet mensuplan c bu yanlışlıfrı o çiinün koşoJla içinde düzeltmeyi dofrn bo mamışlardır. Adı geçen Silâ çı Tahsin, 1916 yılında özel te kilât» boğdnrnlmuştur. Envf Paşa tarafından boğdnrnlduf söylenir. Alay müftüsünö d Tegmen Abdülkadir vurmuştu (*) 6 yılı aşan ihtiyat aakerle rinden kurulu tabur. BOND Polis Müfettişinin öldürülüşü Temiz oir geçmişi olan görevliler Rumeli'nin her tarafından îstanbul'a veya Selânik'e sorusturma için cagnldıkça, Cemiyet üyelerinin maneviyatı sarsüıyor. kötülüğü kendi davranışlarında daima bir çıkar yol kabul edenler yeni yeni ihbarlarda bulunmada birbirleriyle yans ediyorlardı. Manastır'da tttihat vo Terakki'nin başı ve üyelenni ortaya çıkarrnak ve Saray'a yaran mak için gecesini gündüzünü bu çalışmaya bağlayan Polis Müfettişi Sami'nin bu kötü hareketlerini yok etmeye karar verildiği bir strada Pirlepe ttaymakamı Sevket Bey'in de aynı yolda davranarak Cemiyet'e baglı olanlan yakalamak tçin çalışmalan, tttihat ve Terakki yöneticilerini daha sert bir davranışa itiyordu. Yine tttihatçılara bir kötülük hazırlamak için Froşve bucagına giden Poüs Müfettişl Sami, orada yott edilivermişti. Ben tüm bu olaylan zamanında tttihat ve Terakki Cemiyetl'nin Rumeli'nln her köşesine ya» yılmıs olan bölümler aracıhğı ile zamanında bütün aynntılariyle öğreniyordum. Ben de Resne' de bölge komutamydım. Aslında Resne'ye gelecekteki çalışmalanm tttihat ve Terakki Cemiyeti'nin programı içinde yürütülme amacıyle Manast. Bölge Komutanı Korgeneral Hadi Paşa'nın yardımiyle geUrilmiştim. Burası benim dofum ve büyüme yerimdi. Resne"yi, Ohri'yi ve çevresini çocukluğtımdan beri kendime bağlamıstını. Resneliler, Ohrililer ^rtseverlikle, kahramanlıkla Rumeli'de ün salmışlard:r. Bu üstün nitelik tüm bölgedeki azınlıklarda da vaıdı. Her halde bu da tabiatan btiyü!? bir bağışı olsa gerehti. Yaptığı kahramanlık dolayısiyle Ohri redif taburu (••) sancağınm kazan dığı önemli birkaç nişanı da vardı. ZAVALLILAR 10 Mart'ta sinemalarda Güney f ilm YILMAZ GUNEY (ilminde TiFFANY JONES TÜRKİYE PETROLLERİ A. O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Teknik Eleman Ahnacaktır Batman Teşkilâtımızda çaiıştırümak üzere; 1 Elektrik Teknikeri ve Motor Teknikeri a) Tekniker veya Yüksek Tekniker Okulu mezunu olmak b) Askerlik görevini yapmış olraaJc c> 33 yaşını geçmemi; olmak ' E Motorcu • a) Motor Sanat Enstitüsü veya Sanat Enstitüsü Motor Bölümü mezunu olmak. b) Askerlik görevini yapmış olmak. c> 3u yaşını geçmemiş olmak. 3 Telsiz Teknisyeni a) Sanat Enstitüsü Eleklronik veya Radyoculuk bolumü mezunu olmak. b) Askerlik görevinı yapmı; olmak. c) 33 yaşıru geçmemi; olmak 4 Topoğraf a) Tapu Kadastro raeslek Lisesi mezunu olmak. b> Askerlik görevini yapraış olmak. O 33 yaşını geçmemiş olmak 5 Sağlık Memuru a> Sağlık Koleji mezuru olmak. t» Askerlik görevini yapmış olmak c> 31) yaşını geçmemiş olmak tse alınacaklara tatmınkâr ücret ve çeşitli sosyal yardımlar sağlanacaktır. îsteklilerin en geç 31^.1975 tarıhine kadar özgeçmişlerini belirtir dilekçeleri ile TÜRKİYE PETROLLERÎ A. O. BÖLGE MÜDÜBLÜGÜ EATMAN adre?ın** mılracoa+iün » ; « «t,...•« tlk tokat J 4 • GARTH • • • •