23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Arkeologlar, f izikçiler de birer mükemmel(!) programcı oluyor «TV'DE VERiLEN HABERLER DÜNYANIN HiÇ BiR YERiNDE GÖRÛLMEMiŞ BiÇiMDE UZUN. 4 0 4 5 DAKiKA EKRANDA K&tAN iKi SPiKER. 6ERÇEKTEN TER DÖKÜYOR. RADYODA OKUNAN HABER BÜLTENi HEMEN HEMEN AYNEN TELEViZYONOA TEKRAR EDiliYOR. HANi Î V GÖZE VE KUIAĞA HiTAP EDiYORDU. 0 HALDE NEREDE HABER GÖRÜNTÜLERii» DIŞİŞLERİ VETURIZM BAKANLIĞI TRT MÜZİK DAIRESINE KARSI TRT Muzifc Dairest, Morfern FMk İ'çUhü'rtt Jcarji aç':ğı sacaşta. bir buyük uara daha a'Mı. Dı$işleri ve Turnm Bakanhkları. Avusturya, Almanya ve Beiçtka'da düzen\enecek Tiırfc Haflalannda. Türkiye'yi tevısil etmekle. Modern Fo'.k Üçlösü'nü görevtendırdi. KAYNANALAR TV'DE YOK, SİNEMADA VAR Televizyon Tiyairo Ş aylardan beri aradığı Kaynana\cr, hem de TV refclan.iarınm ardından, sinemalarda meydarta çtktı. TV Televizyon Şııbff Miid!iriini.n sTefcin A(cmart.~oy blzimle 20 yeni film için anlaşvıa yüplı. Ama nerede bMmiyonız. Duydtığumuza göre, Yesilçam'da film çevirıyorniiişj dediği piinün aksamı. 20.00 haberlerin'.n ardmdan yer alan reklâm kuşağv'âa «Knynanaîcr var\n a'vıemalarda* haberi dutıutvldu. Geçen yü. TV Tbjairo Şubesimn. R'fa! üpaz'a nzel olarak v<mar'ad\ğı senaryouu sadece cAd; Hababam Sınıtı'nı andtnaon diye yasaklavan ve Yeşilçam'a boju'i eöen TRT Uuknk Mösavirîeri bu <nl. cyr>\ seu TRT'nin başma ae'unce. iHmin ne çekivıine. ne de y:a<r.ia sinemada \k\v.c\ hai\QWtfi a'rmesine enqel o\ancd\lar. HaUa. TV'nin hoklarmı hiçı7 aayan bu tilm'.n rek^ârmri'.n TV'de yapılmosim bile engeüemcdtîer. SORU KİTLE HABERLEŞME VE TRT TELEVİZYONU HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ? UYGUN' Kitle Haberleşmesinin toplumda oynadığı rolün büyüklüğü konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmasa gerek. Kitle Haberleşme araçlannın, bugün için, en son bulunanı, fakat etkileyici yönü ile en başta geleni Televizyondur. Türkiye'de Radyo yaymlann 1927 yılmda Ankara ve lstanbul'da kurulan ö'er kilovatlık îstasyonlarla başlamıştır. Dünya'da radyoculugun başlama tarihi ise 192I"dir. 1927 yıhnda bütün dünyada 123 radyo istasyonu vardır ve bunlann güç toplaır.ı 116 kilovattır. Bu tarih, istasyon sayısı ve güç toplamı göz önünde tutulursa, Türkiye'nin radyoculukta, «Öncü Ülkeler» 3. KEZ YATINA AUNMIJTI AMA... Atatiirk'ün 133i Mecüs oçış f.utkimda <Müz'ğimizi çok seslenıliritı* emri üzerine Modcrn Folk Uçtüsü'nün Türfc Sanal Müziğinden yaphğı çaiujrnalar, \sma\\ Cem zamanında TV Denetçisi Faruk Güfettç'in anayı ile televizyonda vaj/ınianmıî ve s?yircıden gelen tsrarh mektuplar üzerine tkt'tci kez tekrarlanmıştı. htekler devam ed'mce, vrograîn üçür.cü kes yayına almmı.j. ancak bu fırada TRT'de ikticar deâişikliğı olmuş ve Faruk Güvenç yörevden alvup, yerine Cavıdan Se!an:k get'rilmişti. Selanik ve Müzik Doire BajkanUğina vekâlet eden ıN'ido Tiifefcçi, Modern Foik Vçlüsii'nün çahşmalariTiı denetim kunıluna aöndervie gereği dut/madan zDeneüm dışı» bırafcmı? ve yay:nı yasakianuşiardır. O zaman Currüıunyet bt'.gi teren f'arulc Güvenç *Bu ne Bch ne de Tiirk müziçi. O halde çalmmaz diiiorlar* riemİ4ti. TUrk Sanat Afüziöini'i çok setlendırilmesine karv ç\kan\ar. aydmiaruan gördük'.eri sert tfplci üzerine. bu kez aerekçe değiçtirip tTürfc sazları Balı sazlan ile birlikte ktıllanılamaz> dem'şlerdi. Böylesine b\r karan vermeğe yetk'ıli olup o\madıklan soTustnrulrnadan. TRT Gcîel Miidtirü Proaram Yardıması Katlan <\'ayır\anvuızt emrinın altına imzasır» atıvermiş ve Modern Foffc ekranlarda görünmez olmuşiu. Gtren haffo, Tııritm t>e Dtşişlert Bakanhklarm <Türk Haftaları* ile ifpili vrooramı horırlandı. 2? • 29 ka.tımda Snlzbvrg (Avusturya >. 1 S arahkta Münih (Almanya) ve 10 • 12 arahkı.a Ar.ters (Belçika>'de düzenlenecek Tiirk Haftalannda. xey;reilere Tiirk Müziğini tamtma oörevi Modern Foffc Uçlüsiine rerümijtt. İ'ç'.ü hu ütkerıin televizyonlan için de özel program yavacaktı. TEKİN A!OL\NSOY AFANIYOR: FERMAVt IYGLN Gazetecilik ve lialkla llişkiler Yiiksek Okulu «Radyo Televizyon Programcılığı» öcretim görevlisi.. SEYİRCİYE SAYGISIZLIĞIN BÖYLESİ SEYiRCi EKRAN BA^INA VARDiCINDA «ÜÇ SİLÂH5ÖRLER. YARIM SAAT ÖNCE BiTMiJTi Gççen hafta. bu sayfada «Bir Belgesel» başlığı altmda şu küçük notu okumuştunuz: «13 kasım perşetnbe gecesi, 19 00da gene ebran önünde olun. Bu ktz bir Macar kısa me^ rajı bulacaksınız: Şişman Adam. Bir toplumsal hiciv ve parodi. MC"nin TRT'si içtn oldukça ilrri bir yapım. Gözden kaçma değilse. ümitli bir gclişme.» Meğer gözden kaçmamış. MC nin TRT'si. hatasını perşembe günü yaymdan iki saat önce farketti ve Şişman Adamı yayın dışı bıraktı. Bunun için de seyirciyi hıçe saynıayı göze alıp prog ramları altüst etti. Devamlı füm, Üç Silâhsörler kimseva haber verilmeden 19.30 yerine 18.30'a alındı. 20.30'daki Yaşayan Edebıyat 20.3Cdan, 19.OO'a kaydınldı. TRT'nin bıüdugu gerekçe iss kargalan biie güldürecek kadar komikti: «Forum'da ilginç bir konu iş leniynr. Trafik. Bıı konuyu möm kün olduğu kadar fazla seyircinin izlemesi için, Forum'u hir saat önceye aldık ve proçramlarda desişiklik vaptık.» Ne var tcı Forum'un konusu bir ay onceden belhydı. Çekımi bir hafta önce yapılmı?tı. TRT haf talık programda defeişikUk yapmamtstı. Çarşamba günü gazete lere program son rö'tüşlan ile yazdınlırken. gene degişiklik yoktu. Forum'un önemi. oerşem be akşam iızeri, bir vahiy gibi, bazı kişilerin gönlüne ınnıiş olmahydı. TV yetkililerinin yapf.ğı en büyiik hata devamlı filmt Uç Silâhşörlpr'ir, saatini değiş inne!eri oldu. Haftalardır filmi merakla izleyenler. bu hafta işlerini ayar layıp. 19.30'da ekran başma vardıklarında, Üç Silâhşörler'in yanm saat önce bitmiş olduğunu öğrendiler. Böyle bir dpğişiklifin yapılma yacagını bilmek için. insanın TV ya da plan uzmanı olmasma serek yoktu. «Şışman Adarn;>ı oy r.atmış olmanm ve MC iktidarından gelehilecek tepkilerin, seyir rinin hiçe sayümasına yol açmıştı. FERMANİ UYGUN KİMDİR? .943 YIUNDA KARS'DA DOĞDU. A.Ü.D.TC. PAKÜLTESÎ ALMAN DİLÎ VE EDEBÎYATI BÖLÜMÜNÜ BİTİRDİ. VtYANA ÜNİVERSİTESİ'NDE TELEVİZYON PROGRAMCILIĞI ÖĞRENİMİ GORDÜ VE ALMANYATJA AYNI KONUDA İHTİSASINI TAMAMLADI KÜÇÜK YAŞTAN BAŞLAYARAK ÇEŞİTLİ GAZETELERDE DEGİŞİK GöREVLER YAPAN ÜYGUN. 1965 YILIN'DA. DIZÎ RÖPORTAJ DALINTJA, KÜSKÜN DOĞU BAŞLIKLI RÖPORTAJI İLE YILIX EN BAŞARILI GAZETECÎSİ ÖDÜLÜNÜ ALDI. 1967'DE ANKARA TELEVÎZYONU'N'UN YAYIN HAVATINA GİRİŞIN'DE PROGRAMCI OLARAK GÖREV ALAN FERMANİ UYGUN. BURADA 4 YIL, ÇALIŞTIKTAN SONRA BONN BtJYÜKELÇİLİGİ BASIN ATAŞELİĞİ GÖREVÎNE TAYİN EDİLDİ. BONN'DAN DÖNDÜKTEN SONRA BAŞBAKANLIK BASIN YAYIN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PRODÜKSİYON DAİRESİ VE DIŞİLİŞKİLER DAİRESt BAŞKAN YARDIMCILIKLARI GÖREVLERİNDE DE BULCNMUŞ DLAN FERMANÎ UYGUN*, GAZETECİLÎK VE HALKLA İLİŞKÎLER YÜK5EK OKULU «RADYO TELEVİZYON PROGRAMCILlGl. ÜGRETİM GÖREVLİSİDIR.. İkiye bölünen filmler yeriliyor Televizyon Hafta Somı programı için de Jane Eyre'in son bölümüT i bir koz daha yaymladı. Neden olarak da Elma dag'daki vericinin arıza vapması nedenıyle Ankara ve civannm Eyre'ın san bölümünü Rörememis olması gösterild1.. Ya İzmir vericisi. veya Çarnhca vericisı arıza vaptıgı zaman ayni uygTJİama bugüne dek TRT ilgililerince vapılmış mıy6ı? Eyre'in son bölümünü iv.r f.ıv daha pörmeyenler için yayınlanması eerçi iyı bir kararın somıcu idi. arıa Hafta Sonu prograrmmn içine koymaKT.n ve programı altüst etmektense 15'de başlatılacak yayının 14'e ahnması daha yermde olurdu. KFViî KUTIAMI$T» Modern Foik VçHisü. geçmis yi\}ordo gene bu Bafcan'ıfciar cdma ,b«'!.;n Avrupa re Kıızey Air'ka ii'kelerirıi dolaşm\ştu CHP Gevel Batkar.t Bülent F.cerit. Üçlü'niin basanlarım foıtlam'*. <K'ösi)c Trirk Müjipim bugünün gençliğine tevdird'ler* Eğer vericide bir arıza olursa T)\ı\ filmlerin dahi haftada bir göstenlmesini tenkid eden Televizyon izleyicileri bu kez tek filrnlerin de ıkiye böİünmesi ile kar$ı karçıya kaldılar. Örnegin doktorlar dizisinin iki haftadan beri iki bölüm halinde yayınlanması ce şitli tepkilere yol açtı. Ve bir de cumartesi gecesi Uzay 1999'un arasma naberlerirı ırirmesi herşeyin üstüne tuz biber ekti. Öteden beri haberleri tam saat 20'de yaymlayamadığı için saat koymaktan çekinen TRT ilgililerinin Czav 19«9'u keserek haberleri vermesı de tebessümle karşılandı. «Sanki her proçramı saatinde verivyrlarmıs da» dedirtecek kadar TV izleyicilerini ekran başmda çHdırtmamak sanınz kamu görevı yapan TRT'nin ödevleri arasındadır. arasında bulunduğu görülecektir. Fakat, ne yaztk ki. Türkiye'de Televizyonculuğun baslaması, bırakınız gelişmiş ülkeleri. bir çok az gelişmiş ülkeden de geri kalmıştır. Teknolojik gelişmelerın, yaşamırmzın hemen hemen her dahnda olduğu gihı, Kitle Haberleşınesi dalında da bir sömürü düzenini getirdiği gerçektir. Çağımızm, teknolojik açıdan. insanlığa kazandırdığı en etkileyici Haberleşme Aracı Televizyon, kitleler arasında sadece • Haberleşme Aracı• olarak değil, aynı zamanda «Sömürü Aracı» olarak da kendini göstermeye başlamıştır. Örneğin, Televizyonun geliştiği alanlardan biri Uydularla Haberleşmedir. Bu alanda ABD ve Rusya'nın, ilmi amaç adı altında, ileride uygulayacakları «Kültür Sömürüsü» çalışmalan son güçle sürdürülmektedir. Tuzu kuru, yani midesi tok, sırtı pek insanların yaşadığı ülkelerde Te'ıevizyon her ne kadar büyük bir eğlence aracı olarak görülüyorsa da, bu eğlence aracı. dışa yönelik yayınlar yaptığmda, bir beyin yıkama makinesinin görevini yüklenmektedir. SORU YA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE? TRT'NİN EN BÜYÜK EKSIĞİ: UZMAN YOKLUĞU, UYGUN Ekonomik sorunlannı çözmüş ülkelerde Televizyon, yepyeni gelişmeler kaydederken, az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin halkları, şayet ülkelerinde Televizyon Yayınları başlamış ise, ancak ve ancak bir tek düğmeyi bilirler. O da, Televizyon Alıcısının açılıp kapanrnasını sağlayan dügmedir. Baska düğmelerin ne ise yaradığını bile bilmeden, yıllarca bir kanaldan, öteki deyimiyle TEK DÜGME StSTEMl ile, kendisine verileni seyreder bu ülke insanları. Bu TeK Düğrne Sistemi. gerçekten de çok uzun bir süre, kendisini dönüştüremez Çok Düğmeli Sisteme. Ülkemiz'de de, Deneme Yayınlarını da hesaba katar isek, sekiz yıldan beri TEK DÜĞME SİSTEMİ ile Televizyon Yayırüarı yapılmaktadır. Televizyon Yeyıncılığınırı yeni olması nedeni ile, Televizyon ekranındaki görüntüleryüzde doksan seyirci için çözümü güç birer Sıhirli Ayna gibidir. Çoğu seyirci, hiç bir program ayrımı yapmadan Televizyonunu, görüntü test sinyali ile açar ve «Bayrak Çekimi» ile ezberlediği tek düğmeye basarak, kapatır. SORU PEKI BİZİM TEK DÜGME YETERLİ Mİ? UYGUN Esas sorun şimdi ortaya çıkmaktadır; Tek Dügme Sistemi Ue çalışan bu Sihirli Ayna'dan seyirciye sunulan progra/ılar yeterli midir? Bu soruya «Evet» demenin biraz güç olacagını üriilerek belirtmek isterim. Sekiz yıldan beri yapılan TV Programlannm içinde elbetteki seyirciyi tatmin ediri. doyurucu programlar yapılmıştır. Fakat, bu porgramlar. tüm yayınlanan programların yiizde yirraisinden fazla değildir. Şayet, bugün Türki ye Televizyonlan. seyirciye program sunma olanagjna sahip ıs«3, bu da tamamen TV'de çalışan bazı arkadaşlann özel yetenekierinden ötürüdür. TV'de çalışan arkadaşlann yüzde doksanı ne yabancı bir Televizyon Programını yerinde izleme ve ne de öteki ülkelerde TV Programcüığı konusunda eğitim görme olanagını elde edebilmişlerdir. Ara • s;ra açılan sınavlarla TRT'ye yeni elemanlar alınmaktadır. Sınava katılma koşullarının iyi saptnamamış olmasından ötürü, TV'de, bir iki aylık kursdan sonra Antropolog da, Arkeolog da, Fizikçi de, Kimyacı da hemen birer mükemmel ('.) PTOgTamcı olup çıkmaktadır. Televizyon Programcılığı açısmdan epey yol kat etmiş Ülkelerde değil bir Antropolog, Arkeolog, Fizikçi, Kimyacı'nın, öyle bir iki ayda Programcı olması, yıllarmı TV'de Program yaparak geçirmiş kişinin ihtisas (uzmanlık) dalını değiştirmesi bile olanaksızdır. örneğin, İkinci Alman Televizyonu'r.da yirmibeş yıldan beri TV Haberlerinde çahşmakta olan bir kişi. sadece ve sadece Harb Muhabirlijîi görevini yürütmektedir. Dünya'nın neresinde bir Harb veya Askeri ayaklanma olursa, siz bu Muhabirden başka birini göremezsiniz TV ekranlarında. Bir Parlamento Muhabiri kalkıp gönderilmez Harb bölgesine. Çünkü, Harb Muhabirinin özel arşivleri vardır. Bütün Ülkelerin Orduları hakkında en ayrmulı bil?rilere sahiptir. Genel Kurmay Başkanlannı, Ordu Komutanlarını ezbere bilmektedir. Yani. dünyada birgün harb biterse, vay geldi adamm haline.. Içsiz kalacak. tşin esprisi bir yana, şimdi diyebilirsjniz ki, ya bu uzır.an ölürse? Aa, işte o zaman yıllardan beri beraberinde çanta gibi taşıdığı, yetiştirdiği, asistanları yerini ahr bu zatın. Yoksa, bizde olduğu gibi bir Polis Muhabiri atanmaz o uzmanhk kadrosuna. Demek istedigim, bizde maalesef uzmanlaşma yok. Bugün Eğitim Bölümii'nde çalışan, yann bir de bakıyorsuntız ki, Tiyatro (Oyun) Bölümünde. Bugün Tiyatro Bölümü'nde görevH biri. yann bir de balcıyorsunuz bilmem ne Televizyonu'nun Müdürü oluvermiş birden bire. Bunlar çok ters olaylardır yayıncıhkta. SORU O HALDE NE YAPMAK GEREKİR? UYGUN Yapılacak iş şudur: Bugüne değin atı alan zaten Üsküdar'ı geçmiş.. Yani Programcı kadrosurm atanması yapılanlar yapılmış, bitmiştir. TRT'ye yeni eleman alınırken, TRT Yöneticileri hazırlayacaklan smav koşullannı gösterecek Yönetmelikte, Antropolog'du, Arkeolog'du. bilmem Fizücçi idi, Kimyacı idi, bu tür ve benzeri mesleklerdekj elemanların sınava giremeyeceklerini birinci madde olarak ele almahdırlar. TRT'ye girmesi gereken, TV Programcısı olması gereken kimseler var ise, onlar da Gazetecılik Radyo Televizyon gibi konuların temel dersleri oluşturan okullardan mezun olanlardır. Her yıl bu sözü geçen Okullar'dan TRT'nin Jstediği sayımn çok üstünde öğrenci mezun olmaktadır.. Yine sınav olsun. Yine yeteneklüer seçilsin. Ama, hiç olmazsa, dört sene fizik kimya, arkeoloji veya bilmem ne öğrenimi gören değiî, dort yü Gazetecüik Radyo • TV Programcılığı öğrenimi görmüş kişiler girsinler TRT'ye.. Bugün bir Banka Müfettiş alacağı zaman, Mülkiye veya benzeri bir okul mezununu birinci koşul olarak ortaya koymaktadır. Niçin bir Fizikçi bir Banka'da Müfettiş olamaz?. Niçin bir Arkeolog bilmem falanca Hastahane'de Hekim olarak çalışmaz, daha doğrusu çal^amaz?. Bunlar uzmanlık isteyen işlerdir... Başta bilinmesi gereken bir şey var İse, o da TV Prograracıhğımn uzmanlık işi olduğudur.. Bu konuda eğitim görmemiş kişilerin yapabileceği iş değildir. Şu biîim TV Prograrncılarından bazılarım, bırakınız yurt dışında eği(DeTamı 9. ssyfada) OUHLAR ModeTJi Foik L'çfıisü'ne fcarşt. Türkiye'de Cai:dan Selanik ve \'ida Tii'ekçi'den oayri karşı olan yfiktu. \c var fci, TRT'ye de bu iki kişi hakim olmutfu. TÜKETİM EKONOMİSİNİN TV'St Mahmut T. ÖNGÖSEM la yeliştirdiği programcılarına en az iki yılda bir dünyadaki mesleksel gelismeleri gözlemelerini sağlasın, yeter. HAFTADAN SEÇMELER Kaynakların araştırılması Kuzin Bet başlıyor Ronore de Balzac'ır ünlü eseri Cousine Bette 'Kuzin Betı, bu gece BBC yapımı olarak baslıyor. Fransız romanmda gorcekçıliğin ilk örneği oarak bılir.en Kuzin Bet'te. Balzac, 19'uncu asır başları Paris'in hicv:;:i v:ıpar. Yüksek sosyete dejenarasyonunu ve orta sınıfın gelişimini ortaya koyar. Reş hafta sürecek dizide bas rolü tngıliz tiyatrosunun ün!ü oyuncusu Margareth Tvjack ovnuyor. Ybnetmen Gareth Davies. T ürkiye'de gazoz clnıinden içkiltrln bulunmırın* Var^ın, Amtrikı'nın renkti suları ulk»miıd* f*n iyı «.crinlcticr' diy« »ntılıyor. Öte yanda televiıyonumuru çoğunlukla kwıdi pragramlınnı hazırlıvabiltcek duruma getirmek mümkün Iken yine Amerika'dan salın alınan dizi filmlerle «en iyi b«yin vıkayıcıı düzeyine çıkarmış bulunuyoruz. Bira ile Mşili durum da böyle. Türkiye'de bira yıllardan beri yaoılmaktayken, biramızla ilgili ko>ull»rı geli$tirmek bir kenara bırakılmı< ve biranın alkollü içki olmadığına karar verilerek yabancı biraUrın da ülkemizde yapılmaıı sağlanmıştır. G ı ı o ı v« bira gibi içkilerin durumu ile televizyonumuz arasındaki bu ertak nokta elbette yalınç bir raslantı değil. Türkiye gibi dtş güçlerln etkisinin en kolay bir şekilde görOldüğii ülkelerde töz gclişî monta) endiiıtrisinden başka bir endüstrinin kurulmtsın» ve yerli olanaklarm geli»tirilmesine izin verilmemekle kalınmaı, aynı zamanda da TV prsgramlarının büyük bir çoğunlukla dışardan »atın alınması delaylı yollarla sağlanır. En büyük suç Buflünkü TRT yönetiminden yerli program yapımını geliflirmeıini doğrutu pek beklemiyorduk. Fakat geçen ay ba(layan TV irogram döneminde yerli yapımlara oldukç» önem verildiginl gördük. ElbeHe bu yeterli bir çaba değildir. Yerli program vapımını arttırmak için, TRT Televlıvonunun program hazırlığına geçmeden önce yerli program yapım olanaklarını oigunlaştırma» gerekir. Bu komıya TRT'nin dtha «nceki donemlerinde hiç ağırlık verilmemesi, Türkiye'deki TV çaliîmalarında ve uygulamaıında işlenen en büyük rneılektel »uçlardan biri layilmalıdır. Yayım saatleri ve günleri arttırılırken, televizyonun ülkenin düzeyine yayılması sağlanırken, paket programlarla. TV yayımı yapma zorunluğu ile karsılaşırken ve televizyondan Türkiye'ye sağlanacak yararlar her TV vericlsinin açıli}inda yapılan görkemli törenlerdeki parlak demeçlerie birbirı arkatma »ıralantrkerv bu nekta üıertnde de durulmalıydı. Bundan sonra da sırada /ıırt içindeki ve dışındaki program kaynaklarının araştırılması vardır. Dün ve bugün TRT Televizyonunda yer alan konular genellikle rastgele bir anlayışla seçilm«kt«dir. TV güncel konuları izlemek zorundadır denir, ama ya bazı güncel konulara hiç değinllmez, ya da bunları ele almaya sıra çok geç gelir. Öte yanda, ülkemizde yıllardan vs yüzyıllardan beri önemini yiVırmemi^, üstelik günümüzdeki sorunlarla illjkili pek çok konuyu programlaftırmak kimsenin aklına gelmiyor. Çünkü dün de, bugün de radyoda ve televizyonda program fikirleri şöyle oluşturuluyer: Ya yöneticilerin aklına bir konu gelir, programcılanr onu işlemesi istenir. Ya da tüm iş programcılara bırakılır ve onların yukardaki yöneticiiere program bicimi ve konusu onerileri getlrmeleri beklenir. TRT'de genellikle ikinci yol uygulanır. Çünkü radyoda da, televizyonda da programcılar her bakımdan yöneticilere kıyasla daha uyanık olduklarını bu program ünerileriyle göstermişlerdir. Nitekim geçen dönemde de seyirci tarafmdan beğenilen pek çok programın önerisi TV programcılarından gelmiştir, ama bu prooramların sağladığı başarınm ve etkinin büyük bir payı TRT'nin üst kademesindekilerde kalmıştır. Bu arada vuıt dışındaki dizi programları, kültür ve sanat filmlerinı ve belgesel filmleri az bir oranla yayımlamaktan korkulmaması ve çekinilmemesi gerektiği için de, bo program kaynakiarı ara;,tırılmalıdır. Gerek yurt içl, gerekse yurt dısı program kaynakiarı ile ilgili araştırmaların yapılması hem kolay değildir, hem de parasal birtakım olanaklara dayanır. RomeoJülyet Şekspir. aşk ve tabii RomcoJülyet.. Tiyatro edebıvatmın bu ünlü yapıtını bir Kez dsha BBC yaptı. Perşembe »ecesi TV'de Tıyatroda izleyeceğiz. Kutulu kültür Tıpkı gazoz ve bira ömeğinde de görüldüğü gibi, TV programcıiığında kıynak arastırması çok göstermelik bir anlayı>la dış yapımlar konusunda yapılmış ve MC döneminden önceki dönemde TRT Televizyonu dünya klasiklerinin ve dünya siyasal tarihinin dizilerini getirtmiştir. Böylece geçen dönem izlediğimiz BBC yapımı hikâyeler ve faşîzmin gelişimini anlatan belgeseller, o dönemin en olumlu gelişmeleri ve yayımları olarak kabul edilebllir. Klasik diziler bugün de sürdürülüyor. Ama dünyadaki siyasal gelismelerle itgili bir baska dizi bugün gösterMmiyor. Çünkü geçen dönemin bu olumlu adımtartmn da köklü olduğunu söylemek bir hayli güç. Ama bugün bu olumlu ve ne yazık kl, köksüz adımın yerini, TRT Televizyonunda kutulu bir kültür anlayısı almıs bulunuyoruz. «TeleSpor» adlı programda tTeleKutu» adıyla yayımlanan bir bölüm, televizyonumuzdaki kutulara sıkıstırılmıs olan bu kültür anlayışını simgelemektedir. Geçmiş dönemlerdeki yayımları inceleyince gördüğünüz gibi, dar ve sınırlı bir kültür anlayışını uygulayan TRT bugüne köklü gelenekler bırakmadı, bırakamadı. O nedenle dün de, bugün de kültür ve sanat televizyonun köşeli, birbirine yakın kenarlı ve tüketim ekonomisinin birbirinden parlak nesneleri ile dolu kuhısu içinde kendine bir türlü yer bulamadı, gitti. Gelecek hafta cTeleKutuıyu yerden yere vurduğumuz zaman, dışarıya dökülecek olan gerçeklerle durumu daha belirli olarak ortaya koymak mümkün olacaktır. Kim Kim? Program ilgir.ç. olabiürdi ama, bazı hatalar olmasaydı Soruya yanlış cevap veren sonunda gerçek meslek sahibi çıkarsa. doğrucuyu buimakla görevli üanelin sihirbaz falan olması gerekır. Amerikan TV'sinin bu çok sevilen oyununda, gerçek rneslek sahibinin bümedigi soruya yanhş cevap verrne. kafadan atma hakkı yoktur. Hatta emin olmadığı zaman «Belki böyle ama, pek ernin değilim> demek zorundadır. Yalan sövleme hakkı yalmz yalancıya verilmiştir. Salı gecesi Ikincisini izleyeeeğimiz KÎM KİM de gerçek parrnak izi uzmanmı arayacağız. Nasıl geliştirilir? Her şeyden Sfice TV programcısının eğitimi İle başlanmalıdır. TRT btr 1ürlü e^Him merkezini kuramadı. Kaldı kl bugünkü dunya televizyonculuğunda talt mesleksel bilgi edinmek de yelerli görülmuyor artık Yani TRT'nin kuracağı bir eğitim merkezinde elemanlarma öğreleceği programcılık bilgi>i, kamera kullanımı v.b. gibi konulart kapsayan eğilimle U bitmeyecek. Bugitn özellikle Avrupa'da TV programcısının önce sözgelişi ya bir ekonomist ya bir sosyolog ya da bir ruhbilimci olarak yetişmesi önemteniyor. Önce bu gibi alanlarda yctişenlere, sonra eğitim merkezlerinde kamera, stüdyo, ı;ıklandırma v.b. diye adlandırılan TV mesleğinin çeşitli bölümlerini ogretiyorlar. Neden ortada. Dünya hızla değişiyor. Yeryüzündeki aşağı yukarı her konunun programlaştırıldhğı TV yönetimlerinde bu d«ği«.iklikleri önce bir ekonomist, bir ruhbilimci, bir sosyolog, bir antropolog v.b. gibi gözlemek ve irdelemek ve en sonra da bir TV programı biçiminde seyirciye sunmak gerekiyor. Biz TRT'nin programcılarını diğer alanlarda yetijtirmek üzerc çaba göstermesinden vazgeçtik. Elemanlarma en yeterli, en doğru ve en yeni televiıyonculuğu ö$retsin ve bu anlayıs Müzik Müzik... Çarşamba gecesi Türk Sanat Müziği Seyirci İstekleri'nin solistleri Ela Altın, Taner Şener, Gönül Akm. Kadri Şarman, Turhan Özek. Günerl Tecer. Nevin Demirdöven ve Semra Ereoylu. Cumartesi Stüdyo Istanbul'da ise, Tanju Okan, Gökben. Seçil Heper. Ümit Tokcan, Ates Böcekleri ve dans grubu var. tkisi de tavsiye edilir. Gençler için müzik de. James Last orkestrası ve çeşitli solistlerle dans grubu fÇarşamba) ver alıyor. Türk müziği toplu programı (Salı). Durmuş Yazıcıoğlu' ndan türktiler l Perşembe). Atilâ Atasoy Konseri (Cuma), haftanın diğer müzik programları. Klasik Müzik Severler. ağırım Cumartesi 14.30'da ıDebussy Denizi, hafifini de Pazar gecesi (J. Strauss Mavi Tuna Valsi) dinleyecekler. TV'de Sinema İki önemli tilm: Murad'ın Türküsü,, ve <rUygunsuzlar,, iki i'ginç film izleyeceğiz bu haiia. TV'tie... Solt akşamı, Atıf Yılmaz'ın 1965 yapımı «Murad'tn Türküsü* var. Bu film hakkında Giovanni ScognamiUo'nun kaynak kıtabı *6 Yönetmente bakaiım: ti'ılma:'! köy çevresine geri döndüretl film. senaryosunu Ya^ar Kemal'in yazdığı tMuraâ'm Türküsütdür. Yaşar Kemal'le bu iiçüncü çahşmasında. yönetmen bir biçhn denemesine giriyor. Hikâye. çaödaş bir fcöa efsanesi havastndadır. Bir k'nyde. yakışıkh bir avcı Ue köy ağasının kızı sevışmektedirler. Oysa ağa kızitı deiikanhya vermeye yanaşmaz önce... Sonra bir ?art koşar: Avcı, dağa çtkan bir eşkiyayt öidürmeli. Deiikaniı kabul eder. Ağanm aayesi ise onu köyden uzaklaşiırıp adamlarına vurdurmaktır. Bunu sezen genç avcı, eşk'nja ile ve de küçük bir çocukia dosüuk kurar. Sonunâa kö'j hallcının desteği üe aâayı rezil edip sevgilisıne kavusur.. Yönetmen. yamk bir türküye özaü defalarca kutlamlmi!? rm motifleri yahn bir anlatıpüa sinematograiik bir türkü şekline sokmaya uğraşıyor. X>eneme tîim olorolc bojarıl; saytlmiyorsa da, Ydmaz, bir kerz daha doğa ile in.san!arı kaynaştmyor, birleştirdiği bu 2 unsura dayanarak, duygvlu, buruk bir köy öyküsünün havasım îulturuiiOT, her ne kadar ftürküı şekiüerjdirmelerine fcapıhp, uzatmalara. tekrar)ara, değerlendiremediği ölü zamanlara düşüyorsa da.. *\lurad'ın Türküsü»ndeki köy, Ytlmaz'tn kasabaiarında bulduğumuz sıcak, insanal hava ile çalkalamyor zaman zaman... delisiyle fcolabohğı ile. ağamn evi önünde nöbet tutan köylüieriyle.. Fikret Hakan, Perv'm far. Hayaii Hamzaoğlu, Aliye Rona o'jnuyorlar.. hayvan yetiştiricisi (Gable). bir rodeacu (Clift), bir çaraj sahibi (£Ii Yfallach) üe iîijfci kuruyor. Bütün bu kişilerin ortak bir özelliği. yaı>ama, çağlanna, çevrelerine kar$t *uyumfuluklan>â r. (Filmin isminın çevirisi <Uygunsuz1on değil, tUyumsuzlar* olmahydı).. Miller'in güçlü ve çok boyutlu senaryosu. Amerikan toplumunu eleştirei bir göı'e incelemekle. değer ölçülerine. birey öeerindefci ezici baskısına Uginç bir gözlem getirmektedir Miller'in ki$ileri. bir tür *yaşama hastalığı çeken kişiterdir.. Ne tuhajtır ki 1961 yapımı bıt filmden hemen sonra Gible ölmiiş, Afcmrae ise kısa bir süre sonra mtihar elmiştir. 'Uygunsuzlart. böylece. sinema tarihine, bu 2 ünlü sanatçımn son filmieri olarak da geçmiştir Georges Sadoul. f'umı <>öyie lammlvjor: tjohn Hııslotıun I95O'!erden ilibaren en basanlı U'.rrti sayüabilecek tVygunaurlart, başart ve €irestern> Oİbi tipik Arrrerikan iki tema'yı geliştirirken, f'lırtin bıtrvh mesaiı. baş oyunculanrın l&sa süre sonra ülüvıüyle daha tuiFka hır nnlnm lazamıştır* tUygıtnruzla**. *on aytarın TV'de ojnayan en önemli yabar.a sir.ema orne'ji. VE «Ut&UNSUZUR» Cumartesiye ise *Uygunsuzlar • The Mt*/it*>» izleyeceğiz.. Çejiüi ac»lordan çofc ilpinç bir film bu.. Bir kez, sinema merakhlan için nostalj'k bir J'an Utsvjor. bugün artık yaşamıyan dört basoyııncıtsu. Marilyıı \tonroe. Clark Gable. Montgornery Cfift ce Tiıefmo Ritfer üe.. Marifjrı'in (o sıralar ayrtlmiş bulundıığuj eski kocası ünlü yazar Arthur Miller'in imzasvn taşıyan senaryoda, Mar.lyn boşonmak iizere Rer.o'ya aelmiş güzel bir (rcdtn. . Ya^nmmı dihene sokamarmş. çevresine yabancıla'mış bu i^i j/üyekli, sal kadın bir ua/ıji Robenson Crusoe CLARK GABIE Daniel De Foe'nun ünlü yapıtı Avustralya'dan çizgi film olarak geldi. Çocvıklar ve çocukluklarını anımsama!î isteyenler, Cuma 18.20'de televizyon önünde olmaya baksınlar. ATillA DORSAY
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear