25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎKÎ dlşat>a bakarak ÇÖyle demljtrm bu yazının sonunda' «Şımdl önemli olan, sayın Mllll Eğıtım Bakanının baskanlığında toplanan LnİTersıte t«msilcileri kurulunun, Ankara Ümversitesı tasansındakı eksıklerı nasıl tamamlayacagı, bu tasanyı reformcu bır yonde, daha nasıl gelıştırecefi deftil, fakat yanlış bır «bagdaştırma» çabası içmde, bu tasandan neleri kırkıp. nelerl gorurecejtı ve eskıye nasıl dönuleceğıdır Bu arada sıyasal lk tıdann. yılan hıkâjesme donmüş bır dipsiz ku yuya taş atma oyunundan nasıl bır tutum gostereceğını, şımdıye kadar edındığımlz tecrubeler den ve alınan derslerden sonra, doğrusu merak bıle etmıyoruz» Gerçekten merak edılecek hıç bır $ey olmadı vıne 12 Mart donemı gelecek bundan sonra *rdından bır Universıte Kanunu çıkartılacak «Ibret ı ilem» Içın' Bu yasanın getırdlfcı güç koşullar altında, Unıversıte ojtretım uve«ıne duşen «odün kaldırmaz» gorevı, 4 aâustos 1973'te vavın lanan «Sısıfus'un Kaderı mı''» Başhkh yazıda belırtmek ıstemıştım Anayasa Mahkememız, Anayasaja a>kırı buldu bu vasanın kımı madde lerını beklenebılecegı gıoı CUMHURİYET 24 Kuım 1975 ımı rtostlar «Neden "Ümverslte sorunlan uzer.nde artık yazmadıgımı» soruvorlar, eleştırırcesıne «Eskıden yazardın, onemlı 8ayr>anava mı başladm bu konuları» dıyorlar. OneTi«ız olur mu bu konular, DUgunumuzu, yannımın duşunen ınsan ıçın' Önemli olmasına onemlı arra bır onemlı sorun daha var Bu k o nulan dınlej ecekıçtenlıkle, dert edmerek, gerçekten çozurr arajarak dmleyecekjetküı kulajdar rerede'' Lnıversıte sorunlan üzennde, daha 1968 olavlan çıkmazdar. once durmuştum Sıyasal ıktıdarın kraı Ümv ersıtelerımızı her bakımdan ayrıcal'kh sa<ma da^ ranışları karşısırda, 6 kasım 1%7 de Çıkan bır vazımda, esıtlıgı, Unıvers.te orerrvhg.m savunnaktaydım. «Lmversıtelerraız, kendı sonınlanna herkesten once kendüeri egilme% koklu çozum vollan aramak ve sıjasal ık1 tıria ve'kmlerme duyurmak zorundadırlar» demıs*ım sonuç olarak. Sanıu tersını soylemışım gıbi, o tarıhl»rde Ünnersıtelerarası Kurul «Bır garıp tasan» haz^rlamıştı, bu tasarıvı eleştıren 27 28 aralık 19^7 ta'iriıi vazılarımm başlıgı buydu Bojle b^r tasannın bır «Lnıversıte gomşu olmaması» gerektığını anlatma>a calışıvordum Bu vazı dızıs'nm ara ba^hkıarı şunlardı «Kaş vaoalım derken » 0 T • Doçentken bız de boyle mı ıaık » «Bi çıktık, merdıvenı çekelım» «Akıi başta degıl vasta» . ^sıstanlar», «Bağlama Lımaru», «\etersız K OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Sakız Çiğner misiniz? Seha L. MERAY nm çok • yor.Iıi sorumluluğunu yozlaştırmaktadır Bır ışgucu pıanlamasına dayanan bır egıtım planlaması yapılmadıgı ıçın, sorunlar kısa sureler ıçm atlatılmış gorunurken, bunİ8nn bırkaç yıl sonra daha yogun \e dai budak sarmış olarak karşuruza çıkması da beslenmış olmaktadr • Bu yazı 1968de vazümıştı Şımdı, yedı vıl sonra 1975'de, o yazıdakı su sozlerı yınelemekten Daşka ne dıyebüırım: • "\slinda ısgucu planlamasına davanan bır eğıtım planlaması ıçınc» Unıversıte sorunlan, daha onceki egıtım basarmklarında çozumlenmege başla*ılmak gerekır Kalkınma çabası ıçın de bulunan yurdumuzun en onemlı sorunu teknık alanlann her basamağına >eter saMda eleman jetıştırmektır Bu da herşe>den once, «Her ılde bır tmam Hatıp OKUIU» stratejısı ve'tne, «Her ııde en az bır Teıtnık Okul b'r Tarun Okulu, bır Ogretmen Okulu> strateıısın n benınrîennesını zorunlu kılar Boyle bır venı stratejı ılk ve orta ogrenmın sıstem vp program olarak venıden değerlpndırılmesını matematık ve fen derslerıre ağırlık verılmesını ıster Bu strateu ılk ve orta oğretım ogretmenlennın geçım jollannı duzeltmeyı, sajılarını arttırmajı, nı'elıgını gehştırmeyı, onlan polıtık baskı oevrelennm o>unlarına kurban etmemeyı gerektırır Bu stratejı. yurdun her yamndakı kabılıvetlı çocuklarımız ıçın ya>gın ve dolgun bır «De\let bursları» sıstemınln uygulanmasını kaçınılmaz yapar Bu strateıı. egıtıme yapılacak harcamalann ömeğın Keban Barajı gıbı çok onemlı bır alt y»pı yatınmı sayılması anlajışına vanr » tstersenız, yedl yıl once soyledıklerıml