Catalog

DÖRT CUMHURİYET 15 Şubat 1975 \ U2JM 1 TAUITIL SpAÎL VE ( PölİTtKACiLAHlMıH,^KAOtLAB.vYLa.teCı/KLAil^LA &ÎİUİl<TE Pul OOÛ V/AN |<ASL WBi'£ftiz: V c w ( j ü i •"'/ . ' ^ r üf İlh liı 1J 11 lÜ 1 Ç | io'(K/Mt)A ,100.0Ûu £ Y A M İSİM Vt ADBfJlfft'M, TE$W!ÂTA Ü TATU 1 l §p ı[|iır ll 1 ı ıiıiı • 7 TrnTîTiı r AŞK DA GEZER 60 Sen de ne halın varra gSr O gporeulugu falaa henüz doçent olmayı aklından geçirmedıgı yıllarda kalmıştı Kımbilır, hiçliğinı örtecek adını onemsetecek bır ugraş arad'ğı lçm, kurekçı Faruk desınler diye Sonralan doçent Faruk olmak daha görkemli, daha satafatlı goünmüş olmalı gozünde Hiç anmazdı kürek çektigıni Mıa ne yaparsa yapsın, doçent ]lğl kurekçılıgıni bas*ıranadı Ben kurekçı TnniK olarak duymustum adını ilkln Amldıgımız vıllarda bile hep ktirekçi Faruk diye ETUlırdı > «Blrden anladım Taşammdakl yeriml Ben piposu gıbı bir şe>dım onun Kulls'ln, Park Otel ın, Dnan'm bannda içerken, arkadaslarına, bıra7dan Belkıs gelecek. Ona gore bır karar verınz, demek en btfyuk cakasıydı Duşon. kuçuic bey. viskısmi konyağını içerken, yanında onun ıçin sahneyi bırakan ünlü bır kadın oyuncu, ne akıllı ne bılgıli, ne eşslz adam bu benım sevgılım, her sozu cevher, dlv» agztnm ıçıne bakıyor' Gozunun onune gelıyor mu bu sahne' Ne gosterış değtl mı'» «Hayır evlendıkten sonra hep bağlı kaldım ona Hıç aldatmadım. Eilenmeden önce, henuz lhskımlzl cıddıye almadan eğlenirdim onüme çıkanlarla. Haşanlıklar, uçan görunmek neşe verırdl bana Oyun oynar gibl. Kıskanırdı Kavgalarımız olurdu bu ytızden Bır gun, hatırlıyorum, Ankara'da turnedeydık O da gelmlştl arkamdan Bır lokantada yemek vı yorduk. Akşam üstü, o, ben, bir arkadaşı Bltlşik masada fotoğTafianndan tanıdtgun UnlU bir çaırle arkadaşlan vardı. öteden berl t«nışmak istediğım bir salrdl Şeytan dürttu, bır oyuna baş'adım. Kiraz yıyordum Yediglm kirazlann çekırdeklerinl tavana fırlatıp, şalrl topa tutuyordum. Tlyatroya gttmek lçin «ofr*dan onlardan önce kalkmca yıne şeytan dürttü Kaldınmdaa lokantanın camına vurap şairl dısarıya çagırdun. Bu görmü? benim n* yaptıfımı. Dışanya bir tırlayış fırladı..» Belkıs, sustu. Dalmı», yenıden ys«ıyordu a olayı Ergun «Ş«iria m»sa»ındakllerden bıri d« bendim» dedi. «Sahl mi?» «Sonra olanlan •nlatayun mı?» «Hayır, anlatma, lstemez. Keşk» o fön t»msaydım senl Ama neyse, ke;ke demeyecektik. Unuttum Evet, kıskançlıgından evlendl benimle. Ben de kansı olunca bıraktım bu türlü oymılan. Sahneyl bıraktıgım jibl. Dogcnt kansı olmaya çahjtım.. » «Ama oyun gibi gelivor bana bütün bu anlattıklarım bır baloma. Oyun defıl de ne? Kadınların arkadaşlıklanna ısınamadım bir türlU. Çocukluğumdan berl oldum bittım hep erkeklerle arkadaşlık ettim, erkeklerle oynadım. Seks, sankı bır parçası bu oyunun. Araya kanşmasa olmaz Şimdl seninle yaptığımız gibi. Gerçekte taflı bır arkadaşlık, tatlı bir oyun bızimki . Çocukluğumdan berl erkekler de sokulur durur bana. Daha 1213 yaşmdaydım. Evlmızın bır balkonu vardı. Oturur, ardımda koçan cğlanlann lkısinl Uçünü birbırinden habersiz dolandınr dururdum balkonun altında » «Telefonla konuştujum tjtanbul'dakl o adamı bılme. Sovlesem adım yabancı gelmer. Ama bılmen gereksız. HBtta bılmesen daha lyl. Ecevit 12 Mart'ı ve Sonrasmı Anlatıyor Röportaj: Altan ÖVMEN Yazan: Necati CUMAL1 Zaten anlatmak da ge^iyor lçimden Sadec» şunu bıl Sozunde durmadı o da, Verilen «Sfr ler bozulmaya baçladı mı ondan öteys n«ler olacağı bılinmez » «Hıç anlayamadığım bir yamm var benim. Aklıma bır şey kovdum mu, olur mu olmaz mı duşunemivorurn Sonradan nıve aklıma koy. dugumu, nasıl aklıma koydugumu da anla>amıjorum On gun. hatta bır hafta oncesine kadar hep evleneceğız sanıvordum onunla. Bir jldır sevıjordum Senmle içtığım, sabsha kadar faytonla dolaştıgımız o akşam, bırden gbzlenm açıhverdi. Gördüm kendimi nasü aldattığımı Ve kadar yabancı olduğumuzu » Konuşma sırası kendıme gelınc* Ergun «alatıyordu geçrtuş aşklarınr • Bır kâğıt parçası, yırtık bir »fi| gıbl bir tej getır gozunun onune Sokakta furda burd», ruzgârla sa\rulup dunıyor Sankı oylevdım AyU'yla. Ayaklarımla \ere basamıvormuş jıbı.. ç»rpıhyormuş, sa\rulu>ormus gıbı. Neden bazı «çkl«r hep yanık kokusu ta^ır"1 Hep çırpmtılıdır iul»n? Sankı kuçucuk bır kajıktaaır ınsan Ha battım ha batacağım, ha boğuldum ha boğulacagıın dıy» •allanır durur dalgaların ustunde » «HJÇ evlenrnedım Olmadı Evlenemezdim de. İ7mırlıler kolay kolay kız vermez benun gıbı bır adama. Çunku kızlarım vermek ıçın değışmez olçulerı, kurailan vard'r Daha dogrusu tek olçulerı. tek kurailan O da kendılennın >*aşayi|iııa u>mak Dunjada doğru bılaıklerı tek olçu rahatlık üstune kurulmuş kendı \aşayifllarıdır. En kuçuk serüven kokusu karışmamalıdır bu y«tayışa. Kızlannı aJacak ajara yuzde yüz kendılerı gıbı duşunmeli kendılerıne benzemshdır. Bu kuralın dıjına duştun mü, »enl mver MnHıgın kızlar, Vuzu kuzu s.nerler babacıklannın çatık kajlınnı gorunce Gozlen yaşlı ayrüırlar tendan. Bır bakuna gerıîerınde senı göılen yaalı jorra«k lcındır o kadarcık ağlamalan da > «Nıy» «uçlujonım o kızlan Erlena«tn, yin« Arla gıbl bır kızla evlenırdım. Bana huıur veraın ya da yermecın, a ı eok kendı mıyamdan hamurumdan bir kızln. Benı salt rahat yajamak içın fereken »arayı kRzanmakla yukumlu girmeyen bır kızla. öylesı pek eüanadı lsnlr'd* karsıma > BoyU karjılıklı, bıtmeı tflkanmeı iç dökm«lerle uzayıp gıdıyordu konufmalan. Blri öbürunü dlnltrken «Ne guzel »öylüyorsun. Çok dogru..» dıyordu ıık ıık. Boyl* darken dt <Senl Mvcbilırdım • diye feçırıyordu aJdından. Ama hep, «Sevebilırdım» diya, hıe bir zaman «MTİyorum» dıy değıll. Gerçek olanı suydu ki nk sık istiyorlardı blrbirlenru. Şo\l« bır döngü dolduruyor, tamamlıyordu «aatlerıni Sevıjtıkten aonra bojalmı» olarak donüyorlardı bır konuya. Birl anlatırken. kendısıyle ortak yanlarını araştırarak dınlıyordu oburu. Karşılık verirken de. ideta efelanerek, yaşamında dınledıklenyle ortak ne varsa bulup çıkarmaya çalıjıyordu. Konu ılerledıkçe, yenıden dolmaya bajladığını duyuyorlardı az 6nce bojalan yanlaruıın. îstek gıtgıd* yukselen bır çngl çekiyordu. Atefe turduklerı bır cezvede kahvenın kabarıp tasması gıbı. isteklerı jukselıp tajı>or, bırbırlen ıçın yaradılmn olduklanna ınanarak. ellen. dudakları bırbınni buluyor, yatağa auruklenıyorlardı. SevijtikteB *onra yine boşalmi| oluyorlardı. (DFVAMJ VAR) ALEYHÎMİZE UYDURMA VESÎKA DÜZENLENİYORDU Bir Sıkıyönetim Savcısı iddianamesinde CHP'nin sorumluluğunu ilerl sürünce, înönü mücadeleyi açmıştı. Ancak Ecevit, subayları muhatap almasını doğru bulmuyordu. z j j u n , grup >or.rtmellğânln «ınırı ıçınde s u ı d j r d u k Mese â oylamaUrda, eger o'.lama »ıt<ısıntia bulurnidlt iurıuııuvd, ouiur.u \ urdu K U\ veınıeK n rc burı\etınde>>eK mul.dlefetuııız\ belırtıvurduk Atnd szruDun k a r a n r a u\u>urcfuk Cumlıurıyet Halk Partısır ı cıddıve dkiığım ıç P . parnnın buluıııısur u kurumava. dısıplımne dvkııı o.r şey >aprrumava buvuk o/en gosterdnı <\ı katid'=larırn dd d j " n. ozenı d a n u 20lenlıle. » İç mucadele Erim Hükümetinin reformları yozlaştıracağına inanıyorduk Sanskrit. Bhagvad Git» îzmlr A», Gumuldur'de gezıntıler, Anka ra'ya dondukten lonra, daha çok •vde geçen saatler. Ecevit'ln Genel Sekreterlikten avnlışından »onra geçırdigi bu sakın gunler fazla uzun iurmedl. Niıan avının sonlann da, «reform hukumetı» adnla kurulan Erim hlıkumetı, «reform»dan çok «baljoz» lafı etme j« başlayınca Ecevlt'ın 21 mart gunku bann toplantısında «ovle dıklerlni pek çok hafıza, yenıaen hatırladı. Ve Bahçellevlerdekı eve glden destek'eyıcl mektuplınn »ayısı daha da artmaya baş Udt Ve arkasından sıkıyönetım . Başbak&n yardımcısı CHP li Sadl Kocaş'ın okuduğu «makab llne şamilnll meşhur hükumet bıldirisı... Gözaltma almalar . Tutuklarnalar.. 11 a ı r t sonrtaı jonetıml, kablnedekl bazı M rJyetli lılmlcn lergıleMp «iol» gosterdıkten sonra, «sağ» vurmakta fazla gecıkmemışti. Ve bu «sağ» vuruşlar zarran zaman da kabineve CHPden giTinış bakanlann eliy le yapılıyordu. Mavıs ve hazıran aylarında, Tur kıje'd» «sclcu», «sola donuk», «10 la açık», •ılerıcı. diye bılınen jazar, sanatçı, sendıkacı, oğretmen, demek jonetıçısı gıbı kımselerden gozaltına alınanların »ajısı bınler le olçulu>ordu kansdı b*n relormlan, bu armd» toprak relormunu gerçeiıeştırır.eve çalışıvor. Her şey bır vana ama, Ecevitçllerin bu çabalan desteklemesı gerekmez mıydı? O eleştın üzerine Ecent'm soy ledıkleri şöyle: « Evet boyle denlllyordu. Ya ni siz hera Halk Partlsinın reformcu kanadısınız, hem bu reform ısteklerlne yardımcı olmuyorsunuz deniliyordu. Buna karşı benim sbylediğim suydu: Bız reformcaıyuz ama, bızı. bızlm dıfimızdakı soldan ayıran unsur, amacı degıl, amaca olduğu kaaar araçlara verdığımız onemdır Bız ne yapmak ıstıyorsak. de mokratlk kurallar içınde yapmak istıyoruz. Boyle tepeden mme usullerle yapmak lstemıyoruz Kaldı ki, bis yardımcı olsak da ara rejımde bu reformlar yapiİEma? Mutlaka yozlaştınlarak çtkar. çünkü egemen çevrenın agırlığı art»r. Bunu »oylUyordum ve sanrjorum ki, hajtlı çıktun . O>le bir donemdı ki, saym De mireî alay eder gibi «Reformlar ICEVİT U KASIM 1971'DI İNÖN'Ü'YE ŞEKZR İKR.'iM EDİYOR. Solcu avı DiŞi BOND VURDDN TiFFANY JONES LEPtKI HESABI Tl> eezı'slME OK• m £ n Memlel.et çapmda yurutıilen bir solcu avı CHP ıçınde de etkıler yapıjor, bunun partı ıçindekı $am pıvonları, Ecevit ve arkadaalarını dolaylıdolaysız, komunıstlerı hımaye etmekle suçlamayı ıhmal etmı>orlardı. Amaçlan, memleket tekı genel gıdmn verdığı fursattan fsydalarıp partı ıçı ıküdarı da ele geçırmektı Ecevit Genel Sekreterlıkten ayrılmıştı. Ve Ecevit gıbı dujunenler Mechj gruplarında azınlıktaydı ama, parti meclınndekı çoğunluk onlardaydı. Bu durumu değıatırmek ıçın dt, 12 Mart'sal metotlar gereklıydı. So rusturmalarda, sanıklaruı CHP'nin Ecevit kanadıvla üı^kılermı orta ya çıkarmak ıçm ıfadeler, belge ler yaratılıtıasına çahşıhyor, bunlar bazen gerçeknuş gıbı gazetel» re >ansıtılıjorau. Ecevit «Ama» dıyor, «uydurma vesikalar duzenlenmedıkç» aleyhınuze bjçbır ız bulunamıyordu ıhbarlar çok oluyordu HeDsı soruşturuluyordu. Yalnız, en cıddı dıkkatle, hattâ bazen onergelı olarak yürütülen butün bu sonışcurmalardan hıçbır sonuç ahnamadı CHP içınde hıç kımse\e en kuçük bır toz kondu rulamayacağı kesmlıkle ortaya çıkmış oldu. Tabn bu benım içın je*erll d«gıldı O donemın başkalan üzerındeKi uvgulamalar benı çok te dırgın ed.'vordu. Ayrıca 12 Mart öncesl olayların sorumluları dışında, o olayların ıçınde surüklenmış yüzlerce kışımn, gencm gozaltına alınması, onları zorla bır dayaıuştnaja ıtıvordu. Cezaevlerme, geç mış olajlardan ders almış oia rak gırenlerın ço°u da, orada av larca adeta bır ejıtımden gecmış oldular Bır \andan bazı mılıtan Iarm etkısmde kalaılar Bır jandan da o'umsuz uj'gulamaiaTuı ters euısınde kaldılar » bizlm temlnatım.ı altındadır» d! yebıhyordu, Demırel'ın teminatı altındakı reformlar elbette bızım ıstedıgımiz reformlar olamazdı. Bunlar, netıoede Meclısten çıkacaktı, AP'nın reform anlayışına uygun biçımde ve ölçüde çıkacaktı. Ve listelık bızlm Istedıglmiz reformlar gibi halka takdlm edılecektl.» Bır yandan, «Komunistlerl desteklıyor» ıthamlan ve bazen ıhbarları. Bir yaoüan «reformcu ols», reform çabalarından yana olur. Eleştlrllen, kendısıne partısı Içınden yonelen bu hucumlar karşısında Ecevit, o donerade arkadaşlanyl» bırllkte ızledlği tutumu »oyle anlatıyor: « Gerek daha oncekı donem lerde, gerek 12 Mart sonrası par ri lçl mücadeiede kurallara tuzuk hukumlerıne kelıme^ı kelimesine uymaga bu>uk dıkkat gosterdım. Daha once ortat%ın solu konusundaki partı Kİ mıcadelemizı «nlatırken de avnı şeji ioylemlştim. 12 Mart son. rasından da çok dıkkatli dav. randık. Ve muhalefetlmlzı ta 12 Marl sondSincid CHP ıçındeıcı ıç tnucadele hep b r du*rultudd gıtnıemıştır Panııun Genel BdŞKanj tnnnu ıun tii unıunda idman idnıa.ı CHP K n dekı «solcu avci'larının ısjı < ge meyen decijlkhkler oinnştur Örneğın Balsı l u g mesejesıncıe Ankara S>ıkı>onetlm Md ıkemelerınır tanınmıs savcisı BHKİ Tuğ [dcilanamelerıne CHP u r\ adını karıştırıp ola\lards tu Pdrtlnln sorumlulugu olduâunu one surmevı ı t n a d halme getlrmıştl Inonu, bun» kdr^ı ttp kı gosterdi Dcneçler verdl Komutanlar bu dcmeçleri cevapıa dılar Ancak Inönu'nun «solcu avcn larının lşıne gelmejen o tutumu nj Ecevit de usul yoounde » leştinyor: « O ıırada Inonuyl» aramu gergın olmakla beraber. bazer yanında valmr bızl buldugL içın, sorumlulardan çok b;z bulduğu ıçın, arasıra bi^ımic llışkı kurduğu oluvordu öyl< bır vesılevle kendlslne şunu tel kın etmlştim. Müeadele açma« hakkımızdır Ama karşınıza mı hatap olarak subayları almayı nız, siyasl sorumlulan alınıdemlştlm. Fakat, kendlsı bas langıçta sıkıyönetim mahkeme lerındeki gorevli suba>lan mu hatap alarafc mücadeleyi açma yı tercıh ettl Ve bir tatsız tar tıjma başladı. Oysa anayasamı za gore. Pasbakan sorumludu: «ıkıyonetlmin davranışından Ba bakanın muhatap olması gere kırdi. Fakat tabil, sıkîyonetin mahkemelerınin o durumu *oı derece de uzucuydu. Ve ben d < ızahı, tevili mumkun olamı>aı bir durumdu.» YARIN: CHP tÇİNDEKÎ AÇIK MUCADELE MEVLİD Yokluğuna hiçbir zaman alışamayacağımız eşsiz insan. AFİFERDEMİR aramızdan ayrılışımn ikmci yıh nedenı^le 16 Şubat 1975 Pazar günü (yarın) Teşvikiye Camii Şerifinde öğle namazını müteakip merhumun aziz ruhu içın değerli duahan ve mevlithanlar H. Adem Erim, H. Halil Ibrahim Çanakkaleli, H. Fevzi Mısır, H. Aziz Bahrıyeh ve H. Yusuf Gebzeli'nin iştırakleriyle Kuranı Kerim ve Mevlidii Şerif okunacaktır. Akrabalarımıza, dostlarımıza ve din kardeşlerimize duyururuz. AİLESİ Reform tartışmalan | Bu uygulamalar devam ederken, Ecevıt ve arkadaalarına yöneltılen bır başka eleştın da »uy du • Hükümetin h!ç olmazs* bir * GARIH V E F A T Şirketlmlı müstahzar gellçtirme departmanı mtldUrtt •czacı Dr. ömer Ünay'ın kıymetlı annesi, V E F A T Şlrketiml» mustahzar geliştırme departmanı mudurü •Czaa Dr. Omir Unay ın kıjmetlı annesi, Hande UNAY 12 2 1975 Çarşamba günü geçlrdiğl ellna bir tr&filt kasası sonucu vefat etmıştir. Cenazesi 15 2.1975 Cumartesi günü oğle namazuıdan sonra Kadıköy Osmanağa Camiınden kaldırılacaktır. Merhumeye Tanndan rmhmet, ailesine T« yakiAİarına başsağhğı dılerla. l.E. KÎMTA EVt TA.9. H255 Moran: 230 1205 •• Hande ÜNÂY 12 21975 Çar?«mba gunü geçırdığı elım bır trafik kazası sonucu vefat etmıştir. Cenazesi 15 21975 Cumartesı gunu oğle namazındau sonra Kadıkoy Osmanağa Camıınden kaldınlacaktır. Merhumeve Tanndan rahmet, aılesme ve yakınlanna ba.^^lığı dılenz. î E KİMYA EVt T.A Ş. Mesai Arkadaşlan Moran 229 1204