02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHURİYET 10 Mart 1975 ABD9LCAPAZ i TURHAIM SELÇUK ^ HEfcKEft ^APüMufcJİ*., &ANA LÎLöŞ PAPATYAİ... BcNı ^ dtldı KEMJ>1 £ENÎ*NE 6ELlNüUVfY OUU Û$DU£PAHMAN KAHrUMAlS, PtN(EP£ uiSUNPf N }3tT 1 U <> fk° / •M ' I 0 II1 Hf II 1 İıl Ii 1' ! "lll'l i' M lil 1 ı Ji' 1 ipı |l 4 M 1" ı ' AŞK DA GEZER 84 Ergun. Filiz ile Gökmen'i, Belkıs'ı otellerine bıraktı. Canı Göztepe'ye gitmek istemedi. Acelesiz çiftliğe doğru sürdü otomobilini. Çiftliğe varmadan bir Jcm. kadar önce kıyıda bir sabahçı kahvesinin önünde durdu. Küçiik bir plâjın girişinde, yan kahve, yarı lokanta bir yerdi burası. Karnı acıkmıjtı. Ortalık yeni yeni ağarıyordu. tçeriye girince sabah temizliğine başlayan gececi den işi yeni devralmış garsonu tamdi. Merhaba İsmail. Merhaba ağabey. Tezgâhta duran yumurta tabağmı gördü; Taze galiba?. Akşamdan kümeşten aldık.. Üç yuraurta kır bana sahanda. Peynirli. Yanına da bir bardağa iki lirnon sık. Üstünü suyla tamamla. Bir kaşık da seker at.. Merak etme ağabey. Anladım ne istediğini... Ben bir denize girip geliyorum.. Mayosu, sandalları, havlusu otomobilin baga jındaydı. Soyundu. Ktyı sığdı. Onbeş yirmi adım sonra dizlerıni bulunca kendini suya bıraktı. On dakikaya yakm yüzdü. Çıktı. Kurulanıp giyindi. Lokantaya girdiğinde limonatası. yumurtaları hazırdı. İstahlı kahvaltı etti. Çiftliğine dönünce he men uyudu. O akşam Ada Gazinosuna ilk gelen oydu. Altıya çeyrek vardı saat. Belkıs, altıya on kala, söz leşmislermiş gibi geldi. Oyunun sonuna kadar olan saatleri bir aksam önceki gibi geçirdiler. Ku listen Belkıs'ı bir kez daha Mirandalina'da seyretti. Oyundan sonra. tiyatrodan çıkmca, kimseye görünmediler. Ergun'un 26 Ağustos Kapısı önünde park ettiği arabasına bindiler. Ergun, bir şey demeden doğru çiitliğe sürdü arabasını. O kadar özlemişlerdi ki birbirlerini, Belkıs'ın • Nereye gidiyoruz?» diye sormak akiına bile gelmedi. Gidecekleri yeri önceden biliyormuş gibiydi o da.. Yazan: Necati CUMALI diler şimdiden. Izmir'in Kale eteklerine düşen yoksul mahallelerinin, bazı topraklann, iklimlerin bitküeri, çiçekleri gibi, kendine özgü bir kokusu. tadi olan kızları vardır. Akdeniz havasmm uçanhğı okunur yüz çizgilerinde. Bakışlarında ışıklı bir rüzgâr eser. Yaşamla dolup taşarlar deyinimlerinde. V'ücut yapüarı, Ege kıyılarında İsa'dan önceki Jönemlerde yaşamış kadınlardan yontularda kalan kösnülü çizgileri korur hâlâ. Açhğın kötü beslenmenin ince bir toz tabakası gi bi örttüğü ten'.eri altmda kalmıs gibidir gençlik leri. O güzel kızlann binlercesi, tzmir'in içindeki is yerlerinde, peynir ekmekle yetindikleri bir öğ le yemeği. ayda bir çift çorap bir ayakkabı para sını karşılayan çok düşük ücretlerle çalışırlar. Gazetelerde arada bir onlarla ilgili çarpık haberler yer alır. «Deri ceketli kızlar> diye yaşlan 14 ile 17 arasında, onlardan sayısız genç kızın, kadın satıcıları elinde ona buna peşkeş çekildiği yayılır. Onlar, açlıktan kurtarma çabası içindedirler kendilerini. Bir yandan da ildimin kanlarında yaşattığı bir itişle aşktan. erkeklerden uzak kala mazlar. Imdatlanna yetişen eüzellikleri, kanlannm sıcakhğıdır yine. Içlerinde. tanınmıs sporculara. sinema artiftlerine kaçanlar. Aroerikalı assu baylarla evlenenler olur. Ofuhus çizgisinin uçurumundan. sevcikleri bir erkeği kendilerine bağlayarak kurtulmamı hecerivler çoklukla. O türlü kıziar soyundandı Zeynep. Anasmm ote! Mzmetçlllğinden kazandıgı beş on kurusla, giizelligine göz diten kadın satıcılanmn saldırılarından koruyfibilmişti kendini. Okuyordu. Daha ükokul sıralarında akiına koymustu aktris olmayı. İlgisini çekince bir dalıa bırakmamacasına sanldı Ekrem'e. Ekrem'in götürdüğü bes on yemekle karnı doyunca, yüzündeki tozu andıran o soluk renk silindl. Pınlösı ortaya çıktı güîelliğinin. Nursen'in aynlmasını fırsat bilen Ekrem. onu tiyatroya almaya razı ettl Oktay Irmak'ı. Fikriye Hamm da Ekrem'in nisanlısı olarak Istanbul'a gitmesine Izin verdi kızınîn. İki üç ay içinde evlenmeleri kararlaştınlriı. Nursen'in aynlması ile böyleükle gedik rermiyordu Uyatro. Zeynep, daha ılk geceden unutturacak kadar yetenekliydl Nursen'i. Hakgası, bııdejışiklürte kazançlı çıkan tiyatro olac a t .rorunöyordu. Tiyatrodaki çözülmeler Nursenle kalmıyordu. Belirsiz blr dnrum almıştı çoğu oyunculann geleceğl. Salm «Bana hiç bakmayın, kardeSim» diyordu iki sözün başı. «Benim ne olacağım hiç belli değil! Bu turne somında sizlerden Bynlıyorum galiba.» Emel'in ardından gidtp Ankara'ya yorleşmekti niyeti. Oj?a ki, kuın evlenme gibi blr düşüncesi yoktu Saim'le. Birlikte tatlı günler, geceler geçiriyorlardı. «Evlenmeye karar vermek için henüz erken. Henüz yeteri kadar tarumıyoruz birbirimizi» diyordu. Fakat böyle de olsa, Emel'den ayrılam'.yacağını bunun lçln Anıt'ta rol aiamıyacağını söylüyordu Saim. Sevgi'nin ise bugün 3ann Rıfat'la evlenmek için bir karar vermesi bekleniyorriıı. Tiyatrcxlaki çekişmelerden bıkttğını, Nursen'in ardındaa yalnız Kalamıyacağınj söylüyordu o da, (DEVAM1 VAR) BALKANLARDÂ BİR GERİLLACI Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi Beyin anıları Yurdumun bir felakete doğru sürüklendiği açıktı..,, Avrupalı büyük devletlerin baskısı, Rumeü'deki azmlıkların kışkırtmalarla ayaklanması, Türk toplumuna, Abdülhamit'in zulum idaresine karşı gene) Dir başkaldırmaya mecburij'et duyur du. Tüm millet arkasından giaecek ciddi bir hareketi bekliyordu. Baskı yönetimınin yarattığı bunalım, gönüllerin özgür yaşamaya olan isteginl geliştiriyor ve toplumda birbirine yakbışıp kenetlenme gıttikçe gerçekleşiyordu. Bundan böyle bende de bir bekleme gücü kalmanııştı. Tüm toplumun gönUUerinde yer eden bu istek ve düşüncenin tesırı altında kalmıs gücüm elımden gitnıışti. Bir çete meydana getirmek düşünceMni kafamdan geçirmeye başladım. Bir yandan da hazırlanıyorduın. Akılsızca bir bekleme, çok kanlı olaylar hazırlayabi lirdi. Şaka bir tarafa, kararan ufuklar dolayısıyle yurdumun bir daha yaşama imfcânı bulamayacak bir felakete doğru süriiklendiğini açıkça görmekteydik. Bas ki idaresinin kendilerine sağladığı mutluluk içinde yaşayan Abdülhamit'in adamları, neye yarardı ki bu tehlikeleri görmek istemiyorlar, görseler de önlemeyi düşünmeyi bile suç sayıyorlardı. Bu tehlikeleri önleraek bize, biadm gibi küçük rütbeliiere kalmıştı. bunu iyi bihyordum. «Bir çete meydana getirmek düşüncesini kafamdan geçirmeye başladım. Bir yandan da hazırlanıyordum. Akılsızca bir bekleme, çok kanlı olaylar hazırlayabilirdi» Baskı yönetimine karşı hareket düzenlsnen Abdiühamid bir Cuma Selâmlıtmda.. Oktay Irmak, Otelci Kadın oynaıtfe'ken bir değişîklik yaptı oyun düzeninde. Oyujjların üçü de çok tutmuştıı. Başlangıçta her oyunun sırayla ikişer kez beşer gün oynanması söz konusu iken, ikinci oynanışlarında sırayı tersten »ldı. Otelcl Kadın'ı on gün sahnede bıraktı. Sonra Hissei Şayia'ya döndü. Turne Yaprak Dökümü ile sona erecekti. Otclde kimi arasa ortada yoktu. Bütün oyuncularm bir yana dağıldıklarını görüyordu. Göremediği şeyler de en hızlı yoUardan onun kulağına gelirdi öteden beri. Bu yüzden Anıt'ın rol bölümünü açıklayamıyordu günlerdir. Sonra sonra rol bölümünü açıklamaktan bütün bütün vazgeç ti. «Tiyatro dağılmadan Istanbul'a dönebilirsek iyi olur» demeye başladı. İlk ayrılacağını söyleyen Nursen oldu tiyatrodan. Evlenmesi kesinleşmişti. 18 eylül günü, Büyük Efes'in rufunda. nişanı nikâhı bir arada yapılacaktı. O gün saat lS'de üç yüz kişi çağrılıydı evlenme törenine. O gece ayrılması kararlaştınlmıştı tiyatrodan. Onun rolünü, son iki gece, tiyatroya yeni alman Zeynep oynayacaktı. Ekrem evleniyordu Zeynep'le. Nişanlı gibiy İttUıat ve Tcrakkiden Ernir İttihat ve Terakki Cemiyetinden fazla bir yardım bekleyemez dirn. Çünkü Cemiyetin Anadolu örgütüne büyük önem verdiğini ve bu yolda çalıştiğını biliyordum. Bu nedenle onlardan yardım beklemek doğru olamazdı. Doğup büyüdüğüm. gençliçimin geçıiği v<; Rumeli'mizin bir parçası olan Resne'nin gözlerini bana çevirip benden bir şey istediğini çok iyi anhyordum. Çeşitli düşüncelcrin etkisi altında kafamda geçenleri baskı yönetimine karşı ayaklanmanın düzenlen mesiyle üç gün üç gecemi geçinniştim. En çok silâh, cephane, araç gereç ve beslenme durumu beni düşündürüyordu. Buna da bu lunriuğum bölgedeki hükümet Abdülhamit'in zulüm idaresine karşı başkaldırma ihtiyacı doğdu kaynaklarına, milletimin yardımdan geri kalmayacağmı, Cemiyetin dolaylı da olsa yardıraı esirgemeyeceğini biliyordum. Kararımı. hattâ kimse katılmasa bile tek başıma uygulamaya kcsinlikle Tanrı üzerine yemin ederek 28 haziran 19O8'de Resne'de İttihat vc Terakki'ye bağlı Belediye Reisi Cemal ve Polis Kom seri Tahir'e de açtım. Bir çete tertip ederek ihtilâle bir an önce geçmek üzeıe salı günü sabahı evimin bahçesinde buluşmayı kararlaştırdık. O gün aramızda ciddi ve önerali bir görüsme oldu. Ben: « Yahu ne duruyorsunuz? hâ lâ böyle hareketsiz mi kalacağız? Öteden beri Avusturya ile kozunu paylasan Rusya bu kez de îngiltere ile uyuştu. Yurt bü >nik bir tehlike içindedir. Reval' deki görüşmelerin sonucunu biliyorsunuz!." dedim. Cemal ve Tahir Beyler ikisi birden: mak kolaydır. Yalnız sizden bana yardım ve katılmak için mert çe bir söz beklerim. Sizin vaadet tiğiniz gibi bir çete düzenleyerek yirmi dört saat içinde ortaya atılmak mümkündür. Bizim ayaklanmarmz, genel ayaklanma için güzcl bir işaret olur. Yanımızda Prespe. Ohri, daha ilerde Debre de bize katıhr, Bu ormanlık ve dağlık bölgede. bu Türk dolu yerlerde hükümeti aylar ve yıl larca uğraştırabiliriz!.. kendilerince çörümlenmesi kararına karşı kılını kıpırdatmayan hükümet, vatanın bölünmesmi, o kutsal jTirdun düşmana ıesl:mi karannı belirten bu ciuruma ilgisiz kalmasım kabul edemeyız. Bu itararı, bu alçak davramşı, milletiri kamyle sîlmekten başka çare kalmamıştır. Avrupahr.m her karanna boyun eğen r.ülıümete karşı, milletin de «hayir» âe mesini bibnesi ^erekır. Bu da topluca ayaklanmaktan başka bir şey de*i)dir. Din ve m i 1 1 1 y e t farkı gözetmeksizin topluca birleşmeli, baskı yönetimine karşı ayaklanmah, yurdun bolünmesine göz yu nıan devleti uyarıp Meşruti yönetinıi, Hürriyeti ilân etmeliyiz. Bugün Avrupa'da bizim için oyna. nan oyunlar karşısmda yapacağınnz bundan daha doğru bir davranış olamaz. Dikkatinizi çekerım. lük dersi vermeye kfllkıştıfımdaı dolayı bağışlamanızı düerim. Avrupa ve içişlerimiz Bilirsıniz ki, yüz el)ı >olda! beri.devletten bizden daha az za rar sören Hıristıyanların şikâye ti Avrupa'nın iç işlerimize San: masına yol açrruş, hükümetin baj kılı davranışı ve Avrupa'ya her aı boyun eğişi bizi küçültmüftür Devlete ve Reval kararlarına kar şı yapacağımız ayaklanmada Hı ristiyan yurttaşlanmızı eşiı tut tuğumuzu, onlann da ırzını ırzı mız. canlarını canımız. malların: mallanmız gibi tanıdığımızı gös ternıek zorundayız. Bizim ayak lanmamız, kişilerin azınlıklara ka: şı bir ayaklanması olmayacai. Ak sine birbirimizi ve tüm toplumı; birbirine karşı düşman eden bas kı yönetimine karşı bir ayaklan ma ile hürriyet. esiîlîk ve kardeş' liği ilân etmek olacaktır. Özet olarak diyebilirım ıd biz, mület adma eşitüği sağlamaya çalışacağız. Bu ugurda canımızı dişimize takarak dağlarda dolaşacagız. Ben Cemiyet'in bizi des teldeyeceginden kesinlikle ffüven ıçindeydim. Kimsesiz kız kardes lerim* yepen'.erimi, eşüni Manastır'a sönderiyorum, aunlardan belkl de bir daha buluşmamak üzere aynlmış bulunu*,T> ru:n. Evimi kapayacagım, kararını budur. Içinizde candan vs sönülden bana uymak isteyea var mıdır?!! demi^tim ki ntpsi bir ağızdan: « Senınle bırlikte ölmevı bir şeref ve mutluiuk sayarız, capimız hazırız» dediler. Ve koşan koşana. hepsl eent Cöz yaşlanyla kucaklamai's üaslsdılar Buni'n böj'le rir.ga çıkıj srününü kararlaşurmak gereıuj'or du. Emir Sözlerimi büyük bir sabırsızlık la bitirmemi bekleyen Belediye Reisi Cemsl ve Komiser Tahir: « Niyazi Bey! teklifinizi kabul ederek size bağlı kalıp her emrinizi yapmaya söz veriyoruz. V'atanımızın kurtuluşu için ölraeye yeınin etük!..» dediler. « Öyle ise siz tüm arkadaşlan toplayarak haber verin. Akşam saat 21.30'da Hacı Ağa'ya ben gelirim. Siz görüşün, konuşun, kesin kararı verin!..• dedinı. Kalktılar, akşam üzerı Hacı Ağa'nın evinde Cemiyet'e baglılar dan lurk eiii kişilik bir topluluk la geldiler. Orurup selâmlaşma gibi törene vak:t bırakmadan ken dilerine heyecanla: « Arkadaşlar! hainler elir.de yok olma yolunda olan yurdumuzu elbirliğiyle çalışarak tcurtarnıaya, lanrı birliği üzerine söz vereıek kararlaştıran Cemıyet'imize malinızla, canınızla. yardtm edeceğinize ve verilen her emre uyacağınıza yemin etmiştiniz, öyle değil mi?» Hep bir ağızdan: « Hay hay:» sesleri ylikseldi. Ben: « Işte bugün yaptığıtnız o kutsal yeminin bir an önce gerçekleşmesi ramanı geldi. Vatan bizden fedakârhk tstiyor. Reval' de Rus Can ile îngiltere Kraiı arasında Makedonya probleminın >;Şi BOND Bir kalleşlik • Bir kalleşliğin eseri olan bu tehlikeyi ölümden başka bir scy temizlemez!» dediler. Ben de: « Sizin ve benim budalacasına ölmemizden bir şey çLkmaz. Cemiyet'in toplura üıerindeki etkisini kullanarak yapılacak genel bir ayaklanma, beklediğimiz sonucu bi?e verebilir. Ben ve siz burada Cemiyet'e bağtılardan, asker ve köylülerden >üz elli, iki yüz kişilik bir çete çıkarabiliriz. Bu akşam Hacı Ağa'nın evinde tüm Cemiyet'e bağlı olan larla durumu görüşelim. Onlarm da kararlannı alalım. Her ilçe, Cemiyet'in her merkezi bize uyarsa iş kendiliğinden çözülür gider. Yalnız cn önce biz örnek olalım. Ben her şeyi hazırladım. Simdiye dek aldığım yolluklard^n beş >*üz elli lira biriktirdim. Para. silâh. cephsne. çarık, keçe. kütüklük gibi şeyleri de bul Genel ayaklanma Yapılacalc bu genel ayaklanma en önce Hesne'den başlamalıdır. Bulgarlar da ılk kez burada ayaklandılar. Bu belâyı getırdüer O nedenle en önce ayaklanmanm bayrağını bız açmahvız. Ben her şeyı hazırladım. Para var, çarık, çorap, rişeklik, cephsne, sılâlı, özetle bir çete tçm gerekli her şeyi hazırladım. Bana yalnız güvenilir, (edakâr adamlar lâznndır. Ama öyle fedakâr isterim ki, çoluğunu çocufunu. rahatını, hayatını, dünya ile olan tüm iltrısınî. dünya zevklennı vatan yolunda feda etmeyı bilsin. Yalnız vatan yolunda ölmeyi en büyük sevgi bilsin. Ağalar. Beyler hepinizin namusuna. ınsanhgma, fedakârlığına gtlvenim vardir. O nedenle sızleri buraya cağırdım. Içinizde verdiğî sözün. et» t.iği yeminin gerektirdiğini unu:acak kadar bir kötünün bulunduğunu düşünemem. Size bir büyük İFFANY JONES Y A R I N : Cuma namazından sonra DENİZ KUVVETLERI { \ 39 Kalem Laboratuar Malzemesi ithal edilecektir KOMUTANLIGI SEYİR HİDROGRAFÎ VE OŞİNOGRAFİ DAÎRESÎ BAŞKANLlGlNDAN BİLDİRİLMİŞTIR. ÎARTH H278 yi'N'ı'N ^ A T «A ULA.ÇIE.LA.R DENiZCiLERE VE HAVACILARA 19 SAYILI BiLDiRi 10 ile 14 Mart 1975 tarihlerı arasında lü.UU'dan 16 (Xlya kadar asagıdaki noktalan Jirleştiren saha ıctnde sevretme. c'emirleme, avlannıa ve bu sahanın 600U metreye taciar olan yüksekligi can ve mal emnıyetı DaKınıırırtan tehlıkelıdır. KARAOENtZ $İIK 1 nci nokta : Enlemı 4J derece 11 daKıka Kuzey boyıamı 29 derece 30 öasilcs dofu 2 nci nokta : Enlemı 41 derece lu dakîKa ıcuzev Bovlamı 2a derece ; ü dakıka rtoğu < / 3 ncü nokta : Enlemı 41 derece VJ laKık8 «uzev Boylamı 2\) derece 32 daKıK^ flııjıı 4 ncü nokta: Enlemı 41 derece lw dakıKa KUZPV TÜRKiYE DEMiR VE ÇELiK iŞLETMELERi GENEL MÜDÜRLÜCÜ KARABÜK 1 Bu tşle ilgili şartnameler: • ) Karabükte; üenel Müdürlük, Malzeme tkmal Müdürlüğü Dıs Alımlaı bervısirırten. b) tstanbulaa: laKslm Lanıartln Cad Dogu Pala» Kat 4'cfekı Istaııhui Mümes?ıllifitmliden, c) Ankararta: Karantıl Sokak ^U/7'dekl Irtlbat Bü SlZi'rMDfE. S&NA <İO\C •ŞE.YLE2 Bovlamı 2 derece .so dakıfca nogu W DENİZCtLERE V t HAVACII.AKA ONbMI.K D L l c K L I . l R 4 beı^ei>i/ uiMiıık tpıriin edllebilır Kapaü teklıflpj erıueç 15 Ntsan IH75 Salı sünü sa»t 14 (İO'P rtejın KarHhiiK'te Genel Müdurltigıimü/ Haberieşme ve Arjiv Müaüriüfiüne verilmlş vev» aöuderıirtji« ulâcaktıı Ib Ni?Hiı IHT.i «urıü saat M.Mi'rten sonr» gelen leklifler ve nıe/kı"ıı aun ve snattei) sonra vapılaealı teı> /llâtlar KHbul eriılıne\ ecektı r (.iııel Mudurlüğürnu/ 2 f H eayılı (sarıına Ubl değil4c J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear