23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 23 Ocafc 1975 DE6iL,FuiuLı' ÖUC£ P O Ü TU«ftF AŞK DA GEZER 42 Solcu olduktan sonra Sylesi olacaksm oglum. Nerden kazandığını sormadan bol bol baba parası yiyeceksin. Baban gibi sana pay vermediklerine göre, babandan başka zengin kim varsa tümüne sövüp sayacaksın. Birden ciddileşti: Solu rezil eden bunlar bel Tiyatroyu da! Bizi beğenmiyorlar üstelik. Bizim oynadığımız oyunlar ne getirirmis halka? Ne getirecek? Hiç bir şey getirmese bile biz doğru dürüst oyun oynuyoruz hiç olmazsa. Onlar gibilerin aktör olmadıklarını, yaptıkjan 15in tiyatro olmadığını tanıtlıyoruz. Yetmez mi? Böyle konus işte! Bu bir! İkincisi, biz iyi kötü tiyatroya bağlamışız ckmeğimizi. Ne yersek tiyatrodan kazandiğunuı yiyoruz. Babası arkasında ohnasın göreyün bakayım ben onu ne yer ne içer? 0 bozuk diksiyonu, sahnede çarpuk durujuyle ne kazanır? Bu havuza nereden para bulur gelır? Üçüncüsu de var. Söyle? Hangimiz onun olanaklanyla yetişti? Kolej. Amerika'da tiyatro öğrenimi. Geigelelim Allah vermemiş işte. Onu bozan belki de Amerika'da tiyatro öğrenimi görmesi. Türkçeyi Ingilizce gibi konuşuyor sahnede, Jcstleri, mimikleri, durusu, oturuşu hiç biri bizden değil. Hep bize yabancı.. Dediğın hem doğru, hem yanhş. Kişiliği olsa Amerika dan kapacağını kapar yine de silinmezdi. Benim bildiğim Allah vermedikten sonra olmıjyor. Bak Komedi Tiyatrosu'ndan Hasan Ocskçı'ya. Doğru dürüst ortaokul öğrenimi yok. Çırakhkian gelrae. Işçi tulumuyle girdi tiyatroya. Oynuyor işte!. Elbet oynayacak! Çünkü elinden gelen en iyi iş oyunculuk. Onun için girmiş, onun için kalnıış tiyatroda. Öbürii boy gösteriyor, kü çük hanımlara •artistim» diyor sordular mı. Hem sen ne diye özeniyorîun bunun olanaklarına? Madem Hasan'ı beğeniyorsun, ne diye bunun Amerika'da falan okuduğunua sösünü ediyorsun?. • . Özendiğimden değü. Ye neden? Sinirleniyorum. Yaygaracılıklan, hiçlikleri batıyor bana. Sen ben sağcı değüiz, gerıci değiliz elbet. Ama hiç bir yerde ilericiyiz diye de böbürknmiyoruz. Bunun gibüer ilpriciyiz di ye tiyatroyu sömürüyorlar en başta. Babasının günahı hiç kalır bunun yanında. Hiç oimazsa kim olduğu bcîli. Ama bunu, bunun gibüeri toplumda kimin yanına koyarsın sen? Yanında görmek ister misin? Söyle?.. Özer. kaşını kaldırarak baktı Saira'e. Alaya a'.arak gülümsedi: Sokulabilirse buyursun gelsinSaim de gü!dü sonunda: O da var ya.. Sen bunları boş ver de, gelene bak.» Fop müziğinin ünlü solisti Jale Yeşil geliyordu kabinlerden doğru. Sürmüş sürüştürmüş, çok güzel. ipekli bir Fransız eşarbı ile bağlamıştı saçlarını. Cnlü memelerinin yarısını açık Ecevit Siyasi Hayatmı Ânlatıyor Röportaj: ALTAN ÖYMEN Yazan: Necati CUMALI ta bırakan, altı ancak orasını 6rten bir bikinl giymişti. Omuzlarmda son derece şık, kalçalarına akdar inen bir bomoz vardı. Magazinleri dolduran neredeyse çıplak fotoğrafları, rezaletleri, hızlı aşklan ile her gün kendinden söz ettirirdi basında. Yanındaki iki genç kadm arasında, nedimeleriyle dolanan soylular gibi, sağa sola gülücükler dağıtarak yaklaşıyordu. önlerinden geçerken Özer'i gördü. Bir çığlık kopardı. El salladı: Aa! Merhabaa! Özer uzandığı yerde yan döndü. Eliyle aldı selâmı: Merhaba. Sen burada mıydın? Jale'nin davranışı ne de olsa biraz şaşırtmısh onu. Tanışıklıkları yoktu. îkisi de dergilerden tanıyorlardı birbirlerini. Kalktı. Çabuk adımlarla yaklaştılar karşılıklı. Jale iki eliyle al dı Ozer'in uzattığı elini. Tiyatro çevrelerinde yaygınlaşan bir tutumla yanaklarından öptü. Havuzun yöresinde kim varsa onlara bakıyordu. Ne zanıan geldın? Daha önce göremedim reni? Özer'ın elini ellerinden bırakmadan g*"ljşi güzel gevezeliğe, baçladı. Taşkınlıkla gülüyor, sokiyor, zıplıyor, arada Özer'in elini bırakıp kolunu tutuyor, tekrar elini eline alıyordu. Neler konuştuğunun, Özer'in karşılıklannm önemi yoktu onun için. Önemli olan, kendilerine bakanlara, bitmez tükenmpz konuşacakian varmış gibi görünmekti Özer'le. Sen yüzmüyor musun? Yüzeceğim. Hadi gel... Tutrmış göturüyordu özer'i. Bir dakika şu elimdekileri bırakayım... Saati kolunda. çakmağı cigara pakeü elindeydi. Peki, bekliyorum. Özer, arkadaşlanmn yanma döndü. Saatlnl çıkardı. Elindekileri havlusunun üstüne bıraktı. Hele şunlara bir göz kulak olun bakalım... Halük, kitabiyle yüzünü gölgeye alarak mırıldandı: Bana bak, kolla kendini. Kapılayım deme. özer uzaklaşırken gerlye dönüp gillümsedi: Merak etme Ağabey sen. yiizme biliyo nım .. Jale navuzun merdivenlerinde durmuş el sallıyordu ona. Kolu havada karşılık verdi: Geliyorum. Bir soluk daha çekerek cıgarasını söndürdü. Haviiza doğru yiirüdü. Havuzun kıyısır.da dur\ıp Jale'yle ilgilendi. Beş a!tı adım açığinda yüzüyordu Jale. Yakınîıklarını merakla izleyenlere karşı bir şeyler saçmalamaları gerekiyordu. Su nasıl? Çok güzel. Hadi gel, kaçırma... Ayak bumnlan üstünde yaylandı. Havada yarım bir eğmeç çizerek daldı suya. Jale'mn omuzlan yamndan suyun yüzüne çıkarak silkindi. (DEVAM1 VAR) Siyasettoplumdan, insandan soyutlanamaz Yalnız siyasetle ilgilenen siyaset adamı kurur ve gitgide siyaset adamı olarak bile işe yaramaz hale gelir. Siyaset onun için soyut bir oyuna dönüşür ECEVİT, EN BÜYÜK YARDIMCIS1 OLAN EŞİ İLE BİR GKZİ S1KAS1NDA... Halktan kopmak bir siyaset adamı için büyük tehlikedir,, şinin yüklülügü engel olur. Fakat buna rağmen siyaset; adamları halktan kopmamaya, halSiyaset adamı olarak BUlent kın nabnnı Scendi elleriyle yokEcevit, siysset adamlannın ken layabilir durumdan uzaklaşmadılerirıi sakmmalan gereken teh maya büyük özen göstenneiid'.r likelere ışaret ederken şöyle di ler. Bir siyaset adamı buna re yor: kadar dikkat etmek isterse istesin, gerekli zamanı ayıramaz. «Halktan kopmak, s:yaset ada Ben bu tehlikeyi daima hatırımmı için büyük tehlikedir. Bir da tuttugum, kendi kendıme hasiyaset adamınm özellikle gö tırlattığım için. çözümlerini şöy rev mevkii yükseldikçe halkla le bulmaya çalıştım: Bir kere beraber olması zorla$ır, çünkii bazı küçük gezilere habersiz oyolda giderken tanmır, her adı larak çıkarım. mı izlenir. Bu gitgide onun yolda yürüyüşe çıkmasım, çarşıya Crözden uzaklaşabilmek çıkmastnı bile gtiçleştirebilir. Buna bir de belll görevlerin, iBildiginiz gibi özellikle Genel Başkan, hele Başbakan olduktan sonra benim için tatil yapabilmek, dinlenebilmek büyük me sele olmuştur. Çünkü bence dinlenmek siyasetten ve gözden bir ölçüde uzaklaşabilmektir. BUNÜ eev. Yoksa fizik anlamda dınlenmeNİKIE ye fazla bir ihtiyacun yok. Ama BfE TABAN dinlenmek üzere gittiğim hiçbir CCCS'N CrSujM yerde bu olanağı bulamıyorum. Bazen gazeteci arkadaşlarımla benim bu yüzden kovalamaca oynadıgımız da olur. Nitekim bunun son örneklerinden biri Çeşme'de görüldü Başbakanlıktan istifa ettikten bir süre sonra birkaç günlügüne dinlenmek üreze Çeşme'ye gittiğimde gazeteci arkadaşlanmın beni izlediklerini biliyordum. Ama kısa bir süre için de olsa uzaklaşabilmek kendi başıma kalabilmefc istiyodum. Hem üzüntü duyuyor dum onlan yordugum ve beni aramak uğruna zaman yitirmelerine sebep olduğum için, hem de o kadarcık dinlenmeyi ve yalnız kalmayı, görevimi daha iyi yapabilmek için kendime bir hak olarak görtiyordum. lerle bağlantısmı da olanak bulabildigi kadar sürdürmeye özen gösterir. Evde hepsinin adres kar tmı tutar. Binlerce kart olmuştur bunlar ve bu adres kartlarında hepsinin özellîkleri yasfıdır. Bu konuda şaşılacak bir bel leği de vardır. O kartlardan bir çoğunu ezberinde tutar. Bazen bir kasabadaki tan.dığı bir aileden kendisine seiâm getirildiği vakit hemen onun soyadını. adre sini hisım akrabasmın adlannı ezberinden ?r>ylcxTebilir. Halktan kopmamak Halktan kopmamak için Duldu gumuz bir başka yöntem de görevimiz ne olursa olsun vaşam biçimimizi değiştirmemektedir. Örnegin Başbakan olduğum zaman lojmana taşınmamı herkes doâal karşılayabilirdi özellikla koruma açısından lo)mana taşın mamız için ısrar edillyordu. Fakat eşimle ben düşündük taşındık. kendi apartıman dairemizde kalmaya karar verdîk. Bunun bü yük TOrarını gördük. Her eün halkla bir arada olmak, kapımız dan çıkar çıkmaz halkm günlük yaşamı ile karşı karşıya gelmek bizim halktan kopmamızı, toplumdan kopmamızı kolaylastıran bir etken oldu. Bunlan da hiçbir vakit kendlmizi sıkarak değil. daima zevk alarak yaptık. Siyaset adammın bence sakmması gereken bir başka tehlike de yalnız siyasetle ilgilenmektir. Siyaset toplumdan ve insandan soyutlanabilecek bir meslek değildir. Tam tersine. lyl siyaset adamı olabilmek, iyi siyaset yapabilmek için, insanı ve toplumu her yönü ile. görünen ve görünmeyen yönleri ile tanımak gerekir. Görünen ve gö'rünmeyen yön leri derken, insanlan yalnız bilinçleri ile degil, bilinçaltı ile de ve ünlü DSikanalist Jung'un bir terimini kııllanmarn gerekirse, toplumu da «ortak bilinç dışı» ile (collective unconscious) tanımak gerekir. tnsanları ve toplumu böylesine tanımak olanağını ise yalnız siyasetle ilgilenen bir siyaset adamı kesinMkîe bulamaz. Yalnız siyasetle ilgilenen siyaset ad3trıı gitgide kurur ve sivaset adam olarak bile işe yaramaz hale gelir. Siyaset onun için soyut bir oyuna dönüşür. Oysa sanatla, edebiyatla ve psikoloji ile ilgilenmek. sij'aset adamınm böyle bir tehlikeye düşme sini genis ölçüde önleyebilir. As lında .iyasetin amacı insanlan, toplum içinde daha mutlu kılabilmek, insan kişilifinin gelişmesine katkıda bulunabilmektir. Özellikle scl'da siya?et yapanların amacı bu olmak gerekir. Fakat bu şekilde hizmet edecs»i insanlan ve toplumu bilinçaltına kadar tanımadıkça, siyaset adamı bu hizmetl verine getiremez, bu DiŞi BOND M0D6STY 3UISE VG PBG&* Ç ' e ı'UVACirZ . BU ECEVÎT, EŞt İLE TtYATRODA cABDÜLCANBAZı 1 SEYREDIYOB. deriz. Nitekim Çeşme'den dönüşümüzde de bu şekilde üç köye uğıadık. Gazeteciler ikisinde bizi yakaladılar, birinde yakalayamadılar. Daha sonra şeker bayramında Istanbul dışında yürüyüşe çıkmıştırn o zaman da gene kimseye haber vermeden iki köye uğradım. Bazen gene kaçamak olarak sehir içinde yürUyüşe çıkarım. Bütün bunlar görevimin ve iş yükümün çıkardıgı gıiçlüklere rağmen halkla ilişkimi sürdürebilmek, halkı kendi günlük yaşamı içinde görüp onun meselelerini öğrenmek için izlemeye çalışt'ğım yöntemlerden biridir. nar mahallelere dalar. Kapının önünde oturan, konuşan hanımlar ya da pencereden bakan hanımlar gördügü vakit, onlarla ahbaplık kurar. davet edilirse evlerine girer. S|"N BMAYA Si TTILEB HLE« LıB/uOW5lMI7 YSBJ OtP^N Eşimin gözlemi ÎİFFANY JONES GARTH Bu konuda bir gözlemi şudur eşimin: Yamnda bir kişi büe olsa, halk'kendisi ile Ugilenmez. Fakat o kentten veya mahalleden olmayan bir kadının tek başma bir sokaktan geçtiğinı gören hal kraıız git gide daha yakından öğrendiğim iyi yürekliliği Ue, onu yalnız bir insan olarak göNitekim Çeşme'de, otele yerleş rür. Hele yabancı da oldugunu mek üzere gitmeden önce, uzakarüarsa o yabancı ile, o yalnız ça bir yerde otomobilden indik. Zaten deniz mevsimi de geçnıişİkincisi, bu konuda bana e yabanca ile Ugilenmeyi bir ınsan ti, denizde kimse yoktu. Ona rağ şim çok yardımcı olur. Kendisi, lık şrörevî bilir. Özellikle giyimi, men itşüye üsüye, kimsenın bu görevım ne olıırsa olsun ve be kuşamı bakımından kendlsinden pek farklı görmezse onu mutlalunmadığı bir yerde denize gir nim görevimle ügili olarak kenl:a evine çagınr Eşim bu dedik. Sonradan kumsalda 5almadisinin de işi ne kadar artmış yak ylirürken bazı gazeteci arkaolursa olsun, aiış verişini mut nemeyi bir çok yerlerde yapmış. daşlarım bizi yakaladılar. Bu ka laka kendisi yapar ve böylelikle Yakmda bir fcişi olsa bile kimse çamak gezilerimden, yalnız din çarşı ile pazarla ilgisini yitirmez kendisi ile ilgilenmemiş. fakat lenmek üzere değil, demin belirt Halk en çok neyin tek başına dolaştıgı zaman rriu^ sıkıntısını tiğim ihtiyacı kajşılamak üzere çekiyor, bunları kendi kulagı ile laka bir çok dostluklar kurma de yararlanmaya çalışırım. Uinolanafını bulmuş. işitir. Gözleri Ue görür ve bana lenmek üzere ayırdığım gürüerin haber verir. Siyasal gezilere çin Esltiden tanınmadığı günlerde bile mutlaka bir bölümünü köy tığımda da uen kürsüde konuşkimligini de söylemezmiş çoğu lere uğrayarak geçirmeye çalışı mamı yaparken eşim kendi başıkez, pek sormazlarmış zaten. An nm. Çünltü görevle köylere git na halkın arasına ya da kenar Y A RI N : cak gittikten sonra onlara mektiğimde genel olarak genış bir mahallelere gider ve edindiği iztup yazar, teşekkür eder o rîkilSİYASET ADAMINDA paxti toplulugu halinde sideriz. lenimleri yolda dönerken bana de kimligini belli ederdi. Şimdi AYRINTI enlatır. Eskiden bu konuda etabil o da benim kadar tanınıKöy kahvesinde şırn daha etkili oluyordu, çün yor. Fakat buna rağmen gene •••••••••»•••••••••• kü görüldügü bir çok yerlerde ben konuşurken Kalabaiığın ıç:nKöy kahvesinde oturunca köytanınmıyorclu. de kayboluyor veya kenar mahal Dr. AZtZ ÇÖL lüler nezaket Röstererek bana ya • leleri ziyaret edıyor. Bu geziler kın yerleri birlikte gittigimis kim Genellikle bir parti yöneticisı sırasmda eşimin edindiği gözlem i»Klt»PtUI ve selere bırakırlar. O yüzden ben esiyle birlıkte bir il veya iîçeye ler benim için siyaset hayattnda l'KAVHAÎOUIJt kendimi, zaten beraber dolaştı• bir bilgi hazine^i olmuştur. Bır MfVlKHASSlSI gımız, her sün sörüştüâüm ar gittigi vakıt. oartililer onun eçi • ile ilgilenmek Isterler. evlerine çok sivss«t adamlannın ögrenekadaçlarırr.la konuşur dururr.da (KınK malsai gö'ürmek isterler. Eşim de bun meyecegi htılk eğilimlerini. tepbulunım. Birturlü kSylülere enkilerini. eşimin b ' klşisel »emasdan üevk alır, ama bir yandan şemenı. Oysa dinlenmek üzere lannı günü güni.;ıe bana aktar w da görevini, sorumluluğunu haUsmanDev kaçma oîanagını bulduğum eünCad 279/1 Seder Aot tırmda tuttuSu için, fırsat bul mastndan oftrenebilmisimdır îşilerde habersiz olarak esimle birmi^tn btitiin viiklüMifiîne ragmf'n İKİ, likte bazı köylere ugranz ve dof d;;gıında nartilileri de sazeteeilPrudan doğrıaya köy kahvesine girı de atlatarak, kendi başına ke eşim 0 gezilerde tanıştığı kimse • • • • • •» • • • • • • • • • »• • • •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear