Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
RUM LİDERLERİ "EMPERYALIZM,, Vb EOKA KONUSUNDA ANLASAMIYOR Papayuannu ile Lissaridis anlaşmazlığın temelinde emperyalizmin yattığını öne sürerlerken Klerides, olanlardan EOKA'yı sorumlu tutuyor îngilizlerin «Parçala ve yönet» politikası eleştirildi /\ngoıaıı SİYASAL RUM LİDERÜĞ! VE KIBRIS TÜRKLERİ göçmenler sömürgeci geçmişleri ile Portekiz sağ'ı için aranan bir kurban Portekiz'e dönen Angolalı göçmenler, faşıst güçlerle işbirliği yapıyorlar Angola'dan Portekiz'e seten jöçmenlerin ssyısı şimrtiden 350 bini aşmV durnmda. lşsizlik oramnın oldukça yüksek olduğu Portekiıde bu göçmenler, ekonomik bunalımı körükleyecek ünemli etkenlerden biri olacak... I. tl» YiUH EmpervaUzm depil. EOKA,.. GLAFKOS KLERİDES Sağcı güç'er. yenı taşizmin vurucu gücünü göçmenlerden oluşturmak istiyor Son seçimde yüzde 7,7 oranında oy alan CDS, Angolalılaria bütünleşiyor Makarios'a karçı 1968 yıljnda, kurdugu Demoleratik Milli Parti'yle aşın sağcı ve Enosis'çi görüşleri savunan ve aynı yıl, yine Makariosa karşı Cumhurbaskanlığı seçimlerine katılan Dr. Evdokas, siyasal rakipleri gibi, iki toplumun psikolojik etkilenmesi üzerınde durmakta; «şövenizmin, patolojik olduğuna» işaret ederek, «bırlikte yaşama düşüncesinin, nefrete dayandırümamasını: daha sağlıklı, d*h* tem«Ui noktalarda aranmasıra» salık vermekteydi. lS28'de Limasol ilçesinin Pahna köyünde doğan ve Lissaridis gibi Atina Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitiren sinir ve ruh doktoru Takis Evdokas'ın bu görüşlerine, Yunanistan ve Amerika'nın çeşitll kuruluşlannda gördügü egitimler sonucu vardığını söylemek, gereksiz... Bu nedenle. Kıbns Mücâdele Komitesi'nce yayımlanmış «Enosis Davası Ruhsal Engeller ve Gaflet» adlx araştırması, son derece ilginç bir nitelık kazanıyor: «Türklerin kantonlara toplanmasıyia başlıyan plân ve Türk işgaliyle oTtaya çıkan ayırıcı çizginin, iki toplumun, barış içinde bir arada yaşamalarına hıçbir şekılde hizmet etmediğini» iddia eden Evdokas, «bir çözümün sağlıgının, tüm Türk Rum göçmenlerin evlerine dönmeleriyle olanaklaşabilecegini» tekrarlıyor; «sürekli bir çözüm bulunmasmı, halkta içtenlikli bir işbirliği biüncinin oluşturulmasına gidilmesini» öğütlüyordu. MALRAUX: 'FRANCO'NUN OLMESI Kuzey kutbunun DEVRIM ICIN YETERÜ OLAMAZ, yerinden saptığı öne sürüldü • SOVYET JEOIOGU NIKOLAİ MEDVEDEV'E GÖRE. BİN YIL SONRA KUZEY KUTBU BASRA KÖRFEZİNE, GÜNEY KUTBU İSE FİÜPINLERE KAYACAK. • PUSULAURINA GÜVENEREK. DÜNYAYl 0OUS.AN DENİZCİLERİN. YÜZYIUN SONUNA DOGRU YOLLARINI BUIMAKIA GÜÇLÜK ÇEKECEKLERİ İDDİA EOİÜYOR. Dünyamızm Kuzey Kutbvı yerinden saptığı öne sürül'rıekredir. Bu sava göre, pusultilnrına güvenerek dünyayı dolaşan denızciler. yüzyılın s;onur.a doğru yollannı bulTnakta büıük güçlüklerle kar.şılaşucaktır: Çünkü dunyanıtı manyetik alanı giderek dsgışrt.ekledir. Önümüzdekı yıilaı.iu bütün denizcüik haritalaruun ye niden gözden geçirüip düzeltilmesi gerekeoektir. Bu iddiayı ortaya atan Sovyet jeologu Nikolai Medvec'ev bu sonuca uzı.ra ça'ıjmalaıdar. sonra varmıştır. Bılîime 501e dünya~ın çekirdegi hareket halinde olduğu için, manyetik kutuplarda da kayrna olmaktadır. Bilindiği gibi, manyetik kutuplar coğrafi kutuplardan farkîıdır. Medretiev'e göre bir. yıl sonra Kuzey Kutbu Basra korlezi'ne, Guney Kutbn ise FiHpinlere kadar kayacakür. Bu olgunun iki sonucu olacaktır. Birinci sonuç biraz sa iranedir. Geceleri dolaşmayı sevenlerin rehberi olan kv.tup yıldızı art;k eski anltıiııını YItirecektir. tkinci sonaç ise çok daha ciddî tehlikeler 'aşırnaktadır. İddia doğru çıktıfı takdirde deniz sulan taşacak, yanardağlar tekrar lâv püskürmeye başlıyacaktır. (Dış Haberlı» Scrvisi) Ünlü Frarıra yazan Andre Malraux bygün yetmiş dört yaşında. Karşıt anılar» adını verdiğı anılanmn yayımını sürdürüyor. Malraux, gençlik günlerinde çeşitli demokratik siyasal eylemler içinde yer almış, Çin devrımi döneminde Asya'da dolaşmış, îspanya îç Savaşma Cuir.huriyetçi Cephenin yanında gönüllü olarak katı!mış ve bu iki Önemli deneyini .însanlık D'irumu ve .Umut. adlı ünlü romanlannda yansıtmıştır. Ancak 1960 sonrasmda siyasal tutum olarak sağa yaklaşan ve Charles de Gaulle'ün vönetiminde Kültür Bakanhgı görevi alan Ardıt Malraux çeşitli aydm çevreler taralından da şiddetle eleştirilmişti. Le Nouvel Obserıateur dergisı son sayı'arında Andre Malraıu ile geniş bir konuşma yaptı. ilginç yönler taşıyan bu konuşmanın, İsp^.nya, Portekiz, Mao ve de Gaulle'e ilişkin bölümlerinı özet olarak sunuyoruz. SORL' Bufün İspanya'yi nasıl görnyoısu Emperyalizm değil, EOKA.. Kıbns Rumlarının siyasal yaşamından en etken dört partinin ilk görüşleri böylece özetlendiklen sonra, Papayuanna ile Lissaridis'in televizyonda belirttikleri göruşlere ilkin Klerides karşı çıkıyordu. Klerides, «tüm partilerin, Kıbns'ın. barış, sükun, bağımsızlık ve toprak bütünlügünün korunmasının, iki toplumun bir arada, barış. dostluk ve sıkı işbirliği içinde yaşamasıyla olanaklaşacağında brleş tiklerini» söylüyor. «anca's iki toplumun birbirlermden kopmalan nedenlerinde aynldıklarını» açıklayarak şöyle diyordu: «Papayuannu ve Lissaridis aynhk nedenlerinin. emperyalist politika oldugunu savundular. Aneak şunu belirteyim ki, sorumlulutclan üçünctl kişiye atmalc "kblaydır. Kuşkusuz, siyaset dünyasında emperyalist göriişlerin etkisi olmuştur; belki bir rol oynamıştır. Ama iki toplumun ilışkilerindeki gerginlik, 1955'teki EOKA Kurtuluş Müeâdelesi'yle başlamıştır. EOKA'nın Kurtuluş Mücâdelesi'nin, emperyalist kamptan geldiğini ise söyliyemeyiz. Zürih anlaşması etkeni Üçüncü bir nokta olarak, iki toplumun ilişkilerindeki gerginlik, Zürih Anlaşması'nın düzeltilmesine gidilmesindeki başarısızlığımızdan doğmuştur. Kuşku yok ki, emperyalist güçler, bir noktada, Rum ve Türkler arasındaki bu aynlıklan kullanmak suretiyle amaçlarmı ileri götürmede yararlanrmşlardır. Ancak ben, ne kendime, ne de Kıbns hükümetine ne de komşu. Türk toplumuna af kâğıdı verenlerden değilim. Çünkü bir kendimiz, gerekli koşuüan yaratarak yabancı çıkarlann aramıza sızmasma olanak sagladık. Şimdi komşu topluma karşı içtenlikle davranmak istiyorsak, komşu Türk toplumuyla geçmişte katkısız ve içten ilişkiler kurmakta çok önemli yanılgilara düştüğümüzü söylemeli ve bununla Türklerin tutumumuzu anlamaktaki ihmallerinin, bizi bugünkü trajediye götürdüğünü kabul etmeliyiz.» AKEL liderinin Poütik gücünü. PF.O diye bilinen Kıbns Rum Işçîleri Sendikası'ndan alan AKEL Genel Sekreteri Papayuannu, bu noktada. Klerides'e karşılık verirken, «emperyalist etkenin, yanılgılardan yararlandığı ve ayrıhklan fırsat bildiğini söylediğinin farkedilmediğini» belirterek; «partisinin, 1955 yılından beri uluşçu bir cephe kurularak buna Kıbns h Türklerin de ahnmasmdan sözettiğini» açıklayacaktı. Grivas'ın kişisel tutum ve komünist düşmaıuığı nedeniyle EOKA mücâdelesine katılmayan AKEL'in 26 yıllık Genel Sekreteri. şöyle sürdürüyordu konuşmasmı: « Böyle bir cephe kurulsaydı, emperyahzmin, yanılgılarımızia iki toplum arasındaki aynlıklan kbtüye ve ken di yararına kullanmasına olanak kalmıyacaktı. Emperyalist etkeni önemsemez, sorunu yalnızca, iki toplum arasmdaki yanılgılar olarak görürsek, kanunca, sorunun en önemli yönünü bir yana itmiş oluruz.» FR&NSIZ YAZARI ANDRE MAIRAUK ~ Kapitaliım, Avrupa Sosyalist Pariilerine qüven duymaya başladı # CEVAP Bugün Ispanya'yı görmek, genç leri görmekle olurdu. Franco'nun uzun süre iktidar olamayacağı, ölecefi söyleniyor. Ancak şorası kesin, ölen bir kralla devrim olmaz. SORU Yakında tspanya'da ne olabilir? • CEVAP Buna kesin bir cevap verilemez. îspanya'da örgütlü kitle anarşistler. Ko Dörtlü konuşmanın gelişimi Kıbns Rumlarının siyasal yaşamında etkin dört partinin önderleri arasındaki konuşmalar, bundan sonra şöyle bir gelişim izliyor. LtSSARİDİS: Yanılgılar dikkate alınmadan, Kıbns'ın kötü melefinin, ashnda emperyalist planları oldugu kesinlikle belirtilmelidir. Sömürge giicü, Kıbns'tan uzaklaşma zorunda bırakılmadan önce, Türk Toplumunu kullandı. Biz, Türk toplumunu anti sömürgecilik safına getirmeyi başaramadık. Emperyalizm, Kıbns Türk toplumunu kullanmak suretiyle ayrımcı bir anayasa ve adadaki resmi egemen askeri varlığıyla, Kıbrıs'ta ezeh sömürgecüiğini sürdürmek istemiştir. Daha sonra Amerikan emperyalizmi, bölgede Ingiliz sömürgecüiğini değiştirdiğinde, Kıbns'ı, askeri ve stratejik saldırı bölgesi olarak kullanmak istemiştir. Hâlâ da kuüanmak istemektedir. EVDOî\AS: Şimdiye dek ne olmuşsa yabancı güçlerin girişimleri sonucu oldugu, tmgünkü duruma düşene dek tıer iki toplumun da yabancılarca Jrullanıldığı görüşlerine katılırım. Ancak bizim de, tutumumuz ile, ya da kendi kendimize sormadan, Du plan ve projelerin başansızhga uğratılmasma yardımcı olmadıgımız da bir gerçektir. Bundan. hem Kıbns Bjım, hem Kıbns Türk lıderliği soruınludur. KLERİDES: Gerek Papayuannu, gerekse Lissaridis, Kıbrıs sorununun kötü meîeginin emperyaüst emellerinden doğduğunu söylemişlerdir. Eğer bu görüşlen kabul edersek ve bu teşhiş şu anda yapıhyorsa, bu, uzak • görüşlülük eksıkliğinı ortaya koyar. Bu nedenle, temel yanılgıyı ışleyip emperyalist güçlerin müdahele ve planlarını küçüksemekle, müdahele fırsatmı bi2 kendinüz verdik demektir. Çünkü EOKA mücadelesı sırasmda, İngiliz pohtikasuıdaki niyetlenn açık kanıtlanna sahip oldugumuz gibi. «parçala ve yönet» dogmasınm uygulanmak istendiğini biliyorduk. Öyleyse bu kanıtlar karşısında ise, kendimizı koruma havası içıne sokmamız gerekiyordu. Yabancı çıkarlann müdahelesine tıangi yoldan engel olabüirdik. Kuşkusuz Kıbns Türkleriyle daha sıkı ve içten itişkiler kurmakla.. Siyasetimiz, bu alanda da başansızhğa ugradı. PAPAYUANNt: •Devletımiz, bu alanlarda iyl örnek olrr.ahdır. Bskanlanmız. yalnız Kıbns Rumiarının değil, rumhuriyeîin bakanlan olduklarım unutmamalıdırlar. Iürklerle Rumlar. tümüyie aynı naKlardan yararlandıklan duvgusuna varrr.alıdırlar Gerek Türklenn. gerekse Rumların çıkarlannn ksrşı davranışlar okluiunda, devletin. insalsac» davvanması gerskmekte'lır • münist değil, anarşist işçi gerçeği var İspanyVda: Yeraltında örgütlenmış İspanya Anarşist frederasyonu. SORU Bir ayakJanjnaya inanıyor musnnuz? • CEVAP Bu ayaklanmayı kim yapacık? Merkez partiieri değil. Önlar pazarhklara girışirler. O zaman ya komünistler ya da sendikaiar ayaklanır. Komünistler de sendikai örgütlerüen bagımsız davranamazlar. lç savaş sırasuıda komünistler. komünist olmayanlar ve anarşisUer arasmda bırlik saglanmıştı. Çünkü çatışıııavı başlatan Franco'ydu. Cumhuriyetçi nükümet hslka silâh dagıtmaya karar verince hemen arm(;:»t lerı sılâhlandırdı. Amsı simdi ne ölçüde siluhlı olduklarını kimse bümıyor Böyle bir ayaklanmayı bekleven baskı +vg\tını hazırlamıştır Franco. Ve bugün devrimler Molotov kokteylleriyle yapüamıyor. Ne Prag'da ne de Lizbon'da. SORl" tspanya'da. bir sürpriz de olsa ROlay bir eeçişln olabilecefine inanıyor musunuı? • CEVAP O kadar iyimser değilım. SORL' Santiago tarillo ve onun temsi) ettigi homünlzm hakkında ne düşilnüyorsunut? • CEVAP Hakkında bana söylenenler olumlu. SORL' Basklıların terörizmi hakkında ne düşünüvorsunuz'.' • CEVAP Baskhlar son derece yigıt kişüor. Büinçleri güçlü ve dogru.. Çok daha ciddi bir terömtn de uygulayabilirler. SORL' Bu terörizmi onaylıvor musunuı? • CEVAP Sorunuz yanhş. Bu teröT'Tr.ü uygulayabilen kişileröen söz etmemiz gerek. Beııce Basklılann tutumu mükemmel olmuştur. SORU Ispama'nın vanı sıra bir de herkesi ilçilfndiren Portekiz olayı var... • CEVAP Kapitalist safta çok önemli bir olgu: Kerenski efsanesi yıkıldı. îlk kez kendini savunabileceğim düşünüyor kapitahzm. Yenı bir düşünce doğdu: Niçin sosyalistler kazanamasınlar? Eski yaklaşım şuydu: Sol olduktan soiıra. eninde sonunda komünistler bütün parsayı roplar. Portekiz'deki durjmla birlikte, bu yaklaşım değişmeye başladı. SORL' Bir yerdc şöyle yazmıştınıı: «Mao Çe Tung evrensel, hattâ marksist bir hömaniım aramıvor. Kendi hümanizminin zafrrinl bekliyor.» Bizim açımızdan anlamı nedir bauun? % CEVAP Mao, komünist de olsa batı düşüncesine inanmıyor ve Kruşçev'e, ne de Stalin'e inandı. En baştaki Mao'ya bakın: MarKsızme, leninizme karşı çıkmasma yol açan nedir? Devrimin köylülüge daj'anarak zafere ulaşa>a;*ı düşüncesi inanılmaz bir şeydir. Bana an'attıfı anektodlann yarısı o döneme ilişkin. En eüç'ü deneyi. Avrupalılann. hjatti Stalınciler ve Troçkistlerin öngörülerinin tersine Çin'in kurtarıctsı olması. Konuşurken batılı kaynaklara, hattâ marksist kaynaklara çok az başvurması benl cok şaşırttı. Kendi kaynağı yine kendisi, alıntıları da kendisinden yapıyor. Lenin'in belli bir pr«stiji var ama önemli olan kurtancılar: Mao, Fransa'dan önce General de Gaulle'den söz etti barıa. SORL' Slı sağcı defilslniz. ama sağ «tçlere davanan de Gaulle'ü desteklediniz. • CEVAP Evet. Ama ihtiyacı oldugu zaman da pekâlâ ezdi onîarı. «Karşıt anılat»m üçüncü cildinde yüz sayfa bu soruna ayırdım. Birçok roesele çıkarıyor ortaya: Örnegin, niçin komünis'lerle hiç dövüşmedik? SORLi Yanl siz. de Ganlle'cüleT ml? • CEVAP Evet. SORl) Siz kendinizi sol ile de Gaulle arasında bir blrlestlrme çiz«isi olarak mı jörrUünüz? • CEVAP Evet. kesinlikle 6yle. (DIŞ HABERLER SERVtSl) Portekiz 500 yıldan beri Angola'da bulunmaKrayaı. m Portskiz'dekı bürun ekonomik, polıtik tartışmalarla, ülkenin eskj sömürgelerivıe olan ilişkilerinin birbirleriyle yakından veya uzakıan ilişkisi vaı. Portekiz'deki 25 nisan devnmini yapan askerler d«, politik bilinçlenmelerini. sömürge savaşlannın vahşetıne bağlıyorlar tktisatçılar ise Portekiz'in Afrika'daki ham maddelerı bundan böyle nasıl ve hangi fiyatla satm alacağını mersk ediyor Ama bütün bu sorunlann da ötesinde. topluma agırlıfcını koyan önemli sorunlardan birisi, Portelaz asıllıların anavatanlarına kitlesel göçler4 Sömürücüler Geçtiğimiz yıl eski bir Portekiz sfimürgesi olan M<v zambik'ın bağımsızlıga kavusrr.assyla 80 bin kadar Portekiz asılh da rahatukla anavatanlanna dönmüstü. Oysa Angolalı göçmenlerin ülkeyi boşaltmaları bir kargaşahk havasını andırmakta. Yalnız Lizbon havaalanına gelen eöçmenlerin sayısı günde 3 Ki i aşmakta. Evlerini. toprakla> )) nnı ve uzun yıllann emeftini Angola'da btrakarak gelenlerın çogunun ne yanlannda parası ne de başlannı sokabilecekleri evleri var. Afrika'dan büjiik servetler kazanan, sömürgecilerin sömürücülerin ise. zenpinliklerinl garanti altma alabilmek için zamanlan oîmuş. Onlar için «yeni Portekiz'e» dönüş söz konusu olmactı*ı için, Brezilya'ya. Güney Afrika'ya ve Avrupa'ya gidiyorlar. 350 bine ulastı Bugüne dek Portekir'e eeien çftcmenlerin sayifl 350 bine ulaşmış. Ama bu sayının yanm milyona çıkacagı sanılıyor. Gelenlerin yarısının çalısabilecek yaşta oldiıgu bngörülürse, Portekiz'deki çahşabilecek yaşta olanların savtsında c'r> 9.2 lik bır artış olacak. Faşizm döneminden miras kalan yüksek tşsizlik oranı da RÖz önüne almdıSında. Angola'dan gelen göçmenlerin Portekiz ekonomisi için bdyük bir darbe olacağı anlaşılmakta Göçmenlerin taşmması ve onlara gerekli maddi de«stefin sağlanması için devlet tARN adlı bir ^ r d ı m örgiitü kurmuş. Yabancı havayolları ile vapılan ısbirliei sonunda, Angola'daki Luanda ve Nova Lisboa kentleriyle Portekia arasında bir hava köprüsü kurulmuş. Yolculuk ücr«tlerf devlet tarafından öderjrnekte Angolalı göçmenler Portekiz'e gelince... Ayperi KARABUDA îşte göçlerın temelmı oluşturan neden: Angoladaki Portekiz asıliılann. ulusal kurtuluş nareketlerine karşı duyduklan öfke ve korkunun ağır basması. Pu onlann «yanhî kara derililere yardun eden» dıye mtelendlrdiklen, Portekiz hükümetine karşı duvduklan nefretten de ağır basıyor. Ve göçmenlerin, kendilennı Portekiz ekonomisi ve politikası için önemli bir sorun olduklarını sezmeleri, güçlerin daha da artmasma neden olmuşa benziyor. Cezasını ödesinler «Somürgeleri bırakmalarmın cezasını ödesinler şimdi. Bizlerin başka ülkelere göçmesinı istiyorlar ama. burada kalacağız. tnşallah gelenler bir milyon olur da, blzleri ne yapacaklarını bilemezler^ diyor tARN'de çalışan Albertina adlı biri. «Eğer bır başka ülkeye göç etseydim. gittifim ülkenin koşullarına kendimi uydurmak zorunda fcalacaktım. Ama Portekiz benim öz vatanım. Ve bunun için de, ondan isteklerde bulunmaya hakkım var.» Siyasi partiler de göçmenlerin oluşturduğu toplumsal patlama gücünün çok iyi bilincindeler. Bütün büyük partilerin kurdugu yardım örgütlert. aöçmenlere vıyecek, giyftcek ve siyasi propaganda malzemeieri dağıtmakta. Göçmenlerin çogu sagcı partiieri kendilerine yakın bulmakta. Ve Portekiz'deki sağcı eüçler. bütün partiler içinde. göçmenlerin oluşturduğu potansiyel gucü en iyı bir biçımde değerlendirent En yaygın olanı Son seçimlerde f» î.7 oranında ov alan sagcı partl CDS, «Angolalılar» arasmda en yaygın olanı. Parti genel merkezindekı yetkililer «Angolalılann Ulksdeki en önemli siyasi giiç durumuna gelecekSerini» belirtivorlar. «Onlar yalnızca sayıca çok defil, ama aynı z&manda çok çalı$kanlar da. Ne secrnpnienmir ve np fie nam Uvelerimiz, Angolalılardaki cesaret ve çalışma araısunun düzeyine niçbir zaman erişemezler. BUtiin militan görevieri ürarlerine alıyorlar. ömeğin parti binasının korunması gibi. Yitirecek birşeylert olma<lı5ından, kendi haklannı korumak için ölüme bile gidebiiirler.» PRAUL, deniz aşın kardeşliR nareket Angoladan gelen bazj Iş adamiannm ön ayak olması sonucu cok vakın bir tarüıte kurulmuş. örgtltUn ?enel merkezi de. büyük bir sanayicinin apar tooar Brezilya'ya kaçarken bağışladıgi sarayımsı bir villada (•"RAUL'da çahsanlar. öreütlerinin oolitik bir kuruluş olarak damffalanTriBmfî':' icin cnk dikfcat edivorlar. Birçok kez FRAUL'un bir j'ardım örgütü olduğu ve hiçbir siyasi kiınılvı«:la ı>=^rh«i v » i " « i * srtvlpnmesine Karsın. Koridorlarda CDS parti merkezinde rastladığım kişilerle karşılaşıyorum. FRAUL'un CDS ile olan ilişkilerinin çok yoğun. özellikle yönetun ve siyasi düzeyüe olduğu anlasümakta. Türkiye'nin Artık yeter,, diyebileceği öne sürüldü • LONORA RADYOSU TARAFINDAN YAYINLANAN YORUMOA, YUNANİSTAN'IK AETYE TAM ÜYELİĞE TAIİP OLMASININ VE ÖZELLİKLE KIBRIS SORUMUNUH PATLAMASINDAN BU YAHA ORÎAKPAZAR'IN ANKARA'YA TERS DÜ5EN TUTUMUNUH, IÜRKİYE • AET İLİŞKİLERİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEDİĞİ BEÜRTİLDİ. Türkiye Ortakpazar ilişkileriyle ilgili olarals Londra radyosunda yayınlanan bir haber yorumu, özetle okurlanmıza sunuyoruz: etkilenebileceğine işaret ettiler. Bu uyarının önemi nedir? •ARTIK YETER> Bir topluluk yetkilisme göre, Ortakpazar Dışişleri Bakanlan ilk deta Türkiye'nin «Artık yeter» diyebilecek bir havaya ginüğinir. farkma vardılar. Tüm uyanlar, türn kararlara rağmen Ortakpazar bugilne kadar Türkiye'ye verilmesi antlaşmalarla saptanan tarım tavizlerine yanaşmamıştı. Özellikle Fransa'mn bazı maddelere ıtirazı topluluğun Türkiye ile müzakerelerl wrijtme5ir.e dahi engeldi. Zaten Ankara'nın istekleri ile topluluğun vereceklerl arasında büyük bir fark oldugu biliniyordu. (< Önemli bir uyarı dinlediler «Ortakpazar Dışişleri Bakanlan, toplantılan sonunda Türkiye ile Uişkilerin dönüm noktası konusunda önemli bir uyan dinlediler. Bu uyan, komisyon yetkililerinden Danimarkali Gündelagh tarafından geldi ve dönem başkanı olan Italyan DışişlerJ Bakanı Aldo Moro taralından desteklendi. üyannın son derece önemli bir devreye rastlaması, tehlikeli bir gerginliğe kaymaya başlayan ilişküerin kurtanlamayacak yere gelmeden rayına oturtulması gerektiğini naürlattığı için Bruksel çevrelerinde çok dikkati çekti. YUNAHİSTAN Üstelilc bu durum Ortakpazann bir öneri dahı getirmemesi ile ağırlaşmaktaydı. Yunanistan'ın tam üyeliğe talip olması, özellikle Kıbns meselesinin patlamasından bu yana, Ortakpazann Ankara'ya ters düşen tutumu da bu duruma eklenince tam bir donma, tıkanma olayı ile karşı karşıya kalındı. Işte ltalya Dışişlert Pakanının üzerinde durduğu, özellikle BYansa'nın itirazlanndan vazgeçmesini tetemesi bundan ilen geliyor Köcük maddelerdetcı kestn ve katı tııtıımlftr ıızanldıgı takdirde poüfik bir cerçeve icersine girer ve ilişkileri biı daha düzeltilemez bir biçünde etkiler.» ta.a.) Komando lideri CDS merkezinde karşıîaşttklanmdan biri de. FRAUIAm şbförlü|ünü ve bunun vanı sıra daha oirçok tşlerini yapan bir adam. Dr. Mendes'in emn ile beni evime götürürken, 1966 dan beri Angola'daki PNLA Kurtuluş örgütüne komando Uderliğint vaptığını Sıvançla anlatıyor. «Onlann gl2H polis Breütünöe çalıstım. MPLA «Angola Halk Kurtuluş Hareketi) savasçılanyla çok Isea işim oldu. MPLAlılar, kendilerine karşı yapmıs oldugum dav. ranışlardan çok memnun olmalılar ki. kelleme p*ra koy. tnuşlar. Angola'dan gizlfee cıktım ve uzun bir süre yeraltında saklanmak zoronda kaldım. Ama h«men şunu belırterimkl, Solu temizllyecegiz. MPLAItlar da, burayı yönetenleri de. Savaşmak için yeniden Angolaya dönecegim.» Portekiz'deki sageı s^jçlerin, göçmenlerden olusacak ve yeni faslzmin kitlelere dehşet saçabilecegi bir vurueu giicü oluşturma planları var Ve e»Vnenler. Aneola'dakl sömürgeci geçmişleri. k«>lesmiş soleu düşmanlıgı ve öç alma istekleriyle, Portekiz sağı için aranan bir kurban. TARIMSAL ODUHLER Gündelagh Türkiye'ye 3 yıla yakın bir süredir verilmeyen ve çeşitli nedenlerle devamh olaran ertelenen tarım tavızlerindckl tutuklugun artık sıyasi bir görünüs aldığını belirterek Ankara'nın aşın hassasiyetine dikkati çekti. Topluluk sözcüklerinin verdikleri bilgive göre, komisyon yetltilısi Türkiye'nin bugünku tıkamklıgın devamını politik anlama çekehilp^eğine ve ılişküerinde bu nedenle ters şekilde U R I H : OSMAN ÖREK VE RUM UDERLIGİ 1 urkıye AET ilişkileri kopma noktasına gelmeden kuıtanlmalı,,