bugtın de Sfnlıyeymr «Bunlar yapılmazsa bugun, ılkokulu bıtırenlenn pek çoğu orta oğretıme, tek nık oğretıme gıdemezken, sa\ılan hızla arttırılan tmam • Hatıp Okullanna yonelmek zorunda kalırken >a da nereve gotureceğı bellı olmavan blr «genel kültur» (hse) oğrenımi ızlemek yolunu tutarken, Ünıversıteler de na<ül alıp nerede ve kımlerle egıteceklerını kara kara duşunmelerı gereken hse mezunlarının baskısından kurtulamazlar Bu arada. oğrenım g.bı yuce bır ugrasıyı, herşeyden once «kar» ve «bılanço» konum olarak gfören özel yîiksek okullar da jüphesız gıttıkçe yaygınlasarak ^erımlı re yeru .jatınm alanları. bulacaklardır » RAHAT YOK SADUN TANJU A Dipsiz Kuyuya Tas Atmak Hazıran l««8 olavları durulurken, «Somut Çozumlere Dognı» başhkh • 5 temmuz 19«8 vazılarımda, sorunlan ve du>=unebıldı£ını çozum yoüarını belırttıkten sonra, »dyle bır toılemd» bulunmustum «Bır an once yapılması gereken «atlatılmış bır bunalım»ın vereoi.cepı >az ajlarında daha kolay benımsenebılecek bır «reha\et»« dusmeden, bu sorunlar uzerine bır an once efcilmek ve gerçekten yapıcı bır tuturrla gecıkmeden somut çozumler uzennde bırlcşebılmektır • Mdıran olmamısfır bu sonmlara «yaz reha vet.ne gomulen» «orumlu yetkılı çevrelerden' Bır 51I geçmışti aradan hiç bır sey vanrnadan. Parlamento tatıle sokulmuştur 1 " \a?mda Par %> f lamento olağanustu oplantna çagrılmısnr Bu fırsatı kaçırmamak ıçm 10 hazıran 19fiQ'da \a vımlanan «Ünı»«'rs!te Sonıru Elbet Çozümlenebı'ır» baslıklı jaada. o sırada ne yapılabıleceğını gerçekçi bir açıdan belırttıkten sonra şcvle demıştım «Parlamentonun venıden toplanmasıv le varatılan bu son elbırlıgi anlayış ve lyı nıyet gosterme lırsatı da kaçınhrsa, suçun kımde olduğu konusu sorumlulufu ne kadar agır olursa olsun yüksek bgretım ve bılım havatımızın. Ünıversıtelerımizın TB yurdumuztm ugravacağı onanlmaz zararlar yamnda, çok önemsıı bır «onı olarak kalacaktır » Tam tersını vapmıstır siyasal iktıdar bu kornıda Parlâmento açıldıgı zaman o'aganüstü top lantı içm. Unıversıte sonınu. «seçım yatınmı» suçlamalann. savunmaların, «lafazanlıgın» »ınırını asamamıvtır bır turlıl' Bır yıl daha geçmıştır aradan, bır seyler yap madan Neden sonra, Mılli Egıttm Bakanının bas kanlığında, Ünıversıtelerimmn temsılcılerı 7 ocak 1970 rünU bır toplantı yaparak «Ünıversıta reformu» konusunda konusmu$lardır Cnmhuriyrt'te 26. 27, 28 ocak l«70'te çıkan bır dızı yanya. «Kaplumbagalar Yansı», »Reform mu'», «Restorasyon mu'» bashklannı koymustum, «gı BATİ Malranı'nun UMUT adlı romanında binbası Garcıa arkadaşına bır Italyan tu*sagın korkusunu anlatır: «Bu sabah ttalyan tutsaklan arasındavdım. tçlerind* bin var. vaşb başh, ama Ik1 rözü ikı cesme. Neyin var dıve *omvorum, aplar ha ajlar. Sontında bir lâf: «Tedl çocufiını var » Ne olmus varsa" Sonunda anlıyornm W tutsaklan kurşuna dizeceğimızden knşkusu yok, korkusn ondan v, anıldıeını anlatıvorum çuzelce, aklı yatıyor. Birden rifkell çıkıvor sıranın uzenne, uluva alava bir »8ylev hef on cumle: «Italva'da bizi aldattıiar falan filân. Ve sonunda Gebersın Mussolim'» Uyarı mı, Sakız mı? Butün bu yazılardakl gozlemlerde haklı çık mak üzuntusıi ovlesme buvuk ki. «Ben demedım mı'» Havalarına bıle gıremıvor ınsan, ıstesa b'le Unnersıte ve egıtım konularında sorumlu luğu, nasıl bır vaklasım ve anlavış gostermemiz gerektığını belırten e«kı bır vazım şoyle bıtmek tevdr «Unıversıte olarak ogretım uvesi ve oğrencı olarak sıvasal ıktidar, muhalefet. basm ve jurttaş olarak bu anlavışı bu sorumluluğu gosteremezsek kolay ve ucuz suçlamalarda bulun mak tbere ısaret parmağımızı birbmmıze her U7atısımızda otekı uç parmagımızın kendımızi gosterdıgını akhmızda tutmalıvız • Aklımızda tıırmak defıl. akhmıza bıle getırmedık bu sonîmlulugıı' Yedı yıl once bır ba«;ka yazıda $u uvanda bulunmustum: «Uz»Sı goremeven, kısır bır «pragmatızm» ve «ne çıkarsa kârdır» anlavışı lçınde polıtıkanm dolambaçh ve dalgalı yollarını çok ıyı bıldıklermi sanan ve «zamanın olgunlaşmasını. beklemeyı salık veren iktıdar yetkılilerı ve Universıte vönetıcileri sunu da goz onunde tutmak zorundadırlar Zamana bırakıian işler muşmula gıbıdır; olgunlaşırken çuruvebıhrler de » Unıversıte sorunlan üzerinde yazmamı lsteyen artık bu konularda yazmavışımı içtenlıkle eleştıren dostlanma benim de bir »orum varYme bunları mı yazavım sakız çıgnercesme'' Cephe Hükumetmi o ders almaz tufumuna ba kıp «Alem yme ol âlem devran vme ol devran» demek gelmıvor mu içmızden' Ya da rahmefh E Kemal Evuboğlu'nun yıllann gdz nuru uni nü Siirde ve Halk Dilindr *U»öıIeri ve Devimler (ikı cılt lstanbul, 1973, 1975) yapıtından aldığım şu iki dıze Varakı mihr fi vefân Hm oknr Hın dinler Tırtılub kâjhdımız Hse vHev Istimdât. ŞiDDET BULAŞINCA.. Yani tertlıkevi savuşturdu ya, bu kez ters yönde slddete çınşıvor Garcia'nm ttaharı Ders almak yols Aldatıldım bana şiddeün tek gerçer" oldugunu ogrettiler, 01durmezsen oldurülUrsün dedıler ama ışte öldurmeyeceklerını soyluvorlar. beni bagışlıyorlar. bentm gıbi başkalannn da çocuklan vardıı, kanlan sevgüılen sevdlkleri vardır onlarla va«ımı Davlasmak mutlanmak benım gıbi başkalarının da hakkıdır oysa ben nasıl va'îamı baskalanna haram etmek ıstıvordum, şimdi asıl gerçekle jüzj'üzeyım, vaşamın özune sav?ılı olmayı oîTenmelıvım, klmseye iskcnee etmeden arı vermeden. ölum sunmadan ömrürnü surdurmeljvım olıımıin kanlı pençelerınden kıl payı kurtarriım kendımi ar'ık bovle kırlı emellerm aracı olmamalıvım demıvor adam, fır^af bulsa gıdıo Duçe'vi öldürecek. Şıddet bnlaştı mı Insana kıırtulması övlesine (rfiç. Şıddetin etkısız oldugunu kim soylevebıl'r? Elbette yaşama en bUvük anlamı veren Insan havatım ezmege, acılarla doldurmağa vok etmege yönelt'lmış bır şiddet eyleminin yarattığı korkulu yılgın, şaşkın ortamda egemenllgln en vahşı zevkleri alınabıllr, şiddetle tanrısal bir gıice erlşrnenın gunıru duvulabılir, ama şirldelın insanlık tarlhinin rahminde büvüttüğü asıl bebek, vlne şiddettlr. Plan, Plân, Plân Hazıran 1968 olavları uzerine 26 haziran 1968 de v^jınlanan \azımın baslığı şoyle: «L'nıversıte Sorunu Temelden Ele Aiınma'ı » Buçun de geçerlı sayılmaz mı bu jazıda soylediK'erınv Unuersıtenın kısa surelı gecıktırılmez sorunlan vanıncıa uzun surelı sorunlan, genel eğıtım «orunumuzun bır parçasından, bunun Unı\er=i'e duzejınde ortava çıkmasından başka bır v şe değüdır Sımdne kadar sıyasal ıktıdarlar, epıtımı Ilkokuldan Unıversıteye kadar kapsayacak bır açıdan ele alma, bunun ıçin de genış kapsamlı ışgucu ve eğıtım plsnlaması yapma joluna gıtmevı gereğı gıbı denememışlerdır. Daha çok ekım ve kasım aylannda, Urmersıteye gıremejen oğrencılerı bır sınıfa sokabılmek ıçın, bır ıkı fakultede gece eğıtımı yaparak, kontenjanları arttırarak bunalımı çozmeğe, butçeye agır juk olmavacak tedbırlerle atlatmağa çalışmışlarclır Ote jandan sıvasal baskılar (oy kavgısıl vuzunden nereden bır ıstek gel'rse orada, gereklı hazırlıkları tamamlamadan, yerı Lnıversıte açma \oluna da gıtmışlerdır » Yanlış mıydı bu gozlem o donem ıçm' Yanhş mı bu gozlem bugunlerımız ıçm'' Şojle dıjordum bu jazıda • Poîmkacılarea gerçekçi ya da pragmatfk savılan bu tutum, bazı Unıversıte çevreıemce de pa\laşılmakta ve desteklenmektedır Lnıversıte goreilerını butunuvle kapsavacak bır vaklaMm yenre, «ders verme>yı neredeyse Lnıversıtenın tek gorevı sayan bır anlayış, Unıversıte VAR OLDUGUNU ANLÂIviAK.. tlk l^ez okııdıığum bir Günev Afrikalı vazann, Enver Carim'ın «Erlelenen Dös» adlı kitabını bitlrdıgtm zaman, kara derili yerhlerl insan yerıne kovmayan beyazlann, bu yoksul ve mazlum insanlarda nasıl kın, intıkam ve ötkeyle taşmış bir anlamsız şıddet gücü varattıklannı bir kea daha gordüm ve acıvla doldıım Ye^hler acımasızdılar öldurüyorlar, yıkıyorlar, yatayorlar, ırza geçiyorlar, Insanca bır d'iygu bır duşunce taşımadan sadece bız de vanz demek için ve geçıci bır zaman içinde bır yerde egemen olmanın gururuyla bütun aşagılanmalardan aruımak Için dunyayı cehenneme çevıriyorlardı. SUÇLULAR VE SUÇSUZLAR "Türk Usulü Boşanamamak,, OKTAY AKBAL Evet Hayır HAMMADDE ÇIKMAZI B ugün toplıımlann sosyal geUşmelen üe mmeral hammaddelen (•) uretım ve tuketım ilışkilen gozden geçınlecek olursa, bunların son \u)arda gorulen bırçok polıtık ve ekonomık çalkantılann ana nedenı oldugu gorulür. Az gelışmış ulke lerde toplumsal bıhnçlenme dogal kaynaklan uluslaştırmaya ve onlan kendı yararlanna en ıvı şekılde değerlendırmeye yonelırken, gelışmış ulkelerde çevre kırlenmestne ve dog&mn korunmasına toplumun saglığı açısuıdan verılen onem, bırçok maden jataklannm ışletılmesının engellenmesıne vol açmıştır Ornegın, bu gun ABD'de bıünen komur rezervlen 3000 mılyar tonun tızerın dedır, ve bugunku enerjı gereksı nımı aynı duzeyde kalırsa, ABD ıçın 2000 yıl surekh bır Kaynak tır. Alaskadakı petrol rezervle ri. rruktar kesınlıkle belirtılme mekle bırlıkte, azımsanmavacak nıcelıktedır Bu yataklann değer lendırılemeyışındekı tek neden, doğanın korunması ve çevre kır lenmesını onleyıcı yasalarla getırılen tedbırlenn, ışletme masrallarını onemlı mıkfarlarda arttırmış olmasıdır. Bu nedenlerle, çok uluslu kuruluşlar bır yandan gehşmış ülkelerde toplumsal sonucu hammadde uretımınde çeşıtlı guçluk lerle karşılaşıp, az gelışmış ulke lerde üreorn olanaklan aramava itıhrken bır vandan da evrensel bır gelışım lçınde olan doğal kaynaklara sahıp çıkma bılıncımn dırencı ıle kaışılaşmaktadırlar Konuya bır de tUketim açısından bakılacak olursa, mıceral hammaddelen uretımı ıle ügılı sosyal, eKonomık ve polıüic sorunlar günden gune boylesme karmaşık bır durum alırken, top lumsal yaşama duzeyı yukselen uUelerde bırey basına du>«n mı neral hammaddelen tuketımınm artmakta olduğu gorulur. Ornefın, bugun ABD'de luşı Daşına duşen nuneral hammaddelen tuketımi 40 dolardır Az gelışmış ulkelerde ise bu değer bır dolar cıvarında kalmaktadır. ABD bu duzeye, Bınncı Dılnya Savaşı nı ızleyen ılk otuz yılda, tum rlunyanm tukettığı mıneral hammadde lennden çok daha fazlasını tek başma rüketerek ulasmıştır. Eğer gehşmekte olan ülkelerds ABD'dekıne benzer bır patlama olmazsa (ki, ekonomık, teknolojık ve polıtık denetım gelışmış ulkelenn elmde olduğtı surece bu beklenemez mıneral ham maddelen tuketimi her yıl ». 5 artacaktır Bu artışa gore, hammadde kereksınımının 1985 yılında bugunku tuketımın ıkı katına. 2000 yılında ıse dort katma ulaşacağı kolayhkla bulunabılır. lşt« bu tüketım nızı artısı, as gelışmış ulkelerdeki hammadde gızılgucu (potansiyeli) ile, gelışmış ulkelerdeki tuketım gereksınıml arasmdaki aynmı Ründen gune açmakta polıtık ve ekonomık çaUantılara neden olmaktadır Şılı'de AUende hu<umetinın devrılmesı, Kanada da sosyal demoıtrat hukümetın seçımlerı kayb<"rmesi, petrol ve boksıt Ihraç eden ulkelenn drgütlen meleri (OPEC ve IBA) denız dibı kavnaklan Uzerine B'rlesmis Mılletlerde. Üçüncü Dünya Ulkeleri ıle gelişmış Ulkeler arasmda süre gelen kavgalar, bütün bu hammaddelerle ılgıli gelışımlenn sonucudur. Şılı'de olanlar henuz unutulmamıştır Sosyalıst AUende Hu tcumeri göreve başladıktan kısa bır süre sonra üUedekı bakır madenlerının rumünu ulusallastırmıştı. Bu madenlert tekelınde tutan Anaconda, Kennecott ve Cerro gıbı çok uluslıı dev kuru luşiar ulkevi terkefmek zorunda kaJdılar Ancak tatlı eelır kar eç°nlerde TV d« <Bosanma> konujund» blr forum yapıtdı. llgınç konuşmalar gcctı erada. Yıllardır bosanamayan *rkekler de vardı, <bosanma»nın sozunu bile ettırmek itttmeycn kadınlar da Bu ksdınlardan bırının soıleri dıkkatımi çektı, sboşünma kolaylas'ırı'ırsa herkes bosamr», dedi. Bu sozleriyl* evlılıgı bır lutuklana sayoıgını gosterdı bu konusmacı1 Zorla turdurulecek, yasal guçlerle korunacak bır işkencelı bcraberlık! Mddemkı bır kcz evlcnmış, sonuna dek çeksin cezayı 1 Ama kadın da çekcrmış, aldırnııyor o da çekecek, ama daha çok ç«ktırerek, ı^kence \ a p a n k ! . Bu konuda ep*y yaıımı o*odunuı. Kamuayununda buyuk tepkı yarattı bu yazılar Sayısız mektup aldım, bırkacını yayınladım Bu ışleyen bır yara ışleyen, ama bır lurlu lyileştirilmek, «rtadan kaldtrılmak istenmeyen. . O geceki Forumda ı n srnda oturan bır erkek, yıllardır karısından ayrı ya>adıgı, belrı kerdısınc yrnı bır yuva, yenı bır yaşam kurdugu halde yasal olarak cevlı» sayılan bır erkek, yasaları yapanları, ya da yanlış yasalarda yıllardır dureltme yapmayanları kastederek cBu yasaları hep kılıbıklar mı hazırlıyor^» dedı. Neyse, o gurultu arafinda yıtıp gıttı bu oldukça ağır suçlama . G ÇOK UtUSLU KURUIUPR, BIR ÜIKEDE MADEN ENOÜSTRISINİ DENHIMLERI ALTINA ALDIKLARINDA, MADEMLERI TUKETINCEYE KADAR SOMURURLER Dr. Saldıray iLERi naklannı yitiren bu kunıluslar çpt geçmeden loriı oruıtîannı ıçerde ve dışarda ovnamava başladılar Bütun ekonomık yaşamı bakır madencılığıne davanan Ş'lı vı aşılması olanaksız bır e konomık ambargo içıne aldılar Cevher vıiklü sılepler Avrupa lırranlanndan gen dondurulürken, lılkede enflasvonun % lOOO'e ulaş masını sağladılar Sonunda CÎV nın da yardımı ile Allende HUkumefm dev.rdıler Kanada da ıse «eHşmış ülkelere yaraşır daha ılgınç bır ovrın ovnandı Maden endus*nsının ul'isal gelıre katkısı *» 20 cıvarında olan Kanada da, sosval demokrat bır partı olan Yenı Demokratık Partı hukümetı ku'ar kurmaz. dogal kaynaklan dolavlı yoldan ulusallastırma"a çok uluslu kuruluşları yavas yavaş ulkeden uzaklaştırmava yoneldı Uzun surede gerçekleştınlecek olan bu plana gore; maden endüstnsıne uygulanan vergıler belli asamalarla yukseltılecek verjtı donuşumlen k:sılacaktı Her yenı açılan veva genışlemeyı amaçlavan maden ışletmelennde hukü met yati'imlara en az % 51 pay ıle katılacak ve denetım îunvuyle de\letın elmde olacaktı Fakat çok uluslu kuruluşlar buna olanak tanımadılar Işletmekte olduklan madenlerde uretırni kısıtladılar. Bunun en belırgın etkıleri potn^ madenlennde' jrönıldu ve 1«74 gub*» rnAvmnM* ıçın sıkıntılı bır vıl oldu Bu tun bunların sonucu hukumet ekonomık bır çıkmaza zorlandı, ve temmuz 1974 genel seçımlerınde seç mı kavbettı. Bu ıkı ornekten de göruldugu gıbı çok uluslu kuruluşlar, ıster az gelışmış ister gelışmış olsun, bır ulkede maden endustrısım denetımlen altına aldıklarında, koşullar ne kadar degışırse defışsın, bunu kendı vararlanna çer:rmeyı ve el attıklan madenlerı tüketınceye kadar da surdurmeyı basaracaklarını rurgulamışlardır. Eger bu olaylar basit bir sekılde ırdelenecek olursa, ortaya şu gerçekler çıkar Çeşı»lı Toplumlardakı sosyal gelışmeler bır vandan mıneral endustnsındeki uretım alanlannı kısıtlarken. bır yandan da kışı basına düşen tuketımi hızlandırmaktadır Bu koşullar gelışmış ulkelen daha fazla zorlamakta, çok uluslu kuruluşlar da uretım alanlannı g«nışletmek ıçm butun olanaklarını degerlendırmeye çalışmaktadırlar Bugun bu kuruluslar içın en uyjrun uretım alanlan. henuz ulusal bılmcm guçlenmedığı, ya da bastırıldığı Gunev Afrıka, Silı. Rodezva Gunev Batı Afnka ve Fıhpmler Eibı ulkelerdır. Çok ıılushı kuruluşlar vakın jjelecekte bu ulkelerde patlamaların Okumuş yazmış, okullsr bıtırmış, ıktısadı bağımsızlığa sahip bayanlardan mekluplar aldım. Hemen heptı boşanmanın olabıldıgı kadar guçleşttrılmesını savunuyor. Boylelerıne iormak ulerdım, ıSızı ıstemeyen, sızden kopmuş bır «rkeklen ne varar beklersınız, sızı ıncıtmez mı boyle bırını sızınle yaşamak zorunda bırakmak, yasal haklarınızı sonuna dek bu yolda kuilanmak''» Hem boyle kadmların pek çogu evlılirclerı sure&ınce eilermın yasamını cehenneme çevırenlerdır, onu ku(umseyenler, ılk ayrılma dıleğını kabul* çoktan hazır olduklarını açık açık soyleyenler! Ama iş kesınlıkle aynlmaya geldı mı yasal yolların en karısıklarına, en çetınlerin* başvurup, crkege bu kez de bu yoldan ışkence çektırırlerl Turhan Selcuk un gazelemızde yayınlanan ıTurk Usulu Bojannam a m j k j romanını ızledıysenız «Ferıha» tıpındekı kadınların <Mustakım» lıpındekı erkeklere ne acılar çektirdıklerı, yapmadıklan kotuljgu bırakmadıkları halde sonuna dek cyapıştıklarını», adamı mezara gonderenc dek uğrastıklarını gormussunuzdur Oogrınu hıç de gerçeklere aykırı bir seruven değıldı Mustakım ın basına gelen Turkıye de bugun yıllardır ayrı yaşadıkları, ayrı yuva kurdukları halde karılarından yasal olarak aynlamamış yuz bınden çok erkek var Bunlar Yurttaşlar Yasasına gore evlenenler.. Yoksa ımsm nıkahıyle evlenıp ayrılanların sayıları iftatıstıklere gırmıyor, ne olriugunu olm.ıdığmı kırnse bılmıyor' Bakıyorlar uydurma sayılara, oh ne ıyı boşanma oranı en du<.uk ulke bızız, diyorlar İki yuz Din cıft ıTurk usulu bosanamamak» yuz'inden ayrı yasıyormus, yasa dısı yenı aıieler kurmuîlarmış, ıstatıstıklerı yapanların umurunda degıl butun bunlar 1 Yıl'ardır ıs basına gelen hukumetlerın Adalet Bakanları Yurtta^lar >a*asının bosanmayla ılgılı maddelerınde degısıklık yapılacagım bıldırır Yıllardır bır turlu bosanamamanın yanlıslığını bclırtırlcr Son yıllarda Ecevıt Hukumelinın Adalet Bakanı Kazan, Irıtıak Hukumetının Adalet Bakanı Mumcuoglu, Oemtrel Hukumelinın Adatet Bakanı Muftuoglu bu konuda demeçler verdıler. Ama hıç bın olumlu bır sonuca varmadı. Prof. Velıdedeoglu da kltaplarında, yazılarında, son olarak gazetemırde yayınlanan «Hıç bıtm*»yrn sorun Bosanma» adlı uzun ıncelem^sınde bu konııyu lurlu ycnlcrıylc ışlcmeKte vo bıtmış, îukennıss., sona ermıs evlıiıklenn yasal yoldan sonudandırılmaları gercgıne aegınmektedır. Kısacası yara acık, durmaksızın kanıyor, kangrenleşıyor, herkes goruyor, kabul ediyor, ama sonuç hava 1 Dr Haydar Dumen son zamanlarda bir khapcık yaymladı. Turhan ın «Turk Usulu Bosanamamakt cizgı romanını olduğu gıbı aldı kıtaba, bır takım sorular soruyor okuyönlara. Bır ıkısınl sunmak ısterım «Uzayıp gıden bır boşanmama durumunda, kokuşmus bır çok evlılıklerde yasa, bazı kalıplann dışına cıkmak ıstemeriektedır Boyle durumda esler mahkemelerde blrbırlerının ozellıklerını, gızlılıklerını ve kırli çamasırlarını ortaya koymalı mı? Yoksa ayrı'ık daha mı saygılı olmah. Eşlerden b r ayrılıga yana;mıyorsa kaç yıl ayrılıktan sonra mahkeme boşanmaya karar vermelidır Bır yıl, ıkı yıl, uç yıl, dort yıl, bes yıl .. Anlasmasız bır evlılıgın yasal bağları mı yoksa bır bırını seven, ısteyen ıkı kısının beraberfıgı mı sizce saygıdeğerdir9» Dr Dumen ın on bın sayıda bastırdıgı, parasız dagıttıgı bu kıtapcığı ı P K 60 Beyoğlu Istsnbul» adresınden sağlayab lırsınız tAıle kavramına biraz daha aydınlık ve kısılere mutlulukları ıçın çozum yolları getirmek» Iste\en b j sorusturmanın sonuçları olacaktır kanısındayım... Evet, Yunus Naoı'den Velıdedeoglu na, Haydar Dumen'e dek ısleneı, yanlıslıgı belırtılen, duzeltılmesı ıstenen bır konu bu .. Yuıbınlerce ınsana acı veren, bu gıdışle daha yuzbınlerce insana acı veıecek olsn kaçınılmaz oldugunu bilmektedlr ler Bu nedenle de en kısa zamanda en kazançlı üretımı amaç lamaktadırlar Omegin, ABD' dekı bakır işletmelerınde bır ton cevherde 7 kg. bakır yeterli bulunurken bu deger Allende öncesı Şılı de 16 kg. olarak ongoruluvordu Bugtın ise, ABD'de 5 kp bakır ışletılırken venı Şıli Hukumetının tam teslımıyetçı va bancı sermave politikasına karsm avnı tıp vataklarda bu de^er tonda < kg bakınn altına dü ) şurüİm<»mıştır Brlmçlenmıs az gelişmiş Ulkelerde ozellıkle Uçüncu Dunya TJlkelerınde çeşıtlı bdunler vermeden vatırım olanagı bulamavan çok uluslu kuruluşlar ıçın bugun veni bır yatınm alanı ola bılecek yer. belki de SSCB'dır Bremev 1972'de Washington'u zıyaret eUıgı zaman bır televızyon konuşmasında ABD teknoloı>sı ıle SSCB dogal kavnaklannın degerlendmlebıleceguru. bunun ıçm de kapıların ısteyen kuruluşlara açık oldugunu behrtmıstı. Ne var ki bırçok kuruluşlar bu teknolojı ve kavnak degışımine olur gozü ıle bakmamakta, herhangı bır gınşıme vanaşmamaktadırlar. Yuzeysel egrçekler donuşum etkenlıgı az olan Rublenın ABD'dekı enflasyonu korukleyecegı komunıst gdrusıin kapıtalıst ıroruşle bagdaşmayacağı, Sovvet hammadde kaynaklannm degerlendınlmesınm çok guç ola cafı gıbi, bilımsellıkten ve ıçtenlıkten uzak kaçınmalardır ABD yatınmcüan çok tyi blhrler kı, politık ıç kaynaşmalar olmadığı zaman, az gelışmış ülkelerdekı yatınm ve donuşum rahathgı Sovyetler Birligınde yok tur Gelışmış ulkelenn teknolojık Ustunlüğü, az gelişmiş ülkelen birçok yonlerden çaresızlık içlnde bırakmaktadır. ömeğın, az gelışmı» ulkeler, bakır, kurşun, çınko gıbi madensel hammaddelen, ham veya yan işlenmış olarak gelışmış ülkelere satmak, daha sonra aynı hammaddelerden turetılmış urunlen ıslenmi? veya son suslemesı yapılmaya hazır durumda satın almak zorunda kalmaktadır. Az gelışmış Ulkeler, bu nammaddeleri ne kadar kendı ulkelennde işlemese yonelırlers» vonelsınler, bu hammaddeler ıçınde varlığından bıle haberdar olamıyacakları, kadmıyum, seryum, selenyum ve altın gıbı eser elementlen değer lendırememektedırler. Gelışmış ulkelenn çok uluslu kuruluşlan da bu olanagı degerlendırmekte, ıhracatı denetımden yoksun ülke lerden ürettığı veva satın aldıfı hammaddelerde bu elementlenn varlığındar soz bıle etmemektedır. Işte Sovyetler Bırliğındekl denetim, bılımsel ve teknotojık gozetırn etkeniıgı, az gelışmış ulkelerde sağlanan, tekonolijik Ustunlüfun yarattıfı bu olanaklara yer vermemektedır. Ota yandan ticarî tlişkiler de aa gelışmış ulkelerdeki kadar tek >anlı denetıme ve gerekırse polıtık baskıj'a elverışlı değıldır Bu gelişımler ve seçenekler içınde gelışmış Ulkelenn çok uluslu kuruluşian çıkış yolunu denız dıbı kaynaklarına vonelme de bulmuşlardır. Yedı yıldır Bırleşmış Mılletlerde suren tartışmalar, az gv'lismış ulkelenn varan na bır sonuca bağlanamamıştır. 1975 sonuna kadar olumlu bir sonuç alınamazsa, ABD Kongresmın 1978 lçınde isteven kuruluşlara arama ve tşietme lısansı vermek Için btr vasayı Denımseyecegı beklenmek'edır Bu da hammaddeye dayalı polıtık çekişmelenn önUmuzdekı yıllarda daha evrensel boyutlara ulaşacaguu karutlamaktadır. (•) Ticari anlamda knmür, petrnl veriofcalgaîlar gibl tıamrruıideler de mineral haramaddeleri olarak ele «üınır. Kitabı bitirdiğınlz »ıman, Güney Afika gfbl blr yerde, bir bevaz da olsanız bır kara derılı yerh de, gUvenli mutlu ınsanca bır yaşamm yaratılamıyacagını anlıyordunuz. Şıddetin halkalan bır zincir gıbi birbirine geçip uzuyordu. Beyazlann haklannı ve özsürlüklerinı sarunan blr gazerenın başyazarı olan Gert de Vlllieri karısmı poligona gonderıp evdekı eencecik hızmetci kız 7enci Noma'nın vücudunu da istedıgı gıbi kullanmağa kalkar ve kran «Tapmann nolur efendl benim de blr «ievgilim var» agtayışla» nna «Sn^ mel'un kâfir, yoksa pasono aldınnm ellnden, kavdını sildirirlm. lşsiz kalır«nn> dfye cevap verip yumnıklar ve tokatlarla Noma'vı teslım olmaga zorlarken: biraa sonra, sehrin bır koşesinde başlatılacak zencı tedhiş hareke'inın kurbanlarından bınnın kendi öz kızı Maıie olacağını duşünemıyordu Verdıgi acı kadar acı duşecekti payına ve şıddetin kazanı kavnamaga başlavınca. suçlular ve suçsuziar aynlmadan. ortak bır kader sunulurdu lnsanlara. ÖZGÜRLÜK DÜŞ'Ü.. .. w. Siya«al «inema ustası Joseph Losey'in Mekstka'dalrf O> navet fılminde nasıl Frank Jakson. Troçkı'yı öldürdükten sonraki panık ve perişanlürtan Troçklyi öldardüm. gururu Ue çıkıyorsa Enver Carim'ın romanmda.kl yeruler de, beyazlara aynı olçude acımasız davranmakla gururlanra kurtardıklarına manıyorlardı Aslmda slddete siddetie karsıhk veris blr duş'ün, nzgurluk duşunnn ertelenmesinden başka bir ise yaramıvordu. Beyazlar veniden egemenlik mekanızmasını işletıvorlar, kara denlıleri suçlu suçstra ayırmadan yakalıvorlar DOIIS bılınen ustıllorıyle ifadeler alıyor ve yenıden canlar yanmaga, kın, ofke ve oç anlmanın tortusu dıbe çokmege baslıyordu. VASiYET Ne kadar etkilıydl, 21 yaşındald Bask devrimdsl Jotn Parades'ın ıdamdan oncekı vasıjeti. «ölduğumde safak vaktinde yaruı / A^lamayın başında tnezarımın / Altında olmayacafun toprağın / özgurluk rüzgânyım ben / Ese* cegim ustunde Ispanyanınj Yanı şiddetle gomemezsmız hiç bır şeyi, 6zgürlügü gunıru dırenme>n erdemı. bütun bunlar bır rüzgâr gıbi eser duygular ve duşunceler üzennde ve mezar sızı bekler. SONSUZA DEK ACILAR Akıl, bır noktada blr yerde kesılmelıdır artık bu yörv tem, der. Kan davası gıbidır şıddet. kana nan aranır ve sllahlar bırakıhp da akıl ve duşunce Ue egıimedikçe soruna, sonsuza dek sürecek acılara varılır feıddetı tnsan ve toplum ılışkılennden çıkarmadıkça uvsarlıktan söz edemevız. Franco. bir mılvon Isnanvolun karrieş kanıvle suUnmış tspanyada, arkasından. 38 yıl korku ve siddelle bastırılmış acılar bırakarak «tıttt. ü>ıddn'ln vaşavan en buyıık simsesıvdı o, re Işte *(>ndü t«=rjanyada tatıle kosanlar, şarkılar, danslar, denız, gılnes ve tatiı meyvalarda mutluluğu ısıranlar bu ?B vıhn acıiannı bılemezler Insanlar hâ. lâ, kendilerini sokmayan yılan bln vasasın divorlar ve semJsini kurtaranı kaptan sanıvorlar Ovsa ınsanlık Unhl bovunca surdürülen şıddet polıtıkalannın kefaretıni vertjoruz ışte bugun ve bızım dısımızda lşlenen suçlann cezalannı bazan çok afhr havaflanmızla bıle odüvoruz. l.ondra'nın en luk«J srmtinde patlavan bir bomba, trtanda milliTetçilennin ncunG renpln tnçilızlerdpn slıvor. Filistin errillalarının kaçırdıti bir uçaeın volrnlan, vaktivle Işlenmiş bir insanlık suçunun «nrumlııluğunu vuklenlvorlar. Genceclk blr çocnk afls vaptstırırken kursunlanıp, bir 9«ddet pnlitikasının knrbanı oluvor Dunvanın ner verınde, her zaman. her kosul tçınde başlanna bır çey gelebüecegını bılıjor artık ınsanlar Bır bulvar kahvesınde dınlenırken ayaklarınmn ucunda patlavan bomba bır gezıve çıkarken havaalanında ja da ıstasvonda ugradığınız baskın. alıs verıs vaparken smemava şırerken, volda gıderken cek â!â kurbanı olabıleceğmız bır şıddet pvlemı, bugun Dıze her zamandan ılen bır ortak kaden oavlaştığımız diısılnr^sınl verıvor fcçer şıddet \arsa, ınsan ve toplum olarak ona eereken tepkivı snsttrmemls nlmamızdanrtır Şıddet bınm ortak suçumuzdnr ve hic blrimiz tehllke bizim kapımıza davanıncava kadar susup gnrnıeTİilrtPn, bılmezlıkien gcüşjmizin suçunu baskasına vüklerpmeviz. Diesel Jeneratör Gurubu Satın Ahnacaktır Toplam gUcıi 16S0 î?00 K\'A olan bır veva ikı unıra halınde kullanılmış veya yeni diesel lenarator grubu satın alınacaktır Tam otomstık olanı tercıh edılır. Muracaatla'n Teknık Mudürluğumuze yapılması rıca olunur Ercıyas Biracılık ve Malt Sanayil A Ş. Bahçelıevler Bakırkoj lstanbul. Tel : 72 08 20 (Moran : 2267) 9283 SAÇMA ÖNCELiKLER DÜNYASI Sıddet reddedılmelıdır. Butun vhnptımler şiddetten kaçnıalı, butun yonetıcıler, korku ve vılgınlık vermeden ınsanların yonetılebıleceğıne inanmalıdırlar Korku. vılırınlık, hasejdirme usııllennin ınsanlan vahsı havvanlar hallne Cetirdiği bilınmelıdir. Bır tnsanı ko|ple«tırm°k ya da bldürmek. aslmda ınsanın kendını asaÇlatmasıdır tsveç Basbakanı Olor Palme eeçenlerde Bırleşmış Mılletlerde yaptığı bır konusmada şövle ciemişri • Odnvanın toplam bllimspl v e tfknlk Insan sücfinBn yakiasık olarak ransı. mevcut silâhların setlştiriimesine ve yenüerinln vapılmastna kiıllanılmaktadır Dunvanın vülık silihlanma harcamalan 30(1 mllvar dolardır Bu kariar saçma öncplikler uzerine kurulu blr dünva dıizeninl tdm sarunabilir?» ILAN Eskişehir îktisadî ve Ticarî ilimler Akademisi Başkanlığından Akademimir Maliys kürsüsiine lkl Hukuk kürslMlne İki ve tktısat kürsüsune bır adet sınavla asıstan alınacalc olup, mnav Yabanci Dü »• bılım dalından rapılacaktır. hteklılertn. 1 Dılekç» 0e J7 11 1975 perşemb» stlnö çalısma saatl sonuna kadar Akademı Baskanlıfiına mUracaat Mmelerl 3 Düeltıjelenne fıftl tercümflen İle lkl adet fotofcraflannı eklemeleri ve smava srireceklpri vabancı dili be.ııtmelen 3 Malıye Kursusü asistaniıaı Için Vergl Hukuku alanında vetıştirılmek üzere Pransızca veva Almanca dılınl bılenler tercıh edllereimr 4 Sınav Mrıhı »e y«n muracaat sauıpıeruıe me«tupıa Dlldınlecektır. lian olunur. (Basın. 23957) 9285 Be)oğlu Ciheti Muvakkat Gaz Jşletmesinden 1 îşletmemız ıhtıjacı bulunar 3000 adet saat çemberı Gallus 3 75 M muhurlu numunelerıne gore pazarlık 5 surelıyle ıraal ettınlecektır Z Bu ışe aıt maktu temınat 4 100 fDortbını TL'sıdır 3 Bu ışe ait şartnameler Bejoğlu, Ipek Sokak 2 numarada kâın ışletıne veznesınden bedelsız olarak temın edı4 Pazarlık 8121975 pazartesı îrunu saat 15 00'de Umum Mudurluk odasında yapılacaktır. (Basm. 26356) 9283 llr RAHAT YOK! Piz aslmda tlımüvle düzeltılme<;f çerekH Wr dünyada, kendı batagimıza saplanmış. ulusal düypnimuın bozuKluklanndan vakınıvom? Şıddeti <rzlt acık bır vontem olarafc kullsnan'ar var oldukça rahat vuzıl EormeveceŞız Hele Pinochet eıbi ^ilfde halkına kan ve olfım sunmuş bir şiddet polmkaenı «Bize TOrüvep^mtT ^n\u rranco rfistertH» dıve blr kanlı diktafnrün Mıimunp a*ıt yakma*a kalkarsa. şu tüm sonımluluklarına ortak olduğumuz dünyada İ raÇ hatlıgı duyabılır miyiz'.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear